18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 7 Birincikânun 1939 Macera Romanı: 24 ( Sehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Manifatura eşyası Okullarda himaye Siper ve sığmaklar Gümrükte bekleyen mal işleri ne vaziyette? Alâkadarlar inşaat hazırFinlandiya ve devletler endisi tahrik etmediği halde taarruza uğrayan Finlandiya cumhuriyetinin talebi üzerine cumartesi günü Milletler Cemiyeti meclisi top» lanacağından alâkadar devletler şımdı • den vaziyetlerini tayin etmeğe lüzum örmüşlerdir. Sovyetler Birliği mecliste yalnız ve hatta bir nevi müttehem mevkiinde bulunacağmdan içtimaa iştirak etmiyeceği ve esasen buna bir lüzum buiunmadığı cevabını vermiştir. içtimaa iştirake lüzum görmemesine sebeb olarak Leningrad'ın yanıbaşındaki bir köyde teşkil ettiği komünist heyetini bütün Finlandiyanın yegâne meşru hükumeti oiarak tanıdığını ileri sürmüş ve bu suretle bütün dünyanın da bunu tanıması âzım geldiğini anlatmıştır. Sovyet hü kumeti cevabını usulün hilâfına olarak mürseliileyhi Milletler Cemiyeti umumî kâtibinin eline yetişmezden evvel Mos kova'da neşretmekte istical ettiğine göre bir an evvel vaziyetini tayin etmeğe çok ehemmiyet vermiş olduğuna hükmetmek cab ediyor. Fakat Milletler Cemiyeti meclisinin hem daimî azası hem de bu defaki reisi olmasına rağmen Sovyetler Birliğinin iştirak evlememesi meclisin toplanmasına mâni olmıyacaktır. Garib bir tesadüf olarak italya; Habeşistan meselesinde kendisine zecrî tedbirler ittihaz edilmiş olmasıııdan Cenevre müessesesinden aynlması için geçmesi icab eden müddet bu ayın on birinde münkazi olacağına göre hukukî noktadan meclisin bu defaki toplantısmda aza bulunuyor. Belki de ltalyayı müşkül mevkide bırakmak için böyle bir tarih seçilmiştir. Fakat İatlya devleti kendi halkının ko münizme ve Sovyetlere karşı düşman olmasından dolayı Finlerin davasını büyük tezahürlerle ıltizam etmekte olmasına rağmen CenevTedeki toplantıya iştirak etmiyeceğini şimdiden ilân etti. . Milîetler Cemiyetinin Cenubî Ameri kalı azaları ise meclisin karan üzerinde şimdiden müessir olacak bir tavır aldı • lar. Bunlardan dördü Sov>cler B;rl'ğ;i devleti azalıktan çıkarılmadığı takdirde kendilerinin bu müessrseden çıkacaklarını bildirdiler. Finlandiya meselesi Cenevre müessesesini büsbütün inhilâl teh likesine maruz bırakmış oluyor. Rusyayı feda edemediği takdirde bugün Amerika kıt'asındaki bütün azalannı kaybederek cihanşümul bir müessese olmaktan çıkacak ve Avrupa ile Asyanın birkaç devletine münhasır kalacaktır. Milletler Cemiyetinde kendi menfaatlerile uzaktan ve yakıııdan alâkadar meselelerde daima hâkim ve nafiz olagelmiş müessesenin son kalan büyük azalan lngiltere ile Franşa Lord Halifaks'ın dünkü nutkunda' tekrar edildiği veçhile sırf küçük devletlerin taarruzdan emin ve masun bükırim'alan uğrunda bugünkü harbi dare ettiklerine göre Finlandiyanın da ^ vasını bütün kuvvet ve gayretlerile tut malan icab etmektedir. Hatta 1 eylulde Lehistana hücum eden Almanyaya" ilân ettikleri gibi I kânunuevvelde Lehistana karşı taarruz eden Sovyet Rusyasına harb açmalan lâzım geliyordu. Fakat ingiltere Hariciye Nazın bu devletin vaziyeti ancak Cenevrede meclisin içtimalannda belli olacağını beyan etmekle iktifa etmiştir. İngiliz Başvekili de Finlandiyanın Cenevreye müracaatini ingilterenin teşvik etmediğini ve Finlandiya arazisine yamlan istilâdan dolayı da Moskova'da ingilterenin protesto yap madığını söylemiştir. İngiltere gayet ih • tiyatkâr davranıyor demektir. hafta içindîJirmi sekiz nefer ve iki zabit öldü. ,j Filip gozlerinj'îfayretle açtı ve Valdeıec devam etti: " JA* Evet. Bjığnay siîolarını zehirleyen şebekeden başka ele geçirilecek adamlar var. Başlarında bu kadın. Üç gün sonra Berline döneceksiniz. Schmidt sizi otelinizde bulacak. Onunla beraber çalışacaksınız. Kendisi şimdi burada. Tamşınız. Valderec bağırdı: Yüzbaşı! Schmidt göründü ve Filip'e elini uzattı. Uzun boylu, esmer, küçük siyah gözlü, çenesi geriye çekik ve kalın boyunlu bir adamdı. Üstünde seyahat elbisesi vardı. Filip ona dedi ki: Sizinle beraber çalışacağım için gurur duyuyorum. Schmidt, karanlık yüzünden beklenmiyen neş'eli bir sesle: Keza, dostum, dedi. Valderec size meseleyi izah etti, değil mı ? Evet. Pekâlâ. Berlindf slzi bulacağım. Schmidt odadan çıktı. Valderec onun arkasından bakarak, Filip'e doğru eğildi: Müthiş adamdı/, dedi, fakat ona güvenebilirsiniz. Mahud H 21 onun sajesinde ele geçti. Anlıyorsunuz, değil mi? Bir dansöz. Valderec, çelik bakışlanndan birini Filip'in gözlerine saplayarak: Evet, dedi o kadın yüzünden en kıymetli adamlanmız öldü. Her ne hal ise, bu sefer merhametsiz çalışacaksınız. Filip çekilmek üzereydi. Valderec: Bir kelime daha, dedi, S. R. şuna kanidir ki bu teşkilâtm baş kolu Isviçrededir. Aradığımız mahluk hakkında en iyi ajanlarımız bile bize haber getiremediler. Subaylarımızdan iki tanesi isviçre hududunda öidürüldü. Görüyorsunuz ki bu defa iş tehlikelidir. Şmit bunu biliyor. İkiniz de birbirinizi istihbaratınızdan haberdar edeceksiniz. Pekâlâ, yüzbaşım. Haydi bakalım. Filip selâm verdi ve çıktı. Sokakta ilk taksiye atladı ve otelinfi giderek odasındaki divana uzandı. O gün, öğle ve akşam yemeklerini dayısmda yemeğe karar veren Suzanı görmiyecekti. Şmit'in Filip'e terfik edilmesi genc kadının uzaklaştırılrnası için miydi? Büro Suzanın hizmetlerinden memnun görünmekle beraber ona karşı gösterilecek itimada bir hudud çizrnek istiyordu. Valderec'in sözlerinden ziyade sesinde böyle bir mana vardı. «Temenni edelim'î' dediği zaman bir şüphe izhar etmiş gibiydi. Artık Suzanı Pariste, eğlencelerile ve alışverişleıile bJaşbıaşı^, şer best bırakmak ve şimdilik Berline götürmemek lâzım geliyordu. S. R. Pariste onun peşini bırdkmıyacaktı, Yalnız, bu 2er ki kadına, kelumiyetini son derece muhafaza etmesi için Filip'in trende yaptığı tenbihi tekrarlaması faydasız olmıyacaktı. İcab ederse onu daha sonra Berline çağırabilirdi. Şimdilik ona harikulâde bir kolye hediye etmeğe karar verdi. Filip güldü: Yeryüzünde insan mevcud olduğu gündenberi casus da vardır. Hazreti Ademle Havvadan bir tanesi mutlaka casustu, Suzan. Allahın casusuî Filip ayağa kalktı ve Leman gölüne dönerek, derin bir nefes aldıktan sonra, dirseğini parmakhğa dayadı: Şimdi size Juliana'yı anlatayım, dedi. Geç bile kaldınız! Filip, macerasını an'attı. Ehemmiyetli teferrüattan hiçbirini ihmal etmemişti. Hikâyesini bitirdikten sonra: Beni gene siz teselli edeceksiniz, Suzan, dedi, iyi düşününiiz. Kadın psikolojisi bakımından, Juliana'nın benimle evlenmeği reddetmesine ne mana veriyorsunuz? Suzan gözlerini süzdü ve güzel bir musiki parçası dinler gibi uzun müddet sustu. Nihayet dedi ki: Dostum, siz modern kadını anlamağa çalışınız. Hürriyet bızim için çok aziz bir şeydir. Ben hürriyeti paradan da, tuvaletten de fazla seviyorum. Fakat bu, kadınm erkeğe sadık kalmasma, hele onu delice sevmesine hiç mâni değil. Juliana sizi uzun zaman görmedi. Biitün hayatını aızinle evleneceğine göre değil, yalnız yaşayacağına göre tanzim etti. Birdenbire siz onun karşısma çıktınız. Korktu. Bütün projeleri altüst olacaktı. Sizi sevdiği irin bir kriz geçirdi. Çünku ne hürriyetini, ne de sizi feda edebilecekti. Eğer sizi sevmeseydi bu krizi geçirmesine ne lüzum vardı? Alâkanıza mukabele etmezdi. Mecbur muydu? Kendisi de öyle söylüyor. Doğrudur Filip, emin olunuz. Emin olamıyorum, Suzan. 7 da iyi bir tesir yapmıştır. Manifatura tüccarlarının manifatura ticoretile meşgul olmıyanlara saiış yapmamak hususundaki iş ve fikir birliği, spekülâsyonun tedricî surette izalesini temin edecektir. Gümriiklerde Alman ve Japon mallan mevcuddur. Bunlar piyasaya çıkanldığı takdirde manifatura üzerinde daha esaslı tenzilât imkânlan hasıl olacaktır. Italya ve Amerikadan da yapılacak ithalât tenzilât imkânlarını daha ziyade kolaylaştıracak, bu suretle ihtikâr kaldınlacaktır. Gümrükte bekleyen Alman mallarının konşimentolarınm bir kısmı Doyçe Banktadır. Bankanın konşimentolan vermediği malumdur. Banka, kendisinin mutavassıttan başka bir şey olmadığını, mal sahiblerinin mallarının verilmemesi hususundaki taleblerini nazarı dikkate almak mecburiyetinde olduğunu ileri sürmekte ve ayni muameleyi yalnız Alman mal sahibleri hakkında değil. her hangi bir millete mensub herhangi bir mal sahibi için dahi tatbik etmek mecburiyelinde olduğunu ilâve etmektedir. Doyçe Bank müdürii. dün öğleden sonra Mıntaka ticaret müdüru Avni Sakınanı ziyaret ederek kendisile uzun müddet görüşmüştür. lar ne vakit çıkarılacak? Himayeye muhtac çoManifatura fiatlarında yüzde yirmi tencuklar tespit ediliyor zilât yapılması hakkındaki karar, piyasaİlkmekteblerde olduğu gibi, lise ve orta mekteblerdeki fakir çocukların himaye işlerinin de esaslı bir teşkilâta bağlanmasına karar verilmiştir. Bunun için her mektebdeki himayeye muhtac çocukların miktan tespit edilecektir. Halihazırda orta tedrisat müesseselerinde himaye işleri talebeler tarafmdan teşkıî edilen yardım birliklerile idare olunmaktadır. Yardım parası, talebe ve muallimlerin her ay verdikleri aidatla mekteb kooperatîflerinin kazanclarından ayrılan hisselerden meydana gelmektedir. Ayrıca, Kızılay Genclik derneği denilen bir teşekkül daha vardır ki, bu da gene talebeler tarafından idare edilmektedir. Merkezi bir idareye tâbi olan bu dernek, bir çok mekteblerde çok verimli işler yapmaktadır. Bu teşekküllerin bazı mekteblerde çok müsmir faaliyette bulunduklan, talebelerin yiyecek, giyecek ve ders levazımını tedarikten başka hasta olan talebeleri hastane ve sanatoryomlarda tedavi ettirdikleri görülmüştür. Buna mukabil bazı mekteblerde bu teşkilâtın mevcud bile olmadığı anlaşılmıştır. Bundan sonra, her mekteb, bu teşkilâtı istisnasız yapacak ve faaliyeti hakkında muavyen zamanlarda rapor verecektir. Yardım teşkilâtının gelirini arttırmak üzere mekteb kooperatiflerinden azamî surette istifade edilecektir. Kooperatifler talebeiere ayni zamanda iktısadî fikirler aşılamak gayesile Maarif Vekâletince hazırlanan bir talimatnameye göre çalışmaktadırlar. Bununla beraber, bir çok mekteblerde kooperatiflerin faaliyetlerine muvazi olarak ayn birer kantin bulunmaktadu. Bu kantinler tamamile hususî şahısların ellerindedir. Kantinlerin işleri talebe kooperatiflerine bırakılırsa gelir miktannın çok artacağı tabiîdir. Bu hususta bir karar verilecektir. Yardım teşkilâtına Maarif Vekâleti ve Halk Partisi tarafından da yardım edilecektir. hklarına başladılar Hava tehlikesine karşı yapılacak olan ığınaklarla nümune siperleri işi üzerinde seferberlik müdürlüğü meşgul oluyor. Nümune siperlerinin planlan, evvelce de yazdığımız gibi, Dahiliye Vekâletinden gelmiş, vilâyetçe beher siperin 610 kuruşa yapılabileceği tespit edilmiş ve inşaat üzumu alâkadarlara biîdirilmiştir. Siperer mümkün mertebe binalardan uzakta olacaktiT. Mekteb ve saiıe gibi binalann bahçeleri bu işe kâfi gelmediği takdirde civardaki arsalardan da istifade edilecektir. Alâkadarlar bu nümune siperlerini vücude getirmek için hazırlıklara başlamışardır. Mühendislerden müteşekkil bir heyet şehrin kalabalık mahallerinden bir ıcaç büyük sığınak vücude getirilmesi için tetkikat yapıyorlar. Sığınakların masraflan Belediye tarafından ödenecektir, hükumet de yardım edecektir. Bunlar ya ahtezzemin olacak, yahud müsaid yerlerde binalardan da istifade olunacaktır. Hususî binalarda yapılacak tertibata dair oan 500,000 talimatnamenin bugünlerde tevzüne başlanacaktır. ŞEHİR ISLERÎ Bina vergisi itiraz komisyonları On dört maliye istinaf komisyonu lâğvedilmiş, iki tane bina vergisi itiraz ko misyonu teşkil olunmuştur. Bu komis yonlardan birinin reisliğine 80 lira aslî maaşla eski Müddeiumumî Esad, ikincisine de Ankara Vilâyet idare heyeti azasından Enver tayin edilmiştir. Komisyonların azaları yetmişer lira aslî maaş ala caklardır. Komisyonlarda ayrıca rapor törler de bulunacaktır. ADÜYEDE Adliye binası inşaatı için hazırlıklar Sultanahmedde Ibrahimpaşa sarayı yerine yapılacak Adliye binası arsası civarında bulunan ev, dükkân ve bahçeler den istimlâklerine karar verilmiş olan ların sahibleri, istimlâk bedellerini al mak üzere İstanbul Millî Emlâk müdür lüğüne çağırılmışlardır. Bütün istimlâk bedeli, 44,000 küsur lira tutmaktadır. llândan itibaren on gün içerisinde almıyanların istmilâk bedelleri bankaya ya tırılarak, yıkma işine teşebbüs oluna caktır. Adliye binasımn yapılmasına ilkbaharda başlanılması muhtemeldir. Eminönünde yeni bitirilen istimlâk muameleleri Pariste birkaç gün Filip ve Suzan Parise geldikleri gecenin sabahı birbirlerinden aynldılar. Genc kadın dayısının evine gıtti. Filip, şeflerinden biıini, yüzbaşı Valderec'i evinde ziyaret etti, ona Lotte Falken'le temaslarının son neticelerini verdi ve Suzan isminde bir kadından çok istifade ettiğini de söyledi. Onu sükunetle dinleyen Valderec: Biliyorum, dedi, Suzan hakkında da malumatım var. Gir\al dün bana geldi; bu kadın hakkında mükemmel malumat getiren yüzbaşı Schmidt'in raporunu da bu sabah okudum. Suzanın mazisinden şüphe edilemez. tstikbalinden de şüphe edilemez. Temenni edelim. Valderec yazı masasınm gözünden bir plân çıkardı ve Filip'e Almanların Fransız ordusu içindeki faaliyetîerine dair bazı şeyler anlattı. Sonra yeni talimat verdi ve dedi ki: Bunlar kat'î emirlerdir. Bu sabah Binbaşı Znilling'i gördüm: Beraber Nazıra gittik. Nahrihten Büro'nun faaliyetleri ve adamlarının hüviyetleri hakkında sizin Berlinden gönderdiğiniz malumat takdir edildi. Yalnız, bürolardan geçmeden, ordudaki adamlarile doğrudan doğruya temasta bulunan blr Alman kadmının hüviyeti sizce ve bizce hâlâ meçhuldür. Bu kadın ele geçmedikçe biitün muvaffakiyetlerimiz mevziî kalacak. Marsilyadaki D 41 idam edildikten sonra da orduda zehirlenmeler devam ediyor. Bir Bulunan cesed Bir hafta kadar önce, kömür amelesinden Abbas oğlu Numan, Sılâhtarağada dereye düşmüş, cesedi aranmış, o zamandanberi bulunamamıştı. Cesed, dün su yüzüne çıkmıştır. Adliye hekimi Salih Haşim Sönmez, muayene etmiş, gömülme . sine ruhsat vermiştir. Bir tecavüzün muhakemesi L Yazm. Emirgândan bindiği bir sandalla gezintî"yaptı^tah sonra An'adöluhlsarına çıkan Şehimeye tecavüzden suçlu Mahir, İstanbul ikinci Ağırceza m.ahkcrnesine verflmtetî. Başlıyari' " rrtub.akeme'ye' ' kapali celsede devam olunmaktadır. Mahkum olan dolandırıcı İki kişiyi dolandırmaktan istanbul sekizinci asliye ceza mahkemesinde muhakeme edilen Bilsen adlı birinin muhake Yemeğini otelde yedi ve bütün gün, mesi neticelenmiş, 4 ay 29 gün hapis, bütün gece, Pariste tek başına gezdi. Ras 125 lira para cezası şeklinde karar verilgeldiği eğlence yerine girip çıkıyordu. miştir. Pigalle meydanında bir taksiye atladı ve Taharrî memuru gibi... geceyansı, şoföre: Tahir isimli bir köy kâtibi, Etyemezde Beni enteresan bir yere götür! dedi. rasgeldiği Gülsümle aralarında çıkan müŞoför: nakaşada, kendisine taharri memuru sü Eğer sadece eğlenmek istiyorsanız sizi çok orijinal bir yere götüreyim. Kor sü vermekten İstanbul sekizinci asliye cekulacak bir yer değil, patronu tanırım za mahkemesinde muhakeme ediliyordu. İki buçuk ay hapse mahkum olmuştur. ben. <Devam ediyor* Muallimler için meslekî konferanslar Hafta tatili kanununa muhalif bareket Hafta tatili gününde çalışmak müsaa desi almaksızın fırınını açık bulundur maktan Yorgi isimli bir fırıncı, Sultan ahmed birinci sulh ceza mahkemesinde muhakeme edilmiş, müdafaa olarak «Be» lediye tamilatnamesinde fırınlann fasılasız çalışmaları mecburiyeti yazılıdır» demiştir. Mahkeme, fırıncının hafta tatili kanununa göre, on lira para cezası öde mesine hükmetmiştir. Gramofon yüzünden Bostancıda bir kahvede, bir gramofon meselesinden çıkan kavgada Mustafayı öldürmeğe tesebbüsten suçlu Alinin mu. hakemesine İstanbul birinci Ağırceza mahkemesinde devam edilmiş, Müddei umumilikçe adiyen yaralamaktan ceza istenilmiştir. Müdafa yapılacaktır. Müddeiumumiliğin bir izahı Dünkü konferanslardan birinde bulunan muallimlerimiz Ök tedrisat mualliralerinin meslekî bilgilerini arttırmak maksadile tertib edilen konferanslara dünden itibaren başlanmıştır. Dün verilen konferanslardan ikisi pasiî korunmaya, ikisi de alfabe tekniğine aiddir. Şimdiye kadar olduğu gibi dünkü konferanslarda muallimler tarafından büyük bir alâka ile karşılanmıştır. Bununla beraber, pasif korunmaya dair konferanslann bu işin mütehassısı olmıyan müfettişler tarafından verilmesi yüzünden lâyıkı veçhile istifadeli olmadığı anlasümıştır. Pasif korunma hakkındaki bilgileri ilmî bir şekilde vermek, ihtisas sahibi kimselerin salâhiyeti dahilinde olduğundan muallimler, alâkadarlara müracaat ederek bu cihetin nazarı itibara alınmasını istiyeceklerdir. 11 vapurun sipariş işi Ingiltereye sipariş edilecek I 1 vapurun inşası için teklifte bulunan Svvenhunter müessesesinin proje ve plânlannı tetkik etmek üzere dün Denizyolları idaresinde bir toplantı yapılmıştır. Teşekkül edecek komisyona yakında Ingiltereden şehrimize gelecek mezkur firmanın mümessilleri de iştirak edeceklerdir. Yaralanan hayvan Dün sabah saat 9,15 te Eyüb adında birinin idaresindeki çift atlı su arabası, Beşiktaş istikametinde giderken 642 sayılı tramvayın sol tarafına geçmek isteyen Mehmed oğlu Mehmedin idaresindeki 1818 plâkalı otomobille çarpışmış, atlardan birisi yaralanmıştır. Suçlu yaka lanmfş, hayvan muayeneye sevkedilerek tahkikata balşanmıştır. Karagümrükte Cami sokağında 25 saLîse ve ortamekteblerde birinci devre yılı evde oturan 67 yaşlarında Ömer oğlu imtihanlarına başlanmıştır. İmtihan not. Rıza, Gülhanede 418 sayılı tramvaydan lârı bu ayın onuna kadar mualiımler ta inerken muvazenesini kaybederek düşüp rafindan idareye verilmiş bulunacaktır. sol gözü altından yaralanmıştır. Liselerde birinci devre imtihanları Tramvaydan inerken.. Dün, Müddeiumumilikten ?u mektubu aldık: Gazetenizin 6/12/939 şün ve 5592 sayılı nüshasının ikinci sahifesinin 6 ncı sütununda (İkinci İcTa memuru dün tevkif edildi) başlıkh yazı aşağıda yaz'lı şekilde cereyan etmiştir: İkinci İcra memurluğunda ücretle müs Beyne^mHel Tîcaret O^aları tahdem Kâtib Yaşar oğlu Hüseyin Sev Türkive komitesi gican vazifei memuresine taalluk eden Bevnelmilel ticaret odaları Tü'kiye bir meseleden dolayı zan altına alınmış ve kendisi bu suçtan dolayı Sultanahmed millî komitesi, dün öğleden sonra Tica birinci sulh ceza hâkimliğince tevkif edil ret Odasında toDİanmıştır. miştir. Hâdisenin ikinci icra memurile bir Müdür geldi guna alâkası yoktur. Bir müddettenberi mezunen Izmirde bulunan Mıntaka Ticaret müdürü Avni Sakman, dün gelmiştir. Feci bir cinayet Bursa (Hususî) Orhanelinin Sada TVsarruf ^af*p««ı ha^^bkları köyünde feci bir cinayet olmuştur. Bu Ayın on ikisinde ba'slıyacak olan taköyden 1 7 yaşlarında Gülsüm ismindeki sarruf haftası hazırlıkları bitmiştir. Bu genc bir kızı ayni köyden Davud Yılmaz hazırhklarla meşsul olan sanayi müfettişi oğlu Ali istemektedir. Fakat bu evlenme Danis dün Valiyi ziyaret ederek vaoılan ye rıza göstermiyen kızın üvey kardeşi haznlıklar etrafında izahat vermiştir. Yaşar, bir gün düğün meselesi için topÇay buhranı mı? lanmış olan iki taraf akrabalannm bulunduğu yere gitmiş, evvelâ teyzesine tabanSehrimizde çay buhranı başladığı hakca ile ateş etmiş ve kurşunu ona isa kında Belediyeye ihbar yapılmıştır. Halbet ettirememiş, sonra tabancasını Gül buki Türk Ticaret Bankası depolarında süme çevirmiş ve onu ağır surette ya mühim miktarda çay mevcudü bulunduğu ralayıp kaçarken tabanca elinde düşerek anlaşılmış, banka da istiyenlere vermek kazaen patlamış ve Yaşarı öldürmüştür. arzusunu izhar etmiştir. Eminönünde Mesçid civarındaki adanm isitmlâk muamelesi bitmiştir. Bu binaların yıkılması işi münakasaya konul muşsa da talib zuhur etmemiştir. Müddet yeniden temdid edilmiştir. Ufak mesçid binasımn istimlâki için henüz Belediye ile Evkaf arasında bir anlaşma olmamıştır. Eminönü Unkapanı arasındaki binalann istimlâk muameleleri de devam etSon tebligat muallim meclis mektedir. Burada istimlâk edilecek olan lerinde müzakere ediliyor 720 binadan 144 ünün istimlâk muamelesi tamamlanmak üzeredir. Balıkhane Maarif Vekili Hasan Âli Yücel, birkaç binasına 60 000 lira kıymet takdir edilgün evvel bütün mekteblere iki tamim miştir. Yeni Balıkhane için o civarda bir göndermiştir. Bu tamimlerdcn birisi mu yer aranmaktadır. allimlerin, bundan sonra meslekî disiplini Ayasofya avlusundaki rencide edecek mahiyette neşriyatta bulujvnaınala.rtfi»* bu. Katayı vapanların tecdükkânlar ziyelerinin mukarrer olduğuna dairdir. Ayasofya camiinin içindeki dükkân Diğer tamimde ise, Vekil, bu ders yılı bâ^h^aü iübar»n tatBika. başianan yeni ların müze tarafından istimlâki için te çalışma rejiminde büyük muvaffakiyet şebbüslere girişilmişti. Fakat bütçesinde ler gördüğünden bahisle, liyakat ve me kâfi miktarda tahsisat mevcud olmadığınsailerinden dolayı bütün mualiimleri teb dan müzenin bunları istimlâk edemiyecerik etmektedir. Vekil, bu tamimlerin mü ği anlaşılmış, bunları Belediyenin istim nasib bir zamanda bütün muallimlere lâk etmesi kararlaştırılmıştır. toplu bir sekilde okunmasını ve neticenin Şeyhülharem sokağının telgrafla kendi«ine bildirilmesini istedi vaziyeti âinden dün bazı liselerde bu tamimler okunmuş, keyfiyet telgrafla da Vekâlete Cerrahpaşada iki tarafı kapali olduğu bildirilmiştir. için vaziyetinden şikâyet edilen Şeyhülharem sokağı hakkında Belediye Sıhhiye MÜTEFERRİK müdürlüğü şu malumatı ve izahatı ver miştir: Ziyaretler Bu sokağın iki taTafında islimlâkler yaVali ve Belediye reisi Lutfi Kırdar, dün pılmıştır. Yol, kapali değil, bilâkis Tu Üniversiteye giderek Rekötör Cemil Billumba sokakla Cami sokağından Hob seli ziyaret etmiştir. yar caddesine çıkılabilecek şekilde açıkistanbul Fransız konsolosu da dün Vatır. Sokağa moloz ve gazli bez atılma , liyi makamında ziyaret etmiştir. maktadır. Birkaç ay evvel kapatılan çeş Dünkü ihrac muameleleri me için Sular idaresine müracaat edil Dün muhtelif ihrac maddeleri üzerinde miştir. muamele yapılmıştır. Rumanya, Yuna Mazut ihtiyacı nistan, Bulgaristan, Filistin, İtalya, Ho Sehrimizde mazut ve motorin yağının landa ve Macaristana yapılan dünkü ihracatın kıymeti iki yüz bin lirayı bulmuştur. pek az kaldığmı yazmıştık. Geçen ayın yirmi birinde tatbik mevkiine giren Türk Fuad Köprülü şerefine Rumen ticaret itilâfnamesile tüccar taraverilecek çay fından Rumanyaya mühim miktarda maProfesör doktor Fuad Köprülüy'e Sor zut siparişi verilmiştir. Buniarın on beş, bon Üniversitesi tarafından da fahrî dok yirmi gün içinde şehrimize gelmesi bektorluk payesi verilmesi münasebetile, üs lenilmektedir. tadın şeTefine yarın saat 1 7,30 da EminNüfus tecrübe sayımı önü Halkevinde dil, edebiyat ve tarih Yarın, Vilâyette İstanbul kaza kaymaşubesi tarafından bir çay ziyafeti verilecektir. Toplantıda T 'niversite profesör kamlan toplanarak 940 senesi zarfında ve doçentlerile birçok münevverler ha memleketimizde yapılacak olan nüfus sayımı ve nüfus yazımı dolayısıle daha evzır bulunacaktır. velden bazı kazalarda yapılması mukarYeni dördüncü madde rer tecrübe sayım ve yazımı hazırlıkları üzerinde konuşacaklardır. memleketleri Kat'î yazım ve sayım 1940 senesi sonMısır, Suriye, Filistin ve Kıbrıs dördüncü madde memleketleri meyanına gir larına doğru yapılacaktır. miştir. Dördüncü madde memleketlerinHâlâ zam istıyorlar! den ithal edilebilecek eşya arasına bakır, Ekmekçiler, dün gene Belediyeye mükahve, jüt, jüt mensucat, Merinos yünü, ham deri ve kirli merinos da ilâve edil racaatle un fiatlarının altı yüz kırk beş kuruşa çıktığını bildirerek ekmeğe zam miştir. istemişlerdir. Maarif Vekilinin tamimleri Muharrem Feyzi TOGAY Yunan sefiri sehrimizde Bir müddettenberi mezunen Atinada bulunan ve son günlerde Yunan Krah Majeste Jorj tarafından kabul olunan Yunanistanın Ankara elçisi M. Refael, bu sabahki ekspresle şehrimize gelecek ve akşam Ankaraya hareket edecektir. Yedikuledeki tramvay kazasî nasıl oldu? Evvelki akşam Yedikule tramvay caddesinde ölümle neticelenen bir kaza ol muş, Salâhaddin isminde bir çocuk bir tramvayın altında kalarak ezilmiş, vat man da tevkif edilmişti. Hâdisenin tahkikine el koyan Müddeiumunülik dün vak'a yerinde bir keşif yaptırmıştır. Salâhaddine aid cesedin defnine ruhsat verilmiştir. Suçlu vatmanın bugünlerde muhakeme edilmesi mukarrerdir. Yalnız sekiz ev soymuş! BİT müddettenbeTİ geceleri pencereler. den evlere girerek eşya çalan ve uzun zamandanberi ele geçirilemiyen sabıkah lardan İbrahim oğlu İsmail, yakalanmıştır. Hâmile kadını dövmüş Suçlu, yapılan sorgu neticesinde simdiye Bursa (Hususî) Şevkıye köyünden kadar yalnız sekiz ev soyduğunu itiraf etSalih Kaplan admda bui, karısı Rukiye miştir. yi döğerek hâmile bulunduğu çocuğunu düşürmeye sebebiyet vermiştir. Bunun iSuçlu karı koca çin Salih Kaplan ağırceza mahkemesine Kadıköyünde Sahrayicedid mahalle sevkedilmiş ve muhakemesine başlanmış sinde İmam sokağında 2 nunıarada otu tır. Salih Kaplan isticvabında demiştir ki: Tan Âşir oğlu Salâhaddin. karısı Hatice Ben onlara içgüv«*ysi girmiştim. Ço ile birlikte Behireyi sopa ile dövmüş ve cuk olduğunu istemiyorlardı. Başka koca kolunu kırmıştır. Yaralı hastaneye kaldısmdan 6 yaşlarında bir çocuğu daha var rılmıs, suçlular yakalanmışlardır. dı... Nasılsa bu sefer Rukiye gebe kaldı. Bana bu çocuğu istemediğini ve düşüreceğini söyledi. Ben de korkup çocuğunu düşürmesin diye elimde bulunan kurşun Nüshası 5 kurustur. kalemi kalmLgmda bir çubuk ile ona iki Türkiye Haric defa, hem de umzuna vurdum. Fakat ço cuk bu yüzden düşmüş değildir... 1400 Kr. 2700 Kr. Senelik Bilâhare, doktor raporu okunmuş, bun750 1450 » Altı avlık da; çocuğun dayak neticesi düştüğü kay400 » 800 » Üc ayhk dolunmuştur. Muhakeme, şahidlerin ça150 > Yoktur Bir aylık ğmlması için talik oluQrnu§tur. Cumhurıyet Abone şeraıtı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle