Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 19 Temmuz 1940 FIKIRLER \r Halkın dilekleri Yurdumuz ve mimarlık Memlekette yalnız 210 mimar varmış, bunu yeniden imar ve ihyaya muhtac şehirlerimize taksim edersek !! Yazan: Mimar Sedad Çetintaş Akademimizin nazik ve kibar mü durü Bürhan Toprak yeni senenin mezun mimarlarmı bizlere tanıtmak için yaptığı toplantıdan bir kaç dakika evvel bana şunları sdylemışti: « On bir talebe imtihana girdi, dokuz tenesi mimar oldu.. Ve içten gelen bir heyecanla ilâve etti: Bu dokuz mimar ben işe başlamadan evvelki teş kilâtm verimidir. Asıl benim talebelerimin vereceği mimar adedini ge'.ecek seneden itibaren sayabileceksiniz.» Kıymetli direktörun bu son sözünü anladığım gibi izaha çahşayıın: Bürhan Toprak da şu hakikaü şek ve şüphesiz bir kanaat halinde yaşat maktadır ki, Akademinin bu meırJe kete vereceği yılda dokuz yeni mlrıar susamış bir insana bir kahve kaşığı su kadar azdır. Bürhan Toprak işe baş ladığı gündenberi Mimarî şubesinin mezunlarını her yıl çoğaltmak ıçin 7aruretin derecesini takdir etmiş ve buna • göre aldığı tertibatı her fırsatta takviye ve tekâmüle sevketmeyi emellerinin başına geçirmiştir. İşte bana bu mühim noktayı işaret ederek gelecek sene, mezun adedinin daha çok olaeağını müjdeliyordu. *** Beş ay evvel, Erzincan felâketini müteakıb gene bu sütunlaıda (.Memlekete kuvvetli bir mimar ordusu yetiştirmehdir) başhkh bir yazı neşretmiş ve bu yazıda yurdumuzdaki nıimar adedinin (200) rakammda nihaytt bulduğunu acı bir hakikat olarak ortaya atmıştım. 940 yılında Akadeımmiz bu adedı (209) yapmış oluyor. Acaba bu vatanın kilometresini mi bu rakama taksim edelim, yoksa şehir ve kasa ba mevcuduna mı bu rakamı levzi edelim. İşe ne taraftan baksak hakikat acıdır. Kültüre dayanan bir cemiyetin bünyesinde doktorluk. mimarlık ve mü hendislik, hukukçuluk ve saire gibi ihtısas meslekleri gerçi yekdiyeıine takdim ve tercih edilemez ehemmiyette dirler. Fakat zaman ve mekân şeraiti içinde mimar adedinin koca vatanda (209) dan ibaret olduğunu gürünce üzerinde cidden durulması lâzım bir mesele ile karşılaşmış olduğumuzu anlayoruz. Cıhan medeniyet tarihine şeref \e ren abidelerıle birlikte Tüık vatanı Cumhuriyet çocuklarına eski devırden yan harabe halinde intikal elmiştır. İnkârı kabil değildir ki bu genış yurdun köşesinde bucağında yer yer mamureler kuran Cumhuriyet eh, henüz şehir ve kasabalarımızı ve köylerımizi baştanbaşa değişıhebilecpk ve onları bu günkü arzu ve emellerimize uytfun bir hale getirebilecek kadar vakit bulamamıştır. Umumiyet itibarile Türk topraklarrnda geceleri basımızı sokup uyuduğumuz, içinde ömür ve hayat geçirdiğimiz binaların yüzde doksanı ilimden, fenden nasibi olımyan bir cehalet devrinin yadigârlarıdır. İşte doktorumuz ve avukatımızla, kumandanımız ve mektebimizle halk va köylü müzün içinde yaşamağa mahkum bu lunduğumuz bu yadigârların sıhhî şeraitine temas etmesek de kuvvttlı bir hareketıarzda ne yaman bir olüm tuzağı olduğunu hep anladık.. Köy ve kasabalarında taş taş üstunde kalmıyan bir saharun ortasında sapsağîam ve bir hasara uğramadan ayakta kalmış olan Turhal Şeker fabrikası da bize cehalet devrinin yapılarıle Cumhuriyet yapı larının en kuvvetli bir mukpyese mevzuu olmak itibarile davamı ispata kâ fidir. Demek ki baştanbaşa bir harab mi ras olarak işgal etmekte olduğumuz bu vatanı imar etmek zorundayız. Şu halde bu mühim işi hangi ellorle yapacağız? Eskiden olduğu gibi rasgele ellerle mi?!'. Eğer bojle olacaksa ışın eskilerden ne farkı olabilir. Yapı işleıinde ihtısas mesleği yalnız mimarlıktır. İşte bu mesleğin müntesiblenm çoğ<mak mecburiyetindeyiz. Avrupada binlerce mimarı bağrmda yaşalan h'rer tek şehirler gözümüzün önünde du rurken koca bir vatan (203) mimarla işini oluruna bağlayamaz. İşte bu hakikatin enini boyunu ölçerok Alade minin yüksek mimarlık şubesi hakkındaki gayesini alkışlayor ve ona muzaheret eden Maarif Vekâletine vatanî ve milli hislerimizle teşekkür ediyor ve bu yüksek müesseseden seneds yüz lerce mezun mimar istiyoruz. *** Ferıdun Akozan, Muhiddin Binan, Ethem Malkoç, Neriman Birce, İhsan Erbak, Kostantin Skarpatyadis, Hıfzı Kuptan, Necati Ersan, Fethi Ergun. Bu dokuz kişilik gene san'atkâr grupunu takdim ederken bazı hususiyetlerini de zikredeyim: Feridun Akozan (pek iyi) derecede mezundur. Neriman Birce mevcud üç yüksek mimar Türk kızının sayısını dörde çıkarmıştır. Ethem Malkoç ise istihkâm binbaşısı olduğu halde san'at aşkmm ruhunda yarattığı sönmez ve erimez enerji ona yüksek mimarlık diplomasmı helâli mal olarak kazandırmıştır. Bu yeni meslekdaşlarımı candan selâmlarken Türk yurdunun kendilerine ve ihtısaslarına en çok muhtac bulunduğu bir zamanda olduğumuzu tekrarlar ve başarılar dilerim. Y. Mimar Senelerdenberi karanlık ve yolsuz bir mahalle Edirnekapı Sultanhamamı Meydancık mahallesi sakinlerinden 20 kariimizin imzasını taşıyan şu mektubu aldık: «Mahallemiz İstanbulun altmış senedenberi kaldırım ve ışık yüzü gormiven bir parçasıdır. Üç sene evvel dikilen elektrik direklerine lâmba asılmadığı için bu direkler bir korku. luk gibi durmaktadırlar. Yollarımızm kaldırımları o derece berbaddır ki hiçbir nakliye vasıtası oradan geçmeğe cesaret edememektedir. Son yağmurlar dolayısile çukurlar bataklık haline gelmistir. Havdi yol için para lâzımdır, diyelim, fakat bu yollardan balmadan, yaralanmadan yürümek için hiç olmazsa bize aydınlık verilse, o boş direklere lâmba takılsa! Belediypmizin halimize acıyıp ricamızı verine Ketireceğini kuvvetle ümid etmekteyiz.» Belgrad ve Atina elçilerimiz geldi Atina elçimiz Erıis Akaygen bir iki güne kadar Ankaraya gidecek Siyasî icmâl Japonyada yeni rejim eni büyük barb daha bitmezden ve bunda başlıca rol oynayan İngiltere ile Almanya henüz birbirine girmezden ev\el bütün dünyanuı siyaseti üzeıinde derin ve devamh izler bırakmıştır. Bu cümleden büyük küçük devletlerin ötedenberi islikrar bulmuş olan rejimleri değişmektedir. Avrupada Fransanın demokra«iiye veda ejlediğini ve devlet şefinin devamlı ve nıutlak hakimiyeti esası üzerine dayanan (otoriter) bir rejimi kabul etmiş bulunduğunu gördük. Fakat şimdi harb sahasmdan çok uzakta bulunan, lâkin siyasî ve iktısadî mcnfaatlerile alâkadar bulunan mcmleketler sistemlerinin de değiştiğine şahid bulunuyoruz. Uzaksarkın büyük devleti Japonya Ja birdenbire demokrasiye veda ederek fek parti esası üzerine rejimini değiştirmhHr. İngiltere gibi adalar üzerine kurulmııs olan Japon devleti ild bin senedenbeıi bir çok değisikliklere uğramıştır. Değismiyen yegâne temel imparatorluk ve hanedanıdır. Ahvalin icabına göre imparator makamının nüfuz ve hakimiyeti bazı devirlerde çok kuvvet bubnuş ve ban devirlerde hayli zâfa uğramıştır. Lâkin vaziyete hâkim olan şahıslar, sınıflar ve müesseselerden hiç biri devamlı olarak yaşayamamıştır. Son çare olarak gene imparatonın nüfuzuna avdet ediltniştir. 3854 senesinde Amerikalılar ve Avrupalılar kendi halinde yasayan Japon miUetinin işine karıştıkları zaman uğramış olduğu sarsıntı, o zamana kadar üç asırdanberi hakimiyet ve nüfuzu elinde bulunduran Şogunları sukut ettirmişti. Istanbul Emniyet Müdürlüğünün nazarı dîkkatine Feriköyünde Avukat caddesi Ferahnak sokağında 12 numarada Hayriye Ceker imzasile: «Ben fakir bir isçi kadınım. On beş gün evvel evime hırsız girdi. Tencere, tepsi ve sair mutfak eşyası caldı. Karakola müracaat ettim. Bir netice çıkmadı. Bir iki gün evvel çene bir hırsızhğa kurban oldum. Bir keçim ile dört tavuğum eitti. Tekrar karakola başvurdum. Fazla alâka gösterilmedi. İstanbul Emniyet Müdürlü. ğünün alâkasını celbetmenizi dilerim.» S. ÇETİNTAŞ Mimarî şubesinin yeni talimatnamesi Tahsil müddeti beş sene olarak tespit edildi bııı/ufc elçimiz Enıs, Atina sefirimiz Enis Akaygen dün sabahki Konvansiyonel ile Atinadan şehrimize gelmistir. Aynı trenle Gümülcine başkonsolosumuz Tevfik Turker de gelmistir. Enis Akaygen hükumet erkânile temas etmek üzere bir iki güne kadar Ankaraya gidecekür. Diğer taraftan Belgrad sefirimiz Tevfik Kâmil de şehrimize gelmistir. Belgrad sefirimiz Yugoslav Türk münasebatının dostane olduğunu söylemiş ve Yugoslavyamn vaziyeti hakkında da şu sözleri ilâve et Sirkeci garından çıkarken ınistir: « Yugoslavyada vaziyet sakindir. Yugoslavya umumî mehafilinde gerek Almanlardan gerekse İtalyanlardan lıerhangi bir teca\üzün vukuuna ihtımal verilmemekte ve bu cihetten müsterih bulunulmaktadır. Bugünlerde Balkan Antantı konseyinin toplantısı hakkında bir karar mevcud değildir.> Tevfik Kâmil buraya hususî işlerini görmek üzere gelmistir. Bir iki gün sonra Belgrada dönecektir. Maarif Vekâleti Güzel San'atlar Akademisi Mimarî şubesi için yeni bir talimatname hazırlamıştır. Millî musiki programının Buna gore Mimarî şubesinin tahsil genisletilmesi isteniyor. müddeti, tatbikı mesaiye hasrolunacak somestr de dahil olmak uzere, 5 sened'.r. Necmiye Tezel imzasile: «Ankara radyosu neşriyat prograKayıd muamelesine 15 eylulde başlamında alafranga musikiye alaturka nacak, 25 eylulde son verılecektir. Mi musikiden fazla yer verilmesi benim marî şubesine lise olgunluk diplomasmı gibi mıllî musikimizin yüzbinlerce haiz olanlar imtihania alınacakUr. Kabul hayranını da meyus ettiği muhakımtıhanı resim, matemaük ve edebiyat kaktır. Hepimizin sevdiği alaturka deıslerinden yazılı olarak yapılacaktır. musiki programının tevsiini Ankara Imtihan gunleri eylulün son haftasından radyosu müdürlü^ünden ricaya taevvel bıldirılecektır. Her sene alınatak vassut etmenizi dilerim.» talebe miktarı haziran ayı içinde profesorler meclisince tespit edilerek Vekâlete bildirılecektir. Her sene tedrisata 15 ilkteşrinde başECNEB1 MEHAFİLDE lanacak, mayısın sonunda nihayet buiaVon Papen geldi caktır. Ders senesi içinde 16 ikincikâ Almanyamn Ankara büyükelçisi Von nunda başlamak üzere 20 günlük bir taPapen, sefarethane mensublarından 16 til verılecektir. kişi ile birlikte dün sabah Ankaradan Her talebe, mecburî derslerden başka şehrimize gelmistir. Büyükelçi, Haydarbeş senelık tahsıl devresinde «yazı, $ekü paşadan sefarethanenin motörile doğruve renk kompozisyonları, akademik reca Tarabyaya geçmiştir. sım, heykeltraşhğın esasları mobilâj, I' I dahıli tefrişat mobilya. gibi dersler seçilmesı ıhtıyarî olan derslerden ikisine devam etmek ve derslerin imtihanlarına gırerek muveffak olmak mecburiyetin dedir. * DQn «abahki konvansiyonelle şehHer sene atölye sımflarında, talebeler rimize Yugoslavyadan bir Türk mühaiçin asgarî 4 eskis konkuru açılacak, ve cir kafilesi^elmiştir. bu konkur atolye prafesorleri tarafından * Şehrimizde bulunan Maarif Vekili :dare olunacaktır. Konkur neticesınde Hasan Âli dişlerini tedavi ettirmekte olbirinciliği ve ikincilıği kazananlara, büt duğu cihetle daha bir kaç gün şehrice müsaid olduğu takdirde, nakdî mü mizde kalacakhr. kâfat verilecektir. * Taksim Kazinosunun sahne ve yazUmumî imtihanlar, her sene 1 hazi lık kısmının inşaatı bu günlerde ikmal randa başlayacak ve aynı ay zarfında edilerek aym 31 inde küşad merasimi yanihayet bulacaktır. İmtihanlar sözlü ve pılacaktır. * Denizyolları idaresinin Tırhan tipi yazılı olarak yapılacaktır. İkmal imli lanlan 1 birinciteşrinde başlayacaktır. diğer vapurlarının da Tırhan gibi siyaha Talebenin. bir dersin imtihanına gire boyanmalan işine başlanmıştır. * Barselon limanından ayın onunda bilmesi için, o derse tahsis edilen saatlerin asgarî üçte ikisini doldurmuş olma ayrılmış olan Mete şilepinin yarın liması lâzımdır. Sınıf geçebilmek için her nımıza gelmesi beklenmektedir. Demir deısten en az 5 numara almak lâzımdır. çilepi henüz Barselondan ayrılmamıştır. Yalnız, inşaat, mebani bilgisi, dahilî tezlî bilgi sahibi olması için yeni talimatyinat, amelî ve meslekî malumat, munameye bir çok hükümler konmuştur. kavemet, betonarme, inşaat malzemeti Yaz ve kış tatillerinde muhtelif te'.kık ve proje derslerinden alınan notların vaseyahatleri yapılacaktır. Bu talimatnasatisi 6 buçuk olmalıdır. me önümüzdeki ders yılmdan itibaren Talebenin her turlü nazarî ve ame tatbik edilecektir. ADL1YEDE Yaz tatili Adüyenin yaz tatili kanuna göre 20 temmuzda başlayacak ve 5 eylulde nihayet bulacaktır. Bu bir buçuk aylık zaman zarfında, müstacel ağır ceza, ceza, hukuk, ticaret işlerini nöbetçi mahkemeler görecektir. Meşhud suç davalarma da şimdi olduğu gibi sıcağı sıcağına bakılacaktır. Yaz tatilinden, baro da istifade edecektir. MÜTEFERRİK Münakale Vekili geliyor Bir cerh vak'asının muhakemesi Aksarayda dondurmacı İstefo'nun dükkânında çırak yirmi yaşında Receb, Sultanahmcd birinci sulh ceza mahkemesinde dün sorguya çekilmiş ve hakkında tevkif müzekkeresi kesilmiştir. Hadi isminde bir müşteriyi sustalı çakı ile yaralamaktan aleyhinde tahkikat ve takibat yapılan Receb, iddiasma göre, müşterinin, bir bardak dondurmayı yüzüne cr.rpması üzerine bu cürmü işlemiştir. J Termos tacirinin muhakemesi Bahçekapıda Çiçekpazarında ıtrıyat ve tıbbî malzeme taciri Jak Kastro, termos ihtıkârı yaparak millî korunma kanununa muhalif hareket ettiği id diasıle mahkemeye verilmiş, İstanbul altıncı asliye ceza mahkemesinde, iki sene sürgun ve 500 lira para cezasına mahkum edilmisti. Ve son tahkikatın mevkufen icrası lâzım geldiği kaydıle, muhakemenin başlangıcında tevkif edilen Jak Kastronun bu mevkufiyet halinin, nefiy ve para cezasına mahku miyetten sonra da devamı karar altına alınmıştı. Ancak, kendisi temyiz safhasında serbest bırakılmıştı. Hâdisede cürüm unsuru mevcud olmadığı noktasından kararın bozuiması üzerine dün tekrar başlayan muhakemede, vekilleri Esad Muhlis Sırmah ve Sami Sırmalı kardeşler hazır bulun muşlardır. Jak Kastro mahkeme salonunda yoktu. «Sol ayağınm kalın parmağına tırnak battığından operasyon yapıldığı, evinde bir hafta istirahaü icab ettiği» yollu, musaddak bir hekim raporu yollamıştı. Müddeiumumî Tahsin, muhakemenin bir hafta sonraya kalmasmı muvafık gördü. Hâkim Arif de celsevi 26 temmuz saat 14 e bıraktığını büdirdi. Kısa Haberler Her işi eline alan İmparator MutsuhiMünakale Vekili Ali Çetinkayanın bu gün şehrimize gelmesi beklenmektedir. to tedricen garbın demokrasi sistemini Münakale Vekili şehrimizde bir müddet kabul etmis ve memleketin ordusunu, adüvesini ve maarifini Avrupalastırmışkalarak bazı tetkiklerde bulunacaktır. tı. Bu sayede Japonya kapitülâsyonlarTramvay ve elektrik idaresi dan kurtulmus. ilk defa Asyalı bir devlet Avrupa düveli muazzaması arasına müdürü istifa etti kabul edilmis ve nadiren ittifak yapan Tramvay ve elektrik idaresi müdür veİngilterenin tam on sekiz sene mttsavi kili Nazım Tayfur sıhhî ahvali dolayıhukuklu askerî müttefiki olmuştu. sile istifa etmiştir. Bu vazifeye eski müFakat Umumî Harbden sonra cihan dür vekili Mühendis Hulkinin tayin epoütikasında hâkim olan Amerikanın zodileceği haber alınmıştır. ittifakı feshetBu gün Zeytinburnundan atış ru karsı<ında İngiltere bukayıdlarla bağmis ve Janonya bir çok lanmıstır. Bu cümleden İngiltere ile Ayapılacak Bu gün Zeytinburnundan denize top merikadan her birinin beşer nrhlısma atışı yapılacaktır. Bunun icin merakibi karsı Japonya üç zırhlıdan fazla büyük bahriyenin açıktan geçmeleri icab ettiği harb eemisi yapmaktan menedilmisti. Adalaıına sığmayan altmış beş milvon bildirilmiştir. Japona Amerika ve Avtıstralya gibi InMAAR1FTE Çİ1İ7 topraklan seddedilmisti. Asya karasında tesebbüslerine Rusİstanbulun mekteb ihtiyacı >a>n engel hulanise Japonya ona karsı harb hazırlarken cenub cenahını sevkületrafında reys cihetinden emniyet altına almak isMaarif müdürlüğü İstanbulun mektcmiş ve bu yüzden Çin ile uzun bir teb ihtiyacı etrafında tetkiklere baş harbe girişmistir. Avrupadaki yeni harb lamıştır. Buna gore, şehrin muhtelif Japony.ıya haricden Çine esliha ve miisemtlerinde, yeniden açılacak mekteb himmat yollarını kapatmak için Avrupa ler tespit edilecektir. Şimdiki haîde devletleıini sıkıstırmak fır«atını verihişilkmekteblerde okumakta olan talebe tir. Diçer taraftan er gcç Rtıs^•a ile ^ r miktan 74,488 dir. Bu talebenin 6000 i pı«mak 7anırî olduğunu takdir eyledibu ders senesi mezun olmuştur. Önü einrien kendisine vardımcılar aramıstır. müzdeki ders senesi mekteblere yazı Avrupada harb ile messrul devletlerin lacak talebe sayısı nüfus dairelerinden bütün dünyanın kalay, kauçuk. pamuk çıkarılmağa başlanmıştır. ve netıol gibi ham maddelerinin yarıAlınacak neticeye göre yeniden a sından fa/Iasını yetistiren Uzak Şarkteki çılması lâzım gelen mekteb ve şube a müstemlekelerinin mukaHderatı mevzuu bahsolmaktadır Japon ordusu ve donandedi anlaşılmış olacaktır. ve ablukaŞEHİR İSLERİ ırası. lÜ7umıı halinde siiâha halledilmesi ya da müracaat edilerek icab edecek olan muazzam meseleler Belediyenin tahsilâtı karsisında demokrasi kaide ve müesseBelediyenin haziran tahsilâtı yekunu selerile baçlanmamak icin bütün mille859,923 liraya baliğ olmuştur. Bu miktar tin hir vücııd olarak aclısmasını ve ikgeçen seneki tahsilâttan 158,000 lira faz tısadî membalarm bir elden idaresini zaladır. nırî bulduğundan yeni rejim kurulmuş Florya plâjı Florya plâjını bu hafta da Belediye idare edecek ve pazartesi günü talıbine ihale edecektir. Belediye idare ettiği müddetçe plâj cumartesi günleri 500, pazar günleri 750. diğer günlerde de 350 lira hasılat yapmıştır. tur. Muharrem Feyzi TOGAY tKTISAD Murakabe komisyonunun koyduğu fiatlar KUçUk hikâye Vaşingtonun zenci hizmetkârı ta, Georges isminde, doksan beş yaşında bir zenci ölmüştür. Bu adam, Vasington'un en gözde hizmetkârı idi. Kendisi, son nefesine kadar, melekâtına sahib kalmıştır. Vasington'un ikinci defa Cumhur Reisliğine tayinini, vefatını, cenaze merasimini, Cornwallis'in teslim ohışunu, Trenton muharebesini, Forge Wallee müessif hâdiselerini ilâh. vazıhan Latırlayordu. Cenazesine bütün Macon ahalisi iştirak etmiştir.» Bu vefat haberine rağmen, Georges, 4 temmuz 1830 daki istiklâl bayramında, 1834 te ve 1836 da tam aym günlerde. gene pohpohlarla ortaya çıkarıldı. 1840 teşrinisanisinde, bir kere daha öldü. Saint Louis'de çıkan bir gazete, o ayın 25 inci günü şöyle diyor: • Vaktile General Vasington'un en gözde hizmetkârı olan Georges, doksan beş yaşında olduğu halde, dün, şehrimizde John Leavenworth'un evinde vefat etmiştir. Tamamen sahib bulunduğu akli melekâtını, ölümüne kadar muhafaza etmiştir. Cumhur Reisinin birinci ve ikinci defa intihabını, vefatını, Cornwallis'in teslimini, Trenton ve Monmouth muharebelerini, vatanperverler ordusunun Forge Wallee'deki ıstırablarını, istiklâl beyannamesinin ilânını, Virjinya murahhasları binasında Patrick Henry'nin söylediği nutku ve son derece alâkayı calib, daha bir çok hâdiseleri vazıhan hatırlayordu. Bu zencinin vefatına ağlandığı kadar, pek az beyaz renkli insana ağlanmıştır. Cenazesine büyük bir kalabalık iştirak etmiştir.» Bunu takib eden on, on bir sene zarfında, Georges, Birleşik Amenkanın muhtelif şehirlerinde, istiklâl bayramı günlerinde, dipdiri ve daima aynı muvaffakiyetle ortaya çıkarıldı. Sonra, 1855 senesi sonunda, bir daha öldü. Kaliforniya gazeteleri, hâdiseyi şöyle anlatıyorlâr: «Vasington'un lhtiyar hizmetkârı Georges, 3 martta, Ehıtch Flat'ta vefat etmiştir. Kendisi doksan beş yaşında idi. Son nefesine kadar bütün kuvvetini muhafaza eden hafızası, bir meraklı hatıralar bazinesi idi. Cumhur Reisinin birinci ve ikinci defa inühabıru, Cornwallıs'ın teslimini, Trenton ve Monmourth muharebelerini, Bunker Hıll harbini, istiklâl beyannamesinin ilânını ve Braddock'un mağlubiyetini vazıhan hatırlayordu. Georges, Dutch Flat'ta, umumun hürmetini kazanmıştı. Cenazesi çok mutantan olnjuştur. Cenazeye iştirak edenlerin sayısı on binden fazla tahmin edıliyor.» Sadık hizmetkâr, son defa olarak, 1864 te bir kere daha öldü. Aksi sabit oluncaya kadar, o gündenberi ebediyen vefat etmiş olduğunu tahmin edebilirız. Mişigan gazeteleri, bu acı zıyaı şu suretle anlatıyorlar. «Vaktile, Vasington'un en gözde hizmetkârı olan zenci Georges, geçen hafta Detroit'da vefat etmiştir. Bu ihtiyar, doksan beş yaşında idi. Zekâsı, son nefesine kadar parlaklığını muhafaza etmiştir. Vasington'un birinci ve ikinci defa intihabını, vefatını, Cornwallis"in teslimini, Trenton, Monmourth ve Bunker Hill muharebelerini, istiklâl beyannamesinin ilânını, Braddock'un mağlubıyetini, Boston limamnda, denize atıian çay sandıklarını vazıhan hatırlayordu. Umumun hürmetine mazhar olarak vefat etmiş ve cenazesine büyük ve müteessir bir kalabalık iştirak etmiştir.» Bu defa, bu sadık hizmetkâr, artık kat'î surette vefat etmiş görünüyor. Eğer, tekrar geri dönüp gelmezse onu bir daha görmiyeceğiz. Şimdilik, uzun ve şanlı ölü mesleğini nihayete erdirmiş ve dinlenmeğe cidden hak kazananlara ancak nasib olan bir isürahate kavuşmuştur. Her noktai nazardan, pek şayanı dikkat bir adamdı. Hayatı ve ölümü, zamanının hâdiselerine, tarihin diğer herhangi büyük simasından çok daha fazla karışmıştır. Hayatı devam ettikçe, hafızası, maziye doğru, hayret edilecek bir sadakatle yükselmiştir. Bir daha vefat etmek üzere yeniden hayata dönerse, bu sefer. Amerikanın keşfine dair gayet vazıh hatıralara sahib olacağına hiç şüphe yoktur. Georges'un tercümei haline dair verdiğim hulâsanın sıhhatli ve tam olduğu kanaatindeyün. Maamafih, zenci bizmetkâ Bu meşhur adamm hayatında en dikkate değer kısım, olduğu gün başlar. Tercümei halinin en alâkayı calib hâdiselerine o günden sonra tesadüf edılir. Ölumüne kadar, ondan bahsedildiği pek az işitilmişti. Fakat sonra, ne büyük fark! Şaşmaz ve muntazam fasılalarla adını işıttik, durduk. Gerçi hayatı çok şayanı dikkat bir şekılde geçmişti. Bunu hikâye etmenin, tercümei hal edebiyatımıza değerli bir yardım olacağım düşündüm. Binaenaleyh, eserin bütün unsurlarmı karşılaştırdım, sahih membalardan malumat topladım. Bunlan efkârı umumiyeye arzediyorum. Şüpheli bir mahiyet gösteren her vesikayı bu sahifelerden, kemali itina ile tardettim. EmeTürk medeniyet tarihinde mimariık lim, memleket gencliğinin bilgi edinmesi en yüksek bir meslek ve onun münte için mekteblere kabul olunabilecek bir sibleri de cemiyette en çok hürmet eser yazmaktır. edilen insanlardı. Türk tarihinde sanGeneral Vasington'un meşhur hizmetatın en müterakki devri olan on al tıncı asırda Kanunî Süleyman gibi kârınm adı Georges'du. Efendisine, yakrallara tac ihsan eden bir Türk haka rım asır muddetle sadıkane hizmet etnı Mimar Sinanla Kâğıdhane arazisin tikten ve bu muddet zarfında onun takde su aramak bahanesile yaya gezrnis dirini ve itimadım kazandıktan sonra, ve gene o hakan Süleymaniye camii son ve elim vazifesini de yaparak onun gibi bir mabedin yapısının ikmalinden çenesini bağlamış, Potomac kıyılarındasonra anahtarını kendisine sunan mi ki ebedî istirahatgâhma kadar, kendisini mara: «Bu bina eylediğin beytullahı teşyi etmişti. On sene sonra 1809 dasıdkusafa ve dua ile gene sen açmak ihtiyarlamış" ve umumun hürmetini kaevlâdır.» diyerek mimara büyük bir zanmış olduğu halde, tanıyanların gözpaye vermiş. anahtarları iade ederek yaşları arasmda, o da ölmüştü. Boston gazetesi, hâdiseyi şöyle naklediyor: kü=ad törenini ona yaptırmıştı. «Vasington'un sadık hizmetkârı GeBaşta hakan olmak üzere san'ata ve san'atkâra bütün milletçe gösterılen orges, geçen salı günü, Richemond'da saygıdır ki Sinantar maiyyetindeki san vefat çtmiştir. Doksan beş yaşında idi! at ordusuna on altırcı asır (at ve mey Yaşının bu kadar ileri olmasına rağmen, dan) kazandırmış, (marifet iltifata tâ dlümünden e\relki son dakikalara kadar kuvvetini bidir) hükmünün mefhumunu bütün zekâsı parlakhğını, hafızası muhafaza etmişti. Vasington'un ikinci ş>""TVjlile hâkim kılmıştır. Cumhuriyet devrmde de bu zihni defa Cumhur Reisliğine tayininde olduyetin hâkim olduğunu herkesten ev\el ğu gibi cenazesinde de bulunmuştu ve biz mimarlar takdir ediyor ve şükran bu iki tarihî hâdisenin bütün mühim teferruatını vazıhan hatırlayordu.» la yadediyoruz. O günden sonra, 1825 senesi mayısına *** kadar, Georges'dan bahsedildiğini bir Şimdi 940 yılında Güzel San'atlar Adaha işitmiyoruz. O tarihte, bir daha vekademisi Yüksek Mimarlık şubesirıin fat ediyor. Filâdelfi'de çıkan bir gazete. yetiştirip vatana bağışladığı gene mesbu hazin vak'a münasebetile şöyle di lekdaşlarımı okuyucularıma tanıtaca yor: ğım. «Georgie'de kâin Macon'da, geçen haf : N'.ark Twain den 4 i Fiat murakabe komisyonu dün de VaL muavıni Haluk Pepeinin riyaseti altında toplanarak manifatura fiatlarını tetkik ve tespite devam etmiştir. Dünkü içtimada bilhassa perakende fiatları ve kâr nispetleri üzerinde meşgul olunmuştu". Komisyon bundan sonra asid sülfrik ve sarın, bir iki defa, ücra yerlerde vetat et nayide müstamel asidler için yüzde 15, miş ve bu hâdisenin, mahallî gazeteleıın yeni gelecek mallar için yüzde 20 kân gözünden kaçmış olması ihtimali de var kabul etmiş. çay toptan saüşları için de du. Ölümüne dair olan haberlerin hep yüzde 12 kârı muvafık görmüştür. sinde bir hatalı taraf görüyorum ki, tasİhracatçıların toplantısı hih edilmesi gerektir. Haberlerin hepsi onun tam doksan beş yaşında oldüğünü Yapağı ve Tiftik ihracat birliğinde dün söyleyor. Buna imkân yok. Bu yaşta, bir öğleden sonra Türk ve Rumen heyetleri defa, belki iki defa ötoüş olabilir, fakat bir toplanü yapmışlardır. Bu toplantıda mütemadiyen doksan beş yaşında ölme vapura yüklenmekte olan yapağı ve tifsine imkân yoktur. İlk defaki ölümünde tikler üzerinde görüşülmüştür. Rumandoksan beş yaşında olduğunu kabul e yada, memleketimize verilecek olan petdersek, son defasında, yani 1864 ser.esin rolden 30 bin tonunun vapura yükletilde yüz elli bir yaşında bulunması iktıza mesine başlanmıştır. eder. Esasen, her defasında kendisine İtalyadan yarım milyonluk verilen yaş, hatıralarile sıkı surette alâkadar da değil. kâğıd getirtiliyor Vasington'un sadık hizmetkârmın, hayattan ebediyen ayrıldığı tarihte, takriben iki yüz altmış, iki yüz yetmiş yaşında bulunduğu anlaşüıyor. Vak'a kahramanının, kat'iyyen ve bir daha geri donmemek üzere tarihe intikal ettiğine emın olmak için epeyce beklediğimi zannediyorum. Binaenaleyh. bu tercümei hali emniyetle neşrediyorum ve matemile yaralı memlekete, hürınetle sunuyorum. Hamiş Gazetede okudum. Bu mendebur, ihtiyar sinsi, Arkansas'ta, bir kere daha ölmemiş mi! Bununla altıncı defadır ki, başka başka yerlerde ölüyor. Ölümü, artık bir yenilik olrnaktan çıktı, fazla öğürtü veren, basbayağı bir şey oldu. Herkes bıktı artık bundan. Yeter Belki de hüsnüniyet sahibi, fakat muhakkak ki yanlış yola sevkedilen bu zenci, şu dakikada, muhtelif alü belediyeyi, cenaze masrafına sokmuş bulunuyor. On binlerce insan aldatıldı ve zencinin cenaze alayına iştirak şerefi münhasıran kendilerine verilmiş zannile, tabutunun peşisıra yürüdü. Bu, artık sonuncu olmalı ve bundan böyle, Vasington'un sadık hizmetkârı Georges'un bir kere daha vefat ettiği haberini dünyaya ilân etmeğe kalkışan gazetelere karşı merhametsiz davranılmahdır. Nakleden Bir firma İtalyadan 500 bin liralık matbaa. gazete, mecmua ve ince mektubluk kâğıdlarla karton getirtmekte olduğunu alâkadar makamlara bilcîirmiştir. Kömür şilepinde bir kaza Ortaköyle Kurucesme arasmdaki Denizyolları kömür dcpcsuna vanasık Üsküdar şilepinde, kömür boşaltma işinde çalışan 45 yaslarında Bitlisli Mustafa, dün iş esnasında vinçin kırılması neticesi kazandan dökülen kömürlerin altmda kalarak muhtelif yerlerinden ağır surette yaralanmıştır. İfade veremiyecek derecede vaziveti ağır olan Mustafa süratle hastaneye kaldırılarak tedavi altına ahnmıstır. CUMHURİYET liuıe seraltl [ Senelik Alü aylık Üç aylık Bir aylık Nüshası S kurusrut. 1400 750 400 150 Kr. 2700 Kz. . 1450 > » 800 • » Yoktur. Hamdi VAROĞLU Gazetemize gönderilen evrak ve yazılaı neşredilsin edilmesin iade edilmez ve nyaından mes'ulivet kxbnl olunmaz Dikkat