19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3T Temmuz İ94Ö CUMHURlYET Milli Yardım Komitesi Dün Abdülhalik Rendaıun reisliğinde toplandı Ankara 30 (a.a.) B. M. Meclisi ve Millî Yardım Komitesi reisi Abdülhalik Renda ile Başvekil Dr. Refik Saydam bu giin öğleden önce saat 9,30 da Etimes'uda giderek 12 ye kadar Kızılay depolarındaki malzemeyi tetkik etcnişlerdir. Refakatlerinde C. H. Partisi Genel Sekreteri ve Millî Yardım Komitesi azası Dr. Fikri Tüzer, Kızılay Utnumî Merkezi reisi ve Ağn meb'usu Dr. Hiisameddin Kural, ve heyef umumî azasından Çorum meb'usu Dr. Mustafa da bulunmustur. Hâdlseler arasında Lisanın istiklâli reko Lâtin terimleıiniıı dü.şmanı muhteıem arkadaşımız, geçen giin burada kendisinden cevabım vcmıgsini rica ettiğimiz ilii sorguyu da karşılıksız bıraktı. Bizi, malıkemede muarızına cevab yetiştiremeyince bastonuna kullanan avukatın «aczi mullakı» ile itham ediyor. Delilsiz ve cevabsız kalan tarafın kendi aczini muarızına isnad etmesi, mekteb sıralannda başlajan çok beylik bir münakaşa tabiyesidir. Ben bu o.vunu tekrarlamak niyetinde değiiim ve muhterem arkadaşa hiç bir a.ciz isnad etmiyeceğim. Ortada aciz yok, ikisi de birbiri kadar meşru iki telâkki var. Biri .spontane» ilâh... gibi tam türkresi olmıyan kelimelerin kullanılmasını lisanımızm istiklâiine aykırı bulan meslekdaşımızm telâkkisi; öteki de. dünyanın bütün müstalul. büyük ve küçük garb memleketleri gibî Greko Lâtin kökünden gelen terimleri kul lanmanuı hem larurî oldu^unıı, hem de lisanıımzm istiklâline hiç de uy gunsuz olmadığını iddia edenlerîn telâkkisi. Birinei iddia sahiblerine göre bıı ıstılahlann tiirkçeleri vardır, ikinci iddia sahilılerine göre yoktur. Çıinkü. birinei iddia sahiblerinin \Tir dcdikleri Lstılahlarm yüzde doksanı türkçe değil, atabcadır. Yani aramızda din birliği olsa bile hiç bir kültür birliği kalmamış yabancı bir ır.illetin Jisanından alınmadır. Bu bahis dine değil, kül türe aid olduğu için, arabcayı. bütün garb tnilletlerinin miişterek ilim ve kültür Iisanı olan eski yunanca ve lâtinceden dalıa yabancı telâkki etmcğe mecburur. Bundan başka, «rabcası bulunduğu iddia edilen ıstılahlaım çoğu da garb terimlerinin tam ve doğru karşılığı deçiL Çünkii bu mcflıumların coğn. içinde Arab medeniyeünin biç bir rolü kalmıyan modern garb kültü ründen doğmuşhır: Şu «kültür» ke limesi gibi; eskiden kalanların vatanı da, umumiyetle, eski yunanistandır: Şu «ideal. kelimesi gibi. Küllüre nasıl .hars. ve ideale nasıl nıefkure» diyebiliriz ki, evvelâ, bu iki keliıne de türkçe değil, arabcadır; sonra da «kültür ve «ideal. mefhumlarının tam karşılığı değildir. Öyleyse niçin yaııbş bir yabancı kelimeyî, doğrıı ve aynı zamanda bütün medcnî milletler arasında müşterek bir yabancı kelinıeye tercih edelim? Greko Lâtin kelimeierinin türkçelerini, hatta arabcalannı bulmak mümkün olmadığı, geçen gün bu sütunda yazdığımız on kclimeye, münervcr muarızımmn hiç bir karşılık bulamaınasile de sabit. Yunanca ve lâtince kelimelcri kabul eünenin bir Iisanı istiklâlinden mah ram etmiyefeği, bütün müstakil medenî milletleVin bu kelimeleri kuJlanmalarile sabit BilâkLs, yunanca \e lâtince gibi enternasyoııal ilim haysiycü'nden nıah rum arabca terimleri, hele farsça ka Ideleri almak lisanınıızın istiklâline karşı saygısızlık olur. Meselâ, muanzımızın «toprak mahsullerimiz» demek dururken. hemen bütün yazılnıımla • mahsulâü arziyemiz» gibi farisî i/.afet terkibleri kullanması, türkçenın istiklâline hürmetsizliğin ta kendisidir. Çünkü bütün müstakil milletler (bütün!). birbirlerindcn kclime alabilir ler, fakat hiç bir müstakil millet (hiç bir!). ötekinden ihtiyacı yoksa kaide almaz. «Toprak mahsullerimiz» demek dururken, muarızımızm başmâicalesinde gi>7İimÜ7e ilisen «mahsulâti arziyemiz» gibi yabancı terkiblere ne ihtiyacımız olduğunu da sortıp keseiim ve daima cevabsız kalacağını bildiği rai* bu sorgularla muhterem arkadaşımızı. temmuz sıcaklarında, daha fazla terfetmiyelim. Cünün mevzuu Hindistan yolu ingiliz donanması Akdeniz bekçiliğine devam ediyor, fakat netice Afrika harblerinin neticesine bağlıdır NAUNA İHEM MIHINA! Baskın için aldatmaca jj ngiltereye karşı beklenen Almaa II taarruzu, henüz başlamadı; yalU nız, hava muharebeleri şiddetlcndi; o kadar. Fakat bu hava muharebeleri, tabir caizse kanlı riyafetin çerezidir. 1. İngiliz müdafaa kuvvetlerinin ve tertibatının yerlerini keşfetmek: 2. İngiliz havacıhğuıın kudretini öiçtnek; 3. İngilterenin deniz nakliyatını sekteye uğratmak; 4. İngiliz müdafaasını yorup yıpratmak; 5. İngiltere hallunın maneviyatını bozmak gibi maksadlarla yapılan bu hava hücumları ve akınlarile harbi bitirmek mümkün değildir. Almanya ile İtalya, durmadan hazırlanıyorlarsa da, ingilizlerin de geçen günlerden istifade ettiklerine şüphe yoktur. Onlar, vaktile hazırlanmakta geç kalmış oldukları, şimdi de büyük tehlikeye maruz buhındukları için, bu nisbî sükunet devrinden daha fazla istifade etmektedir. Bu itibaıia geçen günler, Almanlardan ziyade Ingiliılerin lehinedir. Bnnu Alman başkumandanhğınm ve genellnırnıayının bildiğine şüphe yoktur. Fakat, Almanların yarım tedbirle iş göroıek âdetlerf değildir; onlar, eğer yapacaklarsa, ba son derece güç denizaşırı taarrnzu, en küçük teferruatına kadar hazırlıyacaklar, gi?ü gizü bindirme, indirme, ve çıkarma taümleri, manevraları ve tecriibeleri yapacaklar; işin aksayan tarafla rını düzeltecekler, ondan sonra harekete geçeceklerdir. Bu arada, Alman şefleri arasmda, taarruz hususunda ihtilâf çıkhğtnı, ba« zılarının buna taraftar, bazılannın aleyhtar olduğunu, İngiltereye saldır maktan vazgcçildiğini, çünkü mütehasıslann muvaffakiyet ihtimallerinl pek z bulduklannı etrafa yayacaklardır. Almanlann hasımlannı aldatmak, uyutmak ve sonra tam bir baskınla gafil avlamak için, böyle şaşırtmaca tedbirlerine baş vurınak âdetleridir. Birbirini nakzeden bn siirü sürü haberler arasında şaşırmamak da, hakikatcn kabil değildir. Alman taarruzuna uğrayan bütün küçük milletler ve Franızlarla İngiUzler, bu gibi aldatmaca ve şaşırtmacalara, müteaddid defalar manıı kalnuşlardır. Aknanlar, buna sinir harbi adını takfılar. Birbirini tutmıyan şayialar, rivayetler arasında hakikati ^örmek imkânını buîamayınca ilddebirde telâşa düşcn, günlerce uykusuz kalan, asabileşen insanlann uyanıklığına .e dikkatine nihayet bir gevseklik an* !)lmaktadır. Gerilmekten yomlan sinirlerin gevşediği anı bekleyen baskın da, ir gece şafakla beraber, yıldınmlarnu indirnıektedir. Yurdda paraşüt tecrübeleri Amerikadaki Avrupa müsîemleke.eri Denizlide yapılan teza Havana konferansı, hürat, büyük heyecanla icabında, bunlara vazitakib edildi yed edileceğini bir beDenizli 30 (a.a.) Bu gün Hava Kuyanname ile ilân etti n m u filosuna mensub bir tayyarecimiz saat 7.30 da ve bunu takiben paraşütçüleri hâmil olan ikinci tayyare de saat 10.30 da Tavasta halkın coşkun tezahüratı içinde yere inmişlerdir. Sahada Vali, Tuğ komutam ve Denizliden geien bir heyet, kaza kaymakamı hazır bulun makta idiler. Bu münasebetle tayyare müfettişi Emin AH Yaşın paraşütcülük ve Türk Hava Kurumunun şimdiye kadar yap tığı ve bundan sonra yapacagı işler haklnnda hevecanlı bir hitabede bıılunmuş ve müteakıben misafirlere ve davetli lere Tavasm B?elararası mevkiinde bir öğle yemeği verilmistir. Saat 18 de paraşüt tecrübpleri vaparak bu ffeeeyi Tavasta geçirecek olan tayyarelerimmn yarm Denizliye gel meleri beklenmektedir. »• * Moskova, İngiliz donmmasgnı öğüyor Pravda «bu kudret Ingilterenin istilâsmm zorluğunu ispat eder» diyor Londra 30 (a.a.) Reuter Ajansı bildiıiyor: İngilterenin deniz muvaffakiyetleri resmî Sovyet organı olan Pravda'da bir büyük devlot için deniz kuvvetine malik olmak lüzumunu gösteren mülâhazalaıa mevzu teşkil eylemektedir. Daily Telegraph gazetesi tarafından ikbbas edilen bir makalede Pravda şoyle demektedir: «Ingiliz deniz zayiatı şimdiye k&dar besaba kaülmıyacak kadar zayıftır. Filhakika bu zayiat umumî tonajın ancak yüzde 3,5 ini teşkil etmektedir. Dün kerk'in tahliyesindeki muvaffakiyet, kuvvetli bir orduyu kurtarmış olan Ingiliz filesunun kudretini göstermiştir. Bu harekât keza İngilterenin Utilâsının çok zor, denizaşırı arazisini fethetmenin de aşağı yukan imkânsız olduğunu ispat etmiştir. Almanyanın deniz kudreti hiç çüphesiz İngiliz kudretinden çok dun dur. İngilterenin deniz tarihi bize bir bahriye için en mühim şeylerin teşkilâl ve inzıbat olduğunu öğretmektedir. Kınl donanmaya en iyi teşkilât ve inzıbatı ve mümkün olan en teknik inşayı temın edecfgiz.. La Havana 30 (a.a.) «Keuter» Panamericen konferans tarafından akdedilen tilâfın esash noktaları «Havana beyannamesi» neşredilmiştir. Her türlü şiddeti mahkum ettiklerini teyid ettikten sonra Amerika cumhuri yetleri, Amerikan olmıyan memleketlerin kendi nısıf kürelerindeki müstemlekelerinin muhtemel hakimiyetlerinin devrıni Amerikan hissiyatına ve emniyetlerini ve siyasî istiklâllerini kendileri temin etmek hususunda Amerika devletlerinin sahib bulunduğu hukuka mugayir telâkki ettiklerini beyan etmektedirler. Müteakıben itilâfnamede şunlar ya nhdır: Bu çeşid her devir, kullamlan usul r.e olursa olsun, Amerika Cumhuriyetleri tarafından tanınmıyacak ve kabul edılmiyecekür. Bu nısıf küredeki Avrupa müstemlekelerinin istikbaline halel geirmeğe matuf her hangi bir devir veya devir teşebbüsü anında Cumhuriyetler hükümlerini vermek haklarını muhafaza ederler. Asıl milletler tarafından kendilerınin serbest intihabile kat'î bir hükumet teşekkül edinceye kadar Amerika Cumhuriyetleri bu mıntakalârda muvakkat bir sistem tesis edeceklerdir. Amerika Cumhuriyetleri ademi müdahale prensipini ilga etmeyi icab ettir meksizin ve itiraz kaydından azade olarak bu mıntakaları idareleri altına almak, mukaderatlan hakkında müzakere etmek hakkına maliktirler. Muvakkat ejim tesis etmek kararını aldıkları takdirde, teşkil edilecek idare müteaddid Amerika devleti tarafından idare edilecek ve o çekilde olacaktır ki, şimalî cenubî ve merkezî Amerikanın emniyetini mahfuz bulunduracak ve idare edilen mıntakaları müstefid kılacaktır. Cumhuriyet'.er, itilâfnamenin aralarmdan üçte ikisi tarafından taidikım müleakıb meriyete gireceğini beyan etmoktedirler. BELÇIKA KONGO5U Goliıf. Akdeniz • Süveyş ve Şabdenizi yoiüe, harekâtm cereyan ettiği Şarkî Afrikayt gösterir harita 1869 senesinde, Ferdinand de Les seps'in eseri olan Süveyş kanalınm küşad resmi yapıldığı zaman, Londra ile Bombay arasuıdaki 6000 küometrelik Ümidbumu yolu, 3100 kdlometreye inmişti. Bu kanal, dünyanın iktısadî hayatmı değiştirecekti. İngilterenin, bu kanaldan serbest geçmek meselesine vereceği ehemmiyet kolayca takdir edilebilir. İhgiltere, bu maksadla, 18T5 senesinde, Hidivden, kanalın 177,000 hissesini sahn aldı. 1888 de, Londrada akdedilen bir mukavele ile, kanal bitaraflaşürıldı, her an, bütün devletlerin gemilerine serbest bir geçid haline getirildi. Kanal abluka altına aluıamıyacak, ne limanlannda, ne de üç mil muhiti dahilindeki herhangi bir noktasında, muhasamat hareketine tesebbüs edilemiyecekti. Gallabat civarında taarruza gecmişler, Habeşistanın cenub hududunda da, Kenyanın, İtalyan arazisine bir kama gibi giren kısmını i?gal etmişlerdir. Bu mıntakanın başlıca çehri Terkaledlr. Bu mıntakanın garbmda, İngilizler Moyaleyi kaybctmislerdir vc Rodolph gölü üzerindeki İtalyan mevzilerine karşı yaphkları taarruzlar akim kal mıştır. İngiliz hava ordusu tayyareieri, zaman zaman, Eritrede Diredauayı, Masawayı, Makarka tayjare istasyo mınu bombardıman etmektedir. Süveyş kanalı tarikile Hindistan yolunu ve aynı zamanda Kahireden Kapa kadar İngiliz hava yolunu alâkadar eden bütün bu harekât ikinei derecede olup Akdenizdeki hâdiselere bağU bulunmaktadır. İtalya, Hindistan yoluna taarruz etmek »uretile, Bonapart'ın muvaffakiyetsizlife ugradığı bir iste kazancll mı çıkacak, yoksa şarka doğru bu yürüyüşünde, onun gibi yarı yolda mı kalacak? Netice, Akdeniz hakimiyetine bağlıdır. İtalya, İngiltereyi, Ümidburnundan dolaşmağa roecbur etmek suretile az çok bir muvaffakiyet kaydetmiş bu unuyor. Bu mecburiyet, İngiltere için, anavatanı Uzak Şark imaparatorluğuna bağlayan 'gemi tonajım % 20 nispe tinde artırmak demektir. Aynı zamanda, İngiliz deniz kuvvetlerinden Birleşik Krallık yakınında bulunması faydali olacak mühim bir kısmmm Akdenizde muattal kalmış olmasını da buna ilâve etmek gerektir. Şimalî Amerika, icabında bütün Amerikanın müdafaasını deruhde edecek Havana 30 (a.a.) Havana itilâfı nın «harekete g^eemek lüzumu, tehire imkân bırakmıyacak kadar müstaceliyet kesbettiği takdirde, kabul edecek leri tarz her ne olursa olsun arazilerinin veya bütün kıt'anın müdafaası için Amerikan cumhuriyetleri münferiden veya müştereken harekete geçebile ceklerdir» tarzındaki fıkrası, şöyle tefsir edilmektedir: Lâtin Amerikası, Birleşik Amerika devletinin icabında bütün Amerikan kıt'asının müdafaasını deruhde etme sine, ve harb sahnesinin Avrupa ola rak tahdid edilmesine rıza göstermektedirler. Muhacir çocuklar llk kafile olarak 272 çocuk Nevyorka musalat etti Nevyork 30 ( M . ) D. N. B. bildiri yor: Aileleri refakaünde seyahat eden 272 İngiliz çocuğu ve Mme. Tabouis, Cunard Line kumpanyasınm Britannique vapurile buraya muvasalat etmişlerdir. Çocuklar İngilizlerin müreffeh ailelerine mensubdur. Diğer bir çocuk kafiesi de Calmeronia İngiliz gemisile geimiştır. Lord Rosebery'nin oğlu 11 yaşındaki Lord Promrose bunlar arasındadır. (Cumhuriyet Teigrafta ismi geçen Mme. Tabouis, nazi aleyhtarı meşhur bir Fransız gazetecisiydi, Oeuvre gazetesinde yazardı. Fransız mütarekesi sırasında Ingiltereye iltica etmiş bulunuyordu.) Yabancılann imtiyazlan tahdid edilecek Havana 30 (a.a.) Panamerikan konferansı, Beşinci Kolun faaliyetini kontrol hakkmdaki tedbirleri tasvib etmiştir. Bu tedbirler mucibince, ya bancı memleketler elçilik ve konso losluk memurlarmın haklarl ve imtiyazlan tahdid edilecektir. Roosevelt'in tetkikleri Vaşington 30 (a.a.) Ruzvelt, Nor felk deniz üssünü ziyaret etmiş ve yeni inşaatın tesrii lehinde beyanatta b''lunmuştur. Kouznetsov'un sözleri " Kızıl donanma, hükumetin vereceği vazifeyi hüsnü ifa edecektir., Avam kamarastnda hafi ceise Londra 30 (a.a.) Reuter: Avam kamarası bu gün haricî meseleleri müzakere etmek üzere hafi bir celse akdetmiştir. Meclis bu hususta bir karar almadan şiddetli bir münakaşa olmuştur. Nihayet, celsenin akdedildiği salonda halkın bulunduğu hakkmda nazan dikkat celbedilerek 109 muhalif reye karşı 200 reyle halkın çekil mesi emrinin verilmesi karar altuıa aknmıştır. Bu karar hafi celsenin ka bulünü ifade etmekte idi. Çörçil daha evvelce meclisin hafi celse akdetmesini teklif etmiş fakat şunları ilâve etmiştir: < Hükumet hafi veya alenl celse akdi meselesinde meclise tesir yapmak istemiyecektir. Nazırlar bu meselenin münakaşasına iştirak etmiyecekler ve mecliste serbestçe fikrini beyan ede bilecektir.» Çörçil, Hariciye müsteşarı Butler'in bevanatta bulunacağını. iJâve etmiştir. Kayıttakamİar arasında yeni tayin ve nakiller Tasdikten çıkan listeyi neşrediyorüz Ankara 30 (Telefonla) Kayma kamlar arasındaki yeni tayin ve nakilleri bildiriyorum: Memurlar Sicil müdürlüğü şeflerinden Kâmil Keskin kaymakamlığına, Keskin kaymakamı Ekrem Solhana, Kekimhan kaymakamı Necdet Şa taka, Şarkî Karaağactan Tevfik Gence. Kelkitten Mustafa Pülumere, Bünyandan Kâzım Yüksekovaj'a, Hatay Hu kuk İsleri müdürü Saüh Vartoya, Tefenniden Hıfzı Çemişkezeğe, Eccâbaddan Asım Bulanığa, stajiyerlerden Hamdi Kelkite, Cahid Ayaşa, Hilmi Dadaytl, Yeniköy nahiye müdürü Muhsin Eceâbada, Çandırlı müdürü Mefahir Tefenniye, Heybeliada müdürü Turpud Şarkî Kara.iğaca, MeclLs zabit kâtibi Avni Bünyana, Gerzeden Şem Dahiliye Vekili çehrimize seddin Sandıklıya, Polatlıdan Abdul' geliyor lah Bandırmaya, maiyet memuru TurAnkara 30 (Telefonla) Dahiliye Ve gud Polathya, TorbahJan Halid Ka dınhanına, Kadmhandan Hayri Bingöl kili Faik Öztrak bu akşamki ekspresle Torbasma. Beytüşşebabdan Suphi Iz İstanbula hareket etti. mir Hukuk İsleri müdürlüğüne, Ayaştan Ahmed Beşiriye tayin edildiler. Millî Şefimizle General Franko arasında Erzincan Vali muavinliği Ankara 30 (Telefonla) Mardin Vali Ankara 30 (a.a.) İspanya millî bayramı münasebetiîe Reisicumhur Isme' muavinliği ilga edilerek Erzincanda Vali İnönü İle İspanya devlet reisi Genera muavinliei ihdas olundu. Mardin Vali Franko arasında karçılıkh tebrik ve te muavini İslâm Ferid Erztncana tayin edildi. çekkiir telgraflan teati edilmişür. Bu bekçiliğin mühim sebeblerinden biri de, Irakta, İranda ve Musuldaki İns^liz petrol kuyularıdır. Hindistan yolu üzerinde, İngilterenin, a>nı ra manda bir de kara ordusu bulundurması gene aynı sebebden dolayıdır. Gerçi, bu gün, bu kara kuvvetleri, Wpygand'm kumandası altındaki eski şark ordusu zamanında olduğu kadar kuvvetli dağildir. Bununla beraber, Mısırda ve Filistinde mevcud kuvvetler. gene büyük bir kıymet ifade eder. İngilterenin, Sovyetler Birliğile iyi münasebetler idame etmesi sebeblerinden biri, petrolunım himayesini temın endişesidir. Sovyet Rusyanın da, Bakü Moskova 30 (a.a.) Tass ajansı bil petrolunun tehdide maruz kalmama diriyor: sında büyük bir menfaaü vardır. tBahriye günü» münasebetiîe Mos İtalya, Süveyşten geçen Hindistan kovada yapılan bir toplanü esnasıa yoluna taarruzlar yapıyor. Hava or da, Bahriye Komiseri Amiral Kouz dusu büyük bir üstünlüğe sahibdır, netsov, başlıca şunlan ihtiva eden bir çünkü, Akdenizde, müteaddid uslen nutuk söylemiştir: vardır. Halbuki, İngiliz tayyarelerinın, c Bu son sene zarfında, deniz ve havaianmak için, gemiye ihtiyacı varnehir hududlarımız, şimalde, Baltıkta dır. İngiliz bahriyesi, SicUya mıntakave Karadenizde, binlerce mil tulünde smda, İtalyan mayin tarlalan jüzün uzamışür. "Askerî noktai nazardan bu den müşkülâta maruz ve tahtelbahir yeni hududun fevkalâde bir ehemmi lerle seri gambotların mütemadi tecayeti vardır. Harb donanmamız süıatle, vüzlerini karşılamağa mecbur bulun kara ve hava kuvvetlerimizin seviye maktadır. sine çıkmahdır. Donanmamız, sosya Karada, Libya, mütarekedenben mev list vatammızın müdafaası icab ettir zuu bahsolmadığından, İtalyan t#arrudiği takdirde, filî ameliyata girişmek zu. Mısırdaki İngiliz üslerine tevcıh üzere hazır bulunmahdır.» edilecektir.' Bingazide. Italyanlar, Ca Sovyet donanmapının 1939 sene^ine puzzo kalesi mıntakasında taarruza nazaran 1940 senesindeki artması hakgeçmektedirler. kmda izahat verdikten sonra, Amiral İngilizlerin, harb bidayetinde aldıK Koumetsov, büyük sürat ve itina Ue ları bu kaleyi, onlardan istirdad ettideniz kumandanlan yetiştirilmesi lü ler. İngili^ler, 9 temmuzda Maddalena. zumuna işaret etmiştir. kalesi istikametinde taarruza geçerek Amiral sözlerine şöyle nihayet veı bu kaleyi almışlardır. italyan tayyaremiştir: si, İskenderiye üzerinde ve Filisünde, « Stalin, Sovyet hükumeti şefi Mo Hayfa petrol merkezi üzerinde ]>««»«lotof, askerî bahriye âli konseyi aza T lar yapıyorlar. İngilizler, Libyada Tobsmdan Ydanov ve Mareşal Voroşilof, ruk üssü üzerinde, Asbardia topçu şahsan, harb donanması hakkmda hu mühitnmat depolan üzerinde, El Fayda susî bir yardım ve dikkat sarfehnekte askerî karargâhı üzerinde yaptıklan dirler. Hükumet tarafından Kıal do taarrudarla, İtalyanlara mukabelede nanmaya verilebilecek olan va7İfenin bıılunuyorlar. hüsnü ifa edileceğine en büyük delil İngiliz Mısır Sudanı ve Eritre » de budur.» mrlarmda, İtalyanlar Kassala mevkuzaptetmişlerdir. Bursada iki çocuk, bir ha ni Kassala mühim muvasala hatlannın vuzda boğuldular merkezidir. Buranın zaptı, Port Su Bursa 30 (a.a.) Pazar günü burada dan Hartum Kassala müsellesını ısHavuzlu Parkta biri 13, diğeri de 14 yaş gale matuf bir İtalyan teşebbüsünun larmda iki çocuk yüzme biimediklerin ilk adımıdır. Zira, Port Sudan. italyan den boâulmuş. diğer üçü de boğıılmak tayyarelerinin sıkı bir bombardıma üzere iken kurtarılmıştır. Kadm, erkek nına maruz bulunmaktadır. Kassala yüzlerce vptandaşı heyecana düşüren bu ise, İngilizlerin, Eritreye karşı muhım . feci hâdiseye zabıta el koymuştur. Tah bir hava üssü idi. Kassalama cenubunda, Italyanlar kikata devam edilmektedir. Rus filosu kuvetîendi Bu gün, İngiltere, Hindistan yolunu kısaltan Süveyç kanalından istifade etmemektedir. Fakat, şarkl Akdeniz, İngiliz filosunun mütemadi bir faaliyet sahası haline gelmistir. Sebebi, İngil terenin, kendi kullanmadığı bu geçidden, başkalarınm da istifade etmesine mâni olmaktır. Halbuki, Süveyç kanalı, aynı zamanda, İtalyanm Eritreye, Habeşistana, Somaliye giden ticaret yoIudur. İtalya, Akdenizden serbcstçe çıka bilmek üzere, silâha sarılmıştjr. Çok müsaid vaziyette bulunan İtalyan üslerinden, donanması İngiliz donanmasını tehdid alünda tutuyor ve İtalyan tayyareleri, zaman zaman, Bingaziden, Tobruktan hareket ederek Maltayı bombalayorlar ve İngiliz harb gemilerini tehdid ediyorlar. İki taraf kuv vetleri arasındaki musademeler henüz bir neticeye varmamıştır ve İngiliz doPEYAMİ SAFA nanması, Akdenizdeki bekçiüğine de vam ediyor. Tek devlet hegemonyası bir hayaldir! Askerliğin ve harb san'atınm Mç değişmez prensiplerinden biri baskmdır. Baskın muvaffakiyctin anahtandır. Baskın yanmağı aramıyan en ku^etli darbe bile çok dcfa muvaffakiyetsizlte uğrar. Askerî edebiyatta, harb ta•iblerinde hep baskının methini okurunuz; bütün sevk ve idare talimna melerinde. baskın emredilir: cMuvaffakiyet kazanmak için diifmdı go/il avlamak en tesirli vasttadır. Baskın. ancak düşmana müessİT mufcaü tedbirler almak için, rafcit bırcîctlmadığı zaman muvaffakiyet ka:anır.> Denize hâkim olmıyan Almanlann denize hâkim İnsilizlere karşı yapacaklan aarrur, hususî hanrhklara ihtiyac göstcrdiîi için, Fransa teslim olurken saldırmak ve bekienmiyen bir zamanda baskın yapmak mümkün olamamıştır. En münasib zaman ve fırsat böj'le mecKolonel GROSSELIN burî bir surerte elden kaçınlınca simdi Joumal de Genivi'den iyi hazırlanmak ve baskını muvaffakiyetle buşarmak için de düşmanı gafil nvlamağa çahsmak lâzımdır. Bu itibarta İnei'tereve taarruz bahsi etrafmdaki dedikodııları, yanıltmaca maksadile ortaya atılmıs addetmek lâzımdır. Bu cünkü vaziyct böyle sürüp gidemez: Almanya ile İtalya harbi bitirmpk i«in İnei'tereve karsı mııtlaka bir sey yapmak mecburiyetindedirler. Incilizlerin müdafaa hazırhklan kıvamını bnldııktan sonra. her hareket bir kat d?»«a rüclfdr. Harbin uzaması, Almanya ile İtalyanın aleybinedir. Abluka, ne de olsa, boş bir lâf desildir. Almanyanm zafer sa^sjnı tecrübe etmeden otnrup beklemek. ne taarruı ruhile meşbu olan Almnn kıımandanlarından ve genelkurma yın«îan, ne de s'mdive kadar kazanıîıfı biivük muvaffak'vetİPrle yıidınna imanı artm« olan HHler'den beklcnir. Almanva, İtnivanm da vardımile İneiltereye bir yprrten kafî biı Harbe indirmeğe çalışacşktır; btma mecburdi'r. fBasmakaleden devam] bir zaruret olduğunu dün gördük. Aynı tarihî içtimaî zarıyretler dünyanın tek devlet tahakkümü altına girmesine de kat'iyyen mânı olacak derecede kuvvetlidirler. Hakimiyet iddiası, Ortaçağm kapah cemiyetlerinden mürekkeb derebeylik devrinde bile muvaffak olamamıştı. Nerede kaldı k\, milliyet şuuruna ermiş milletlerin mes'dana getirdiği bu günkü Avrupa cemiyetinde muvaffakiyet şansı olsun. Birbirini kovalayan harbler, bu Avrupayı mütçmadiyen daha ahenkli, daha mütecanis ve her biri millî §uur ve istiklâlleri üstünde daha hassas milletlerden niürekkeb bir nizama doğru götürüyor. Bu günkü harbden hangi taraf galib çıkarsa çıksm, Avrupa milletlerile, karşılıklı menfaatleri gözönünde bulunduran bir anlaşma politikası takib etmeğe mecburdur. Eğer kazandıklannı derhal kaybetmek istemiyorsa! NADİR NADİ Yedek snbaylar Kanunun 4 üncü maddesi tadil ediliyor Ankara 30 (Telefonla) Büyük Millet Meclisi Millî Müdafaa encürr.eni, yedek subaylarla yedek askerî memurlara ajd kanun\m dördüncü maddesine aid tadilât lâvihasmı müzakereye Haşlamıstır. Maddenin yeni şekli şudur: «İstekli olmak şartile gedikli erbaşlardan ve erbaş nasbından itibaren fasıla sız en az on yıl hizmetten sonra orduyu terkedenler imtihanla ve jandarma, gümrük muhafaza, orman muhafaza kıtaları erbasları üç ay evvel orduya celbedilmek ve imtıhanları orduda yapılmak şartile keza imtihanla yedek aste§men nasbolunurlar. Sıhhiye, naiband, mızıka, tüfekçi ve emsali gedikli erbsşlar ise 7 nci sınıf yedek askerî memurluSa nasbolunur ve silâh altına alınİzmir 30 (Telefonla) Bu gece saat dıkları zaman mesiekleri dahilinde hiz23 te Kerestecilerde kereste tüccarı A metlerde kullanılırlar.» dem İşmanm mağazasmdan yangın çıktı Litnan mernurîarına verilecek Ateş derhal büyüyerek etrafa sirayet etgece ücreti ti. Bu mağazanm sağmda ve solunda bulunan Hafız Emin ve Müfide aid büyük Ankara 30 (Telefonla) Liman mekereste mağazaları da yandl. murlarının gece mesai ücreti tespit eAteş. geceyarısından sonra saat üçte dildi. Şube şefleriie liman reislerine ve hâlâ bütün şiddetile devam ediyordu. İt vekillerine her nöbetçi kaldıkları gece iaiye, yangını söndürmek için bütün için 100, inzibatî temin ve kontrola megayretile çalışmaktadır. Ateşin ne vaki mur olanlara, tâli liman reislerine 50, röndürüleceği henüz kestirilememekte memur ve makinistlere 40, tayfa ve odacılara 30 kuruş verilecektir. dir. İzmirde büyük bir yangın oldu Kerestecilerde çıkan ateş sabaha kadar devam etti
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle