Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYLr 4 Şubat 1941 Yazan: W. ChurchİU İngiltere Başvekili tam bir birlikle Kralm bu havermij ve 52 ay ie reketini, aradan devara eden Ubunca sene geçmumî Harbin bütikten sonra mutün safahatında faakeme edildiği da bu birlik ve takdirde dahi, azme bütün cihan doğru bulmamak şahid ohnuştur. kabıl değiidir. Bu Harbin ilânı, gün için ise parİngilterede bütün lâmento kanunu davalann atıi obaki ve mer'idir. larak sarıp sarAradan geçen zamalanıp bilâhare man zarhnda bir hallolunmak üzeçok büyük adamre bir tarafa bıralar «elip geçmiş, kıldıklanna bir üzerinde bir çok tarin teşkil etmünakaşalar yamistir dcnse lıata pılnıış, fakat paryoktur. Çünkü lâmento kanunu bütün millet, aile bâlâ Lordlar ile kavgalannı unutAvam kamarası muş, lıüytik daarasındaki miinavaya atılmıştt. sebatın hal ve Bunlar arasınfaslı için yegâne da Kral ve Kramerci olarak kalnıjştır. Yalnız şu var ki İrlanda kendi liçenin de bütün varhklan ile harb işlerini hiisnü idare, yahud da »ui idare işine atıldıklarını görmekteyiz. bususunda bir takım muhtariyetlere saHiç yorulmadan Kral, teşkil edilip hib olmuş, fakat buna mukabi], İrianda Jjılim ettirilen ve fakat aylarca silâhimparatorluk mesaili üzeıindeki bütün sulık yüzünden teslih olunamıyan orfaaklaruu ve müddealarını kaybetraiş dulan teftiş ediyor, geceli gündüzlü bulunuyor. nazırlan ile birlikte ve onlar arasında Beşinci Corc, ikinci bir güçlükle, bi sanki onlardan biri imiş gibi memleket rincisini haileder etmez karşılaşmıştır. işlerile meşgul oluyordu. Bu güçliik siyasî mücadele ile başlar. En büyük oğlunu, askerik yaşının Bu da hâd şeklini gene İrlanda mesaen küçük çağına erişir erişmez, bir muiünde bulmuştur. İrlanda işlerini belki hafız alayının zabitleri arasında cephebir isyan telâkki edenler de olmuşrur, de doğrudan doğruya ateş hattma scvfakat buna isyandan ziyade muslihane ketmişti. Bu çocuk senelerce sperlerde bir mukavemet demek daha doğru olur. Fakat bir kere o harekete isyan ismi kaldı ve harbetti. Onun şu sözleri söylediğini rivajet takıbnış bulunmakla, mahiyeti büyle olmasa da dünya artık İrlandadaki ha ederler: «Babamın dört oğlu var. Onun reketi bir isyan olarak telâkkide ta için neden beni himaye etsin? Elbette birimizden birimiz sağ kalırız.» mamile serbest bulunmakta idi. İngiliz milli hayatım ve milli birliğini Halbuki Kral Corc'un ikinci oğlu da sarsan bu hareketi sufrajet hareketi bilfiil harbin en güç saflıalarimlan biri takib etmiştir. Bu hareket te fevkalâde olan bahriye zabiti olarak ifayı vazife ku\Tvetli bir siyasî cereyan halinde vü ediyordu. Şimdiki Kral Alüncı Corc, cud bulmuştur. Adeta dinî bir taas bir bahriye zabiti olarak Gutland (Skagubla mücadele eder gibi kendinden gerak) muharebesinc iştirak etmisti. geçmiş bir çok kadınlar, meczublar lıaBundan başka Kral, bizzat kendisi linde polis mariietile toplantı mahallerinden kaldınlarak hastanelere naklo dahi sık sık harb meydanlarını ve alunmak lüzumu hissoluıımuştur. Haltâ teş hatlarını ziyaret ederdi. Bu teftiş seyahatlerinin birinde, çok jüzlercesini hapse atmak dahi icab etmiştir. Kendinden tamaıııile geçmiş bir clim bir kaza da geçirmişti. Askerler kadının, kendini, Derby at j arışlarında, tarafmdan alkışlanan Kralın atı iırkeBtlann ayaklan altına atarak canuıa rek onu sırtüstü fena halde yere vurkasdettiği dahi görülmüştür. Bn hare muştu. Ve Kral aylarca büyük :sbketle birlikte amele davası da ön safa ralbar içinde kıvranmıştı. gelmiş bulunuyordu. Sosyalist partisiKabineden istifam dolayısile kendinin vücud bulmasile memlekeiin her sindcn izin almak üzere hâdiseden üç tarafında grevler ve türlü kargaşahk ay sorna huzura kabul edildiğim zaman lann zuhuru da gecikmemişü. Ve bü dahi Kral Beşinci Corc halâ nıuztaribdi. tun bunlar yetmiyormuş gibi, uzaktan Bu hâdise bittabi harb dolayısile tauzağa fakat musırrane bir jekilde Bü manıile gizli tutulmuşru. yük Harbin zuhuru hakkında şayialar VVinston CHURCHILL ki'laktan kulağa fısıldaıuuakta îdi. (Arkası var) İşte böyle nazik bir devirde idi ki dahili ve haricî bir çok derdler ve ısEdirne elektrik santrah tırablar arasından Kralın şahsiyeti, ve büyük meziyetleri kendini gostermej;e ve tamir edildi bir ışık gibi parlamağa balşantıştı. OEdirne (Hususî) Bulgaristanda nun, bir müessese olarak krallık vaEİfesini hakkile ifa edebilecegine daiı ve Yunanlstanda olduğu gibi Edirne olan kısmî kaanat, umumi bir malıiyet ve çevresinde de büyük hasar ve zaiktisab ediyordu. Ve bu kanaat öyle rarları mucib olan son seylâbda ebir zamanda tebellür etmekte idi ki, lektrik fabrikası da suların istllâ belki de İngiliz milleti memleketteki sma uğramış ve bu yüzden şehir eikilik ve siyasî buhran yüzündcn par lektrikten mahrum kalmıştı. Maki(alanmak tehlikesine maruz bulıın nelerin kurutulması ve diğer bozukmaktaydı. Bu gibi şartlar ve ahvalin, luklarm tamiri sona ermiş ve Nafıa berkesten ziyade Kralı müteessir ve Vekâletinden gelen iki elektrik müDiüteezzi kıldığında da asla şüphe yok tehassısınm müsaadesi üzerine tam elli gün ışıksız kalan "şehrin mühim tur. Her ne kadar kendisini halk büyük bir kısmına cereyan verilmiştir. bir hiırmet ve sevgi ile telâkki etmekte lzmit Avcılar kulübünün fdiyse de, saltanatının son devresine faaliyeti doğru milletten gördüğü sonsuz itimad ve teveccühü Kral Beşind Corc henüz İzmit (Hususi) Şehrimiz avcıo devrede kazanmış değildi. Milleti lık ve atıcılık kulübü, Akmeşe, Alantekrar birliğe irca için şahsî her türlü düzü ve Yuvacık mıntakalarmda 3 kaygıyı bertaraf ederek mücadelcsi, her gün devam eden büyük bir sürek atürlü sitayişin fevkindedir. Ona karsı vı tertib etmiştir. 8 domuz vurulbeslenen hürmet ve sevgi mikvası ge muştur. Bu ava 700 avcı iştirak etnişledikçe, Kral Corc'un da mületi bir miştir. liğe irca hususundaki mııvaffakiyeti arAvcılık kulüb reisliğine güreş fetıyor ve bu nispette şümul iktisab ediderasyonu sabık umumi kâtibi Seyfi yordu. Bundan başka Kral, İngiüz doCenab seçilmiştir. Kulüb yeni bir binanmasına eski satvetini iade elnıek naya gecerek faaliyetine güzel bir hususunda fevkalâde mesai sarfetmişü. şekil vermlştir. Zabitleri arasuıda bulunduğu, bizzat Her hafta muntazaman sürek avkumanda ettiği ve çok sevdiği bu gemilerin âdeta üzerine titriyoıdu. Büyük ları tertib edilecektir Genclere niHarbe tekaddüm eden seneler zarfmda şan tallmleri de öğretilmektedir meseleleri görüşüldü Piat murakabe komisyonu, dün mıntaka ticaret müdürlüğünde mutad toplantısmı yapmıştır. Komisyonun dünkü ruznamesinde bulunan elli kadar maddenin arasında bilhassa üçü et, ekmek ve beyaz peynir meseleleri ehemmij'etli bulunuyordu. Et meselesinin içyüzii Fiat murakabe komisyonu bundan evvel perakende et fiatlarmı tayin için bütün koyun etlerinde toptanın 2,10 ve perakendenin 2,30 mislinin esas alınmasım kabul ederken toptancı kasablann perakendecilere ki. lo başına kıvırcıkta 12, diğer koyun etlerinde 10 kuruş temin etmesi mecburiyetini de tahmil etmişti. O zaman komlsyonda bulunan kasablar cemiyeti idare he"eti bu nispetin kasablara böyle bir kâr verilmesitıe müsaid olmadığını ileri sürmüş ve vâkıa hesab da bunu göstermişti. Pa. kat komisyon bir müddet bu şeklln devamını münasib görmüştü. O zamandanberi et meselesi hallolunmamış ve komisyon hemen her ictimada nispetin kıvırcıkta 2.40 ve diğer koyun etlerinde 2 20 olarak tespiti için kasablann noktai nazarı dinlenil. miştir Komisyon kasablar cemiveti umumî kâtibliğinden bu hususta bir cetvel hazırlanıp persembe günkü içtimaa yetiştirilmesini Istemiştir. Un fiatlanna zam Toprak mahsulieri ofisl tarafmdan İstanbul şehrinln ekmeklik unu için verilen buğdaylann anallzl evvelce tespit edilen neticeyl vermediginden, 9,10 olması lâzım gelen un flatı 9.64 e kadar yüksekllk gösterdiğinden ve vagonların da tartısı kış dolayısile İstanbula gellnce eksiklik Kösterdi&inden un fiatımn ekmek narkmın değişmesine esas olacak »ekilde değiştirilmesi meselesi dünkü komisyon içtlmamda görüşülmüş tür. Sehrimizde faaliyette bulunan dört degirmenin mümessilleri gelerek degirmenlerde buğday istokunun hemen kalmadığmı, mevcud müşkü lâtı bu halin tevlid edeceği zararları çöz önüne koymuşlardır. Bu izahat komisyonda alâka İle telâkki edil miş borsadan da un ve buğday vaziyeti hakkında resmi rakamlar getlrtilmistlr. Bu hususta sür'atle karar verilecektir. Fiat Murakabe ( Şehir ve Memleket Haberleri j komisyonunda Tramvaylarda Şehir Meclisi toplandt Dün ekmek ve et tek bilet usulü Yeni sene bütçesi Nafıa Vekâleti, yapılan teklifi muvafık gördü Nafia Vekâleti müsteşarı Hüsnü dün tramvay ve elektrik idaresine gelerek işler etrafmda malumat almış ve tetkiklerde bulunduktan sonra Ankaraya gitmiştir. Nafıa Vekâleti tek bilet usulünü muvafık görmektedir. Bu itibarla ikinci mevkilerde tek biletin 5, blrinci mevkilerde 7 ve aktarma biletlerde de i'cinci mevkiin 7 ve birinci mevkiin 10 kuruş olması hakkmdakl teklif tasdika arzedilmiştirYeni tramvay malzemesi Rumanyada Devlet Demiryolları için bazı malzeme siparisi ile meştjul olan bir heyetimiz ayni zamanda İstanbul tramvayı için de lüzumu miktar bandaj siparişi için temas lara girişmistir. Bundan müspet ne. tice elde edileceği umulmaktadırŞimdiki halde İngiltereden getirilen yay ihtiyaca kifayet edecek mik tardadır. İdarenin bundan sonraki ihtiyacı ray ve bandaja inhisar edecektir ki bunun da yakın zamanda temin edileceği zannedilmektedir. Bir gazete, tramvav idaresinln şimendifer hattma müvazi olarak Aksarav Yedikule hattını kaldıraca&ını yazmıştır. Tramvay rnüdürü Hulki bir muharririmize demiştlr ki: « İdaremiz şlmdilik böyle bir şey düşünmemlştir. Bazı gezeteler kendilerl düşünüvor veya teklif edivor, sonra da bövle şey olur mu? diye tenkldde bulunuvorlar. Bizim böyle blr şeyden haberimiz yoktur.» 1HEM NALINA MIHINA! İmparatorun ümidi abeşistanda harb hareketleri arttıkça, geçenlerde tie söylediğim gibi, Habeşistana aid bııgilemni tazelemek istiyorum. Habeş haritalarını tetkik ediyor; İtalyan Habeş harbinin tarihçelerini gözden geçiriyonuu. Habeş İmparatoru Haile Selâsie, harben kurtaramadığı yurdunu Milletler Cemiyeti sarajının içtima salonlarında müdafaa etmek için, Cencvreye geldiği sıraiarda, bir Fransız muharririne, Habeş harbinin de bir hulâsasını yapmıştır. Bu hulâsaya göre, onceleri, Habeş cengâverleri, silâh, malzeme ve teşkilât bakımmdan kıyas ve nisbet kabul etmiyecek kadar zayıf ohnalarına rağmen, müstevlije karşı topraklarını muvaffakiyetle müdafaa cderlerken sonra birdenbire bozulmuşlardır. Çünkü İtalyan tayyareleri iperit denilen müthiş gazle, insanları, hayvanları, nebatları; sulan zehirlemişler, yakmışlardır. İmparatorun anlattığı feci sahnelerin tafsilâtını okuduğum zaman uykumun kaçtığını söylersem, zavallı Habeşlerin nasıl merhametsiz, zalim ve gaddar bir harble mağlub edildiklerini bir dereceye kadar anlatmış olurum. Fakat, okuduğum tarihçeden birkaç satır almam lâzım. Habeş İmparatoru, Aşangi gölü civaıında, ordusunun ve halkmın kadınlal ve çocuklarile beraber nasıl imha edildiğini hulâsaten şöyle anlatıyor: •Italyanlar, ricat eden Habeşlere beyannameler atarak, cenuba doğru ra~ hatça yürüyebilirsiniz. Bizim kavgamv» Imparatorladır; sizinle değildir; gece' leri yürüyüp yorulmaktansa gündüzleri j/ürüt/tinüz; saklanmayıniz; tize hiicum edecek değilizt demişlerdi. Bizim ihtarlanvuza, nasihatlerimize hattâ. cmirlerimize rağmen, muharibler buna inandtlar; kandılar. Fakat, tam saklanmah imfednt olrmyan bir sahaya geldiğimiî zaman, arkodan italyan tayyareleri göriindü. Açik arazide, güpegündüz yü» rüyen kola, 40 İtalyan tayyaresi, bomba ve iperit gazt yağdırdilar. Sonra tekrar geri dönerek kolun üstünden ayni şekilde ölüm ve zehir saçarak bir daha geçtiler. Arkalanndan hemen ikinci bir hava filnsu daha geldi. Bu, merhametsizce bir kıtal oldu; erkek, kadın, v« mekkâre hayvanları bombalarla parçalanarak gazle yanarak yerlere serildiler. Bombanın «jtni tperit tamamhyordu. Herkes yerlere terildikten sonra tayyareler, aşağıya inerek can çekişenleri, su ve yardım isteyenleri mafcinelitüfek atesine tuttıtlar. Vzaklara kaçan kaUrlan da ayni şekilde tepelediler. Bir kaç taat içinde binlerce kiytüfc yürüyiif kolu, hemen tamamile imha edıldi. Gece olunca, hayatta kalabilen insanlar, hcyiyanlar, cirardafci Ajangi gö'Iüne su içmeğe gittiler. Sabah olduğu rnman, müthiş bir manzara karftsvıda kald\k. İtalyan tayyareleri gölün su?annı da zehirîemi?Ierdi. Bu sudan içen bütün eanl» mahlukat, gölün etra}\nda, cesedlerden mürekkeb feci bir halka çevirmifti.» dün meclise verildi Kral Georges atlatmıştı Vali söylediği bir nutukta; varidat ve masraf bütçelerinin hali hazır şartlarına göre hazn landığını bildirdi Umumi harbden evvelki badireleri de Nihayet büyük fırtına gelib çattı, Kral artık bütün varlığını bu davanın kazanılmasına hasretmişti Dünkü ictimada Vali Lutfi Kırdar nutkunu okuyor İstanbul vilâyeti Şehir Meclisi şu1 bat devresi içtimaını dün vali ve belediye reisi Lutfi Kırdarın başkanlığında akdetmlştlr. Vali, meclisi bir, nutukla açmıştır: « Bu toplantı devresinde mesaimizin bir kısmını 941 bütçesi teşkil edecektir. Vilâyet ve belediye müdürlerinin hazırladığı bütçe üzerinde daimî encümence müştereken tet. kikatta bulunduk. Bunlardan vilâ yet varidat ve masraf belediyenin de varidat kısmı yekunlerini tamamen tespit ve lntac etmiş bulunuyoruz. Belediye masraf kısmı üze rindeki tetklkat da ikmal edilmek üzere olup müteakıb celsede tab ve tevzii mümkün olacaktır Daimî encümenin bugün huzurunuza takdim ettiği bütçenin vilâyet kısmı varidatı 5,677,908 ve belediye varidatı da 6.869,470 lira olarak tespit edilmiş bu lunmaktadır. 940 bütçesi varidatma nazaran vilâyet kısmında 123.000 ve belediye kısmında da 356,080 lira bir fazlalık vardır. Arzettiğlm bu varidat kanun ve bütçe formüllerine uygun bir sekilde yani 939 senesi tahsilâtmı esas tutarak ayni zamanda 940 senesi altı aylık tahsilâtının verdiği kanaati nazarı itibare almarak tanzim edilmiştir. Bütçe muhammenatının istinad ettiği 939 senesi hesabı kat'Lsi de bütçe ile birlikte muhterem heyetinize takdim edilmiş bulunmaktadır. zere Beden Terbiyesi Genel Direktörlüğüne tahsisi hakkındaki teklif' kavanln encümenine, Alemdağında Baltacı çiftliği sahibl Prens Halimln vilâyet ayğır deposuna teberru edeceği atların kabulü hakkındaki teklif bütçe encümenine havale edil miştir. Azadan doktor Ali Rıza Atasay'm teklifi üzerine geçenlerde vefat eden azadan doktor General Refrk Münlrin hatrrasma hürmeten bir dakika sükut edilmiş ve İçtima günü olmak üzere salı ve cuma günIsri intihab edildikten sonra top lantıya nihayet verilmiştir. Dünkü ictimada Parti Genel Müfettişl Reşad Mimaroğlu matbuat sırasmda içtimaı takib etmiştir. MÜTEFERRtK Vali, hayvanları koruma cemiyetini ziyaret etti Vali ve belediye reisi Lutfi Kırdar cumartesl günü öğleden sonra Türkiye hayvanlan koruma cemiyetinln Osmanbeydekl merkezini ziyaret etmiştir. İçtima halinde bulunan idare heyetl Vallye izahat vermistir» Doktor Lutfl Kırdar bilâhare hayvanlara mahsus olan hastaneyi gezmiş ve takib edilen usulleri tetkik etmiştir. Komisyon dünkü ictimada peynir Yoksul çocuklara yardım cemiyetmeselesini tetkike devam etmiş faleri birliği yeni bir yardım programı kat blr karar verememistir. hazırlamıştır. Bu suretle altı bin faMAARIFTE kir talebeye daha bakmak lmknı elde edilmiştir. Bir çok müesseseKöy mekteblerinde nümune ler nakdl yardımdan başka, aynl teberrularda bulunmaya da başla fidanlığı mıslardır. Maarif Vekâleti, köy mekteblerinin Ferah Yazıcının cenazesi civarlarında birer nümune fidan lığı tesis için alâkadarlara emir verdefnedildi miştir. Bu bahçelerde tamamlle çoVefatmı teessürle yazdığımız vicuklar çalışacaklar ve yetiştirdikleri fidanlardan köylerinin teşcirinde is lâyet İdare heyeti azasmdan Ferah Yazıcmın cenazesi dün Lâlelideki etifade edece'lerdir. vinden kaldınlarak Şehidliğe defneADUYEDE dilmiştir. Cenaze merasiminde bir müfrezesi ile Vali Mahkum olan miıhtekirler polis Lutfi Kırdar, vilâyetve Belediye reisi ve belediye İstanbul ikinci asliye ceza mahke muavinlerl, Emniyet müdürü, vilâmesinde, iki Milli Korunma Kanu yet dahilindeki kaza kaymakamları, nuna muhalif hareket davası kara vilâyet idare heyeti azaları ve merra baglanmıstır. Dükkânmda mev humun dost ve akrabaları hazır bucud rontken filimlerini kısmen satı lunmuşlar ve medfeni ebedisine kaşa arzetmediği, kısmen de müste dar cenazeye refakat etmişlerdir. riye fatura vermediği iddia edilen Tramvay altmda kalan fotograf malzemesi taciri Saimin elli lira para cezası ödemesine karar çocuk öldü verilmiş^ir. Fiat murakabe komisyoEvvelki akşam Galatada vukua ger.unun tayin ettiği fiattan fazlaya elbiselik kıl tela sattığı iddia olunan len bir tramvay kazası neticesi, bir Zarifinin de yirmi beş lira para ce çocuk muhtelif yerlerinden yaralazası ödemesl ve dükkânınm bir hafta narak ölmüştür. Vatman Eryükselin müddtle kaoatılması karar altma idaresindeki 506 numaralı tramvay. alınmıştır. Zarifiye bu malı toptan Tophane istikametinde giderken Yesatarken fatura vermemekten mu nipostanede hamal Muharremin 5 hakeme edilen Natan, beraet 'kazan yaşlarındakl oğlu Aydma çarpmıştır. Muhtelif yerlerinden yaralanan mıstır. yavrucak, derhal Beyoğlu hastanesine kaldırılmışsa da biraz sonra ölmüştür. Yoksul çocuklara yardım Kısa Haberle? T •k Karacaahmed güzelleştirme ce miyetine belediye tarafından 1000 aded selvl ve Çamlıca Imar cemiye. tine de 500 çam fidanı verilmiştir •k Beledive reis muavini Rifat Yenal İle muhasebeci Muhtar Aca n n barem dereceleri 80 den 90 i terfi edilmiştir. Oyle ki, nihayet, çileden çıktık; aptal rolü oynamağa karar verdik; bu sayede, budalaca suallerinıizle, şimdiye kadar, nice tercümanın hakkından çeimiştik. Bu adamlar, işin farkına varmıyorlar. Mizah hakkında hiçbir fikirîeri yok. Bizim tercüman, bize bir heykel gösteriyordu. Tuncdur. dedi. Lâkayd bir nazarla baktık, doktor sordu: Michel Ange'ın mı? Hayır. Kimin olduğu belli değil Sonra, bizi, eski Roma forumuna götürdü. Doktoı sordu. Michel Ange? Tercüman irkildi. Hayır, hayır. Michel Ange'dan asırlarca evvel yapılmış. Bir Mısır dikilitaşı gösterdi. Michel Ange? Aman! Centilmen! Ne yapıyorsunuz? O doğmadan iki bin sene evvele aid. bu. Nihayet, budalaca suallerimizden öyle usandı ki, bize, ne olursa olsun başka bir şey göstermekten korkmağa başladı Cenovada, tercümanlar, Amerikalı seyyahları gezdirmek icab ettiSj zaman pek memnundurlar Çünkü şehir Kıistof Kolomb'a aid hatıralarla do'udur ve bittabi, Amerikahlar, bu hatıralarla pek alâkadar olurlar Ona aid en değersiz eşva, Amerikalılarda, dindarane bir heyecan uyandırır. Tercümanımız deliee bir coşkunluk içindeydi. Yaylı bir snmva vutmusa bpnziyordu Ge'in, bpvlar. pp'în, diye havkırıyordu. Size, Kristof Kolomb tarafın Vatman yakalanmış, hâdise etrafmda tahkikata başlanmıştır. Kömürden zehirlenerek öldü Nisantasmda Güzel bahçe sokağmda Kılıç apartımanı kapıcısı İnebolulu Nazif, evvelki gece odasma aldığı mangaldaki iyi yanmamış kömürden zehirlenerek ölmüştür. Cesedi morga kaldırılmıştır. Varidat bütçesinin izahı Şehir Meclisine verilen vilâyet ve belediye bütçelerinin umum yekunu 12 067,768 liradır. Bu yekun geçen seneden 830,000 lira fazladır. Bina vergisi 3.250,000, buhran vergisi 1,185.000 yol parası 770,000, kazanc verglsinden belediye hissesi 270.000, gümrük vergisinden belediye hissesi 450,000 tanzifat vergisi 400.000 tcnviriye 210,000 lubiyat resmi yüz 1000, ölçü ve ölçekler resmi 162,000, kara nakil vasıtaları 100,000, köprüler resmi 1,323.000, haller hasılatı 220.000, hastaneler hasılatı 100,000, imtiyazlı şirkeüer hasılatı 472,000, Karaağaç mezmahası 1,062.000 lira Bu hesabı kat'î ve daimî encü tutmaktadır. Yeni bütçe çehir mecİmparatorun sahifeler dolduran yiimence tetkikatı ikmal olunarak b' lisi tarafından tetkik edilmek üzere rekler acısı hikâyesini, ben hulâsa ettim. gün huzurunuza arzolunan 938 se bütçe encümenine havale edilmiş Bu tafsilât, İUlyanalrın her türlü üsnesi hesabı kat'isine göre 939 tah tir. tünlüklerine rağmen, kullanıhnası musilât vaziyetimiz 938 senesine ve tad silâhlarla mağlub edemedikleri Ha940 senesinde de şimdiye kadar yapIKT1SAD beşleri nihayet iperit gazile yakarak ve tığımız tahsilât da sabıkına g>öre boğarak yendiklerini gosteriyor. mühim inkişf ve tezayüd kaydet Macaristana bir ticaret Bu faciaları gormüş olan Habeşlerin miştir. nasıl sönmez bir kin ve intikam hissile heyeti gidecek Bilhassa üzerinde memnuniyetle yandıklarını takdir buyurursunuz. Şimdurarak arza lâyık gördüğüm cihet Manifaturacılar birligi reisi Remzl di Habeş cengâverleri daha modern sicihan vaziyetinin iyiye doğru inki Avunduk'un riyaseti altında manifa lâhlarla teçhiz ediliyor ve İngiliz zabitsaf etmemesine rağmen her sene tura ithalât taclrleri birliğinden bir lerinin kumandası altında harbetmeğe tahsilâtımızı ve bütçe muhammena heyet Macaristana gidecektir. Bu balşamış bıılunuyorlar. İmparatorlan, tımızın mühim tezayüdler kaydetme heyet Macaristanda memleketlmiz Ras Kassa gibi meşhur şefleri de başlasinin temin edilmiş olmasıdır. ce satm alınacak pamuklu mensu rına geçmişür. Arük, İtalyan tayyareleri Bulunduğumuz ahval ve şerait al cat için Macar mensucat fabrika iperit gazi dökemezler, 200 metre mentında kat'î esaslara istinaden bu faz larile temasta bulunacaktır. zilli tüfeklerle tayyare düşürmeğe çalılalık pek de az ehemmiyetli değilMacar pamuklu fabrikalarına şan Habeşlerin yerine şimdi bombardıdir. man tayyarelerini hava defi toplan ve memleiretimizden 5000 ton pamuk Vilâyet masraf bütçesine gelince: makinelitüfeklerile mücehhez İngilb verilmesi mukabilinde pamuklu Havayici zaruriye fiatlarında zarurî cskerleri ve İngiliz avcı tayyareleri karolarak husule gelen mahsus teref mensucat almması üzerinde esas iü şılamaktadır. fülerin neticesi olarak bazı masraf barile mutabakat hasıl olmuştur. Habeşleri ayaklandıran korkunc intiları arttırmak mecburiyetinde kal Bunun teferruatı üzerinden anlaşma kam ateşi karşısında İngih'zlerin, Habedık. Diğer kısımlarmda ise mümkün yapılacak ve imzalanacaktır. şistana yerleştirilmiş olan 200 bin kadar Amerikadan demir getirtmek içirî olduğu kadar tasarrufa riayetkâr İtalyan hakkında ciddî bir endişe duybulunduk. Pek zaruri ve mübrem ih yapılan teklifler tetkik olunmuş ve malan yersiz değildir. Bu İtalyanlar, gatiyaçlardan başka hiç bir ilâve ve bı hususta hemen mutabakat hasıl liba Aşangi gölü faciasuu ödiyeceklerzam derpişine imkân bulamadık. olmuştur. Amerikadan 5000 ton de dir. mir getirtilecektir. Yeni yü bütçemizi vukuflu tetkik Habeş İmparatorunun aznn hikâyesl nazarm;za arzederken hepinize dearasında şu cümle de vardır: Dünkü ihracat vamlı muvaffakiyetler temenni ede•Yüreklerimizin tâ içinde, herşeye rağrim.» Dün İstanbuldan 600,000 liralık İhınen. bir gün gelip bu topraklann gene r Bundan sonra Taksimde su Ae racat yapılmıştır. Bu ihracatm en bizim olacağını söyliyen bir ümid hâlarmm nihayet kısmmda yeni açılan mühim kısmı Rumanyaya Ziraat Idmdi.» sokağa isim verilmesi hakkmdaki Bankası tarafmdan yapılan pamuk Bu ümid, tahakkuk etmek üzeredir. teklif mülkiye encümenine, Saray ihracatı ve Rumanya ile Macaristana yapüajı deri ihracatı tutmakburnu kazinosu ittisalindeki çamlığın atıs polişonu olarak kullanılmak ü tadır. Kral Corc'un siyaseti sayesınde elde edilen deniz kuvveti, İngiliz bahrî satvetini bürtin dünyaya karşı müdafaa edebüecek bir kudrete isal olunmuştu. Bu donanma bihakkın dünyanm en kuvvetli bahriyesini teşkil ediyordu. İşte tam İngiltere afakında istikrar nmulurken. tıpkı bir yaz yağınmıında olduğu gibi, ufuklar birdenbire kararmış ve Büyük Harb tufanı bo^amnıştı. Bu yazı serilerinde, Büyük Bıitanyanın o zaman biraz daha sarih olarak yaptığı bcyanatının. Alman hücutnuna bir sed çekip çekemiyeceğini ınünakaşa etmel, imkânsızdır ve burada bu gibi mütalcalar yürütmek jersizdir. Yalnız şu kadar söylenebilir ki Kral. Fransa Cumhur Reisi Poincare'iun riea ve ibramlaruıa karşı verdiği cevabda, Sir Edvvard Grey müşaveretinı kahul cdip son derece ihtiyatla davranmısiır. Kral da şüphesiz bütün İngiliz nazırHn ile birlikte ingiliz mületini bu harbe müttvhdid olarak sokmak arzusumla idi. Fak,<t sulhu sevdiği kadar ve sıılh içinde yaşamak arzusuna rağmen. her nc pahasına olursa olsun muhafaza edilecek bir sulha da taraftar değildi. Şerefsiz bir sulhun onun nezdinde de şayanı kabul olmıyacağı aşikâr olmakla beraber, esas dava İngiliz halkmın bı> harbi ne tarzda telâkki edeceğini ve ne gibi aksü'âmeller gösterecegini anlaınaktı. Bu itibarla harbin bidayetindeki fazla ilıtiyath hareket ve hattâ ter^ddüd, hepsi bu demokrasiden ve halk idaresinin nefsinde mündemıc lıalkın fikirlerine hürmet borclnl"ır<«ıdan ileri gelmekte Hi. Lâ'.in su da umı<l'"iamalıdır ki, bu halk kararuu, pek seri ve Michel Ange Buonarotti hakkında bir iki kelime söylemek istiyorum. Şiirde, resimde, mimaride, heykeltıraşlıkta yüksek, her teşebbüsünde yüksek olan bu adamın kudretli dehasına çoktanberi hayranım. Fakat, öğle yemeğinde, ikindi kahvaltısında, akşam yemeğinde, çayda, gece yemeğinde, yemek aralarında, önüme çeşid çeşid Michel Ange getirilmesi için bu bir sebeb teşkil etmez. Ben, arada sırada değişikliği severim. Cenovada, bütün san'at eserleri onun, Milânoda, hep onun, yahud talebesinin eserleri var. Come gölünün plânlannı o yapmış. Paduada, Venedikte, Veronada. Bolonyada, tercümanlar, bizlere ondan bahsetmesinler de kimi anlatsmlar? Floransada, bütün tablolar onun eseridir, bütün abideler, keza! Tesadüfen, plânını kendisi çizmediği binalarm karşısma, bir taş üstiine oturup, gamh gamh bakmak âdetiymiş, Oturduğu taşı, hâlâ gösterirler. Pizade, Eğrikule müstesna, her şey onun eseridir. Eğer Eğrikule, şakulî vaziyetinden bu derece feci şekilde inhiraf etmeseymiş, onu da muhakkak ki M^chel Ange'a atfedeceklermiş. Michel Ange'ın ölmüş bulunduğunu ötrendisim zaman öyle hamdettim, öyle derin bir zevk, öyle lekesiz bir sükun dtıydum ki, mislini hatırlamıyorum. Tercüman. bizi, bütün gün, Vatikanda ve muhtelif diğer yirmi yerlerde heykellerle, resimlerle dolu kilometrelerce yol yürütmüştü. Biîe, Sixtine kilisesinin büyük fresk*ini, sonra bütün semayi tezvin edecek kadar çok fre?klpr. fresk]PT göstermişti. Ve hepsi de, gene Michel Ange'ın olmak şartile. 1TALYAN TERCÜMAN CEVIREN:MAMDI V A R Ö C L U ^ CEVİREN HAMOİ dan yazılmış bir mektub göstereceğim. meyin. Deli değiliz, kat'iyyen. Biraz teBizzat kendisi tarafından; kendi elilt mizce el yazısı nümuneleriniz varsa, yazılmış bir mektub. Çabuk gelin! gösterin. Yoksa, gidelim. Çıktık. Tercüman afallamıştı. MaaBizi belediye dairesine götürdü Önümüze, sararsnuş, yıpranmış, eski bir mafih bir gayret daha ettL Bize gösterecek bir şey daha varmış ve bu sevesika koydular. Biz lâkayd, alâkasız görünüyorduk fer, lâkaydimizi yeneceğini sanıyormuş! Gelin benimle beraber, baylar, Maamafih, doktor, tenezzülen, kâğıdı eline aldı. İnceden inceye muayene et dedi. Size bir büst göstereceğim, hem meğe koyuldu. Elim bir sükut oldu. de Kristof Kolomb'un büstü. Harikulâde, azametli, muhteşem bir şey! Sonra, doktor son derece sükunetle: Bizi büstün karşısına götürdü. Haki Ferguson ha? Yok, öyle değildi. katen enfes bir şeydi. Tercüman, baNeydi adamın ismi? Kristof Kolomb. Büyük Kristof şını arkaya attı, bir tavır takındı. Bakınız, baylar! Kristof Kolombl Kolomb! Ya! E, bunu yazan o mu diyor Ta kendisi! Güzel, değil mi? Ne şayanı hayret bir san'at eseri! sunuz? Doktor, tek gözlüğünü taktı. Evet. Kendi elile mi? Ya! Bu centilmenin adı neydi, Kendi elile! Büyük Kristof Ko dediniz? lomb! Hem de sıhhati tespit edilmiş Kristof Kolomb! Büyük Kristof bir el yazısıdır! Kolomb! Bunun üzerine, doktor kâğıdı bıraktı Ya! E, ne yapmış bu Kristof Kovc şu kat'î sözleri söyledi: lomb? Amerikayı keşfeden adam! Amerikada on üç, on dört yaşında çocuklar vardır ki, bundan daha güzel Amerikayı mı keşfetmiş? Bu biraz yazı yazarlar. fazla mübaleğa, işte. Kuzum, biz ora Evet ama, büyük Kristo.... dan, Amerikadan geliyoruz. Halbuki Yazanın adı bana lâzım değil. Bil onun adını bile işitmedik. Kristof Kodiğim bir şey varsa, ömrümde bu kadar îomb.. Acayib bir isim. Ölmüş müoür kötü bir yazı görmedim. Ecnebi oldu bu zat? ğumuz için bizi Wan^ırppağmiTi zannet Hey yarabbi sen bilirsinl Üç yüz 5ECME MiKÂYELERi seneden fazla var, ölelil Neden ölmüş? Ne bileyim ben acanım! Bilsmem ki! Çiçek hastalığından olmasın? Zannetmem. Hem, bilmem dedür. ya. Kızıldan mı acaba? Olabilir. Bilmiyorum. Tabiî, ölümünün bir sebebi olacak. Anası, babası hayatta mıdır? Yok efendim! Ölmüşler, tabiî, hem de her halde ondan evvel. Ya! Sdyleyin bakayım, hangisi büst, hangisi kaide? Şu kaide, şu da büst EyvahJ Aman yarabbi sen bilirsinl Anladım. Anladım. Çok güzel tertib edilmiş, çok güzel. Bu centilmenin büstü ilk defa olarak mı yapılmış? Dün, Vatikanda üç dört saat vakit geçirdik. O harikulâde müzeyi bir kere daha görmek istiyorduk. Gayriihtiyarî duyduğumuz hayranhğı gizlemek için birçok defa zorluk çektik. Maamafih, muvaffak olduk. Vatikanın emsalsiz eserleri arasından geçerken hiç aldırış ermiyen ziyaretçilere ilk defa tesadaf ediliyordu. Tercümanımız hayret içindeydi. Uzun bacaklarile oradan oraya dolaşıyor, bize gösterecek fevkalâde şeyler arayor, bütün zekâsını sarfediyordu. Her defasında da muvaffakiyetsizliğe uğruyordu. Hiçbir şey bizi alâkadar etmedi. Har:kalar harikası telâkki ettiği bir şey vardı ki, onu en sonraya birakmıştı Dünyanın belki en iyi muhafaza edilmiş mumyası olan, bu Mısır Firavunu. Bizi oraya götürdü. Bu sefer, üzerimizde yapacağı tesirden emin olduğu için, eski heyecanını bir parça bulmuştu. Bakınız, baylar! Bir mumya. Tek gözlük, doktorun gözüne, mutad sakin eda ile yerleşti. Ya! Bu centilmen kimdi dediniz? Adı? Adı mı? Adı yokmuş. Yahud, varsa da ben bilmiyorum her halde. Bu bir mumyadır, bir Mısır mumyası. Ya! Güzel, buralı mıdır? Hayır efendim. Mısır mumyası diyorum size. Ha! Güzel. Fransız, değil mi? Hayır. Hayır. Ne Fransız, ne Romalı. Mısırm yerlisi. Mısır mı? Bu memleketin adını ilk defa işitıyorum. Ecnebi bir memleket her halde. Mumya... Mumya... Adamcağız ne kadar sakin duruyor! Nasıl da kendine hâkim görünüyor. Ha! Sahi! Ölmüş müdür acaba? Hoppala! öleli üç bin sene oluyor! O zaman, doktor, müthiş bir hiddetle tercümana döndü: Bana bakın, dedi, biraz terbiyeli davranmanızı tavsiye ederim. Ecnebi olmamız, bize Çinli muamelesi yapmanıza sebeb teşkil etmez. Farelerın bılo yemeğe tenezzül etmiyeceği, elden düşme bir kadavrayı bize yutturmağa çahşıyorsunuz. Elinizde biraz daha taze bir cenaze varsa. çabuk alın getirin, yoksa şuracıkta kafanızı kırmak suretile, ben bir tane tedarik ediveririm!