Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 16 Mayü 1940 Resmi harb tebliğleri Fransız umumî karargâhı bildiriyor Faris 15 (Hususî) Biri sabahleyin, diğeri saat 13,15 te olmak üzere bu gün iki resmî Fransız tebljği neşredılmiştir. Sabah tebliğı şu malumatı veriyor: Merkezî Belçikada, dün akşama doğru, Gembloıuc mıntakasında bir düşman tank hücumu olmuştur. Mukabil hücuma geçtik ve düşmanı tardettik. Meuse'de, Namur'dan Chieres ırmağına kadar, düşmarun gayretleri artmıştır. Muharebe devam ediyor. Hava kuvvetlerimiz ve İngiliz hava kuvvetleri tam işbirliği halinde hareket ederek, büyük bir şiddetle müdahalede devam ediyorlar. Cephenin geri kalan kısmında kayda değer bir şey yoktur. Saat 13 15 te neşredilen ikinci Fransız tebliği: Almanlar, Dinant'ın şimaünde ve Sedan'ın eenubunda bir kaç noktada Meuse'u geçmeğe muvaffak obnuslardır. Fakat şiddetli hava kuvvetleri ır.uzaheretile yapılan nüttefik muknbil hüeumlan, bun ların bir kısmını büyük zayiatla ırmaklara dökmüflerdir. Muharebe, bu sabah devam ediyordu. Paris 15 (Hususi) Havas ajansı, Brükserin şark mmtakasındaki atkerî harekât hakkında saat 13 te aşağıdaki malumaü vermektedir: İngiliz ve Fransız kuvvetleri, Maastrieht geçidlerinden çıkan Alman kuvvetlerine Fransız motorKi cüzutamlan tarafmdan indirilen dur durucu, kuvvetli darbelerden istifade ederek bütün hat üstünde güratle mevâler hazırlamakta ve burelara sağlam surette yerlesmekte dirler. Alman ileri kolları, bu hat üzerinde, Gemblous'da irtibat tesis etmişlerdir. Alman taarruzu püskürtülmüs ve aüşman ciddi rayiata uğramıştır. Meuse üzerinde, Namur'dan Sedan'a kadar olan sahada iki gündenberi çok şiddetli muharebeler eerevan etmektedir. Dün Almanlar, nehrin müteaddid noktalarından geçmeğe tesebbus etmMerdir. Beşinci kol, Hiyanet koluL (Başmakaleden devam) Ien nasyonal sosyalizm başka memleket lerde de olabilir diye kabul edelim. Fakat üpkı sosyalist gibi, nasyonalist gibi bunlar kendi memleketlerinin içtimaî ve siyasî bir tezahürünü temsil ettikleri müddetçe manalı ve mantıklı farzolunabilirler. Hayır, öyle olmamış ve Almanyaya mücavir memleketlerdeki millî nazi teşekkülleri Alman cazibesine kapılmış ve adeta Alman hizmetine koşulmuş cemiyetler şeklinde görülmüştür. Holanda taarruza uğramazdan bir iki hafta önce Holanda nazi teşekkülleri reisi bir Alman taarruzu vukuunda ellerini kavuşturarak vaziyeti zevkle temaşa etmekten başka bir şey yapmıyacaklarını söylemişti. Bu bile büyük bir rezaletti. Halbuki Holanda nazileri Alman istilâsına karşı yalnız eller koltukta seyirci kalmakla iktifa etmiyerek memleketlerini istilâya gelen yabancı kuvvetle memleketleri aleyhinde elbirliği yaptılar ve millî Holanda hükumetine memleket dahilinde büyücek bir gaile teşkil ettiler. Alman paraşütçülerinin mebzulen Holandaya gönderilip indirilmeleri bilhassa dahilden görülmesi evvelden temin edilmiş olan bu muzaherete dayanmıştır. Şimdi hâlâ komünistleri mahkum edeceğim diye uğraşan Fransız devletinin içinde bulunduğu müşkülâtı daha iyi anlayoruz. , Belçika radyosu bildiriyor Iondra 15 (a.a.) Belçika radyosu, ne hükumet erkânmm, ne muttefjk devletler elçilerinin Brüksel'den ayrılmadıklannı haber vermektedir. Belçika hükumeti, millete radyo ile aşağıdaki beyannameyi neşretmistir: «Şimal komşulanmızın herimeti bizim eesaretimizi kırmıyacaktır. Müttefikimiz Fransızların ve İngilizlerin müzaheretine mazhar bulunan ordumuz, düsmanm taarruzlarma, ısrarla mukavemet etmekte dir. Belçika mağlub edilemez. İngiliz hava ordusu bildiriyor Londra 15 (a.a) İngiliz hava ordusu tebliği: Dün Sedan'da ve Meuse nehrinin ban noktalannda eereyan eden büvük meydan muharebesi esnasmda İngiliz hava ordusu bombardıman tayyareleri, harb tayyareleri refakatinde Fransız kuvvetlerile müştereken harekete geçmişlerdir. Alman kıt'alarına ve tank kafı'elerine karşı, alçaktan uçuşlarla yapılan taarruzlar muvaffakiyetle neticelenmiş ve Fransız ordusuna, kıymetÜ bir yardım teşkil etmiştir. Tayyarelerimiz ve hava defi toplarımız, iki sabit. iki sabih könrüyü Holanda sularında Londra 15 (a.a.) İngiliz Amiralhğı tebliği: Almanların Holandayı işgaündenberi. Alm*nva, Holanda karasula rmda, dort İngiliz kruvazörile üç İngiliz muhribinin tahrib edildiğini ve iki kruvazörün ağır hasara uğradığım haber vermiştir. Bütün zayiatı jlân etmek iMyadmda olan Amirallığın 12 mayıs ta bütçesinUj müzakeresi esnasında söz alan âyan eneümeni reisi Bevione, arazi ve zengin 'nhisarlar bakımından tok olan garb plutokrasılennin Akdenİ7İn demir parmaklıklarını kırmak hususunda Duçe taîafından gösterilen azmin ItalyaAlman tazyikı, meydan muharebesinin iki noktası üzorinde kendini \jm malî vaziyeti dolayısile hiç bir netice vermigöstermektedir. Bu iki noktadan biri Dinant'nın »imalidir ki Almanlar •yeceği vehmine kapılmış olduklarını söylemiştir. burada nehrin sol sahilinde yalnız bir iki yerde tutunmağa muvaffak İtalyanın âyan meclisi bu hesablarm yanlış ololmuslardır. Diğer nokta Sedan mıntakasıdır ve bu mıntakada halen dufunu ve İtalyan maliyesinin kat'i zafere sağbüyük bir meydan muharebesi devam etmektedir. lam bir yardımda bulunacağı hakkındaki ka naatini alenen izhar eder. Dün Almanlar şiddetli bir taarruz neticesinde Meuse'ün sol sahi Macaristanda kısmi seferberlik Bu eözleri âyan azası büyük bir heyecanla linde tutunmağa ve cenubda 6 7 kilometrelik derin bir girinti teşLondra 15 (Hususî) Peşteden alınan haa'kışlamıştır. kiline muvaffak olmuslardır. Öğleden sonra bu girintinjn sark kısmı berlere göre, Macaristanda iki kolordu ile süFransızlar tarafından geri alınmıştır. vari alayları seferber edilmiştir. Seferberlik tecrübeleri Bu Fransız mukabil taarruzu, müttefik tayyarelerinin k*t'i müdaResmı Macar mehafilinde, Macaristanın büRoma 15 (a.a.) Münakalât Nazırı, irad ethalesile takviye edilmiç ve Alman kuvvetleri üzerine binVrce ton tün komşularının silâhlanması üzerine bu ted miş olduğu bir nutukta son zamanlard? Lu nebire tevessül etmek icab ettiği söyleniyor. bomba yağdırılmıştır. zaretin depiş etmek ve halleylemek mecburi « Fransız ve İngiliz tayyareleri, bütün eğleden sonra ve bütün gece Macar Slovak hududu kapandı yetinde kalmış olduğu mesolelerin, Duçe'nin etSedan mıntakasınm heyeti umumiyesi üzerinde bombardımanlara deBudapeşte 15 (a.a.) (Havas) Macar rafında toplanmıs olan İtalyanın karşılaşacağı vam etmişler ve Alman ordusuna muazzam zayiat verdirmişlerdir. Slovak hududu Balassggaramat civannda kapa ve herhalde serefli olacağı muhakkak olan hâdiseler ne olursa olsun, istikbalde bir sürpnz Paris 15 (a.a.) 15 mayıs akşam tebliği: tılnuştır. DüsmanAn vers'ten Namur'un batı şimaline kadar olan hat üzeDiğer taraftan Slovakların 15 mayısta ihti tevlid etmelerine imkân bırakılmıyacak şekilda rinde muhtelif noktalarda Belçika, İnçiliz ve Fransız kıt'alarına karşı yatlan silâh altma çağırdıklan bildirilmektedir. hallolduğunu söylemiştir. Miinakalit Nezareti, zırhlı arabalarla şiddetli hücumlarda bulunmuştur. Budapeşte gazetelerine göre geçen pazarte seferberlik hakkında tecrübeler yapmıştır. Mera sl Siovakyada Macar aleyhtarı bir pronaganda leket, münakalâta müteallik servisler noktai Meuse üzerinde Mezieres ile Namur arasında düşman nehri muhtopıantısı hazırlanmışsa da bu toplanü 19 mayısa nazarından mutmain olabilir. Duçe, herhangi telif noktalardan geçmeğe muvaffak olmuş ve muharebeler devam etahval ve şerait altında olursa olsun emiılerina tehı: edi'miştır. mektedir. Düşmanın evvelce azrok terakki kaydetüği Sedan bölge itaat edileceğini bilir. Demiryollarının 1940 sinde zırhlı arabalar ve bombardıman tayyarelerile mukabil hücumlar Müheyyiç hâdiseler bekleniyor 1941 malî senesi bütçesinin muvasenesi temin cereyan etmektedir. Budapeşte 15 (a.a.) Macar nazi organı olan edilmiştir. Demiryollarının elektnkleştirilmesi Daha şarkta topçu faaliyeti kavdedılmiştir. Pesti Ujsag gazetesi, Macar Slovak münase işine devam edilmekte olup inşa edilmekte olan Tayyarelerimiz istikşaflarma devam etmek'edir. Avcı tayvareleri betlerinde her dakıka sansasyonel bir hâdise malzemenin miktarı mühimdir. Hava postalarınvuku bulabileceŞini yazmaktadır. miz ezcümle bombardıman faaliyetlerini himaye için müdahale etmisdan bahseden nazır, hava 3eferleri münakalâtılerdir. nın yüzde yirmi üç nispetinde artmış ve RoAlfieri Berline gitti raanm hava postalan balcmmâan dıınyanın Havada eereyan eden muharebeler esnasmda 11 düsman tayyaresi Belçikadaki Degrelb çılgınının bir araRoma 15 (Hususi) Alman dostluğile tanındüsürülmüstür. lık o memlekete gaile teşkil etmiş olma mış olan İtalyanın yeni Berlin sefiri Dino Alfieri en mühim bir noktası haline geLnış olduğunu sındaki garabet de şimdi şimdi gözümüz vazifesire başlamak üzere Berline hareket et beyan etmiştir. de daha ziyade büyüyor. Tiiştir. Garb cephesinde ve İtalyada cereyan eRomada bir tngiliz lordu Macar nazilerinin millî Macaristan ca den ni'him hâdiselere tesadüf eden bu seyahat tokatlandı Davamız haklıdır ve bu günkü baSireyi geçirdikten sonra muzaf miası içinde uyandırdıklan endişe verici husiîn Vir mahiyet iktisab etmiştir. Roma 15 (a.a.) Reuter: ingiliz lordların fer olacaktır.» Alfieri, istasyonda bir çok zevat tarafından vaziyetin garabeti şimdi daha büyük bir Belga ajansı, vaziyetin salâh kesbetmeğe devam ettîöni ve mütteuğurlanmıştır. Bunlar meyanmda Kont Ciano dan Lord Hardwicke evvelki gece, Romada bir vuzuhla ortaya çıkmış bulunmaktadır. ile diper hükumet erkânı, âyan meclisi ikinci kabarede, masasma konan İngiliz aleyhtarı bir fik sefaretlerin hükumet merkezini terketmeleri mevzuu bahsolmadıRumanyadaki Demir muhafızların tenreisi Roma vali ve belediye reisi ve Alman sefiri afişi attığından dolayı tokatlanmı^tır. Lord ğını bildirmektedir kilinin vaktile Almanyayı niçin pek fazla Hardwicke, ikamet tezkeresi de nizaına uygun Von Mackensen, bulunmakta idL İvi haber alan mahfillerde beyan edildiğine göre Belçika ordusunun kızdırmış olduğu şimdi en sarih manasile olmadığından, bu hâdiseden sonra, iki saat bir erkamharbiye reisi General Miehiels müttefiklerin vüksek harb mecMısır hududunda ttalyan anlaşılmaktadır. polis karakolunda alıkonulmuştur. lisinde Belçikayı temsil edecektir. Bu meclisin pek yakında toplanaLord Hardwicke, Mussolinı'nin bir dostu va Demek ki bütün bu memleketlerde betahşidatt eağı zannedilm»Medir. şinci kol hep haricî tesirler altında teşekLonöra 15 (Hususî) Kahireden alınan ha uzun zaman İngiliz İtalynn dostluğunun bir kül etmiş ve bunların fenalığa bilerek alet berlere nazaran, İtalyanlar Libya Mısır hu taraftan idi. olanlarının yanında bir sürü gafiller de dudunda tahşidat yapmaktadular. Mısır hüku 3000 Amerikalı ttalyadan ayrıldı bilmiyerek, farkında olmıyarak kendi va metı lngilizlerle birlikte mukabil tedbirler al Londra 15 (Hususî) İtalyan limanlarında tahrib etmiş ve düşmanın en az 15 tayyaresini düşürmüşlerdir. tanları aleyhine çalışmağa sürüklenmiş mıştır. bulunan bilumum Amerikan gemileri bu gün Muharebeye istirak eden tayyare mürettebatımn, bu harekitm herlerdir. Müttefik donanma da manevraya Italyadan ayrılmışlardır. Bu vapurlarda İtaiyacümerci arasında fazla raporlar vermelerine intizar edilemez. daki Amerikan tebaasile, Holanda ve BelçikaDemokrasilerin vatana hıyanetle ançıktı Keza, düşman hava defi topcusu ve avcı tayyareleri tarafından şiddan gelen Amerikalılar doludur. İtalyadaki SCM) cak tavsif olunabilecek bu türlü hareketKahire, 15 (Hususi) Müttefik donanması, detle müdafaa edilen esaslı hedeflere yapılan taarruzlarda ağır zayiata lere karşı müsamahaları demokrasinin evvelce tespit edüen program mucibince ma Amerikahdan ancak bir kaç klşl kalmıştır. ufratılması mukadder olduğunu da kaydetmek lâzımdır. Bunlar da ilk vasıta Ue memleketi terke ha hürriyet fikirlerindeki mubalâğalı hatala nevralar yapmak üzere bugün İskenderiyeden Zayiatımız 35 tayyareden ibaret olup elde edilen neticelere kıyasen zırlanmaktadırlar. rından sayılmağa değer. Biz vatan hıya ayrümıştır. • çok fazla telâkki edilmemektedir netini tecviz eden bir demokrasi tasavvur Romada Yugoslav sefareti Müttefikler aleyhine yeni etmiyoruz. rihli tebliğinde bildirilen Seal tahtelbahri müstesn» olmak üzere hakikatte bu istilâ hareketindenberi İngiliz gemilerinden hiç birisi ne batmış, ne de hasara uğramıştır Almanların hava hüeumlan netieesinde nakliye ve ticaret Bemilerimizi zayiata ve ciddl hasarta ugrattıkları hskkındaki iddiaları da keza tamamen asılsızdır Maamafih hatanın neresinden dönülürse kârdır. Bugün umumî bir ihmal ve teseyyüb neticesi az çok bütün dünyayı »armış olan bu her manasile gaflet mahsulü hiyanet şebekelerine karşı bütün dünya memleketlerinde şiddetli bir aksülâmele intizar olunabilir. Artık her memleket beşinci kolu mahvetmekle ve ondan sonra bir daha baş kaldıramamasın» dikkat etmekle mükellef olduğunu iyiden İyiye anlamıştır diye düşünüyoruz. Roma 15 (a.a.) «Havas» Senelerdenberi ilk Londra 15 (Hususi) Romada ve ttalyanın diğer sehirlerinde müttefikler aleyhine bugün defa olarak bu ak*am Yugo«lav sefareti etrsiıde rr.üteaddid nümayişler yapılmıştır. Nümayiş na karabinyeri kıtaatı konulmuştur. ;iler sokaklara,. müttefiklere şiddetle hücura eden cuvar afişleri yapıştırmışlardır. (Baştaraft i tncl tahifede) istilâya kıyam etmesine bir işaret olacağına blnaen vsziyetlerinin pek nazik olduğunu ilâve etmektedir. Bu gszete, Mussolini'nin bu harekâtı mütte fikl*rle harbe girmeksizin icra edebilaceğini ümid etmekte olduğunu ve Duçe'nin Dalmaçya sahillerini işgalden sırf müttefiklerle harbe girmemek için vazgeçmiş bulunduğunu ilâve etmektfdir. Isviçre de çenber içinde nümayişler muhafazada Alman Başkumandanlığı bildiriyor Führer'in umumî karargâhı 15 (a.a.) Ordu başkumandanlığının resmî tebliği: «Holanda» millî rie'atgahı, faikiyeti aşikSr olan Alman kıtaatının, karada ve havalardaki taarruzuna karşı yapılan mıicadelenin rruvaffakiyetle neticelenemiyeceğini nazan itibara alarak teslimi silâh et mistir. Belçikada, fırkalarımız rie'at eden düşmanı çok yakından takib ed«rek Dyle mevziine varmışlardır. Namur ile Givet arasmda geniş bir bölge ürerinde Meuse geçidi v zorlanmıştır. Fransızların Meııse'iın garb sahilinde zırhlı arabalarla yapmaga teşebbüs ettikleri mukabil taarruzlar püskürtülmüştür. Harb ve tahrib tayyarelerinden mürekkeb Alman gruplan muharebeye iştirak ederek külliyetli miktarda zırhlı araba imha etmişlerdir. Hava ordusunun iştirakile Meuse nehri, Sedan bölsesinden geeilerek. Fransızların Maeinot hattının şimali garbt imtidadı rahnelenmiştir. Bu noktada da Fransız mukabil taarruzları akim kaljnış ve düşHIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIMIMHIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIimillHllilllllllllllltlllllllllllHllllllllltllllllll Isviçre sefirinin protestotu Rama 15 (a.a.) İsviçre sefareti binasınm rephesine müttefikleri tenkid eden bir takım afişltjr agılrru» olduğundan İsviçre sefiri, haricez memleket imüyazından istifade ederek bu afişleri kaldırtmak istemiştir. Buna Siyah gömlpkliler müdahalede bulunmuşlardır. İsviçre sefiri zabıtaya müracaat etmiş ve İtalya hükumeti nezd'nde protestoda bulunmuştur. Takas primleri Ithalat 56 56 70 66 58 56 70 Takastn nev'i Entersanjabl İngflterç Belçika Holanda Isveç Fransa İsvt[çre İhracat Hanr Alivre 45 40 47 41 50 40 40 44 39 46 40 48 39 39 man ağır zayiata uğramıştır. Alman ordusu harekâtj, dün, düşman gerisindeki müdahalelere nakliyat yollarına, ihrac istasyonlarına yapılan taarruzlarla en yüksek haddini bulmuştur. Düşmanın Alman harekâtına mâni olmak üzere yaptığı tesebbüsler püskürtülmüş ve düşman havalardaki harekât serbestimizi bozmaga muvaffak olamaksızın büyük zayiat vermiştir. Bir bölgede 70 ten fazla Fransız ve İngiliz tayyaresi düşürülmüştür. Düşmanın 14 mayıstaki zayiatı 200 tayyaredir. Bunlardan 170 i hava muhaebplerinde, 17 si hava defi topeusu tarafından düşürülmüştür. Bu gün 16 tayyare, karada tahrib edilmiştir. Alman tayyarelerinden 35 tane noksandır. Holanda sahili açığında yapılan müsellâh istikşaf, büyük muvaffakiyetler temin etmiştir. Evvelce de tebliğ edildiği veçhile iki kruvazörle bir muhrib borobalarla batırılmış, diğer bir kruvazör, bir bomba ile ciddî surette hasara uğratılmış, 29,000 tonluk bir tüccar vapuru ve 4 nakliye gemisi tahrib edilmiştir. Narvik civarınm müdafaası için müeadeleye devam edlliyor. YUNUS NADt Roma 15 (a.a.) Resmî ceride, bir kararname nesretmiştir. Bu kararname «istisnaî mahiBelgrad 15 (a.a.) Âyan reisi Korochetz'in yetteki ilcaat» dolayısile harbiye, bahriye, hava nâşiri efkârı olan Liubliana'da münteşir «Slo işleri ve İtalyan Afrikası nezaretlerine ceman 2 venetz» gazetesi Yugoslavya Sovyet ticaret i ınjlvsr lıret tahsis edilmiş olduğunu natıkür. ! tilâfnamesinin imzasını müteakıb bilhassa şöyÂyan meclisinde manidar sözler le yazmaktadır: Roma, 15 (a.a.) Âyan meclisinde maliye • Sureti umumiyede iyi haber alan mahfillerde beyan edildiğine gbre, Yugoslav ticaret heyetinin Moskovadan avdetinden sonra Moskovaya yeni bir Yugoslav heyeti gönderilecektir. Bu heyete yalnız iktısad eksperleri değil, siyaset adamları da iştirak edecektir.> Moskovaya bir Yugoslav siyasî heyeti de gidecek Yeniden harb tahsisatı kondu İhracat primleri % 100 kıymet üzerinden hesab edilmiştir. lllllllMMIIIIItllintllMMMIİMIllintMllllllllllMlMlinilllllllUIIMIHIIMMIUIIIIHMlllillilMIMIIIlUHIIIIlilllllllllllllltlll Yangın başlangıcı Evvelki gece saat 23.30 da Beşiktaşta Köviçinde 19 numaralı dukkânın zemin katınd.ı bulunan odunların tutuşması yangına ssbebi>et vermişse de vaktinde yetişen itfaiye tarafından söndürülmüştür. Dukkân üstündeld bina ile birlikte 13 bin liraya sigortah olduğundan, yangının sebebi hak kında tahkikat yapılmaktadır. İstanbul spor kulübünün kongresi Istanbylspor Kulubü İdarp Heyetinden: 11/5 940 cumartesi günu yapılacağı ılân edilen mutad senelik kongremiz ekseriyet nisabı olmadığından 18 '5 '940 cumartesi günü saat 15 te yapılacaktır. Nizamnamemizin maddei mahsusasma tevfikan mevcudla iktifa edileceğinden sayın azamızın behemehal teşrifleri ehemmiyetle rica olunur. Belgrad 15 (a.a.) Evvelce de bildirilmiş olduğu gibi Balkan Antantmm ekonomik komitesi bu ayın 27 sinde Belgradda toplanacaktır. Bu toplantile alâkadar olarak Zagrebde çıkan «Novosti. gazetesi şöyle yaîmaktadır: «Balkan Antantı ekonomik komitesinin sekizinci içtimaında başhca müzakere mevzuu Balkan Antantına dahil memleketler arasında iptidal maddelerin mübadelesi meselesidir.» Bu gazete, Balkan devletlerinin iptidaî maddeler bakımmdan iyi bir vaziyette bulunduğunu ve bu devletlerin hemen ideal denecek bir antant teşkil ettiklerini yazmaktadır. Balkan memleketlerinde kauçuk, çinko ve kendir yoktur. Fakat diğer bütün ipidii maddeler Balkanlarda mevcuddur. Bu maddeler Balkan devletlerinin bütün ihtiyaclarını temin etmeğe kâfidir. Balkan Paktı devletleri ipti Kanadada komünizm kanun harici addediliyor daî maddeler mübadelesini Londra, 15 (a a.) Ottawa'dan bildirüdiğigörüşecekler ne göre, hükumet başmüddeiumunıisi Kanada Japon sefareti mensubları Londradan ayrılıyorlar Londra 15 (a a.) Reuter'in diplomatilî muharririnin öğrendiğine göre, harbin şiddetlenmesinden doğan ve gittikçe fazlalaşan tehKomünist Partisinin kanun harici bir teşekkül likeler sebebile ezcümle büyük elçilik ve konaddedilmesini Yuksek Adalet Divanından iste solosluk memurlarının aile'eri de dahil oimak üzere 61 JaPon ailesinin kadmları ve çocukları mijtir. önümüzdeki ay İçinde Londrayı terke hazırlanmaktadır. Bunlar, iki grup halinde Londrayı terkedeceklerdir. Birinci grup hazırgmn bida yetinde, ikinci grup haziranın ortalarına doğru İzmit 15 (Telefonla) * İstanbul eski Polis evlevecektır. müdürü Salih Kılıcın muhakemesi bugün bitmiştir. Müddeiumumî iddianamesinde, şahidlerin ifadesine ve ehli vukufun raporuna btinad edeSamsunda Cumhuriyet erazetesinin rek, izdiham hâdisesinde maznunların tedbirsiziik ve dikkatsizliği görülemediğini söylemiş ve ve diğer gazetelerin umumî bavüdir beraet talebinde bulunmuştur. Maznun avukatMekteb kitabları ve kırtasiye levaları da aynı talebde bulunmuşlardır. Muhakeme, zımının her çeçidi bulunur. karar için 27 mayısa kalmıştır. Eski Polis müdürünün muhakemesi Halk Kırtasiye ve Kitabevi Yeni Belçika sefirinin, Cumhur Relsimize itlüıadnamesini takdim ettlğlni yazmıştık. Yukarıki resim, yeni elçiyi Riyaseticumhur köşkü önünde miUî marşı dinlerken göstermektedir. dünyaya gelirken, gUzel ve süslü gelmişsin!.. Ayşe, henüz sapmdan yeni koparılmış bir çift gelincik yaprağı kadar taze ve parlak dudaklarını utanarak büküyor... Gönlümü almak için söyleyorsunuz efendim!.. Yoksa ben ne olduğumu biliyorum!.. Bir dağın eteğinde doğmuş, tarlada büyümüş kimsesiz bir kızım ben!... Gene bir gün bir tarlanın köşesinde felüp gideceğim. Bana ne o şehirdeki süslü kadınlardan, bana ne o güzel elbiselerden! Leylâklar da bir dağın eteğinde doğar, menekşeler de bir tarlanın köşesinde büyür Ayşe, ne çıkar bundan?. Mecdi sonra başını hayretle kıza doğru çevİTİyor. Hem sana ne oluyor bu akşam Ayşe?.. Ne biçim konuşma bu?.. Birdenbire büyüyerek, hayatın manasını anlamış, yaşamanın acılarını ve sevinclerini öğrenmiş, daima ağlamak isteyen içli, mustarib bir genc kız gibi konuşuyorsun!.. lnsanın köylü olması, ağlamastna, ıstırab çekmesine mâni midir efendim?. Neler söyleyorsun Ayşe?. Ben çocuk değilim artık beyefendi: on yedi yaşma girdim. Annem beni dünyaya getirdiği vakit, henüz on beş yaşında imiş!.. Büyüdüğümü, tıpkı dediğiniz gibi içinde bulunduğum yaşamanın acılannı ve sevinclerini öğrenmeğe başladığımı anlayorum!.. Hayatta nelerden mahrum olduğumu, ve daha nelerden mahrum kalacağımı hissediyorum!.. Keşke beni babam hiç okutmasaydı, keşke hiç mektebe gitmeseydim. Hiç olmazsa bu kadarını da bilmezdim o zaman!.. Mecdi birdenbire duruyor. bakracı yere bırakıyor. Elindeki AŞK VE MACERA ROMANl İLK ve SON VAZAN: ESAD MAHMVD Tam böğürtlen çalılarile, yabani bir gül ağacının birleştiği köşeyi döneceği sırada, birdenbire karşısına, elinde iki büyük bakraç, çeşmeden su getiren küçük bir köylü kızı çıkıyor!.. Akşamın, toprak yollara serdiği karanlıkların altında, gururla yürüyen bu küçük köylü kızının, dalgah sarı saçları, bir güvercin bileği kadar Ince, yumuşak, mini mjni ayakları, ve parlak iri, kahverenkli gözleri var!.. Üstü dallı al entarisinin, gelişigüzel altına bırakılmış müteharrik, küçük, fakat ucları mütebariz sert göğsü, ince ayaklarının üzerinde, güzel bir kadm vücudü taşıyan bu küçük köylü kızının artık çocuk olmadığını gösteriyor... Ayşe!.. Kız birdenbire ellerindeki bakracları yere bırakarak, başınj çeviriyor. Aferin sana Ayşe!.. lnsan büyüğüne böyle rai hürrnet eder?.. lnsan ağabeysini böyle mi karşılar?.. Ben de senin beni sevdiğini zanneder de, ne kadar KARAKURD memnun olurdum!.. Bir hafta göremeyince beni, arayacağmı, yollarımı bekieyeceğini, beni hatta çiftliğin kapısında, ilk karşılayanın sen olacağını tahmin ederdim!.. Yazık, aldanmışım!.. Meğer sen beni sevmiyormuşsun Ayşe!.. Küçük kız, başım önüne iğiyor, cevab vermiyor. Niçin cevab vermiyorsun söyle, neden gelmedin beni karşılamağa? Söylesenel Kız, ağzını açmıyor. Yağtnur altında kalmış çimenler kadar taze yüzünü, ayaklarının ucundaki sarı bakraçlara çevirmiş, öyle duruyor... Ben de seni sevmiyeceğim artık Ayse!.. Görürsün bak, bir daha arar mıyım? Küçük kız, ıslanan kirpiklerini Mecdiye göstermemek için, başını çeviriyor. Aksamın bu alaca karanlığmda, zeytin ağaclarının gölgcsi altına girmiş, nereye gidiyorsun böyle? Eve gidiyorum efendim. Başını döndürmeden konuşuyor. Su bitmişti de... Çeşmeden.. Peki, üç dört gündür bize gelmiyormuşsun sen; annem söyledi. Niçin gelmiyordun?.. Ayşe kekeleyor, söyleyecek kelime bulamıyor, cevab veremiyor bir türlü... Şey efendim... Ne efendim > ^Evde çok iş vardı da... Evde çok iş mi vardı? Evet. Tam benim burada bulunmadığım zaman, evde çok iş vardı djye, annemi yalnız bırakıp gitmen doğru muydu Ayşe? Kız gene başını önüne iğiyor.. Susuyor. Görüyor musun, haksız olduğunu biliyorsun da, nasıl susuyorsun sen de!... Mecdi o sırada, yerde duran bakraçlardan birini alıyor. Öbürünü de kıza veriyor. Haydi düş önüme de yürü şimdi bakalım diyor; ben de geliyorum. Babana şikâyet edeceğim. Kulaklarıpdtn seni duvara mıhlasın da, o zaman evde iş var mı idi, yok mu idi anlarsınl.. Zeytin ağaclarının iki sıra gölgelediği, toprak yoldan yürümeğe başlayorlar... Artık etraf iyiden iyiye kararmış, güzel, sakin bir bahar gecesi başlamıştır... Alemdağı ile Çamlıca tepelerini, dumandan bir çizgi ile birbirine bağlayan u fuktaki son renkler de, düzgünleri yağmura tutulmuş boyalı bir kadın yüzü gibi, dağılıyor, karışıyor, saranyor ve sonra, yavaş yavaş dağların arkasına doğru akıp gidiyorlar... Demek evde çok iş vardı ha?.. Onun için bize uğramıyordun öyle mi Ayşe?.. Evet. Halbuki ben senin başka bir şeye darıldığın için gelmediğini zannederek korkuyordum. Benim haddim mi efendim, ben nasıl danlabilirim?.. Peki, ne yaptm bakalım bütün bir hafta?... Derslerine çalıştın mı bari?. Çalıştım efendim. tstanbula inmişsin babanla? Evet efendim, elbise almağa gittik! Ya demek şıklaşıyorsun artık? Benim gibi zavalh bir köylü kızının şıklanmasından ne olacak efendim!.. Basma bir entari aldık. Hepsi o kadar!.. Ne demek, senin gibi bir köylü kızının şıklanmasından ne olacak? Elbette şıklanacak, elbette süsleneceksin!.. Sen de yarın, şehirde dolaşan kızlar gibi, herkesin hürmet ve zevkle seyredeceği genc bir hanım olacaksın!.. Benim şehirle, şehirdeki kızlarla ne alâkam var efendim? Ben zavalh fakir bir köylü çocuğuyum! Ne süslenebilirim, ne de güzelleşebiliriml.. Senin süslenmeğe, güzelleşmeğe esasen ihtiyacın yok ki Ayşe!.. Sen zaten Güneşlerin harareti, yağmurların sulan altında, yavaş yavaş büyüyerek, dalında olmağa başlayan taze bir meyva gibi, artık dünyayi görmeğe, içinde garib bir takım hisler duymağa başlayan bu küçük köylü çocuğunu, omuzlarından tutarak kendine doğru çeviriyor. Parmaklannı çenesine koyarak başını yukarı kaldınyor. Ayşe hayretler içinde kalıyorum!.. Beni şaşırtıyorsunl.. Bu akşam seni bir anda büyümüş, tamamile değişmiş buluyorum!.. Ne demek isteyorsun Ayşe?.. Nen var kjzım söyle bana!.. Gözlerin, içinde gizli bir ıstırab, gizli bir ac» taşıdığmı gösteriyor!.. Söyle bana Ayşe; derdin nedir? Mecdi, bir baba şefakatile, onun sarı saçh çocuk başını, göğsünün üstüne getiriyor, parmaklannı saçlarının arasında dolaştınyor. Söyle benim güzel Ayşem; benim menekşe yüzlü kızım; söyle nen var?. Kız, birdenbire yüzünü, küçücük avuçlarının içine alarak başını çeviriyor. Yalvarırım size efendim, bir şey sormayın bana!.. Mecdi büsbütün şaşınyor. Ellerifii, onun bileklerinden tutarak zorla yüzünden çekiyor. Başını kaldınyor. {Devam edecek)