Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtYET 29 Ağnstos 1939 TAklHt \ ROMAN f Buhara Güneşi Yazan: ORHAN RAHMt yiyi de, kötüyü de yaptıran o imiş... Demek bu Tanrı istese, yeryüzünde fenalık olmıyacak ha? Öyleyse ne duruyor? Sonra birdenbire, ayni dakikada her yerde nasıl bulunuyormuş bu? Orasını bilmem. Dahası var: Bu Tanrı, onlara günde beş defa ibadet yapmalannı emretmiş. Günde beş defa, ellerini, kollarını, ayaklarını, kafalarını yıkıyorlar, Tanrının karşısına çıkıyorlarmış. Fena değil, temizlenirler. Onlar da tıpkı bizim gibidirler. Dilleri vardır, konuşurlar. AMarı vardır, kılıcları, mızraklan vardır. Herşeyleri vardır, herşeyleri. Bilekleri de zorlu mu? Yürekleri nasılmıs acaba? Orasını da bilmem. Biz Buhara illerinde iken, bir hıristiyan bana anlatmıştı: Arablar, Irana akın edıyorlarmış. Maksadları buralan almaknv.ş... Salak bu aralık mağaranın ağzına doğru koştu: Bir ses geliyor galiba! Belki de uyandı, dedi. Filhakika Yakar uyanmıs, duvarı tutarak mağaranın ağzına kadar gelmişti. Her ikisini de ayakta görünce sevindi: Oh, dedi, biz insanlar ne fena mahluklarız! Neden? • Sizi göremeyince aklıma fena seyIer gelmişti. Beni dağlann başında bırakıp gittiler, demiştim. Aybey ona yaklaştı, samimî ve ciddî bir sesle cevab verdi: Biz buradan üç kisi gideceğiz Yakar! Gel sen şöyle otur, dinlen! Bak bugün hava da güzel. Salak da bize yiyecek getirsin... Salak, kendi kafasına bir yumruk vurdu: Nah... dedi, aptal katır! Oturdum da çene çalıyorum. Çocuklar aç mı, tok mu dive düsünmüyorum... Yakar güldü: Ne zaran var? Üçümiiz de bulustuk ve sağız. Yalnız geceki vak'ayı iyice hatırlıyamıyorum. Ben anlatırım Yakar. Salak da dolaşsın bakâîım. Aybey kendisini iyi buluyordu. Dünkü ıstırabından eser kalmamısh. İlâclar çok yaramıştı. Mağaraya girdi, pöstekileri sırtlıyarak geldi, yere serdi: Haydi Yakar, otur! Yakın yakın bağdaş kurmuşlardı Yakar elile göğsünü tutuyordu: Acıyor mu Yakar? Hayır, fakat üşütmemek daha iyi... Dur öyleyse, Salağın gocuğunu getireyim. Gocuğu Yakara givdirirken, srene diin akşamki hislerle sarsılır gibi oldu. Bu derin siyah gözler, bu çekik kaslar, bu küçük burun, bu toplu, güzel ve renkl ağız, şu uzun seroilmiş genc kız vücudü yavaş yavas kendisini çekiyordu: Yakar!.. Kız, gözlerinin esrarlı bir bakışile Aybeye baktı: Ne var Aybey? Beni sen kurtardın, seni unutmıyacağım... Yakann yüzünde bir solukluk doğdu. Gözlerinin parıltısı söner gibi oldu: Hakkın var. Sana küçük bir iyiliğim dokundu ve sen de merd bir genc olduğun için beni unutmıvacaksın. Aybey bu sözlerden hiç birşey anlamamıştı. Kızm birdenbire meyus bir tavır takınmasına da mana verempmi^ti: Bunları neden söyledin Yakar? Ne demek istedin, daha iyi anlat! Bilirsin ki ben göçebeyım. Biz dolambaclı konuşmayız. Sen ise Çm saraylarında büyüdün, yetiştin; belki, okudun, yazdın da... Beni fazla büyüttün Aybev! Demek istediğim şu idi: Sana iyilik ettiğim için unutulmıyacağım. Neyse, bu da bir bahtiyarlık. Yoksa, ben de kuruyan bir damla su gibi unutulacaktım. Bu sözler Aybeyin yüreğine bir ok gibi saplandı. Yakarı ellerinden tuttu. Sıcak bir hava, ılık, kokulu, tatlı bir rüzgâr içinde idi. Bilmiyordu, ne yaptığının farkında değildi. Yavaş yavaş dudaklarını Yakarm dudaklanna yaklaştırdı. Fakat Yakar başını çekti: Olamaz Aybey! Yakar! Olamaz, diyorum. Fakat... Hayır, hayır! Delikanhnm gerilmiş sinirleri, kızarmış yüzü, dumanlanmış gözleri, sanki zehirli bir kamçı darbesile birdenbire kopmuş; sararmış, altüst olmuştu. f Şehir ve Memleket Haberleri J Siyasî icmal San'at mekteblerindeki tayinler Zafer Bayramı Yarın yapılacak büyük Arablar bizîmle başa çıkamazlarmış ama içimizdek1 Münhal muallimlikler, yeni merasime aid program Evvelki akşam, iki genci bozukluk işlerine yarayacakmış hazırlanarak tebliğ edildi çakile yaraladı elemanlarla kapatıldı Haydi sağhkla kal arkadaş! Bir gün Dünyada ne oluyorsa hepsini bilirmiş. Igelir de buluşursak borcumu öderim. Ne yalan söyliyeyim Aybey, ben böyle bir yiğitle yanyana bulunmak isterdim. Sarmaştık, aynldı, pinarın aktiğı yol boyunca kayboldu, gitti. Aradan iki saat geçmişti, ben de yola çıkmıştım. Bir de ne bakayım, gene o... Şaşa kaldım. Yanıma gelınce: Ne var? Diye sordum. Sana birşey söylemesini unuttum. Kulağmda bulunsun, belki lâzım olur. Dedi ve şunları anlattı: O gün mağaranın kapısmda içerisini dinlerken, daha bazı şeyler duymuş, Deee batı illerinde bundan bir iki yüz yıl evvel bir adam çıkmış, adı Muhammedmiş' bulunduğu yerler, yanık, susuz kum çölleri imiş. Buralarda kara renkli «Arab» dedikleri insanlar olurmuş. Ben onlann adını bir vakit Çine gittiğimde de duymuştum. Bu Muhammed, başına bir yığın insan toplamış, neygamber olmuş, yeni bir din giitmüş ve sonra ölmüş. Şimdi onun dininde olaniar, Asyaya hücuma kalkıyorlarmıs! Aybey bu sözleri duyunca sapsarı gesildi: Memek doğru imiş. Soğd ellerinde çıkan haber yanlış veya yalan değilmiş. İran Kisrasını bucak bucak kaçırtmışlar, diyorlardı. Hah, ta kendileri! Bunlar bizimle başa çıkamazlarmış ama: içimizdeki bozukluk işlerine yarayacakmış, Çin Hakanile de anlaşırlarsa, onlar için vaziyet daha ıyi olacakmış. Aybey: Kahpelik! ' Diye mırıldandı. O delikanlı bana daha birşeyler söledi ama aklımda tutamadım Aybey. Bağ arasındaki (Buharadaki) papas hükümdar da ölmüş, dedi. Aybey, salağı kolundan tutarak şiddetle sarstı: Ne dedin,ne dedin? Aldanmadığından emin misin? Yanlış işitmiş olmıyasın? Verdan Hudut mu dedi, iyi dü§ün! Tamam, işte öyle. Benim dilim dönmüyor da söylıyemıyorum. Aybey garib bir heyecanla sarsılıyordu. Salak onun sendelediğini gördü: Şu taşın üstüne otur Aybey! O hâlâ mınldanıyordu: Yalnız kaldı. Kocası öldü, yapayalnız kaldı... Fakat ne yazık! Aramızda bir daha aşılması mümkün olmıyan topraklar var... Salak hayretle ona bakıyor ve bir taraftan da ensesini kasıyordu. Bir iki defa ağzını açtı, birşey soracak oldu, yapamadı, sustu. Bahsi kanştirmak istedi: Karnın aç mı Aybey? Delikanlı, Salağın yüzünc dik dik baktı: Ne adamsın be Salak! Ben seni bir türlü adam edemiyeceğim. Hemen kör boğazını düsünürsün. Salak, saf saf güldü: Başka neyim var kî a viğitim! Boğazımla hayvanım, kılıcım, kargım, okum. Aybey gayriihtiyarî güldü ve uşağma yaklaşarak onu omzundan okşadı, yanaklarından öptü Ya ben, ya ben? Beni nasıl unuttun? Sen elbette benim gözümde herseyden değerlisin Avbey. Sen benim ağamsm, yiğitimsin. Ben senin bir kılıc uşağmım. Aybey Salağm sözünü kesti Uşak değil, arkadaş; kılıc arkadaşı... Salak, heyecan ve minnet dolu bir balcışla onu süzdü, sonra birdenbire hatırladı H a ! . . Şu Buharada duyduklarımızla bu yiğitten duyduklarımız birbirine bağlı şeyler öyle mi? Tabiî. Fakat sen unutmuş geçmişsin. Türklük muhakkak en kara günlerini geçiriyor. Bu arabların derileri siyah mı oIuyormuş? Bir kısmmın simsiyah... Bir kısmınm da bizim gibi. Bunlar da insan değil mi, bizim gibi insan? Aybev bir kahkaha attı: Olur şey değılsın Salak! Salak omuzlarım silkti: Ne bileyim ya, belki onlar baska türlü insandırlar; meselâ kuyrukları vardır, boynuzlan vardır. Yok canım, yok. Bak sana daha iyi anlatayım: Onlann, demin söyledigin peygamberlcri. kendilerine yeni bir Tanrı tanıtmış. O Tann, her zaman her yerde bulunur, herşeyi bilir, görürmüş. Muhtelif san'at mektebi ve enstitülerde terfi eden ve yeniden tayın tdilen muallımler şunlardır: îstanbul Bölge San'at mektebi mıhanik ve motörler muallimi Yusuf Ziya Etiman 60 liradan 70 liraya, Istanbul Erkek Terzilik mektebi türkçe muailimi Cevdet, Istanbul Bölge San'at mektebi model atölyesi şefı Celâl, Istanbul Kadıköy Kız enstıtüsü fransızca muallimi Semıha, Usküdar Kız enstitüsü türkçe muallimi Zekiye 48 liradan 50 liraya; Istanbul Erkek Terzilik mektebi matematik muallimi Şeref, Selçuk Kız enstitüsü biçki dıkiş muallimi Melek 30 liradan 35 liraya; Galatasaray Lsesinden Ethem, Istanbul Kadıköy Kız enstitüsiınden Şaziye, îstanbul Bölge San'at mektebinden Sırrı, Usküdar Kız enstitüsünden Nükhet 25 liradan 30 liraya; Pertevniyal lisesinden Nevzad, Selçuk Kız enstitüsünden Mediha, Kadıköy Kız enstitüsünden Nımet 20 liradan 25 liraya terfi etmişlerdir. 30 ağustos zafer bayramı dolayısile Istanbul komutanlığı bir program hazırlamıştır. Alâkadarlara tebliğ edilen bu programa göre, merasim kıt'aları yarın sabah saat dokuzda Beyazıdda Universite meydanında toplanacaklardır. Saat 9,45 te geçid resmi kıt'aları, komutan tarafından teftiş ve tebrik edilecek, teftişten sonra da en kıdemsiz bir subay tarafından zafer bayramı hakkında bir nutuk söylenecektir. Müteakıben Komutan bir hitabede bulunacaktır. Saat on kuk beşte geçid resmi başlıyacakîır. Geçid resmine iştirak eden birlikler, Üniversite meydanmın Mercan kapısından çıkacak, ttibün önünde komutanı selâmlad:ktan sonra Zeyneb konağı arkasmdaki yolu takiben Taksim Cumhuriyet meydanına gideceklerdir. Sevgilisinden iltifat görmiyen âşık! Moskova misakı neticeleri 5 ngiltere bundan sonra Almanyanın Ij ileri hareketlerine mâni olmak mak sadıle kendı cephesine Sovyetler Birliğini almak üzere Moskova'da uzun müddet siyasî müzakerelerde bulunmuş ve bunun tamaaılanmamış ohnasma bakmıyarak askerî müzakerelere başlamıştı. Fransa Sovyetler Birliğile zaten kar şıhklı yardım şeklince bir ittifakla bağlı olduğundan bıdayette bu müzakerelere iştirak etmeınişti. Ancak son zamanlarda kendisinin ayrı ayn ınüttefiki bulunan iki tarafı yakınlaşhrmak üzere müzakereye daha ziyade mutavassıt rolile iştirak etmişti. İngilterenin maruf bir amiralinin ve Fransanın da meşhur bir generalinin riyaseti altında Moskova'ya göndermiş olduğu askerî hayetler başta umumî ve nazarî mevzular üzerinde görüştükten sonra bazı sevkulceyş icabları üzerinde tetki katta bulunulmuş, harb plânları ve as kerî hazırlıklar Sov\ etler erkânıharbiye sine bildirılmişti. Kıt'alar, Taksim Cumhuriyet meydaı::na varınca merasim mahaüindeki yerlerini alacak, dikkat işareti üzerine merasim başlıyacak, hazırlanan çelenkler abideye konacaktır. Mızıka tarafından Ankara Bölge San'at mektebi demir İstiklâl marşı çalınacak ve bundan sonra atölyesi stajiyerliğine 75 lira ücretle Mür verilecek kumanda ile merasim biteceksel, Zeyrek orta mektebi yardımcı mu tir. Fener alayı allimliğine 36 lira ücretle Tevfik, Ankara Kı zenstitüsü dıkiş biçki stajiyerZafer bayramı gecesi, Boğazın her liğine Nezahet, resim stajiyerliğine Me iki tarafında da fener alaylan tertib ediha, nakış stajiyerliğine Mehpare, moda dılecektir. stajiyerliklerine Afife ve Mefharet, biçIstanbul fener alayı, Itfaiye bandosuki dikiş stajiyerliğine Pakize, Manisa nun iştirakile gece saat 21 de Taksimden Kız enstitüsü resim stajiyerliğine Sabiha, hareketle tramvay yolunu takiben BeyaBeyoğlu Akşem Kız San'at mektebi na zıda ve Anadolu tarafmdaki fener alayı kış stajiyerliğine Semiha, Sıvas Kız ens da Kadıköy iskelesine gidip döneceklertitüsü biçki dikiş stajiyerliğine Muzaf dir. fer, Manisa Kız enstitüsü moda stajiyerSabahleyin saat dokuzda Kolorduda liğine Şimşek, Beyoğlu Akşam Kız Sanbir kabul resmi yapılacaktır. Gece at mektebi çiçek stajiyerliğine Semahat, Vali tarafından Ordu şerefine bir ziyafet Selçuk Kız enstitüsü çamaşır stajiyerliverilecektir. ğine Zümrüd, Beyoğlu Akşam Kız SanDumlupınara giden talebeler at mektebi biçki dikiş slajıyerüğine Dumîupınarda yapılacak olan 30 aMes'adet, Istanbul Akşam Kız San'at mektebi biçki dikiş stajiyerliğine Nec ğustos zafer bayramı merasiminde bumiye, çocuk bakımı stajiyerliğine Atiye, lunmak üzere Ankara, Istanbul, İzmir ve Ankara Ismet Paşa Kız enstitüsü biçki Konya mekteblerinden 230 izci göndedikiş stajiyerliğine Ayşe Mediha, Edirne rilecektir. Bu müzakerelerin sür'atle iîerlediği bir sırada Sovyetler Bırliğinin Almanya ile evvelâ iktısadî cihetlen ve bahusus Al manyanın harb sanayiı için elzem olan ham mevaddaıı temin noktasından mü him olan bir tıcaret muahedesi akdedip akabinde de ittifakı andıran bir ademitecavüz ve istişare misakinı imza eylemesi Moskova'daki müzakereleri durdurmuş Yaralıların tedavileri yaptınlmış, suçtu. lu, cürmümeşhud mahkemesine teslim Bu misak Sovyetleri Almanyanın a edilmiştir. Ieyhinde bulunacak herhangi zürnreye KÜLTÜR İŞLERI girmekten menetmekte olduğundan böyYeni Barem ve yeni maaş le bir zümreyi teşkıl maksadile Mosko va'da başlamış olan müzakerelerin de listeleri vamına imkân bırakmadıktan başka SovMaarif Vekâleti muallimlerin yeni yetlerle Fransa arasındaki ittifakın da Barem kanununa göre dereceleri tayin mer'i kalmasına ihtimal bırakmanııştır. ed lirken lehlerine olarak azamî haddin Bunun için Sovyet askerî heyeti Al kabul edilmesi için bir tamim göndermiş, kanunda lâğvedilen eski dereceleri man Rus misaki dolayısile askerî mü göstermiştir. Maarif müdürlükleri maaş zakerelerin beyhude olduğunu İngiliz ve listelerıni bu emre göre tespit edecek Fransız askerî heyetlerine bıldirmiş ol lerdir. duğundan müzakerelere kat'î bir niha Maarif Müdürü Ankarada yet verılmiştir. Ingıliz ve Fransız amiral ve hava mareşalleri ve generalleri Mos Maarif Müdürü Tevfik Kut, Maarif kova'dan ayrılınıslardır. Şurasının kararlanna göre lise ve orta Fransa ile Sovyetler arasındaki itti mekteb imtihan talimatnamelerinde yapılacak tadılâtı hazırlayacak olan ko fakın da mefsuh olduğu Fransa tarafın Üniversiteden docent Sadi Irmağm misyonun toplantılanna iştirak etmek ü dan kararlaştırılmıştır. Şöyle ki Fransa Kız enstitüsü baş stajiyerliğine Semahat riyasetinde, 25 talebe, dün Dumlupınara zere Ar.karaya gitm ştir. 20 şer hra maaşla tayin edılmışlerdır. Başvekili Daladye son nutkunda: hareket etmiştir. Parasız yatılı talebe « Sovyetlerle olan müzakerelerin Istanbul Akşam Kız San'at mektebi *** muvaffak olması için bütün gayretimizi imtihanları kâtib ve hesab memuru namzedi Nusret, Eminönü Halke\inden: Lise ve orta mekteb parasız yatılı im sarfettiğimiz ve mes'ud bir neticeye va İstanbul Kadıköy Kız enstitüsü kâtıb ve Zafer bayramının yıldönümü 30 a tihanları, eylulün 3 ünde değıl, 1 aıde racağımızı beklediğimiz bir sırada Rus hesab memuru namzedi Nezahetm mağustos 939 çarşamba günü aksamı saat vapılacaktır. ya politikasını ve akıdesini birdenbire deaslan 14 liradan 15 lirava cıkarılmi'tır. 21 de evimizin Cağaloğlundaki salonunDarüşşefakada resim sergîsi ğiştirip Almanya ile; daima teyid ettiği pohtikanın lâzımı olan vecibelerden sıyDENtZ İŞLERI da a«ağıdaki program gibi kutlulanacakaçıldı tır. Yer darhğı yüzünden hazırlanan darılmağa imkân veren bir misakı imzala Limanlarımızı terkeden Darüşşefakada bir resim sergisi açıl cnıştır.» demiştır. vetiyelerın büromuzdan ahnmasını sayın mıştır. Sergıde talebenin yaptığı karaecnebi vapurlar yurddaslarımızdan rica ederiz: Bu suretle Fransa Başvekili Moskovakalem ve yağlı boya tablolar teşhir edilLimanımızda bulunan Italyan vapurProgram: mektedir Her gün saat 9 dan 17 ye ki da imzalanan Alman Rus misakına karları aldı^arı emir üze'ine hareket et1. İstiklâl marşı, dar halka açık bulundurulan serg de, şı Fransanın telâkkisini izah ettiklen mışlerdı Ayn suretle Alman vapurları 2. Açış sözü: Dil, Tarih ve Edebiyat talebeden Faiz, Osman Tezcan, Mukaj sonra Fransa parlamentosu Umuru Haâda aldikları emirle limanlarımızı terketder Atalanm tabloları bilhassa alâkayı ciye encümeni de «A!manRus misakînın, mişle'dır Bu arsda Alman bardırah şubemiz komite üyelerinden Naki Tezel. daha ev^vel Fransa i!e Sovyetler arasında 3. 30 asustosun tahlili: Kitabsaray ve celbetmektedir. Delas vapuru da dün eşyasını çıkarmaf SEHİR lSLERt kabul edilmiş bulunan taahhüdata mu dan Bulg&ri= ana gıtmiştir. Yaym subemiz üyelerinden Alâeddin ğayir olduğuna» hükmetmiş ve Sovyet Hakgüder tarafından. Arkadya vapuru Bakırköyde su işi Fransa ittifak muahedesinin battal ve 4. Temsil (Himmetin oğlu) : GösteBakırköyün su ıhtiyacmın temini iç"n mefsuh olduğunu kararlaştırmıştır. MosAlman bandıralı Arkadya vapurunun Çırpıcı çayırmda arteziyen kuyuları açıl kova misakı Almanyanın Japonya ile os?etirdıği eşyayı boşaltmadan Almanya rit şubemiz amatörlerı tarafından. mıştı Son zamanlarda yapılan tecrübeva hareket emri aldığmı yazmıştık. LıÎNHİSARLARDA ler. b'irada bol miktarda su bulunduğu lan taahhüdatını bozmuş olduğu gibi man Rıyaseti bu gemi süvarisine getırdiFransa ile Sovyetler arasındaki ittifakı kanaatini vermsitır. Yalnız daha der ; n ği eşyavi boşaltmadan bir yere harekot Bira meselesi sondaiların yppılabilmesi için büvük ma da feshetmiştir. Bunların bir başlangıc edemıyeceği emrini verm ştir. Gemi emKadehle bira satışmda yapılması lâ kine'er celbine lüzum görülmüştür. Ma olup daha başka birçok anlaşma ve bir tıasını boşalttıktan sonra hareket edebi zım gelen tenzilât işile Belediye alâka kineler «atm ahndıktan sonra tecrübele liklere de nihayet vcrınesi ihtimal dahi lecektır. dar olmaktadır. Bu kadehlerin 20, 25 ve >e devam edilecektir. lındedır. Limanlar Umum Müdür 30 santil.trelik oldukları anlaşılmıştır. Tehir edilen inşaat Muharrem Feyzl TOGAY Muavini İskenderuna gidiyor Yeni tenzilâta nazaran kadehle satılan Harbive ile Şişlı arasında bir tretuvar İskenderun limanında başlayan teşkı biralann sekız kuruş otuz paraya sa vaoılacaktı. Bu tretuvann 32,000 liraya ıâta nazerat etmek üzere Limanlar rJ tılması lâzım gelrr.ektedir. Halbuki In çıkacağı anlasılmıs fakat bütçede tahsVILÂYETTE mum Müdür Muavini Hâmid Saracoğiu hisar idaresinin tenzilâtına göre, bir iit sat mevcud olmadığmdan insaatın geleBaşvekâlet Müsteşarının bir iki çüne kadar İskenderuna gidece^ re bira bayılere 24 kuruşa verilmekted'r. cek seneye tehiri karargir olmuştur. tir. Teşkilât pek yakında faaliyete geçe Bira, sekiz kuruş otuz paraya satıldığı ziyareti Harbiyede yıkılmasına cektir. takdiıde bir litreden üç kadeh bira Başvekâlet Müsteşan Vehbi, dün Vabaşlanan dükkânlar li ve Beiediye Reisi Lutfi Kırdan ziyaret Tahmil ve tahliye amelesinin alınacak, bayilere hiç kâr kalmıyacaktır. Bunu nazarı dıkkate alan Belediye, İnHarbive mektebi karşısmda cadde ü etmiştir. yevmiyeleri hisarlar idaresine müracaatle bira kade zerinde bulunan birkaç dükkânm yola Tahmil ve Tahliye amelesinin vergi h'nin on kuruşa satılması için müsaade kalbedılmesi takarrür etmiş, bu dükkân Vali Manisaya davet edildi vaziyetlerine bir çare bulmak ve bu a ıstevecektir. Manisa Üzüm bayramını ihdas etm:ş ların hodmine başlanılmıştır. rada amele yevm yelerine birer mıktar olan İstanbul Vali ve Belediye Reisi Lutzam yapılmak şekli etrafmdaki tetkıkfi Kırdar, İlk tedrisat müfettişlerinin dün yaptıkları içtima j rama davettelgrafla Manisadan bu baylere devam olunmaktadır. Bu maksadla edilmiştir. Vali verdiği ceLiman idaresinde dün de iş bürosu miıvabda, kalben beraber olduğunu, fakat fettişlerıle amele murahhaslarının işt'işlerin çokluğu dolayısile bu bayrama işrakile ikinci b r toplantı daha yapılmışlirak edemiyeceğini bildirmiştir. tır. Kat'î bir şekli bulunarak amele buhranının önüne geçecek tedbirler almaZeytinyağ yerine tuzruhu caktır. Evvelki akşam Şehzadebaşında bir genc, diğer iki genci çakı ile yaralamıştır. Beyazıdda oturan Nimet admda 17 yaşında bir genc kız, kardeşi 16 yaşında Abdüsselâm ve kardeşinin arkadaşı ayni yaşta Kâzımla beraber gezmeye çıkmıştır. Bir müddettenberi Nimeti seven fakat daima kızdan red cevabı alan 17 yaşlarında Osman admda bir genc de bunların peşine takılmıştır. Nimet, Abdüsselâm ve Kâzım, Beyazıddan Şehzadebaşına doğru gelerek orada bir sinemanın ilân resimlerine bakmaya başlamışlardır. Bu sırada Osman, Nimete yaklaşarak: « Ya benimle konusursun, yahud seni öldüreceğım» demıştir. Bu vaziyeti gören Nimetin kardeşi Abdüsselâm ve Kâzım, Osmanı adamakıllı döğmüşlerdir. Dayağı bir türlü hazmedemiyen Osman, biraz sonra bu iki gencin iiz.erine tekrar saldırarak elinde bulunan çakı ile her ikisini de muhtelif yerlerinden yaralamıştır. Carih, kızı da yaralamak üzere iken yakalanmıştır. f Etrüsk ve Kadeş vapurları Etrüsk vapurunun, bazı tad lât yapılmak üzere tekrar Almanyaya gönderilmesı kararlaşmıştı. Vapur bir iki güne kadar Mersm seferinden gelecek ve bu hatta Kades vapuru tahs:s edilecektir. Etrüskün Almanyaya gönderilmesinden şinıdüik sarfınazar edilmiştir. koymuş ! Üsküdarda oturan Mehmed kızı Ayşe, yaptığı salataya dikkatsizlikle zeytinyağ verıne tuzruhu koymuş ve yemiştir. Zehirlenme alâimi gösteren Zehra, Nümune hastanesine kaldırılarak tedavi altına alınmıştır. Başından yaralandı Şoför Abdurrahmanm idaresindeki otomobil, Tepebaşından geçerken Sami admda bes yaşındaki bir çocuğa çarpmıstıx. Banndan yaralanan Sami tedavi alŞehrimizdeki ılk tedrisat müfettişleri, dün sabah Maarif MüdürlüŞünde tına alınmıştır. Suçlu şoför yakalanmij toplanarak yeni ders senesi hazırhkları etrafında görüşmüşlerdir. Yukarıda tır. ki resim, müfettışlerden bir kısmmı içtima esnasında gösteriyor. C u m h u r i yet Nüshası 5 kurustnr Abone şeraiti Altı aylık Üç avlık Bir aylık Senelik 1400 Kr. 750 > 400 > 150 • 2700 Kr 1450 • 800 9 Yokttu