23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 11 Ağustos 1941 HAVACILIK Sovyetlerin Berlin akınından sonra s~ • . Eğer bu hücumlar lngiliz akınlarile müvazi olarak devam edebilirse, IngilizRus mütekabil yardımlarının tesirleri görülebilir Yazan: AHlShal dıman etmek gayesile hazırlanmış bulunan birlikleri dağıtmış oldu. Bu zayiatı telâfi ederek, mihver akınlarının arkası kesilmiyen baskısı altında birlikleri toparlıyabllmek bir ikl gtinlük mesele olmaktan çok uzaktı. Ancak bunların yerlne taze kuvvetler yığmak ve bu kuvvetleri de az çok müdafaa ederek korumak icab ederdi. Bu müdafaa ve korumayı daha ziyade cepheler üzerinde faaliyet gösteren hasım havacıhgına yapılacak bombardıman taarruzlarile temin etmek Sovyetler için daha geniş bir imkân veriyordu. Ancak bu arada Rumanya ve bilhassa Rumanyanın petrol mıntakasına tevcih edllecek akmlann yapacagı tahribatla, mihver ordulannın petrol işini üçte bir nispetinde olsun aksatabilmek de toprak müdafaasmda hesaba katılacak bir netice verebllirdl. Demek oluyor ki, hem müttefik mihver devletlerinin boş bırakılmaması ve hem de kendi havacılığının mihver baskınından önceki maneviyatını ve kudretini toparlıyabilmek gayreti, Sovyet tayyareciliğine daha ziyade cepheler Üzerinde ve blraz da müdafaası zayıf hedelfere karşı çalışmasını mecburl kümakta İdi. Bugün artık bu mecburiyetler ortadan kalkrruş mıdır? Bovyet havacıhğı Almanya Uzerlne ve Berline kadar uzayacak taarruzlan idame ettirecek vaziyette mldir? Bunun İçin Sovyet havacılarının malzeme noktasından takviye edllmiş bulunması kat'l bir lhtiyacdır. Bilhassa bu taarruzun dokuz bini tecavüz eden bir zayiat listesinden sonra yapılmış olması nazan dikkati çekmektedir. Demek oluyor kl, Sovyet tayyareciliği şark cephesinde bir takviye damarı keşfetmiştir. Bu takviye, Sovyet sanayiinin yeni bir tip tayyareyi seri halinde inşaya başlıyarak orduya vermiş olmasmdan ziyade iki membadan temln edilmiş bulundugu zannını vermelttedir. Bünlardan blrl; Sovyetlerin bütün havacılık ihtiyatlarile harekete geçmis olmalarıdır. Cephelerinde yirmi bin tayyareyi bulunduracak kabiliyette ve kifayede malzemeye sahib bulundugu görülen Sovyetlerin, üçte bir ihtiyat kuvvet, esasına nazaran en az yedi bine yakın btr kuvvetl yeniden cepheye ssvketmiş olması ve bu ihtiyatın da ordular emrinde bulunabilecek daha ziyade agır bombardıman tayyareciliklerinden teşekkül etmesi lhtlmalleri böyle bir taarruza imkan vermiş olabilir. İkinci bir tahmine nazaran da; Sovyetlerin her hangi bir muhasama başlangıcına sahne olabileceğini tasarladıkları Uzakşark cephesinde bulundurmak zaruretinde kaldıklan hava kuvvetlerinden büyük bir kısmını. daha çok hayatî kıymeti olan ve bugün için mecburiyet doguran şark cephesine getirmiş olmalarıdır. Bu iki ihtimalle, SOTyet hava meydanlanndan Berline kadar olan bin kilometrelik mesafe dahllindekl hava müdafaa sistemlerinin, Londradan Ber line kadar olan müdafaa tertiblerine nazaran daha müsaid bulunmuştur ki, Sovyetlerin Berlin üzerine akınlannı temin edebilmiş ve Sovyet tebliglerine nazaran ağır çaplı bombalar atıldıktan sonra hiç zayiatsız geri dönülmeğe muvaffak olunmuştur. Sovyet hava kuvvetlerinin agustosun sekizinci gecesi Berlin üzerine bir hava bombardıman akını yaptıklan bildirilmektedir. Bir buçuk aylık muharebeler sırasında bütün enerjisirü cephe boyunca teksif ederek mihver havacüığının ağır denecek mahiyetteki taarruzlarını karşılamağa çalışan Kızılhava ordusunun bu hareketinin, bilhassa Alman makamlarının ısrarla üzerinde durduğu dokuz bin tayyareük bir zayiat listesinden sonra yapümış bulunması nazarı dikkati çekmektedir. Bugüne kadar Rumanya, Macaristan, Finlandiya ve Slovakya Uzerlerine tek tük hava akmlarmda bulunarak sadece tedafül bir mahiyet arzeden cephe çalış malanndan fazla bir iş yapabileceğini göstermek istiyen Sovyet tayyareciliği nin Almanya üzerine de bombardıman taarmzlannda bulunmamasının sebebi ne idi? Bugün için bu mahzurlu ola bilecek sebebler ortadan kaldınlmış mıdır? Yoksa Sovyet havacıhğını tak viye edecek yeni bir memba mı ele ge çirilmiştir? Almanyadan başka memleketler ve Alman topraklarından gayri hedefler tizerinde olan Sorvyet akınlannın pek de şiddetli bir mukabele görmemiş ol malandır ki, efkârı umumiyeyi tatmin maksadlle buralara arada srrac^ı akınlar yapılmasını zarurl kıüyordu. Halbuki Alman toprakları üzerinde ve bilhassa Berline doğru yapüacak uçuşlarda raslanacak müdafaa ve mu kabele sistemleri hiç de diğer taraf larda olduğu kadar gevşek ve dağınık olmıyacaktı. ' Bugün için Sovyet havacıhğı bir taraf a bırakıhrsa, Britanyah tayyarecile rin mihverciler karşısmda en çetin ve en fazla iş görebilecek bir havacılık ol duğu kanaati kuvvetlidir. Çünkü bu tayyareciliğin bire an nispetine karşı clan mücadelesinde üstünlüğü hasım larına kaptırmıyarak didindiklerine şa hid olduk. Böyle olmakla beraber, Bü yük Britanyah havacılar da Berline doğru olan hava akmlarmı pek seyrek yapmışlardır. Çünkü mesafenln uzun luğu, bu kadar mesafeyi aştıktan son ra tayyare evsafının müsaade edeceği r.ispetteki bomba yükünün azlığı ku mandanhğı düşündürüyordu. Buna mukabil İngiliz pilotlarının da bir çok defalar itiraf ettikleri gibi, garba karşı olan Alman yer müdafaası ve havadan mukabele tedbirleri Manş sahlllerinden bashyarak Berline kadar gittikçe kesafet peyda etmekte ve bilhassa Berlin civarile Berlin üzerinde azaml şiddetini bulmaktadır. Böyle kuvvetli bir müdafaa sistemine karşı fazla zayiatı göze almadan ve durup dinlenmeden taarruz edilmesi hiç de kolay olmıyan bir harekettir. İşte inçiltPre tmparatorluk havacıları bu müşkülâtı yenmeğe çahşarak. fırsat buldukça Berlini bombardıman ettiler. Bu vaziyet Sovyet havacılan için daha başka türlü manzaralar arzediyordu. Vâkıâ. başlangıoda Sovyetlerin elinde bulunan hava meydanlarından Almanya içerlerine dogTU tevcih edilecek bombardıman taarruzlarınm daha kolay olacağı şüphesizdi. Fakat Alman tayyareciliğinin harbin başmdanberi taarruz ettiği memleketlerde görüldüğü gibl kesif ve baskın şeklindel* hava taarruzlan Sovyet havacıhğını fazla yıpratmış ve birinci hatta bulundurulan ilk merhaleyi can kaygusuna düşüreeek kadar tesir yapabilmiştlr. Nitekim, ilk günlerin Sovyet tayyare zayiatını Alman tebliğleri 4700 olarak göstermektedir ki, bu. Sovyet havacıhgının dörtte biri kadar tayyare demektir ve bundan fazlasını da Sovyetler ilk hatlarda bulunduramazlardı, İşte Kızılordu havacıhğına vurulan bu ilk darbe, belki de Berlini bombar Son zaman ara ka dsj haik ıukadları ve mistik t^âkkiler aiannda kaıuii rüya. ların meçhul âltmi pFİkanajizin deriıılemesine giden inceleyiş ve buluşları sa kıymetinin neden ibaret oldugu bilinyesinde aydınıanmağa başlamış oldugu rnektadir; çünkü artık her türlü garabet Peygamberdenberi ve karışıklılUardan kurtarılmış bulunGalatada Necatibey caddesinde vu msiumdur. Yusuf Bu vadideki incelemeler kua gelen inhidam neticesinde kapa sürekii bir an'ane ha'inde devam ettiği maktadır. can cadde temizlenerek seyrüsefere ta mazbut olan, kutlu kitablarda bahsi ge göstermiştir ki rüyaların dış yüzleri bimamen açılmıştır. çen rüya alâkası ve rüya tefsirleri, rer semboldtn, yani rumuzlu ifadelerden Fakat çöken evlerin enkazı henüz te «Taoırname» adı verilen eserlerle asır ibarcttir. Ya'nız şunu söyüyelim ki bu miztenmemiştir. Yıküan evlerdeki lardanberi ynzıimış bir halde bulunuyor, metodîa bütün rüyaları sökmek henüz ileler, karşı kaldırımlarda beklemekte fakat gene anrlar geçtiği halde bu de kabil oimamaktadır. Fakat bir çok rilve enkaz altından eşyaları çıktıkça al vatrJı an'anede İlim aydinhğına götüre yslurırı bu sayedc sökülebildiği anlaşılmaktadırlar. cek bir ışık görülmüyordu. Bunun başlı mıştır. Dün çıkan bir şayiaya nazaran 211 ca sebebi rüyalardaki hakikatin doğruNiçin hepsi sökülemiyor? Çünkü annumaralı evin ikinci katına yeni taşın dan doğruya olan görünüşlerinde olma laşıUn rüyaiarda çok kere, anlatanın mış olan komisyoncu Hüsnü adında ması ve bu görünüşlerin ne içtimaî, ne da farkında olmadığı eksiklikler, unutbiri, lnhidamı müteakıb ortadan kay de mantıkî tezahürler halinde belirme maîar bulunuyor veya bunları oldugu bolmuş ve düne kadar da bulunama yip uykudaki şuurumuza örtülü ve gibi rnlatmakta ihtiyarî veya gayriihtimıştır. Fakat, Hüsnünün hâdise esna nnaskeli bir halde çıkmalarıdır. Tabir yarî mukavometler gösterilmiş bulunusında evde olup olmadığı malum de ııamelerin bütün gayreti rüyaların bü yor ki bunların sebebi İtilmiş heyecanğildir. Zabıta bu şayiayı derhal nazarı rü.ndüğü örtu ve maskeleri kaldırarak îarın şuura çıkmalarma mâni olan içtidikkate alarak tahkikata başlamıştır. bunların arkasında gizlenen hakikati maî terbiyemizdir. Şuuru gayrişuurdan kavramak olmuştur. Yalnız bu hususta ayıran ve bi'bir'ıerinden habersiz bıraLüzumsuz bir tehacütn takiu edllen metod müspet hiç bir ilme kan da bu terbiyedir. rr.ünhasıran sübjektif Yeni ekmek ve francala narkının tat aayanmıyarak Rüyalar, lapsüsler, nevrozluk halleri bikına dün sabahtan itibaren başlan takdirlere ve orijinal buluş ve sezişlere ve hezeyanlsr, içtimaî terbiye dairesinmıştır. Dün, halkın lüzumsuz tehacü bağlı kaldığ; için bir türlü temellene de çalışan stıurla itilmiş insiyakları bamü yüzünden gerek İstanbul, gerekse memiştir. rındıran gajıisuur arasında vnki olan jehrin diğer kazalannda fırınlarda zaiiütiin ruhî ve manevî tezahürleri uz kötü uzlaşmalara tercümandırlar. Bu man zaman ekmek kalmamış, fınnla vi>>t yapısı ve onun cilvelerile izah et itibarla rüyalar patolojik (marazi) bir n n önü kalabalık olmuştur. Fakat mü mek an'anesmi tskib eden klasik taba mahsuldür; hezeyanı ve musallat fikirtemadi ekmek çıkanlarak halk ek bst dahi meseleyi sırf bu bakımdan eie leri ihtiva eder; bu marazî tezahürlermeksiz bırakılmamıştır. aldiğı için rüyaları da buna göre mana den yegâne faıkı devamlı olmaması ve 1 hayct şartları içinde görünmesiDeğiştirilen tramvay durak landırmak yolunu tutmuş, rüya görme normj ği, dimağın her tarafının ayni dinlen dir. Yeni bir şayia Sehir ^ haberleri IHEM NALINA MIHINA Rüya âlemi m •••••• • • • • Y a z a n : •* Afrikadaki Alman birlikleri kuvvetli görünmesi, gayrişuurda mahpus buiunan insiyakî arzu ve temayüllerin tam bir serbestî bulamıyarak ass ajansı artık eskisi gibi sade bol bol tekzib neşreden bir ajans olmaktan çıktı; şimdi başka haberler de vermektedir; fakat bu defa da, dostumuzun kendisi sık sık tekzib edilen haberler Termefee başlamıştır. Kahiredeki Tass muhabirinin verdi^i son bir haberin, hepsi değilse bile yansı bu cinstendir. So^et muhabirine göre, «Libyadaki Alman kuvvetleri komandanı General Romtnel'in Afrikadan alınmasını, orada bulunan Alman kuvvetlertnin kütle halinde Balkanlara çekilmesi takib etmiştir. Bn kuvvetler, şark cephesine ve Türk Bulgar hududuna, gönderilmektedir.» Tass ajansı, daha evvel, Alman ordulan başknmandanı Mareşal Bravşiç ile Alman Genelkurmay başkanı Mareşal Keytel'in azledildikleri ve Alman ordnlan başkumandanlı^ına General Rommel'in tayin olunduğunu yasmifU; Yukanda verdiH haber, işte, d»gra çıkmıyan bn degişlklik haberinin mtitemmimidir. General Rommel'in Libyadan alınıp alınmadı^ını bümiyonıı amma, bu haberin bu kısmı doSru olabUir; çünkü Libyadaki altı Alman ıırhlı ve motörlü tümeninden üçtt oradan alınmıştır ve Tass ajansı haberinin, Afrikadaki Alman knvvetlerinin kütle halinde gtri alındıgını bildiren kısmı dolrndur. Bu lravretlerin şark cephesine sevkedildikleri de doğnıdur; fakat Türk Bulgar hududuna gönderildikleri yanlıştır. Almanlar, Kuılordunun, tahmin ettiklerinden fazla mukavemet rösterh mesi üzerine, kudretli bir kumandanın idaresinde bulunan, harb tecrübesi görmüş, seçme tümenlerinl bugun tal! bir ehemmiyeti haiz olan Libya cephesinden alıp şimdi pek ziyade ehemmlyet kazanmış bulunan şark cephesinde knllanmağa karar vermişlerdir. Bir müddet evvel Afrikadan Avrupaya nakillerine başlanmı; olan bn tümenlerin ücü de şarka gitmektedir; öteki üçUnon geri alınıp alınmadığı şimdilik meçhuldür. Her halde nakledilen tttmenler, sakin Türk Bulpar hududuna değil: ateşler içinde yanan şark cephesine sevkedilmektedir. Tass'ın bn başı dogru, sonu yanlış haberi, bizi heyecanlandıracak mahiyette de|Udir. Şayed, bn haberle Ugilenmesi ve slnirlenmesi lâzım gelenler varsa, her halde, bir değiliz. Bu habcr, Sovyetlerle İtalyanlan alâkadar eder. Çünkü, şark cephesinde, Ruslann karşısına. taze Alman motörlü ve nrhlı birlikleri göndcrildiği gibi, ttalyanlarda, mütemadiyen artmakta, knvvetlenmekte ve taarruza hazırlanmakta olan Afısırdaki In^illı ordusu karsısında, nıükemmel re mücerreb Alman ıırhlı tümenlerinin yardımından mahrnm kalmaktadırlar. Eğer oradakl alto Alman ıırhlı ve motörlü tümeninin altısı da kâmilen geri alınırsa, Libyad* mevrudü tekrar 11 tümene çıkarılmış olan İtalyan ordusu, gene İngiliılerle başbaşa. yalnız kalacaktır. T; İnhidam vak'asında bir adam enkaz altında mı kaldı? Profesör M. Şekib Tunc yerleri Tramvay idaresi yeniden baa tramvay duraklannın yerlerini değiştirmiştir. Bilhassa Sirkesi Viyana kıraathanesl önündeki durak, istasyon meydanı köşesine, Türbedekl Belediye durağı Çemberlitaş Palas önüne, karşı durak da Türbenln köşesine alınmıştır. Bu na sebeb duraklarda sıralanan nakll vasıtalarının geçidleri kapatmasıdır, Kırkçeşme suları Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâletinin kat'l emri üzerine Kırkçeşme suları bugün tamamen kesilecektir. Bend lerde biriken Kırkçeşme suyu, yollar ıslah edümeden ve terşih havuzlan yapılmadan kullanılmıyacaktır. Cezalandırılan esnaf Zabita tarafından yapılmakta olan beledl kontrollar neticesinde son bir hafta içinde Eminönü kazası dahilinde muhtelif beledi suçlardan 152. Üsküdar kazası dahilinde de 40 esnaf cezalandırılmıştır. Gene Eminönü ve Üsküdar kazalan dahilinde mahiyetleri şüpheli görülen 51 gıda maddesl de tahlilhaneye gönderilmiştir. mek derecesıni bulamamak dolayısile Hakikî dış âlemden ayıran uyku bizi bazı kjsımla:mın işlemekte devam et kendi âlemiırizle başbaşa bırakır. Fakat mesl, fakat tam bir halde çalışmayıp uvkuya rağmen şuurumuz ve onun alparçah çalıştnağa mecbur kalması yü dığı i^umai terbiye tamamen zail olmazündtu pek fcna işlemesi ve binnetice dığındsn gajrişuura itilmiş insiyakî arpek kötü bir uyku geçirilmesi olarak zularla gevşemiş ve zayıflamış şuur araizah efmekten başka bir çare buiama sında hasıl o^an uzlaşmaların ördüğü mıştır. Rüyaların mahiyeti filhakika rüya, maskeli karnavalları andıran bir bundan ibaretse bozuk bir uykunun te hal p.'mak mecburiyetinde kalır. Bunun şewü>lerinden lbaret olan manasız çey için rüya hayatına, ruhun uykuda yaşalerle uğraşmağa lüzum kalmıyacağı aşi djğı bir karvanal hayatıdır, denebilir. kârdır. Klasik tababet bu kanaatledir ki Rüyadaki hayallerin hakikat kadar rüyalür hakkında yeni bir şey ögretmedikwn başka onları tamamile manasız gösıermekte devam etmiştir. O halde bu vazıyette kalındıkça rüyaların incelenmesinden yeni hiçbir haklkat ümid edilenuyecek, faydalı hiçbir netice alınamıyacakür. 3 u derece kat'î bir karar vermek için klasik tababelin rüyalar hakkındaki iddiasının hiç olmazsa ilmî bir faraziye kıymetini almış olması lâzımdır. Halbuki yapılan iddiada böyle bir mahiyet olmadığmdan asırlarca devam etmiş ve hâlâ da etmekte olan rüya alâkasını bertaraf edememiştir. Meseie, an anevî alâkaya göre, aksine vazeaildigi tskdirde anlaşılmıyan, manasızlıkla damgaîanan rüyalarda manalarla dolu çok kıymetli ruhî bir amel tanıyarak bu vadide incelenmesinden hem ameıî, hem ce nazarî faydalar elde etmek ümidi kapar.mış olmıyacaktır. İşte psikanaliz bu yolu tutarak kararında sebat etmiş v= neticede ruhî tababet ve derinlikler rnhiyatı için elverişli bulunacak bir rüyalar ilmine imkân vermeçok muhteme1 olan mühim bir adım atmıştır Tecvübeler bu duruma hak verdikçs rüyaların manasızbk veya mistik tclâkkilerden kurtularak kıymetli tezshürlere nünkalib olmalurı ihtimali artaraktır. hiç olmazsa bu suretle tatmin edilmek Lstenmesinden neşet eder. Rüya da ancak bu vakit teşekkül eder. Şimdi rüyalarm nasıl yapıldığı meselesine gelelim. Rüyanın oluş ve teşekkül ediş tarzı uysnık şuurun oluş ve çalışış tarzına asla benzemediği için şuurlu düşüncemiz rüysları bizzarure garib ve sapıtık bulur. Çünkü rüyamn yegâne gayesi ilcaî bir arzuyu hakikat haline gelmişçesino hnyalen tatmin etmek olduğundan tanamile insiyakî bir mantığa tâbidir. FazİH olarak bu ilcaî arzular eyni zamanda gsyrlşuura itilmiş ve şuurun unutmuş oldugu arzulardır. Bütün insiyakî ilcalar gibi rüyayı dokumakta başlıca amil olan itilmiş insiyakî teraayüller de ancak kendi tatminlerine mütemayildirler. Bunun için hemen her rüya da ilcaî bir arzu tahakkuk ediyormuş gibi göıünmek ve görülür şekiller almak ıstırarındadır. Yalruz uyku hali fiil ve harekutlere imkân vermediğinden rüyadaki arzuların tatmini ancak haüitinasyon halinde yani birsamî bir mahiyet te oiabilmektedir. Ayni zamanda rüyanın asıl zamirini yani içyüzünit bu suretle gözle görülür şekülerle ifade etmeğe mecbjr olması ona en iptidaî bir ifade şekli vermekte, fikirleri resim ve sekillcre kalbetrrektedir. Bu ifadede mücerredden hiçbir eser olmadığı gibi gramerden d°. eser yoktur. Çünkü bunların hepsi terkedilerek rumuzlu müşahhaslar başiıca ifade vasıtaları olmuştur Onun içiB rüyaları okumak HiyeroaÜf yazılaıını sökmek gibidir. Hlyerogüfteki şekiller nasıl bir takım mana semboüeri iso rüyada görülen hayalleı dahi birer manaya tekabül etmektedirler. Rüyanın asıi hakikati de bu hayallerin delâlet ettikleri manalarda bulunmaktadır M. Şekib TUNC Dünkü müsabakalar Yük arabasma takılmak isterken Fenerde Abdisubaşı mahallesinde oturan Ahmed adında bir çocuk yük arabasının arkasına takılmak isterken düşmüş ve eli tekerleğin arasına sıkısarak yaralanmıştır. Tenis maçları neticelendi Galatasaray yüzme şampiyonu oldu. At yarışlarının da beşinci hafta koşuları yapıldı tzmit köylerinde bir cinayet İzmit (Hususl muhabirlmizden) Karasunun YuvalıdeTe köjünde Tayyibe Venedik lsminde bir kızcağız Meh med oğlu Hasbi Çabukla nikâhlanmıştır. Yakında düğünleri de olacaktır. Bu kıza, ayni köyden evll, 3 çocuk babası Hasan isminde bir adam göz koymuş. Kızcağızı sık sık iz'aç ve rahatsız etmege başlamıştır. Bunun üzerine. köy halkından Halll Can admdaki şahıs. Hasanat Yapma yahu. demiş. ayıbdır, günahtır. Bak, gül gibi taze bir kann, 3 tane de yavrulann var. Demlş. Bu iyi sözîere, makul naslhatlere fena kızan ve köpüren âşık. derhal tabancasını çekerek Halil Canı cansız yere sermiştir. Facianın tahkikatnna Müddeiumumî ve zabıta el koymuştur. Katil tevkif edilmiştir. | Doğru değil mi? f Telgrafçıların fazla mesai ücretleri Memleketimizin muhtelif mıntakalarmda vazife gören telgraf muhabere memurlarından mektublar alıyoruz. Gerek devletin, gerekse halkın işlerinin süratle görülmesi için gece gündüz fedakârane çalışan bu vatandaşlar, dünyanın geçirmekte oldugu büyük buhran neticesi bizde de az çok başgösteren hayat pahalılığı karşısmda büyük bir geçim sıkmtısma düştüklerinl bahis mevzuu ediyorlar ve vaktile kendilerinin fazla mesaileri ve gece çalışmalanna mukabil ayrıca tahsisat verilmesi için yapılan teşebbüsün ne safhada olduğunu soruyorlar. İş kanunu, memurlara ve işçilere fazla mesai ve gece çalışmaları için ayn bir ücret verilmesini kabul ettlğine göre, maaşlan zaten az olan telgraf muhabere memurlarının bundan istifade edilmeleri elbette muvafık değildir. Fakat, o imkânın hasıl olmas) bir takım formalitelerin tamamlanmasına bağlıdır. Binaenaleyh bu muamelelerin mümkün oldugu kadar çabuk görülerek yapüan teşebbüsün bir an evvel hayırlı bir neticeye raptı .ve yaşayış tarzlan çok darlaşmış, müşkülleşmiş olan fedakâr telgrafçılanmızın bir derece olsun terfihleri için alâkadar makamlar gayret ve himmetTor;ı~î esirgememelidirler, diyoruz, Alman havacıları karşısmda oldukça ağır zayiat veren Kızılordu tayyarecilerinin hava hâkimiyetini kaptırmamak gajTetile yeniden canlandıklan ve her ne pahasına olursa olsun mukabeleden çekinmiyeceklerini gösteren bu blr kolaylık payı ele geçirmiş olabüeBerlin akınları temadi edecek olursa. ceklerdir. Ve işte o zamandır kl. SovAlman yer müdafaasımn daha geniş yet İngiliz havacılannın mütekabil bir sahaya tertiblendlrilmesi mecburi yardımları ilk tesirini Berlin üzerinde yeti dogacak ve bu zaruret karşısmda ;östermiş olacaktır. Britanya İmparatorluk tayyarecileri de A. AHISKAL n dokuz yaşmda bir üniversiteli iken Peştede «Baykuşiar» sokağında oturuyordum. Pansiyon sahibi Madam Brinkala çok zeki ve açıkgöz bir kadındı. Odamm kapısı doğrudan doğruya avluya açıldığı için evin umumî heyetile hiç bir alâkam yoktu. Ekseriya geceleyin üçe, dörde doğru yatmak için geliyor, gündüzleri de öğleden sonra çıkıp gidiyordum. Kanadların hiç birinde kilid olmadığı için üzerimde anahtar taşımak zahmetinden kurtuluyordum. Oraya bir hırsızın, bir yabancının gırmesinden kat'iyyen koıkmuyordum. Çünkü, yükte hafif, pahada ağır eşyalarımın hepsini Emniyet Sandığına taşımış ve mukabilinde beş on para istikraz etmiştim. Yan taraftaki dolabı dolduran kitablarla, cumbarun içinde asılı kırık gitaranın da kimsenin hırsmı, istihasını gıcıklıyacağıru zannetmiyordum. Ankara, İstanbul ve Izmir terıisçileri arasında Boğazdçi kupası namile tertib edilen tenis maçlaruıın finali dün Ta rabya kortlarında yapılmıştır. Bu maçlarda alman neticeler şunlardır: Tek erkek: Ankaradan Fehmi 64, 61, 61 Ankaradan Şefiğe galib gelmiştir. Muhtelit maçt?.; Muallâ Hasan çifti, Mehpa.re Benjamen çiftine üç sette galib gelmişlerdir. Tek kadın'arda: Bayan Grodeski, Bayan Pakeye G2. 60 galib gelmiştir. Ç'fi erkek maçı sporculardan birinin sakathğındar yapılamamış ve İzmirden Hohner Kürkçiyan çifti hükmen galib Göıülüyor ki bu telâkkide an'anevi gelmiştir. rüya telâkkls'. tervic edilerek onda bir Tenis maçlarının finali münasebetile • dış yüz», bir de bunun sakladığı bir dün akşam Tarabyada Tokaltiyanda bir «İç yüz» kabul olunuyor ve rüya ilmile ziyafet verümiştir. Ziyafette pek çok uğraşanlarm vazifesi dış yüzü iç yüze da\ctli!er bu'.unmuş ve Vali Doktor kalbetmek ve bu yüzün neden dolayı Lutfi Kırdarm refikası galiblerin kupasakh kalarak dış yüzün tezahür ettiğlni larını vermiştir. izah ctmektir. Yeni rüya ilmi işte bu son Oniimüzdeki çarşamba günü BüyüknoKtada eslci rüya tabirciliğini aşarak adada Ankara, Büyükada maçı, pazar rüyaları yainız tabir etmekle kalmıyor, gürü de Floıyada Ankara İstanbul bunların neden dolayı tabire muhtac maçı yapılacaktır. şekıılerde tezahür ettiklerini izah etDünkü at yarışları meğe çalışıyor. Tâ ki rüyaların nasıl mal edildik'trini ve imal edilmiş olan Veüefendi at yarışlarınm beşinci hafüyalann naül okunması lâzım geldiğini tası koşulan dün Veliefendi koşu ma eni baştan vücude getirmek mümkün hallinde yapıldı. Dün yapılan yanşlarda ılsun. ;eçen haftalara nazaran daha büyük bir Bu yeni rüya tabirinln metodu eski abir usullerine benzemeyip yeni bir ratik ve teknik kazanmıştır. Bu teknik iayeiinde rüyanın hangi düşünce ve emellerin yerine kaim oldugu ve ruhî kalablık bulundu. Koşularda ahnan neticeler şunlardır: B'rinci koşu: Roi, 130 dakikada birinci, Mis ikinci oldu. Yarışın mesafesi 1400 trp idi. Garyan 400 kuruş verdi. İkirici koşu: Meliketülhavva iki dakikada birinci, Kroş ikinci oldu. Yarışın mesafesi 1600 metre idi. Bu yarışta çifte ba'ıis 200 kuruş verdi. Şimdi bn ordn, hemen kâmilen halis Üçüncü koşu: Bu yarışta Buket 1.03 dakikada birinci. Saron ikinci oldu. Ya kan ttalyanlardan mürekkebdir. Çünkü rışın mesafesi 1000 metre idi. Ganyan Trablnsparb ve Bineaıl ahalisinden alı150. plâse 120 ve 175 kuruş verdi. İkiii nan yerll askerier, İngiliılerin eline esir düşen ttalyan subaylarile generalbahis 380 kuruş verdi. Dördüncü koşu: Bu yarışta Ahmedin lerinin sözlerine nazaran, geçcn kış İnKaranfili iyi bir koşudan sonra 2,07 da giliz taamızu esnasında. İtalyaya ihakikada birinci, Prens Halimin Romansi net (?) etmişler, General Wavell'm bir ikinci oldu. Ganyan 170, plâse 130 ve 100 kaç tümenden ibaret ve nispeten zayıf bir kuvvetle Mareşal Graryani ordnkuruş verdi. Beşinci koşu: Bu yarışa 10 at girdi. snnu hezimete ugratmasına sebeb olÇok heyecanlı geçen bu yarışı İsmail muslarmış! Ordunun takvivesine rağHakkı Tekçenin Savası 3.08 dakikada nıen. ttalyanların İngUlılere karşı şanbirinci olarak bitirdi. Bozkurd ikinci sı olmadığı düşünülürse, General RomLibyadan alınması cldu. Yarışın mesafesi 2600 metre idi. mel birliklerinin ttalyanlann her halde hoşuna gitmîÜçlü bahis 5,25 kuruş verdi. yecektir. Dün yapılan atletizm müsabakaları 5= Macar hlkâyesi Kiralık romanlar şına geldiğimiz zaman onun bir göz işaretile terbiyeli bir maymun gibi hemen elini sıkıyor ve köşeyi dönüyordum. Fakat bu yarım =ıyı büsbütün boş geçirdim sanmaym... Birbirimiza karşı benliğimizde alevlenen aşk ve sevginin hararet derecesıni sade santigradma kadar değil, miligradına varıncıya kadar tespit etmiştik. Seyyar bir komisyoncunun karısı olduğunu da bir zâf anında ağzından kaçırmıştı. arkasında numaralı bir etiket pöze çarpıyordu. Şöyle dikkatle bir yüzüne baktım. Zavallıcık hemen kıpkırmızı oldu ve yolunu değiştirdi. Kendimi tutamıyarak mırıldandım: Aman, ne şeker şey! İşte o dakikadan itibaren bence hüviyeti kat'iyyen meçhul kadına canı gönülden âşık oldum. Ertesi günü ayni saatte ve ayni yerde gene karşılaştık. Üçüncü günü artık aramızda şöyle böyle bir aşinalık peyda olmuştu. Dördüncü günü nazikâne bir selâm verdim. Nihayet, beGeriye kahyordu bir kaç ufak tefek şinci günü mütekabilen gülüştük. Heederek yanına şey... Madam Brinkala'nın eski yaka men fırsattan istifade larımı oğluna vermesine, kışlık fuları koştum ve kendimi takdim ettim. O mı kızının boynuna takmasına müsaade da adımn Wilhelmin olduğunu söyledi. etmesine, cıgaralarımı ve rakımı da Birlikte yürümeğe başladık. Konuşmıya kendisinin içmesine göz yumuycr, ses vesile olması için sordum: çıkarmıyordum. Efendim böyle nereye? Kütüphaneye gidiyorum. Âşık olduğum güne kadar hayatım işte bu tarzda gayet rahat, gayet mesud geçip gitti. Fakat vakta ki o güzel kadına rastgeldim. Evet ona, «Baykuşlar. sokağından «Göthe» .Tieydanına uzanan yolda tesadüi etmiştim. Başında kocaman bir şapka vardı. Dudaklarını masum ve şirin bir tebessüra süslüyordu. Koltuğunun altında da bir kitab taşıyordu. Bu kitabm roman kiraya veren bir kütüphaneden muvakkaien aoldugu belli idi. Zira, cildinin = süzülüp kaçtı. Arkasından bakakaldım. Avlunun ortasında toplanmış suya dalmamak için istikametini biraz sağa kıvırmca bir de ne göreyim. Benim odanın kapısında kocaman bir levha: Kiralık romanlar Müracaat zam.an\ 16 20 Birden başım döndü, gözlerim karardı. Yanımdaki duvara tutunmamış olsaydım «küt!» diye yere düşecektkn. Bu ne işti? Meğer kadınm günlerden Aman Hammefendi, dedim, ma beri anlatıp durduğu kütüphane benim demki evlisiniz. Böyle birlikte sokaklar oda imiş!. Ayaklarımm ucuna basarak da dolaşmamız pek tehlikelidir. Köie yavaş yavaş avluj'u geçtim. Bütün günnizin mütevazı odasına kadar zahmet lerimin yarısım geçirdiğim duvarlar aihtiyar edip gelseniz daha emin ve müs rasmda bakahm beni bek'iyen müthiş terih hos beş etmek imkânını bulmuş sürpriz ne idi? Kalbim çarpıyor, şakakoluruz. lanm zonkluyordu. Nurl Refik Doğru desil mi? O, bu kumazca teklifimi sanki hiç Kapıyı hafifçe dürtüp aralıktan baişitmemiş gibi kayıdsız davrandı: şımı soktum. Madam Brinkala burnun Bugün, dedi. size ancak şu mü da kocaman bir gözlük benim yazı samahada bulunabilirim. Kütüphanenin masamın başına oturmuş, önüne kocakapısına kadar gelmenize müsaade e man bir defter açmıştı. Tuhaf şey... Tutturduğumıoz istikamet, derim, ama, iyi dikkat edin, yalnız kaYan taraftaki dolabın kapaklan arbenim oturduğum «Baykvışjlar) sokağı pıya kadar... dına dayanmıştı, Bütün kitabiarınun Eksik olmayın Hanımefendi, buna cildlerinin arka tarafma etiketler yaidi. O civarda bir kütüphane mevcud olduğunun kat'iyyen farkında değildim. da razıyım... pıştırılıp numaralar konmuştu. AnlaYürüdük. Kütüphanenin kapısı dedi şıldı, kiraya verilen benim kitablarımNe ise... Belki gizli ziyaret etmek istediği bir yer vardı. Onun için böyle ği yer neresi olsa beğenirsiniz? Benim dı. Zeki ve açıkgöz Madam Brinkala rastgele bir cevab vermişti. Fazla ısrar oturduğum evin kapısı... Oraya gelince muayyen zamanlardan gayri odaya ge!göstermedim. Tekrar buluşmak vadini bana mutadı veçhile dudaklarını bü miyeceğime emin oldugu içm ondan iki züp gözlerini süzerek elini ızattı. Par türlü istifade etmeğe kalkışmıştı. Sevkopararak aynldım. Ertesi gün, daha ertesi gün, tam iki maklarım arasında o ince larmaklarmı gilimin alıp okuduğu kitablar da behafta... Hep «Baykuşiar» sokağının ba uzun uzun sıkmama meydan vermeden nimkilerden başkası değildi. İstanbul yüzme şampiyonası dün Moda havuzunda yapıldı. Alman neticeler şunlardır: 200 serbest: Mustafa (Galatasaray) Hızla kanadl açıp içeriye daldım. İlk 2.38.2, İsmail (Beykoz) şaşıran ve haykıran sevgilim oldu: 100 sırtüstü: Fuad (Haydarpaşa) Beni ne hakla buralara kadar ta 1.25.4, Necafi (Galatasaray) kib ediyorsunuz?. 1500 serbest: İbrahim (İstiklâl) 23.11.4, Soğukkanlılıkla cevab verdim: Osman (Galatasaray) Aifedersiniz Hanımefendi, burası Türk bayrak: Galatasaray 5.53.4, Beybenim kendi odamdır!. koz. Derken Madam Brinkala iskemleden Kule atlama: Fuad (Beykoz) 54,46, fırladı ve önümde dizçöktü: Sabri (Galatasaray) Ben ettim, siz etmeyinizj. Su topu: Galatasaray takımı birinci Diye yalvarmıya başladı. Sevgilim Küçükler: işin aslmı anlıyamadığı için hayran ve 200 serbest: Bedri (Beykoz) 2.46.3, muhtem bir bana bir de ev sahibine Necdet (Galatasaray) bakıyordu. 100 sırtüstü: Nejad (Galatasaray) Madam Brinkala'ya: Pekâlâ, dedim, gözüme gözükme, 1.35.2, Adnan (Galatasaray) 800 serbest: Kemal (Galatasaray) hemen buradan defol!. Neye uğradığmı bilmez bir halde he 13.8.4, Ömer (Galatasaray) Türk bayrak: Galatasaray 4.20.6, Beyyecan ve korkudan titriyen Wilhelmin'i sedire oturttum. Ben de dizinin dibinde koz. Kule atlama: Salâhaddin (Galatasayere çöktüm. Garib hâdiseyi başından sonuna kadar anlattım. O, gülmekten ray) 24.64, Bahaddin (Galatasaray) Su topu: Birinci (Beykoz), ikinci (Gakatılıyor: Eh öyle ise bana müsaade edin de latasaray) Mavi beyaz takımlar arasmdaki su gideyim! topu maçını 6 4 mavi takım kazanDiyordu. Biraz sert ve amirane: Yooo! dedim, bir acı kahvemizi mıştir Derece alanlara madalyalar veiçmeden şuradan şuraya kımıldıyamaz rilmiştir. Galatasaray 169 puanla birinci, Beysınız! Kapının arkasına iskemleleri dayama koz 58 puanla ikinci, Haydarpaşa 34 dan evvel ihtiyaten avluyu gözden ge pusr.la üçüncü olmuşlardır. çirmek istedim. Kanadın dış tarafmdaki levha tekrar nazarı dıkkatimi celTramvay otomobil betti. Olur şey değil!. Ev sahibi giderken levhanın arka tarafını çevirmişti: çarpışması Hastahk dolayısile kütüphanemiz Şoför Basrinin idaresindekl 3145 nukapahdır! maralı otomobil ile, Alinin idaresindekl Evvelce de dedim ya size, şu Madam 290 numaraU tramvay Alemdar caddeBrinkala çok zeki ve açıV"öz Vidındır. sinde çarpışmışlardır. Çarpışma netivesselâm! KoMpıinncesinde ikisinin ön kısımlan hasara Nuri Refik uğramıştır. Dün Kadıköy stadmda İstanbul pentatlon birincilikleri yapıldı. Alınan neticeler şunlardır: 2134 puanla Muzaffer birinci, Ib77 puanla Serkis ikinci, 1866 puanla Hataylı Ahmed üçüncü oldular. Dördüncü kategoride Nejad 100 metreyi 11.9, uzun atlamayı 5.S0 metre, gülleyi 15.72 atarak birinci oldu. Üçüncü kategoride Cevad, 200 metreyi 25.5, 800 metreyi 2.27.5. uzun atlamayı 5.42, ciridi 34 metre, diski 29.30 metre atarak birinci oldu. Ptintatlon müsabakasına bir kız atlet Mısınn parb çölündeki mtithiş gîraklar hafifledikten sonra, Libyada yeni mühim lıâdiselere sahid olacağız. iştirak etti. Bayan Nermin 100 metreyi 15.7 de, uzun atlamayı 3.44, gülleyi7.72 atarak birinci ilân edildi. Galatasaray yüzme şampiyonu oldu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle