Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 22 Mart 1940 Kasaba Profesör Zigfrid dün ilk konferansını verdi RADYO Lilian Harvey'deki dejjişiklik Ç Bttgfinkü program"") Yirmi sene sesli ve sessiz filmlerde Alman yıldızı olarak seyrettiğimiz Lilian Harvey karşımıza Fransız artisti hüviyetile çıkıyor Peride Celâl I I Haberi eve ilk getiren Sağırlann Emi ziyade sütlük limanhk gibiydi. Istanbu TÜEKİYE RADYODİFÜZYON POSTALARI ne oldu. Bir akşamüzeriydi Güneş «Y» la gideli bu oğlan değişmişti. Pantalonu Dalga nznnJnl^ı: nin dar taşh çarpık sokaklarından çekili nun paçaları daralmıştı. Artık mintan Türkiye Badyosn 1648 m. 182 Kc/s. 120 Kw. yor ve kasaba erkekleri yollardan elle giymiyor, kravat takıyordu. Çiftliğe gezAnkara . T. A. P. 31.70 m. 9465 Kc/s. 20 Kw. rinde çıkınlan, başlan önlerinde, ağır a meğe bile heybenin gözüne kitablarını 12,30 Program ve memleliet saat ayatı, ğır evlerine dönüyorlardı. Sağırların Emi doldurup giderdii Yalnız evdekilere de12,35 Ajans ve meteoroloji haberleri, 12,50 ne bahçe kapısını itip merdivenlere doğ ğil babasına da yüksekten bakan bir hali Muzik: Muhtelif şarkılar (Pl.) 13,30 Müru nefes nefese koşmuştu. Onu gören vardı. Bir tatil gelirken beraberinde san zik: Şükru Sarıpınar tarafından saksofon beslemelerden biri «Emine abam gel kesme karyola da getirmişti. Artık yerde sololan, 13,45 14,00 Müzik: Melodiler (Pl.) di!» diye, yukarıya, bağirdı. Evin kızı yatmıyor, sini başına oturmamak için o18,00 Program ve memleket saat ayarı, 18.05 Gülsüm karşılamaya koştu. Annesi evde dasında yemek yiyordu. Liseyi bitirmesiMüzik. Çalanlar: Kemal N. Seyhun, Fahri değildi, çiftliğe yancılan yoklamaya git ne bir sene kalmıştı. Doktor olmak isteKopuz, Cevdet Çağla, İzzeddin Ökte. I OParisten yazılıyor: mişti. yordu. Zayıf, boysuz bir çocuktu. Soğuk kuyan: Azize Tözem. 1 Isfahan şarkı: Eski sessiz filimlerin artist kadroları Sağırlann Emine, genc kızı görür gör bakışlı gözleri kısık, ince dudakları var(Dü^tüm elemi aska) 2 Arif Bey Isfamilletlerarası bir aşureyi andırırdı. Medı. Çirkin, sevimsiz olmakla beraber irahan şarkı: (Kım demiş aklım alan) 3 mez yüzü heyecandan al al kızarmış: selâ jön prömiyeyi bir İngiliz temsil eder, Hüseyni türku: (Ben bir keklik oiaydım). Gördün mü bubanın ettiğini? diye, deli, ne yaptığını bilen tiplerdendi. Is baş kadın rolünü bir Fransız deruhde n Okuyan: Necml Rıza Aluskan, 1 mail Ağa kahvede ondan şöyle bahse bağırdı. Yakışır mı ona bunu etmek? eder, ikinci derecede roller için de, HoBestenigâr peşrevi, 2 M. Celâleddıa Pş.derdi: «Bu oğlan nasılsa elimden çıktı, Boyunca gızlan oğullan olsun da! Bestenigâr şarkı: (Eyler tahammul âzarı landalı, İsveçli, Alman, hatta bazan da Daha bir çok şeyler söyleyordu. Giil kaydı. Yarın doktor olur bir de tstanbul gönlüm) 3 Udî Cemil Bestenigâr şarkı: Ermeni artistler seçilirdi. Sesli filimde ligarısı alırsa bizi unutur gider. Umudum süm «amanın Emine aba, etme söyle ne (İstedin de gonlümü verdim sana). 4 Rasan meselesi esas olduğu için beyaz peroldu ki? diye» kalın siyah kaşlarını te Mustafada.» Mustafa küçük oğluydu. kım Uşşak şarkı: (Bana hiç yakışmıyoı) dedeki milletler cemiyeti iptimaı paydos lâşla kaldırdı. Gözleri büyüdü. Kız bir Kasabada ilkmektebi bitirmişti. On bir 5 Dede Uşşak şarkı: (Gitti de gelmeyiedildi. Fakat zaman geçtikçe vaziyet geçok şeylerden birden korkmuştu. Babası yaşında vardı. İsmail Ağa büyüğü zaten verdi). III Okuyan: Mefharet Sağnak ne eski hali almaya başladı. Bir çok arKel Hamdi ile kavga edip kan çıkarabi vilâyete ortamektebe zornan yollamıştı. 1 Arif Bey Suzinak şarkı: (Bir dil ki tistler yeni yeni lisanlar öğrenerek kozlirdi. Tarla davası yüzünden bu kavgacı Hele oğlanın Istanbula liseye gitmesi için esiri gam olur). 2 Suzinak şarkı: (Ben mopolit oldular. Fransız san'atkârların ihtiyarla ne zamandır cenkleşip duruyor epey uğraşması lâzım gelmişti. Fakat kügülşeni a$kınla) 3 Arif Bey Suzinak şardan Gharles Boyer Amerikanın birinci sıdu. Belki de Ahmede kızmıştı. lşte o za çük okumaya çok müstaid olmakla be kı: (Gözümden gitmiyor bir an hayalin). nıf artistleri arasında yer aldı. Erıch von 18,50 Müzik: Kemençeci Hasan Sozeri. 19,00 man felâket olurdu. Sözlü olduklannı fi raber ağabeyi gibi dik başlı olmadığı için Stroheim zaman zaman Fransız, AmeriProfesör konferans verirken.^ Serbest saat. 19,10 Memleket saat ayarı, lân döşünmez, beşibiryerdeleri, dallı ka babasından korkarak ona itiraz ederr.ikan, ingiliz filimlerinde rol almaya koAjans ve meteoroloji haberleri, 19,25: Müdife elbiseyi oğlanın başına atarak izdi yordu. İsmail Ağa ilkmektebi bitirince Fransa enstitüsü ve sosyal bilgiler okuzik. Çalanlar: Kanun Vecıhe, yaylı tambur onu dükkâna aldı. Gaz tenekeleri, fasul lu profesörlerinden M. Siegfried, dün ak yuldu. Alman aktrisi Marlene Dietrich vacı bozabilirdi. Yoksa belediyede gene izzeddin Okte; ud Şerif Içli. Okuyan Mukasabaya elektrik getirme meselesi ko ya çuvalları arasına soktu. «Dört sene şam saat 18,15 te Üniversite konferans Amerikada sade sinema meraklılannın zaffer Ilkar. 1 Huseyni peşrevi, 2 Hüdeğil, radyo heveskârlannın da gözbebenuşulmuş da babası hiddetlenip belediye sonra da everiveririm olur biter, diyor salonunda ilk konferansmı vermiştir. seyni yürük semai: (Ben gibi sana âşıkı üfği oldu. reisile mi tutuşmuştu? Yoksa.. Hayır, du. Öbürü gibi bırakayım okusun da elProfesörün sanayi inkılâbının zamanıtade) 3 Şevki Bey Huseynî şarkı: tNeyBu tarza son uyan aktrislerden biri de bunların hiç biri değildi. Sağırlann Emi den gidip ziyan mı olsun? Sonra dük mız meseleleri üzerindeki tesirleri mevzaleyim biçare dili encamı kâr) 4 Hüseyni ne, yukan çıkıp da sofadaki sedire şöyle kânda ben bir başıma ne ederim?.» şarkı: (Gözümde nazlı simanm hayaiı). 5 Iu konferansı baştan nihayete kadar bü Lilian Harvey'dir. Vaktile Alman filimlerinin yıldızı olarak parlayan bu Ingilizbir kendini atınca baklayı ağzından çı Dükkân haricden bakıldığı zaman kü yük bir alâka ile dinlenmiştir. İzzeddin Okte Yaylı tambur taksimi. 6 Alman kırması kadın 1939 danberi Frankardı. Ismail Ağa, Kızılyamaca, Seddeki çük, sefil manzaralı bir kovuktu. Fakat Şükrü Tunar Rast şarkı: (Uyusam gbğLilian Harvey M. Siegfried, bugün ayni saatte «iki sız stüdyolannın şımarık çocuğu tavnnı fena evlere gidiyordu. Geçen gece sar «Y» de herkes bu küçük dükkândan Iskıt'a arasındaki tezad: Avrupa ve Ame takındı. Geçen sene Pariste «Serenade» Alman yıldızı olarak seyrettiğimiz Lilian süne koysam şu hummalı başı). 7 M. Cehoş sarhoş Efem şarkısını mınldanarak o mail Ağanın iki yüz bin liralık bir servet lâleddin Pş. Rast şarkı: (Fitneler gizletaraftan çıktığını görenler olmuştu. Dere edindiğini bilirdi. Ağa şehrin en büyük rika» mevzulu ikinci bir konferans vere isminde bir filim çevirdi. Orada bestekâr Harvey bu suretle karşımıza bir Fransız miş) 8 Muzaffer İlkar Rast saz semaSchubert'in sevgilisi İngiliz artisti Mar artisti olarak çıkıyor. Bakalım bize Pa isi. 20,00 Konuşma (Millî kahramanlık çiçeğine tutulduğunu söyleyorlardı. gaz tüccarlarından biri sayılıyordu. Be cektir. garet Brenton rolünü oynuyordu. Bu se risten, vaktile Berlinden yolladığı «Gen menkıbeleri). 20,15 Temsil: Kervan kıran. lediye encümeni azasıydı ve senelerdenGülsüm, inanılmıyacak bir masal dinEge gecesi ne ise «Miquette ve annesi» nammda ye net yolu», «Kongre eğleniyor», «Ben ve Yazan: Mithat Tansuk. 21.15: Serbest saat. leyormuş gibi «amanın etme, Emine aba beri bilhassa memurların bütün teşebbüsIzmir Erkek lisesınde yetişenler birliği ni bir kordelâ yaptı. Robert de Flers ile Imparatoriçe» ayarında eserler göndere 21,25 Müzik: Küçük Orkestra (Şef: Necib nasıl olur, nasıl olur?» diye, bir iki kere lerine rağmen şehre elektrik gelmeme Aşkm) 22,05 Müzik: Melodiler (Pl.) 22,15 sinde başlıca rolü olduğu söylenirdi. Ya tarafından tertib edilen sekizinci Ege ge A. de Caillavet'nin bu meşhur piyesinde bilecek miî1 yerinden sıçrayarak itiraz edecek oldu. Memleket saat ayarı, ajans haberleri ziraFakat kadın daha bir çok tafsilât veri nında elektrik lâfı edenlere düşman olu cesi yarın akşam Maksim salonlarında ve Lilian Harvey uğruna mühim bir deği •k Eski artistlerden Glara Bow yeni at, esham tahvilât, kambiyo nukud boryordu. Kasaba elektriklenince gaz tıca rilecektir. Gecenin, diğer senelere naza şiklik yapıldı. Çünkü fransızcayı muay yordu. Evet, evet dere çiçeğine o ipeklisası (fiat) 22,30 Müzik: Opera aryaları (Pl.^ leri, vilâyetten aynalı konsolu ve siyah retine halel gelecekti. Halbuki iki yüz bin ran daha iyi geçmesi için Egeli gencler yen cümleleri pürüzsüz söyleyecek kadar den film çevirmeğe başlamıştır. İlk ola 23,25 23,30 Yarınki program ve kapanıs. kadife mantoyu getirten, tepeliğine o al iirayı o bütün şehrin lâmbalarına gaz zengin bir program hazırlamışlardır. Bu bilen aktris telâffuz tarzını bir türlü Al rak Gene Autry ile birlikte «Şımarık kız tınlan dizdiren Ismail Ağadan başkası temin ederek kazanmıştı ve daha da doy sene, ilk defa olmak üzere Egenin şehir man ve ingiliz şivesinden kurtaramıyor ve kovboy» kordelâsını vücude getirmekdeğildi. Bütün bunlara başka kimin eli muş değildi. Mal hanındaki hususî oda ve kasabalarındaki tarihî eserleri umumî du. Onun için Miquette'i tahsilini Lon tedir. Profesör Kâzım tsmailin yeterdi? Sağırlann Eminenin getirdiği sında müthiş altını olduğu söylenirdi. ve güzel manzaraları, endüstri ve ticarî drada yaparak Fransaya dönen bir kız İt Edward Arnold ile Vivien Leigh, haberin yanlış olması imkânsızdı. Onun Zaten kasabanın bütün ileri gelenlerinin faaliyet merkezlerini ve Egenin bütün hu şekline sokmaya mecbur oldular. Mi Henry Fonda «Lilian Roussell» isminde konferansı için Gülsüm boynunu bükerek hayret ve bu handa birer odası vardı. Paralarını, susiyetlerini tebarüz ettiren bir filim de quette bu alangle terbiye ile annesinin bir film çevirmektedirler. 22 mart cuma akşamı Şisli Halkevlnde taşradaki tütüncü dükkânına dönüyor ve teessür içinde sustu. Fakat şaşkınlığı geç mücevherlerini bu odalarda muhafaza gösterilecektir. Ayrıca Zeybek ve saire + Charles Boyer ile Bette Davis «lkisi profesör operatör Kâzım İsmail Darukan miş değildi. Babası, bakışlanndan kork ederlerdi. Düğünlerde ağanın karısının gibi millî oyunlar oynanacak, misafirlere orada bir markinin yeğenile sevişiyor. Filimde Lilian'dan maada bir çok ta de cennette» filminde ilk defa yekdiğer güneşin sıhhî kıymeti hakkında saat 21 de tuğu, titrediği bu sert, müthiş adam böy boynuna dizim dizim astığı beşibiryerde Üzüm Kurumunun sureti mahsusada ha. bir konferans verecektir. liklerden başı bükülürdü. O altınlar ki zırlıyarak gönderdiği Egenin meşhur ku nınmış Fransız artistleri rol aldılar: Lu lerine partöner olacaklardır. le bir şey yapsın? kasabada mukaddes şeyler gibi sakla ru yemişleri dağıtılacaktır. İr Maurice Chevalier Pariste harb sacien Baoux, Andre Lafaur ve saire.. PiSağırlann Emine daha çok söylendi, nırdı. En küçük esnaf karılannın, hatta yes filme çekilirken adamakıllı moder nayii için iane ve malzeme toplayan koAfiş sergisi » I•I » terden ıslanmış zülüflerini sallayıp hid evlere işe giden en fakirlerinin bile boynize edildiği cihetle Lilian, asrî bir genc misyona eski otomobilini hediye etmiş detten al al olarak Ismail Ağanın bütün nunda bir altını bulunurdu. Parasızlık, Çocuk Esirgeme kurumu kız kıyafetinde şortla «Ah erkek olsay ve bütün arkadaslarının bu yolda hareket Şişll Halkevinde açılan ve büyük bir rağkusurlannı sayıp döktü. «Haydud, ku sefalet, her şey olabilir, fakat bu altına bet bu dım!» şarkısını söylüyor. etmelerini teşvik yolunda propaganda defa goren fotoğraf sergisinden sonra Bu menfaatine konser duz herif, diyordu. Sakalından utansın!> dokunulmazdı. O böylece aileden aileye da bir afiş sergisi hazırlanmıştır. Yirmi sene sessiz ve sesli filmlerde bir yapmaya girişmiştir. serginin yegâne ve kıymetli afiş san'atkâDaha bir sürü lâf ve nihayet Gülsüme ıntikal eder, büyük anneden kızına,, kı San'atkâr Münir Nureddin tarafından rımız İhab Hulusinin eserlerinden mürek«kız anan gelince bana yolla» diye, ten zından torununa emanet edilirdi. Bunun Şişli Çocuk Esirgeme kurumu menfaatine keb olduğunu söylersek ehemmiyeti hak Pangaltı Tan sinemasında 23 mart cu bih etti ve kalkıp gitti. içindir ki İsmail Ağanın karısı Havaş Yarın akşam T U R A N Tiyatrosunda kında bir fikir vermiş oluruz. Serginin, paSağırların Emine Gülsümün annesinin kocasının kötü evlere dadandığını duy martesi akşamı saat 21 de en son parçazar günü öğleden sonra umuma açılacağı lardan mürekkeb fevkalâde bir konser sütkardeşi oluyordu. Gülsümü, Ahmede Torkiye ses HAMlYFT Y l i r F S F ^ « « " " • haber alınmıştır. duğu zaman çok yandı, çok ağladı ama hazırlanmıştır. Şimdiden bilet tedariki icin lulugu ve namusıle kasabaaa tanınmışft. e n ÇOK. nucnauiM, »»^.*. .,« .. ».» ı ı her tarattan müracaatler vakı olmaktadır. Kraliceai O/AlVll I E 1 < I U L E O L O kada»ları Kuk yaşlarında canlı, iriyan, güzel göz nındaki altınlardan vermesine içlendi, Biletlerin sinema gişesinden temini mümMEVLİD DUmbUIIU fsmail ve heyeti temsiliyesi birlikte lü bir kadındı. Ağanın yanına yazmasını üzüldü. Havadisi duyduğu günün üze kündür. çenesinin altında düğümleyip çıkacak rinden üç dört gün geçtiği halde hâlâ SaTophane Miihürdarı Rifat mahtumu ğırların Eminenin tavsiye ettiği kocasına kadar da aile ile samimî idi. merhum ordu müteahhidi Salâhaddin Komedi 3 perde Kongreye davet bir şey diyip isyan edememişti. Ancak Rifatın ruhuna 23 mart 940 cumartesi Ertesi gün havadis bütün kasabada şuna buna ağlanıyordu. Bu esnada ka Türkiye Kızılay cemiyeti Eminönü kaza Tafsilât el ilânlaıında. Telefon: 22127 günü öğle namazmı müteakib Nişanta dallanıp budaklandı. ismail Ağa Kızıl sabada her gün yeni bir dedikodu çıkı idare heyetinden: şındaki Teşvikiye camiinde Mevlidi Neyamaçtaki kötü evlere dadanmış.. Dedi yordu. Ağanın şimdi de dere çiçeğine Türkiye Kızılay cemiyeti Eminönü kazaBeşiktaş S U A D P A R K sinemasında bevî kıraat ettirileceğinden kendisini sekodular aldı yürüdü ve «Y» halkı bu ha bağlarda ev tutup kendisine kapatma smın senelik umumî meclisi 23 mart 1940 venlerin tesrifleri rica olunur. vadisle adeta galeyan haline geldi. Bu iş: yapacağını söyleyorlardı. Hatta Ahmed tarihine raslayan cumartesi günü saat bir genc delıkanlı, yahud uçarılardan biri bile müstakbel kayınpederinin böyle ele 14,30 da Bahçekapıda dörduncü Vakıf ha( TEŞEKKÜR ) Reklâm yapmıyoruz. Şöhreti iki aydanberi îstanbulu dalgalandırıyor. yapsa neyse.. Fakat tsmail Ağa gibi bir güne maskara olmasına karşı homurdan nında Ticaret ve Sanayi Odası salonunda toplanacaktır. Görenlere sorunuz. İlâve olarak: MÜNİR NUREDDİN'in ^arkılarile adam!. Kasaba oldukça müteassıbdı ve maya, söylenmeye başlamıştı. Belki de Kaza mmtekasında Kızılaya kayıdlı olan Romatizma tesirile büyüyen ve benı suslenmiş : GÜZEL İSTANBUL. Seanslar: 2.30 • 4,30 7.30jve 9,30 da bu hâdise namuslarına sürülmıiş bir leke Gülsümle aralarındaki sözü bozacaktı. azanm toplantıya tesrifleri rica olunur. ölüm tehlikesile tehdid eyliyen kalb hasgibi küçük çarşı esnafından eşrafına ka Sağırların Emine bütün bunları Havaj *** talığımı, tedavide çok geç kalmama rağdar hepsini isyana sevkediyordu. hatuna yetiştiriyor, «ıh gan herif elden men Gülhanenin şefkat kucağında fenKızılay Fatih kaza şubesinden: gidiyor, elden gidiyor» diye, bar bar ba«Y» nin evvelce deniz olduğunu eskinin son tedavi usullerile ve en yüksek lu23 '3 '940 cumartesi günü saat 14 te yaALLAHIN CENNETi DAĞLARIN KRALI Ier söylerler. Hatta halen bazı mahalle ğırıyordu. Obürü ağlamaya başlayor, bu tuf ve ihtimamlarla durdurmaya çalışan pılacak kazamız senelik kongresine şubeleri «Rıhtım», «Kayıkburnu» gibi isimler mateme şimdi babası yüzünden nişanlı Münir Nureddin Türkçe Helecanlı filim. ve beni hayat ve siikuna kavuşturan çok taşır. Kasabanın kâh uçurumlar, kâh dik smın elinden gideceğini hisseden Gülsüm miz azalarmın tesrifleri rica olunur. Buglln 1,15 • 3,30 ve 8,30 da muktedir, asil sayın General Dr. Süreyya tepelerle inişli çıkışlı, adeta oyulmuş de de hıçkırarak iştirak ediyordu. Fakat ne Hidayet Sertere, Başasistanları Dr. Esad «Polonyanm taksimi» likdeşik sarp bir araziye malik olmasına yapmalı? İsmail Ağanın hiç bir şeye alEğilmez ve Dr. Sedad Altuğa, asistan Dr. Beşiktaş d ö R 1£ L sinemada dırdığı yoktu. Gene evdekileri kasıp kaÜsküdar Halkevinden: bakılırsa bu rivayete inanmak lâzım geMümtaz, Fahri, Ziya, Niizhet ve Cavide, 24'3'940 pazar günü saat 15,30 da Haylir. Bu yüzden sokaklar dar, çarpık, inişli vuruyor, söylenip duruyor ve «kah\ eye Başhemşire Fitnata ve diğer SÜM | ve hemşirelere ödenemiyecek alâkalı Dr. çıkışlıdır ve mahalleler birbirlerinden ol gidiyorum» diye, çıkıp geç vakitler dö darpaşa lisesi tarih öğretmeni Cemal Yeolan min ner tarafından (Polonyanm taksimi) mevnüyordu. dukça uzaktır. Meselâ altı ev bir tepenin net ve şükranlarımm alenen izharına zulu bir konferans verılecektir. Herkes geve MALEK DENİZCİ, Seanslar: 2,30 • 5 • 8,30 da üzerine inşa edilmiş, diğerleri o tepenin Sağırların Emine Havaş hatuna «gız muhterem gazetenizin tavassutunu rica eaşağısındaki çukurda yapılmıştır. Kötü diyordu, git müddeiumuminin hanımına lebilir. derim. evlerin bulunduğu Kızılyamaç, kasaba derd yan, gocası ne de olsa hükumet aMirza Said Paşa hafidi Necdet Sun dan oldukça ayrı bir mahalledir. Bu dı damıdır. Seninkini bir köşeye çekip na rmdan biri karıyı kıskanmış, ağa yamaçşarıdan görünüşü sıkıntılı, birbirine biti sihat etsin, sözünü dinletir belkim.» Ka tan inerken vurmuştu. Dere çiçeği sorguşik kül rengi toprak evlerle dolu bir sed dın «amanın diye, inleyordu. Gittiğinıi ya çekildi. Bu balık etinde, kemerli bu ÖLÜM Iklncl Zafer haftası dir ki kasabanın diğer mahallelerile ara duyarsa beni gomaz öldürür. Ne diyon runlu, soğuk elâ gözlü, altın dişli bir kaGörlilmemlş bir muvaffaklyet Büyük Millet Meclisi muhasebe mü sını geniş bir çukur açmaktadır. Bu çu sen!» Bir aralık dere çiçeğine para veıip dındı. Hâkimlerin karşısında titreyerek dürü Mazlum, komisyoncu Kâzım, İzmir Şlmdiye kadar çevrilen filimlerin en bilyllğU kurda suyu bulanık bir dere akar. Kırık kadını uzaklaştırmayı da düşündüler. Fa müphem cevablar verdi ve bir aralık liman fen heyeti makine ispektörü Esad, tahta köprünün ayaklan dibinde sümük kat araya kim girip vasıta olacaktı? Pa Mızmızın Alinin ismini ağzından kaçırarayı ne suretle vereceklerdi? Nihayet ge rak «belkim odur» dedi, derhal Mızmı Bulağm valideleri ve mütekaidini aske. lü, donsuz çocuklar oynaşırlar ve her seriyeden Muharrem Binarın kayınvalidene bu çocuklardan biri o kirli suda bo ne Sağırların Emine bir çare bulur gibi zın Aliyi tevkif ettiler. Sabah olmasına leri, İstanbul Belediyesi murakıblanndan ğulur. Sağırlann Eminenin dediğine ba oldu.« Gidip şu Mızmızın Aliyi bir gö rağmen ağzı rakı kokuyordu. Jandarmaİbrahim ve mühendis Azmi Binarın büyük kılırsa Ismail Ağayı yamaçtan inip, bu reyim, dedi. Dere çiçeğine tutkundur ların arasında tevkifhaneye götürülürken valideleri Bayan HATİCE BULAK. tu tahta köprüyü aşarak kasabaya geçtiği derler, belki bir göz dağı verir de garıyı «ben yapmadım» diye ağlayordu. Kasaağadan vazgeçirtir..» Fakat Gülsüm o balılar pencerelerinden bu meraklı hâ tulduğu hastalıktan kurtulamıyarak persırada görenler olmuştu. **• muz silkiyordu. Mızmızın Ali uyuşuk he diseyi seyrettiler. Artık dere çiçeğinin bu şembe günü vefat etmiştir. Cenazesi bu Sağırların Emine Ismail Ağanın kan rifin, sarhoşun biriydi. Işi gücü meyhane vak'adan sonra kasabada kalması doğru günkü cuma günü saat 1 2 de Beyoğlu sına da hâdiseyi olduğu gibi, İsmail Ağa lerde dayak yemek, Kızılyamaca çıkıp olmazdı. Kadını başka bir yere sürdüler. Zükur hastanesinden kaldırılarak namazı Bu fevkalâde fllml muhakkak rörUnUz. nın nasıl dere çiçeğine tutulduğunu, hep dere çiçeğinin kapısında yalvarmaktı. İsmail Ağaya gelince yarası ile meşgul Teşvikiye camiinde kıhndıktan sonra Fesini anlatmış, «garı herifi elden kaçırır Başvurmak istediği bütün çarelerin fay dü. Ganından korkuyordu. Dere çiçeğini riköy kabristanına defnedilecektir. sın, gözünü aç» diye, nasihatte bulun da etmiyeceğini gören Sağırların Emine bir kere bile sormadı. 1 *** mayı unutmamıştı. Fakat kadıncağız yu hiddetten kuduruyor, yazmasını geriye Yara pek çabuk kapanmaya başiadı, doğru atıp iri güzel gözlerini açarak «Gı fakat ağanın, bütün aksiliği üzerindeydi. Riyaziye öğretmenlerinden Bay Os . muşak başlı, halim selim tabiatli idi. İki | Fraı Fransız Sinemacılığının şaheseri | Baş döndürücö bir film man Koperin kardeşi, emekli albak Muşeyden müthiş korkardı: Allahtan bir, zılyamaça çıkıp dere çiçeği denen garyı Karısını, kızını haşlayor, herkese çatı rad Arıburnunun kayınbiraderi Üsküdar kocasmdan iki. Zengin bir çiftlık kı bir iyi dövmekten başka yapacak şey yordu. Onun susup yanında başını önüne Belediye tabibi Bay Ahmed Emin Koper zıydı. Onu kasabada sertliği, küfürbaz kalmadı» diye, hiddet içinde homuıda eğdiği tek kimse Sağırların Emine idi. lığile tanınmış bu deli herife verdikleri nıyor ve Seddeki o namussuzluk yuvasi Ondan çekinek bir hali vardı. Ev halkı vazifeten muayeneye gittiği bir hastayı zaman çok ağlamıştı. Çünkü çiftlikteki nı yıkıp yakmıyan, bütün kasabalıya a ağanın huysuzluklarına çoktan razıydı. muayeneyi müetakib kendisine bir fenalık yanaşmalardan birini gizli gizli seviyor çıkça küfrediyordu. Zaten bu meseleyi en Hâdisenin böyle kapanmasından mem gelerek Nümune hastanesine sevkedilmiş du. Fakat sonra bu fakir delikanlıyı ça çok alevlendiren, yeni yeni dedikoduları nun. Sofalarda birbirlerini kucaklayorlar, ve yapılan tedavi semeresiz kalarak veFRANKIE DARRO tarafından CORINNE LUCHAIRE buk unuttu. Kocası sertliğine rağmen a her gün ortaya çıkarıp bütün kasabayı İs bilhassa ağanın karısı Sağırların Emineyl fat etmiştir. Cenazesi, kendisini seven mail Ağaya karşı isyana sevkedip mese sık sık kucaklayor, «ah gardeş bizimle az Gayet güzel bir sinema lımlı, hâkim bir erkekti.. Bitli Havaş bu ANNIE DUCAUx meslektaşlan ve arkadaşları tarafından adamı sevdi. Gencliğinde bir düğünde leyi vahim bir şekle sokan da oydu. Bu yanmadın, az ağlamadın» diye, boynuna harlkası R06ER PUCHENNE tarafından evvelki gün hastaneden alınarak KaTaca. gibi meselelerde de herkes tarafından bi sarıhyordu, öbürü mühim bir iş başar nasılsa üzerinde bulunan bir böcek ka ahmedde aile kabristanına defnedilmiştir. dıncağıza bu lâkabın verilmesine sebeb linen taassubu ona bu hakkı verıyordu mış insanların gururile gülümseyor ve Kendisine rahmet, kederdide aile ve akolmuştu. Sonradan bütün sabun köpük Zaten bütün kasabalı onunla beraberdi kendi kendine: «Donuzun herifi, diyorrabasına da taziye ederiz. Kadmlar evlerde, erkekler kahvede top du, yarası kapanınca gene köpek gibi leri, sular, titizliğe vaıan temizliği ondan bu "ismi silemedi. İsmail Ağa bile mest lanıp kasabanın namusuna dokunan bu kapıma düşer.» Yüksek sesle de «gız lâlerini çektireceği zaman ayaklarını gere hâdiseye bir çare arıyorlardı. Onlar ara fı mı olur, ne faydam oldu sanki» diye. Bayan Mariya D. Zaharyadisin vuku rek «gız Bitli Havaş gel bakalım» diye, yadursunlar bu çare bir gün kendiliğin söyleniyordu. Hakikatte çok faydası olvefatile resmî cenazesinin bu gün 22 mart gürül gürül bağırırdı. Kadını, bir zaman den geldi çattı. Bir gece Ismail Ağayı eve duğu muhakkaktı. Ağayı Kızılyamaçtan cuma günü saat 14 te Beyoğlunda Rum lar çok dövdüğünü, eziyet ettiğini söy yaralı getirdiler. Karısı, kızı feryadı ko inerken omuzundan vuran, bu suretle Panaiya kilisesinde icra edileceğini kelerlerdi. Fakat artık oğullan boyuna gel pardı. Komşular toplandılar, ağayı om onun eve kapanmasını temin edip, dere mali teessürle ilân ederiz. miş, kızına söz kesilmişti. Dövmüyor, zundan vurmuşlardı. Adam dişlerini sı çiçeğinin de kasabadan uzaklaşmasına Oğlu Andon Zaharyadis ve zevcesi yalnız küfrediyordu. Hele büyük oğlu kıyor, «seçemedim gahpenin evlâdmt» sebeb olan kendisiydi. Kocası öleli, yanı Fereniki, torunları Dimo ve Aleko Zadiyordu. Ertesi gün kasabada yeni ha i tam on dört senedenberi ağanın metre tatillerde lstanbuldan geldiği zaman bir haryadis, Jak Kallivrusi, Niko ve yabancı misafir gelmiş gibi evin içi daha vadis yayıldı: Dere çiçeğinin vurgunla siydi. Aleko Kallivrusi Y 6 c HACI RESUL (Tiirkçe) A Y S U sinemasıtida Türkçe V E D A D ÜMMÜ GÜLSÜM TAKSİM sinemasının TÜRKÇE SÖZLÜ c POLTAVA MUHAREBESİ ( Deli Petro'nun sonu) Bugün S A K A R . Y A sinemasında Yıldırım ÇIKMAZ Genclik SOKAK SOK