Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtYET 1 Mayıs 1939 Nuhun defteri Bir gün: Çok memnunum. Eğer hava böyle güzel giderse bu yıl bağ bozumunu geçen senekinden daha erken bitireceğim. Fa~ kat, yarm için tann beni huzuruna çağırtmı§. Bu sekizinci oluyor. Olur olmaz §ey için çağırtır. Bu şerait dahilinde, çalışma" ğa imkân yok. Emri getiren meleğe, davetin sebebini sordum. Arasıra şarabı fazla kaçırıp mağaramı şaşırdığım oluyor da, acaba ondan dolayı mi çağrılıyoruz, dedim. Bilmiyor. Yalnız, ortada bir felâ" ket rıvayeti dolaşıyormuş. Ertesi gün: var. Solucan, yeryüzünde tek yaşarım diye tutturmuş, gemiye çift gelmek istemiyor. Halbuki, allahın emri mucıbınce, onu da çift almak mecburiyetindeyim. Fakat çift solucan alsam, hayvanın şöhreti kaybolacak. Îşin içinden çıkamıyorum. Beşinci gün: Yağmur durmadan dökülüyor. Man~ zara müthiş kasvetli. Suların üstünde, tektük birkaç ağacın tepeleri görünüyor. Nihayet, gemi halkını yerleştirdik. Mikroblara bir küçük köşe ayırmak mecburr yeti hasıl oldu. Bunları hiç kimse yanma yaklaştırmak istemiyor. NOTLARI Objektifin borcu Çocuk balosunun tertib edildiği salon henüz açılmamıştı. Biraz vakit geçirebilmek için, yandaki gazıyona girdiğim zaman, dostlarımdan birkaç ilkokul öğretmeninin teşkil ettiği bir grupla kar. şılaştım. Üç beş kelimeden sonra, nasıl olduysa, sohbet mevzuu gene bizim ışlere intikal etti. Eskidenberi kuvvetli bir amatör olarak tanıdığım bir öğretmen: Kendi meslegimde kendimi henüz gene sayabilirim. dedı; önümde daha pek uzun çalısma senelerim olacaktır. Fakat. çok sevdi^im şu fotograf makinemi kütübhanemin en kuytu köşesindeki uykusundsn, bir gün olsun. uyandırabilmek kudretini, bütün hüsnü nvetime raŞmen, kendimde artık hissedemez oldum. Zeki dostum. biraz müphem konuştu. ğunu. gözlerimızdeki istifhamlardan okumakta gecikmedi: Bu günün kücük forma sistemi, süjeyı takib edebHmek ve onun hayatiyetini bütün ssaletile yaşatmak bakımmdan. kabili inkâr veya münakaşa olmı. an bir kabilivete maliktir... ... ve siz de dedim; eski kartpostal makineniz n verine, simdi. elbette modern bir makine kullanmaktasımz? Muhatabım, vaktile infrarot plâklar ılk icad olunduğu devirlerde. Moda sırtlarından (Uludağ) ın manzarasmı çekmiş bir amatördü. Birinci plândaki kotra f lolarile, ufukların ötesinde gözden kaybolan karlı silsileleri ayni parlakhkla develope ederek, fotograf kimyasında pratik bir rekor yapmış olan bu zat; şimdi galiba, ufak formalann grenlerüe pek ünsiyet edemiyordu. Her işte olduğu gibi, fotografta da birçok branşlann ayrı ayrı birer kıymet olduğunu kabul edenlerdeniz, dedim; bu itibarla, siz de eski büyük makinenizle devam edersiniz. Tabiatin haşmet ve saltanatmdaki zenginlik mahdud değil ya.. Siz de o sahifelerini yazmış olursunuz? Ve diğer taraftan, dostuma bugünkü emülsivonlarm tekmilini de hatırlatmak istedim. Evet, diyordu; 17 D. kaliteli filmlerin şeffaflığı ve revelatörlerin inceliğile azçok muvaffak oldum. En ufak formalı kareler içme topladığım en uzak plân. lı süjelerin bile iki, üç, hatta dört defalık ağrandismanları, orijinale çok yakm olabiliyor. Fakat bütün bunlardan, bu teknik sebeblerden büsbütün başka bir eski illet var ki... Asıl beni objektifime. hasret yaşatan derd o oldu! Gene öğretmeni bir tâun kadar yıldı, ran bu derdi birden hatırlayamadığımı itiraf ettim. Adeseme çarpan ehibbaya borclu kaldığım «birer tanecik kopye> nin cüz. danımı kemiren d:şlerinden... Yandaki salonda çocuklarm cazı başlamıştı; işbaşı saatim geldiğini söyliyerek vedalastım. Kaiserdamm'da bir beş çayı «Biraz sonra gene geleceğim!» filminin kahramanı skat oynarken, bir kurşunla elmayı nasıl ikiye biçtiğini anlattı Berlinden yazılı yor: Birçok erkeklerin kâğıd oyununa çok düşkün olduklarmı bilirdim ama, kadınların iskambil kâğıdlarına karşı sonsuz bir muhabbet besledıklerıne yeni şahid oldum. Al manyada yeni bir kâğıd oyunu çıktı. Adı skat.. Hemen nereye gitseniz yuvarlak masanm başına toplanan bir kaç kışının bununla meşgul olduğunu gö rürsünüz. Akşam üstü kendisini Kaiserdamm'daki apartımanında ziyarete gittiğim zaman Ursula Grabley'i de skat oynarken ele geçirdim. Ursula, şimdi isimlerini pek iyi hatırlıyamıyorum ama, bizim memlekette de pek çok filimleri geçmiş, tanmmış ve sevilmiş Alman artistlerinden biridir. Nekadar nazik bir kadın ki, böyle çok sevdiği bir oyun esnasında rahatsız etmekliğime bile gücenmedi, bilâkis bir aralık yerine başka birisini oturtarak bana çay verdi. Her ikimizin yüzünü de mubalâğalı şekilde aydınlatan ayalclı lâmbanın yanında karşı karşıya oturduk. Doğduğu yer olan Berlin haricindeki Eibenhof'da orman ortasında ve göl kenarında geçen çocukluğunu tatlı tatlı anlattı. O zamandanberi mükemmel ata binmeğe, av silâhı kullanmaya âşık ve alışık olduğunu söyledi. Ne garib bir tesadüf.. Son filmi «Biraz sonra gene geleceğim!» de Ursula Grabley, nişancılar kraliçesi Yvonn* rolünü oynuyor. Bakın, dedi, bu eğlenceli kordelâdan çok heyecanlı bir safhayı anlatayıın da siz de biraz halecan çekin.. Escrdeki rolüm, bir erkeğin başının üstüne konmuş bir elmayı bir darbede ikiye bölmemi icab ettiriyor. Yani şu Guillame Tell'in yaptığı iş.. Fakat benim meharetim o noktada da kalmıyor. Diğer bir erkeğin dudakları arasındaki sigarayı da bir kur şunla düşürmem lâzım geliyor. Birinci vazifeyi yapacak olan adam partönerim değil.. Lâalettayin bir figüran.. Zavallı sarardı, soldu, birçok mınnkırın ettikten sonra güçlükle razı oldu. Allaha tevekkül ederek karşıma geçti. Neyse hiçbir tehlikeli vaziyet hasıl olmadan sahne çevrildi, bitti. Biçare de genis bir nefes aldı. Zaten rol icabı mütemadiyen tebessüm etmesi lâzım geliyordı. Azçok onu da yaptı. akşamki program) Turkıye Radyodifüzyon Postaları DALGA UZUNLUĞü 1639 m. 183 Kcs. 120 Kw. T. A. Q. 19,74 m. 15195 Kcs. 20 Kw. T. A. P 31,70 m. 9465 Kcs. 20 Kw. 12,30 Program. 12,35 Turk müziği Pl. 13,00 Memleket saat âyan, ajans ve meteoroloji haberleri. 13,1514 Müzik (Neş'eli plâklar). 18,30 Program. 18,35 Muzik (Müzik ve raks Cevad Memduh tarafından Konuşma). Plâklarla mLsaller. 19,00 Konusma (Doktorun saati) 19,15 Turk müziği (Karışık program) Hakk' Derman, Eşref Kadri, Hasan Gur, Hamdi Tokay; Bâsri Ufler 20,00 Memleket saat âyarı, ajans ve meteoroloji haberleri. 20,15 Türk muziği (Klâsik program). Idare eden: Mes'ud Oemıl, Ankara Radyosu küme heyeti 1 Rauf Yekta Beyın Mahur pesrevi. 2 Itrinin Pençgâh bestesi. 3 Bast şarkı Hatırımdan çıkmaz asla. 4 Hafız Postun Rast ağır semaisi Bız alud«i sağarı badeyiz. 5 Dedenin Rast yuruk semaisi GeLse o şuh meclise. 6 Basri Ufler Ney taksimi. 7 Mustafa Izzet Efendinin Segâh şarkı Doldur getir. 8 Dedenin mahur yuruk semaisi Yine zevrakı derunum. 9 Şakır Ağanın Rast şarkı Hiç bulunmaz boyle dilbaz. 10 Dedenin Mahur şarkı Gonul adlı bulbülum var. 11 Benli Hasan Ağanın Rast sazsemaisi. 21,00 Konuşma, 21,15 Esham, tahvilât, kambıyo nukud ve ziraat borsası (fiat) 21,25 Neş'ell plâklar R. 21,30 Müzik (Küçuk orkestra Şef: Necib Aşkın) 22,30 Muzik (Şan san'atkârları Pl.) 23,00 Muzık (Cazband Pl.) 23,4524 Son ajans haberleri ve yarınki program. Artık herkes gemiye girmiştir, noksaTanrınm huzuruna kabul edildim. Benımız yoktur zannile kapıyı kapamak ü" ni çok iyi karşıladı. zereydim ki, kaplumbağanm uzaktan me Nuh, dedi, yağmur yağacak... yusane işaretler çaktığını gördüm. Kapı İradei ilâhiyeniz yerini bulsun ya" yı açtım, onu da aldım. rabbi, diye cevab verdim. Bir miktar yağBoa yılanile anlaştım. Çok sevimli mur yağarsa, üzüm bağıma da faydası mahluk. Bize müsaade etti, kendisini tadokunur. Öyle bir miktar filân değil, kırk gün vana astık, üstüne çamaşır serip kurutuyo" yağmur yağacak. Su, dağların tepesini ruz. Yedinci gün: aşacak. Miithiş bir felâket olacak. Yağmur gittıkçe artıyor. Hava soğu Bu su baskınmın sebebini sorabilir du. Oğlum Sam, ambarda kürk ticaretine miyim? Evet. Denizleri yaratıyorum da, başladı. Karım kameti azıttı. Şimdiye suların bir tarafta az, bir tarafta çok ol" kadar bilmediğim bir enerji ile kapıyı aç" tım: «îşine gelmiyorsa, çıkıp gidebilirsin» maması için böyle bir tufanı muvafık buldiyerek ucsuz bucaksız su yığınını göster dum. Sonra, bahklar için de birşey yapdim. Sonra, yaradana sığınıp bir sille at mak istiyorum. Bu ağzı var dili yok, sestım ve kendisini muzır hayvanlann bölmesiz sadasız, günahsız mahlukçukları da sine tıktım. düşünmek lâzım. Bınaenaleyh tufan ola" ... inc'ı gün: cak. Seni bu tufandan haric tutmağa kaFena halde canımı sıkan birşey oldu. rar verdim. Giinlerimi bilmek için, her seher vakti, Beni mi yarabbi? bir tahtaya çetele çiziyordum. Kaplanın Evet. Sen iyi, doğru, halim bir adamsın. Vakıâ kusurlann yok değil. Me eline geçmiş, diş fırçası yapmış. Gemide selâ geçende, yanlışlıkla mamutların ma" daha nekadar kalacağımızı haddin varsa ğarasına girip yatmışsın. Fakat gene kalbi bil. Iki gün mü, yirmi gün mü, allah bilir. Yağmur boyuna yağıyor. Manzara iyi bir insansın. Onun için, şjmdi beni dinkasvetli. Yeryüzünde canlı ne varsa hep le. Ağac kütüklerinden bir gcmi yapa" caksın. Kütüklerin arasına zift doldura öldü. Bereket versin fazla birşey yoktu. caksın. Yağmur başlar başlamaz, karını Düşünün bir kere, ya bu tufan on milyon ahp gemiye bineceksin, kırk gün orada sene sonra olsaydı... Allah işini bilir. ... inci gün: oturacaksın. Sel gibi yağmur yağıyor. Kırk gün karımla beraber mi otu racağım? Aman allahım, bu müthiş cezaya müstahak olacak ne günah işledim? Beni sularda boğ da bu cezaya çarpma! Kırk gün karımla beraber oturmanın ne demek olduğunu bilir misin tanrım? Ne olursa olsun bunu yapacaksın. Kadını teskin etmek için gemide hayat geçirmekten daha mükemmel çare yok" tur. Hem ikiniz yalnız kalacak değilsiniz, üç oğlunu ve onların karılarını da alacaksm. Sonra, faydalı hayvanlann her birin" den yedi, zararlı hayvanlardan da birer çift bulunacak. Bu emri verdikten sonra, tann, bir işaretıle koskoca bir asırlık servi ormanı yarattı. Cenabı hak böyledir işte. Hiç bu kadar karışık iş görene raslamadım. Servi ormanmı yaratacağına doğrudan doğruya gemiyi yaratıverseydi de beni uğraştırmasayd:, olmaz mıydı sanki? Düşünmeden, uluorta yapıverir. Daha erlesi gün: Gemiye başladık. Fakat maalesef tufan haberi etrafa yayıldı. Karımm ağzında bakla ıslanmaz ki! Yerlerini vaktile teda" rik etmek istiyen hayvanlar üşüşmeğe başladılar. îriyan bir aslan var ki, tepeme dikilmiş, beş dakikada bir omzuma vuruyor, kendisini gemiye almakhğım için yalvarıp duruyor. Can sıkıcı birşey. Hele sümüklüböcekler, vaktinde yetişemiyecek" leri için öyle üzülüyorlar ki, hallerine içim acıyor. Hayvanlann bulunduğu tarafta vazi yet kötü. îlk günlerdeki sükunet, haklı bir asabiyete inkılâb etti. Kediler fareleri kovalıyor. Dişi aslan bir keçiyi yedi; baykuş, geceleri kimseye uyku uyutmuyor. Zürafe, ayağa kalkarken, kafasını tava" na çarptı, azkalsm ölüyordu. Doğuran lar da var. İnek bir buzağı yavruladı. Karanlıkta, kongoro, yanlışlıkla buzağıyı cebine yerleştirdi. Bu işler sekiz gün daha böyle giderse aklımı oynatacağım. ... inci gün: Mubarek, yağmur değil, sel! Tufan başlıyalı kırk günden fazla oluyor. Vazi" yet hiç de hoş değil. Güvercini uçurtarak havanın düzelip düzelmiyeceğini anlamak istedim. Kapıyı açtım. Güvercin sesini taklid ettim. Fakat nasıl oldu da, fil bunu kendisine davet sandı bilmiyorum. Etrafı ite kaka koştu, aptal gibi suya atıldı. Onun, acı bir çığlıkla hayata mevsimsiz ve" da edişi, gemi halkını büyük bir yese boğdu. Operalar ve operetler 21,15 Droitwlch: Satılmış nişanlı (1 inrl perde). 21,30 Strassburg: Mignon. Büyük konserler 16,15 Hilvlrsum I: Grieg, Debussy ve salr bestekârlarm eserleri. 20,45 Beromunster Islav musikLsi. 21,20 Berlin : Beethoven, Llszt ve sair bestekârlarm eserleri. 21,35 Lille: Haydn, Roussel ve sair bestekârların eserleri. 22,50 Roma: Senfonik konser. Ursula Grabley Sigara meselesini partönerim Paul Klinger'e tatbik edecektim. O, bereket versin benim atıcılıktaki meharetimi iyi biliyordu. Onun için büyük bir korku geçirmedi. Skat partisi heyecanlı bir devreye girmişti. Ursula'yı çok sevdiği bu oyundan daha fazla mahrum etmek istemedim. Tekrar yerine oturmasını rica ettim. Biraz da ben seyrettim. Fakat esasını bılmeJiğim için adamakıllı anlıyarak zevk alamadım. Müsaade istiyerek ve teşekkür ederek aynldun. + Fred Astaire. M. G. M. şirketi tarafından angaje edilmiştir. «1940 Broadway Melodi» filminde Eleanor Powell'in partöneri olacaktır. •^ Yakında Holıvud'da «Köşedeki dükkân» isminde bir filim yapılacaktır. Kordelâyı halihazırda Greta Garbo'nun «Ninoşka» filmini idare etmekte olan Ernest Lubitsch idare edecektir. Baş rolleri Margaret Sullavan, James Stevvart ve Frank Morgan oynıyacaklardır. •^ Holivud'da Shirley Tempel'in çevireceği bir filim için İngiliz artisti Margaret Lakvvood ile Randolph Scott angaje edilmiştir. Bu kordelânın adı «Suzanna» olacaktır. Oda musikileri 16,25 Viyana: Kenbet konserl (Schubert'in eserleri). 22,05 Paris (P.T.T.) Mozart ve Hahn'ın eserleri Solistlerin konserleri 16,35 20,05 20,55 21,45 Stokholm: Piyano konseri. Leipzig: Şarküar (bas). Droıtwlch : Piyano konserl. Oslo: Piyano konseri (Grieg'in eserleri). Saarbrücken : Melodiler. Berlin: Oüzel mayıs. Konigsberg: Hoş parçalar. Stuttgart: Bahar şarkıları. Eğlenceli konterler 17,00 19,25 21,20 21,20 Nefesli sazlar orkestrası 16,05 Doyçlandzender: Tayyare bandosunun konseri. 17,05 Danzig: Muhtelif havalar. 19,15 Hilversum I: Askerî bando. Ç TEŞEKKÜR ) N. G. Şiddet ve hiddet Taksimde Yağhane sokağmda 33 nu. marada oturan marangoz Eminden alacağmı istemek üzere gece evine giden kömürcü Ömerle Emin arasmda bir kavga çıkmış, Ömer Emini döğerek yumruk la çenesinden yaralamıştır. îkinci defa tekrar eve gelerek kapıyı çalan Ömerin bu hareket ne içerleyen Emin, balkonun penceresinden aşağı atlayarak Ömere saldırmak istemişse de düşmenin şiddetinden ayağı kınlmıştır. Yaralı Bey oğlu hastanesine kaldınlmıştır. Mide hastalığından vecalar içinde kıvranırken Etfal hastanesinin kıymetli dahiliye mütehassıslanndan Bay Ahmed Rasim imdadıma yetişerek tamamen iyi oldum. Kendisine teşekkürü bir borc bilirim. Huriye Gelinlerim benimle mütemadiyen kav" ga ediyorlar. «Evlilik hayatınm bu olduğunu bilseydik, kısmetimizi başka yerde arardık» diye boyuna söyleniyorlar. Oğullarım ve ben, gece karanhğından istifade ederek kadmları suya atmağa ve yakamızı kurtarmağa karar verdik ve bu işi, sessiz sadasız başardık. Fakat, gün ağarırken bir de baktık ki, kadınlar gene gemide! Karanlıkta yanılmış, kadınların Yüz sene sonra bir gün: yerine, dört tane maymun atmışız! Gemi hazır. Yarın sabah binilecek. ... inci gün: Fakat bana öyle geliyor ki bir ana baba Güvercini nihayet salıverdim. Geminin günü geçireceğiz. Yağmur başladı. üstünde üç defa döndükten sonra uçtu, Ikinci gün: gitti. Oğlum Sam, derhal bir bahis tertib etti. Güvercin dönecek mi? dönmiyecek mi diye! Birkaç dakika sonra, güvercinin gagasında, bir zeytin dalı olduğu halde avdet ettiğıni gördük. Gemi de, o sırada bir dağ tepesine oturdu. Buraya, rasgele, Ararat adını verdim. Ne olur ne olmaz diye, gemiden. en evvel karımı dışarı çıkardım. Sonra gemi halkı heo cıktılar. Tavşana vanncıya ka" dar içimizde nezleye yaka'anmıyan kal madı. Aksıran aksırana. Şimdi de buna bir çare arıyorum. Nakleden: tki Agob arasında... Parmakkapı sokağmdaki 16 numaralı evin üst katında oturan terzi Mığırdıç oğlu Kancabaşyana arkadaşı demrici Sahak oğlu Agob misafir gelmiştir. îki arkadaş altta oturan ve adı gene Agob olan komşulanna giderek beraberce içki içmiş ve eğlenceye başlamışlardır. De. mirci Agobla diğer Agobun nişanlısı yüzünden aralarmda geçen bir hâdise gene mevzubahs olmuş, Demirci Agob bıçağını çekerek evinde nvsafir olduğu Agobu sol kalçasından yaralamıştır. Yaralı tedavi altına almarak suçlu yakalanmıştır. 1939 40 mevsimi için Holivud'da çevrilen filimler Şehzadebaşı TURAN Tiyatrosunda bu gece •^ Bir müddettenberi beyaz perdeden (HALK) gecesi. Her çekilmiş olan Ann Sothern «Karanlık yer 20, paradi 10, lo. calar 100 kuruştur. ruhlu kadm» ismınde bir filim çevirecekYALANCININ tir. MUMU •Jc Errol Flynn, Bette Davis'le bir Vodvil 3 perde. Okuyucu Bayan Aysel. likte «Şimon Bolivar» isminde bir filim At.llâ revüsü çevirecektir. 5imon Bolivar malum olduÜsküdar Hâle sıneması ğu üzere Cenubî Amerikanın WashingYAŞASIN AŞK ton'u addedilmektedir. ABDÜLVEHAB, LEYLÂ MURAD TÜKKÇE SÖZLÜ VE ARABÇA ŞARKILI "1 Haydar Rifatın eserlerinden Kadm Aşkı Aşk Peşinde Karagömlekliler ihtilâli F+rüsk Vazosu tlk Aşk İliçin Ölümü Efendi île TTşak Vikontun Ölümü tklimler Ölüler Evi Felsefe Küçük hikâyeler Mev'ud Toprak Stalin Lenin Mezhebi Tarih Felsefesi ı Farmasonluk 1 Anarsizm 60 100 100 20 50 50 40 30 100 125 35 100 125 150 75 125 | Kr. 1 ı1 i i i ı ı ı i ı ı i i1 i Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur, durmadan dökülüyor. Zavallı bağım sulara gömüldü. Gemideki itiş kakış kor" kunc bir hal aldı. Yedi çift fil gemiye hep birden doldular ve tekne, korkulacak şekilde bir yana yattı. îşin zor tarafı, muzır hayvanlardan yalnız birer çift almak me~ se'esinde. Eşekarısından sekiz çift birden g'rdi. Çoluk çocuk dört saat uğraştıktan sonra yedisini dışarı atabildık. Her kafadan bir ses çıkıyor. Geyiğin boynuzları kaDidan s'ğmadığı ıcin, kapı tıkandı kaldı. Sam, yivecek üzerinde derhal irr ba^ladı. Mühim bir mesele daha 1 1 Keman resitali Beyoğlu Halkevmden: Tanınmış İtalyan keman san'atkârla. rmdan Lilia d'Albore iki gün :çin şehrimize gelecektir. Bu akşam saat 21 de evımizin tepebaşmdaki merkez binasında keman resitali verecektir. Davetname tevziine vakit müsaid olmadığından arzu edenlerin davetnamelerini Evimizden aldırmalannı rica eylenz. • •1 • >I n HAMDt VAROĞLU 1• '1 ' II Aşk, heyecan filmi. Vastı, Ha/ım. Muallâ, Fenh> İ a^BB^B Buçün 2 ritim J rden : saat 1 3 ve 8 45 te en güzei.. ve en büyük Fransız tilm şaheseri : Karagumrök A Y 5 U Sîhemasında S U Z i BİR KAVUK DEVRİLDİ üroiog operatör Pr. Betıaeddin Lütfi Yarnalı Böbrek. mesane. ldrar ve tenasul yollan hastalıklan mütehassısı. Bevoglu • îs Bankası kargısı Emirnevruz sokak 10 Pananlva ap. No. 2 Telefon: 42203 r 100 «Kibar kadın ve serseri» filminden bir sahne 60 i* > i H! Kadınlar Hapishanesi Pek yakında L A L E ' de VIVIAN R O M A N C E ' ı n harikası AKŞEHtRDE Ranaat Pazarı Cumhuriyet Gazetesinin ve bütun mekteb kitablan, kırtaslye, gazete ve mecmualann tevzi yeridir. Tim Taylor tarafından her sahnesi bin bir hevecan ve serrjüzeşt dolu \><T şalıeser KAPLAN T a r z a n ve T r a d e r H o r n Alkazar slnemasında filımierine n a z i r e olarak y a p ı l a n h a r i k a l a r lılmi Bugün matıneierden ıtıbaren Bahar Bayramı şereHne