Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CL.Vîl. '"YET 29 Haziran 1939 Sahtekâr mı? Karanlık odada uzun uzun düşündükten sonra elektnk düğmesmi çevırdı. Uzerınde vakit vakit garib yazılar, iş bulmak ümidile istidalar yazdığı ufak masanın bır kenarında, öğle yemeğınden artan kurumuş peynir ve ekmek duruyordu. Du vardaki çatlak aynaya büyük bir üzüntü ile derin derin baktı. Sakalı uzamış ve gözlerinin altı kararmıştı; karnı açtı: Masada duran son kırıntıları da yedıkten sonra ne yapacaktı? Burasmı düşünme den musluktan bir bardak su aldı. Ve günlerdenberi hiçbir sıcak yemeğin girmediği midesine kuru ekmekle peyniri indirdi. Bugün de böylece geçmiş bulunuyordu. Bir arahk halka halka dumanları semava yükselen bir sigaranın saadetini diisünda. Bir tanecik sigarası olsa kafasını bir kurşun potası haline getiren korkunc diişün celerin hududunu bir an olsun aşabilirdi... Bir tek sigarayı, uzun yağlı saçlannı parmaklanle tarayarak ve gözleri tavan da, cığerlerine sindire sindire içebilseydi... Harab odasının içinde ufak bir izmarıt bıle yoktu. Pansiyonda oda komsusu olan genc tıbbiyeli bu aksam odasına erken dönseydi; ondan belki bir sigara temin edebilirdi. Fakat, «istemek» ten de usan mıştı. îstemek... Istemek... İstemek... Bir türlü bundan kurtu'amıyordu. Beş avdanberi dost ve tanıdklannın doyurduğu asi midesi, artık kendi alınterile kazandı^ı paranm temin ettiği temiz gıdaları unutmustu. Çalışabilmek için tırmandığı bütün imkân duvarlan, ona acemi bir hırsızm ilk kalb çarpıntılarını yaşatıyordu. İstemek denen şeye bir türlü alışamdmıştı. Fakat kuvvetli bir ümid dünyası içinde yüzüyordu. Vakit vakit, bol paralı bır işin temin edebileceği geniş imkânları düşünüyor, sefaletten kurtulduğu ilk gün den sonra, beş aydanberi çektiği trajik hayatı büyük bir roman halinde yazmak istiyordu. Pansiyon arkadaşı genc tıbbiyeli, saat ona geldığı halde odasına dönmemışti; eigarasızlıktan gözleri ıyice kararmış ve başını kesif bir bulut kaplamıştı. Anî bir kararla sokağa fırladı. Önüne ilk çıkan adamdan sisara istemek niyetindeydi. Vücudünün her noktasında gayrıkabıli tahammül bır tazyik vardı: Bir tek sigara... Doktor, doktor getirin, diyebildi. Meçhul san'atkâr, anî bir kararla so kağa fırladı. Dostunun hastahğı ölume kadar gidebilirdi. Karanlık sokaklardan koşarak caddeye çıktı ve bir taksiye binerek pansiyona ddndü. Meçhul san'atkâr ve genc tıbbiyeli bir saat sonra Cerrahpaşa hastanesinde idi ler. Hasta, ilk uyuşturucu iğnelerden sonra derin bir uykuya dalmıştı. Başında arkadaşı bekliyordu. O da, pansiyon komşusu gibi hasta olup, beyaz yataklar üze rine yatmak ve aylardanberi hasret çektiği sıcak yemeklerden yemek istiyordu. Arkadaşınm hastahğı ona bir lüks kadar cazıb ve cana yakın görünüyordu... O da hasta olmak istiyordu; fakat böyle korkunc, Azraili başucunda bekleten bır hastalık değil, nihayet grip ve yahud sıtma nev'inden, muvakkat, fakat tatlı bir illeti arzu ediyordu... Bir yarı uyku halinde bütün sinirlerinin gerildiğini ve vücudünü emsalsiz bir rehavetin kapladı ğını hisseder gibi oldu. Arkadaşınm karyolasının karşısında boş bır yatak vardı. Oraya bir an yatmak istedi. Yatsa kim ne dıyebılırdı? O da hastaydı. Hem beş aydanberi tedavi edilmeden, sızılarına bir merhem olsun bulmadan çekiyordu... Korkunc bir mukayesenin uçurumuna yaklaşmıştı. Okuduğu büyük romanlardaki kahramanları birer birer düşündü. O dada hastanın müsterih nefes almalann dan başka ses yoktu. îki karyolanın arasındaki küçük masanın üzerınde açılmamış bir serkldoryan paketi duruyordu. Bir aralık yerinden doğrularak paketi büyük bir soğukkanlılıkla açtı. Ve bir tane sigara yakarak odadan dışanya çıktı. Keskin bir klorform kokusu ciğerlerini kaplamıştı. Garib bir iştihasızlıkla o da, sigaraya doymuş insanlar gibi iki üç nefes çektikten sonra kalın serkldoryanı nefretle pencereden fırlatı. Ve tekrar odaya döndü. Ertesi gün haleti ruhiyesinde büyük bir değişiklik husule gelmişti. Islak bir mağarada karanlık suların sessiz meddü cczirlerini andıran derin bir nefes aldıktan sonra sahtekâr olmağı kabul etmişti. U6Uİca oturduğu yerden kalkarak, boş karyolaya kendini bırakıverdı... Mudanyada yeni bir plâj yapıldı Bursa Valisinin yaptığı tetkikler güzel neticeler Italyada çevrilen bu Fransız filminde, sinema veriyor Bursa (Hususî) Valimiz Refik sahasına yeni atılan bir genc kız büyük Kuraltan Mudanyada bazı tetkikat yap muvaffakiyetler kazandı mış ve alâkadarlara muhtelif işierin süratle yapılması hakkında direktifleı ver miştir. Valimiz, Bursalıların yazın çok rağbet ettikleri Yeniköy plâjının asrî bir hale ifrağını ilk iş olarak ele almış ve buraya sür'atle ince kum dökülmesini, sahilin derhal temizletilmesini, ayrıca plâj boyunca modern ve sabit şemsiyeier konmasmı emretmiştir. Şu beş on gün iunde belediyece bu ışlerin müstacelen Ikmali takarrür ettiriimistır. Plâjdaki şemsiyelerin altına ailelerin istirahatleri için hasır koltuklar ve şezlonglar alınacak, soyun ma ve giyinme barakaları yapılacak, eskiden olduğu gibi çardakların ve salaşların kurulmasına müsaade edilmiyecektir. Burası belediyece bir müstecire verilerek, halka çok ucuz bir fiatla büfesinde meşrubat da bulunduracaktır. Modern Yeniköy plâjı şimdilik mütevazı bir başlangıc olarak derhal açılacak, gelecek >Tie bu iş plânlaştırılarak daha mükemme! ve büyük bir şekle sokulacaktır. Piâj hayatının Mudanyayı ihya cdeceği muhakkak olduğundan Valimiz bu bakımdan Mudanyanın büyük kazıncına işaret etmiş ve tabiatin çok müstesna bir plâj olarak yarattığı bu mıntakadan azamî şekilde istifade olunmasını tavsiye etmiştir. Yeniköy plâjında şimdiye kadar içilecek bir su olmadığmdan burası adeta kerbelâya dönmüştü. Son günlerde Belediye buraya içme suyu getirmiş ve bir çeşme yaptırmıştır. Valimiz, Mudanya sahilinde fena bir manzara teşkil eden bazı harabe halindeki yıkık duvarların de hal temizletilmesini ve sahildeki evlerin beyaza boyatılarak Bursaya gelen turistîerin bu şirin ve dilber kasabayı uzaktan koyu yeşil zeytinliklerden müteşekkil ilâhî bir fon ve dekor önünde bir inci dizisi hali >de sıralanan evlerile daha şirin görmeleri lâzım geleceğini anlatmıştır. îskele üzerindeki acenta, gişe ve belediye, polis bürolarını ihtiva eden binanır kirli rengıni gören Valimiz, bunun hemen boyatılarak değiştirilmesini emretmiş, ayrıca iskelenin tam karşısındakı belediyeye aid binanın da ayni renge boyanmasını istemıştir. Eskiden Mudanyaya çıkan yolcuHrın üzerine çoluk çocuktan mürekkeb büyük bir kalabalığın hamal sifatile hücum ettiğini gören Valimiz bunu da menettirmiş, iskelede hamallık yapacaklara bir örnek ve muntazam elbise verdirerek numaralı hamallardan mürekkeb bir teşkilât vücude getirtmiştir. , Mudanyadaki lncirdıbi mevkiinde mevcud bataklığın sivrisinek sürfeleri barındırdığını, civardaki çeltik zer'iyatı yüzünden Mudanyada sıtma görüldüğünü, bilâhare bu çeltik zer'iyatının önüne geçilmiş olduğunu öğrenen Valimiz tncirdibi batakl'ğının kurutulması için not ve alâkadarlardan zahat almıştır. Aynca pirinc ekimi için de kır pirinci denilen ve bire kırk mahsul veren, hiçbir sıhhî tehlikesi olmıyan ziraat eklinin tatbikını da alâkalılara tavsiye etmistir. Paristen yazılıyor: Jean Aicard'ın meshur piyesini sade Fıansızlar değil, birçok yabancı metnleketlerin tiyatro meraklıîarı da pek iyi bilirler. Hatta bir kış bu parçanın bizde de bir Fransız trupu tarafından oynandığını zannediyorum. Fakat «Lebonnard baba» bilhassa Fransız sahnelerindeki muvaffakiyetini müteveffa aktör Silvain'e med yundu. Bu rol üstadın en canlı temsillerinden biri idi. Mevzuu şöyle hulâsa edebiliriz: Dört kişiden mürekkeb Lebonnard ailesinin efradı ikişer ikişer ayrılmış ve karşılıklı birer cephe teşkil etmislerdir. Lebonnard baba ile kızı Mariella bir tarafta doğru luğu, sadelıği, ve hayale kapılmamayı müdafaa etmektedirler. Diğer tarafta ise Lebonnard ile oğlu Freddy asalet düş künlüğü göstermekte, mondenlik satmakta ve hayal peşınde koşmaktadırlar. Kendisine kocası tarafından anlaşılmamış, gadre uğramış bir kadm süsünü veren Madam Lebonnard oğlunu bir markir.in kızı olan Bianca ile, kızını da Kont Maillorie isminde züppe bir kontla evlendirmek arzusundadır. Freddy asil bir aile ile tesis edeceği bu münasebetten fevkalâde bir memnuniyet hissettiği halde Mariella böyle bir izdivaca rıza göstermemektedir. Çünkü doktor Andreoland'ı sevmektedir. Doktor, gayet basit bir hayat süren ve mondenlikten kat'iyyen hoşlanmıyan bir adamdır. Bu vaziyet ortaya birçok müşkülât çıkardığı halde Lebonnard baba işi istediği şekilde neticelendirmekte ve evlâdlarının her ikisinin de saadetini temine muvaffak olmaktadır. Rejisör Jean de Litnur tarafından idare olunan filimdeki hâdiseler 1908 de geçtiği için kıyafetler zamanına çok güzel uydurulmuştur. Fakat piyesten filmi RADVO Lebonnard baba! akşamki program j Turkıye Radyodıfüzyon Postaları DALOA UZUNLUGU 0ZI '"21 881 uı 6S9I T. A. Q. 19,74 m. 15195 Kcs. 20 Kw. T. A. P. 31,70 m9465 Kcs. 20 Kw. 12,30 Program, 12,35 Turk müziğı ı Nışaburek peşrevi. 2 Ziya Paşa Nişaburek ağır semai Ey gul ne aceb sıUılei. 3 Hasan Ağa Nışaburek şarkı Cameı surhil*. 4 Azız Efendi Nişaburek şarki Kırdı geçirdi. 5 Nişaburek şarkı Gormek ister. 6 Ali Rif at Nişaburek şarkı Meyledip bir gulızare. 7 Nışaburek saz semaisi. 13,00 Memleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri. 13,1514 Müzik (Ka rışık program Pl.) 19,00 Program, 19,05 Muzık (Senfonik parça Pl.) 19.15 Türk muziği (Fasıl heyeti) 20,00 Memlekec saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri. 20,15 Konuşma (Ziraat saatı) 20,30 Türk muziği (Muhtelif şarkılar ve düğun detlerine aid turküler) 1 Hicazkâr peşrevi. 2 Lemı Hicazkâr şarkı Son aşkımı canlandıran. 3 Arıf Bey Hicazkâr şarkı Bir halet ile suzdü gene. 4 Arif Bey Suzinak şarkı Papusuna ermek üzere. 5 Rahmi Bey Suzinak şarkı Bir sıhrl terab. 6 Udi Eşref Suzinak şarkı Günden güne efzun oluyor. 7 Mustafa Nafiz Suzinak şarkı Ümidsiz bır sevışle. 8 Düğun adetlerine aid türkuler. 21,10 Konuşma. 21,25 Neş'eli plâklar R. 21,30 Müzik (Şan resitali Ruhı Su: Baş bariton). 22,00 Müzik (Küçük orkestra Şef : Necıb Aşkın) 23 L'O Son ajans haberleri, ziraat, esham, tahvilât, Madeleine Sologne kambiyo nukud borsası (fiat 23 20 Müzik iktibas edenler müthiş bir hataya düş (Cazband Pl) 23.5524 Yarınki program. müşler ve o zamanın ahlâk, tabiat ve an Operalar ve operetler anelerini iyi yaşatamamışlardır. Şahsi 14,25 Londra (Regional) Don Pasguali (3 üncü perde). yetler beyaz perdede cansız görünmekte21,20 Lille: Palyaço esran. dirler. Aktörler bu kusuru izale içm çok 22,05 Floransa: Bir operet temsili. gayret etmek mecburiyetinde kalmışlar 22.05 Roma: Bır maskeli balo. dır. Büyük konserler Breslav: Smetana, R Strauss ve sair bestekârların eserlerl. 2120 Doyclandzender: Haydnin eserlerl. 21,35 Floransa: Senfonik konser. 21,20 Riga: Çaykovskı, Wagner'in eserlerl. 21,35 Paris (182 1648): Schmidt, Debus22,05 Brüksel I I : Grieg'in eserleri. sy ve sair bestekârlarm eserlerl. 24,05 Prag: Smetana, Dvorak, Novak'm eserleri. 16,25 21,20 Jean Murat, genc doktoru iyi temsil etmiş, Pierre Brasseur güzel bir Freddy olmuştur. ltalyan aktörü Ruggero Ruggieri gözleri şefkat dolu, iyi kalbli bir Lebonnard babadır. Fakat filimde en çok nazarı dikkate çarpan, beyaz perder de büyük bir rolde ilk defa görünmesine rağmen vazifesini çok mükemmeliyet ve kolayhkla ifa eden genc artist Madeleine Sologne'dir. Çehresinın entresanlığına ilâveten ruhundaki san'at istidadının hu dudsuz olduğu görülmektedir. Kendisine buna benzer ve bundan daha mükemmel filimlerde hayırlı muvaffakiyetler dileriz. Oda musikileri Solistlerin konserleri 12 30 19 25 19.35 19,45 Hamburg: Hlllemacher ve Brahms'ın eserleri. 21,50 Monte Cen«ri: Mozarfın bir kuvartet'i. 23 20 Oslo: Haydn ve Grieg'in eserleri. 23,35 Saarbrucken: Beethoven'in eserkri. 23,45 Kolonya: Hummel'in eserlerl. Londra (Regional): Piyano konserl. Doyçlandzender: Mozert'm sonatları. Kolonya: Muhtelif parçalar. Doyçlandzender: LLszt ve Debu&synin eserleri. Berlin: Şan konseri. Berlin: Sonatlar. Doyçlandzendçr: Piyano konserl. Kopenhag: Şarkılar. Gözleri tavanda karşısına bir doklor gelmiş farzederek acemi bir aktör gibi Onünden akın akın insanlar geçiyordu. hastalık provaları yapıyor ve kendi kenKarınları tok, sigaralan olan mes'ud in dine sualer sorup, cevablar veriyordu... sanlar... Bunların içinde, kalın bir serklBirkaç dakika sonra, dahiüye mütehasdoryanı üç nefes çektikten sonra nefretle sısı genc bir doktor gelmiş ve meçhul sanyere atanlar bile vardı... Kb'prüden ağır agır yürüyerek Kadı atkâra sualler sormağa başlamıştı: Hastalığınız nedir? köy iskelesine geldi; bir kuş gibi hafifti. Denızden gelen müsterih bir hava cığerle Bilmiyorum ki... Hiç iştiham yok. rine doluyordu. Daha yürümek, yürümek Birşey yiyemiyorum! istiyordu. Cebınde birkaç kuruş olsa Ka Bakayım dilinize. dıköyüne geçecek, eski sevgilisi Muallânın evini ta\af edecekti. Fakat ne müm Dilinizde birşey yok. kün.. Ayaklarına verdiği kat'i ve gayri Evet!.. kabili tahammül bir emirle geri geri dön Nöbetiniz var mı? dü. Bütün hatıralarının başlayıp bittiği ve Var galiba. ona mes'ud bir yaz gününün unutulmaz Uykunuz nasıl? saadetini yaşatan Kadıköy iskelesinden İki gecedir gözümü kapıyamıyo ayrddı. rum! *** Def'i tabiî nasıl? Hiç dışarı çıktığım yok... Pansiyona döndüğü zaman kapmın ö Öyle ise size bir müshil yazıyorum. nünde iri bir izmarit gördü. Sağa sola Bugün muhakkak alırsınız, yarın sabaha dıkkatlice bir iki defa baktıktan sonra yavaşça yere iğilerek aldı. Artık sızılannı kadar sade bir çorba içersiniz, hiçbir şeyibir müddet için dindirecek eksiri bulmuş niz kalmaz!.. demekti. Ağır ağır odasına çıktı. Sigarayı yaktıktan sonra yatağına uzandı. Gene derin hulyalar âlemme dalmıştı... Bütün hatıraları, mes'ud sigaranın kafasında yarattığı büyük bir şehrayinin aydınhk sularında yıkanıyordu. Yirmi beş yaşınm en mes'ud ve en bedbaht günleri elele ver mişti. Yüksek tahsili yarıda bıraktığı icin en ufak bir üzüntü bile duymuyordu. Fakat bütün ruhunu kemiren en büyük endişesi, yazdığı şür ve romanlannm beğenil memesi ve her müracaat ettiği gazete ve mecmuadan geri çevrilmesi idi. Yazdıklanna büyük bir emniyet ve huzur içinde bakıyordu. Eline külliyetli bir para geçse, tekbaşına güzel bir mecmua çıkaracak ve yazılarına dudak büken gazete ve mec mua sahiblerine hücum edecekti! Muhitine büyük bir gayz ve kin içinde bakıyor du... Uzun süren hulyalardan sonra o>la komşusunun bitişik duvarı yumruğu ıie vurduğunu duydu. Bırdenbıre yatağından fırlavarak genc tıbbiyel'nin odasına koştu. Yatağa boyluboyunca uzanan kcmşusu, başına ıslak bir havlu koymuş, büyük bir ıstırab içinde inliyordu. Bir anda kendı azab ve sefaletıni unutarak hastanın karyola^na yaklaştı. Tıbbiyeli, konuşa bilmek için ağzını açmak iktidarına malik de^ildi. Meçhul ve aç san'atkâr, ona büyük bir ruh yakınlığile uzandı. Konuşmak, derdleşmek istiyordu. Fakat hasta, oldukça tehhkeli bir haldeydı. Korkunc bır apandisit sancısı çekivordu. Ona ne yapabiürdi ki? Genc tıbbiyeli dehşetli bir kriz içinde: •&• Holivud'daki Eskimolu yegâne artist Mala'ya «Eski Kaliforniya» filminde mühkn bir rol tevdi olunmuştur. Mala «Eskimo», «İgloo», «Son vahşiler» ve «Robinson Crusse» filimlerinin kahramanı idi. İt Jeannette Mac Donald ile Nelson Eddy kabil olursa 1940 ta, kabil olmazsa 1941 de müşterek bir Amerika turnesine çıkacaklar ve yeni dünyanın muhtelif şehirlerinde konserler vereceklerdir. T^ «Uç silâhşor» un yeni bir versi onu daha yapılacaktır. Bu kordelâda başrolü Warren Williames oynıyacaktır. *Jr Uzun zamandanberi beyaz perdede görünmeğe rağbet etmiyen ve san'at hayatını tiyatroya hasretmiş olan İnpiliz artisti Clive Brook yakında filim çevir meğe başhyacaktır. *fr Annabella'nm «Maiden voyage» isminde bir fılım çevireceğini haber vermiştik. Simdi bu projeden vazgeçirilmiş, Fransız artistinin «Bridal Suite» adında bir kordelâ vücude getirmesi kararlaştı rılmıştır. Bu eserde partöneri Rober Young olacaktır. ^ Başrolünü Norma Shearer'in oynamış olduğu «Marie Antoinette» iilminde mühim bir şahsiyeti temsil etmiş olan Robert Morley yakında yeniden vücude getirilecek olan bir filimde, Notre Dame de Paris'te mühim bir rol deruhde edecektir. •İt Başrollerini Fred Mac Murray ile Madeleine'in oynıyacakları «Kocalara lüzum var mı?» filminde Allan Jones'e de güzel bir vazife verilecektir. Toprak altında ölen amele Bursa (Hususî) Elmaçukuru köyünde bir toprak çökmesi olmuş, bu esnada, bir amele ölmüştür. Istablı Âmire, Beden Terbi Dağdıbi köyünden olup da bu köyde amelelik yapan bir kuyu kazaryesi genel direktörlüğüne ken bu çöküntüMustafave kendisi toprak olmuş devredildi altında kalarak ölmüştür. Yapılan tahkiYeni stadvom binası inşa edılecek o katta bir kasid olmadığı anlaşılmıştır. lan Istablı Âmire bina ve arsası Malıye Vekâletmden Beden Terbiyesi genel diASKERLİK ÎŞLERÎ ) rektörlüğüne devredilecektir. Bunun için karar istihsal edilmiştir. Yakında Şubeye davet burasının hedm ve tanzimine başlanaBeşiktaş Askerlık şubesinden: caktır. Emekli deniz makine yüzbaşı Ahmed oğlu Mehmed Kasımpaşa her hangi şuBursa Erkek lisesi direktörlüğünden: bede kayıdlı olursa olsun acele şubemize 3 temmuz 939 gunünde kampa başla müracaat etmesi ilân olunur. nacağından ilgıli talebenin 2 temmuz akşamı mektebde bulunmalan bildirilir. Beyoğlu Yerli Askerlik şubesinden: Şubemizde kayıdlı 334 doğumlu ve NAŞİD ÖZCAN bunlarla muameleye tâbi orta eh'iyet ERTUĞRUL SADİ Tek namelilerden islâm ve gayriislâm lcsa birlikte bu gece hizmetliler 1 temmuz 939 tarihinde haBeşıktaş Suad parıda zırlık kıt'asında bulunmak üzere sevkeHAYRET EFENDt dilecektir Hüviyet cüzdanlan. orta ehvodvil 3 perde liyetnameleri' ve mekteb diplomala.ile Okuvucu Avsel birlikte şubemize 1 temmuz 939 gününHALK OPERETÎ den evvel müracaat etmeleri ilân olurur. 30 haziran cuma ckBu akşam şamı Cağaloğlu Çıfte saraylar bahçes'nde (ZİRDELİLER) operet 3 perde Orkestra bale Baki SÜHA Sacha Guitry İt «Meyerling'den Saraybosnaya!» ÖLÜM filmi müteveffa Avusturya Veliahck Yüksek Tıcaret mektebi ve İstanbul François Ferdinand'ın hayatını tasvir Erkek lisesi muallimlerinden Ned'm edecektir. Başrolleri John Lodge, Gab rielle Dorziat ve Edwige Feuillere oy Mazhar Pozakm kayınpederi. tıb âlemimizin en eski ve çok kıymetli hâdimlenıyacaklardır. rinden mütekaid albay doktor Fuad Ö•İT Fransız muharrirlerinden Pierre zer müptelâ olduğu hastalıktan kurtu Wolf «Hakikati arayan adam» isminde lamıyarak gözlerini hayata yıımmuştur. orijinal bir senaryo yazmıştır. Yakında Cenazesi bugün Beylerbeyindeki köş filim haline konacaktır. Başrol için Ra künden kaldınlacak. namazı Beylerbeyi camiinde saat birde kılmacaktır. imu seçilmiştir. *** •jç Ray Ventura «Paris çılgınlıklan» Merhum mühendıs Raif Süntekinin isminde bir filim çevirecektir. haremi, Türkiye İş Bankası Müfettişi JC Karısı Joan Cravvford'dan ayrı'a Firuz Süntekin, Haydarpaşa lisesi fellıdanberi stüdyoya ayak atmamış olan sefe muallım: Şahab Süntekin, Belkis Franchot Tone yakında çevirmeğe baş Süntekin ve İsmet Süntekinin anneleri lıyacağı iki filim içm angaje edilmiştir. Bayan Raife Süntekin uzun zaman •jf Elisabeth Bergner ile Paul Muni danberi duçar olduğu hastalıktan kurnin yekdığerine partöner olarak fılım çe tulamıyarak dün vefat etmiştir. Bugün cenazesi saat 14 te Cerrahpaşa hastanevirmeleri takarrür etmiştir. sinden kaldınlarak Üsküdardaki aile •jf Holivud'da James Stevvart, Ed kabristanına defnedilecektir. Merhuma ward Arnold ve Guy Kibbe'nin çevir Cenabı Haktan rahmet dıler, kederli çomekte oldukları «Mister Smith Vaşing cuklarına sabırlar temenni ederiz. ton'a gidiyor!» filmine aid faaliyet bit*** miştir. Bu kordelâda baş kadm rolünü Jean Arthur oynamıştır. Ikinci derecede Robert Kolejin emektar muallimlerinden Prof. Harry H. Barnum rolleri de Claude Raines ile Eugene Pa38 senelik hizmet hayatından sonra lette deruhde etmislerdir. 27/6/939 tarihinde Kolejdeki evinde vefat etmiştir. Talebesine ve dostlanna teessürle bildiririz. Ailesi r 20,05 20.20 23,25 23 35 gene evlendi NEVYORKSergisi Seyahatinde Fevkalâdelik 390 38 gün 38 gece L iRA IKadınlar hapisanesi Vlvlane Romance LÂLE'de 7 Temmuz Cuma günü RODİ vapuru ile Istanbuldan hareket BRİNDİZİ 3 üncü mevki yemekli kamara, Napolide 3 gün Otel ve yemek, 52 bin tonluk REX Transatlantig^ ile Nevvyorka Genevieve Guitry Sacha Guitry NEVYORKDA 15 gün Otel CONTE Dİ SAVOİA ile Cenova'ya avdet, Brindizi tariki ile İstanbula avdet FOTO MAGAZIN Aylık salon mecmuası 2 • Görünmeyen haydudlar 3En yeni Metro Jurnal Yaz tarifeleri: 20 25 30 K. Cf.ester Morrls Bruce Cabot Tanınmış imzalar. bol resim Fransamn en büyük piyes muharrirlerinden, sahne ve sinema artistlerinden Sacha Guitry üçüncü defa olarak geçen cuma günü Madmazel Genevieve de Serrevılle isminde genc bir san'atkârla izdivac etmiştir. Genevieve Pariste çıkan CineMonde ismindeki sinema mecmuasmm 1938 de tertib ettiği müsabakada Mis CineMonde unvanını kazanmış ve Sachanm birkaç sene evvel vücude getirdiği «tngiltere tacmın incileri» filminde de ikinci derecede bir rol deruhte etmisti. İz&ivacı müteakib Guitry ismini alan Genevieve, üstadın adını taşıyan ilk karısıdır. Çünkü Sacnanm birinci karısı Yvonne Printemps ve ikinci karısı Jeaqueline Delubak aktrislik namlarını muhafaza etmeği tercih eylemişlerdi. NÂTTA Telefon Kayıtlar Cumartesl akşamı kapanıyor. GaIala saray 44914