Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
<JüMHURtYET 15 Şubat 1939 Okuyucu diyorlci s Masaj Yüzümüzü buruşmaktan kurtarmak için Yüzümüzün buruşmasını men için fou mevsimde masaj yapmak çok faydahdır. Evvelâ çehrenin her tarafını muntazam ve müketnmel surette kremlemeli, sonra şu hareketleri yapmalıdır. I Başı dik ve boynu tamamıle gergin bir vaziyette tutup parmaklarm ucile yukarıdan aşağıya doğru mümkün mertebe basarak messetmelidir. 2 Yanakların üzerine iki elle ve parmaklarm ucile bir müddet darbeler indirmelidir. Bu hareket kanın o kısımlarda deveranını kolaylaşhrır, cildin hayatiyetini temin eder. 3 Üst dudaklardan itibaren burnun iki tarafından başlıyarak sağ ve sol elinin ikişer parmağile yanaklara doğru masaj yapmalıdır. 4 Gözlerin kenarlan bilhassa büyük bir dikkat ve ihtimamla masaj yapılmalıdır. Çünkü o mıntakaların derisi gayet ince ve tazyika mütehammil olmadığından fazla basmalar, yahud acemice masaj yapmalar cildi zedeliyebilir. Üst kısımlar için ellerin birer parmağuıı iyice kreme bulamaIı, sonra burundan itibaren iki yana doğru hafif bir tazyikla parmaklan hareket ettirmelidir. Alt kısımlar için ise bu hareketler yanaklardan burna doğru yapılmalıdır. 5 Gözün uçlarını ise aşağıdan ve yukarıdan bir »lin iki parmağile ıyıce gerdıkten sonra*tek parmakla masaj yapmalıdır. 6 Âlma yapılacak masajlarda parmaklar aşağıdan yukarıya doğru hareket eder. Yani burundan ve kaşların üzerinden saçldnn diblerine doğru hareket edilir. Yüzdeki çizgilerin ve göz kenarlanndaki kaz ayaklarınm görünmesine mâni olmak bu kadar küçük ve icrası az zamana mütevakkıf bir ihtimamm kifayet ettiğini gördünüz. Artık bunları ihmal etmezsiniz zannederim. Şık akşam elbiseleri Ereğli ve Çatalağzı Soldan itibaren : I. Siyah ipekli cerseden bir akşam elbisesi. Sırtımn bir kısmı ve kollar ayni renktedir. Mavi cerseden iki geniş band kollarm rağlan dıkişierme drape edilmiş sonra kemerm altından geçerek önde tek bir pano haiinde ta aşağıya kadar inmiştir. II. Siyah krep jeorjetten önde belin iki kenarmda ve onların ortasmdan doğru aşağı iner vaziyette müselles şekünde tezyinat vardır. III. ve IV. Sarı ve beyaz lâmeden yelek blüz. Kollar kısa ve dilimli. Etek sijuh ipekliden. Ayni ipekliden bir de ceketi vardır. Yaka simokin biçimidir. Kollar yarım ve omuzlar bombelidir. I. ve II. sinema ve tiyatrolara gitmek, III. ve IV. ise akşam davetleri için tavsiye olunur. Karı Koca başbaşa kalınca Bazı erkekler, zevcelerine, ideal kadın hakkındaki düşüncelerini açıktan açığa söylemezler, marifet onları kesfedebilmektedir Gün bitti. Erkek, dışandaki vazife sinden döndü. Kadın evdeki meşguliyetlerine nihayet verdi. Karı koca epeyce uzun süren bir ayrılıktan sonra tekrar buluştular ve başbaşa kaldılar. Bu yalnız kalış, bazıları için hayatın en tath saatlerini teşkil ettiği halde, bir takımları için de sükut, esnem* ve can sıkıntısile geçen iz'aç edici bir devre vaziyetinde olur. Eğer içinizde bu başbaşa geçiriîen saatleri tatsız bulanlar varsa emin olun ki o zamanları tatlılaşhrmak, canlandırmak sizin elinizdedir. Küçük bir gayretle buna muvaffak olabilirsiniz. Kim fazla susuyor ve konuşmak istemiyor, kim daha ziyade esniyor, onun hiç ehemmiyeti yoktur. Yuvayı saadet ve neş'e ile doldurmaya teşebbüs edecek siz olmalısınız. Çünkü bazı erkekler zevcelerine ideal kadın hakkındaki düşüncelerini açıktan açığa söylemezler. Fikirlerini muayyen şahıslar üzerinde teksif etmeden şu veya bu hareketlerden hoşlanmadıklarını ima ederler, marifet kocanm muhtelif tema yüllerinden istediklerini keşfetmektedir. Hoş geçinme ancak kadmın bu suretle kocasına uymasmdan doğabilir. Bir erkeğin, dışandaki meşguliyetle rinden, hayat mücadelesinde tesadüf ettiği müşküllerden, meslekî kaygularından ve o sahadaki muvaffakiyetlerinden veya muvaffakiyetsizliklerinden bahsetnaemesi imkânı yoktur. Kadmın bunlarla son derece alâkadar olması, onun sözlerini dikkatle dinlemesı, akhnın erdiği şekilde nasihatler vermesi, muvaffakiyetierini takdir etmesi, muvaffakiyetsizlikleri için de teselli eylemesi lâzımdır. Koca bu saatlerde en ziyade neden bahsetmeği seviyorsa, kadmın o meseîeler hakkında kendini icab eden malu matla teçhiz eylemek için kitablar okuyup hazırlanması gerektir. Her şahsiyet ayni şeyden hoşlanmaz. Kiminin musiki, kiminin tarih, kiminin siyaset, kiminin oyun ve saire hoşuna gider. Onun sevdiği ne ise mevzuu mümkün mertebe o noktaya temas ettirerek kendisini gündüzkü yorgunluğundan kurtarmak. vücudünü olduğu kadar, zihnini de dinlendirmesine yardım etmek icab eder. Baktmız ki kocanızın o gün fazla keyfi yok.. Mütemadiyen susuyor.. Bu sü kutu mutlaka yırtmalısınız. Fakat tabiri mazur görünüz, dacndan düşer gibi değil.. Son derece tatlılıkla enteresan bir mevzu üzerinde.. Bazan bir müddet onu sükutî ve düşüncesile bırakmak tercihe şayandır. İkisini ayırd etmek artık sizin zekânıza kalmış birşeydir. Baktınız ki, biraz yalnız dışan çıkıp bir gezinti yapmak istiyor. Onu müz'iç ısrarlarla değil, tath bir tebessüm ve evde yarattığınız rahat ve neş'eli dakika larla bu fikrinden vazgeçirmek gerektir. Baktınız ki biraz gazete, kitab oku mak istiyor. Canmızın sıkıldığını söyliyerek onu bu zevkinden mahrum etmeğe kalkışmaymız. Bilâkis siz de elinize bir iş alarak sükunetinizi muhafaza ediniz. Arasıra hoş bir söz, onu alâkadar edecek şeylere aid bir iki kelime ile gönlünü almaya çahşmız. Sizin işiniz var, fakat kocanız bu işi başka bir zamana bırakıp kendisile meşgul olmanızı istiyor, derhal o işi terkediniz. Hiç şüphesiz evin ve sizin birçok ihtiyaclarmız vardır. Bunlara dair müzakereyi muayyen bir güne tahsis edip her yalnız kaldığmız dakika «şu eksik, b'.ı eksik, filânım yok, falanım yok!» tera nelerile onu mütemadiyen iz'aç etmeyiniz. Baş tuvaletleri Uzun zaman ay ™ ni baş tuvaletini yapmak mecburiyetinde kalmak bir elb i s e y i müteaddid defalar giymek kadar sıkıcıdır. Onun için saçlarını kendileri toplıyanlar da kuvafür yaptıranlar gibi baş tuvaletlerini pekâlâ sık sık değiştirmek yolunu ararlar. İşte size son moda hem pratik hem de şüzel bir kuvafür. Ön tarafta büyük bir değişiklik mevcud olmamakla beraber ensenin üstü tamamile yepyeni bir tarzdadır. Saçlar arkada üst kıs:mda ikiye ayrılarak ayrı ayrı toplanıp ucları içeriye doğru kıvrılmakta, alt k'^.mda tamamile birlestirilerek sivri bir sekle sokulmaktadır. Saçları kâfi mıkfarda uzun olanlar bu modelden mükemmel surette istifade edebilirler. Evlerimlzi nasıl döşeyelim? Her hareketi onun bir aksülâmeli takib ettiğini pek iyi bılirsiniz. On, on beş senedenberi devam eden mo dernismecilik de son zamanda rağbetten düştü. İnşaat işlerinde bilhassa mobilya hususunda eski üslublara rağbet fazlalaştı. Biraz halı vakti yerinde olanlar dükkân dükkân dolaşıp antika arıyorlar ve evlerinin muhtelif kısımlarını eski üslubda eşya ile döşeyorlar. Bizde böyle olduğu gibi dünyanın diğer taraflarında da böyledir. Şu gördüğünüz model R.estauration devri üslubunda bir salcid'ir. Gondol sek t Nasihatler Kb ^ Sişman baldırları ve büyük kalçaB i zayıflatmak için en iyi çare yürü ^mektir. Fırsat buldukça mütemadiyen yürüyünüz! •^ Soğuk almamak için sade vücudü üsütmemek kâfi değildir. Ayni zamanda bünyenizde böyle küçük hava taarruzlarına mukavemet edecek bir kudret yaratmanız, yani iyi yiyip içmeniz, kâfi miktarda uyumanız, sıhhî bir hayat sürmenız l*r. lrnde sandalyalar, üstü ince mermer küçük masa ve arkaları parmakhk tarzında sandalyalar, opalin ve kristal vazolar bu salonun başlıca tezyinatını teşkil etmektedir. Cumhuriyet gazetesinin 12/2/939 ta rihli nüshasında (Ereğli mi? Çatalağzı mı?) foaşlığı altmda bir yazı gördüm Bunda bir takım mütalealarla Çatalağzınm Ereğliye müreccah olduğu neticesine vanl^yor. Mucib sebebler arasmda gördüğümîbazı noksanları ikmal etmek istiyorum. Çatalağzı'Ereğlinin yam başmda değildir, biri kömür havzasınm doğusunHavagazbin icad edildiği tarihin iki da, Ereğli battısındadır. yüzüncü yıhndayız. Daha pek yakın bir Deniyor ki Ereğliye liman yapıldığı zaman, 45 kilometrelik bir hattm tern mazide baş tacı ettiğimiz bu iki asırlık, kokulu ve doğmsunu söylemek lâzım didi lâzımdır. gelirse, biraz da tehlikeli aydınlık vasıŞimendifer Zonguldağa inmiştir, yeni yapılacak hat Çatalağzından değil tasım, bir düğmeyi çevirivermekle terteZonguldaktan başlayacaktır, bunun im miz ampullerin içinde tutuşan elektrik tidadı ise otuz kilometrenin içindedir. ışığı, salanlardan mutfaklara ve banyo Karabük kömürlerinin 45 kilometre dairelerine kovdu. Belki, bir gün gelelik yoldan ve Ereğliden nakledıleceği cek, yağ ve soğan kokulan içinde, yahud hakkındaki beyanat ta yanlıştır. Kara rutubet ortasında yaşamasına da lüzum büke kömür, Ereğliden gidecek değildir. kalmıyacak. Karabük kömürü Zonguldak şimendifeLâkin, kokusuna, tehlikesine ve nik rile nakledilir, bugün böyle olduğu gibi, betirre rağmen, bu iki asırlık emektarın Çatalağzında veya Ereğlide liman yapıldığı takdirde dahi ayni vaziyet mah hizmetini inkâr edemeyiz. Bir zamanlar, medenî şehirlerin gece fuz kalacaktır. Şu halde Karaibük kömür ihtiyacımn hayatını nurlandıran havagazinin, hangi temini keyfiyeti Çatalağzma liman ya sanihadan ve nasıl doğduğunu okuyucupılmasında râcih bir sebeb teşkil ede larıma anlatarak, onun iki yüzüncü yılmez. dönümünü, ben de kendime göre kut Çatalağzı Karabüke yakındır, bura lamak istiyorum. ceyi köylülere şu sözlerle tebşir ettiği da yapılacak 1 man kömürden başka ipBu gaz 1739 senesinde lngilte meşhurdur: «Dostlarım, diye haykır * tidaî veya mamul maddelerin tahliyekeşfedilmişt.i. O tarihte, bir mıştı, size, Paristen buraya ışık ve harasinde ve nakü ve tahmilinde favda ve redc kömür madeninden fışkırdığı görülen ret yollıyacağım!» rebilir. Çatalağzı limanı Zonguldak mmtakasmda mütekâsif ıbir halde bulunan bu kabili iştial gazi, tulumlann içi Onun bu müjdesini, her dâhiye mumaden kömürünün tahmil ve ihracına ne topladılar. Fakat bu sadece bir kadder qlan: Deli! iltifatile karşıladıkhizmet eder. Yani Çatalağzı bugünkü müşahededen ve mevcud birşeyin keş larını söylemeğe hacet yoktur. Zonguldak limanı gibi bir tahmil lima finden ibaret kaldı; tatbik sahasına Lâkin, Lebon deli değildi. Köyünden nı olabilir. çıkarmağı düşünen olmadı. Havagazini, Parise avdet ettikten sonra, orada bil Limancılık bakımınd>an Ereğli ve Ça aydmlık ve hararet membaı olarak kul hassa tanzim ettiği geniş bir bina dahi * talağzından hangisinin liman inşasına lanmak fikri üzerinde ilk defa işliyen, linde, tecrübelerine, büyük bir hararetle elverişli ve masraf noktasmdan hangi Philippe Lebon isimli bir Fransız ol devam etti. İhtiraile meşgul olduğu ususinin ehven ve daha faydalı olacağımn muştur. lün teferruatına müteallik bazı noktalar takdirini mütehassıslanna bırakahm. Philippe Lebon, köprüler ve yollar üzerinde gizlice çalışmak lüzumunu duyYalnız şu kadarmı söyliyelim ki, Çatalağzında toıprak kazılarak sun'î ve mühendisi olarak mektebden çıkıp, ma duğu zamanlar, Brachay'ya gidiyor, meküçük b:r liman vucuda getirilecek, kine dersi vermek üzere Parise çağırıl saisine orada devam ediyordu. Fakat, Ereğlide tabiatm mevludu olan emin ve dığı zaman 25 yaşmdaydı. Fransa ihti vazifesi başından sık sık ayrıhşları, menmuazzam bir liman az masraf ve küçük âli, onu, sıcak hava ve kabili iştial gaz sub olduğu daire erkânı tarafından hoj bir himmetle faydalı bir vazlyete soku le buhar makinesini işleterek bu sahada görülmemeğe başlamış, Lebon, vesaitsizlacaktır. Cumhuriyet hükumetimizin bir tekemmül yaratmak üzere, laboratua liğin zorluklarından haşka bir de idarî cok ehemmiyet verdiği ve ehemmiyete nnda, sessiz sadasaz çalışır bulmuş, ve engellerin sebeb olduğu müşkülâtla çardeğer bir mevzu olan kömür havzasınm belki de kimseye zararı do.kunmadığın pışmak mecburiyetinde kalmışrı. Hatta, inkLşafı cihetinden Ereğli limamnm her ne şekilıye olursa olsun bir an evvel ya dan ziyade, kimse tarafından tanınma vazifesinden uzaklaştmlmak tehdidile dığı için kafasını koparmağı düşünme karşılaştığı zaman, nazıra hitaben bir pılması zarureti aşikârdır. mişti. mektub yazarak kendisini müdafaa mecHalen Ereğli havzası admı taşıyan köKüçük sebebler büyük neticeleri do buriyetinde kalmış, ilim uğrunda işinden mür mmtakamızda senede iki buçuk milyon ton tuvenan kömür istihsal edi ğurur. Bu hakikatin en uygun tatbik sa çıkanlmak istenibnesine ihtimal veremilir. Bunun yarısı Kilimli, Kozlu, Kireç hası, ihtiralar âlemidır. Philippe Le yeceğini söyîetnişti. lik, Kandilli ve Çamlı gibi ağızlardan bon'un, tesadüfler ve ahvaî saikasiîe vüNihayet, gırtlağına kadar borca gir yüklenir. Bu ağızlar birer liman değil cude getirdiği büyük ihtira da işte böyle mek, bir yandan ilim muhitinin, bir yandir, her rüzgâra acık, fırtınalara maruz pek küçük bir sebçbin mahsulüdür. dan âmirlerinin itimadsızlıkları ortasında dur. Buralardan kömür alacak vapurlar, Lehon'un, doğduğu vilâyet merkezi didinmek pahasına, Fen Enstitüsüne bir denizli havalarda iltica edecek bir yer olan Brachay'da birkaç kardeşi vardı. muhtıra tevdiine muvaffak olan Lebon, bulamamak bahtsızlığmdadır. Ereğlinin Bunlardan biri hastaiandığı için, Lebon o tarihten sonra, biraz müsamaha gördü, bugünkü vaziyetinde iç limanı senelerin hem onu hem memleketini ziyaret etmek rahat rahat çalıştı ve 1799 da, ilk ihtira birikt'rdiği birçok gemi enkazile dolu, tehlikeli bir mıntaka halindedir. Şimal maksadile Brachay'ya gitmişti. O sıra heratını istihsal etti. Havagazi doğmuşdenizlerine karşı mahfuz olan bu lima larda, genc âlim, dumanın evsafı üzerin tu. nın batısı tamamen açıktur. Şimal rüz de araştırmalar yapmakla meşguldü. Esas bulunduktan sonra, bunun ve tegârı fırtmalarından korunmak için bu Zihni mütemadiyen bu işle dolu olan ferruatının tatbik sahasına konulması geraya sığınan gemiler, rüşgârm vechesini .ebon, bir taşla iki kuş vurmaktan geri cikmedi. Lebon, çok sadık ve zeki bir değiştirmesi, batı veya batı lodosa dön almamış, tecrübelerine orada da devam mesai arkadaşı vazifesi gören karısımn mesile tehlikeye düsmektedir. Hemen etmek istemişti. yardımile, evini bir havagazi meşheri her sene bunun pek fecî neticelerini görKöy evinin ocağmm kenarında bir ta haline getirdi; Parisliler, akın akm gelmekteyiz. Mühim bir millî servetin ve ım boş ilâc şişeleri duruyordu. Lebon, diler, yemek pişiren, hararet dağıtan, birçok vatandaşlann mahvına ve felâbu şişelerin içine, bahçeden topladığı ta aydınlık veren bu harikah mavi ışığın, ketine şahit olmaktayız. aşları doldurdu, şişeleri ateşe oturttu. türlü türlü şekillerde yanışmı, hayretler Karabük nakliyatı. Zonguldak gibi Bir müddet sqnra, şişeler iyice kızışınca, içinde seyrettıler. Maamafih, hemen her valnız kömür tahmilât merkezi olması bakımından çünkü bu küçük ve m'as ağızlarından simsiyah bir duman yüksel muhteriin en büyük düşmanı olan tezvir, raflı liman fırtınalı zamanlarda gemile meğe başlamıştı. Lebon, dumanı daha Lebon'u da ihmal ettnemiş, halk üzerinre ilticagâh olamaz Çatalağzında mo yakından tetkik etmek için, şişenin ağzı de şüpbe ve tereddüd uyandıracak madern bir liman yapmak ne kadar lâzım nı ıslak bir bezle sararak ateşten kaldır hiyette aleyhtar propagandalar, havagasa daha büyük bir ehemmiyetle Ereğli dığı zaman o siyah ve kesif dumanın zinin, bütün harikasına rağmen, halk talimamnm temizlenmesi. eskiden kalma birdenbire bembeyaz çıkmağa başladığı rafından kullanılmasına engel olmuştu. mendireğinin tamiri, batı denizlerine nı gördü. Seyre koşanlar, bir müddet sonra, o cakarşı yeni bir dalga kıran yapılması, Bu gibi hâdiseler herkesin başından zib manzaralı ışıkları unuttular, yemekmodern ve mütekâmil alâtla mücehhez de olmasa Ereğli limamnm kabilı isti eçebilir. Fakat bütün mesele, beklen lerini kömürle pişirmeğe, vücudlerini kömiyen neticeler karşısmda şaşırıp kalmak mürle ısıtmağa ve babadan gördükleri fade bir hale sokulması zaruridir. iktifa etmeyip o hâdiselerden de ay ışıklarla aydınlanmağa devam ettiler. Ağızlardan kömür almak üzere gelen Lebon, 1804 senesinde, herşeye rağecnebi vapurlanmn, Ereğlide şahidi ol ıca neticeler çıkaracak bir yol tutmaktadukları kazalardan dola\a, can kaygısile dır. İşte Philippe Lfbon ufacık fikir kı men ilk havagazi fabrikasını kurmağa bırakıp gittikleri çok defa görülmekte nlcımlarından büyük ateşler tutuşturma çalıştığı sırada, esrarengiz bir tarzda öldir. Bu halin önüne geçmek bizim için sını bilen geniş sanihah bir adam sıfatile, dü. Ortada dolaşan rivayetlere bakıhrmillî bir borçtur da.. ağaran dumanı bir vakıa gibi sadece gö sa, sokak ortasında bulunan cesedi, bı Halen tedkik ile meşgul olan yüksek üp geçmemiş, bir formüle esas olarak çak darbelerile delik deşik edilmişti. Naheyetin bu lâzimeyi nazardan uzak tut elinde tutmuştur. 5işenin ağzmdan çıkan poleon'a benzedıği için imparator aleymıvacağmı umarız. dumanın renk değiştirdiğini görünce ilk hinde tertib edilen bir suikasde yanlışBu iki limanı birbirine karıştırmak, işi buna bir alev göstermek olmuştu. İn lıkla kurban gittiğini bile söyliyenler olbirini tercih diğerini ıskat etmek doğru olamaz. Her biri başka başka mevzula siyakî olmaktan ziyade, her sebebden du ve biçare muhteriin adı, çok geçmera hâdimdir. Çatalağzı lâzım, fakat bir neticeye ulaşma istidad ve temayülü den unutuldu. İşlerine kesad geleceğinEreğli elzem ve daha müstaceldir. T. K nün bir tezahürü olan bu hareket, onu, den korkan mum ve yağ tacirleri rahat y beyaz dumanın bu sefer de aleve inkılâ bir nefes aldılar. Mütecavizi tanımıyormuş! bı gibi ikinci bir beklenmedik hakikat Lebon'un eserine, kansı devam etmek Dün Roko Markoviç adında bir zattan karşısmda bıraktı. İşte, ilk havagazi me istedi. Fakat, o da, kocası gibi, yıllarca şu mektubu aldık: «Saym gazetenizin 11/2/39 tarihli nüs mesi, Lebon'un, kızgın şişeyi tutmak için süren mesainin, fedakârlıklar ve mahruhasının 2 nci sahifesi 5 inci sütununda kullandığı ve şişenin ağzına örttüğü o ıs miyetlerle dolu senelerin mükâfatını görIsviçreli Jozef Muller tarafından gasb meden öldü. kasdile uğradığım tecavüzün hikâyesi sı ak bezdir. rasmda meselenin mahiyeti basit sarhoşGörünüşte basit, fakat hakikatte pek Havagazi meselesinde, tabir caizse, luk olarak gastenlmışse de işbu yazının saslı olan bu keşif, Lebon'a, Paristen parsayı toplıyan Windsor ismindeki, İnt hakikate muvafık bulunmadığmı ve mu tecavızin hüviyeti bence meçhul olup ken mernlekete gelişinin asıl sebebini unut giliz tabiiyetli Alman olmuştur. disile bir muarefem. de bulunmadığı ve turmuş gibiydi. Hasta kardeşine tahsis Lebon'un aldığı ihtira beratınm müdIktusad Vekâleti yüksek makamının müettiği saatleri asgarî hadde indirdi; evin deti geçmişti. Windsor, 1815 te, ayni saadesile yirmi beş senedenberi namus dairesinde çalışmakta olduğum şirketteki bahçesinde tuğladan birnevi ocak yaptı esas üzerinden, kendı namına bir ihtira vaziyetim de buna müsaid bulunmadığı ve e yepyeni bir prensipin ilk temellerini beratı aldı ve Bırmingham'da bir havaesasen iddia makammca m«seleye vazıyed olunarak hakıkat meydana çıkmış oldu atmağa koyuldu. Bu ocak, evin içindeki gazi fabrikası tesis etti. Lebon'un oclu, ğundan matbuat kanununun hükümleri ocakta yapılan tecrübenin büyük mik babasınm hakkını dünyava tanıtamad:. dairesinde işbu yazımın saym gazetenizin l^asta tekrarma mahsustu ve bizzat ocak, Petroldan sonra ve elektrikten evvel ayni yerinde dercini saygı ile aK»derim.> ilk tecrübede kullanılan şişelerin büyük medenî dünyayı nurlara garkeden Le Galata Karaköypalas hanmda (La Fonsier) sigorta şirketi memurla mikyasta nümunesiydi. bon'un mezarı bugün hâlâ meçhul ve karından Roko Markoviç Lebon'un, tuğla ocaktan aldığı neti ranlıktır. Havagazinin tarihçesi Elektrikten evvel medenî dünyayı aydınlığa kavuşturan havagazı muhteriinin mezarı. bugün hâlâ imeçhul ve karanlıktır