Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET 26 Temmuz 1940 TARİHTEN BİR SAHİFE Napoleon Manş sahilinde } Soruyoruz! Gürültü membalarını ayrı ayrı mı göstermek lâzım? Geçenlerde gecenin geç vaktine kadar çalgıları ve şarkılarile, en son perdeden açılan radyolarile iş güç sahibi vatandaşları uykudan mahrum eden mahalle aralarındaki kazinolardan şikâyet etmiştik. Emniyet Müdürlüğü çok şükür bunlardan bazılarmı nizam ve kanuna riayete davet etti. Fakat bir takımları hâlâ civarlarındaki halkı rahatsız etmekte berdevamdırlar. Ezcümle Suadiyede Çınardibindeki kazino mudur, bar mıdır, dansig midir. ne olduğu belirsiz bir yerden bizar olan karilerimiz mütemadiyen matbaamıza müracaatle kendilerine huzur ve rahat temini için tavassutta bulunmamızı isteyorlar. Evvelce umumî surette bahsettiğimiz bu «gürültü ile mücadele» esasına muhalif harekette bulunma işi acaba toptan menedilemez mi? Halkın sıhhat ve istirahatini selbeden patırdı membalarını mutlaka ayrı ayrı mı göstermek lâzım? diye. Tarihî kadırgalar Büyük kıymeti haiz bulunan ve şimdi Halicde yatan gemiler meydana çıkarılacak Halicde her biri birer hangarda bağlı duran ve kıymet biçilemiyecek kadar büyük tarihî kıymeti haiz olan kadıraaların tamirine ve denize indirilmelerine karar verilmiştir. Sehrimizde bulunan Münakale Vekili Ali Çetmkaya. Halice giderek bu kadır gaları tetkik etmiş ve tarihî kıymetleri hakkında izahat almıştır. Ucüncü selim devrinde inşa olunan ve 148 kürekçi tarafından çekilen büyük ve müzeyyen kadırga ile iki kuşlu bir çektirme. Denizyolları İdaresi tarafından bulundukları yerde tamir olunacaktır. Üçüncü Selimin saltanat kadırgası emsa Siyasî icmal Balkanlarda siyasî faaliyet Napolyon, Raffa şöyle yazıyordu: «Müsaid geçecek sekiz saatlik bir gece, dünyanm mukadderatını değiştirecektir!» Napolyon, askerleri arasında yaşamak ve düşman filotillâlarmm, top mermilerile mâni olmak istedikleri inşaata nezaıet etmek üzere, Bulonya limanına hâkim bir tepede, kendisine bir tahta kulübe yaptırmıştı. 1803 sonbaharuıda, orada hayli günler kaldı. Yeni icad edilen harb vesaitile tecrübeier yaptırdı. 45 derece ile nişan alman bir büyük top, 24 lük gülleîeri 4500 metroya kadar atmıştı. İçi oyuk ve barut dolu mermiler, geIngiltere, Napolyon'nun istilâ tehdi milere karşı ilk defa olarak kullanıldı. dine iki defa maruz kalmıştır. Birincisi Napolyon, med ve cezre göre, kâh suya 1801 de. ikincisi 1804 te. gömülen, kâh su dışında kalan denizaltl 1801 de, Luneville sulhundan sonra, bataryaları vücude getirmeği de dü Napolyon, şehirlerdeki ve bütün mem şündü. leket dahilindeki garnizonlara, sürü sü*** rü hatibler göndererek, «Fransanm ezeManşın öte tarafında da, İngiltere hüL düşmanı» dediği İngiltere aleyhine mücadeleye teşvike başlamıştı. Askerler kumeti, önce adanm taarruzdan masunive halk, büyük bir heyecana kapıldı yetine kani olduğu halde, sonraları, lar ve Ingiltereye karşı yapılacak sefer, lıummah bir faaliyetle, müdafaa hazırmemlekette çabucak umumî tasvible hkları yapmağa başlamıştı. Müdafaa terkarşılandı. Bulonya'da bir karargâh te tibatını tehlikenin büyüklüğüne göre sis edildi, efrad irkâb, ihrac ve düşman hesablayarak sahili mevzilerle, kalelerle gemisine yanaşma mane\fraları yapma ve bataryalarla doldurdu. Her türlü ihğa başladı. Aym zamanda, o senenin rac teşebbüsüne karşı koymak üzere, •onbaharında, Londra ve Paris hüku 100,000 kişilik bir kuvvet hanrlandı. metleri müzakerelere başîamışlar ve 25 Fransız askerleri Manşı geçip memleket mart 1802 de, Amiens sulhunu imza'a ıcine girdikleri takdirde, kasabalarm, ormışlardı. Fakat, aradan bir sene geç manların, nakliye vesaitinin yakılması, meden, münasebatın inkıtamı gösteren yolların, köprulerin, kanalların tahrib deliller belirdı. İngiltere, evvelâ, Malta edilmesi, hayvanların öldürülmesi emreadasını şövalyelere iade etmesini âmır dümişti. Londra civarı tahkım edildi. bulunan muahedenin bir maddesini Alarm için hususî işaret tertibatı hazırtatbikten imtina etmiş, sonra da, 1803 landı. Kıtaatm sür'atle nakli için, yeni senesi mayısında, Fransaya, Holanda şekilde arabalar yapıldı. Hulâsa, boğazın yı tahîiye etmesini emrini vermişti. öte trafında olduğu gbi bu tarafında da, Bunun üzerine, Napolyon, ilk projesimüdafaa ve taarruz vesaiti vücude geni tatbika karar verdi. Thiers, bu hutirmek için, fevkalâde yenilikler icadma ; lusta der ki: «Napolyon aynı zamanda çalışıldı. Gene Thiers'den şu fıkrayı alahem şahsî, hem de vatanî bir hiddete hm: «Bu iki sahile cezbedilen iki millet, kapılmıştı. İngiîtereyi yenmek, onu o sırada orada, bütün dünyaya azametli hakir ve düşük bir vaziyete getirmek, bir manzara arzediyorlardı. Biri, ordulao günden itibaren en büyük emeli olrının tecrübesizliğini düşündükçe şaşırıdu.> yor, fakat kendisine sur vazifesi görcn Napolyon, fazla zekâya, takib fikrine denize bakükça emniyet hasıl ediyordu. ve azme sahib olmak şartile, insanm Kahramanlığına, harbe alışkanlığına, reherşeyi yapması mümkün olduğuna ka' isinin dehasma tam bir iümad besleyen naat getirdiği için, Manşı aşmağı ve öteki millet, hızını durduran denize baharbden korkmıyan meşhur orduları kıyor, onu istihkara hergün biraz daha nev'inden bir orduyu Ingiltereye sevketfazla alışıyor ve yakında o denizi aşacameği aklına koymuştu. Üç sene evvel, ı,mı muhakkak telâkki ediyordu...» •lelâde insanlar için yenilmez maniaîar *** diye şöhret bulan Saint Bernard'ın ve kış buzlarınm, kendisi için bir engel teşkil Bu maceranın nasıl neticelendiği maetmiyeceğini düşünmüştü. Douvres ile lumdur. İngiltere, Rusya, Avusturya, Calais arasmdaki deniz hakkında da aynı Prusya, İsveçle anlaşmak ve onları kısçeyi düşündü ve kararında muvaffak omen kendi tarafına çekmek suretile. lacağı kanaatile, bu denizi aşmağa karar Manşı tehdid eden tehlikeyi bertaraf etverdi. ti. Rusya 180.000, Avusturya 250,000 kişi Derhal, ilk emirlerini verdi. Bu büyük seferber etmeği taahhüd etmişti. Napolteşebbüsün doğuracağı müşkülleri yenyon bir saniye vakit kaybetmedi. Kararmek üzere, bir harb donanmasını takibe pâhını Bulonya'dan kaldırdı ve bir kaç elverişli bütün balıkçı ve kabotaj gcmilerini tespit ettirdi ve muayeneden ge hafta sonra, Austerlitz zaferi kazanıldı. Geçen asrın başında Napolyon, bugün Hitler'in yaptığı gibi, İngiltereyi istilâya hazırlanmıştı. Gerçi, o tarihte kullanılan teknik vasıtalar, bugünkülerin aynı değildi. Bu gün bilhassa tayyarecilik, paraşütçülerin de yardımile, meseleye yepyeni bir şekil vermiştir. O zamanki iki direkli gemilerin, topçeker dubaların, salların, harb arabalarımn y'erinde bugün zırhhlar, tahtelbahirler, gambotlar, tanklar var. Fakat, o zamanki gibi, her ıki taraf müsavi silâhlarla çarpışıyor. En hayret veren taraf siyasî ve askerî vaziyetin ve binaenaleyh aksülâmellerin aym oluşudur. Vaktile İngiltere ile Fransa imparatorlukları, birininki denizde ve bütüıı dünyada, diğerininki karada ve Avrupada olmak üzere, hemen hemen müsavi büyüklükte idi. Bugün Almanya Fransanm yerini almıştır. Vaktile, bütün berrî Avrupa, 1789 ihtilâli ve neticeleri dolayısile Fransadan korkuyordu; bugün de, Hitler ihtilâlinden dolayı Almanyadan korkuyor. Hitler'in teşebbüsü, Napolyon'un teşebbüsüne, hayret verecek derecede benziyor. Bu teşebbüs, bir prensipin, bir unsurun diğer bir prensipe, diğer bir unsura karşı mücadelesidir. Napolyon, hedefine yaklaşmış ve onu elde etmesine ramak kalmıştı. Bugün zihinleri tırmalayan sual şudur: Hitler'in talihi daha yavpr mi olacak? *** Büyük Fransız askeri, Ingiltere adalarma muvaf f akiyetli bir hiicum yapmak için tam üç sene süren hazırlıklarda bulunmuştu Soruyoruz! Dört yaramaz Yurdda havacılığın Ilkmekteb inkisad için muallimlerifiin maası Salı günü Vilâyette büyük bir toplantı yapılacak 30 liradan aşağı alanlaSandallarını akıntıdan ra bir miktar zam yapılması düşünülüyor kurtaramadıkları îcin bütün bir gec«vi denizde İlk tedrisat mualHmlerinden tegmen rütbesile askerî hizınetlermi ifa edcngeçirdiler lerin, barem kanununa goıe otuz lira Lâleli civarmda Mehmed Necati. Resid. Celâl ve Necati adlarında 14 ile 16 vaslarında dört arkadaş evvelki pece tehlikeli bir macera Keçirmişler avnı zamanda aileierini bir hayli merak ve intizarda bırakmışlardır. Bu üç genc kafadar çarşamba çiinü aksama doğru Yenikapı civarında tedarik ettikleri bir sandala binerek denize açılmıslardır. Fakat sahilden bir havli uzaklaştıktan sonra suların s'ddetli cereyanına kapılmıslar ve bütün gayretlerine rağmen sahili tutamamışlardır. Hava da kararmış oldueundan bunları kimse çörememiş ve dört scene Hayırsızada civarında ve karanlıkta korkunc bir gece geçirmişlerdir. Sabahleyin civardan gecen yelkenliler bunları görerek alıp sahile getirmişlerdir. Fakat bu deniz gezintisini evlerinden gizli yapmış olduklarmdan bunların aileleri de cok üzüntülü bir Rece geçirmişlerdir. ÖŞleve dosru polise j»etirilen Rencler büvük bir merak ve endise içinde bulunan ailelerine teslim edilmislerdir. üzerinden maaş almaıarı lâzım gcl mektedir. Halbuki bu rr.uallimlerdcn bir kısmının esas vaifelerırdeki maaşı, daha aşağı derecede buıunmakta dır. Muallimlerin maaşlarını otuz li raya çıkarmak üzere veni bir teklif vaki olmuştur. Maarif roüdürlüğü tarafından yapılan hesaöa gcre İstanbul ilkmekteb muallim'.erinin ıraaş yekunu 144 bin lirayı bulmaktadır Alâkadar lar bu hususta tetkiklere devam et mektedirler. ADLIYEDE Kadının beşibirliklerini gasbetmiş Küçükpazarda oturan Ayşe isimli bir kadının geceleyin sokak ortasında beşibirliklerini gasbettiği iddia olunan Mehmed, geçende ikinci sorguya gönderilmiş, hakkında tevkif müzekkeresi kesilmişti. Dava, ikinci Ağırcezaya verilmiştir. Pek yakında muhakemeye başlanacaktır. MAARtFTE Mekteblerin ihtiyacları Istanbul kaza maarif memurlan. Maarif Müdürü Tevfik Kut'un riyasetinde bir toplantı vapmışlar, önümüzdcki ders senesi hazırlıkları etrafmda bazı kararlar vermislordir. Toplantıda kırtasive, odun ve kömür. masrafları icin avrılan tahsisat mektebler arasmda taksim edilmiştir. Bu hususlara sarfedilpcek tahsisat. diğer senelere nazaran d.ha az olduğundan. mekteb idareleri azarr.î surette tasarrufa riavet edeceklerdir. Maznun polislerin muhakemesi Müfettiş kadroları Maarif Vekâleti ilk tedrisat tımum müdürlüğü. müfettişlerin önümüzdeki ders yılı kadrolarını hazırlamağa başlamıştır. Bu sene muhtelif vilâyetl^rde açılan köy enstitüleri müdürlük'erine muavinliklerine ve terbive Befliklerine tayin edilen ilk tedrisat müfettjslprinin verlerine Gazi Terbiye Enstitüsü Pedagoji şubesinden veni mezun olan nıüfettişler tayin edilmektedir. dır. Macaristan mihver devletlerinin tavsiyelerini şimdiden tathik etmektedir. Bu cümleden ÇekoSlovokyanın teksimi esnasında hissesine düsen Karpat altı Rusyasma yani Rütenyaya muhtariyet vermektedir. Bunun kültiir jahud idare cihetinden nekadar geni» olacağı malum değildir. Bu müzakerelerde Rumanya mümkün mcrtebe davasmı yürütmek için Almanyaya hergün yeni bir cemile ^östemıektedir. Ingiliz garantisini kahıılde mühim bir aİktısad Vekâleti büyük şehirlerimi Bir cesed daha bulundu mil olan Londradaki Ruınpn büyük elzin et ihtiyacı etrafında tetkiklerde buAnadolufenerinde sahilde hüviyeti çisi Tilea'nm geri çekilmesi ve Inçiliz lunmaktadır. Bunun için İktısad Ve kâleünde bir komisyon kurulacaktır anlaşılamıyacak kadar dağılmış bir ce Felemenk sendikalanna aid büyük petTren güzergâhında bulunan şark vilâ sed bulunmuştur. Cesedin uzun müd rol tesisatının devlet iıoni.olu alhna alınması bu cemilelere dahildir. yetlerimizden birinde büyük bir mez det denizde kaldığı anlaşılmaktadır. baha inşasile etlerin buradan soğuk hava tesisatını havi vaşon'arla mcmieketin her tarafına sevki düşünüîrrektedir. Bu suretle kasablık hayvan nakliyatı için ittihaz edilen masraf azalacağı gibi iskelelere yürütülerek getirilen ve vapurlara fena şerait içinde doldurulan bu hayvanların yolda kilo kaybetmelerine mâni olunacaktır. Galatada evvelce komiser ve polis memuru olarak bulunan bir kaç kişinin, oradaki fırıncı ve saire esııaîı haraca bağladıklan kaydile açılan dava, muhtelif safhalar geçirmişti. Verilen mahkumiyet kararı, Temyizce bazı cihetlerden bozulmuş, davaya bakan birinci 'ceza, bozmaya uymamıştı. Bu davaye, Temyiz umumî heyetince boFiat murakabe komisyonuzulmuş olarak dün nöbetçi üçüncü cenun içtimaı zada bakılmıştır. Bozmaya uyulrr.uş tur. Maznunlardan bir tanesine lebliFiat murakabe komisvonu dün de gat yapılamadığı anlaşıldığından mu Mıntaka Ticaret müdürlü^ünde top hakemenin devamı başka bir güne bı lanmış ve biri Adlıye tarafından. dirakılmıştır. ğeri de bir mal sahibi ta^fından taleb edilen iki fiat tespiöni yapmıştır. 1KTISAD Komisyon dün manıff.tura fiatlan tespiti üzerinde müzakerelerine devam Memleketin et ihtiyacı için edecekti. Fakat bu husustiki roiiza kere geri bırakılmıştır. yeni bir proje ransanın mağlubivelile nihayet bulan harbin birinci safhasile Ingiltereye hücumun teşkil edeceği sanılan ikinci salhası arasuıda fasıla ve nishî sükun hayli uzadı. Bunun ne zaman sona ereceği ve hücumun ne şekilde yapılacağı hâlâ malum değildir. B«>lki almanya Bülinin en büyüğü olduğu gibi halen o de yük Britanya adasına yapacağı hücuvirden dünyada kalmış yegâne teknedir. mun ilk hamlede uıuvaffak olamamaKadırganın hünkâr mahfili altın varakla sının Avrupa kıt'ası haricinde kendisikaplama ve dünyanın ender kıymette ne gayrimüsaid tesirler uyanduacağıntaşlarile süslüdür. Istanbullu Osman usta dan endişe ediyor. Bunun için Akdeniztarafından yapıldığı imzasmdan anlaşı deki harb vaziyetinin daha evvel kafî lan kadırgamn boyaları aradan geçen bir neticeye bağlanmasına lüzum görüasırlara rağmen rengini kat'iyyem kay yor. Akdeniz havzusında Almaulann betmemiştir. İspanya hududunda ve binaenaleyh Verilen karar mucibince bu kadırga Cebeliittarık boğazına yaklaşmış bu lar gelecek seneki denizciler bayramında lunmalanndan istifade sderek kendi Türk deniz inçaiyeciliğinin kudretini kara ve hava kuvvetlerile İtalyan deniz gösteren birer harika olarak yapılacak ve hava kuvvetlerinin «şbirliği yap deniz resmi geçidine iştirak ettirilecek maları muhtemeidir. Harbin siklet merkczi gcrek İngiltere tir. adalarma gerek Akdenizın garb havzasına nakledilsin Almanya ile İtalyanın menfaatleri Akdenizin ı?arkı ile Bal kanlann emin sulh ve emniyet içinde bulunmasını icab etmektedir. Almanya ile İialyaniD dcnizaşui memleketlerle muvasalalan kesilmi? bulunmasından dolayı bütün iktısadi faaliyetleri yani sanayi mamulâtının başlıca piyasaları ve bunlara lâzıra gelen ham madde kavnakları ve yiyeBaşvekilimiz Refik Saydamm memle cek ambarları orta Avrııoaya, Balkankette Hava kurumu azasının arttırıl lara ve Yakın Şarka miinhasır kal ması ve halkımızın bununla ehemmiye tnıştır. ti nispetinde alâkadar olması hakkmBundan dolayı bu sahalarda hurur daki temennileri memleketin her tara ve sükunıın şu zamfında bozulnıamafında güzel akisler uyandırmıştır. Bu sına fevkalâde ehcmınivct vernıekte * münasebetle önümüzdeki Balı günü dirler. Rumanya Başvekilile Hariciye Vilâvette Vali ve Belediye Reisi Lutfi Nazınnın Salzburg'da Hitler ve RomaKırdarın başkanhğında Hava kurumu da IMussolini ile görüşmeğe davet edilVilâvet ve kaza başkanlarile kayma melerinin sebebi budur. Gene Bulga kamlardan mürekkeb büyük bir top ristan Başvekilile Hariciyp Nazııı aynı lantı yapılarak Başvekâletin bu arzusu sebebden Almanyaya davet edilmislernu tahakkuk ettirmek için tedbirler İtti dir. Slovakya Başvekilile Hariciye Naaz edecektir. zırı da Almanyaya davet edUmişler Samatya Hava kurumunda dir. Daha evvel Macaristan Başvekilile Samatya Türk Hava kurumu yıihk idare heyeti seçimi vapılmış. reisliğe öğ Hariciye Nazırı Hitler tarafından davet edilmişlerdi. Bu görüşmtlerde İtalya retmen Arif Feyzi Ülkü seçilmiştır. Hariciye Nazın da hazır bulunrauştu. MÜTEFERR1K Orta Avrupanın anahian Macaristan dır. Ve onun gerok Ri'manya, gerek Berlin elçiliğimiz başkâtibi Slovakya ile halle muhlac gayel mü him ve nazik mescleleri vardır. geldi Macar Başvekili Kont Teleky ile HaDün sabahki ekspresle Berlin elçiliği riciye Nazın Scaky Almanya ve İtalya başkâtibi Galib Ören şehrimize gel ile mutabık kalarak i»eınnunen Pe«ftemiş ve akşam Ankaraya gitmiştir. ye dönmiiş olduklarma ııa«»ran mez • kur meselelerin halii için mihver devİstanbul radyosu letlerinin buldukları seial ve formüle İstanbul radyosunun ağustosun on ve tayin ettikleri zamana razı olmuş beşine kadar faaliyete geçirilmesi için lardır, demektir. tetkikat icra edilmektedir. İstanbul Şimdi de Alman>a tle flalya bu şekli radyosu icabmda Ankkra radyosile Rumanya ile Slovakjaya kabul ettir transmisyonla çalışabıleceği gibi prog mek isteyorlar. Aynı zamanda Bulgaramı daha ziyade ayn olacak ve faa ristan Başvekilile Hanciye NaTirımn liyete geçtiği saatler Ankara radyo Almanyaya davet edilmiş olması ikinci sunun saatlerine tcsadüf etmiyecektir. Balkan Harbinde Bulgaristana tefrik edilen Emniyet umum müdürü geldi Bulgar cenubî Dobriceye aid Rumen ihtilâfının da halli içiu mihver Emniyet İşleri Genel Ditektörü Ali devletlerinin bir şekil ve suret bui Rıza şehrimize gelmiştir. Bir müddet duklarını ve bunu her iki tarafa kaburada istirahat edecektir. hul ettirmek istediUIerini anlatmakta Bir yangın baslangıcı Gizli fuhş Zabıta. gizli fuhuşla şiddetli bir surette mücadele etmektedir. İki gün zarfında şehrin muhtelif semtlerinde altı randevu evi basılmış ve 15 kadın yakalanarak haklannda icab eden kanunî muameleye başlanmıştır. Muharrem Fevzi TOGA.Y Dün Kasımpaşada Zincirlikuyu caddesinde 166 numaralı mütekaid HilmiHadisat, o zamanlarm en büyük ku nin mutasarrıf bulıınduğu evin ikinci çirtti. Beygir ve top nakledebilecek gedikkatle katmdan yangın çıkmışsa da, vaktinini modellerini hazırlamalarını, bahviye mandanını, bütün dünyanın mühendislerine emretti. Bordeaux'dan takib ettiği büyük teşebbüsten böylece de yetişen itfaiye tarafından tevsime meydan verilmeden söndürülmüştür. Anvers'e kadar sahilleri ve adaları silâh ayırmıştı. landırdı.. Deniz kıyılarmda ve nehir kıKUçUk hikâye yılarında, her tarafta, inşaat tezgâhlan kuruldu. Program mucibince, evvelâ, nıuazzam bir harb filosu inşası icab ediyordu. #** Bu hafta, dünya ahvalinin gene İyilikten fazla kötülüğe doğru sürüklenip gitmesine rağmen, benim gayritabiî bir neş'em vardı. Niçin bilmiyorum... Belki de aylardır endişe ve heyecan içinde yaşamaktan kanıksadım... Artık, bu kararsızlık, tabiî bir vaziyet biçimini aldı da ondan... Kime rasgelsem, çakalaşıyor, alay ediyor, kahkahaları atıyordum. Köprünün, Eminönü meydanı yükseltilmeğe başladığı gündenberi, İstanbul tarafındaki cihetine ilâve olunan tahta kısmın yava kaldırımlarında eski talebemden Naşide tesadüf ettim Ben ne kadar keyifli isem. o da aksine son derece durgun ve dünyaya küsmüş bir halde idi. Ne o, dedim, Hitler'in nutkunu mu vazıh bulamadın, yoksa Halifaks'ın verdiği cevab mı hoşuna gitmedi?. Yüzünde zoraki bir tebessüm belirdi: Yok hocam, dedi, siyasetin günlük cilvelerile pek öyle derinden meşgul değilim... Dün bir kaç arkadasls birlikte başımızdan hem gülünecek hem ağlanacak çok garib bir hâdi«e geçti. Ona çok sinirlendim. Hâlâ bu asabiyetin tesiri altmdayım... Güneş batmak üzere idi. Ortalık rerinlemisti. Karaköye doğru yürümeğe kovulduk. Naşid anlatmakta devam etti: Cumartesi, pazar günleri şehir haricine çıkmayı pek sevmem. Kalabahktan insan bunahyor... Dört ahpab hafta arası bir gezinti yapmağa karar verdik. Evvelki akşam nevalemizi düzdük. Dün sabah sekiz vapurile Büyükadava gidip «Dil» de çamların altına postları serdik. Öğleye doğru, yemiş içmiş hafif birer uyku kestirmek için uzanmıştık. Hem kel... Eroin satarken yakalanınca polisi dövmeğe kalkmış Fatihte Sinanağa mahallesinde eroin sattığı haber verilen Hüsameddin Cavid adlı birinin evinde arama yapılmış, kendisi dört kişiye eroin satarken suç üstünde vakalanmıştı. Evinde 32 paket eroin bulunan Hüsameddin Cavid, o sırada komiser Remziye sövdüğü ve avnı zamanda yumrukla vurduğu kaydile dün Adliyeye getirilmiş, meşhud suç kanununa göre bu cihetten muhakeme edilmiştir. İstanbul Sskizinci Aslive Ceza mahkemesinde yapılan muhakemede, Hüsameddin Cavid. cdövmedim, sövmedim» demişse de muhakemede. hakkında tevkif müzekkeresi kesilmiştir Bazı «îahidler çağırılacaktır. Eroin meselesinden tahkikata da avrıca devam olunmaktadır. Sihirli kay a Napolyon, üç sene mütemadiyen, sükun ve iümad içinde, bütün kabiliyetlerini, bütün zekâsıru, Manşı aşmak ve ıki millet arasındaki rekabete Londranm ta İçinde nihayet vermek hususundaki projesınin tshakkukuna hasretü. Boğaz sahillerine 120 bin neferlik bir kuvvei seferiye, 12 bin beygir ve 450 top yığdı. Fakat, halli icab eden asıl büyük mesele, bu orduyu Calais'den Douvres a geçirmeğe elverişli nakil vasıtalarını bulmaktı. Gemilerin şekli uzun uzadıya tetkik edildi. Bütün bahriye mühendisleri, baştan kara etaıeğe elverişli, hem yelkenle, hem kürekle hareket edebilir, muhtelif büyüklükte tekneleri, bu sefere en müsaid telâkki ediyorlardı. Bu neviden bin beş yüze yakın gemi yapıldı. Buntarın, her biri bir piyade bölüğü nakledebiliyordu. Ambarlarının orta yerinde, 4050 beygir alacak genişlikte ahırları bulunan dubalar da yapılmışü. 2 veya 3 bahriye neferi tarafından idare edilen, hafif ve manevra kabiliyeti fazla, mai mahrecinin azJığmdan dolayı her noktaya yanaşabilir şekilde dubalar da bunlara inzımam edıyordu. Bu müteharrik ve çok büyük kütleye bir intizam vermek, son derece ırıüşkül bir mesele idi Uzun ve nazik bir çok tecrübeier yapıldı. Umumiyet itibariJe, bu teknelerden yüz tanesini feda etmek ve 10 bin insan zayiat vennek suretile boğazın geçileceği kanaati vardı. Napolyon: «Biı meydan muharebesinde, her gün bu kadar zayiat verilir. diyordu Hangi meydan muharebesi vardır ki, Ingiltereye baskın yapmaktan umduğurouz neticeleri bize vadetsin!» Ingiliz donanması yalnız yelkenle hareket ettiği için. bir kaç saatlik sakin havanın Fransız donanmasını, salimen Ingiltereye geçirmeğe kâfi gelecefi hesab ediliyordu. 25 teşrinisani 1803 te, Nuri Refik ları eledik. inceledik, yok, yok! Recai gene söylenmeğe başladı: Ulan. bütün adavı altüst edeceğim. rahatımızı bozan bu haramzadeleri muhakkak bulacağım. Hakikaten hepimiz sinirlenmiştik Foti. Hristo. Vasili. Yorgo. her hangisi elimize geçseydi. mutlaka davaktan gebertirdik Kendinizi avutacak başka oyun mu bulamadınız bacaksızlar.. Hepimizin bövle aptalca aldanmamıza aşağı vukarı baslıca ben sebeb olmuştıım. Onun için ötekilerden daha zivade üzülüvor. utancımdan yüzlerine bakamıyordum. Dolaşa dolaşa kördüğüm oldueumuz için az kaldı orurdıığıımuz yeri de bulamıyorduk. Her kes biribirine aksi lâkırdı sövlemeğe başlamıştı O çaokınların vüzünden aramızda kavga çıkması ihtimali dakikalar Beçtikce artıvordu. Hocam. aklımzda olsun da bu yaz Büvükadava giderseniz sakın bu csihirü kava» efsanesine aldanmavmız! Çünkü kopiller bu oyunu belki size de oynamaŞa kalkarlar... İlâhi evlâd. dedim. ben de hadden aşın dureunluğuna ve dalsınlıSina bakarak başına büvük bir felâket eeldi. sandım... İsin en iyi hal sureti arkadaşmız Recainin düşündüğü pibi o köftehurları vakalaviD adamakillı ıslattıktan sonra polise teslim etme^'.i Eski talebem bovpunu bükerek sözüne nihayet verdi: Hocam. is sade o köftehurları ele çecirememekle kalsavdı, eene halimize fükredecektik. Halbuki eski oturdııŞumuz yere geldiğimiz vakit vivec<?5iHzi. iceceğimizi. ceketlerimizi ve bin zahmetle taşıvıp götürdüğümüz gramofonla plâklarımızı da bulamadık: Etraf çok tenha idi. Yakınımızda hiç verıyorsunuz., kimse görünmüyordu. Birden ağacların Sonra birden fikrinden cayarak ilâve arasmdan dört tane küçük Rum ço etti: cuğu peyda oldu. İçlerinden en ka Haydi. sürüden ayrılmıyayım... Safbacası bana doğru ileriledi: dilliğinize uyarak ben de oraya kadar Efendi amza. dedi. beni adı Fo yorulacağım çaresiz... Ayıb değil ya ti... Öteki Yorgo, berikiler de Hristo ve merak ettim... Vasili... Surada. deniz kenarisinda koÇocuklar önde. biz arkada sahile doğcaman bir tas var... Ama sok koca ru vürüyorduk. yolda asıl iddia sahibi man... Iste ben bu tası su küçük par Foti ile Hristo. Vasili ve Yorgo kavgamağımla oynatırım... Ne kadar bevler va tutuştular. Rumca gürültülü bir aaız efendiler, mösyöler. madamlar gelir. dalasını müteakıb mınldana mırıldsBana bakarlar, bravo! derler. bes on na bizden avrılıp gittiler. kurus da bahsis verirler... Ama YorFoti bir kahraman gibi göğsünü gerego. Hristo. Vasili bu ise inanmazlar.. rek: Demem ki bende sok kuvvet var. onun Efendi amzalar. dedi. bunlar zevicin kımıldatırım tası... Bende mari zek. baktılar ki valancı sıkacaklar kasfet var.. Pehlivanlardan bile hiç kim tılar... Na. işte, tas bu!... se oynatamaz.. Kocaman.. Ev kadar bir Siyah. çetin, orta cesamette bir Vvsey.. Simdi Yoreo sövlüvor ki o da sar lübe kadar bir kava parcası... Sıpır PIsıyormus tası.. Nah. ekmek carpsın Va pır eteklerini valavan denize doğrn sili de Hristo da sördüler.. Sok ıkındı eükremiş bir vahsi havvan vazivetindp sikmdı ama. bir parsazık kımıldatama ilerilemi<!... Bunda pek kımıldavacak dı o tası.. hal vok ama. dur bakalım!.. Yanına Bizim Recai ataktır: vaklastıkça mühevkel tasm hevbet ve Ulan kopiller. dedi. alavın sırası azameti nazarımızda artıvordu. değil şimdi, uyuyacağız, haydi defolun Altını muavene ettik. kenarlarını eÖ7şuradan!.. den geçirdik ve bir tarafı aşınıp ria Çocuklar süklüm piiklüm arkalarma siklet merkezini kavbetmiş bir vazibakmadan dönüp gitmek üzere idüer vette bulunmadığma kanaat getirdik. Ben ise kanştım: Dört arkadaş birden davandı?ımız Yahu. dedim. durun bakalım. bel halde sarsılmak, kımıldamak değil küki bu tabiatm bir garibesidir... Yüzler cük bir ovnama temavül ve istid?dı bice, binlerce verli. ecnebi bunıı menık le eöstermiyordu. etmiş görmüş.. Biz de bir tecrübe edeRecai ansızm arkasına dönerek: lim. Onu kımıldatabilmek meharetini Ulan dedi. bizimle etleniyor musade bu veled mi gösteriyor... «un, gel kımıldat bakayım şu musibe Sahü. ti! Kelimesini bastırarak bütün arkaHepimizin birden gözleri etrafta Fndaslar ayağa kalktılar. Recai bile evve ti'vi aradı. Fakat çocuk ortada yoktu lâ: Hiç şüohesiz biz taşı tetkikle mpseu! Sizdeki akla, dedi. doğrusu şaşa iken sıvısmıştı. Bütün köseleri, bucakrım.. Şu bacaksızın sözüne ehemmiyet lan aradık, taradık, deşikleri, kovuk Garib bir aile hayatı Malatyamn Kâhta kazasınuı Kıran köyünde oturan Avşe adında genc bir kadm gene Ayşe admda diğer bir kadının kocası Hasanı severek birlikte kacmıştır. Aynı zamanda ikinci Ayşe de bi rinci Ayşenin kocası Ebuzeri sevmekte olduğundan o da sevgilisile beraber vasamağa başlamıştır. Her iki taraf bu değişmeden memnun olmakla beraber etraftakilerin sikâyetine maruz kalmışlar ve Adüve bu değişme etrafında tahkikata başlamıştır CÜMH'JRIYET flüopp serair Senelik Alb avlık Üç aylık Bir aylık Nüshn>;ı 5 kıınıstur rürfeive İÇİD Haric tÇİD 1400 K J 750 . 400 . 150 » ZIOO S l 1450 • 800 > Yoktur Dikkat Gazetemue göndenleD evrab ve vvalaı neşredilsin edilmcsın iade edilmez ve nyMindan mes'ıılive» kaKal olunmaz. Nuri REF'K