Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 Eylul 1939 CITMHURÎYET SOM HAB Hâdiseler arasında Harb nedir? arb nedir? ... Kimine göre bir ilâhî zaruret Hayır ve şer Allahtandır. Teyfik Fikret, şimdi nesirle ifade etmek istediğim meşhur nazmında «insan denilen ve mesameleri kanla, gözyaşlarile dolu mustarib çamuru» gene kana ve gene gözyaşlarına bulayan ceberutun Allah olduğunu haykırır: O, fakat aslı hep bu kavgalann! Ortacağ hafbleri ekonomik sebebIerle kolay izah edilmez. Haçlı seferleri arasında öyleleri var ki, ekonomi icablarının zıdduıa bir din ihtirasile yapılmıştır. , , Kimine göre harb, bir hayatî zaruret. Hayatî, yani biyolojik. Hayat bir mücadeledir. Harb, canlı mahlukların en tabiî ve alelâde vazifelerinden biri. Bu «harb» adını yalnız komşu ve rakib milletler arasındaki mücadeleye vermek doğru değil. Ayni milletin ferdlerini birbirine düşüren sivil ve meknî harbler de var. Bir milletin ferdleri arasındaki bu çekişmeleri ortadan kaldıran gene öteki harblerdir. İnsandan başka biyolojinin mevzuuna giren bütün canlı varlıklarda da ayni zaruret görülüyor: Harb, ferdler arasındaki sevişmeğe, sıklaşmağa, birleşmeğe mâni değil; bilâkis bu kardeşçe yakınlaşma harbin neticesi. I Bir Londra mektubu I Amerikada casusluğa karşı ahnan tedbirler Cumhur Reisi Başmüddeiumumiliğe bu hususta kat'î emirler verdi Vaşington 7 (a.a.) Amerikada casusluğa karşı ittihaz edilmiş olan tedbirlerin takviye edilmiş olduğu Ruzvelt tarafından ilân edilmiştir. Müşarünileyh, Başmüddeiumumî Murphy'ye biitün casusluk, kundakçıhk ha rekâtile bitaraflık kanununa muhalif harekâtı şiddetle tenkil etmesi için talimat vermiştir. Murphy, halka hitaben bir beyanna me neşrederek bu işte federal tahkikat bürosuna yardımda ve bilhassa casusluk işlerinde müzaherette bulunulmasmı is temiştir. retinden bildirildiğine göre, temmuz ayı içinde Fransaya 43, îngiltereye 42, Kanadaya 10 ve cenubî Avrupaya 5 tay yare gönderilmiştir. Amerikanın bitarafhğının ilânı üzerine muhariblere harb levazımı sevkiyab kesilmiştir. Maazzam tahliye plânı nasıl tatbik edildi? Uç milyon insanın kırk sekiz saat zarfında başka vilâyet ve kasabalara nakil işi, büyük bir intizam içinde muvaffakiyetle başarıldı IHEM NALINA MIHIIMA rl İtalyanın bitarafhğı erkes îtalyanın bitarafljğüe meşgul: Bugün bitaraf kalan İtalya, ileride ne yapacak? İtalya şu üç şeyden başka birşey yapamaz: 1 Harbin sonuna kadar bitaraf kalmak, 2 Almanya, şarkta işini bitirip garba dönünce beraber harbe girmek, 3 1914 teki mukaddes hodkâmlık prensipini ihya ederek İngiltere ve Fransaya iltihak etmek. Mussolini, bu üç siyasetin üçünü de tutabilir. Hangisini tutacağını sorarsa nız, bunun en doğru cevabı «ne bileyim ben!» dir. Fakat, bugün, ortada bir hakikat var: Sebebi her ne olursa olsun, İtalya bitaraf kalmıştır ve bu bitaraflık, İngiltere ile Fransaya biıyük menfaatler temin etmiştir. Bu menfaatleri sıralayalım: 1 Akdenizde, îngilterenin imparatorluk deniz yo'u arık ve emin kalmış tır. İngiltere, Akdeniz yollarından isti fade ederek Mısır, Hindistan, Avustralya, Uzakşark, Yakınşark, Türkiye, Yunanistan ve Karadenizle en kısa yoldan rahatça, muvasala temin etmektedir. ma 2 Akdenizde, Fransamn 5 i ' î Afrika ile muvasalası açık ve emindir. Şimalî Afrikadaki fazla Fransız kuv • • vetleri ve Şimalî Afrikanın erzak ve ham maddeleri Fransaya rahat rahat taşın maktadır. 3 Fransamn Suriye, şarkî Akdeniz, Ege denizi, Türkiye ve Karadenizle muvasalası emin kalmıştır. 4 îtalyanlann Kızıldeniz ve Hind Okyanusunun Afrika sahilindeki müs temlekelerinde deniz ve hava üsleri vardır. Hindistan, Cenubî Afrika, Avus tralya, Yeni Zelanda'dan ve Madagaskardan Fransızlara gelecek askerî yar dımlar buralardan işkâl, taciz ve tehir edilebilirdi. Bu yol da emin kalmıştır. 5 îtalyanlann 100 küsur denizalh gemisile seri kruvazörleri, muhribleri ve sairesi, İngiliz ve Fransız donanmalan için, ayn bir mücadele cephesi açabilirdi. seferberıiğin ve harbin ilk za manlan gibi nazik ve buhranlı anlarda, bunlarla uğraşmak mecburiyeü hasıl olmamıştır. 6 îtalyanın Libya'da ve Eritre Habeşistan Somaü müstemlekesindeki kuvvetleri, Tunııs ve Sahrayikebirdeki Fransız, Mısır ve Sudandaki İngiliz kuvvetlerini şiddetle meşgul edebilirlerdi. Burada, karşıhklı kuvvetler durmakla beraber harbedjlmemektedir. 7 Fransi7İar, îtalyan hududunda harbetmeksizin ve îtalyan hava kuvvet'erile uğraşmaksi7in, rahat rahat Alman « yaya karşı hazulanmaktadırlar. 8 îtalya harbe girmediği için, Akdenizde, Egede, Balkanlarda top patlamamıştır; sükun vardır. Bu, bir taraftan harbin umumi'csmemesi demektir. Diğer taraftan Balkan devletlerine, bitaraf kalmak ve hertürlü müdafaa hazırlıklannı rahatça yapmak imkânını vermiştir. 9 Mısıra, yeni başladığı millî müdafaa teşküâtını sükunetle yapmak ve genişletmek için vakit bırakmıştır. îtalyan bitarafhğı bir ay bile sürse, bu bitaraflığın başta îngiltere ve Fransa olmak üzere, su'h cephesi için temin ettiği menfaatler mühimdir. îtalyanın bitaraf kalmakla Almanyaya temin ettiği bir tek menfaat ise, bu memleketin bazı ham madde ihtiyaclarını bilvasita tedarik etmekten ibarettir. Simdilik vazivet budur. Panarna kanalının kontrolu Vaşington 7 (a.a.) Harbiye Ne zareti, Panama kanalını tamamile kendi nezaret ve kontrolu altına vazeden bir emirnameyi nesretmiştir. Avrupadaki Amerikalıları getirmek için Vaşington 7 (a.a.) Amerikahlann Avrupadan memleketlerine dönmeleri dolayısile President Ruzvelt, Orizaba ve Manhattam gemileri Avrupaya hususî seyahatler yapacaklardır. Bundan başka her biri üç bin yolcu nakledebilecek olan diğer dört gemi, bu hafta içinde hareket edeceklerdir. Atlaa Okyanosuna giden muhafız gemiler Vaşington 7 (a.a.) Spencer, Diane, Hamilton ve îngham admdaki dört sahil muhafızı gemiye, her birinde birer tayyare olduğu halde, Atlas Okyanusunda mevzi almak emri verilmiştir. Bu mevzilerin nerelerde alınacağı malum değildir. Alman bankalarına haciz kondu Nevyork 7 (a.a.) Dün, Nevyork banka ve mübayaacılarına 52 haciz taTayyare fabrikalarında faaliyet Kimine göre harb, yalnız bir iktılebi tebliğ edilmiştir. Miktan takriben 25 Nevyork 7 (a.a.) NevvYork Tisadî zaruret. Burjuva cemiyetinde milyon dolara baliğ bulunmakta olan bu mes gazetesine göre, birçok Amerikan her emperyalist devlet, bir yandan, hacizler, Alman banka ve müessesele tayyare, motör ve yedek malzeme fabrihergün biraz daha canavarlaşan enrine aiddir. katorlan, ambargonun tatbikına rağmen, düstrisinin mahsullerine çarşı tedarik Meksikanın kararı imalâtı durdurmamağa ve tahdid etmeetmek, bir yandan da bu endüstrinin meğe karar vermişlerdir. Bu fabrikatorMeksiko 7 (a.a.) Millî Müdafaa muhtac olduğu ham maddeleri yok lar, bitaraflık kanununun kongre tara Nazın, bütün muhariblerin gemilerine hu pahasma eline geçirmek için zayıf fından îngiltere ve Fransa lehine olmak kuku düvel kaidelerine tevfikan her türlü milletlerin üstüne saldırarak onu üzere tadil edileceği ve yakmda Avrupa teshilâtın gösterilmesini emretmiştir. müstemlekeleştirmeğe mecbur. Kaya sevkiyata başlanılacağı mütaleasın Avrupaya gitmek üzere Tampico li pitalizm ancak insan kanı içerek yad a d 1 T lar. manından hareket edecek olan Tampa a şıyabilir. öldürmezse ölür. Bütün bu dındaki Norveç gemisi hamulesi olan koca burjuva cemiyeti zayıf milletleAmerikanın sattığı tayyareler Vaşington 7 (a.a.) lktısad Neza madeni çıkarmağa başlamıştır. rin iskeletleri üstüne kuruludur. ıtıiMlllllllllllllüllllllllllllllllllllllllllllllllliniUMlımı İngiliz gönüllü teşkilâtına mensub bir kadın, Londradan ayrılacak olan çocukların boynuna, gidecekleri yerleri gösteren etiketleri asıyor Londra, Hususî (gecikmiştir) Fransaya hemen hemen muadil bir mesahai sathiyede olan bugünkü Almanyanin nüfusu, Fransadan yüzde yetmiş beş nispetinde daha fazladır. Bu itibarla, Almanyanın, sivil ahaliyi tahliye etmesi meselesini, hayatî bir zaruret olarak mütalea ettiği tabiidir. Fransada sivil ahalinin tahliyesi pasif müdafaanın en esaslı tedbirlerinden sayılmaktadır. Bu tahliye, tehlikeye maruz mıntakalarda bulunup da mııhtelif sebeblerle, bombardımana karşı sığmaksız kalan yahud o mıntakalarda vücudü elzem olmıyan şehirler halkmı, bu tehlikeli yerlerden, daha emin mıntakalara nakletmek suretile yapılır. 1931 şubatmda, Mareşal Petain, Fransa hava müdafaası umumî müfettişi olduğu zaman, ilk işi bir tahliye plânı hazırlamak olmuştu. Paristeki bütün bina sahiblerine ve kiracılarına dağıtılan bir risale, mezkur tahliye plânını, $öyle izah eder: «Tahliye ameliyesi, tahliye edilen ahalinin, çok uzak bir mesafeye naküni ve aşe için elzem servisleri bulunan kamplarda bazı mahallere yerleştirilmelerini icab ettirmektedir. Pariste kalmalan zarurî olan kimseler, tahliyeleri için, şimdiden kaydolunmahdırlar. Vazife veya meşguliyetleri dolayısile Pariste kalmak mecburiyetinde bulunan kimselerin ailesi efradını dağıtmalan şayanı tavsiyedir. Bu gibi kimselerin tahriren yapacaklan müracaat üzerine, aileleri, vakit ve zamanında, Paris mmtakasile hemhudud departmanlara, meskenlerin müsaadesine göre tahliye edilecektir. Bu tahliye o şekilde yapılacaktır ki, aile reisi, müsaid zamanlannda, ara sıra ailesini ziyaret edebilecektir. Yetim çocuklarla, Pariste kalmağa mecbur olup evlâdlarını korumak istiyen ailelerin çocukları için hususî tedbirler ittihaz edilecektir. Bu çocuklar, kera meskenlerin müsaadesi nispetinde, tatil kamplarına gönderilecekler ve oralarda, icab eden her türlü ihtimamı göreccklerdir. Alâkadar makamat, sivil ahalinin tahliyesi ve dağıtılması için otomobillere ve şimendiferlere müteallik nakliyat plânı hazırlamış ve halkın, gidecekleri mahaller için tren veya araba biletlerini vakit ve zamanında tedarik edebilmeleri temin edilmiştir. Tahliye edilen şehirlerde kalacak vatandaşlar, harb halinin, birtakım tehlikeleri daimî olduğunu bilmelidirler. Bunlar şimdiden bilmelidirler ki, resmî makamat ancak bu tehlikeleri azaltmak ve asgarî hadde indirmek'.e mükellef olup, tamamen izale etme'eri miimkün değildir. Muayyen bir noktanın kesif bir bombardımana maruz kalması halinde, gerek efradı ahaliyi, gerek mal ve mülklerini meselâ ağır bir merminin isabetine karşı korumak imkânı bulunmadığı malum olmak iktiza eder. Bundan başka, harb zamanında kendilerinden hizmet beklenmiyen kimselerın, tecavüze uğrayan veya uğraması muhtemel bulunan şehrin, esasen çok ağır olan iktısadî hayat yüküne, mevcudiyetlerile bir yük daha ilâve etmemeleri de, o şehrin menfaati iktiza«ından bir vazifedir.» *** maizemesini kullanacak şekilde tedbir almakla beraber, harbde hiçbir işe yaramıyacak ve fazla kalabalık şehirlerde kalmalan hayatlan için tehlıkeli olabilecek pek çok kimseleri de hesaba katmıştır. lngilter,e hükumeti, mekteb çocuklarının, çok küçük yaşta çocuklarla annelerinin, gebe kadınların, körlerin ve malullerin, tehlikede bulunan şehirlerden küçük şehirlere ve kasabalara nakledilerek daha emin yerlere sığınmalannı temin için plânlar yapmıştı. Bu plânlar, büyük bir zaruret hissedildiği takdirde üç milyon kişinin derhal tahliyesini imkân dahiline koyuyordu. Halkın, muayyen mevkilerde toplanmaları hususunda bütün tedbirler almmıştı. Şimendifer kumpanyalan, bu üç milyon kişiyi, büyük şehirlerdan, viiâyetlerdeki yeni sığınaklarına taşıyacak trenlerin tarifelerini^, jnceden inceye hazırlamışlardı. Harbin ilânına tekaddüm eden günîerde, bu muazzam plânın tatbikına başlandı. Halkın sığmacağı yeni evler, köyİerdeki ahaliye hitaben neşredilen beyannamelerle temin edilmiştir. Bundan altı ay kadar evvel, mahallî resmî makamat tarafından sureti mahsusada vücude getirilen gönüllü müfettişlerden mürekkeb bir heyet bütün İngiltere dahilinde beş milyon ikametgâhı ziyaret etmiştir. Vatandaşların hamiyetine hitab eden bu beyannameye, bütün aile reisleri müspet cevab vermiş ve üç milyon insanı barındırmayı kabul etmişlerdir. Gözetilen nıspet, oda başma bir çocuktur. Bir odası olan köylü bir çocuğu barındıracak, on odası olan on çocuğa yer bulacaktır. Bazı köylerdeki büyük bina sahibleri, evlerini olduğu gibi hü kumete terketnıişlerdir. Buralan mekteb, doğumevi gibi nıüesseselere tahsis edil miştir. Hükumet, bu ev sahiblerine bir ücret vermektedir. Çocuklar, mekteb sırasile ve yanlarında ebeveyni bulunmamak azere yalnız öğretmenlerinin nezareti altında tahliye edilmışlerdir. Yeni evlerine yerleşen bu çocuklarm bütün ihtiyacları, ev sahibleri tarafından temin olunacaktır. İaşe bakımından da icab eden bülün tedbirler almmıştır. Tahliye edilenler, yolda geçecek gün zarfmdaki yiyeceklerini yanlarına almışlârdır. İndikleri istasyona geldikleri zaman. herkese kırk sekiz saatlik yiyecek dağıt'lmıştır. Bu husus taki tertibat da önceden tamamen alın mış, dağıtılacak erzak rıertürlü ihtimale karşı depo edilmişti. Bu kırk sekiz saat zarfında yeniden erzak tevzii zarureti de hasıl olabileceğme göre bu ihtimal de derpiş edilmiş, ona göre plânlar hazır » lanmıştı. Mekteb talebesine öğretmenleri refa kat ettiğine nazaran. gittikleri yerlerde derslerin devam: içir icab eden tedbirler de unutulmamtstır. Çocukların eğlence leri düşünülmüş, bun!an barındıran ailelerin ihtıvacları da temin olunmuştur. Her küçük sehir ve kasabada, bu tahliye plânının ihzarı ıcin, herkes elbirhğıle çalışmıştır. Üç mılyon kişinin tahl.yesi ve yeni evlere yerlestirilmesi kolay bir iş değildir. Çok muhtelif seviye ve mulıitlere mensub büyük halk tabakalarının bir araya toplanmas:nı intac edecek olan bu derece geniş bir plânın, bütün mes'uliyetleri ve tatbikatındiki bütün güçlükler nazarı itibara alınmış, plân ona göre ya pılmıştı. Fakat, harb vukuunda, memleket gencliğinin selâmetini temin edacek yegâne çarenm bu plânın tatbikı olduğuna göre, mahzurlafı üzerinde fazla düşünmeğe mahal görülmemiştir. Rumanya Saltanat Şimendifer dün Meclisinin kararı Erzuruma vardı İlk tren, büyük meraBükreş hükumeti, hariblere karşı bitaraf simle karşılandı, halk bayram vapıyor kalacak Bükreş 7 (a.a.) Rador ajansı bildiriyor: Saltanat meclisi, Kral Karol'un emrile toplanmıştır. Meclis, enternasyonal vaziyet karşı smda hükumetin takib ettiği haricî siyasete dair Başvekil ve Millî Müdafa Nazın Calinesco ile Hariciye Nazın Ga fenko'nun izahatını dinlemiş ve takib edilen diplomatik hattı hareketle hududların müdafaası için alman askerî tedbirleri müttefikan tasvib eylemiştir. Meclis, bugünkü anlaşmazlığa karışmış olan muharib taraflara karşı, enternasyonal mukavelelerle müesses bitaraflık kaidelerine riayet edilmesini ittifakla takarrür ettirmiştir. Erzurum 7 (a.a.) îlk tren dün 10,30 da Erzuruma girmiştir. Bu mes'ud hâdiseyi bütün Erzunımlular en içten tezahüratla kutladılar. Günlerdenberi bu güzel günü bekli yen Erzurumlularla kaza ve nahiyeler den gelen onbinlerce halk daha sabalım erken saatlerinde İstasyona giden ve baçtanbaşa bayraklarla donatılmış yollara dökülmüşlerdi. İstasyon ve civannı kaplamış olari kırk bini aşkm insan kütlesinin arzettiği manzara, fevkalâde muhteşemdi. Herkes Ilıcadan gelmekte olan ilk trenleri büyük bir sabırsızlıkla ve heyecanla beklemekte idi. Bu intİ7ar anlarında onbinlerce halkın kalbi onlara bu güzel dakikaları yaşatan Ebedî Şef Atatürkle Millî Şef înönüne karşı sonsuz tazim ve şükran hislerile çarpmakta idi. Saat tam 10,30 da vali ile mevki kumandanını getirmekte olan ilk tren ve onu takiben gelen diğer iki tren istasyona girdiği zaman halkın sevinci son derecesini bulmuştu. Halk bu güzel rıetice karşısında rayların iki yanınd? kestikleri yüzlerce kurban ve «yaşasın înönü, yaşasın Cumhuriyet» avazelerile büyük sevinclerini ve hükumetimize karşı olan içten minnetlerini ifade eylemiş ve en büyük bayramlarını dün bütün gün ve gece devam eden şenlikler içinde tes'id etmişlerdir. Diyelim ki bugünkü medeniyet din harblerini tasfiye etmiştir, bir daha or.lara şahid olmıyacağız; diyelim ki ekonomik harblerin de bir gün sonu gelecek; fakat hayvan nevilerinin bakası kanunlarile yaşıyan insan cemiyetlerini harbe sürükliyen biyplojik zarurete çare nedir? Kanlı mücadeleler için yaratıldığı söylenen uzviyetimizi söküp atabilir miyiz? Buna razı değil ukul elbet, Haktadır, haktır en büyük kuuvet. Diyor Fikret. Fakat her yerde ve her devirde kanh realite, bu uslu ve sakallı edebiyata dilini çıkarıyor. Harbin elinde şehirleri tuzla buz eden cehennemî bir endüstri var. Sulhun ve sulh şiirinin elinde ise bir tek şey: Kafiye! PEYAM1 SAFA Ecnebi limanlarma gidecek gemilerimiz İkinci bir karara kadar Boğazlardan çıkmıyacak Ankara 7 (Telefonla) Ticaret filomuza mensub şileplerin ikinci bir karara kadar ecnebi limanlarma gitmek üzere Boğazlardan çıkmalanmn menedilmesi ve sadece sahillerimizde muntazam se ferler yapan gemilerin faaliyetlerine devam ettirilmesi takarrür etmiştir. Bundan başka ihrakiyeler müstesna olmak üzere dış piyasaya maden kömürü ihracım ve ahvali hazıra dolayısile mayi mahruk ve madenî yağların Türkiyeden ihrac, transit ve harice aktarmasmı meneden kararlar bugünkü Resmî Gazetede neşredildi. M. Löbrön, Rumanyamn Paris sefirini kabul etti Paris 7 (a.a.) Löbrön, saat 1 1 de Rumanya sefiri Franssoviçi'yi kabul etmiştir. Sefir, Reisicumhura itimadnamesini takdim etmiştir. Bonnet, bu esnada Reisicumhur Löbrön'ün nezdinde bu lunmakta idi. Sefirle Reisicumhur, nu tuklar teati etmişlerdir. Franassoviçi, bilhassa Fransa ile Rumanya arasındaki müşterek heyecanh hatıralan yâdetmiş ve bütün bunlann Rumanyamn vahdet ve istiklâlinin mü dafaasını müştereken tahakkuk ettirmek gayretlerine bağlı bulunduğunu söyle mi«tir. Sefir, tarihte büvük Rumanyamn serbestçe inkişafı için Fransa tarafından yapılmış olan muzahereti, Rumen mil letinin daima hatırlıyacağını beyan et miştir. Sefir, netice olarak, beşeriyetin yaşıyacağı feci saatlerden sonra, daha mü şaşa ve hemcinsine karşı daha büyük bir aşkla mali cihanşümul yeni bir vicdanın insanlara daha adilâne, daha düriist ve daha güzel bir hayat temin edecek günün hulul edeceğını söylemiştır. Sefir, Fransamn azamet ve refahı hakkında temenniyatta bulunmuştur. Löbrön, vermiş olduğu cevabda ez cümle şöyle demiştir: « Yaşamakta olduŞıımuz vahim anlarda, hüsnüniyet sahibi milletlerin müşterek gayret'erine rağmen felâketin dünvayı temelinden sarsmakta olduğu şu dakikada ben de sizinle beraber insaniyetin en kıymetli ma'ı olan fikrî ve ahlâk' kıymet'erin mahfuz kalmasını temenni ediyorum.» Bundar sonra Lö'orön ile Franassovici, birkaç dakika görüşmüşlerdir. Trakyada açılan arteziyen kuyuları Lüleburgaz ve Uzunköprüde faalivete başlandı Edirne 7 (a.a.) Trakyada arteziyen işleri üzerindeki çalışmalar büyük bir hızla yürümektedir. Bu hafta içinde Lüleburgaz istasyunundaki un fabrika smda açılmakta o'an ikinci arteziyenden 127 metrede ve Uzunköprüdeki artezi yende de 138 metrede su fışkırmıshr. Babaeski göçmen mahallesi arteziyenile Lüleburgaz Köy Öğretim okulu arteziyeninden de su fışkırmaları gün işidir. Lüleburgaz beledıyesinin daha iki yerde devam ecien sondajlan müspet neticelerini vennek üzeredir. Millî Şefin takdırle üzerine el koyup teşvik buyurduğu arteziyen işleri yainız Trakya için deği! Türk Cumhuriyeti yurdu için bir dava olacak bu geniş sulama tertibleri sayesinde köylerimizde kesif ve çeşidli ziraal usulü tatbik edılecek ve köylünüıı refah yolu genişletile cektir. Ankarada yapılacak hava hücumu tecrübcsi Ankara 7 (Telefonla) Bugün lerde Ankarada yapılacak hava hücumlarına karşı korunma tecrübesinin hakikate yakın şekilde olmasına itina edilmek tedir. Bazı tecrübe mahallerine hakikî iperit atılacaktır. Ankarada birçok sığınaklar mükemmel şekilde hazırlanmıştır. Hava hücumuna karşı korunma esnasında Ankarada yalnız pasif değil, aktif mü dafaa tecrübeleri de yapılacaktır. Tecrübe, gece yapıldığı takdirde ışıklar umumiyetle kesilecektir. Belediye, sokaklarda kalacak lâmbalar için ayrı tertibat almıştır. Tecrübe esnasında vazifeten dolaşacak gazeteci'erin de maske takm»'*n takarrür etmiştir. Semplon eksprsi işlemeğe başladı Roma 7 (a.a.) Resmen bildirildiğine göre, bugünden itibaren İsviçre ve Fransa ile doğmdan doğruya şimendifer münakalâtı yaoılacaktır. Semplon Ori ent Express, Paris İstanbul yolu üzerinde muntazam seferlere başlıyacaktır. Bu ekspres, birkaç gündenberi ancak Milâno'dan hareket etmekte idi. Roma 7 (a.a.) Stefani ajansı, bugünden itibaren îsviçre ile normal demıryolu nakliyatma baslanacağını ve iki memleket arasında hergün mahdud miktarda sür'at katarbn tahrik edileceğini bildirmektedir. Fransız hükumeti, bu tedbirler sayesinde, Parie şehri ahalisini üçte iki nispetinde tahliyeye muvaffak olduğu gibi, FranMetaksas îtalyan elçisini Paris 7 (Hususî) Paris borsasınır sanın diğer büyük şehirlerinde de bunlara bugünKÜ kapanış fiatlan şunlardır: kabul etti benzer tedbirlerle, sivil ahaliyi, büyük bir Londa 17?,99, Nevyork 43,50, Brük ıntizamla tahliye etmiştir. Atina 7 (Hususî) Başvekil Me tpVsas bu aksam îtalyan elrisini kabul et sel 748 Amste>dam 2310, Roma 230,50, Büyük Britanya da, askerden işçiye miş ve uzun bir mülâkatta bulunmuştur. Cenevre 967,50, bakır 229,18,9. kadar bütün vatan efradını ve bütün harb PARİS BORSASI