Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 Tenımuz 1939 CUMHURÎYET Adliyedeki suiistimal Mutemed Emin: «Ben lekeli bir adam değilim ne yaptımsa amirlerimin emrini yerine getirmek için yaptım» diyor Bu şekil de hep kararla tatbik sahasında yer tutuyor. Başka bir fasıldan başka birşey alınmış gibi gösterilerek, para yazıhaneye harcanıyor! Bu sırada Hazine vekili Sami Sırmalı, Meteos isminde birinden satın alndığ mevzuubahs 578 kilo pirincin mahiyetini sordu. Mutemed Emin : İşte hep ayni şey, dedi. Ben bu Meteos'u tanımam, kendisinden piıinc de almadım. Evrakı sarfiye uydurma dır, ama idareten baska h* ihtiyacı karşılamak üzere böyledir. Amirlerim karar vererek bana sened uvdurmamı söyleyince, ben de ona göre işi yürütüyordum. Pirinc meselesinde de onların kararını tatbik sahasına geçirmişimdir. Eğer bu suçsa, bundan bana mes'ulivet teveccüh ederse, bu kararı imzalıyan Müddeiumumî muavinleri hakkında da takibata geçilsin! 159 sahifelik iddianame, 40 sahifelik kararname ile mes'uüyeti bize yükletilen bu işte karan verenler hakkında da takıbat açılsın da, vaziyeti olduğu gibi görelim. Eğer onlar karar veımekYaz tatili dolayısile Ağırcezaya vekâlet eden ikinci cezada açılan dünkü mu ten mes'ul sayılmazlarsa ben de kararlahakeme celsesinde, mutemedlerden Tev rının tatbikından mes'ul lutulamam! Mutemed Emin, 26023 numaralı evfikin isticvabı yapıldı. Kendiy şünları rakı sarfiye uVrinde izahat verirken, sosöyledi: Ben, esasen mutemedin muteme bacı Jamgoçyan'a verildiği yazılı para di sıfatile bir müddet iş gördiim. Beşin miktarına aid olmak üzere Müddeiumuci ceza mutemedi sıfatile aldığım avansı, mî muavinlerinden birinin levazım şcfile umum Adliye mutemedi Emine veri beraber tuttuğu zabıtla ehli vujçuf raporu yordum. Âmirler böyle tensib etmişler arasmda göze çarpacak derecede bir fark di. Benim aldığım avansların mahsub bulunduğundan bahsetti, bu arada, demuameleleri tamamen yapılmış olduğu vamla: na göre, şahsan zimmetim yoktur. Avans Birinci sofgu hâkimliğinde bu işin ilmühaberlerini hazırlık tahkikatında mu tahkikatı yapılırken, dedi, Adliye ba.smüavin Sabri bana gösterdi. Kendime aid fettişi Rahmiye 4/10/938 ve 38'1 19 olanlarla olmıyanları ayırdım. Bazıların tarih ve numaralı bir istida verdim. da imza yerinde benim ismim vardı, Müddeiumumî muavinlerinden bazılarıama bu imzalar tarafımdan atılmış de nın keidilerini tebriye maksadile evrakı ğildi. Ehlivukuf, raporunda «Emin at esasiye üzerinde uğraştıklarmı bildirerek, mışhr» diyor. Ben kimin athğını bilmi tahkikatın selâmeti namına bununla alâyorum, lâkin benim imzam olmadığı kadar olunmasını istedim, bir netice çıkmuhakkak... Avans ilmühaberlerinin ya madı. Bu istida da buraya getirilsin, gözı kısmı kapatılarak imzalar bana göste rülsün. Ben, lekeli bir adam değilim, ne rilirken «İsim barra aid» demiş olmam, yaptımsa amirlerimin emriîe yaptım. 1 7 «İmza bana aid», yani bfnim elimle a aydır sorgusuz sualsiz mevkufum, hatta tılmış manasına alınmış. Sonra 936 yı bu arada timarhanelere kadar sevkedillında benim namıma yapılan mahsub dim! muamelâtmda, 26023, 10193, 24926, Emin, hararetle ve sesini yükselterek 24615 numaralı dört aded evrakı sarfi sözlerine devam ettiği sırada reis Kemal, ye hakkında bir Müddeiumumî muavi sükunetini muhafaza etmesi tavsiyesinde nile levazım şefi tarafında,n zabıt vara bulundu, buna karşı Emin «Ne yapakası tanzimi suretile bazı jddialar mev yım? Elimden gelmiyor!» dedi. Derken cuddur. Halbuki ben hicbir suretle sar mutemedlerden Tevfik, kendi vaziyetinfiyatla meşgul olmadım. Evrakı sarüjye den bir nebze daha bahisle, «Umum mude~tenzim etmediğimden bunları tanzim temed olan Emin, bin liradan fazla kreIe mahsub yapan Eminden keyfiyetin so di alamıyordu. Yaptığı bütün işlere elinrulması muvafıktır. Tahrifat var mıdır, deki para yetişmediğinden, bu mevzuda mevhum masraflar mıdır, değil midir? Müddeiumqmile görüştü ve ben tensib O söylesin! üzerine dokuzuncu ihtısasa mutemed olBunun üzerine evvelce Ağırcezada bu ciheti uzun uzadıya anlatan mutemed Emin tekrar söz söyliyerek: Ben, dedi, bunun içyüzünü geçen celsede bütün teferrüatile izah ettim. Zabıtnameye de geçen bu hususu crtesi günkü sayısmda «Cumhuriyet» gazetesi çok sarih ve doğru olarak yazdı. Bu dört evrakı sarfiyenin içyüzü de, orada görülen ve okunan kiremid meselesinin aynidir. Bunu başka misallerle tekrarlıyaym. Meselâ yazıhane yaptırılıyor, halbuki bunun mefruşat faslında mahsubu, yoktur. Çiinkü orada bu işe tahsisat bulunmamaktadır. Bu sebeblerle bulunan bir formüle göre işin halli cihetine gidiliyor. dum. Mutemedin mutemedi sıfatile vazifem, Müddeiumumî muavinlerinden herhangi birinin imzasını taşıyan avans lmühaberlerini imzalamaktan ıbaretti. Yukarıda da işaret ettiğirn gibi, aldığım avansı Emine vermekle işim bitiyor, sarfı cihetine ben kanşmiyordum» dedi. Öğleden sonraki bu celsenin bu safhasında, bakılacak başka altı davaya zaman kalmıyacağı noktasından Müddeiumumî muavini Feridun Bagananın mütaleasına uygun kararla, Reis Kemal, aza Nef'i ve Halil, diğer dava edilenlerin sorguları yapılmak üzere muhakemenin devamım, ağustosun sekizinci günü saat on dörde bıraktılar. Istanbul Adliyesinde birkaç senelik bir devre içerisinde ve muhtelif tarihlerde suçun temadisi şeklinde işlendiği bahis mevzuu olan suiistimal muhakemesine temmuzun on birinde İstanb;ıl Ağırceza mahkemesinde başlanmıştı. Ewe!ce Adliye levazım kâtibliğinde ve sonra mutemedlikte bulunan Eminle mutemed Asım, beşinci ceza mahkemesi kâtibi ve mutemedi Tevfik, Adliye levazım kâtiblerinden Fenni, Istanbul muhasebesi sarfiyatı muvakkate kâtiblerinden Necmi, bu davada mevkuftur;. Adliye levazım kâtiblerinden îsmail, şimdi İmralı hesob memurluğunda bulunan Hasan, Cezaev: hastanesi idare memuru Şerif de gayrimevkuftur. Hazine, bu suiistimal yüzünden 33,581 lira 60 kuruş zarara uğradığı iddiasmdadır. Avans olarak alınan paranın, ayni zamanda resmî evrakta sahtekârlık yapılarak zimmete geçirildiği ve dava edilenlerin muhtelif derecelerde mes'uliyeti kaydile, dava, birinci sorgudan Ağırczaya gelmiştir. BURSA MEKTUBLARI Karacabey Harasında büyük bir dikkat ve itina ile beslenen haliskan atlar, büyük bir servet haline geldi At neslinin ıslahı için Evkaf ve Belediye nasıl çalışıhyor ? elele vermiş bulunuyor IBaştarafı 1 inci sahifede'} Evkaf Umum Müdürünün beyanatı Bursa Valisi, Haradaki Arab kısraklarını gözden geçiriyor La Haye 28 (a a.) Colijn kabinesi Kahire 28 (a.a.) Resmen bildirildiistifa etmistir. Kraliçe, derhal yeni bir ğine göre 15 17 ağustosta İskenderiye kabine teşkili için istişarelere başlamışmmtakasmda yapılacak olan müşterek tır. manevralara İngiltere ve Mısınn bütün Hitler ansızın Berline döndü kara, deniz ve hava ordulannm cüzüBerlin 28 (a.a.) Hitler, Wagner festamlan iştirak edecektir. tivaline iştirak eylediği Bayreuth'den Alman radyo sergisi bu sabah Berline dönmüştür. İyi haber alan siyasî mahfillerin tahBerlin 28 (a.a.) Berlinde Alman min etmedikleri bu avdetin sebebi ma radyosunun senelik sergisi mutantan surette açılmıştır. Bu sergide bilhassa te lum değildir. Hitler, yann yeniden levizyon aletleri bulunuyordu. Bu alet Bayreuth'a dönecektir. ler, ucuz fiatla satılığa çıkarılacaktır. Baltık memîeketlerini ziyaret Göbbels, bu münasebetle bir nutuk eden İngiliz generali sövlemiştir. Kaunas 28 (a.a.) İngiliz generali Yunan Millî Bankası müdürü Burt, Estonya ve Letonyayı ziyaret et tikten sonra Kaunas'a gelmiştir. Mumaöldü ileyh, burada Litvanya askerî erkânı taAtina, 28 (a.a.) Son günlerde Milrafından karşılanmıştır. lî Banka Genel Direktörlüğüne taym tdilmiş olan Jan Drossopulos 70 yaşında Zavallı çocuk! olduğu halde bugün kalb sektesinden veFeriköyünde Paşamahallesinde otu vat etmistir. ran tramvay biletçisi Mehmed Alimn îngiliz Mısır müşterek manevrası Holanda kabinesi tekrar istif a etti Peru Cumhur Reisi makamını terkediyor Lima 28 (a.a.) Peru Cumhur Reisi General Enavides. 8 birincikânunda Üyeleri davet makamını terketmeğe karar vermiş olKadıköy Halkevinden: duğunu bildirmiştir. 4 ağustos 939 cuma günü saat 17 de Müşarünileyh, umumî intihabatm ö meb'uslarımız tarafmdan Halkevimiz zinümüzdeki birinciteşrin ayında yapıla yaret edileceğinden üyelerin Halkevini cağmı ilâve etmistir. tesrifleri. bir yaşmdaki çocuğu, üzerine dökülen kaynar sütle muhtelif yerlerinden haşlanmıştır. Bursa (Hususî muhabirimizden) Gökyüzü kurşunî bulutlarla kaplı, Hara topraklarını zümrüd bir kadife gibi kaplıyan kısa boylu fakat kuvvetli otlar, kulaklarımıza binbir serenad fısıldayan rüzgârın tesirile şimalden cenuba doğru dalga dalga harelenip duruyor. Otomobiller bizi kara yollanndan (ılgı) denilen sürülerin yanına götürü yor. Yer yer otlayan bu sürülerin başında birer atlı seyis görüyoruz. Fakat onlar sadece seyis değil hakikî birer mürebbi olmuşlar.. Hayvanın tüyünden, tırnağm dan kişnemesinden, bakışından ne yap mak ıstedığıni hemen anlayıveriyorlar. Baştan ayağa bir örnek giyinmiş olan bu seyislerin ellerine adeta birer hazine teslim edilmiş gibi... Herbiri bin ve on bin lira kıymetinde olan atlardan, kısraklardan mürekkeb sürüler ki, birer banka kasası kadar kıy metli olan bu emanetlere nasıl birer hazine denemez?. Halis kan İngiliz ve Arab kısrakları ceylân bakışlarile bizi selâmlıyorlar. Kulaklarını dikerek munis birer eda ile bakışan bu sevimli hayvanlar, mütehassıs larının ve erbab seyislerin elinde o kadar ehlileşmişler, o kadar terbiyeli olmuşlar ki, otomobillerin yanına kadar gelip bizi koklamaya çahşıyorlar. Bu misafirlerin uzak ufuklardan geldıklerini anlayan hassas hayvanlar bizden şeker ve ekmek bekliyorlar. Seyislerin ellerinden birer parça ekmek alıp veriyoruz. Artık bu dilber küheylânların hayranlarından ayrılmalarına imkân mı var? Otladıkları yerler arasmda kilometrelerce mesafe bulunan muhtelif cins ve ırktaki atlar, kısraklar ve taylar birbirlerine hiç karışmıyorlarmış... Sanki birer kabile gibi ayrı ayrı yaşıyan bu cins hayvanlann en dikkate şayan tarafları; çifte atmak nedir bilmemeleridir. Biz, şehırlerdeki hayvanlar gibi onların arkalarmdan geçmeye çekiniyorduk, fakat Hara erkânı temin ediyorlardı: Onlar çifte ve tekme atmak nedir bilmezler. Çünkü hayatta kimseden tekme yemezler. Seyislerden daima hilm le şefkatle muamele görürler.. Evet, insan terbiyesinin de esası bu değil mi ya? Fakat hâlâ (dayak cennetten cıkmıştır!) şeklindeki terbiye mefhumunu kafalarmda yaşatanlar aramızda ek silmetniştir. Sülün gibi valide kısraklar dan bazıları Harada birer familya bile tesis etmişler.. Aralarında öyleleri var ki; neredeyse torunlarının torunlarını göre cekler... Elit Arab kısraklarını; muazzam bir kışlayı andıran, fakat bütün tertibatı sıhhî şartlara uygun yaptırılarak (61) bin liraya mal olan ahırlarında görüyonız. Son zamanlarda îngiltereden satın alınmış 14 İngiliz kısrağı, yanlannda tayları olduğu halde bu modern kısrak kışasınm sakinleri arasmda görülüyor. Beheri üç dört bin liraya alınmış olan bu kısraklar lizolle dezenfekte edilmiş kâşanelerinde bir karışlık samandan yatakları üzerinde yem yiyorlar. Burada bakımm nekadar itinalı olduğunu anlatmak için hayvanm pisler pislemez onun düştüğü samanla birlikte hemen alınıp ahırın ortasından geçen dekovil vagonetlerile dışarı atıldığını söylemek kifayet eder. Birer apartıman fiatı kadar yüksek bedel lerle alınan bu nadide kısrakların ingilizce isimleri aynen muhafaza olunur. Meselâ: Birinin adı (sessiz kahraman) manasına gelen (The silen the) dir. Metrük eski ahırların yanından geçi yoruz. Onların yanında bu yenileri, Cumhuriyet devrindeki umran kudretinin şaheser birer timsali olarak ruhları okşuyor. Biraz sonra başka bir sahada bir ya şındaki taylardan müteşekkil sürüyü geziyoruz. Taylar, üçer beşer arkadaş olup geziyorlar. Hatta bir tay da bir katırla arkadaş olmuş.. Koklasıp sevisiyorlar. Masum tavırlarından okunan bu hakikat onlarda arkadaslık hi^lerinin büyükler den daha kuvvetli olduğunu gösteriyor. Bir aralık başlarındaki seyis atile bir emri yerine getirmek üzere başka bir tarafa gönderildi. Bu dakikada tay sürüsünün vaziyeti görülecek bir manzara idi. Bü tün başlar, kulaklar ve gözler bir noktaya dikilerek sabit kalmıştı. Seyislerini takib eden bu masum hayvanlar bir türlü başlarını ondan ayırmıyorlardı. O gidip gelinciye kadar ayni noktada sabit kalan gözleri, onu görür görmez inşirahla parladı. Hemen hepsi de kişnemeye başla dılar. Nonyüs kısraklarından mürekkeb başka bir ılgıyı geziyoruz. Bunlar birkaç sene sonra valide kısrak olacaklar.. Fev kalâde munis ve haluk taylar... Vaiimiz bu dilber ve nadide taylan görünce: Türkiyenin yıldızları da bunlar! Burası haradan başka Türkiyenin Holivud'u... diyor. Tevekkeli değil, biı ingiliz mütehassısı Harayı ziyaret ettiği zaman akşam ka ranlığı bastığı halde bir türlü bu tay'.ann vanından ayrılamıyormuş.. Taylarm insanı teshir eden öyle kuvvetli cazibeleri var ki, belki herhangi bir insan yavrusu bu kadar samimî bir hisle sevilemez. Çünkü bu masum hayvanlar riya, entrika gibi insan oğlunun safiyetini ihlâl eden kötü huylarından tamamen azade mah luklar... Saf kan Arab kısraîc ve tayları ılgısî da bir b^şka âlem... Annesile kızmı yanyana gördüğümüz bir aileden hangisini tercih edeceğimizi şaşırıyoruz. Annesinin bir çöl kızı olduğu tüylerinin ipek gibi parlak, derisinin bir lâstik kadar yumu şak oluşundan besbelli... Arab kısraklarının herbiri birer Venüs kadar güzel hatlara malik, herbiri birer çöl kızı kadar dilber ve sehhar.. Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmağm da burada bir Arab kısrağı pansiyoner olarak bulunuyor. Her sene birer yavru veren kısrağm bu cins yavruları bütün yarışlarda kazanıyorlarmış. analarından yeni ayrılmış saf kan îngiliz taylannı gördükten sonra muazzam aygır tavlasını geziyoruz. Kapıda bizi karjılıyan yeknasak elbiseli seyisler arasmda kuzgunî siyah tenli bir Sudanhyı görü yoruz. Mütehassıslardan biri kulağıma eğilerek: Saf kan değil mi? diyor. Aygır tavlasında, müteaddid yarışlar kazanan ve son defa Bombay'da yaptığı yarışta (10) bin İngiliz lirası mükâfat alan (Saad) ismindeki atı görüyoruz. Bir Arabdan satın alınmış olan bu at, Haranın kıymetli hayvanları arasmda yer almış bulunuyor. Erdün Emiri Ekselâns Abdullah tarafından Reisicumhurumuz İsmet İnönüne hediye edilen ve înönü tarafmdan da Haraya hediye olunan (Hamadanî Semiri) admdaki saf kan da burada... Bütün yarışlarda kazanan al ceylânların babası al ceylân, (3500) liraya alınmış Kruş Şatra isminde diğer bir ceylân; kısrakların içinde Hırap devresinde bulunanları seçmek üzere bir ameliyatla tenasül uzvu tersine çevrilen muayene aygırı, Celâl Bayarın Haraya hediye ettiği Fransadan mubayaa edilmiş (Onniks) admda saf kan bir İngiliz, Bay Akifin meşhur Andraniküs'ü ve son zamanlarda (2500) sterline (bizim paramızla 16,000 liraya alınmış saf kan bir İngiliz aygırı da bunların içinde Haranın gözbebekleri halinde mümtaz birer hayvan olarak bulunuyorlar. Bu at, bir senede kazandığı koşularda kendi bedelıni tamamen mükâfat olarak almıştır. Bu tavla adeta bir müze veya Tapkapı sarayının bir dairesi kadar kıymetli hayvanları içinde topla mış bulunuyor. Memleketteki ağır koşum hayvanlarının ıslahı için üretilen iri hayvanlar, memleketimizde pekâlâ bu cinsin yetişebildiğini gösteriyor. Bilhassa yarım kan denilen Karacabey ırkı memleketimize has bir tipin tespitine doğru gidildiğini ispat ediyor. Saf kanlann sinir kuvvetleri yerine bi şılmış ve bunların kaldırılarak arazinin temizletilmesi kararlaşmıştır. Bunun üzerine, hemen faaliyete geçilmiş, arazinin tapulan çıkarılmış ve Evkafm ilerideki gelir kaynaklarmdan birini teşkil etmek üzere zeytinlerin aşılanması, arazinin temizlenmesi münasib görülmüştür. Toprağm, son derece münbit, zıraate ve bahçeciliğe fevkalâde elverişli olduğu da bu vesile ile tespit edilmiştir. Ancak bir kusuru vardı: Susuzluk!.. Ötedeberide yer yer açılan sarnıçlar ve kuyular da bu ihtiyacın nekadar derin olduğunu is pat ediyordu. Biz, bu ihtiyacı umumî şekilde karşılamak için Kırkgöz su membalarından a razinin bahçe olmağa salih yerlerine kadar kanallar açmağı kararlaştırdık. İki senedenberi devam eden mesai neticesinde suyun, istediğimiz yere kadar sevki kabil oldu. Kırkgöz sularının esas sukut noktası, 18 kilometre uzunlukta bir sahadan geçiyor. Bu noktada kuvvetli bir de elektrik enerjisi istihsal edilmiştir. Bu defa yapılan sathî bir tetkikte, suyun üçte birinde bin beş yüz beygir kudreti hasıl olduğu görüldü. Suyun tamamı bırakıldığı takdirde, bunun 3000 beygir kudretini geçeceği anlaşılmıştır. Sayın Başvekilimiz Refik Saydam namına, kanalın küşad resmini yapan Ziraat Vekilitniz, bu kuvvetten ne yolda istifade edilmesi lâzım geleceğine dair bizi tenvir edecektir. Buraya, belki de bir fabrika kuracağız. Ancak dediğim gibi, henüz verilmiş kat'î bir kararımız yok tur. Istanbul abidelerinden tamirleri yapılacak olanlar hangileridir?.. Şimdiki halde, Azabkapı, Sokullu, Yenicami, Mahmudpaşa, Süleymaniye, Sultanselim, Kadirgada Sokullu, Üskü darda Şemsipaşa camilerinin tamiri de vam ediyor. Bu arada Haseki imareti de, tarihî hususiyetleri gözönünde bulundurularak tamir edilcnektedir. Bunlar bittikten sonra, sıra Sultanahmed, Fatih, Sehzade, ve Beyazıd camilerine gelecektir. Abidelerin ihya ve tamiri için beş senelik bir çalışma programı hazırlanmış bulunuyor. Yalnız İstanbuldakilerin değil, Anadolu ve Trakyada bulunan diğer kıymetli a zim yarım kanlarımızın adale ve kemik mukavemetlerile cüsseleri kuvvetli bir hayvan nesli elde ettiğimizi anlatıyor. Bütün bu yetiştirme faaliyeti, halk elinde bulunan hayvan neslinin ıslahı gayesini istihdaf etmekte olduğuna göre, Haranın bu vaziyetinden istifade etmemek gözönündeki fırsatı kaçırmak demektir. Kısrakların gebe olup olmadıklarını teşhise yarayan idrar tahlili işi için burada bir tecrübe fareleri dairesi de var. Fmdık faresi denilen bu beyaz tüylü minimini hayvanlar haranın lüzumlu bir unsuru olmuşlar. Bunlar sayesinde sun'î veya tabiî tohumlama neticesinde kısrakların gebelikleri kolayca anlaşılıyor. Idman taylan tavlasında, ordumuza konkuripikler için hazırlanan atlar ter biye ediliyor. Bunlar arasında Hara tarafından sevgili Reisicumhurumuza he diye edilecek olan, tesalüb neticesi elde edilmiş ingiliz Onniks'in yavrusu Onniks admda kıymetli bir tay da bulunuyor. Haranın atçılık şubesi mütehassısı, Al manyada tahsilini yapmış olan Behçet Kutlay burada izahat veriyor: Cins atların ahırdaki sünepe du ruşlarına aldanmaya gelmez. Onlar, cevherlerini üstlerine binildiği zaman meydana vururlar. diyor. 6 yaşından 1 5 1 7 yaşma k*adar köyü çocuklarından burada bir Binicilik mektebi açılmış. Bu yavrular cokey kı yafetindeler. Biraz sonra mânialı idman sahasında bize günlük talimlerini gösteriyorlar. Bu zarif yapılı dilber küheylânlar, mâniaları birer sülün gibi aşarak üstlerindeki küçük süvarileri adeta lâstik top gibi uçuruyorlar. Vazifelerini hatasız bitiren taylarm mahir binicilerini gören valimiz: bidelerimizin tamiri de, bu programa dahildir. Meselâ, Bozöyükte, Elmalıda Ömerpaşa, Niğdede Alâeddin camileri, Diyarbakırda Behrampaşa, Erzincanda İzzetpaşa camileri, muhafazalarına bilhssa lüzum görülen kıymetli san'at eserlerimiz arasmda bulunmaktadırlar. Bunlan da, peyderpey tamir ettireceğiz. İmaretlerin yeni ihtiyaclara göre ihyası yolunda bir karar alınmış mıdır? Evkaf, asırlarca evvel, büyük insanî gayelerle kurulmuş bir müessesemizdir. Ancak zamanla ve muhtelif sebeblerin tesiri altında varidatı azalmış bulunuyordu. Biz, şimdi bu varidatı çoğaltmak yolundayiz. Gelirimiz arttıkça, içtimaî muavenet teşkilâtımız da tabiatile genişliyecektir. Evkafm yeni imar hareketlerinden bahsediliyor? Biliyorsunuz; Istanbulda yeni bir Valide hanı inşa halindedir. Beyoğlunda Belediye dairesi civarında da büyük bi nalar yaptırıyoruz. Bundan başka. An * talyada, Ayvalıkta zeytinlikler ve na renciye bahçeleri tesis ettik. Daha başka yerlerde de, bütçemizin müsaadesi nispetinde yeni irad ve akarlar vücude getiri yoruz. Meselâ Yenicami meydanında da Evkafın güzel eserleri bulunacaktır. Ankara, Zonguldak, Antalya ve diğer bazı şehirlerde de inşaatımız devam ediyor. Muhterem Ziraat Vekilimizin bu sefer, açma törenini yaptığı teşebbüslerden biri de, Antalyada kırk sekiz dükkândan mürekkeb Demirciler çarşısıdır. Ankaradaki inşaatımızın her biri, ikişer yüz bin, üçer yüz bin liralık işlerdir. Cumhuriyet idaresinin feyizli icraatı, Evkafm bu çalışmalannı, son derecede kolaylaştırdığını da bu arada zikretmeği unutmıyayım. Belediye ile Evkaf arasındaki ihtilâflı meseleler için ne düşünüyorsunuz? Arada esaslı bir ihtilâf mevcud olduğunu hatırlamıyorum. Kanaatim şu dur: Ben, Evkafı, memleketin imar ha reketlerinde, vali ve belediye reislerinin başlıca yardımcısı telâkki ederim. Eski zihniyet, artık tarihe karışmıştır. Ve Belediye ile Evkaf, biribirlerinin kuyusunu kazan değil, biribirlerini tamamlıyan hizmet müesseseleri olmuştur.» Kadıköy Kızılay cerhiyetinin balo ve müsameresi Kadıköy Kızılay Cemiyeti, müspet çalışmalarına devam etmektedir. İdare heyeti, önümüzdeki ağustos ayı içinde de Kadıköy muhiti ve bütün şehir içinde bediî hâdise teşkil edecek bir balo ile büyük bir müsamereye hazırlanıyor. Bata, 5 ağustos cumartesi akşamı Fenerbahçede Belvü gazinosunda verilecektir. Tertib komitesi, gecenin büyük bir neş'e içinde geçmesi için tertibat almış, zengin bir program hazırlamıştır. 19 ağustos cumartesi günü Modada Küçük Moda gazinosunda verilecek büyük müsamere ise çok parlak ve muazzam olacaktır. Bu münasebetle muhteşem bir sünnet düğünü de yapılacaktır. Kadıköy Halkevindeki Cemiyet merkezinde kayıd muamelesine başlanmıştır. Mevsrmin en nezih toplantılarmı teşkil edecek olan bu balo ve müsamereyi tertib eden müteşebbisleri candan tebrik ederiz. Şark treni Aşkalede Erzurum 28 (a.a.) Bugün tren Erzurum Vilâyetinin yeni bir kaza merkezi olan Aşkaleye girdi ve büyük merasim yapıldı. Tren Erzuruma elli atı kilometre kalmıştır. Ray ferşiyatı hararetle devam etmektedir. Edirnede bir katil mahkumu 15 seneye mahkum oldu Edirne 25 (Hususî) Edirnede Ayşekadında oturan Sarraf hanı sahibi Saka Ali ile kansını geceyansı uykudalar ken paraya tamaan öldüren Faik işledıği bu cürümden dolayı yakalanmıştı. Katil Faiğin şehrimiz Ağırceza mahkemesinde devam eden muhakemesi bitmiş ve Hiçbir milletin karakteri Türk ka kendisi 15 seneye mahkum olmuştur. dar ata uygun ve hâkim değildir. diyor. Cürüm ortağı olan Halil ise ikinci bir Konkuripik hayvanlarının hususiyet cinayetinden dolayı Bergamada yaka leri çok muhakemeli olmaları ve asabi lanmış ve idama mahkum edilmişti. yete kapılmıyarak yapacakları işi evvelKonyada Lozan günü den hesablamaları gibi bir terbiye gör Konya, (Hususî) Konya Halkevinmeleri noktaları üzerinde toplanıyor. Bu de tertib olunan Lozan gecesi İstiklâl mar nun için bu çeşid hayvanların yetiştiril şile açıldıktan sonra Halkevi başkarn mesi Hara atçıhk şubesinin en mühim tek Ferid Uğur bir konferans vererek Lozan nik faaliyetini teşkil ediyor. Fakat şura sulhunun tarihî ehemmiyetini izah ve sını da ilâve edeyim ki; umumî kanaat; Lozanla Sevri mukayese ederek aradaki bu kosular için saf kanlardan ziyade bi korkunç uçurumu göstermiştir. zim Karacabey ırkı yarım kanlarımızın ERTUĞRUL SADİ Tek muvaffak oldukları merkezindedir. AvHALİDE PİŞKİN rupada Türk süvarilerinin kazand:klan iştirakile zaferler de bunun böyle olduğunu ispat Cumartesi Bostancıda etmektedir. KUDRET HELVASI Vodvil 3 perde MUSA ATAŞ J