27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 Mayıs 1941 CUMHURıYrTı FİKİRLER Yürüyüş marşı Fransız Imparatorlu Matbuat Umum Miidürlüğü tarafmdan ğunun mukadderatı açılan müsabakaya 55 müzisyen iştirak etti 'ransanın, raüstemlekelerini veAnkara 18 (Telefonlai Matbuat ya mandası altındaki toprakları Alman hutulüne acması ve Al Unuım Müdürlüğünün, açtığı yürüyüş manlarm bnraya hulule başlaınalan, rnarşı müsabaka^ma 55 rr.üzisyen iştiFransız raağluniyetbnn yeni bir tereddi rak etmiş, bunlarm yiizde aitmı§ı mudevri getinîiğini, ve Fransanın yeni ve vaffak olmuştur. Besteler, Riyaseticumhur orkestrası tesiri bütün istikfcaJine şamil bir hezinıetc daha oçranjakta olduğurm gaste şeflerinden doktor Praetorius. Piya^enık, Hısan Kiinçer, Türkiye Radyodifüzriyor. ^ransanm askerî bir inhidama nğra ticumhur bandosu şef.ericdEn Veli Kayarak mütaıeke imza etmesinden son yon postaları musiki neşriyatı şefi Mesra bayat ve ıstikbali namma güveaeceği ud Cernil gibi memleketm ileri gelen iki kuvvcti lalmıştı. Bunhtnn biri im nıüzik otoritelerindeı. mü'ekkeb bir jüri paıaturlıığu, diğeri donanmasıdır. Fran heyeti tarafmdrm seçilmiştir. 6 marş birinciîiği, 5 mars da ikinciliği sa iraparatoı lugunu koruyarak ve imparatorluğunun müdafaasını sağlamla kaıanmıçtır. Birmciliği kazanan kmnyarak, kabında imparatoriuğuna çeki pozitörler şunlardır: Bursadan Mehmed Emia Nalgın. İslerek harb inkişaflaruu bekleyebilir, hatta hartun müsaid hir safhasında harbe iştiıak ederek son zaferin kazanılmasına amil olabilirdi. Bu yüzder Fransanın imparatorhığunu, Alman hululünden sıyanet için elindcn gek'ni rapması bekleniyor, onun bn yolda tedbir aldığı da sanılıyor, hatta General VVeygand'm şimalî Afrikada kolay kolay aşılmaz bir müdafaa hazırladığı da tahmin olunayordo. Halbuki hadiseler Fransanın zanncdildiğinden çok fazla tereddi etmiş oMuğunu ve son askeri bezntıetin ba ıereddileri deşen bir neşter tesiri yaptığuıı gösteriyer. Ba vuâyete göre buHanya 18 (a.a.) Yunan Başvekili günkü Fransa istikbalrni düşünen ve Suderos Girid halkma hitaben söyledikalkmmak için fırsat göteten bir n m ği heyecanlı bir hitabede Giridlilerin leket değil, Almanyanın enrine boyun metin scctyesinden bahsederek bugunkü eğerek ve Alman zaferinin tahakkuk Yırıcnisianm Perrikles devTİni ihya etelürdiği «emri vaki. i ilânihaye kabul ti ğlni söyl«nî?, dahs sonra demiştir ki: ederek Almanyanın tahakkümü daire« Bugün sizi esaret aJtına almak sinde yaşamayı kabul eden bir mem iste\en kara kalbli diktatörlerden dünleket olarak tanınmak ferektir. Ve bn ya nefret etmektedir. Onlar, er geç, sltelâkki, her halde hakikate en çok ny ze biiyuk l»ler ilhaın eden ruhunuzon gun olan telâkkidir. Fransamn Abnas sert btr hauslesile yıkıiacaktırlar. nüfuzumı hnparatorhığTina yaymağa razj İstibda* temsil e<îen hasrmlanmız, Mr olması da bunun en canlı ve en katl memleketi işgal edince orada cebir, dolilidir. vahşet ve cînayrfe Istinad ederek tuttm Bugün gerçi Fransız İınparatorluğu mağa çalışıaaktadırlar. Onun içia, boeczası i;inde Almaııyaiiin yalnız Su yundjrnklanra boynurouza gecirrneleriycye hulul ettiği güze çarpmaktadır. rine vakit bırakmadan onları ezip berFakat yarın Almaııyaruu meselâ Fasa tarRt etmeliyiz. İtimad edmiz. hulul etmesine müsaade edilmiyeceğini Şanb va şerefli Girid ölmez bir ruha kim temin eâebilir? Büâkis bunun bir malik oidugurm. asırlarca müddet ispat takım emareleri daha şinıdiden garületmiş ve büyüklüğünden mahrum edimekte ve bu suretle yaruun emri vakii, lemiyeceğini göstenr.iştir. Çünkü Girid perdc. arkasında hazırlaamaktadır. Vişi de Yunanlçtamn ölmez ruhunu taşımakhükumetinin tasvibile vuku bulan Altedır. Bu ruh bizim için her şeydir. man hululünün Fransa bakımından nutImanı ve vaten uğrunda feragati doğunası, t ransanın kalkınmak bakınımdan ran odur. Bugünkü nazik devirde de deümidi kesmesi ,dü^manuıa yaltaklanaişmemiş clan bu ruhun verdiği hamle rak hayat hakkı dilemnesi ve bu hakile dü?manı yıkaccğız.» kı. 9*n kuvvet kaynaklarını icda etnıek Başvekil hitabesini. Glrid halfenm pahasuıa kazaıunağa ağraşmasıdır. Yunan birliŞi etrafındaki tesanüdü zihAcaba Fransa için bundan başka bir niyetine müracaat ederek bitirmiş ve çıkar yol yok muydu? Ve Fransız bal Giridlilerle beraber hürriyet uğrunda kına bu tesiimiyeti yüklemektense onn dövüşmek için Yunanistanın her köşekalkmmnğa sevketmek Fransa namma sinden gelen kahramanların yarattığı daba isabetli ve daha şerefH bir ba Arkadya müdafaasını hatırlatmıştır. rekei olmaz nuydı? Hırvat madenlerinde fransanın, imparatorlugnnda Ahn»n buluiüne yer vermesinin Fransaya nefaaliyet ye mal olacpğl şimdiden anlaşıhyor. Zagreb 18 (a.a.) Stefani ajansınBir kere Uıakşarktaki Fransız miisdan: temlekelerine, Japon hululü başlayacak Economie Croate gazetesi Hırvat mave Fransa. yavaş yavaş imparatorluğudenleri hakkında bir makale neşretnun bu kısmuıı kaybedecek; bundan başka Fransanın Amerikadaki müstem mekted^r. Bu makaleye göre Hırvat lekcleri birer birer elinden gidecek ve madenlerinde halen 35 bin amele çaağlelâ ihtimal Amerikanm yirmi bir lı?mnktadıı. Devleün başlıca iki maden cumhuriyeti buralarda müşterek bir ida eyaleti olan Bo'sna ve Hersek'in madenlerinde geçen sene 27 bin amele çalışre kuracaklardır. Şimalî Aîrikadaki müstemlekelere de makta idi. Başlıca madenler, kömür, Almanyanm hulul etmesile Fransanın demir ve petrol madenleridir. bütüu müsteroleke imparatorluğu eWen Rumanyada bir çok yiyecek gidecek, Fransa dünya devktleri arasınmaddeleri vesikaya tâbi daki mevkiini kaybedecek ve Avrupada da Almanyanın tevabiinden olarak yatutuluyor şamağa mc«bur olacakte. Bükreş 18 (a.a.) Siara gazetesi Bütün bunları hazırlayan ve kendini bu yola sürükleyen Fransamn eninde İaşe Müsteşarlığmın bir resmî tebliğisonund» varacağı ve karşıtoşacağj akı ni neşretmişür. Bu tebliğde, şeker, et, un, ekmek vesair yiyecek maddelerinin bet bundan ibarettir. Acaba Vişi bükumetinim bu hattı ha Bükreş ve civarında vesikaya tâbi tureketi re bu siyaseti Fransada bir ak tulacağı bildirilmektedir. sülâmel uyandınnaz mı? Ve Fransa bu Nasyonalist Fas partisi yoldaıı donmez mi? kuruldu Galiba bugünkü Fransadan böyle bir Madrid İB (a.a.) Stefani ajansınbareket beklemek, Fransa hakkmda mubalâğab bir hüsnüniyet beslemek olur. dan: Ömer Rıza DÜÛRUL Nasyonalist Fas partisi dün sabah kurulmuştur. Birçok yerlerden gelen Faslılar bu münasebetle yapılan meYalnız Almcuaya karar rasimde hazır bulunmuşlardır. tanbuldan A. G., Ankara Devlet Konservatuan muallimlerinden Ulvi Cemal, Nafl Kâzım. İkinciliği kaıanan kompozitörler de şnnUrdır: Hasan Tovançalı. Dr. Bülend Ta\xan, Fehmi Ige, Faik earîselen. Birmciliği kazanan marsîar 19 mayıs bayramı günü Ankara radyosunun öğle r.eşriyatında Riyasetiotmıhur bandosu tarafmdan çalraacaktır. İleride bunlara birer güfte de tatbik olunarak radyonun herhangi bir thalk türküsü öğreniyorıız> saatinde ve diğer neşriyat vasıtalarüe neşir ve tamim edilecektir. Hoca imtihanı ve devlet imtihanları «Cumlrariyet» in 12 mayıs pazartesi EÜshasında çıkan imtihan kazalan> adlı yazımda olduğu gibi burada da imtihanları üzerinde duryalnız mak fctiyorum. Bütün bir ders yılında hoca 1 an taraiından üç deta yoklama imtihanı yapılarak her birisinin neücesinde ndedle if^de edüen ölçülü ve açık not'ar alan Te buııiann sonuncı:sxında gene Eyni suretle muayyen kanaat notlan kazanmış bulunan bir in buhmduçu mekteb ve hocak n nezdindeki seviyesi taayyün etmiş, d?ha doğrusu hocalarm kendi talebeleri hakkmdaki fikirleri olgunlaşmış değildir. Devleün lise talsbelerinden her d*rs yılında üç yokJama imtihanını istemek suretile onları devamlı olarak çalıştımıası ve ayni zamar.da ba çalışmadan femin edilen istifadelerin hocalar tarsftndan anla^ılmasına medar olması şüphe yok ki çok yerinde bir usuldür. Heniiz ruşd çağma gelmemiş olmak itibarüe vasflijre muhtac olan lise talebesini sıkı bir kontrol altmda bulundıırmak, derslerin yiğılmasma ve ezîci yorgunluklara meyrlsn vermeden nıuntazarc fasılalaria devamlı olarak çahşıp hazırlanrr.ağa ahştırmak muhakkak '.J lâzımdır. Bu yolun gerek hoca ve gerek talebe icin en hayırlı bir yol olduğu teslim edilerek tatbikına devam edildikten sonra temin ettiği neticelerin de müsbet ve sahih olarak kabul edilmesi mantıkl bir zaruret oacağından talebelerin sene Eontmda aldıkları kanaat notları da artık münaksşa götürmez bir hakikst olmak icab eder. Buna göre hocalann îmtihanlan da burada nihayet btılmus demektir; çünkü son kanaatler: muayyen adedlerin ölçülü sarahatile tezalıür etmiştir. Buna rağmen gerek orta ve gerek lise son smıi talebelerinin sıruf geçmeleri, ikmal veya ipka kalmaları bu son kanaatten bir müddet socra yapılan umumî bir imtihana bağlı bulunuyor ki buna deviet imtihanı demck lâzımgeiyor. Hiç arzu edilmiyen, nadir olmaka beraber bir facia teşkil eden imtihan kaza'an da yazık ki daha çok bu imtihsnlarda vaki oluyor Bir hakikati müdafaa için... «0 Yazan: ^ı^^^i^^ Profesör M. Şekib Tunç inaıulmaz. Meğer ki hoca, kinaatlerini ?ksiyori halinde tahakkuk ettiremeyen bir irade hastası olsun veya kanaatlerindc ısrar edemiyecek kadar kendisinden emin olmasın. Hocalar da herkes gibi insandır. Beşerî hastalık ve zâflann onlarda da bulıınması mümkündür. Yalnız feci olan şey, hocadaki bu kusuılann vebalini yüzlerce talebenin çekmesidir Kanaat notlanna rağmen bu tarzda bir tenakuza tevelUcül i!<; teslimiyet gösteren bir hoca varsa lier halde ruhî veya mesleki bir maluliyet içindedir. Devlet imfihanlarındaki teftiş heyetinin bu kabil tenakuzlar karşısındaki vaziyeti müşkül olmakla beraber çözülemez bir düğüm yoktur. Ortada sadece mağd'ir ve mazur talebeler kalmıştır. Bunları ya mes'ul olmadıklan bir sebebden dolayı ikinci mağduriyete u&rfitraak, yahud Ha zekâ ve kabilivet yoklamasına tabi tııtarak bunlara göre bir not vermek vardır. Pek varid olmıyan bu ihtimali bir tarafa bırakırsak bir kaç lisede öersleri bulunmak dolayısile devlet imtihanlan da ayni gür>« tesadüf eden zamanlarda bir hocanm bir kaç parçaya bölünmesi kabfl oimaymca asıl hocanın yerine bir vekiiin bulunması talebenin vaziyetini tehlikelere manız bnlundmabilir. Vekili asil gibi saymak razariye itibarile doğru olabilir, fakat fih'yatta da böyle olduğunu kabul etmek güçtür. Böyle hallerde mümeyyizlerin san derecede dikkatli oiması ve imtüana başlamazdan evvel her talebenin iktidar ve seviyesi hakkında vekilden Hjalumat almayı ucutmaması, daha doğrusu bütün talebenin mekteblerinde hocalanndan aldıkları krnaat notiannın imtihan teftiş hevetir.in gözleri ö nünde bulundurulraası lâzımdır. Bundan baska yazıiı sualler çekmck usulü kabul ediidikten sonra buTilar haricinde sual sorulfıası evvelce kabul edilmiş zımnî bir mnkave'enin hc^brhod feshi demek O'MT ki psasen imtîhan heyccanı »çinde bulunan talebeyi Kisbütün ürkmeğe sevkeder. Yunan Başvekili bir nutuk söyledi Çin Japon muharebesi «Şanlı Girid ölmez Çinliler? bütün taarbir ruh sahibi oldu ruzun akim kaldığını söylüyorlar ğunu göstermiştir» Çunking 18 (aju) Daily News ismindeki Çin gazetesine göre Japonların orta Çinde giriştikleri büyuk mayıs taarruzu Şansi cenub vilâyeti müstesna c'mak üzere bütün cephc'erde akim kalmışbr. Şanside Çin kuvvetieri düşroan kuvvetlerinin adedce üstün olmaları sçbebtle San nehrrdfki köprüleri terkederek büyük mikyasta manevra harbt için Japon g:rile'ir.e donmeğe mecbur kalmışlardır. Cecubi Honayda ve şimalî Hupehde Japonlar ağır zayiat vererek ilk mevzilerine çekilrnek mocburiyrtinde kalmışiardır. Lunghai denıirjolu üzerinde ve San nehrin cenub kıyamda kâin mühlm bir jehir clan Loyangya yüzdett far'a Japon tayyaresi taarruz ermiştir. Taarruz bütün gün devam etmiştir. Dün cepheden alman telgraflarda Japonların şimalî Hupehdeki taarruzunun püskurtüldüğü ve Japonların Sarı nehir köprülerini aldıkten sonra bunları terke mecbur kaldıklan bildirilmektedir. O halde mezuniyet sıntflarına gelinÇunking 18 (a.a.) Çin avcı tay dye kadar imtihan mnhtariyeüne sahib yarekri cama giinü 6S Japon tayyaresi olan hocalar yalnız son sır.ıflsrda devtarafından Çunking'e yapılan faarruza etin kontrolıma davet edüerek hem karşı şehrin müdafaasına iştirak etmiş :alebe, hem de hoca bir teftişten geçilerdir. iliyor demektir. Amme menfaatine taJapon tayyarelerı 200 bomba atmış alh*»k eden müesseseleri knntrol etmeke her cievletin. münaKaşa götüanez bir.. lardır. 100 kadar ev yıkılmıştar. hakkı olduğu şüphesizdir. Bunun içinFransada amele yevmiyeleri dir ki bu deviet rmtihanlannda son ?ınıf taîebeTeri, hocalaniDii huzurUe düşüyor ayrıca bir de devlet tarafmdan tayin Vlchy 18 (a.»J Tass ajansı bildledilen bir mümeyyizler heyeti tarafıorlyor: dan bir teftiç imtihanı geçıriyorlar. Bu«La Pmnce an Travail» gazetesi şun na sadecc imtihan demeyip teftiş imlan y&nyor: ihanı diyorum. Çünkü devlet, bu imAmele yfcvmiyesi düşmekte, buna ühanla, hocalara tahmil ettiği programmukabil csham sahibleri zengin olmak arın nasıl bir semer^ verdi&ini lontrol tadırlar. gibi talebelerin verim ve krymethakV'le takdir edümesini ve Eu gazete misal olarak 1939 ilkkânuhoalann muvaffakiyet nunda 80,000 frank kıymetinde eshanıa a>ni zamanda or:\rn ölrü'Tiesini «jnrptliyor desahlb olan bir sermayedann. flatlarıu yükselmesi neücesinde, şubat 1941 de mektir. Bununla beraber bu rmtihan150,040 franklık hisse senedine sahib !">~da da bîrinci ve en mss'vıliyetli robir vaziyîte gelmiş olduğunu yaztnak Iün asıl hocalara terettüb etmesi lâzımdır. Çünkü talebeyi senElerdenberi tadır. yakından tanıyan ve hakküe bilen yalAmerikadan İngiltereye gön nız onlardır. Teftiş va?ifpsini yapan mümeyî'izlerin bu hntihanlarda müpderilecek iaşe maddeleri hem bir takım «intıbalar» almaktan Nevyork 18 (a.a.) «Ünited Press» in fazla bir şey elde erme)?rirje imkân bildlrcîlğine göre 90 milyon dolar kıy yoktur. Onları bu intıbslannı hakikî nretlnde ziraat mahsulü Amerika li kıymetlere göre ayarlamak vazifesi ismanlarına geörilmi? bulunmaktad'.r. ter istemez hocaya düşmektpdir. Bir taBunlar uralanıa ve ödünc venne ka lebe hakkındaki kanaati çok iyi veya nunu mucibince İngiltereye aönderile çok fena olan bir hocanm bu imtihancektir. larda vukuu muhtemel olan aldatıcı irrıbalara mümeyyizleTİe birükte süAlmanyaya gidecek rüklenmesi, ed'nmiş olduyu kanaatle bir tenakuz teşkil edeceği içir kolayca ameleler Zagreb 18 (a.a.) Stefani ajansından: Takriben 50 bin Hır\'at amelesi çalışmak üzere Almanyaya gidecektir. Bunlara günde on mark verflecekür. Çunking'e yapılan hava hncurnu Arjantinin yeni bir kararı BuenosAİres 18 (a^.) ArjanÜE h'ikümeti deniz tic&retini himaye İçin yeni bir terlbir almıştjr. Arjantin bayrağtnı taşryan vapurların Arjantin vandaşlardaj başkaana satılmasın: mecedfn bir kararname neşredilmiştir. Yeni Zelanda Başvekili Kahirede Kahire 18 (a.a.) Yeni Zelanda BsşvefelH Praser tayyare İle Kahlreye gelmiştir. Fraser tngfltere büyük elçl sile birlikte Mısır Başvekilini ziyaret etmiştir. Fr&ser Yeni Zelanda kıt'a lanru tefttş edecektir. Hitler ve Amiral Darlan Dakardan bahsetmemişler Şişi 18 (a.3.) Ofi ajsnsırun bildirdiğine göre, FranEiy hükumeti Hitler ile Amiral Darlan arasmdaki göruşmelerds Dakar'ın Alrnan kuvvetieri tarafından işgalinin bahıs mevzuu edildiği hakkmda NewYork Times'in verdiği haberi kat'î surette yalanlamıştır. Bulgar Kralı meclis reislerini kabul etti Sofya 18 (a.a.) Kral Boris dün istifa etmiş olan Meb'usaı; Meclisi reisi Logofetof ile yeni Meb'usan reisi Kalfofu kabul etmiştir. vrupada medenî ve müterakki fen vasitaları yeni yeni me« zarbklar yaparken ben de eshi bit k»brrst»jını yeni baslamış bir münakaşasına karışacağun. Altah cömleye gecinden versin. MeFazla darak iyi zara karışmaktajua mezaruk lâftna katalebelerin hcpsi rışarak elbette nrnretcatbtır. rrıUtiakE bülbül gibi Efendin dava şu: söyleyen girgin hcn Üsküdarhyım, Cskiidann e s şagösterişli kimseler i y a a ı djkkat ve hayret tarafı şehrin şideğildir. Hele kız ta [ mai vt şark taraflarım bir baştan bir lebeler içinde öyleleri var ki. aldıklan başa kaplamış olan Karacaahmed ve an'anevî terbiye iktızası. kendilermj Sejıdahmcd deresi gibi mezarhklann göstermeğe çalijinaktan ziyade sakla perişanlığı \e ekseri ecdadnnmn kamağa mütemayüdirter. Esasen Turkiin birlenne kaışı gösterrlen hürmetsizKktL O kcrlar ki bu perişan, sahibsiz, i(igalib seciyesi gösterişter. pek saknıdığj gibi ağız kalabahğı yapmasını da nasız ve bakımsız mezarlıkiar seyyshbîîmez. Bunon için Türk çocuklanrun lara birer (cuTİosite = acayibük) olayabancı bir heyet huzuronda kendile rak gösterfth, hatta bazı seyahat rehrıni parlak bir surette koiayca gös berlfnııde seyyahların bn tnezarhkiarı tereceklerini zannetmek büyük bir hata görmelerr tarsiye edîKrdi. Bnllıydi ki; bn harab yerlerin ibretle olur. Mahremiyet, sessizliV ve tevazua alışmış bir milletin çocukları açılmak görülmeğe liyakat kesbetmesi meşbnr serbestlemefc için sükun re samimiyet Cenova mezarnği gibi mtmtazam ve tai«terlerse pek haklıdırlar. O halde Türk rihî mazarlan ve nefis san'at eserferıni çocukîarı sözlü imtihanlardan ziyade ihriva edişindcn değil, şnpbesiz dtmvayazıh üntihanlara tabi tutulurlarsa ka •m en cesim fakat en baknnsrz. adrta rakter ve an'anelerine daha uygun ha otlaruıa ve ağaclarraa kadar antikalas•ıif olmasından ileri gefiyorda. Hepireket edilmiş clur zannedfyorum. niz, dede ve nineJerrmizin mezarlatuıı Dahası var: Yazı yazma ve söyleme ku halde görmekten ınnteessir olduğu* melekelerinin ayn merkezlere bağlı nuz halde bir harekete gcçem«ıniştik. olduklan malümdur. Öyîeleri var ki Csküdarda beş on müteş«bfcis adan* sozden ziyade yazıyı severler ve bunu •yaklandı ve bidayerte basarılamar sahtm daha kolay. hem de daha iyi ya •ılaı bn i$e yani merarlıklann evvelâ parlar. Bazılarmda da bunun tam aksi ite, ata ve bir takım haşeraia metee eörülür. Binaenaleyh sözlü hntihanlar olmamast için etrafmı {tniraeye ve birincilerin alej'hine, ikineilerin de leda içerisini tanzime başbdı. hine olur. Sözlü devlet imtihanlarında Beş altı sene ev\el oraUrı talebelerin bu kabiliyetleri vakinen bi •lanlar bugün tanrraoıazUr. Ba kinılirrmezse vcrilecek hüküntlerin çok i netin en bi>> ök kıyraeti hosusî teşebsabetsiz olması tabiidir. Hocalarm bu büslere ânyvnmtf otrtmstadada. fcususta da talebelerini iyice Kepimirin ecdadunızın mezarlanna lâzımdır ki icabmda imtlhan heyetini karsı ^röterdiğiatu kayıdsnhk ve hürikaz ve tenvir etmek vazifelerini hak netsizlik TnzÖDden taşıdığnmz vebali kile yapmış olsunlar. bu bfr anıc hfmmet sahibi mıimkıın Hocahğm en nâkim ve makbtd vasfı mertebe kaldırdı. Şiaadi mezarlıkbırıtslebeleTİni her türlü neftanî zâf ve nızın içeriferi nuntazam olmasa btl« iğbirarlann fevkinde sevmelt ve onlara arhk at bağtanmaktnt, haylaz yatağı bu sevgi ile hâJcim olmasmı bflmektir. •hnakfan kuTfBhmıştur. Binlerce metre Hocanın sevgisine inanan btr talebenin etraf duvarhınBm yiikseKvertfiğİBİ g&bu sevgiyi suiistimal etmesi pek nadir^ riince artık içerilerinin tanzim editeceği drr. Çoctklan haksızlığa uğramak Jcor hakkında bana k»tl bir iman geldi. Bu arada bazı gazeteter ve baa arkusundan kurtaracalc, samim?yetle ^.~ ça kadaşlar bıı işe ilismişler. Iısmağa ve hatta kusıır ve kabahatlerini Bu Merj vjpan cemiyetin azası da her hiraf etmefe sevkedecek en müessir âsUetmUllâk ^altşanlar gibi bu tenmil. hcp bu sarsılmaz sevgı olabilir. İmtihan kaza ve haksızlıklannın altm küSt.xe kar^j brraı mâteessb ofanus goda da bu sevgi noksanı arsnmak lâzım rimiıyerbtr. Boyie Allah nzası îçin çalışanların dır. k azaUIığı ba devirde banlann da M. Sekib TUNC bu gayret kmcı neşriyattan müntail olmaferraıtan KuıKıij'imimiL Dim neşredilnek üzere bize bir mektub gönderNorveçin millî bayramı Londra 18 (a.a.) Norveç milll bay mifler. Okadıın. Mekhıbun uzunca ohırsmı münasebetile Londrada Kral Ha şundan, neşrryatm tshmioim fiBi tesir akon*un iştirakile yapılan to/»:antıda ettiğini serfim. Bir kere mekrubu huEaşvelül Çötçilin bir mesajı okunmus !âsa cdfcyin Her şeyden evvel eemiyet, hakb tenkidteTt hoşgwdüğimü söylediktur. ten soHia diyer ki: Başvekil bu mesajmda şöyle demek«Cemiyetimizhı takib ettiği hattı hatedir: reket ikidir: Biri taribj re bediî bir <Norveçte zalinı nazd tahakkümü al kı>ıneti baiz olan Karacaahmed mezartmda bulunan yurdda^lannı» için bu ıklarını mulıafaza. diğerî iıaar. yainn mtthafaza isile meşseneki mılii bayram hazin olmakla beraber maneviyRtlarının sarsılmamış ol guluz. Lüzum olnıadıkça hiç bir kabte siirBMİy**, hiç bir tası yerinden oycuğunu oiltyorum. Onlar fngilterenin natnnyoruz Nakletuğimiz taşlar da ayak ve Amerikanın hürriyet kanununun öl altmda kalnuş olanlardır. rnesine müsaade etmemek hususundaki Ba bu tefebbusümüzle mezarlıkîan azznini paylaşmaktadırlaj.» kestinne yol olmakian, komşu evlerin bahçesi baUnden ve at otlaklığmdan, İşgal altındaki Fransadan kurbtr<iık. Mcsaimiz devam ederse ileride dahtlini de düzelteceğiz. ecnebiler çıkamyorlar Bay (VâNu) Bua iddia ettiği kirpi Nevyork 18 (a.a.) Vaşingtondan Eiıtiıia ben^er taşlar dikmiş de değiliz. NewYork Posta çekilen bir telgraia İEİnız, yola kalbedilmek üzere nî^ama. göre bitaraf memleketler tebaasımn Pa kesıliıiiş olan bir kısun mazarlıkta. sahibleıi ve yeıleri belli obnıyan peraristen ve isgal altmdaii Fransanm dikende taşlar: ınuvakkaten ayağa kalğer sahillerinden aynlmalan yasak e dudık. İleride mezarlıkların dahilini dilmiştir. tanıiiB ederkeıı bunları da düzelteceı. Eğer bunları bir yere yığmak suGene bu telgrafa nazaran bu emir retile saldamaya kalksaydık, emsalila bilhassa AmerİkaD vatacdaşlannı alâgörülnjor ki kaybobnaları mukadderkadar etmektedir. Zira işgal altmdakl di. Zalen bu tenkid edilen kısmın üzeFransada Amerikaîıîardan başka pek rindeki amelivat bitmiş de değildir. Tenkid erbabımn ikazlanna teşekkür az bitaraf nıemleke! tebaası vardır. Bir ederiz. KıymetH fikiflerine her zaman kânunusanide işgal altındaki Fransada muhtarn. Kendîlerini Üsküdarda İmratahminen 2,000 Ameriks'.ı vardır. horda pazar sahahlan akdettiğimiz içtimatara davet ediyoruz. Lutfen gelsinler. fteylerhıden istifade edelim.» L'zarmıyalım. t'sküdardaki Karacaahmed nezarlığınuı h*E bizim için bir leke idi. Bir eemiyet bu lekeyi sıldi ve işte o kadar. Bn arada dört taş birbirine yakm dikilmişse büyük bir keder değil. Fakat asıl korkulacak cihet bu kadar hasbi bir işte Nasreddm Hocanın eseğe. bmnıesirri tenkid edenlerin haKfti nıhiyesi hakim ohnası ihtimalidir. verecek Norveç Kralının bir mesajı Londra 18 (a.a.) Kral Haakon, Norveç milîî bayram! münasebetile anavatanda ve denizaşırı memleketlerde bulunan Norveçlilere dün bir mesaj ğöndermişür. Bu mesajda ezctinıle deniliyor ki: «Bes'ediğiniz sağlam inıan ve azimden dolayı slze teşekkür ecferim. Hür Norveç. şanh miîlî marşımızı çocukların mes'ud sesfnden İşiteceğimiz günün, bir 17 mayıs günrmün geleceğine ben de ka Çankayaya koşanlara Bazan ehramı aşar baatığımız kapkara yer; Ucu her günkü yolun bazan esatire değer. Içi dağdır, dışı dağdır bu tükenmez yokuşun, Tunç ayaklarla, kanadlanmış adımlarla koşun. BerUn 18 (a.a.) Sırb Banati mmtakasının Macarlar taıafmdan İşgal edildlği hakkındaki çayialar gayrivarid telâkki edilmektedir, Btıremtakalarmmtıkadderata. hakkında yalnız Almanya karar verecektir. Fransız Fasında bir içtiraa Rabat 18 (a.a.) Hava Nann General Berşeret, Umumî Vali General Nogues, simalî Afrika bafkumandanı General Odic ve Fastaki hava kuvvetleri kumandan: General Lahoulle ile hava, deniz ve kara kuvvetlerinin içİtalyan Kralı Romada birliği meselesile ticarî havacıhğm inRoma 18 (a.a ) İtalya Kralı, Arna kişafına müte?!lik meseleler hakkînıîa vudlukta bir hafta kaldıktan sonra dün görüşmüştür. Bilâhare General Bergeret. Maknes'e hareket etmi?tir. tayyare ile Roraaya döcmüştür. Hepsinin kolayı bulunur.t Sana, temiz bir yer Jâzım. Elin kolun tutuyor ama, kavgacı değilsin. Açıkçası, karunda hergelelik yok. İt uğursuzlarla, hiç yoktan başm belâya girer. Polisin de gözüne ilişirsin. Polisin gözüne ilişmek, bir cins sabıkahlık gibidir. Bu adamı, nereden tamyorum? Falancs yerden. Al sana bir çürük damgası... Polis hakhdjr. Yeni tanıdıklarmı, yerin sabıkasile ölçer. Bu, şahidlik şeklinde dahi bir kaç kere devam etti mi? Başmı geriye itti, yüzünü buruşturdu: Artık deftere kayıdlısm arkadaş. Allah şaşırtmasın, insanlık, ezkaza çürük tahtaya bastın mı, doğru parmak izini boylarsın. Sana göro değil. Yumruğunu masanm kenarjna vurdu: Şimdi, bunları neye konuşuyoruz ssnki... Karı, kalktı hemen geldi mi? Belki de gelmez. Asıl mühim olan, sana bir iş bulmak. Bizim tu koca karı. is(ese, iş de bulur. Fikri, ürperir gibi sıçramıştı: Ne diyorsun? Şakir, acıyarak baktı. yere tükürdü: Toz hastası ne kadar şirket, banka memurları var, bilsen. Kokainin tebeşiı karışık bir jilet bıçağı konmuş bir tutamını iki liraya sevinerek alıyorlar. Eulmak için de. taban tepiyorlar. Ve tehlike geçiriyorlar. Hem, ne tehlikeler! Parmak izi, Bakırköy, hapis, para cezası. Bir kadehe doldurdu, hırsla dikip içti: İçilecek içkiyi gördürt mü? Ne anlıyorlar, o p:s tozdan, bilmivonrm! Gene yaçta, beyinleri sulanıyor. Koca karınm, sakat tarafı da budur. Polisçe kayıdlıdır. Fakat kancık değildir, ele vermez Eğer sen, şöyle göz kuyrugu ile bir işaret geçecek olsan, bütün varile sana bakar. Ablaya da bakar, kardeşine de... Fikrinin itirar edeceğini evvelden kestirmişti: söz Eöylemesine mâni oldu: Bilirim. kabul etmezsin. Konuşuyoruz. Dünyada doğruluk para etmiyor, Fikri Can. Her kapıdan eğrilen »iirip çıkabiliyor. Sana, eğrü! demiyorum. Sesi burkuluvennişti: Kaskatı durma. biraz yumuşa. Dünya ahvalinin gidişatı böyle. İste ben! İki yüzlü bir adanum. Sana bakarken utanıyorum. Fikri, şiddetle reddetti: Neler söylüyorsun? Sen, erkek ajftnsındır, ağabey! Galatalı Şakir, göğsünü yumrukladı: B. FELEK Merdivenden düştü Şişlide oturan Ahmed isminde biri, evinin tnerdh'eninden düşerek başın dan yaralanmıştır. Hastaneye kaldı nlmıştır. \ atakta ısınamıyordu, iğrst: yatıyordu. Şakirin cebinden kâğıdlar çıkardığmı Lışırtısmdan aniadı, içi burkuldu: Rapor yazıyor galiba. S'nirleri yorgundu; bir peîte gibi uyudu. Sabah, ılık bir hava iç;nde uyanan Fikri, dnğruldu. Şakir, gitrr.işti. Tepeıtme kor dolu mangalda çay ibriği fıkırdıyordu. Masanm üstünde de kahvaltı hazırlanmıştı. Fikrinin keyfi çok sürmedi: Tembelliğe fazl: alıştık Dedi, bir davranışta ktlktı. Pantalorıunu ayağına geçiriıkeı. kapıya vurulmustu: Girin, dedi. Madam Marika, "linde leğen ibrikle girdi: Size sıcak su getirdim. Çok fena syaz, bütün sular donmuş. Yıkanamazsırız. İhtiyar kadmın. her şev\ bu kadar düşünüşü, Fikrryi üzmüştü Sana zahmet oluyor be anacığıml Marika. dudaklanra ısırarak baktı: Böyle söyleme: in Fikri ağabey. fıucenirim. Peki... PeVL. (..rka MtTHAT CEMAL Bi ır UÇURÜMU roman Ben, kendimin ne m?.tah olduğumu biliyorum. Boşuna çırpınma Berj. zorla hergele yaptılar. Dünya yüziınde benim gibi hergeleler de lâzım. İki yüzlülüğüm sana, iyi bir iş aramama engel oîuyor. Hemen şüphelev uyaruyor: Buraya bir adanum koymak istiyorl Acaba neden? Daha seni almadan değil, ai>rmeden hakkında tahkikata başlanıyor. Iş verecek yerler, işcinin dışarı vaziyetini de bilmek, öğrenroek ister. Bu yüzden, sana, ben, iş buiamıyorum. Sen, Remziye ahlaya karsı küçük dü§memek için, iyi, derli toplu bir iş anyorsun. Şakir, yumruklaıuu gicırdattı: 4 8 Mahmud Yesari geler var mı? Arkadan ^^ı^\u•la^. Yanarsın. Fikri, içten bir tiksmişle: Kavga, dövüş, benim işim değil. Nihayet, hamalhk ede*, ekmeğimi çıkarırım. Şakir, bıyık altından gülüyordu: Sen, hamallık edemezsin, Fikri Can. Remziye ablayı unutma. Fikri, içini çekti: Bu da doğru... Şakir, onu teselli etti: Bütün konuştuklarım yalan. Yarma çıkıp çıkmıyacağımızı kimbilir? Bizim kan, hemen bugün gelmiyor. Geldiği zaman da icabına bakanz. Aşağı kattaki odalardan birine de ine Her yerde iş var. Girmek için kulpunu bulmak lâzım. Çorah fabrikasındaki kapıcıdan paha biç. YÜÎÜ birden parladı, sinsi sinsi güldü: Kemiklerini zedeletoeden ıslattırdun teresü Senin ahını bırakır mıyun hiç, Fikri Can? Fikri, tereddüdle sordu Senden oiduğunu biliyor mu? Bilmiyordu. Sonradın bir haber fıslattun. Aklı basına gelsia. teresin! Ne oluyor, it? Patron, patronken naziktir. be' Herif, bana düşman olmuştur. Bir yerde kıstırırsan iki dişini kısıktı, di^lerini rarsm. Yalnız, dikkat et, yanında göl bilirsin. O gece, soframda bulunacak | sır.. ' Fikrinin yüzü kızarmıştı: Siz, içersiniz! Şakir, bir silme kadeh yııvarladı: Sen de mezslerden çöplenirsin. Bizırrki fena kadm değildir: meclis kad'nıdır. konuşanları açar Çiçeği burnunda taze değil ama, mihıab yerinde... Lâkırdıyı değiştirrr>>l ist e r gibi: Oturduğun yerde uyuyorsun. Ben rîe birazdan yalacağım. Sen, yat, uyu... dedi. Fikrinin çoktan neş'es'. ksçmıştı. Ona, yol görünüyordu. Ne yapacaktı? Kış. hisanm yolunu lcesiyordu Gene mi han köşelerine düşecekti? Hancıyı düşundü: Ona gider, bir kaç gece misafir kalırım. Fakat, bu soğu .a, taş haT odasında cîonardı. Şakir, ağır bir sesle: Dü^ünme be Fikri Cars, dedi. Her şey olur biter, köseniıı sakalı bitmez. iyi olur inşallah Sen, yat uyu. Fikri de fazla konuşmak istemivordu, battaniyeyi yorganm üstiîne serdi, yatağa gir£i, yorganı başma çekerken: Allah rahatlık versin, ağabey, dedi. Sana da Fîkri C>n. «Fikri Can>, artık «rahat»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle