Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CüMHURİYET 4 Şubat 1939 izmit mektubu Beş acaib proje Bugün pek gülünc addettiğimiz bazı projeleri, belki 2500 senesi âlimlerî dahiyane bulacaklardır Şimdiki Memleket hastaBeşi de acaibi seb'anın yerini doldurnesinin yerine bir yenisi mağa çalışan, beşi de doğmadan ölen, belki hayal, belki hakikat olabilir beş fikir. isteniyor îzmit Halkevi geniş bir programla işe başladı üniversite talebelerimiz Berüfide Her zaman, içinde bir tek mevzuu evirip îzmit (Hususî) İzmit Halkevi altı çevirdiğim §u iki sütunda, muhterem okuaylık çalışmalarını gösterir, uzun bir yucularıma bugün beş garib projeden rapor tanzim ederek Ankaraya gönderbahsedeceğim. miştir. Büyiik harbden iki sene geriye kadar Mevcud Halkevleri içinde, müspet egidelim. 1912 senesindeyiz, Alman müsaslar ve gaye etrafında kuvvetli bir varlık olarak çalışmakta olduğunu dehendisi Hennann Ofitz, Imparatora bir rin bir hazla müşahede ettiğimiz Hal arzuhal veriyor. Arzuhaline bir proje bağkevimizin, bu raporunu hulâsa etmeği lıdır. Münihten Romanyaya, oradan da faydalı buldum. Musula kadar uzanacak olan takriben Dil, Tarih ve Edebiya tşabeleri 5000 kilometre boyunda bir yeraltı petrol Bu şube Kocaeli köylerinin kuruluşu, borusu projesi. tarih. içiimaî, ziraî, coğrafî vaziyeti, aKayzer İkinci Guillaume, harbi umudet, an'aneleri, türkü, şarkı, mani, fıkmiden evvelki mahud Berlin Bağdad ra ve masallarım toplamak üzere ciddî hülyasını, Romanya ve Irak petrolleri übir emek sarfetmektedir. Maarif mü zerine kurmuştu. Modern harbde petrodürlüğünün de yardamile, bu geniş te lün oynayacağı kat'î rolü, daha o tarihte, kaç mütehassıs zabitin huzurunda yapıla şebbüs fiil sahasına girmektedir. Güzel san'atlar subesi o da biliyordu. Romanya ve Irak petrol caktı. Bir harb esirini, sıkı bir isticvableri Almanyaya uzak mesafedeydi; nakli dan geçirileceği bahanesile aldatarak, av Güzel San'atlar şubesi altı ay zarfınBerlin (Hususî) Almanyada bir güç ve pahalı idi. Işte Alman mühendisi luda bir ağaca bağladılar. Yüz metre uza da 14 konser vermiştir. Aynca, iki klâ tetkik seyahati yapmakta olan Istanbul Ofitz'in projesi, İmparatorun bu hülyası ğa, esirin tam karşısına ölüm şuaı makine sik Türk musikisi konseri tertıb etmiş Üniversite Hukuk f akültesi talebeleri şetir. Bu konserleri 6700 kişi dinlemiş reföne Berlin sefaretimizde bir çay zinı tahakkuk ettirmeğe matuftu. sini yerleştirdiler. Mucid makinenin başına tir. yafeti verilmiştir. Bu ziyafette AÜnan Kayzer, bu projeye, mal bulmuş mığ geçti, mütehassıslar etrafını çevirdiler, deBu şubenin en bariz vasfı, müzik dersrıbi gibi sarıldı. Sağa sola kat'î emirler rin ve müheyyic bir sükut içinde, tecriibe verildi; proje üzerinde derin, esaslı tet işareti verildi. kikler başladı. Işaretin verilmesi akabinde, biçare esir Mühendisin projesine göre son derece müthiş bir feryad kopardı. Makineyi dursağlam olması icab eden borular, topra durdular; mütehassıslar hemen koşup esiğm otuz metre derinine gömülerek ferşe rin iplerini çözdüler, vücudünü muayenedilecek, ve Romanya ve Irak petrollerini den geçirdiler. Adamcağızın vücudü, güriil gürül akıtarak bütün Almanyanın muhtelif yerlerinden esrarengiz bir ateşle petrol ihtiyacını temin edecekti. yanmıştı. Fakat, evdeki pazar çarşıya uymadı. Fakat, çok geçmeden işin içyüzü anlaMütehassıslar, projeyi öyle ince eleyip sık şıldı. Muayeneyi biraz derinleştiren müdokudular ki, nihayet bu 5000 kilometre tehassıslar, yanıkların, esiri ağaca bağlaborunun döşenmesi için milyarlarla altın yan ve ip vazifesi gören elektrik tellerinmark sarfı icab edeceği, döşendikten son den ileri geldiğini anlamışlardı. Muhterem ra da, gelen petrolün maliyeti her türlü mucid hapishane gardiyanile anlaşmış, etahminin fevkinde yüksek olacağı anlaşıl siri bağlamağa mahsus elektrik tellerine edı. lektrik cereyanı verdirerek muayene heyeAstan yüzünden kat kat pahalıya ge tinin gözünü boyamak istemişti. İzmit Halk müzik şubesinden bir ktsım talebeler len bu proje böylece unutuldu ve yirminGaliba ölüm şuaı bu gülünc tecrübelerinde olmuştur; şehrimizin yüzlerce lerini bırakarak sinema seyretmek için ci asır «acaib» inden bir tanesi doğma den başka bir imtihana mevzu teşkil etgenc kız ve erkeklerine müzik dersleri tehalük göstermektedirler. dan öldü. medi. verilmiştir. Altı ayda 112 ders gösteriltzmitin hastane ihtiyaeı *** *** miştir. İzmit memleket hastanesi 350 bin nüBeş garib fikirden ıkincisi, Manş deniInsan hayalinin genişliğine misal teşkil fuslü, vilâyet halkının ihtiyaclarına ceTemsil subesi zi üzerine bir köprii kurmak, yahud de etmek bakımından en şayanı dikkat hâ Temsil şubesi gerçekten varhklıdır. vab vermekten uzak bulunmaktadır. nizin dibinden bir tünel kazmak suretile dise, Şibakava isimli Japon profesörünün İleri görüşlü îamit gencliği bu şubeyi Şehrin kenar, sarp ve hayli uzak bir maİngiltereyi Avrupa kıt'asına bağlamak 1913 te hazırladığı projedir. O tarihte, Ja hummalı bir faaliyet sahnesi yapmış hallinde dağınık ve üç paviyondan ibafikridir. Bu fikir etrafında, âlim ve cahil pon zimamdarları, Çine ve Kore'ye doğ lardır. O kadar ki, her hafta birer tem ret olan İzmit memleket hastanesi, otuz nice kafalar bir asırdanberi yoruldu; malî ru yapılan akının, muhaceret sahası yok sil vermek suretile, baştan başa bütün küsur sene evvel inşa edilmiştir. Eski tarzı mimarî üzerine olan bina, mehafil projeler çizdi, erkânı harbiyeler luğundan dolayı içinden çıkılmaz bir va halkın birer sevgilisi olmuşlardır. îçlerinde îstanbul Belediyesi Tiyatrosunun hastane olmağa elverişli taksimatı haiz mütalealar yürüttü ve her defasmda, mü ziyete girdiğini görüyorlar, endişeye düHazımmdan, Vasfi Rıza ve Bediasmdan olmachğı halde, mücbir sebebler, bunu zakereler akamete uğradı. Tünel de, köp şüyorlardı. Bu profesör, işte bu büyük daha şöhretli genc san'atkârları vardır. zaruri kılmıştır. Hastanenin şehirle olan rü de, haddi zatmda çok faydalı görül derde çaresaz olmak maksadile, Japonya Esasen, Izmitin, çok defalar, sessiz, ha irtibatmı temin eden dik yokuşlu bir mtkle beraber, İngiltere, bu her iki mu ile Formoz adası arasında, büyük bir sun'î reketsiz ve yalnız geçen gecelerinin ye yolu var ki, yol adı verilen yer her şeyvasala vasıtasının da, kendisi için fayda ada yapılması fikrini ileri sürmüştü. Bu sa gâne sesli akşamları, temsil şubesinin den evvel berbad, bozuk bir patikadır. dan ziyade zarar vereceği kanaatindedir. yede milyonlarca muhaciri banndınnak vermekte olduğu müsamerelerdir. Mü Nakil vasıtaları kış günleri kat'iyyen işsamerelerin olduğu geceler salon, tık liyemiyor. Yazın da. naz ve niyazla gidiBuna müteallik her projeyi «hıfzı» kaydi mümkün olacaktı. le bir dosyaya koyar, rafa kaldırır. Profesörün dediğine bakıhr ve elindeki lım tıklım, dolmakta ve müstesna bir lebiliniyor. Bu sebeble, halk, bu şefkat müessesesinden lâyık olduğu istifadeyi rağbet ve alâka uyandırmaktadır. Manş üzerine kurulacak köprü proje mî vesikalara inanılırsa, işaret ettiği mevtemin edememektedir. Bilhassa poli lerinin en şayanı dikkat olanı, Skandinav kide, binlerce yıl evvel esasen müteaddid Temsil şubesi vilâyet kazalannda tem kliniğe devam etmek mecburiyetinde siller vermektedir. İlk olarak Adapazayalı Munck ismindeki mimarın, 1929 da büyük adalar mevcuddu. bulunan hastaların, çektiği ıztırab bü teklif ettiği projedir. Bu mimarın tasarProje müspet karşılandı, fakat tetki nna gidilmiştir. Yakında Kandıra, Sa yüktür. panca, Gölcük, Karamürsel ve mütea ladığı köprü, herhangi bir tehlike vukuun kat menfi çıktı. Yapılan hesab, sun'î ada kiben bütün mülhakata gidilecektir. Bu eski hastaneyi ve bütün müşte da, hususî bazı tertibatla birkaç dakika i nın inşaatına sarfedilecek paranın, ada samilâtını tamir ve ıslah etmek, bu araîçtimaî yardtm şubesi çinde, denize gömülüyor, su ile örtülüp kinleri tarafmdan asırlarca çalışma mukada dönemeç dönemeç, bozuk ve sert kayboluyordu. Munck, bu harikulâde e bilinde dahi ödenemiyecek kadar azametli İzmit Halkevi, geçen yıl güzel bir po meyilli yolunu asfalt yaptırmak için baseri vücude getirmek için Amerikalı ser bir yekun tutacağmı gösteriyordu. İş bu iklinik açtı. Burada fennin son ilerile zı temavüller varid olmakta ve hasta mayedarların malî muavenetini bile temın kadarla kalsa, fikir olarak, profesörün yişine uygun sıhhî malzeme ve alet te nenin Kocaeliye kâfi gelebilecek bir dereceye isali arzu edilmektedir. Bu, etmişti. teklifi gene bir kıymet ifade edebilirdi. darik edildi. Hamiyetli doktorlanmız vazife aldılar. Hasta olan köylü ve fakir vasatî bir hesabla 100 125 bin lıraya ih. Fakat, bu ikinci «acibe» yi görmek de Fakat, o havaliyi sık sık ziyaret eden zel vatandaşları muavene ve tedavi ettiler. tiyac göstermektedir. Şehirden uzak ve bizlere nasib değilmiş. Skandinavyalı mi zele âfetinin, günün birinde, sun'î adayı Altı ay içinde 1234 yurddaş iyi edildi. merkezî vaziyette olmıyan eski hastane marın projesi şimdi İngiltere Harbiye da, içindeki milyonluk nüfusu da deniz Halkevknizin bu şekildeki. yardım ve binasını ve bu yolunu bu kadar para Nezaretinin kimbilir hangi rafında toz lerin dibine sürüklemesi ihtimali, profesör alâkası vatandaşlar üzerinde tarifi kabil sarfederek tamir ettirmek. halkı hiçbir Şibakava'nın projesini sepete attırmağa olmıyan içli temiz şükran duygulan u zaman memnun bırakmıyacaktır. Zira, lanmakla meşgul ! hastanenin bulunduğu mevkiin şehre okâfi geldi. Dördüncü acibe de böylece, yandırmaktadır. *** lan uzaklığı ve bir dağ tepesinde oluşu, Köycülük şubesi Uçüncü fikir, birkaç senedenberi dün rüşeym halinden ademe geçiverdi. onu rağbetten her an düşürecektir. Bir Türkiyede ilk defa olarak tzımit Hal misal sövlemek için kaydedelim ki, İz ya efkân umumiyesini zaman zaman korYirminci asrın en divane projesini, en kevi köylere sesli sinema göndermiştir. mitten Ankaraya gitmek ve gelmek, îzkuya ve heyecana düşüren ölüm şuaı. Kendisine sahib olan devleti cihanın hâ sonuna bıraktım. Belki 2500 senesi âlim Köy köy, dolasan bu sinema şimdi her mit memleket hastanesine tırmanmakkimi mevkiine çıkaracağı şüphesiz olan eri bu projeyi dahiyane bulacaklardır. pazar günleri Halkevinde gene köylü tan daha çok kolay bir iştir. bu şuaın icadı Almanlardan İtalyanlara Bugün için, maalesef, biz buna «divane erin emrinde bulundurulmaktadır. Bu takdirde, bu binayı tamir ve ıslah Köylüler bu sinemadan o kadar memkadar, kimlere izafe edilmedi ki! Bereket ce» den başka bir isim koyamıyoruz. nundurlar ki çok defalar işlerini, güç ettirmektense, ayni para ile yeni ve moHarbi umumiden sonra, zahir, dımağı dern bir hastane yaptırmak, daha çok versin ki, her defasında, ölüm şuaının içüzel bir iştir. Ve esasen şehrin ileri gecadı haberi tekzib edildi ve bir müddetten fazla sarsılanlardan Antoine Fataki isimarttırmak işten bile değildi. Cazibe arttık len mümtaz şahsiyetleri bu noktada itberi de lâkırdısı büsbütün unutulmuşa ben li bir Macar eczacısı, kamere seyahat fikri etrafında bir hayli dönüp dolaştık ça kamer bize yaklaşacaktı ve bizler, iste tifak etmiş gibidirler. Vilâyet merkeziziyor. nin ehemmiveti ve nüfus kesafetile müAlmanyada ve Italyada tecrübeleri ya tan sonra, Jules Verne'denberi bir çarei diğimiz zaman, bir iki saatçik yolculuk tenasib 100, hiç değilse 75 yataklı yeni pıldığından bahsedılen ölüm şuaı, Şako hal bulunmıyan bu derdi deşmiş ve Ame tan sonra, kamere konabilecektik. bir hastane inşası artık daha fazla geFataki'nin fikrince, kameri yaklaştırharbi esnasında, Cenubî Amerikada da rika Cumhur Reisinden Papaya varıncikmez büyük bir zaruret halini almış caya kadar dünyanın bütün büyüklerine manın faydası, bu seyahati kolayca yap bı^unmaktadır. bir tecrübeden geçirilmiştir. Muharib kuvvetlerden birinin Erkâr.ı birer rapor yollamıştı. Fataki, şimdiye maktan ibaret kalmıyacaktı. O bizfi yak İzmitin ortasmda ve işlek bir semtinHarbiye Reisine bir yığın tavsiye mektu kadar kamere seyahat yapılamamasının, laştığı nispette güneşe de yaklaşmış olaca de hastane olmağa uvgun binalar çokbile müracaat eden bir Avrupalı, icad et ve kamerdeki hemcinslerimizle (!) mü ğından, güneş ışığını o nispette fazla ala tur. Sıhhat müdürünün reisliğinde tetiği ölüm şuaını, nispeten mütevazi bir be nasebet tesis edilememesinin sebebini bul cak, geceleri bu aydınlığı bize güneş kadar sekkül edecek bir heyet, bu mevkiin del mukabilinde satmak teklifinde bulun duğunu söylüyordu. Bu sebeb, kamerin kuvvetli vererek gecelerimizi gündüze kal mahallini isabetle tayin ve tespit ede bilir. Haber almdığma göre Sıhhiye ve kürei arza falza uzak olmasından başka bedecekti. mus, teklifini kabul ettirmişti. Fataki, projesinin tahakkukunu göre Muaveneti îçtimaiye Vekâleti de îzmit Harbin heyecan dolu havası içinde, bir şey değildi. de böyle bir hastanenin vücıfd bulma Macar eczacı, malumu böylece ilâm et meden fani hayata veda etti. Ay hâlâ ye sının behemehal lâzım olduğu kanaatingergin sinirli insanlar, işi fazla kurcalamağı düşünemediler. Mucide, âletini te tikten sonra, kamere seyahat çaresinin ga rinde duruyor. Beyni Macar eczacı kadar dedir. kemmül ettirmesi için muhtac oldu^u pa yet basit olduğunu söylüyor ve bunun i kuvvetli sarsıntılar geçirmiş ikinci bir âlim îzmitte yeni bir hastane kurulması, rayı avans olarak verdiler. Birkaç gün son çin, cazibei arzın arttırılmasını kâfi bulu daha çıkıncaya kadar bu acibe de ötekiler halkı bu sayın şahsiyetlere ebedî şükgibi nisyan sepetine atılmış buruşuk bir ka ran içinde bırakacaktır. Yeni Valimiz ra da, ölüm şuaının tecrübesi kararlaşt: yordu. ğıd parçası halinde kalacaktır. Ziya Tekelinin de bu davaya candan İnsanların elinde, elektrik gibi büyük rıldı. kani bulunacağma inanıyoruz. H. BÎLG1Ç bir nimet varken, bu cazibeyi, ilânihaye T»>cribe, bir kıslanm avlusunda ve bir resmî makamatına mensub birçok zevat lebelerimiz güzel konser ver da bulunmuştur. tniştir. Ziyafet çok samimî bir şekilde geç Gönderdigim resim, bu »yafette havakte kadar devam etmiştir. Bu arada lunarüarı göstennektedir. Berlinde musiki tahsilinde bulunan ta Tarihî hilekârlık Amerikalı bir fotoğrafçı halkı nasıl aldattı? Amerikahlar, Mumler'in bir cam üzerine çektiği iki fotoğrafiyi senelerce ölülerin ruhlarına aid resimler olarak kabul ettiler Birkaç gün evvel fotoğrafın icadının idare ediyorlar, ahirette cari oaln hava yüzüncü yıldönümü tes'id edilmiş, bil şeraitinin, bi2im dünyamızdaki şeraitle hassa Fransız matbuatında, bu bahis et taban tabana zıd olduğunu öyle kandırafında sütunlarla yan yazılmıştı. Fa rıcı bir lisanla söylüyorlardı ki, kimsekat, fotoğrafın, icadı tarihindenberi ge de itiraza mecal bırakmıyorlar, beliren çirdiği tekemmülât arasmda, ervahın şüpheleri derhal izle ediyorlardı. resknlerini alacak derecede dşgüzar el Amerika halkı, Mumler tarafmdan, •lerdeki maceraları ve bu fikirlerin sa Londra halkı Hudson tarafmdan, 1875 hiblerine milyonlar kazandırdığı unu senesine kadar, sahtekârlığın bu en atuldu. Amerikalı ve fotoğrafçı Mum zametli şeklile, nıükemmel surette aller'in hikâyesi, filhakika, fotoğTafm ta datıldı. Nihayet, o yıl iş patlak verdL rühçesi kadar meraklıdır. Amerikalı Mumler, acıih bir babaya iki Mumler bir amatör fotoğrafçı idi. yaşında iken vefat eden oğlunun fotoğHer amatörün başına gelen kazaya o da rafı yerine, otuz yaşında, koskoca bir auğramış, günün birinde, ayni cam üze damın fotoğrafını yanlışlıkla sunuver rine ayn ayn iki resim çekmişti. Lâkin, mişti. Bu hâdise üzerine, ervah fotoğ Mumler, her amatörde bulunmıyan şey rafı denilen şeyin hakikatle alâkası oltanî bir zekâya sahib olduğu için, bu madığına goren Amerika hükumeti, bu bozuk camı atmanuş, ondan istafed et işi yasak etti. Bir yanlışlık neticesinde meği, hatası sayesinde para kazanmayı servetin yolunu tutan Mumler, gene bir düşünmüştii. Derhal bir atölye açtı; yanlışlık neticesinde mahvoldu. ervahın fotoğrafını çekmek usulünü i Ayni tarihte, Pariste, Bouquet ismlade bir ervah fotoğrafçısı Mumler'in hacad ettiğini etrafa yaydı, işe başladı. Mumler ismi yavaş yavaş bütün A tasma benzer bir yanlışlığa kurban olamerikayı kapladı. Sevgili ölülerinin res rak tevkif edilmiş, sahtekârlığını itival mini elde etmek istiyenler, bu büyük meoburiyetinde kahraştı. muoidin atölyesine akın ettiler. Ölünün, Amerikada ve Fransada hakikî ma hayatta iken aldırdığı bir resmd getirip hiyeti meydana çıkan ervah fotoğrafç> Mumler'e vermek kâfi idL Mumler bu lığının, Londrada da iflâs edeceği ga fotoğrafı alıyor, bir iki gün sonra, müte yet tabiî idi. Hudson'un işi, dolayısile veffamn, cennetteki resmi olduğunu id bozuldu. 1876 senesinde, Londralılar adia ettiği, bir başka resimle birlikte, rasında kandıracak adam bulamıyan Hudson'un, kövlülerden ve mütecessia müşteriye iade ediyordu. birkaç ecnebiden başka müşterisi kalLondralı Mis Georgina Houghton ismamıştı. mınde bir kadın, Mumler'in icadından daha evvel, ervahla meşgul olmağa, hat Mis Houghton. ervah fofoğrafçısımn ta, tıpkı Amerikalı amatör gibi bun atölyesinde, son seansını, 1877 ilkba ların resmini almak için uğraşmağa han iDtidalarmda verdi ve ertesi gün başladığı için, Amerikalı meslektaşmm de, atölyenin kapısı son defa olarak kamuvaffakiyetini işitince derhal hareke pandı. Bu iflâs, Mis Houghton'un cesaretini te geçmiş, ayni işi İngilterede yapmağa Jarmak şöyle dursun, onu bilâkis daha ıteşebbüs etmişti. Bu hâdise 1862 sene iSinde cereyan ediyordu. Lâkin, Mis fazla faaMvete getirmişti. Mücadeleden Houghton, sekiz sene, emeline muvaf vazgeçmedi. Ervah fotoğrafmın hakikî fak olamadı. Bu emelin tahakkuku, her olduğuna. dünvayı mutlaka inandırmaşeyden evvel, para meselesi idi. Sekiz j^a, calışıyor, Hudson lehinde yazılarla, kitablarla, resimlerle onu gene şöhrete sene sonra, 1870 te, bu müşkül de halleve servete ka\rusturmak istivordu. Lâdildi. Mis Houghton ufak bir mirasa kin, bütün gavretleri bosa gitti; Lon kondu. Artık, fikrini paraya tahvil ede dralı ervah fotoğrafçısı da, Amerikah bilecekti. ve Fransalı meslekıtaşlan gibi, hileleriTanıdığı bir aile, onu, Hudson is ne başka memleketlerde kurban ara minde bir fotoğrafçı ile tamştırdı ve maga cıkmıştı. 1872 senesi ilkbaharında, Mis Houghton, salâhiyetli bir medyom sıfatile, Hud Tekirdağında halk son'un atölyesinde işe başladı. dersaneleri İki ortak, ilk zamanlar, Amerikalı Tekirdağ (Hususî) Geçen yıl olduMumler kadar muvaffakiyet gösteremedıler, çünkü Hudson, camların banyola ğu gibi bu yıl da Valimizin teşebbüsile nnı birbirine karışıtınyor, işi bozuyor Halkevinde A ve B ve Cezaevinde bir du. Maamafih, yavaş yavaş iş yoluna A olmak üzere üç halk dersanesi açılgirdi. Londra mecmualannda, Madam mıştır. Yurddaşlanmızın okuma ve Houghton'un. fotoğrafçı Hudson'un a yazma öğrenmesine yanyan bu halk tölyesindeki seanslara dair verdiği mü dersaneleri muhitimizde büyük bir alâlâkatlar, yazdığı raporlar intişar ediyor, ka ile karşılanımakta ve yüzlerce yurdsevgili ölülerinin resmini elde etmek daşımız devam etmektedir. istiyenlerin^ derhal ervah fotoğrafhane îzmirde sevindirilen yavrular sine gitmeleri tavsiye olunuyordu. İzmir (Hususî) Kızılay cemi yeti îzmir şubesi, kış olmak <münasebeHudson, az zaman sonra, akın akın gelen müşterilerle başa çıkamaz oldu. tile şehrimizde tespit etmiş olduğu bir Gerçi, arada sırada, bazı sakatlıklar o küsur fakir, yetim vavruvu giydirmiş luyor, sahtekârlığın meyadana çıkması ve sevindirmiştir. Bu yüksek ve alicena ramak kalıyordu. Fakat, Hudson ve nabane hareketin bavrama tesadüfü d« ortağı Mis Houghton, işi öyle mahirane aynca bir sevinc vesilesi olmustur.