Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET 28 Eylul 1938 ( Tarihi roman s 51 Şehir ve Memleket Haberleri ) Halkın şikâyetleri Parası verilmemiş mi? Eminönünde 1 numarada şekerci Sarrafoğlu, kendi mülkü olan dükkânının istnnlâk edildiğini, fakat parası verilmeden çıkanlmak istendiğini iddia ediyor. Bizm bildığirnize göre, Belediye, istimlâk bedellerini tediye etmekte ve itiraz edenierin de paralannı bir bankaya yatırmaktadır. Şekerci Sarrafoğlu hakkında istisnaî bir muamele yapılacağını ve istimlâk bcdeli verilmeden dükkânınm yıkılacağını zannetmiyoruz. Bu istimlâk meselesinde belediye ve hükumet, kanunî yollardan ayrılma mağı, fakat aynı zamanda, işin bırtakım imar düşmanları tarafmdan daha ziyade sürüncemede bırakıl maması için cıddî ve kat'î davranmağı prensip edinmiştir. Onun için şekerci Sarrafoğlunun şikâyetini, va ) ziyetin aydmlanması için, Belediye Reisinin nazan dikkatine arzediyoruz. Siyasî icmal Çekler ve devîetler itler'le Ingiliz Başvekili arasındaki ilk mülâkatta kararlaştırılan ve Fransa Başvekilile Hariciye Nazm tarafmdan da tasvib edilen esaslann bir hayli tereddüd geçirdikten sonra, Çekoslovakya Başvekili Hodza tarafmdan kabulü üzerine Südet Almanlarının mukadderatı meselesinden dolayı Avrupa sulhunun maruz kaldığı tehlike bertaraf edilir gibi olmuştu. Lâkin Hodza'nın, lejyoner denilen ve Umumî Harbde Rusya tarafına geçerek Almanyaya ve Avusturyaya karşı harbeden 70,000 kadar eski muharibin ve komünistlerin zoru üzerine eskiden bu kuvvetlere ve hatta Rus ordularına ku manda etmiş olan General Sirovy'nin riyaseti altmda askerî bir kabine teşkil etmesi üzerine isjer büsbütün başka bir şekil almıştı. Hodza'nın kabulü üzerine Almanyaya terki icab eden Südet havalisinden Çek askerî kuvvetleri, zabıtası ve memurini çekilmiş olduğu halde, buraları tekrar şiddetli askerî işgal altına ahnmış ve umumî seferberlik ilân edilmiştir. Hitler Ingiliz Başvekilile başlamış olduğu müzakerelerin arkasını almak için mukabil bir seferberlik ilân etmemis. ve Südet havalisinin işgaline teşebbüs et • memiştir. Bununla beraber yeni Çek kabinesine düşünmeğe vakit bırakmak ve Ingiltere ile Fransanın yeni hâdiseler karşısmda sulhu kurtarmak üzere Pragda yeni teşebbüslerde bulunmalanna fırsat vermek üzere ilk mülâkatta kararlaştınlan esaslann bir an evvel tatbikmı temin etmek için malum muhtırayı vermiştir. Ingiliz Başvekili, Almanyanın dilek lerini yeni Çek kabinesine bildirmekte bir mahzur görmemiş ve Çekoslovakya hükumetini zorlamamakla beraber uzlaşıcı bir surette hareket etmesini ehemmi yetle tavsiye etmişti. Almanyanın istedikleri nüfusunun yüzde ellisin'den fazlası Alman olup ilk mülâkatta Almanya ve Ingiltere tarafmdan kararlaştırılan, Fransa tarafmdan tas vib edilen ve sabık Çek kabinesi tara fından da kabul edilen esaslar üzerine Almanyaya terki icab eden yerlerin 1 teşrinievvele kadar istihkâmlan, hava limanları, demiryolları, diğer müesseseleri v« mevcud zahire ve hayvanatı tam ve sağlam olacak Alman memurlarına teslimi ve diğer yerlerde Çek askerleri kalmakla beraber 25 teşrinisaniye kadar reyiâm yapılması, lâkin bu esnada bu mıntakalarda halkın reyine tesir yapacak müsellâh Çek kuvvetlerinin bulunmamasi ve yeni hududun beynelmilel bir komis» yon tarafmdan tayin edilmesidir. Bundan başka Südet Almanlarmdan silâh altmda bulunanlarla siyasî mevkufların tahliyesini istemiştir. Bu defa Rhin nehri sahilinde Godesberg'de Ingiliz Başvekilile Hitler arasında yapılan ikinci mülâkatta verilen mütemmim kararlar üzerinde Londrada gene Ingiliz Başvekilile Fransız Başvekili arasında fikir teati edildiği bir sırada Hitler uzun bir nutuk söyleyip Alman yanm politikasını izah etmiş ve Almanyanın araziye aid son dileği Südet havalisi olduğunu beyan etmiştir. Bu suretle Almanyanın arazfye aid yeni taleblerde bulunmıyacağı hakkında Fransa ve Ingiltereye teminat vermiştir. Fakat muhtırada dileklerinin kat'î olup sulhun devamı Çekoslovakyanın yirmi senelik politikasından yegâne mes'ul addettiği Çek Cumhurreisi Beneş'in elinde bulunduğunu ehemmiyetle kaydetmiştir. Ingiltere ile Fransa Beneş'i esaslarmi evvelce kabul etmiş olduğu Almanyanın taleblerini is'afa ikna edemedikleri takdirde 1 teşrinievvelde Südet havalisi Alman ordusu tarafmdan işgal edilecektir. Çek ordusu mukavemet ettiği takdirde harb patlıyacaktır. Yazan: M. TURHAN TAN . . . Çunku Turksunuz, Turk oglu Turksunuz ordunuza öncülük yapmak için Edirneye İç Ticaret Müdürü temaslarına devam ediyor gelmiş bulunuyorsunuz!.. Doya doya göğsünü döğmek, kana kana saçını sakalını yolmak, inliye inliye gözyaşı dökmek için prens de tenha bir köşe istiyordu. Küstah bir cambazın, tatlı bir.müjde verir gibi hiç sıkılmadan, üzülmeden ve çekinmeden haber verdiği acıklı akıbetin yakınlaştığını Çorlulu köylünün sözleri teyid ettiğinden zavallı adamın aklı başında değildi. Yalnız döğünmek, çırpınmak ve yalnız ağlamak istiyordu. O sebeble kızının teklifini adeta minnetle karşıladı, yorgun argm ayağa kalktı: Evet, evet, dedi, öyle yapahm. Sen, tasarladığm işten ne netice ahrsan bana bildirirsin! Teodosya, gittikçe kuvvetlenen bir azmin neşesi içindc onu gözlerile teşyi ctti, sonra Atranos'lu kızlan bir işaretle ar dına taktı, yeni yapılan yatak dairesine götürdü. Cambazlar da o dairede küçük bir salona oturtulmuşlardı, birkaç güzel hizm«tçi kız tarafmdan şurublar sunulmak suretile ikram edilerek oyalandınhyorlardı. Prenses, yanmda getirdiği altı kızı p rnanalı bir tebessümle onlara tanıtb: Atranos'tan, dedi, Edirneye göçetmiş asil bir ailenin zarif yavrulan. ö z yurdlarından Türk korkusile buraya kaçmışlardı. Türklerin Edirneye doğru geldiklerini duyunca telâşa düştüklerini sezdim, korkudan bizi bırakıp uzaklara savuşmamalan için kendilerini yanımda alıkoydum. Bu geceyi hep beraber geçireceğiz, yarının iyi ve fena saatlerini gene beraber karşılıyacağız. Bir nebze durdu, sonra ciddî bir çehre takınarak Abdurrahmanm yanına kadar yüriidü, elini onun omzuna koydu: Türklerin, dedi, şehrimize yaklaştıklarını duyup da büyük avluda kork mıyan bir ben vardım, bir de sizler. Ben sizin korkmadığınızı apaçık gördüğüm gibi siz de benim korkmadığımı elbette anladınız. Acaba birbirimize öyle bir korkunc haber öniinde niçin korku duymadığımızı söyliyebilir miyız? "•" Abdurrahman kayıdsız göriindü ve sakit kaldı. Bu suale cevab vermcgi lü zumsuz gö'rüyormuş gibi davranıyordu. Teodosya, onun sessizliğini kıvrak bir tebessümle karşıladı: Galiba, dedi, ilkin kendi korku suzluğumun neden ileri geldiğini duymak istiyorsunuz. Oyleyse söyliyeyim: Ben, Türklerin Edirneye gelmek üzere bulunduklarını haber verenlerin geç kaldıklarını biliyordum. Çünkü Türkler bir ay dan, belki bir buçuk aydanberi burada bulunuyorlar. Ve iki elile Abdurrahmanm ellerine yapışarak ilâve etti: Siz de o haberden korkmadınız. Çünkü Türksünüz, Türk oğlu Türksü nüz. Ordularınıza öncüîük yapmak için Edirneye gelmiş bulunuyorsunuz. Abdurrahmanm kaşları hafifçe çahl dı, arkadaşlarında da belli belirsiz bir hereket gb'rüldü. Hepsi kayıdsızhklarını bırakmışlardı, canlı bir uyanıklığa bü rünmüşlerdi. Başta Abdurrahman olmak üzere onlar, pusuya düşürüldükleri ze habına kapıldıklarından kuvvetlerini bir lâhzada seferber «divermişlerdi, şu veya bu köşeden çıkması muhtemel baskmcı larla döğüşe hazırlanıyorlardı. Teodosya, şen şen bakıyor ve gene şen şen gülümsüyordu. Fakat Abdurrahmanm dudağını bükerek, omuzlannı silkerek açığa konulan hakikati mühimsememek istediğini görünce canı sıkıldı: Ben, dedi, sizinle canciğer olmak, yürek birliği yapmak, daha doğrusu yüreğimi toptan size verip sizin de herbirinizi yüreğime oturtmak istiyorum. Onun için sezdiklerimi, bildiklerimi açık söyledim. Halbuki siz, önünüze konulan dost yüreğini görmemezliğe geliyorsunuz, ruFumun sesine karşı sağır duruyorsunuz. Dosfça acılan kucağa sırt çevirmek Türklere ve Türklüğe yakışır mı? Atranos'lu altı kız, yağmurdan kaçarken doluya tutulduklarım görerek ilkin bir iç titremesi geçirmişlerdi. Sonra TürVü yakmdan görmek zevki o titremeyi coğuran korkuya galebe ettiğinden haris bir şevkle, aç ve muhtac bir bakışla Abdurrahmanı, arkadaşlarını süzmeğe ko yulmuşlardı. Onlar Kara Boğa ile Kara Aygudu zaten tanıyorlardı ve babalannı döğüp de kendilerini okşamıyan bu aslan yaoılı adamlara karşı garib bir kin besliyorlardı. Kendilerinin Türk olduklarını duyduktan sonra o kin içlerinden silini vermişti, yerine iştiyakla kanşık bir sevgi gelmişti. Lâkin bu kızlar da tıpkı Teodosya gibi bir yüz ve bir endam üzerinde hırslarını teksif edemiyorlardı, yirmi Türkün hepsini bir anda göz bebeklerine yerleştirmek ve oradan gene hepsini biryüreklerine geçirmek istiyorlardı. Abdurrahmanla arkadaşlannm so murtur gibi görünmeleri onlann da ca nını sıkıyordu. Teodosyanın kendilerini hesaba katmıyarak Türklerle tek başına konuşması ve manalı kelimelerle dostlukt . bahsetmesi de güçlerine gidiyor du. Ters karsılık görmekıen korkmasalar onlar da ağızlarını açacaklar ve yüreklerini söyletmeğe çalışıp kendi güzellikleri, kendi kadınlıklan üzerine Türklerin dikkatini çekmeğe çalışacaklardı. Böyle bir harekete cesaret edemediklerinden bahadırlar küemsini hayran ve müştak seyretmekle iktifa zorunda kalıyorlardı. Abdurrahman işte bu dekor içinde uzunca bir Iâhza düşündü, sonra kollarını göğsüne kavuşturdu: Evet, prenses, dedi, biz Türküz. Buraya da ardımızdan gelecek Türk ordusuna kılavuzluk etmek için geldik. Ihtiyar Yani'nin gevezeliği yüzünden sırnmızın faşolduğunu anladık. Fakat korkmadık, titremedik, hatta telâşa bile düşmedik. Çünkü Edirneye gelirken ölümü de göze almıştık. Onun için dekkebazlığı bırakm, bizi kimlere tutturmak istiyorsanız olanlan çağırın. Yalnız junu bilin ki biz, ağ içinde bulunsak da, zincirle bağlanmı; olsak da döğüsmekten çekinmiyen ve her kılımıza bir düsjnan kurban etmedikçe ölmemek yolunu bilen adamlanz. Sarayımzm altını üstüne getirmeden, dereler gibi kan akıtmadan yenilmeyiz. Belki birkaç söz daha söyliyecekti. Lâkin Teodosya'nın kollarını kucak yapmak ister gibi aça aça, dudaklarını, buse olmağa hazır bir biçime soka soka üstüne doğru yürümesi ve: Ne diyorsun, neler söylüyorsun delikanh?.. Sana, yahud arkadaşlarına kalkacak silâh, ilkin benim yüreğimi parçalamalı, sonra sizi bulmalı! Djye de inlemesi üzerine sustu, göz lerinin o olgun ışığını Teodosya'nın çehresinde dolaştırarak kızın beynini, yüreğini ve ruhunu bir lâhzada okudu, sonra gülümsedf. nefesi nefesine karışacak kadar yanına sokulan prensesin kucak yapmak îstedigi kollarına düşmekten kendim korudu, ellerini siper yapa yapa geri çekildi. den Pazarlıksız satış kanununun tatbikatı etrafmda görüşülmek üzere dün de Ticaret Odasmda öğledtn evvel ve sonra îç ticaret ırnıum müdürü Mümtaz Rekin iştirakile toplantılar yapılmıştır. Toplantılarda Ankara îktısad müdürü Şevket Süreyya da bulunmuştur. Oğ'eden evvel yapılan toplantıda sırf gıda maddeleri üzerinde görüşülmüş, kasab, sakatçı, meyva ve sebzeci ve bak kallarla su, süt, yoğurt, yağ ve emsali maddeleri satanlar bulunmuştur. öğleden sonrak; toplantıda tuhafiye, kumaş, manifatura eşyası satanlarla görüşülmüştür. Bu görüşmeler esnasında îç ticaret umum müdürü izahat vermiş, sorulan sualler üzerinde esnafı tenvir etmiştir. Ticaret Odasmda dünkü içtimalar İnhisarlar Vekilinin yaptığı tetkikler U. Müdürlüğün Ankaraya nakli takarrür etti Inhisarlar Vekili Ali Rana Tarhan, dün, Ankaradan şehrimize gelmiş ve Inhisarlar umum müdürlüğüne giderek tetkiklerde bulunmuştur. Ögrendiğimize göre, Inhisarlar umum müdürlüğünün AnLaraya nakli esas itibarile takarrür etmiştir. Nakil için üzerinde en çok durulan nokta, Ankarada memurlann ev tedariki mes^lesidir. Umum müdürlük, bu hususta bir proje hazırlamış ve Vekâlete takdim etmistir. Nakil için Vekâletin emri beklennıektedir. KÜLTÜR tSLERt MualIJmlerin mesken bedelleri Önümüzdeki ders yılından itibaren ilkmekteb muallimlerine mesken bedellerinin verileceğini yazmıştık. Şehri mizdeki muallımlere tevzi edilmek üzere Maarif Vekâleti tarafmdan vilâyet emrine 7200 lira gönderilmiştir. îstan bulda mesken bedeli verilmesi icab eden 500 muallim vardır. 7200 liralık tahsi sat 500 muall'me *kâfi gelmediği için paramn tevzii hususunda ne şekilde hareket olunacağı Vekâletten sorulmuş tur. MÜTEFERRİK Toprak Mah8ulleri Ofisi idare meclisi Toprak Mahsulleri Ofisi idare meclisi azalarının tayinleri Yüksek Tasdıka iktiran etmiştir. Yeni idare meclisi şu zevattan müteşekkildir: Reis: Emlâk Bankası idare meclisi reisi ejki İstanbul Valisi Raşid, aza: Kurmay yarbay Mahmud Celâl Bilgin, eczacı llhami Bulak, ziraat mühendisi Mecid Mağmumi. Umum müdür de idare meclisine tabiî aza olarak iştirak edecektir. Asfalt yollar Iş Bankası Belediye yolunda hazırlık başladı Şehrin muhteüf noktalarında asfalt olarak yaptınlacak yeni yollardan birincisine Tozkoparandan başlanmış, İj Bankası önünden Belediyeye kadar devam eden ikincisine başlanmak üzere su, elektrik, havagazi ve telefon tesisatının ona göre tanzimi için müesseselere tebligat yapılmıştı. Terkos idaresi dünden itibaren bu yol güzergâhmdaki ameliyata başlamıştır. îcab eden tadilât yapıîacaktır. Birkaç güne kadar diğer tesisat için de ayni şekilde taditât yapılacak ve bundan sonra da yola asfalt döşenrcektir. Yeni ders senesine hazırlık Lise ve ortamekteblerde 938 939 ders yıhna önümüzdeki hafta içerisin de başlanacaktır. Bütün ortamekteb ve üse müdürleri, kendi mektebleri îçin icab eden hazırlıkları ikmal etmisler ve tedrıs bakımından her türlü tedbirleri almışlardır. Şehir temizligi kongresine iştirak eden murahhaslarımız Vıyanada toplanan şehir temizligi kongresine iştirak eden murahhaslan mızdan Dahiliye Vekâleti Mahallî Işler umum müdürü Faik, şehrimize gelmiş ve Ankaraya gitmiştir. Ikinci murahhas olan Belediye makine mühendislerin den Nusret ise Avrupada otobüs ve diğer motörlü vasıtaların istihlâk ettikleri Bebek îstinye asfalt yolunun insaatı mayi muhrik etrafında tetkikatta bu için de bu yol güzergâhmdaki istimlâk lunmaktadır. Birkaç gün sonra memle muamelesi devam etmektedir. Yalnız Eketimize dönecektir. mirgân camiinin önüne tesadüf eden kısın denize doğru sekiz metre doldurulmak Balkanlararasi av suretile genişletilmesi kararlaşmış, evvelki Bulgaristan, Balkanlararası av müsa günden itibaren Eurada da ameliyata basbakası. tertıb etmiştir. Bu müşaba^aya, Jannqıştır. memleketimiz avcıları da davet edilmişCEMÎYETLERDE lerdir. Yeni bir kız enstitüsü Önümüzdeki ders yılı içinde Beyoğlu mıntakasında açılması takarrür eden yeni kız enstitüsü için Nişantaşındaki Saidpaşa konağı müştemilâtile birlikte İstimlâk edilmiştir. Bu bina tadil ve ıslah edilerek mektebe elverişli bir hale getirilecektir. ÜNlVERStTEDE Heyet profesörü Üniversite rasadhanesi ve heyet profesörlüğüne davet olunan Prof. Rozunberk şehrimize gelmiş ve vazifesine baş^lamııtır. Prpiteşör Rozunberk, ayni zamanda Üniversite Tasadhanesinde ıslahat yapacaktır. O halde, dedi, oturun, maksadınızı anlatın: Türk olduğumuzu bile bile Halk Bankası umum müdürü Ata Evbizi buraya niçin gerirdiniz. Yerimiz, şu cim, İstanbul Halk SandıŞınm teşkilâtı vaziyette, zindan olmak lâzım gelirken işile meşgul olmak üzere İstanbula gelneden saray oluyor? mistir. Sandık için. eski Sanayi ve Maadin Teodosya, belli belirsiz içini çekti, AtBankası merkezi olan Şehmşah Rıza ranos'lu kızlara ve bütün Türklere oturmalarım rica etti, kendisi de Kara Ab Pehlevi caddesindeki bina kiralanmışdurrahmanm yanmda bir sedire ilişti, yü tır. Binada tadilât ve tefrişata baslan reğindeki sırrı fakat mühim gördüğü mıştır. Küşad resmi Cumhuriyet bay ramında yapıîacaktır. taraflannı gene saklamak şartile hikâBorsa için tesebbüsler yeye girişti. Türklerin denizi yürüyerek Ankara Kambiyo ve Menkul Kıymetgeçtikleri esasına istinad eden rivayetle rin yüz gösterdiği gündenberi o millete ler Borsasmın açılmasından sonra ls mensub tek bir adam görmek iştiyakile tanbul borsası üç sene müddetle kapatılmıştı. İstanbulda borsanın tekrar kunasıl kıvrandığını anlatmakla söze başlırulması için bazı teşebbüsler yapılmakyan delişmen kız, Burgaz harbi ve Ditadır. Maliye Vekâletinin tetkıkat yapmetokanın zaptı gibi hâdiseler münasebe tığı söyleniyor. tile dillere düşen ve Türklerin tabiatten DENÎ7 tSLERİ üstün mahluklar olduğu kanaatini doğuYeni vapurlarımız yolda ran menkıbemsi rivayejlerin o iştiyakı naDenizbankm Almanyada yaptırdığı sıl körüklediğini de heyecanlı bir talâyeni gemilerden ikisi daha limammıza katle teşrih ettikten sonra Tur dağında Allahla karşılasan Peyşamber Musayı gelmek üzeredir. Marmara tipindeki bile imrendirecek bir hayranlık takmdı: vapurların üçüncüsü Marakas, Akde nizdedir. Akay idaresi için yaptırılan Şimdi, dedi, düşünün. Ben yıllarca Suvat vapuru da j'olda bulunmaktadır. bir tek Türkün yüzünü görmek, scsini Etrüskün ilk Mersin seferi duymak için çırpmmıştım. Uyanıkken bu Denizyollarımn üçüncü yeni vapuru iştiyaka uygun hulyalar koruyordum, olan Etrüsk, dün İlk seferini yapmak üuyurken gene o iştiyaka uygun rüyalar zere limanımızdan Mersine müteveccigörüyordum. Tesadüf, bir değil, yirmi hen hareket etmiştir. îlk seferi olduğu bahadır Türkü karşıma çıkardı, onlarla için yolcusu çok olan Etrüskte Denizbeni yüz yüze ve yanyana getirdi. Nasıl bank erkânından bazılan da bulunmaktadır. îlk sefer dolayısile İzmir, Rodos sevinmem, nasıl mes'ud olmam?.. Abdurrahmanla arkadaşlan bu yü ve Mersmde ziyafetlerverilecektir. rekten gelme tahassürii, bu pek samimî Bursada bir otobüs bir yanıp yakılmayı dinlerken yan gözle Atçocuğu ezdi ranos'lu kızları da süzüyorlardı ve onlaBursa (Hususî) Balıkesirden gelen nn dahi ayni iştiyakı taşıdıklarını sezerek (M. Kemalpaşa 22) plâkalı posta otogülümsüyorlardı. Teodosya, ruhî bir inil büsü 22 yolcu ile Altıparmak caddesintiye benziyen son sözü söyleyip d« bir den geçerken Danyal admda ve 11 yadamla şebneme göğsünü açan bir gül şında bir çocuğun yolun bir tarafmdan yaprağı gibi acındırıa bir duruma bürii diğer tarafma süratle geçmek istemesi nünce Abdurrahman şöyle bir toplandı: üzerine direksiyon kırarak yaya kaldı Biz de, dedi, sevindik. Biz de bah rıma çıkmış ve bir telgraf direğine çartiyar olduk. Çünkü sizin gibi bir prense parak bu direği kırmış bulunmasına sin muhabbetinde büyük bir kıymet var rağmen çocuğu ezerek öldürmüştür. Şoför Mehmed derhal tevkif edilmiş ve dır. Biz o kıymeti takdir ederiz, karşılığıotobüsile birlikte Adliyeye getirilmiştir. nı da ödemeğe çalışırız. Fakat gönülle Meşhud suçlar meyanma giren kaza rimiz bir olsa bile yollanmız ayn. Siz nın muhakemesine başlanm^ş, yolcularEdirnenin sahibisiniz, biz Edirneye sahib la kazayı görenlerden bazıları şahid oolmak istiyen yabancılanz. Bu vaziyette larak dinlenmişleredir. Şahidlerin hepbirbirimizi seve seve döğüşmek zorunda si de kazamn çocuğun otobüs onünden yız. Belki döğüş sonunda sağ kalanlar, süratle gecmek istemesi yüzünden ol aradan çıkm toprağa düşenler için ağlı dugunu söylemişlerdir. Âyrıca itfaiye yacaktır. Fakat çare yok. Mutlaka çar şoförile taksi şoförlerinden biri de ehli oısacaeız. O halde sizin bizi sevmeniz, vukuf olarak dinlenmişlerdir. Gelmiyen şahid Behiçin celbi için muhakeme 28 bizim size saygı göstermemiz abestir. eylul çarşambaya talik edilmiştir. (Arkası var) tstanbul Halk sandıgı için bina bulundu Üniversitede derslere 7 teşrinievvelde başlanacaktır. Her sene olduğu gibi bu Bu sene Büyük Millet Meclisince ka sene de konferans salonunda bir toplantı bul edilmiş olan av kanunu mucibince yapılacak ve Rektör Cemil Bilsel tara vilâyetlerde birer av komisyonu bulu fından bir açılış nutku söylenecektir. nacaktır. Bu komisyona Avcılar cemi yetin'n de iştiraki lâzımdır. Ancak şehBursa Yenişehir yolunda rimizde birbirlerile ihtilâf halinde iki bir kaza avcılar teşekkülü mevcud olduğundan Bursa (Hususî) Yenişehir Bursa her ikisinden de murahhas daveti ka şösesinde feci bir kaza olmuştur. Ka rarlaştırılmıştır. paklı mahallesinde oturan 43 numaralı Bancbrma hattı için seyahat yaylı araba sahibiveMustafa, arabasında 14 teheke peynir iki müşteri olduğu ücretlerinde tenzilât halde Yenişehirden Bursaya hareket etDenizbank, tstanbul îzmir yolunda miştir. Yolun sekizinci kilometresinde seyahat ücretlerini asgarî hadde indir Bursadan Yenişehre giden şoför Sü mek için Bandırma hattında tatbik edi leymanın idaresindeki (Bilecik 23) plâlecek mühim bir karar vermiştir. kalı otomobilden bu arabanm atları ürkBirinciteşrinin beşinden itibaren müş ve bu yüzden araba yolun sağin mer'i olacak bu yeni tarife ile İstanbul daki hendeğe devrilmiştir. Devrilmede, Bandırma arasında birinci mevki üc Mustafa, arabanın altmda kalarak ba retleri bilcümle resim ve vergilerile şmdan ve vücudünün muhtelif yerle birlikte 387 kuruştan 300 kuruşa, ikinci rinden çok ağır surette yaralanarak hasmevki ücretleri de 244 kuruştan 150 ku tanej'e getirilmiştir. Yolculara bir şey olmamıstır. rusa indirilmektedir. Av komisyonuna çağırılacak murahhaslar Açılış merasimi f Eskişehir Cezaevi yeniden tamir ettirildi \ i TOCÂY Bahkpazarındaki istimlâk Balıkpazarı caddesindeki dükkânların istimlâk muamelesi tamamile bitmiştir. Bunlardan yıkılmaları müteahhid tarafından yapılacak olanlar ihale edilmiş tir. Enkazı işe yaramıyacak olanların da itfaij'e teşkilâtı ve temizlik amelesi tarafmdan yıkılmfllarına devam edilmektedir. ^ Türkyolu refikimiz Cezaevinin açılış merasiminde Eskişehir (Hususî) Senelerdenberi çok fena ve harab bir bina içinde cezalarını çeKmekte olan mahkumlar, nihayet temiz bir ceza evinde cezalarını bitirmeğe başlamışlardır. Eskişehir Cezaevi, Cumhuriyet Müddeiumumisi Ragıb Can tarafmdan Adliye Vekâletinden aldığı bir tahsisatla çok esaslı bir surette tamir edilmiştir. Binanm dahilî kısmı tamamen değişti rilmiş ve 3 yataklı eczaneli mükemmel bir revir, duş ve banyoluk ve on iki sıîzmitte çıkmakta olan Türkyolu refikimiz 14 yaşına girmiş ve bu münase betle tzmit Halkevinde samimî bir topbulunanlar ve evin görünüşü lanü yapılmıştır. Arkadaşımızı tebrik eralı bir dersane de ilâve edilmiş ve ceza der, uzun yıllar ve muvaffakiyetler evine sıcak su ile Kaplanlı suyu getiril dileriz. miştir. Cezaevi, Vali, Yahya Sezai tarafından bir nutuk söylenerek açılmıştır. C u m h u riyet Cezaevimiz yeniden büyük bir tamir geçirmesine ve çok güzel ve modern bir Niishası 5 karuştur. şekil almış olmasma rağmen biraz darki dır. Ümid ederiz ki Adliye Vekâleti 52 n bin nüfuslu Eskişehirimize büyük bir Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. cezaevi yaptırır. Kadmlar için de bir Aih aylık 750 » 1450 > cezaevi ve büyük bir imalâthane yap Üç aylık 400 » 800 > tırılmaktadır. Bir aylık 150 » Yoktur Abone şeralti: j ™ [ "