Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 Temmuz 1939 CUMHURÎYET SON HABERLER Hâdiseler arasında TiroFdaki Almanlar Tehcire tâbi tutulan Alman köylüleri Italyanlara mukavemet ediyorlarmış Londra, 13 (a.a.) îngiliz matbuatı, bu sabah Bolzano eyaletindeki ecnebilerin ihracı meselesile uğraşmağa devam etmektedir. Bu tedbiri intac eden sebebler hakkında sarih malumat elde edilmemesi ve iki gündenberi birbirıni nakzeden haberlerin dolaşması matbuatm endişesini çoğaltmaktadır. Times gazetesi, bu hususta şöyle yazıyor: « Lisanı almanca olan halkın Almanyaya veya hududdan uzak bulunan İtalyan eyeletlerine nakledilmesi hususun da Berlin ile Roma arasında bir itilâf hasıl olduğu muhakkaktır. Bu hususta niçin resmî tebligatta bulunulmadığım anlamak mümkün olamamıştır. Adige'de asırlardanberi yaşayan Alman cemaatinin dağıtılması, Alman millî hissi için acı bir darbe teşkil edecektir. Almanya hükumetinin bu elim ameliyenin sessizce yapılmasını ve bunun için de bütün ecnebi müşahidlerin evvelden uzaklaştınlmasını istemiş olması mümkündür.» «Deyli Herald» gazetesinin diplomatik muhabiri ayni kanaati izhar etmekte ve îtalya hükumeti tarafmdan verilen karann tatbikı esnasmda bazı acıklı sahneler cereyan edeceğini, belki de kan döküleceğini tahmin eylemektedir. Dünkü İtalyan tebliğinde bu mıntakada oturan ecnebilerin casusluk yaptıklari zikredilmekte idi. «Deyli Herald» gazetesi tebliğde mev zuu bahs olan İtalyan gizli polis teşkilâtınm isnadVnnı muhik gösterecek mahiyette bu mıntakada bir tevkif hâdisesi veya diğer bir vak'a cereyan ettiğine dair îngiliz makamlanna şimdiye kadar bir haber gelmediğini kaydeylemektedir. «News Chronicle» gazetesinin Bolzano'daki hususî muhabiri, Italya hükumeti tarafından verilen karann bu nıntakada büyük bir memnuniyetsizlik tevlid ettiğini haber vermekte ve şöyle yazmaktadır: « Şehirlerde bu plân bir dereceye kadar tatbik edilebilirse de dağlardaki Alman köylüleri mukavemete hazırlanmaktadırlar.»» Tramvay ve otobüs babında ramvay bahsinde İstanbul halkına (el'aman!) dediren iki şey vardı: Biri Tramvay Şirketi, öteki de tramvayın kendisi. Ali Çetinkayanın yıldırım iradesi şirketin karışık hesabları üstiine indikten sonra, derd yalhız tramvayın kendisinde kaldı. Bu sütunda sırtısıra yazdıklarımıza uygun bir tasavvurla, Doktor Lutfi Kırdar, tramvay denilen elektrikli kağnı arabasmı şimdilik Beyoğlu semtinden atmak ve yerine otobüs servisleri koymak niyetindey miş. Var olsun. Elektrikli tramvayın yanmda, sıska beygirlerile, ikide bir şaklayarak zavalh hayvanların sırtını ustura gibi çizen kırbaclarile, elinde bir düdük, onlarin öniinde koşan vardacılarile atlı tramvay neyse, otobüsün yanmda da, caddelerin iki yanma kakılmış kazıklarile, gökyüzünü karalama defterine çevilen tellerile, arkaarkaya bağlı vagonlarile, çancanlarile, dandanlarile, takımile, taklavatüe elektrikli tramvay da odur. Otobüs dedik ama hangisi? Bugün İstanbul caddelerinde bir beygirin kuyruğuna takılmış çamaşır kazanı gibi müthiş gürültüler kopararak tangır tungur, zangır zungur, şangır şungur yuvarlanan, dışı gaz tenekesi, içi mukavva, eski püskü, çüriik çarık, hurdacmın çekicine hasret çeken motörlü öküz arabaları değil! Şüphesiz Belediye Avrupadan bunların yenilerini getirecek ve medenî bir şehre yakışan tarifelerle işletecek. Meselâ ayni mesafeye kâh altı, kâh yedi buçuk kurus vermiveceğiz. Bu ne rezalet! Mesafe ayni olduğu halde, Sisli veya Kurtulus arab^smda başka, Maçka arabasında ba.«Ws\ para verivorsunuz. Hele servisin bozukluğu? Otobüslerin yollarda durup durup benzin ve müşteri almalan, şoförlerin, yanmda oturanlarla cancieer lâkırdı atmaları, istsyonlarda iyice durmamaları ve bazan yolcuları yere vuv»r^ma1arı, raki1» otobü^lc'» vansa Valkrr^'3"... tramvayı, bövl eİpktnkH Iramvaya atlı trpmvavı, bövle atlı tramvaya rine de Ada eşek^""i tp»rîh «feriz. Büyük davalar Deyli Telgrafm başmakalesi înönünün mesajı İngilterede büyük memnuniyet uyandırmıştır T Danzig ve hayat sahası Yazan: LUC1EN ROMIER Doğrusunu söylemek lâzım gelirse, nazi propagandası mevzuunda, Almanların Danzig münasebetile bir haile yaratmalarını haklı gösterebilecek sebebi ben göremiyorum. Danzig için canını feda etmemesi lâzım gelen biri varsa o da Ahnandır. Danzigde, kendi evindeymiş gibi oturuyor. Noksanı, kayıdsız ve şartsız hakimiyet icabatından olan askerî ve sair hukuktan ibarettir. Şehir, nazilerin kontrolu altında, Al man usulile idare ediliyor. Hatta, Nürenberg kanunlarının büyük bir kısmı orada tatbik edilmektedir. Meselâ Yahudilerin gördükleri muamele Almanya hududları dahilındeki muameleden farklı değüdir. Danzig Almanları, Hitler nasyonal sosyalizminin alâyişli tezahüratına vc umumî faaliyetine resmen iştirak edebiliyorlar ve bundan da geri kaldıklan yoktur. Uçüncü Reich prensiplerine veya organltasyonlarına nispet ifade eden bütün üniıormalar ve alâmetler, Danzigde açıktan açığa taşınıyor. Danzigliler nazi kültüriinün hiç bir unsurundan mahrum değillerdir. Doktor Goebbels, Danzigde en mütearnzî ifadeli nutuklarını veriyor. Hulâsa, Alman olan veya Almanyadan gelmiş hiçbir sey yoktur ki, Danzigde tazyike mevzu teşkil etsin. rada yaşıyan insanların, Kopenhagda veya İstokholmde yaşıyanlardan daha mesud olduklan görülmüş değildi. Kızıl derililer ve Hindliler, iki Amerika kıt'asmda, bugünkü Amerikalıların sahib olduklan tabiî kaynaklara ve iptidaî maddelere sahibdiler. Ve nihayet, açık söyliyelim, İtalyanın refahı, kendisinden üç misli daha büyük olan Habeşistanı zaptettiğindenberi artmış mıdır? Alman Hariciye Nezaretinin organı, hayat sahasını şöyle tarif ediyor: «Hayat sahası, bir milletin, serbestçe inkişafını ve hayatının idamesini teminat altında bulundurabilmek üzere, daima ulaşabilecek olduğu sahadır.» Bu, iktısadî bakımdan hayatî sahadır. Arazi ve binaenaleyh siyaset bakımından hayatî saha büsbütün başka bir şekil arzediyor. Siyasî problem ve harb tehhkesi, bir milletin hayatî sahasile alışverişinin baska bir milletin düşmanlığı veya manevralarile tehdide maruz kaldığı zaman kendini gösteriyor. *** Almanlar Brenner'de Paris, 13 (a.a.) Yukarı Adiga meselesi hakkında tefsirlerde bulunan Humanıte gazetesi diyor ki: « Almanya bizzat Brenner'in işgalini temin etmek istiyor. Alman kıt'alan ve malzemesi daha şimdiden gönderilmeğe başlanmıştır. Roma ve Berlin zimamdarlannın hiddetine rağmen bu hakikatleri ecnebiler meydana çıkarmışlardır.» Komünist gazetesi geçen haziranda iki Alman fırkasının İtalyan topraklarına gönderildiğini tasrih etmektedir. Devam eden müzakereler Moskovaya yeniden talimat gönderildi Londra 13 (a.a.) İngiliz kabinesi müzakerelere devam edilmek üzere yakında Seeds'e gönderilecek olan yeni talimatı tasvib etmiştir. Fransa hükumeti de Naggiar'a yeniden talimat göndermiştir. İngiliz ve Fransız cevablarının roetni hakkında malumat edinmek kabıl olama^ mıştır. Bununla beraber, Sovyetler Birliği müzakerelere devam etmek istediği tak dirde İngiltere ile Fransanın müzakere lerin başlangıcmdanberı gösterdıklerı uzlaşma fikrile hareket etmeleri lâzım gele ceği siyasî mahfillerde söylenmektedir. Almanyanın yeni yaptırdığı gemiler Avam Kamarasmda hararetli münakaşalar oldu Londra, 13 (a.a.) Avam Kamarasmda Amele Partisi meb'uslanndan Fletcher, Almanyanın îngiliz kruvazörlerinden daha kuvvetli gemiler insa etmesi üzerine İngiltere hükumetinin 8 pusluk toplarla mücehhez kruvazörler inşa etmek müsaadesini almak üzere Fransa ve Amerika hükumetleri nezdinde teşebbüste bulunup bulunmadığını sormuştur. Shakespeare, cevaben demiştir ki: « 1935 tarihli itilâfname mucibince Almanlar kruvazörlerini azamî 5,8 pus çapında toplarla teçhiz etmek hakkına cnilk bulunuyorlardı. Bu azamî haddin tecavüz edildiğine dair malumat almadım. Binaenaleyh Fransa ve Amerika ile giriştiğimiz taahhüdleri bozmak için hiçbir sebeb görmüyorum. Halihazırda Alman kruvazörlerinin adedi deniz muahedesi imza edildiği zamana nispetle artmış değildir.» Hedef şehrin getireceği maddî menafi midir? Almanlarla Lehliler arasmda vuku bulacak bir harbin sebebiyet vercceği harabî ve sefaletleri bir tarafa bırakıyo rum. Danzig ahalisi, Cermen Slav hududları halkı arasında en cevvali ve en neşelisi olarak kalmıştır. Hayattan duyduğu saadete bombardımanlar bir şey ilâve etmiyecektir. Şu noktada herkes müttefiktir ki, Danzigin yirmi senedenberi devam eden statüsü sayesinde, şehrin ve civarının refahı ve inkişafı son derece artmış tır. Danzigin ticareti, içerilerdeki Lehistan şehirlerile olan münasebatındaki serbestiye ve kolaylığa vabeste bulunduğu da umumen tasdik edilen, gün gibi aşikâr bir Şüphesir. bövjp otohi"«e elektrikli hakıkattir. Deyli Telgraf gazetesi 10 temmuz /a İ rihli nüshasmda aşağıdaki başmakaleyi neşretişür: Türkiye Cumhur Reisi İsmet İnönünün İngiliz milletine iblâğına vasıta olmaklığımızı istemiş olduğu mesajı büyük bir zevk ve memnuniyetle neşrediyoruz. General İsmet İnönü muhabiri mahsusumuza vermiş olduğu mülâkat ile selefi Atatürkü örnek tutarak matbuata karşı göstermekte olduğu sükut ve ihtiyatı ilk defa bozmuş oluyor. Fakat bu hareketile iki milleti birbirine bağlayan samimî dost luğun tahkimine de hizmet etmiş bulunuyor. Türkiye ve İngiltere sulhun muhafazasındaki alâka ve menfaatlerinin müşterek olması itibarile birleşmis bulunuyorlar. Türkiye Cumhur Reisi beyan eylediği veçhile sulhu korumak gayesi her iki devletin beraberce hareket etmelerini zarurî kılmıştır. Bundan basjcg, iki tarafın karşılıkh temayülleri menfaatlerinin iştiraki kadar, münasebetlerindeki sarnimiyeti takviyeye de ikinci ve mühim bir âDanzige tatbik edilince, nimresmî Al mil olmuştur. İsmet İnönü memleketinde haiz bulunduğu büyük otorite ile söyman gazetesinin tezi, Roterdamdan mül lediği veçhile, biz Türkiyede vecaib ve hem görünüyor. Rhin ağızlan Alman hataahhüdatını ifa etmeği samimane azyatî sahasma dahil farzedildiğine göre metmiş bulunan en sadık müttefil? bulaAlmanya Roterdamı istemiyor. cağız; ilâve etmeğe hacet yoktur ki TürKorresp(Kndanz gazetesine göre, bu me kiye de İngiltereden ayni derecede sadasele, Felemenkle Almanya arasındaki kat ve samimiyet görecektir. mükemmel münasebat sayesinde halledilTürkiyenin coğrafî vaziyeti, Türk miştir. Demek oluyor ki, Lehistan Almanmilletinin muharibliği ve Balkanlardaki ya ile mükemmel münasebat idame ettiği büyük nüfuzile birleşerek Türkiyeyi sulh takdirde, Danzigin Almanyaya ilhakın cephesinin esaslı bir unsuru yapmıştır. dan endişe etmemesi lâzım gelir. Türkiyenin îngiltere ile ittifakı sulh ümidini yalnız Akdenizde değil, alelumum bütün Avrupada esaslı bir surette kuvvetIendirmiştir. İngiliz Türk ittifakına müvazi olarak bir iki hafta evvel Türkiyenin Fransa ile ajcdettiği ve Hatay meselesinin dostane hallile bir kat daha resanet peyda eden ikinci bir ittifakın ehemmiyet ve kıymeti de evvelkinden aşağı kalmamaktadjr. Ayni zamanda Türkiyenin Rusya ve Balkanlardaki bütün komşu'arile mükemmel münasei^atta bulunması da başka bir fali hayırdır. Şurasını da bilhassa tebarüz ettirmek lâzımdır ki Türkiyenin İngiltere ve Fransa ile olan anlaşmalarının gayesi; Akdenizde harbe müncer olacak bir tecavüz vu kuunda mütekabil yardımda bulunmaktan ibaret değildir. Bu anlaşma «Balkanlarda emniyetin teessüsünü de temin eylemeği» istihdaf etmektedir. Işte bu ikinci gayenin tahakkuku icin Türk diplomasisi, diğer Balkan devletlerinden bazılan arasındaki, ihtilâflan tesviyeye ve âhengi tesise uğraşmış ve bu hal mihver devletlerinden birinin, yahud ötekinin hayat sahası saydıkları bu yerlerin sakinlerini de ehemmiyetle alâkadar etmiştir. Balkan devletleri arasmda birliğin temini birçok sebeblerden dolayı kolay değildir. Mihver devletleri tarafmdan çember içine alındığındanberi Yuşoslavryanın mevkii şimdi bambaşkadır. Fakat en büyük engel Bulgaristandadır. Şimdiye kadar Bulgaristan Rumanyaya karşı ve v kinci derecede de Yunanistana karşı me^ talibinin is'af edilmemiş olmasından do; Iayı muğberdir. Ve bundan dolayı da J Balkan anlaşmasına dahil olmaktan im,, tina etmiştir. Bulgaristanın Rumanya ilej münazaası 1912 de ikinci Balkan harbinJ deki hezimetindjn sonra terketmeğe mecbur kaldığı ve nüfusunun ekserisi Bulgar • olan Dobrucadan ileri gelmektedir. Rumanya; Macaristanın Transilvanyaya aid müddeiyatım teşvik ve tescie' sebeb olmıyacağmı bilseydi, belki Dob' ruca hududunun tadiline razı olurdu. Binaenaleyh şimdilik Bulgaristan anu1 dane bir tecerrüd ve infirad halinde ıs] rar etmekte ve hem sulh cephesinden, hem de mihverden uzak kalmaktadır. Mihverin emelleri hakkındaki Bulgaristanın şüpheleri komşularından az değildir. Bulgar Başvekilinin geçen hafta Berline yaptığı ziyarette neler olup bittığini sahih bir surette anlamak mümkün oîmamıştır. Maahaza mihverin mahrekine Bulgaristanın girmesi için bir taahhüdde bulunduğunu zannetmeğe de ortada hiçbir sebeb görünmüyor. Rumanya ile Türkiye ara«ırda samimî münasebat caridir. Gerek İsmet İnönünün Deyli Telgraf muhVtirine vercüği mülâkattan, gerek Hariciy» Vekilinin parlâmentodaki son beyanatından Türkiyenin sulh ve sulh cephesi uğrundaki gayreti bütün vuzuhile mevdana çıkmıştır. Temenni edelim ki Türkivenin bu tavru hareketi siyasî terazinin kefesine ağır surette bassın. cütrjî H 0 " ^ ' " ' " » •• ^>p"îe si"*~ü Kevçı"* ' PEYAM1 SAFA Kont Ciano'nun yaptığı temaslar Italya, Ispanya ile anlaşmak istiyor Yeni talimat Londra 13 (a.a.) İngiliz diplomatik mahfillerinde söylendiğine göre, Moskova büyük elçisi Seeds'e pek yakmda yeni talimat gönderilecektir. Bu mahfiller, Moskavadaki İngiliz ve Fransız büyük elçilerile Molotof arasında Amele Partisi meb'u?larmdan Alekhatta bugün bir görüşme yapılmasını müs sandr, Japonyada kruvazör inşaatına dateS'ad görmemektedirler. ir dolaşan bazı haberlere telmih etmiş ve Shakespeare meb'usa şu cevabı vermiştir: Evkaf Antalyada bir kanal inşa ettirdi Ankara 13 (Telefonla) Vakıflar Umum müdürlüğü Antalyada büyük bir kanal, ayrıca bir fidanlık, ve diğeı bazı tesisat vücude getirmiştir. Bunların açılma merasimi Başvekil namına Ziraat Vekili Muhlis tarafmdan yapılacaktır. Resmi küsadda bulunacak heyet ayın on yedisinde Ankaradan hareket edecektir. Merkezî Anadolu su işleri Ankara 13 (Telefonla) Nafıa Vekâleti orta Anadolu su islerile meşgu! olmak ve merkezi Konyada bulunmak üzere bir su şubesini faaliyete geçirmeğe karar vermis ve teşkilâtını hazırlamaga Ankara 13 (Telefonla) A l i Rıza baslamıştır. Karaman ve havalisi de bu Çevikin Emniyet umum müdürlüğüne subenin çalışma hududu dahilinde olacak tayini dolayısile açılan Adana Vaüliğine Niğde Valisi Faik, Niğde Valili^ine Sütır. Tebligat memurlari müvezzi mer Bank meclisi idare reisi Safa tayin edildiler. Emniyet umum müdürü Sükrü olacak Sökmensüerin Hatay valiliğine tayini Ankara 13 (Telefonla) Adlî teb yüksek tasdikten geçti. ligat işleri Posta idaresine devroîunmuşGümrük resimleri indirilen tu. Hazırlanan nizamname projeM Dev maddeler let Şurasınca tetkik edilmektedir. Şimdi Ankara (Telefonla) Gümrük tat»bligat işinde çalışanların bir kısmının Posta Telgraf idaresince, tebligat muame rife kanununa merbut ithalât umumî farifesinin 98 A1. A2 ve A3 pozisyonlanlelerinde istihdamları kararlaştınlmıstır. na giren maddelerin gümrük resimlerinde Alman harb gemileri Rigaya tenzilât yapıldı. Buna göre şevyotun gidecek yüz kilosundan alınmakta olan 31 üra reTallin 13 (a.a.) Alman kruvazö sim bir liraya, A2 tarife numarasmın rü «Admiral Hipper» buraya gelmiştir. gümrüğü 60 tan 17 liraya, 98/A3 ün res4 Alman muhribi 15 ile 18 temmuz a mi 65 ten 31 liraya indirilmiştir. Ta^ında Riga'yı zivaret edecektir. Haziran ayı vergi tahsilâtı «Busınıf gemilerin inşaatında bir zaman görülen rekabet ortadan kalkmış ve bu hal alâkadar memleketler için pek faydalı olmuştur. Sehabet maddesini tatbik ve kruvazör insaatındaki sükuneti ihlâl etmek için ortada pek mühim sebebler mevcud olmalıdır.» Shakespeare, şu sözleri ilâve etmiştir: « Almanya hükumeti, muahedenin evsafa aid hadlerini kabul etmek istediğini bildirmiştr. Bu, 8 pusluk kruvazör insaatındaki deniz mütarekesinin devam etmesi demektir.» Fransız İspanyol hududu 13 (a. a.) «Havas» İyi bir kaynaktan alı nan malumata göre, Ciano dün Fran ko'ya italyan ıç ve dış polıtıkası hak kında uzun izahat vermiş ve yeni İspanyol devletinin dış politikasınm istikameti hakkında sarih malumat istemiştir. Buna binaen bu mülâkatlar sadece bir istişare konferansı mahiyetini taşımaktadır. Yarın Ciano'nun Franko'ya bir ikıısadî ve belki de bir siyasî anlaşma proje1 sinin ana hatlarını tevdi etmesi muhtemel ratorluğu muazzam birşeydi. Halbuki, obulunmaktadır. Ne İtalyanlar, ne de İspanyollar hiç olmazsa şimdilik bir askerî anlaşma Im kânına inanmıyorlar. Herhalde ve C!ano'nun yapacağı teklifler ne olursa olsun, şimdilik bir anlaşma imza edilmiyecektir. Sadece iki devlet adamınm tahdid edecekleri tetkik sahası üzerinde bu yaz diplomatlar çalısacaklardır. İspanyollar kendilerine yapılacak teklifleri teferruatile tetkik etmeden önce kat'î hiçbir şey y«pılamıyacaktır. Halbuki, Holandanın tarihi, taarruz dan masun kalışının, Almanya ile olan mükemmel münasebatından ziyade istik lâline bağlılığından ve Almanya, İngiltere ve Fransa arasında, en esaslı bir Av rupa emniyet sahası olduğundan ıleri geldiğmi gösterir. Esasen Almanyanın, Roterdamdan başka, denize mahreci yok değildir. Hamburg ve Bremen, kısmen Roterdamm rakibleridir. O halde naziler neden dolayı DsnzigDanzig Almanyaya ilhak edüdikten den bahsederken buna bir haile çeşr.isi sonra, Lehistanın Almanya ile mükem veriyorlar? mel münasebat idame edeceğini ve dei'zde Birkaç gün evvel, Alman Hanciye serbest bir mahrece sahib olmak hakkı taNezaretinin yarıresmî organı olan Berlin nılacağını kim temin eder? Bu nokta, de münteşir Deutche Politisch • Diploma Danzigi bir tazyik aleri ve icabırxda bir lische Korrespondenz gazetesi, «Hayatî harb vasıtası olarak kullanmakta muhtar saha» nın yeni bir tarifini yapıyordu. Bu kalacak olan Almanyanın keyfine hiç de:arif ihtiyacı muhakkak ki kendini hisset ğilse yarı nispetinde vabeste kalacaktır. Almanyanın ve Lehistanın iktısadiyatı tiriyordu. Bir milletin hayat, terakki ve bakımından «havatî saha» meselesini alâkudret imkânları elde etmesi için sahayı kadar eden bir Danzig yoktur. Danzig, esas tanımak kadar basit bir göniş şüphe ancak iki devletin sulh halinde yaşamaları yok ki çok geri ve tecrübelerin çok fazla sayesinde istikşaf edebilir. :ekzib ettiği bir görüştür. Avrupa gibi ufaEğer iki devletten biri, askerî unsurla cık bir kıt'a ve Avrupa içinde, arazi bakımından en dar bir kısım, dört yüz seneden rın yerini diğerinin zararına olarak değiş beri, kudret, terakki fikri ve hayat seviye tirmek isterse bir Danzig meselesi mevcud si üstünlüğü itibarile bütün dünyaya hâ olabilir. Bu bir hayatî saha meselesi değil, :im olmuştur. İsviçre pek az bir sahaya Lehistanın emniyetine müteallik olarak maliktir ve bu sahanın büyük kısmı kaya halen mevcud bulunan garantileri, bir anıktır. Memleketin ne denize mahreci var laşma ile muhafaza etmenin mümkün vedır, ne müstemlekesi, ne de iptidaî mad ya gayrimümkün olduğu meselesidir. Beydesi. Halbuki İsviçre halkı, Avrupa mil nelmilel efkâr, nihayet Lehistanın «istiketlerinin çoğundan daha mükemmel ha lâli», diğer bir tabirle «emniyeti» meseleyat şeraitine maliktir. Eski Osmanh impa sinde karar kılacaktır. LUCIEN ROMIER Grandi'nin Londradan İktısad Vekili Zongulayrılışı teessür uyandırdı dağa hareket etti Londra 13 (a.a.) Bütün sabah gazeteleri infikâki umumiyetle teessür uyandıran Grandi hakkında uzun tefsirlerde bulunmaktadırlar. Times gazetesi, başmakalesinde söyle yazıyor: «Londra, dün Romada Adliye Nezaretine tayin edilen Grandinin ayrılmasmı eessvle karşılamakta ve İngilizlerin sahsi lakkında besledikleri dostluk ve tnkdir hislerini kendisinin de bu memlekete karsı duyduğunu ümid eylemektedir. Bu esk' Hariciye Nazırının kabineye avdetinin İngiltere için tamamile bir zıya teşkil et miyeceğı ümid edilmektedir. Çünkü mumaıleyh, bizi tanımaktadır.» Daily Herald gazetesinin muhabiri şöyle diyor: diplomatik Ankara 13 (Telefonla) İktısad Vekili Hüsnü Çakır Zonguldaöa hareket etti, Maadin Umum Müdürü Kemal Galib de İktısad Vekilile birlikte Zongul dağa gitmektedir. Yeni Niğde ve Adana Valileri Loyd Corç yaptığı muahedeyi müdafaa ediyor Londra, 13 (Hususî) İngilterenin Vaşington büyük elçiliğine tayin edilen Lord Lothian şerefine bir ziyafet verilmiştir. Eski Başvekil Loyd Corc bu münasebetle bir nutuk irad ederek Versay muahedesini müdafaa etmiş ve Versay muahedesinin birçok müstakil devletler ya rattığını, halbuki Versay muahedesini tenkid edenlerin mezkur müstakil devletleri esarete mahkum ettiklerini beyan etmiş ve sözlerini şu kelimelerle bitirmiştir: « Diktatörlükle idare edilen memleketlerın dahilî işleri bizi alâkadar etmez. Fakat diktatörler fikirlerini millî hududları harıcıne de tatbika kalkıştıkları zaman beşeriyetin hürriyeti ve dünya sulhu tehîikeye düşecektir. Hürriyete ve sulha bağlı milletler buna asla müsaade etmiyeceklerdir.» Son görüşme San Sebastien 13 (a.a.) Ciano'nun yarın Franko ile yeni bir mülâkatta buiunacağ bildirilmektedir. Bu mülâkat sabahleyin Ayete sarayında yapılacaktır. Bu son görüşmeden sonra resmî bir tebliğ neşredilecektir. Tancada büyük bir yangın Tanca 13 (a.a.) Meknes civarında birkaç gün evvel çalılar ateş almış ve yangın 10 kilometre uzunluğunda bir mesafeyi kaplıyarak yerlilere aid mühim miktarda hububatı tahrib etmiştir. Yangm esnasmda 12 si kadın olmak üzere 1 7 kişi ölmüştür. Mukabele bilmisil «Grandi'nin Mussolini kabinesinde Ad iye Nezaretine tayini, şimdi İtalyada hüküm sürmek istıyen Ciano, Strace ve Alfieri gibi üç İtalyan ricalinin yeni muzafferiyeti addedilmektedir. Paris 13 (a.a.) Journal des De bats yazıyor: Öğrendiğimize göre, Fransız Harıci ye Nazırı, Roma hükumeti tarafından Fransız gazetecisi Devaux'nun çıkaııl Bir İtalyan filosu Trablusta Ankara 13 (Telefonla) 1939 ma ması hakkında verilen yeni karara mukaTrablus 13 (a.a.) İkinci İtalyan î yılınm birinci ayı olan haziran tahsilâtı bele olmak üzere bir İtalyan gazetecisi deniz filosuna mensub 14 gemi Trablusa 30 milyon 235 bin 927 lira olarak teipit nin de Fransadan çıkarılmasını kararlaştırmıştır. «îelmiştir. ' edilmiştir. Bu üç müfrite nazaran Grandi mühim bir vazife olan Londra sefirliği esnasmda eessüfe şayan bir itidal gösterıniştir.» Bir Amerikan tayyare gemiAyni mevzu hakkmda Manchester sinde infilâk Cuardian gazetesin'n diplomatik muhab1.Urlada zeızele Norfolk «Virjini» 13 (a.a.) «Ranri, İtalyanın şimdiki siyasetini tasvib et ger» tayyare gemisinde bugün bir infilâk İzmir 13 (a.a.) Dün saat 16,22 de mediği için Grandi'nin Londradan geri vuku bulmustur. İnfilâk neticesinde çı Urlada bir saniye süren hafif bir zeÎ7ele çağırılacağının birkaç aydanberi söylen kan yangın 3 saat uğraşıldıktan sonra olmuştur. İnsanca zayiat ve hasarat yoktur. mekte olduğunu yazmaktadır. i söndürülmüştür.