Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 tkîncikimm 1941 CUMHURlYET SON Cevdet Kerim İncedayının beyanatı Harbin daha sonraki safhası j j ngilirierin kanaatine gore artık Ital II jayı Afrikadan sokup atmak birka II a>hk istir. Italja bundan sonra Af rıkada tutunanıaz ve Afrikndaki Italyan kuvvetleri bundan bojle mutemadij e rıcat edecek veya teslim olacaktır. Ingilız kuvvetleri Afrikadaki Iibya, Eritre, Habeş, Kcnja cephelerinde bep bu i.ş başarmak için uğraşacak ve İtalya tarafmdan mühim bir mukabele gormeksizin bu isi sonnna kadar fotürecektir. Hâdiselerin bu kanaati teyid ettiğini söjlemek, malumu ilâm kabilinden olur. Fakat İtalyamn Amavudhıktaki vaziyetini nazan dikkate alarak, harbin, Ital>a bakunmdan daha sonraki safhası hnkkmda bir hükum vennek raümkündur. Ve bu hükum İtalvanm uğradığl ve nğrayacağı mağlubij etlerin jukünden silkinemiyeceği ve Almanyadan göreceği yardıma rağmen kendini derleyip toplayamıyacagıdır. Bunun sebebi gayet sarihtir: İtalyan milleti bu harbl iste miyor, ve kendisine roria jıiklenen bir harbi yapmıyarak ifinde yasadığı tazyikten kurtuimaktan baska bir ?ey duşünmediğini göstermek için vesileden istifade ediyor. Ital} a bakunmdan daha sonraki safhası bu merkezde olduğuna göre harbin butiin ağırlığmı çekmek işi, yalnıc Almanjaja kalı>or, demektir ve bu juzden harbin daha sonraki safhasnı Almanya bakımından tetkik etmeğe sira geliyor. 6ÜNÜN MEVZUU Amerika, dünyanın en buyuk sanayı nıemleketlerınden bırı, belkı de bırmcisidır Çünkü bu memleketln 130 mılyon, demıaşırı mdstemlekelerile beraber 140 rmlyona yakın nufusu ve her türlu ham madde kaynaklan vardır Demıryollarının uzunluğu 1931 yılın.da 415,992 kilometre idı. Ayrıca mukemmel asfalt yolları ve seyrüsefere müsaid nehirlen, memleketln iktısadi hayatmda buyuk bir rol oynar. Sevkulceyşî ham maddeler denilen maddelerın en esaslıları olan komur, demır, petrol, bakır, kurşun, kukurt ve pırıt pamuk, tutya, fosfatlar bol bol mevcuddur. Aynı maddelerden mıka, yun, alumlnyom boksıt, nıtratlar ve cna ıhÜyaclarının yarısından yuzde 75 ıne kadarını temın eder. MemlekeUe hıç ohnıyan veya az mevcud olan'ar da kauçuk, manganez, nikel, krom, tungsten, antlmuan potas ile kalaydır ki bunları da yüksek servetı ve kudretlı donanması sayesınde haricden kolayca tedarık edebılır Amerıkan endustrısı, umumıyetle çok genış mıkyasta kurulmuştur Bilhassa bu «motor devrı» nde Amerıkan motorculuğü, hiçbir merrleketın yetışemıyeceğı bır keyfıyet ve kemıyettedır. Hdd/se/er/7râsmd Trende felsefe olcu uğurlamalarını sevmem. Teşjıe gelenler içlerinden: .ıinan şu tren kalksa da biz de işi mize gitsek! ^ Der, fena oynanmış teessur rolleri j a par, hatta tren saatınin fena inühab edılnuş olmasına da kızarlar. Yolcuya gelınce, onun hali bu&butun hazındir. Gelenlere karsı kendine hıç bir fayda ohnıjan bir kulfetin derin tefekkurlerini suomaya çalışır. Pek nıutehassis olduğundan bahseder. Butun bunlar serapa acemice oynanan mutad komedilerdir. Yolcu da içinden: Öf! Gitseier de ben de başımı fllnlesem! der. Kendisine bu usulen yasaran gozlerle bakılmasına tahammul edemez. Yol eşiğinde karsılaşan bu iki gafil birbirinden aynldıklan zaman her ıkisi de: Oooh! derler, dünya varmış. Dünya varms ya! Ne diye iki gıinlük mru boyle manasız cemilelerle zehir ediyorsunuz? Beş sene evvel Londrada soğuk alan anamı bir doktora gbstermiştim. Umumi Harbde Çanakkalede bulunmuş, birkaç dil konusan çelebi bir adamdı. Lâf sırasında kendi gibi doktor yapmak istediği 6 yasındaki oğlunu gunün birinde ku;uk çamaşır çantasını eline alıp kimseye haber vermeden Belçikaya mühendislik tahsiline gittiğini anlatmıştı. Bo>le seyahatlerde bile bir teessur gostermiyen İngilizlerin hayatı nekadar tabiî telâkid ettiklerini gordükçe bizim Yaloraya, Bursaya banyo yapmağa gidenlerimize uğurlamalar yapılmasını güiünc bulmaktayım. Belki siz de bbyle lü'ünürsünüz. Birkaç gün sürecek bir iş için Ankarnya pdiyorum. Hajdarpaşa garı upuryıcılarla dolu. (Benim için değil) HaBekir, Lobon veya herhangi bir se«rcinin knndakladığı kutular.. Küıklii ayanlar, ellerinden tutulan çocuklar . Coldaki can sıkısını sanki artırnıak için burnumuıa sokulan gazeteler.. Elle selâm vermek kalktıktan sonra ;arsımızdakine yapacağımız hürmet vea tabasbusun derecesini göstermek üere zaviyei kaimeye kadar kapanan aemi reveranslann envaını, gülünc'prini, tııhaf haş kınslannı hep garda sorüorum. Tren. pireierini jfezinrlve Uovuermis bir dev glbi horlnjor Bİ7 kaylaflvoruz. Can. çan, çan! Oooh, çok şükttr Kalktık. Tataltlı vapon ne Iptida! ?eyflr. (İHnHden bahsedivornm ) Hiç tamma>1'Şmız hir adamia aranırda be^ snntimllk hir bölme ile fl^tüste yahyorunnz Buniara knrnnsrrlman değil, Inıan ktıtn"îiı dîveMHrtı. Artık Hmseden istirahat ve konfor aramıvacak kadar müstafni olalıiMiH me7arda hîle valnır vatan insanı bovle ba«ka biri<;i1e bir odaya kanamak reva mıdır? İnsan için cemivetle yası>an layvan derler. Aklmu hasıma toplayaıdanberi bunun nekadar sacma bir yaan olduğuna hergun biraı daha iyi îormekteylm. Cihanda insan kadar cemlyetle yaşamaması lâzım gelen hayvan yoktur İnsan, herşejden evvel hemcinslnden korkar Çünkü insan lnsanın malına. canına ,ımna, serefine, basarısına duşmandır. Ccza kanunlan, hapisaneler, mahketneter, müddeiumumiler, polislcr, jan darmalar, korucular, bekçiler hep insanların blrbirine kotuluk etmemesi icin sonradan almmış tedbirlerdir. Çünkü bası boş kalsa bu cemiyetle yaşar hajvanlar birbirlerini yerler. E, bunu gordukten sonra hâlâ insana cemiyet hayaü yaşar bir hajvan nasıl diyebiliriz! Haibuki kanncalar, arılar. hatta suıü le gezen kazlarda polis, jandarma, mahkerae, kanun var mıdır? Var mıdır; katiller, hırsızlar, jurnalcılar, hasudlar ve santajcılar? Bir kompartimana kapandığuıız zaman ilk lııssiniz arkadasuıızın huvviyctihakkında endişe ile karışık bir merak olur. Bırçok defa inkısara kapıldığım için ekseri oteki yatağın sahıbini gormem biie. Hemen lokanta arabasına girer gere ancak on birde yatağuna donduğum zaman (o) nu uykuda bulurum. Bojlece ne ben onu tedirgin ederim, ne de o benim hayalimi kırmava vakit bulabiür. Bir tren, bir gaflet sembolüdür. Münakalât Vekili tetkik seyahatinden iyi intıbalarla döndü (Bastarafı 1 inri «ahıfede) Bu mıntakadaki tahribatm bırinci «afıslerile meşgul olacak bir hale ermış olncaklardır. Muhendıslerimiz, ustalanma, isçılerimiz ustun bır vatanseverlık şuuru ıçinde ve goz yaşartıcı bir gayretle çahşmaktadırlar. Denizyolları atolye ve fabrikalanmıı da her 2orluğu yenerek çok memnun edıcı bir hamle ile ç tadır. Iş yerlerinde gecelı gundutlu çalıjan ışçılerımizın ıyı randıman verebılmeleri ıçın esbabı istırahatlerını daha ıyi bir hale koyacak tedbirlen de aîmış ve almakta bulunmaktayız » Cevdet Kerım Incedayı, son seylâblar hakkında da demıştır ki < Son su taşmaları en zıyade TTakyada, Balıkesırle Alaşehir arasındakı mmtakada ve Aydındaki Azizıye tünelleri denilen kısımlarda olmuş.ur hası sur'atle ızale edılerek munakale kurulmuş ve tahrıbabn ıcab ettrdığ; eseslı tamir safhasına da geçılmı^tır Amerikanııt yardımı Yardım çarkınm şimdiye kadar pek ağır dönmesinin 1 başlıca sebeb nedir ? r Yazan: \ Almanya bakımından vaziyet: Italyanın nğradığı mağiubiyetler, Almamajı ister istemez Ingiltereve karşı bırşejler japmağa sevkedecck mahiyettedir. Almanya, şimdiye kadar İngiltereya karşı japabileceği herşeyi tecrııbe etnıiş, Ingiltereuin baricî âlemle irtibatını kesraek ve Ingiltereji aç bırakmak için tahtelbahir harbi japmış, Ingilterenin istihsal kudzetini aksatmak ve Ingılız halkınm gozunu jüdırmak için hava harbi japmış ve İngiliz şehirlerini harab etmck için bunları getişigüzel bombardımana tutmnş, fakat bu çe«ad çarelerden hiç bir katl netice alamamış, bilâkis her darbcye mukabil bir darbe jenJştlr. Almmnyanın İngiltere ile bu teküde ujraşnıaktan maksadı, herşevden (azla Ingilterenin iktısadl tazyikından kurtulmaktır. Çunku Almanyanın dünya ile temasına mâni olan devlet İngilteredir. Gerçi Almanya, bu defaki harb dolayısile müteaddid memleketleri isgal etmis bulunuvor. Fakat bu memleketleri sotnurmek Almanyayı doyurmamıs ve Alman\tnin iktısadi meselesini halledememı»tir. Almanyanın Sovyet Birliğile yaptığı ikdsadî anlaşmanın, Alman ihtiyannı tatmin edeceğini zannetmek de, beylıudedir. Çünktt kajiıaklan çok geniş ve çok verimli olan Sovyet Birliği, herseyden evvel, kendi ihtiyaclannı tatmin etmek mecburiyerindedir ve ancak bu Ihtiyacdan artakalanını Alraanyaya ve daba başkalarına verebîlir. «İngiliz milleti bomba yedikçe azmini artırıyor» Londradan Amerikaya dönen Millî müdafaa reisi vaziyetî böyle tarif etti Nevyork 23 (a.a.) Millî müdafaa komisyonu reisi William Kundsen, Londradan avdetinde hava bombardıraanlarının Ingılızlerı asla mağlub edemıyeeğinı soylemi} ve şunları ılâve etınişır: « Bomba yedıkçe, İngilklerin azmi artmaktadır.» Münakalât Vekılı, İstanbul 'imanında kesafet peyda etmiş olan tahmil ve tahliye işlerını ayni zamanda makıne ile gormek hususunda alınan tedbtrlerden bahsetmiş denız \e demırjolları mıinakale ihtiyaclan bakımından büyük hemmiyetı haız olan lıman tesı^atı ve ışletme ışlerı uzerınde de ızahat verdıkten sonra telefon şebekesi mevcud şehırlerdekı telefon servısının tfkemmul ve çehirler erası muhaberatmın sur'atle daha iyı bır şekle getırılmes ve bu meyanda İstanbul telefon işmın tevsiıni ve tamamen otomatik yapılıması Bu ıtıbarla Amerıkanın İngıkereye ve daha tekemmulu için her tedbıre yapacağı yardım, pek buyuk olabıKr basvıırulduğunu soylemıştir. Elverir ki Ruzvelt ın ıstediği kadar yuksek verimle çalışmak kabil o'sun, Fakat Amerıkan sanayıı ne zaman tam verımle çalışmağa balayacaktır? Meselâ r Amerıka, bu harbin başındanberi tayyare ımalâtmı azamî haddıne çıkarmağa çalıştığı halde, henuz ayda 800 t*yyareden fazla yapamamaktadır. Daha birkaç gün evvel Harbiye Nazır^, 1,200,000 kışılık bir ordunun teçhız ve Ankara 23 (Telefonla) Rize tesühi için hanrlanan programın, ağır de kurulacak bır çay fabnkası malzemenin istenildığı kadar çabuk yanm plânları ve tesısatm şeklı pılamaması yuzunden, 1942 ortasında tesplt olunmustur. Inşaat ıçın lu bıtecek ıken bu yılın sonunda ıkmal zîumlu malzemenın haricden cel edılebıleceğini soylemiştir. Bu ordunun bi çarelerl araştınlmaktadır Rl teşkilıne 1940 ortasında ba?landığma 2e ve havalislndeki çay fidanlık gore, her turlu teçhızat ve silfthlann, lanm gö2den geçlren ve çay zer ancak ikl buçuk senede bitmesi, Ameij'aü ıçın kdylüye yapılan yar rika sanayıi ıçın, her halde bır rokor dımlan tetkik e<l€n zlraat Ve. tejkıl edeoek mahiyette değildir. Abldln Daver gelır. Fakat ış bu kadarla bitm^ de gıldır. Programdakı gemiler, bır senede yapılamıyacagı için, Bahriye Nczaretı, bu tahsisatın bir senede harcayabıîeceğı kısmmı kendi butçesıne koyar. Bu butçe de, lâyıhanın kendısı gıbi 11 makamdan gcçer. Bütun bu tetkıkler, müzakereler, tadıller, kabuller, bızım yazdığımız kadar çabuk bıtmer, aylar surer. Amerıkan donanmasının ınşaatı da bu yuzden, diğer de\ letlerinkine, meselâ Japonyanınkıne nazaran haylı geç Lilır. Amerıkan donanmasının takviyesi içın, 1919 yazından 1939 a kadar geçen 20 yü ıçinde, 5 kanun ve bır o kadar da program kabul edümiştır. Bu programlar 227 gemmin inşasını derpis ettıği halde, fıliyatta, ancak 176 gemmm yapıbnasına kıfayet edecek tahsısat verılmıştır. Donanma için mevcud olan uzun sistem, dığer orduların teslıhat ve teçhızatı ıçm de aynen mevcuddur ve ışte bundan dolayıdır kı Amerıkanın kendi hesabına yaptıracağı malzemevi İngıltereye ödunc vermesi şekli de, eğer işler hızlandırılmazsa, bu gibi teahhurlara uğramak tehlıkesine maruzdur. Amerikanın kabul ettiği bu uzun usul, hıç şuphesiz, demokrasinin, halk hâkimiyetinin icablarından ileri gelmektedır Kesenın ağzını tutan teşriî mechslerin, mülî mudafaa masraflarını azamî derecede kontrol etmelerı ve mükelleflerin cebinden çıkan vergilerin luzumsuz yere harcanmasına meydan vermemeleri esasında toplanan millî hâkımıyet prensipıdir ki işlerin bu kadar uzamasına sebeb olmaktadır. 11 safhadan geçtığını şoyle ızah edıyor: 1 Bahriye Nezareti, nazan dikkate ahnması lâzımgelen butun âmilleri tctkık ettıkten sonra, donanmanın muhtac olduğu gemılerin tiplerinl ve sayılarını tayın eder. 2 Judge Advocate General yani Harb Fılosu Hukuk Işlerl Şeh bu gemUerm inşasmı teklıf eden bir '^anun lâyıhası hazırlar. 3 Bahriye Nazırı, bu lâyıhayı, tetkik edılmek uzere, Butçe Daıresme havale eder. 4 Butçe Dairesi, kanun lâyihasını tetkik için toplanır, Reisicumhurun malî politikasma uygun bulursa kabul eder Çay fabrikası Rizede kurulacak tesisat için hazırlık yapılıyor kâleti Başmuşavırı Zıhni Ankarava dönmüştdr. Avrupada kış Ispanyada fırtınalar bir çok tahribat yaptı Hariciye encümenîndeki müzakereler Vaşington 23 (a a ) Sosyahst liderı Norman Thomas hariciye encumenmde beyanatta bulunarak denıiştır < Demokrasllere yardım için hazırlanan kanun projesının kabuıü, sulh nanuna ilân edümeden harbetmck, demokrasının mudafaası namına da bir ıktatorluk kurmak için salâhıyet vermek demektir. Almanlardan ziysde İngilizlerin lafe•ini ıstemek ve nazı ıstılâsınan nıhaî bır iurette muvaffakiyetle püskürtüleceğini mıd etmekle ber&ber ayaklanmış ınılâb geçırmekte olan Yunan meseleerının otomatik bir tarzda kazanılacak ır İngüız zaferi ile halledılemıyeceğınt canıım.» Teşrinisani intihabatında Amerika leisicumhur muavınhğıne cumhur:> et:ıler tarafından namzed gosterılen ârandan Menary, halı hazır şekli ile kaıun projesine muhalıf olduğunu söyemış ve demıştır ki: « Çünkü bu proje, bir ?ahsa fev:alâde tam salâhıvetler vermektedir.» Âyan meclismde cumhunyetçılerin ideri bulunan Menarynın bu beyanatı tongredeki cumhurıyetçi ekallivetln bu proje hakkında ilk defa noktai nazarını ıfade etmesi itibarile şayanı kayıttır. Maamafıh Menarv, harbe gırmemek artile Ingıltereye her turlü yardımn apılması lehinde olduğunu soylemişT. Donanmanın takviyesi için hazırîanan ve her sene tecyid edılen programların kabulunde ve tatbıkmda son zamarlara gelınceye kadar, teahhurlar gorulmüştür. Ancak, bır müddettenberıdır ki, ınşaat hızlandırılabılmıştır. Ingilterenin iktuadî tazyikı: Bu juzden Almanya herşejden evvel, İngiltere ile mesgul olmak ve Ingilterenin iktısadi tazyikını bertaraf etmek ister. Onun ingiltere) i istilâ teşebbusunu dahi goze almasının en muhim ve en ha\atî sebebi de bu iktısadi tazyiktır. Mıhverin Akdenizde musterek bir taarruza geçeceğine dalr son gtinlerde jayıJan haberlerin hedefini de, Almanyanın iktısadi tazyiktan kurtulmak için her çareye başvuracağını •nlatmaktır. iakat Itahanın gunden gune fenalaşan variyeti, onun Almanya ile birlikte bir taarruza geçmesi ihümabnin son derece zayıf olduğunu gosteriyor. Çünku Ital} a elinde kalan donanmasını feda ctmek istemediği gibi Fransa da donanmasım mih\ere alet etmek nijetinde değildiı. Yalnız Alman tayyarelerinin de bir netice verecek taarruzu başarmaldn, imkân haricindedir! Geçenlerde muhterem btr arkadaşımız, Amerıkanın İngıltereye yardımı meselesıne daır yazdığı bır başmakaleTanca 23 (a a.) Fena havalar yü de, Amerıkalılar çok konuıuyor, az iş zunden Cebeluttarık Boğazı etrafındakı îöruyorlar, dıye şıkâyet edıyordu. Ammtakalarda az çok mulum hasarlar merıka gıbı buyuk isler görmekle meşhur fevkalâde bır sanayı memleketıne vukua gelmlştir. yaraşmıyan bu teahhurlar neden ılerı Centa'da tenvir, telefon ve telgraf gehyor? Bunun sebebıni, gene bir Aservislerl lnkıtaa uğramış, plâj uzerindemerıkalıdan dinleyelım. Mı»al olarak kı bır kaç ev hasar gbrmüştur. harb gemilerı ınşaatını ele ahyoruz Tanca mıntakasında bır flıkada buluDenız Bınbaşı James E Hamilton teınnen bir kumandan ile ıkı tayfa dalgalar muz 1938 de yazdığı bir yazıda, Ametarafından ahp goturülmü^tür. rikada bır donanma programının taDanimarkad* hakkuk sahasma gelınceye kadar, tam Kopenhag 23 (a a ) Don ve kar fırtınalan yüzıinden büyılk Beld'deki münakalât inkıtaa uğramışür. Danımarka ıç sularında seferler, buyuk muşkulâtla ve ancak buzkıranların yardımıle yapılmaktadır. Muhtelif mevkiler arasındaki yoicu ve Muğla 23 (a.a.) Bu sene vilâposta nakhyaü hava yolıle cereyan et yetımizde bea milyon kıloyu mutemektedır. Bununla beraber Kopenhag caviz tutun istihsal edilmiştir. Bu Berlın ve Kopenhag Oslo hava servis miktardan şimdiye kadar Muğlada leri işlememektedlr. 1.200 000, Mılâsta 1,050,000, Bodrum *** 5 Bahriye Nazırı lâyihayı MebuButün işi uzatan bu usullere rağmen, san ve Âyan meclislerine takdım eder Amerıkan sanayii, geçen Buyuk Harbde, ve projenin Butçe Dairesi tarafından j'orulmemış sur'atli inşa ve istihsal rokabul edıldiğini ve Reisicumhurun malî korları tesısine muvaffak olmuştur İste sıyasetine mutabık olduğunu bildırır. bir tanesi6 Meb'usan ve Âyan meclislerınden 1917 bırincikânununda, 58 eskl ve birinin bahriye encümeni lâyıhanın tetkısa bır zamanda kurulmus inja.^t tezkıki için toplanır, uzun müzakpreler gâhı çalışıyordu. Yeni tezgâhlann kusonunda icab ederse tadilât yapurak, rulması için hukumet buyuk malî yaryahud da aynen kabul ederek rapodımlarda bulunmustu. 600,000 tonluk runu yazar. demir ve 1,200,000 tonluk ahşab gemi 7 Meb'usan veya Âyan medlsle apıhyordu; fakat sonra demir gemiler rinden birinin umumi heyeti lâyıhayı çoğaltılarak ahçab olanlar azaltıldı. müzakere ve kabul eder. Inşaat o kadar hızlanmıştı ki 8,800 ton8 İki teşriî meclisten Btekisinin luk bir demir geminin omurgası kobahriye encümeni de, ya ayni zamanda nulduktan sonra, tekne 64 günde deyahud daha sonra, lâyihayı tetkik e nıze indırıldı. 1918 de bu rokor da kıderek, aynen veya tadilen kabul eder rıldı. Amerıkan tezgâhlan bır ahşab gemıyi 51 gunde, 5500 tonluk bir cebk 9 Bu meclis te, umumî içtimaında gemıyı de 27 gün 2 saat 50 dakıkada lâyihayı müzakere ve kabul eder. denize lndlrdiler Bu sayede, 191(5 da 10 Eğer, her iki meclıste yapılan 380,000 ve 1917 de 820,000 tonluk gemı tadilât birbirini tutmuyorsa, iki mec yapmıs olan Amerıkan tezgâhlan 1918 hsın bahriye encümenlerınden bır nıuh de 2,600,000 tonluk yeni insaat yapmatelit encümen teşekkül eder; onun ha ;a muvaffak oldular. tırladığı yeni şekil Meb'usan ve Ayan Meselenin ruhu, Amerıkadaki ağır medislerınde müzakere ve kabul oludemokrasi çarkını, yeni bır ruhla ve ur. 11 Kabul edüen lâyiha, tasdik ve yeni bır hızla çevırmeğe başlamaktadır. Bu çark bır kere harekete geldi mı, onimza için Reisicumhura arzedilir. dan sonra ba{ dondürucu bır hıtla çaBoylece, Bahriye Neraretinin hazırışacaktır. İşte Ruzvelt te, fimdı, bunu ladığı yeni inşaat programının, icab ettirdıği tahsisatuı alınabılmesi için, bir v a P m a g " duzineye yakın yerden geçmesi lâzım1 ABİDİN DAVER "Muhakeme altına alınmak,, tabirinin tefsiri Ingıltereye verilen harb gemîleri Vaşıngton 23 (a.a.) Bahrıye Nazan Albay Knox dun gazeteciler toplantısında beyanatta bulunarak İngütereye satılan 50 torpıto muhribmin şrnıdı Atlântığın obur tarafmda bulunduğunu soylemiştir. Yalnız bunlardan bin teaIımi muteakıb başka bir gemi ile muO halde bu taarruı, olsa olsa İrgilsademe ettığınden hasara uğıanııjtır. tereye karşı yapılmak icab eder. Maamafıh bu torpıto muhribmin de İngiliz taarruzu: imdı Ingüterede olması muhtemeldir. man isgali altındaki Avrupanm bir kurtulus savasına girmek istidadım kazanmış olduğuna da bir delil sayılabilir. O halde Almanya bakımından harbin gelecek safhası, ya taarruıa geçmek, a taarruza ugramaktır. İngiltere için harbin gelecek safhası ise iktısadi tazyikı askeri tazyikle teyid edcrek katl neticeye varmaktır. Ankara 23 (Telefonla) Milli Mudafaa Vekâletı tarafından Başvekâlete gonderılen ve Adlıye Vekâletinın de mütaleası almarak hu kumetçe bugun Meclıse sevkedılen bir tezkerede «muhakeme altına alınmak» tabirinin mebdeı, ılk tahkikat açılmakla mı, yoksa son tah Millî müesseselerdeki me. kıkatın açılmasına karar verilmekmurların tekaüdlükleri le mı başlamış olacağı hususunun Buyuk Mıllet Meclısinden tefsır yoAnkara 23 (Telefonla) Bankalıle kat'i şekilde halli Lstenmekte lar ve devlet müesseseleri memur dır. lan aylıklarmm tevhid ve taadü İzmir 23 (aa.) Atatürk müzesı halıne ifrag için Belediyece satm alına ı Bırinci Kordondaki Atatürk iköşkünde laaliyete baslanmıştır. Buraya konmak üzere bulunan pek da 300,000, Pethıyede 950,000 kılo çok tarihî ve kıymetll eserlerin tastütun satılmıştır. Fiatlar otuz beş. nifi devam etmektedir. ten seksen kuru?a kadardır. PethıHariciye Vekâleti kaye, Milas, Bodrumda satılmamış pek az tütün kalmıştır. Muğlada satılnununa bir ek mıyan tütünlerin mühim bir kısmı Ankara 23 (Telefonla) Hariciye ekıcıler elmdeki muhitm bırinci VekaleÜ teşkılât kanununa ek bir lanevi tutünleridir. Vılâyet dahilin yıha hazırlandı. Buna gore, haız bulundeki mevcud alıcılar mubayaalarıduğu derece unvanını muhafaza eylena devam ediyorlar. Dun şehrımize mek ve bulunacaklan mahalle gore gelen Felemenk kumpanyası da mümaaş ve temsil tahsisatı verilmek subayaata başlamıştır. retile kadro dahılindeki bir memur luzum gorulen herhangi bir vazifede istıhdam olunabilecektır. Bu suretle istıhdam edilenlere vekftlet maa» ve ikamet yevmıyesi verilmiyecektır, Muğlada tütün satışları Izmirde Atatürk mllzesi iç n faaliyet Askerlerimize kışhk hediye Ankara 23 (a.a.) . Askerlere yapılmakta olan kıçlık hediye teberruatı etrafmdakl haberler Kasta monu halkınm şimdiye kadar 5476 parça muhtelif eşya, Karamürselin Ereğli koyu halkınm 156 çıft yun çorab, Aydm halkının 2^53 pamuklu, 2982 çift yun çorao ve 334 parça muhtelif yunlu ve pamuklu e§ya ile hediye tedarıki maksadıle 239 lıra verdıklerıni bıldırmektedır. Mersm vilâyeti halkı da 11,492 si Tarsustan, 10,144 u Mersınden, 403 u Sillfke, 393 u Muttan olmak uzere 22,332 pamuklu, 2789 u Mersin 1675 i Tarsos, 512 si Sıhfke, 587 s; Mut ve Gulnardan olmak uzere 5663 çıft yun çorab. 152 sı Tarsus, 270 t Mersin, 243 u Mut ve 46 sı Silıfkeden olmak üzere 771 çlft yün eldiven ve 353 parça esya vermlş lerdlr. Bu suretle Mersin vllâyet halkmm bugüne kadar askerîerl mize yapmıs olduğu kıslık hediye teberruatı miktarı 29 059 parçayı bulmustur. İsveç yeni harb gemileri yapıyor Fakat Almamanın bu taarruzu yapıp lapmıyacağı belli değildir. Daha fazla belli olan bir nokta, Ingilterenin onümuzdeki jaz Avrupaya bir seferî knvvel rıkarmak İçin hanl hanl hazırlandığıdf. Hatta bazı Amerikah müsahidlere gore İngiHerenüı bu nijeti, Mister Çorçıl'in evvelki günkü nutkundan d»W anla^ılmaktadır. Ingilterenin Avrupaya jeniden bir seferî kuvvet çıkarmasi, \alniz bir kuvvet alâmeti değildir AlBu arada, hayatımı tehdıd etmekte olduğunu pekâlâ bıldığım olum tehlıkesmı busbutun unutmadıeimı samımî davıanarak ıtırai etmek lâzım. Fakat lîızarın yanında bulunduğum esnada kendımı emnıyet içinde hiîsedıyordum Ayriıdığımız zamanlar ise onu o kadar fazla duşunüyordum ki baska şeylerle kafamı yoracak zaman kalmıyorotı Yalnız bazan sokakta arkamda adım sesleri duyarak bır an urperdıgım, \alıud bır cıft muanmd bski'îin kaısısında suphe ve endışe ıçinde bunaldığ'm zamanlar olmuştur. Fakat her şeye rağmen arnk tehlıke bana uzaklasmış gıbı gelıyor Eger nınem çok şeyler bildıgım ıtiraf eden sozler soylemeseydi, dusmanların er geç bana da geleceklertni teyid eden harekttlerde bulunmasaydı ,be!lcı su esnada İzmirdeki Muddeiumuminin sozlerıne inanmış ve şımdı bu cinayet'n Sırkal kasdıle yapılmıs olduğuna kanaat gfiırmıs olacaktım. Fakat ninem çok şeyler bıldığım ınkâr etme 'ığı gıbı, bj meçhul duşmanlar hakkında bana bır şpy scvlemıyeceğıni baoanıa yeminle vadcttığını soylemedi mı? Gene dalmısım, neler düşürıuyorum' Basımı camdan ayırarak elimi sakaklarımda dolaştırdım. Yor^un gibiyim ömer Rıza DOĞRUL ! ıstemege karar verdım. Karyolama do§ru yurudum. Fakat bırdenbıre odanın ortasında durarak kulak verdım. Dışarıda, kapımın arkasında fısıltılur oldu. Bu fısıltılar, bu telâş ne olabüırdı7 Stokholm 23 (a a ) İsveç bahriyesi için bu seneki Inşaat programına gore ikl hafif kruvazor, iki torplto muhribi 8 torpito, 36 mayin tarayıcı, 6 uzak menzilli denizaltı. 3 sahil denızaltısı ve daha başka genıiler tezgâha konulacaktır. İsveç bahriye erkânıharb reisi Amiral Tamm, bu insaat programı tahakkuk ettığı takdırde İsveç de. niz kuvvetinin ikl misll artacağmı soylemiştir. lün e dalr kanunun 14 üncü mad desi millî bankalar memurlarmı na Ankara 23 (Telefonla) İstranca orzan itibara alarak tekaüdlük ve m&n davası Vakıflar lehine neüceienrn'.ş maluliyet tazminatını kabul etmi§ olduğundan, vekalet ücretı ve sair madse de ayni kanuna t&bi sair millî deler için idare butçesıne beş bin, ve eıfisen haddi kıfayede bulunmıyan haymuesseselerde çalışan memurları mt tamıratı fashna da yenlden on beş mevzuu bahsetmemistir. Ayni îta bin lıra konulması zarurî gorulmuştur. nunun hukumlerine tâbi ikl müesBu suretle umum mudurluğun 1940 sese memurlan hakkında farklı malî yılı bütçesine 20 bin lira munzam muameleler tatblkı bankalardan tahsisat koyan bir kanun lâyıhası hazırgayri muesseselerde çalışanlan mu lanmısrtır ki, bu lâyiha ile ayni zamantazarrır etmekte olduğundan mad da butçenin muhtelif fasıllan arasmda denin son fıkrasını tadll eden bir 22600 lirahk munakale de yapümaktalâyiha hazırlanmıstır. dır. tstranca ormanlarının idaresi Sovyetler Amerikaya tayyare ısmarladılar CUMHURlYET » İN EDEBI ROMANI: 38 Tekrar yatağıma ginneğe, zıle basıp çay Kapıya doğru yurudum ve bırdenbıre topuzu çeviıerek kanadı açtım.. Guısumle Yusufu karşımda buldum. İkısının de yuzleri solgun, endışelıydı. Kartılarında benı gorunce bakıştılar. Evde benım bümedığım mulum bır şey geçmıs olacaktı. Derhal aklıma nınem g3İdı Sırtımdan fena bir urpertı ge şara soyle, dedim. Ruştu Beyı ahp gelsın. Çebuk, çabuk... ho geçtı. Gulsum, sesı ütreyerek: Ve ikısının arasından suzüldum. Ko Sızi uyandıraum mı, uyandırmıynlım mı, Yusufla soyleşıp duruyorduk, rıdora çıktım. Bacaklarım vucudumu taşımaktan acız getırecek kadar derdedi. mansızlaşmıştı. Nınemin odası korıdo Çabuk söyle ne oldu? dedim run ucundadır. Tam kapısının onune Ve sesimden korktum. Yusuf: gelince derın bir soluk aldım ve ka Buyuk hanım... pıyı yavaşça iterek içeri girdim. Dive başladı. Gülsüm onun ağzından Vucudu karyolada kuçucuk kalmış, alarak devam etti: başı yastıklalrın arasmda kaybolmuş'u. Sabaha karşı birez hastalanmıs da... Yaklaşmca gozlerinin kapalı olduğunu, Zaten nineme bir şey olduğunu tah guçlukle nefes aldığmı gbrdüm. Yuzu nvn etmistim. Ona fenalık benden gel yastıklara yakın bir beyazlıkta idl Son mıs gibi hareketsiz kaldım. nefesini alıyormuş ve hemen orada SYusuf: lecekmiş gibi fena bir titreme icinde Doktor çağıralım diyoruz, istemi kaldım. Biraz daha sokularak yüzüne yor, dedi Sizi uyandırmamamızı da doğru eğildim. Gdzkapaklan titreverek ağır sğır açıldı. Soluk mavi gozbebektenbıh etti Derhal otomobih çıkannasını Ya lerinde lavallı, hasta, ölgün bır mana | çırmıyarak doğrudan doğruya yuzüme bakıyordu. Avcuma bıraktığı elinde ısyansız bir teslımiyet vardı. vardı. Dudaklarımdan feryada benzeyen bir ses çıktı: Nıneciğim?. Soluk dudakları oynadı: Azıze! dıye, mırıldandı. Sesı oldukça kuvvetli çıkmıştı. Şimdi yuzunden o olum hareketsizliği Itaybolmus, muztarıb, fakat canlı bir mana gelmiştı. Elımi yorganın altına sokarak elıni aradım. Parmaklarını avcumun içıne alarak sıktım. Yüzum ne hal almıştı, bilmiyonım Fakat rengım fazla soluk olmalı idı Alnımda, şakaklarımda bir gerginlik hıssedıyordum, Derım çekılmiş gıbı idı Şimdi doktor getırecekler, diye, fısıldadlm. Niçin daha evvel haber vermedin, beni uyandırtmadın7 Nasıl oldu, birdenbıre mi' Neren ağrıyor?. Kesık kesık konuştu: Goğsüm birdenbıre daraldı, sabaha karjı oldu. Müthiş bir çarpmU... Zaten kaç gündur yoruldum mu geliyordu. Niçin, niçin daha evvel sdylemedin, diye, tekrar ettim. naiırsınız.. Içerisi, vanblatorlerle soıınken dışarının sıcağı yumurtavı hazırlop duğunu gordüm Ne soyleyeceSımi ça>apar. Ve buna. konfor dersiniz. Ne kişırmıştım. Kendimi büyük bir keder bar, ne zeki, ne mutefennin aptallarız. ıçinde hissediyordum. Bır trenin butun varlığı havatm içiÇarpıntı çok mu ıstırab verıyor? ne girmis bir tırtü manzarası arzeder. Ha,yır, dedi, o değil. Bir tarafından deldiği bu jekpare tah« Sesi fısıltı halini alarak yavaşça ilâ tayı ojar, ojar, oyar \e obur taralınUan ve ettr çıkar.. Beni o kadar üzdün kü Aziz... Lokanta vagonuna geç girebildik. Dudaklarımı ısırarak sustum Ne diyebılırdım? Haklı değil mıydı' Cnayet Karnı aç olanlar çoklukmus Daha i«tas. yonda masaları işgal etmişler. Biraz kiışlemış bır insan gıbı suçlu ve mes'ul barlık göstermek gafletinde bulunanlar vazıyette idim. Belkı de hastalanmasma antak ikinci partije kahyorlar. Bu ikinci ben sebeb olmuştum. Belki değU mu parti eski duğun evlerindeki ucuncıı, hakkak, dıye, düşündüm Kendi kendine dorduncu sofralar gibi biraz itibarı dubu meseleyi kurmuş olacaktı Bu has suk oluyor. Yemekler de ister istemez talık çektıği üzuntulerın bir neticesi bir (artık) çesnisi garsonlarda: idı. Zavallı ihtıyarcık. Londra 23 ( a a ) B B C . Dün İçine girer, yola revan olursunuz Etsalhıyettar mahfillerde, Sovyet raünızda olan bitenden bihaber. GitUgiRusyanın Amerikaya vereceğı tay niz demiryolun mustebid istikaıncıini yare siparişlerinin İngıltereye yapı değiştirmek kudretinden mahrum. Istelan Amerıkan yardımma halel ge seniz ve istemeseniz bir avuc atcş ve (er tlrmiyeceği büdirilmiştlr. Çünkü içinde bir makinistin kurduğu ikizli itliRusya tarafından şimdi verilen siparişler 1943 senesinden evvel yeri fakın arzusuna râmohnuş gidersiniz. Dışarıda ayaz vardır, siz içeride bune getirilemîyecektlr. Şunlar da ziftlensinler de kuıtulalım! dije bıkkınhk edaları sezilijor veO kuru, soluk dudaklar tekrar oyya insana oyle geliyor. Peşkirler acaba nadı: baska bir ağızm kenarlannı temizlemiş Ah bu adam, dıye, mırıldandı' Se midir? şuphesi, şuphesiz biraz ev\el ni ne yollara surukledı! Senı nasıl de baska dudakların arasından geçmiş çatalların ne derece şartlanarak yıkannus lıye çevırdı! olduğu hakkındald işgiUere refakat eAnlamamış gibi sordum: divor. Hulâsası nahos vesselâm. Kimden bahsediyorsun nine? İçlnl çekti: Amnıa karnımız aç. Çaresiz çoktuk.. Bir iskemle al da gel, dedi, şimdı Yüzünde acı bir tebessum belirdiKefal balığının yanında bir İspan^ ol daha iyıyim, Kimden bahsettığımi pek iyi Şimdiye kadar ba.vrağı gibi duran havuc tekerleklenııi Azize. Karyolasınm yanına bir iskemle çek bılıyorsun şey gormü şislerken, yanımdaki masada vakti az hıç bır tim, oturdum. Tekrar elınl elime al sustum, dım. Yüzüne gözlerimi kaldırdığım za yor, anlamıyormuş gıbı davrandım bir radyo konferansçısı telâşUe kouu(Arkan vmr) (Lutjen sahijeyi ri Günlerdenberi ilk defa gbzlerinl ka man yanaklarının yaşlarla lalanmıj ol