Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
IET 13 BirîncîteŞrîn 193& fT Küçük hikâye Takas N. Tapman Çeribaşınınahretliği yok mu, Zey şüphelendiğini düşünürken, böyle her nun neb!.. Ne tat', ne kanı sıcak şey!. Ya, o gelişinde ondan iyi bir kabul ve müsamadolgun göğsüün manzarası? Ya, o kara ha gördüğüne bakarak düşüncesinde yagözleri! Daanılır gibi değil... Elekçi nıldığını anladı. İbo, bu bekâr adamı, her İbo bile, ev.i olduğu halde, bir tasumna defasmda kansile başbaşa bırakıp git Bu hafta da Beşiktaşîa getirip de y kızı eline geçirse, hani, çiy mekte kusur etmiyordu. Şorolo Ahmed, çiy yiyecekt Fakat ne haddine!.. Karısı bu lutfa; âdet olduğu üzere, nankörlükle Fener karşılaşıyorlar pembeden iîsi de korkardı. Herif azgın mukabele ediyor, müteşekkir kalacağı Galatasarayla, Fenerbahçe arasında ama kan ia sayılı edebsizlerdendir. yerde İbodan tiksiniyor, dudaklannı hageçen hafta yapılan lik maçında hakem Zeyneb, İbdan hoşlanmakJa beraber ya karetle kıvırarak: tarafından, çahnan bir düdükten sonra. nına sokulmsına pek meydan bırakmaz; Bırak şu pis herifi!.. Fenerbahçenin yaptığı gol üzerine vâkl okansı görectc diye, ondan bucak bucak Diyordu. kaçar. Ayın otuzuncu günü, bermutad, tahsi lan itiraz tetkik edilmiştir. Maçm hakemi, verdiği raporda golden evvel düdük Gene böys; Zeynebi kaçırdığı bir gün lâta geldiği vakit, İbo: Kira mı istiyorsun Ahmed ? Al pa çalmış olduğunu, raporda zikretmesl Ü7eîbo, suratla;vine geldi Alt kattaki odarine ortaya yeni bir hâdise çıkmıştır. Hasmda, ev snibi Şorolo Ahmedi bekle ranı... dedi. kem raporunu tetkik etmek üzere toplameğe başlac. Şorolo Ahmed; işini, he Ahmed, nikellerle çeyrekleri dikkatle nan hakem komitesi, rapor üzerinde uzun sabmı bilir.inbzamı sever bir adamdır. saydıktan sonra: Bana bak, İbo! dedi. Galiba he boylu tetkikat yaptıktan sonra şu kararHiç sektirreden, ayın son günü akşamı, ları vermiştir : gelir, ürınk. Ev kirasını ahr giderdi. sabı şaşırdın. Burada yüz kuruş var... Evet, doğrudur. Yüz kuruş! 1 Hakemin golden evvel düdük çalAldığı pançok birşey değiL. Topu topu Dedikten sonra izahat verdi: mış olması dolayısile, topun oyun harici 250 kuruş. Fakat bunu bir de İbodan Senin paralannı ben şu sardalya ku olması ve yapılan golün sayılmaması, sormalı. Kzancından, güçbelâ, ayırdıktusunda saklarım. Bu ay seni beş defa kalarını; kas hizmeti gören pash bir sar2 Nizamsız yapılan bir golden sondalya kutsunda, hergün teker teker top nmla bıraktım... Ve her defasr için kutu ra, oyuna devamın nizamsız addedileceladıktan snra bir hamlede, bir solukta dan otuz kuruş aldım. İstersen sen de heçıkarıp evsahibine vermek hiç de kolay sabla, bak, yanlış olmasm... Beş kere o3 Gayrînizamî cereyan eden bir tuz, etti mi yüz elli?.. 250 den çıkınca maçın neticesi muteber sayılamıyacağ: ibir iş de^dir. Bunlaracı acı düşiinürker. aklına gene ne kalır? Yüz. değil mi? çin, futbol kavaidi umumiyesine göre maîbo, muhatabma iyice kanaat gelsin diZeyneb eldi. Ne yapsa da şu kız, kençın yeniden yapılması. disinden .açmasa?!. Böyle işlerde kadm ye, yakaladığı bir kâğıd parçası üzerine Hakem heyeti, hakem raporund&ki salara bira eli açık davranmak lâzımdı. bu zihnî hesabm bir de amelisini yaptı. rahate binaen Galatasaray Fenerbahçe Zeyneb kız; böyle olursa, karısmdan, Kâğıda bir sürü rakamlar döktü. Topladı. maçmın yeniden yapılması ile, hakemin bu belki, dha az korkacak gibi geliyordu Çıkardı. Evet, hep öyle çıkıyordu. Hesab dikkatsizliği dolayısile de Tcendisine bir ona... /h, eline biraz para geçse yapaca tamam. ihtar vermiş ve bu karan yüksek hakem Şorolo, hesaba itiraz edemedi. Fakat ğını bilrdi ama, ne kazanıyordu ki, yiyekomitesine bildirmiştir. cek rflesraflarile ev kirasını, işte; ucuca, şimdiye kadar İboyu, daha doğrusu PemBu hafta yapılacak lik beyi ziyaret etti diye ona böyle bir hesab daradır yetiştirebiliyordu. puslası verilmemişti. Zaten ibo ile buna maçları Tfressürle sardalya tenekesîne uzandı. Için&kileri avcuna boşalttı. Saydı: 247 dair bir mukavelesi de yoktu. Kadıköy stadı: İbo, sözlerine devamla: buçus.. Buna, cebinden yüz para daha Topkapı Hilâl, Fenerbahçe Beşikekliyerek hepsini bir kâğıd parçasına sar Arbk, diyeceğin kalmadı ya?.. Sen tas. d,. benim karımı elimden alınca ben de oTaksim stadı: Ev sahibi görünürlerde yoktu. Birkaç nun yerine bir başkasını buldum. Bu ay Ortaköy Kale, Eyüb" Bevlerbeyi, basamaktan ibaret merdivenden; can sı sen bize beş kere geldin. Ben de beş kekısile, üst kata çıktı. A... Ahmed burada re Zeyneble buluştum. Senden kestiğim Galatasaray îstanbulspor. Şeref stadı: imiş. Karısı da beraber!.. Onların bu sıkı paraları cebime atmadım, ona verdim. #** fıkılığına da içerlerdi. yüzünü ekşitti. Alemdar Yıldız, Vefa Altmtuğ, Lâkin, herif, cemaat içinde bayağı (eşAhmedin, böylece, ya kiradan, yahud Süleymaniye Beykoz. raf) muamelesi gorür, mahallede hatın îbonun karısmdan vazgeçmesi lâzım geSüleymaniye stadı: sayılırdı. Ses çıkarmadı. Şorolo da bolince evvelâ, îbonun, otuz kuruş nark koyGalataspor Davudpaşa, Beyoğlu zulmuştu doğrusu... İbonun, eve geldiğine masmı ihtikâr saydı. Ve adımını bir daha spor Karagümrük, Anadolu Galatane fena o da, kadın da hiç dikkat et bu evin eşiğinden atmamağa karar verdî. gencler. memişlerdi. Heyhat! Kadına bağlıhgını hiç hesaMekteb maçları Sen misin İbo?.. Kira almaya gel ba katmamıştı. Dokuz gün sonra, verdiği Istanbul Okullar Spor Bölgesi Başdimdi. Seni bekliyordum. karar hilâfına, âdeta haberi olmadan, Ikanhğından: (Boğulur gibi) Beni mi bekliyor bonun kapısınm eşiğinden geçti. Ve iki dun? Beni bekliyordun ha?.. Al öyleyse saat sonra gene bu eşikten, aksi tarafa, geLise, ticaret ve san'at okullarınm 1939p'aralan... 1940 ders senesi spor faaliyetlerini idare çerken: Içinden de şöyle diyordu: Eyvah!... dedi, alacağım, (220) edecek lik heyetlerini intihab ve figüstür Seni hmzır kan! Hem Zeynebe lerini tanzim etmek üzere, geçen sene spor ye indi. engel ol, hem dejıerifi içeri al, vav doTamamen iyileşmîş bir alkoliğe acıyıp taaliyetlerine iştirak eden okullann Bemuz vay! da en fena rakıdan bir damla tattırın, ba den Terbiyesi öğretmenlerinin 13 /]0/39 kın. Eski itiyadına karşı yeniden bir aç cuma günü saat 15 te Maarif MüdürlüBir hafta sonra Şorolo Ahmed; Ibo hk duyar... Şorolo, müsrif bir adam olma ğünde yapılacak toplantıya gelmelerini ri/ıun evinin önünden geçerken kapıyı açık dığı için gelirini böyle israf ettikçe kendi ca ederim. gördü. Pembe, avluda bulaşık yıkıyor, kendine sövüp sayıyordu. Buna rağmen Galatasarayin kongresi İbo da bir küçük hasır iskemlenin üstün üç gün sonra borclusundan alacagı 190 a Galatasaray spor kulübüniin umum hede sigara içiyordu. Gözgöze geldtler. düştü. Dört gün sonra 160 a, daha üç yeti 21/10/939 tarihli cumanesi ganü Şorolo hatır sormak bahanesile içeri gir gün sonra 130 a, ertesi günü 100 e indi. saat 15 te içtima edecektir. Azamızm di. İbo, ona da bir sigara verdikten sonra Hulâsa, ayı teşkil eden günlerin sayısı Merkez Iokalinde bulunmalanricaoluhiçbir şey söylemeden kasketini başına arttıkça sardalya kutusunda duran alacanur. koydu, dışan çıktı. Kapıyı çekip gitti. gı azalıyordu. Şayed nefsine hükmedePembe, şaşırmıştı. Kocasının hiç bö'yle mez de işler hep böyle (bu minval üzere) yaptığı yoktu. Acaba, kapmra önüne giderse, ay sonunda üsteîik, îboya borclu kaldı alacağın. Diye avucuna bir nikel para toka ettiği saklanmıştı da onlan mı gözetliyecekti^.. bile çıkacağını dehşetle anladı, göğsünü zaman önce paraya sonra, mahzun mahHayır. İbonun uzaklaştığını, koşeyi dön yumruklamaya başladı. düğünü ikisi de, pencereden, gördii. ArPembe ile münasebeti kesmeli miydi?. zun, îbonun yüzüne baktı. Yalvaran bir bk rahat rahat oturup keyiflerine baka Buna da razı olamıyordu. îbonun evine sesle: bilirlerdi. Etme îbo!. Şu tarifeyi biraz okun gideceği yerde Pembeyi kendi evinp çağırİbo, tamam iki saat sonra döndü. sa nasıl olurdu?.. Nasıl olacak... îbo, he indir!.. dedi. Ahmed, dört gün geçince İbodan, ari sabını, bu sefer de Pembenin evden çı Nasıl indiririm, yahu!. Sen lâf anyet, bir su bardağı istemek ve üç gün kışlarile yapacak, alacağım ona göre in almaz mısm?.. Söylüyorum işte: Otuz asonra da geri vermek bahanesile tekrar direcekti. lıyor, Otuz veriyorum. Bana on para bigeldi. Daha üç gün sonra sebebsiz uğraNihayet, ay sonunda karşılaştıgı îbo le kalmıyor... Yalanım varsa namussudı. Altı gün sonra gene öyle yaptı. zum!.. nun: Ahmed, daha ilk tesadüftenberi tbo Al su on kurusunu!... Bu N. Tapman G. S. Fener maçı yeniden oynanacak Harb Panoraması Hem 1939 Avrapa harbu ne aid ordu, donanma resimlerini, muharebe sahnelerini seyretmek, hem de kütübhanenizde Alman Leh harbinin bir hatırasını saklamak isterseniz bir nüsha tedarik ediniz. Yarından itibaren müvezzilerden arayınız. Resimli ASKERLİK İŞLERİ Askerliğe davet RADYO aksamkî programj Fiatı her yerde 10 kr. Evlenecek, yuva ve istikbal kuracak gencler... Kizlarınm ve evlâdlarının mürvet lerini ve saadetlerini görmek istiyen ana ve babalar... 1 SÜMER Ü Sinemasında Sellmlye Tümen Askerlik dalresinden: 1 Mutad oldtı&u üzere 939 teşrln celbinde askerliklerlnl yapmayan Jandarma ve bir buçuk senelik hlzmete tâbi olanlardan gayrl sanıfa mensub 316 334 (dahil) doğumlu erat TürMye Radyodlfüzyon Postalan hizmeti muvazzafalaruu yapmak üzere celb ve DALGA ÜZUNLÜĞÜ sevkedllecekleniir. 1639 m, 183 Ecs. 120 Kw. 2 Deniz eratı için şubelerde toplanma T. A. Q. 19.74 m. 15195 Ec& 20 Kw. günü 14/10/939 dur. Bedell nakdl 13/10/939 T. A. P. 31.70 m. 9465 Kcs. 20 Kw. abşamma kadar alınacaktır. 12,30 program ve memleket saat ayarı 12,35 Diğer sınıflara mensub olanlann toplanma günü 25/10/939 dur. Bedeli nakdl 24/10/939 ajans ve meteorolojl haberleri 12,50 Türk müziği (Pl.) 13,3014 müzilc (k&nşık prog akşamma kadar alınacaktır. 3 Askerliklerlnl yapmayan bu gibi mü ram Pl.) 18 program 18,05 nemleket sakellefler cezaya çarpılmamak için tayin edilen at ayan, ajans ve meteoroloji haberleri 18,25 günde askerlik şubelerine müracaat etmelidir Türk müziği (fasıl heyeti) 19,10 konuşma (haftalık spor servisi) 19,25 Türk müziti, ler. Çalanlar: Vecihe, Fahire, Befik Persan. A Okuyan: Semahat Özdenses. 1 Lem'i: Hicaz şarkı (Sorulmasın bana yesim). 2 Hayri; Hüzzam şarkı (Ölürsem yazıktır). 3 Lem'i; Karcıgar şarkı (Bir gölge ol). 4 Şemseddin Ziya: Kürdilihicazkâr şarkı (Bıktıın elinden), B Okuyan: Necmi Rıza Ahjskan. 1 Dede: Bayati şarkı (Nice bir aşkanla). 2 Rifat Beyî Uşşak şarkı (Düştüm gene bir aftei meşhuru cihane). 3 Mahmud Celâleddin Paşa: Uşşak şarkı CMecnun gibi ben). 4 Suphl Ziya: Uşşak şarkı (Gücendi biraz sözlerime). C Okuyan: Safiye Tokay. 1 Şevki Bey: Hicaz şarkı (Bilmiyorum bana ne oldu). 2 Tesari Asım: Hicaz şarkı (Bilmem niye bir buseni). 3 Hicaz türkü (Daglar dağlar viran daglar). 4 > Sirto: Refik Fersan 20,10 temsil 21,10 müzik (radyo orkestraa Şef: Dr. E. Praetorius)barikalar yaratan kalemıni 22 ajans, ziraat, esham tahvüât, kambiyo nukud borsası (flat) 22,20 müzik (cazband • Pl.) 23,2523,30 yarınki program ve kapanış. Dün gece salonlarmdan taşan yliksek halka LALE Hayvanlaşan İNSAN Filmini göstermekle EMiLE ZOLA'nın Emsali görülmemiş buyük bir muvaffakiyetle iraesine başlanılan ve butün duoya lisanlanna tercüme edilen Şaheserler hazırlayan kudretini bir kere daha bütün dunyaya ilân ediyor. İlâveten: METRO JURNAL son harb vak'aları ve renkli MIKİ JEAN GABiN SiMONE SiMON'un GEORGES OHNE'nin ANA KALBi (SERGE PANINE) Hissî, içtimaî, ahlâkî şaheserini muhakkak görmelidirler. Ayrıca: SAKARYA'da gene zengin bir program : Bu Hafta Ayasofyada Alemdar caddesinde Zeynebsultan camiinde 13/10/939 cuma günü akşamı teravih namazını müteakıb aziz şehidlerimi^in ruhlanna ithaf edilmek üzere tanınmış hafızlar tarafından Mevlidi Şerif okunacaktır. c c MEVLÎD ROBERT YOUNG MELVYN DOUGLAS ( Büyük Vals'den ) sonra en büyük muvaffakiyeti 1 LUISE RAINER' in ÖLÜM Ekler Jurnalda Almanların havadan, denlzden, karadan Polonyaya taarruzları ve gllnUn en büyUk havadlslerl Genç Kızlar Fransızca Sozlü filmi ile beraber temsil ettiği 2 BENJAMINO GIGLI Saadet Dfişmanı Fllml tarafından oynanmış neüs Tarsusta gazetemizin bayiliğini yapmakta olan Hayriye Altınolui müptelâ olduğu hastalıktan kurtulamıyarak vefat etmiştir. Senelerdenberi müessesemizin teveocüh ve itimadını kazanmış olan Bayan Hayriye Altınoluğa Tanndan rahmet dilerken kederdide ailesine de taziyetlerimizi bildiririz. Büyükadada merhtım Bahri Paşanın oğlu doktor Galib Atanın bacanağı Salâhaddin Bingöl perşembe günü saat ikide Cihangir Yokuşbaşı terkos çeş mesi yanmda misafir olduğu amcaza desi Bahanın apartımanında ansızın sektei kalbden vefat etmiştir. Cenazesi bugünkü cuma günü saat 11 de mezkur apartımandan kaldırılarak Mecidiye köyü Asrî mzarhğına defnedilecektir, Allah gariki rahmet eylerin. İÇKİSİZ BORSA SAZ Ramazan munasebetile her akşam: Tamnmış san'atkârlardan möteşekkil mukemmel SAZ HEYETİ zengin programlarına devam edecektir. Kıraathanemiz nezih ailelerin salonudur. Telefon: 22308 KIRAATHANESiNDE Bu akşam T U R A N tiyatrosunda San'atkâr NAŞİD ve arkadaşları tarafından (DAVETSIZ MISAFIRLER) komedi 3'berde. Beste Tlyatro Slnema • Varyete Halk Opereti Bu akşam 9 da (Bu Hesabda Yoktu)' Son temsili Cumartesi akşanu (ZIRDELÎLER) Yazan: Yusuf Süruri kârmuallim Zeki ve OkuyuCU SEMIHA MİŞEL varvetesi BAY TEKiN Z A M B A K Turkçe sözlu BUSTER GRABLE YENİ DÜNYADA HEDY LAMARR Sinema 12 den itibaren başlar TAKSİM Sinemasında MATiNELERDEN İTİBAREN BUGUN TAKSİM Sinemasında GULNAZ SULTAN Debdebeler, şaşaalar filmi 1001 gece masallannın en muhteşemi • GozTer kamaştıncı dekor 10000 lerce figüran Büyük aşk ve ihtiras şaheseri Türkçe sözlü Türkçe şarkılı Şimdiye kadar hiç bir türkçe filmde görülmemiş TUrk musikisl Saz Heyeti Musiki adaptasyonu M. C. K. Değerli san'atkâr 35 kişilik Mehter Takımı 40 kişilik Alaturka i£y e° 20 kişilik R Kemanî Sadi Işılay SAFİYE TOKAY MUZAFFER GÜLER SUZAN HAFIZ BURHAN HAMİD MUSTAFA ÇAMLI İlâveten: EKLER JURNALDA Almanların havadan, denîzden, karadan Polonyaya I taappıi7İ^rı V P nfiniin en trstnlı hsıvsıriittlcki»! . I taarruzları ve günün en canlı havadislerl idaresindeki muhteşem saz heyetinde en tanınmış musiki üstadları ve nın iştirakile memleketimizin en tanınmış akuyucuları Edebl roman : 4 6 Yazan : Peride Celâl Bu sırada ayak sesleri yaklaşmış ve ta Gülis kalfa ile akşam üzeri Boğaza kapı açılmıştı. Fatmanın neş'eii sesi, oda kadar bir gidelim, yalıyı temizletmek için faaliyete geçelim, adam bulalım diyorda çınladı: İşte annem geldi. Bak biraz evvel duk. Fakat bu sabah hiç beklemediğim biz de ondan bahsediyorduk. Sanki bil bir ziyaret karşısında kaldım. Derhal buraya gelmeye karar verdim. mişİ7 gibi... İki kızkardeş merakla ihtiyar kadını Naciye Hanım: dinliyorlardı. Nur annesinin konuşurken «Ne yapıyorsun orada?» diye seslenyüzüne bakmasından bu ziyaretin kendidi. Bu ses hiç de neş'eli değildi. Nur döndü, hafif bir tebessümle an sile alâkadar olduğunu derhal anladı. Bunesine doğru ilerledi: «Hoşgeldin anne nunla beraber fazla bir heyecan hissetmiyordu. Gayet sakindi. Lâkayd, durciğim.» diye, ihtiyar kadını öptü. gun gözlerle annesine bakıyordu. Naciye Naciye Hanım onun kollarından sıynHanım gözlerini onun gözlerinden ayırlınca yorgun yorgun nefesler alarak bir mamıştı: kanapeye çöker gibi oturmuştu. îki kızı Seninle konuşmamız lâzım, kızım, nı da ayrı ayn süzüyordu. Fakat bakışdedi. lan Nurun yüzünde takıhp kaldı: Fatma, dayanamıyarak söze kanştı: Merdivenler de oldukça çok! dedi. Ay anne, çabuk söylesenize, merak Yoruldunı âdeta... Sustu, ciddî, ve yorgun görünüyordu. etmeye başladım. Nedir bu konuşacağıGözlerini Nurun yüzünden ayırmıyarak nız şey, o kadar mühim mi? Nur, lâkayd, bir iskemle çekip oturağır ve manalı bir sesle ilâve etti: Gelmeye de hiç niyetim yoktu. Hat du: da bana başından bir aşk vak'ası geçirip lamak kolaydı. istediği şeylerin hiçbirini yapamıyordu. Sizi dinliyorum anne. geçirmediğini sorduğu zaman bunu muhNur sesini çıkarmadı. Döndü, penceZoraki bir gülüşle ilâve etti: Bununla beraber Mehmed Münifin Galiba mühim şeyler söyleyeceksi tasar bir şekilde anlattım. Fakat hastalı reye doğru gitti, ve başını cama dayaya teklifini reddetmemeye derhal karar verğının bu aşk yüzünden olmadığını da ıs rak acı acı gülümsedi. niz. mişti. Onunla evlenecektJ. Belki mes'ud rarla söyledim. Dediğim gibi, çünkü Bu ne garib vak'alarla başlayan bir olur, belki olmazdı. Bu da umurunda deNaciye Hanım başını önüne egdi. Man tosunun yakasım düzeltir gibi yaptı. Son artık bu adamla hiçbir alâkan kalmamış sabahtı! Şahende Hanımm mektubundan ğildi. Ağır bir hareketle camdan döndü. Vüra başını kaldırdı ve hafifçe titreyen bir zannediyordum. Ben ne budalaymışım ve sonra şimdi de Mehmed Münifin izdivac doktor Galib ne kadar zeki imiş meğerse... teklifıle karşılaşıyordu. Bu teklif, ve an cudü dimdikti. Fakat dudaklan titriyorsesle: Ne ise.. nesinin bu sefer izdivacı müsaid karşıla du. Kapıya doğru yürüyerek: Her şeyi biliyorum Nur. dedi. Ben Mehmed Münifle konuşurum, Dudaklarında acı, fakat mütevekkil ması, onu sevindireceğine, garib bir hiddeFatma hayretle yerinde doğrulmuştu. bir tebessüm belirmişti. Yavaşça omuz te düşürmüştü. Fakat bunu kendi kendi anne! dedi. Nişanı bu yakmlarda yapaAnnesine ve kızkardeşine hayretle baktı. sine bile itiraf edemiyor, sinirleri geril nz. Nur gözlerini bir kaç kere telâşla brp lannı silkti: Fatma ile Naciye Hanım seslerîni çı Arük mesele kalmadı demektir. Ben miş, gözlerinde dökülmeye hazır yaşlartı: la «doğru, diye, düşünüyordu. Kaç yıl karmadılar. Gene kız çıkıp gitti. Onlar bu izdivacda menfi rol oynamakta de Herşey dediğiniz nedir? danberi Mehmed Münifle sevişmiyor hâlâ önlerine bakıyorlardı. İhtiyar kadın belli belirsiz içini çeke vam edecek değilim. Mehmed Münife de bu fikrimi söyledim. Kızım, mademki si muyduk, işte nihayet geldi, beni istedi, Odada matemli kısa bir sükut oldu. rek cevab verdi: zi bu kadar şiddetle seviyor, siz de onu evlenmemiz kadar tabiî bir şey olamaz.» Sonra ana kız başlannı kaldırdiar ve Bu sabah ziyaretime geldiğini söyHem, bu adamı sevdiğini iddia eden gözgöze geldiler. Fatma nevmid bir talediğim kimse Mehmed Münifti. Bana istiyorsunuz, öyleyse evlenirsiniz çocuğum, kendisi değil miydi? Bir zaman onun için vırla: aranızda bütün olup bitenleri anlattı. İş ben mâni olacak değilim, dedinı. Birbirini bu kadar seven iki kişinin arasına girmek bir sürü çılgınlıklar yapmamış mıydı ? Ben ne budalayım, dedi! 3ir arate her şeyi demekten maksadım bu. hakikaten budalalık olacak. Hem belki de Dr. Galibe, evet hatta ona bile, bu ada lık öyle ümidlere kapılmıştım k.. ZanNur birdenbire yerinden sıçramıştı: mı sevdiğini söyleyip, derd yanıp, sızlan nediyordum ki Nur doktor Galble... Nasıl, Mehmed Münif gelip sizi senin hakkın vardır. Bu çocuk söylendiği gibi değil de senin bildiğin gibi iyi birmamış mıydı? İşte «imdi sevdiğine kavuDevam edemiyerek sustu. Ve Naciye gördü öyle mi? adamdır. İşte bunları söylemeye gelmiş şacaktı. Sevinmesi, memnun olması, lâ Hanım derin derin içini çekti. Naciye Hanım başını salladı: yüzünün hatlan tim. Karar vermekte serbestsin kızım. în zımdı. Fakat işte 2 Evet gelip beni gördü ve seni resşallah mes'ud olursun. Başka ne diyeyim. katılaşmış, gözleri donuklaşmış, dudakGalib apartımandan içeri grdiği zamen istedi. Bense bu aşkın çok zaman Son kelimeleri söylerken sesi titremiş larında zehir gibi bir tebessümle hareket man pek yorgun görünüyordu. Şapkasını evvel bittiğini, senin sözümü dinleyerek siz duruyordu. Ve sevinmiyor, neş'elen Hüseyin Efendiye vererek: bu adamla alâkanı kestigini zannetmiş ti. Fatma hareketsiz duruyordu. Yüzünmiyor, daha doğrusu bütün bu yapmak iArtast vari. tim. Hatta Galib Bey hastalığın esnasm den havretini ve memnuniyetsizliğini an