24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 22 Eylul 1938 ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Tarihî roman : 45 Yazan: M. TURHAN TAN Prensesin sabit bir fikir halinde taşıdığı «Türke kavuşmak» emeli şimdi terletici, kıvrandırıcı bir ihtiyac seviyesine yükselmişti! Vadinde de durdu, çeşid çeşid hulyalar ve derin derin düşünceler içinde saraya döner dönmez babasmı gördü, cambazlann bir kuvvet ve bir hüner harikası olduklarını heyecanh bir talâkatle anlattı, yapılacak düğünde kendilerinin mutlaka hazır bulundurulmasını, fakat daha evvel de saraya getirtilerek birkaç numaralarınm görülmesini rica etti. Prens Andriya, zor oyunlanndan nefret eden bir adamdı, yalnız mide ve yatak düş künüydü. Bununla beraber kızının ar zusunu kırmadı, birkaç oyun göstermeleri kaydile cambazları saraya çağırttı. Eğer hoşuna giderse onların düğünde de hazır bulunmalanna muvafakat edecekti. Kara Abdurrahmanla arkadaşlan ken<ii plânlarını kolaylaştırabileceğini düşünerek saraym şevkle davetine ica bet etmişlerdi. Türke gönül verdiğini evvelce ihtiyar Yani'den duymuş oldukları prensesin bu aşkma «kuvvet sevgisi» nin, daha doğnısu erkek kuvvetinde münde miç haz ve heyecan kaynaklarına tahassiirün amil olduğunu da bildikleri için hep zor oyunlanndan mürekkeb bir de program hazırlamışlardı. Prens Andriya isteksiz isteksiz kızma arkadaşlık ediyor ve esneye esneye oyunu seyre hazırlanıyordu. Fakat cambaz ların oyuna başlamasile beraber o lagar nıhlu, miskin duygulu adamın esnemesi kesildi, gözleri büyüye büyüye açıldı. Çünkü yapılan oyunlar, onun havsalasına sığmıyacak kadar yüksek değer deydi, harika sayılacak derecede hünerliydi. Prens, gittikçe artan yürek gıdıklayıcı ve idrak çimdikleyici bir şaşkınlı ğın zorile ikidebir kızının ellerini yakalıyor, «yaman adamlar, yaman adamlar» diyip duruyordu. Teodosya, sağır bir istiğrak içindeydi, babasına cevab vermek şöyle dursun, onun konuştuğunu bile duymıyarak başka bir âlemin zevkini yaşı yordu. Türkleri daha yakmdan görmek, onlarm demiri pamuğa, tehlikeyi eğlenceye çeviren hududsuz kuvvetîeririfn sıra* sıra ve çeşid çeşid cilvelerini içine sindire sindire seyretmek bu nuVîıasrasî, hulya Kîf' dalası kızda yepyeni ihtiraslar ve çok derin iştiyaklar yaratmıstı. Sabit bir fikir halinde taşıdığı «Türke kavuşmak» emeli şimdi terletici, kıvrandırıcı bir ihtiyac seviyesine yükseldiğinden Kara Boğaların, Kara Aygudlann, Kara Abdurrahmanlann, Yaralı Doğanların, Ince Ba labanlarm yapılışta ayn görünüp de öz bakımından farksız oldukları amelî su rette sabit olan kuvvetlerine saçlarını dağıtarak, gögsünü açarak ve sevinc yaşları dökerek secde etmemek için boyuna iradesini zorluyordu. Bu tahammülde, oyunlann birbirini takib etmesinin ve her yeni numaranın evvelkinden daha cazib bulunmasının da tesiri vardı. Hul yasever kız, bir kuvvet harikasmı seyre derken ruhunu saran kamaşıklığm ibra mile sahaya atıhp oyuncuların ayaklarına yüreğini iliştirmek istediği sırada o harikadan üstün bir marifeti temaşadan alacağı tadı düşünerek kendini zaptediyordu. Program bir tesadüf eseri olarak on iki zor oyunu ihtiva etmekteydi. Bu o yunlar birer birer gösterilip de Kara Abdurrahmanın işaretile oyuncular geri çekilince Teodosya bol yemeğe rağmen doyamamış bir aç tehalükile oturduğu yerden yalvardı: Biraz daha, biraz daha? Abdurrahman, boyun kırmakla beraber özür diledi: On iki oyun hazırlamıştık. Affı mızı dileriz. Onun maksadı, diledikleri kadar oyun gö'tereceklerini nazik bir dille hissettir mekti. Lâkin Teodosya bu sözde mitolojiye taalluk eden kuvvetli bir ima buldu ve Kara Abdurrahmanın yalnız kudretii bir erkek değil, derin bilgili bir insan olduğuna hükmederek sevindi. Prens Andriya, böyle bir kuruntuya kapılmıyarak oyuncular reisinin on üç rakamından huylandıpına zahib oldu ve bir oyun yerine iki, vahud üç oyun yapılırsa on üç rakamından ürkmeğe mahal kalmıyacağmı ileri sürmeğe hazırlandı. Lâkin Teodosya, kendi sezişinin heyecanile babasına ağız actırmadı, Abdurrahmanı tebrik etmeğe kovuldu: Hakhsınız, tebrike de lâyıksmız. Heraklis gibi on iki büyük is başardığı nızı anlatmak istiyorsunuz. O, bir masal; sizin yaptıklarınız ise bir hakikattir. Ya kında gene görüsece^imizi umarak size «hos geldiniz» diyorum. Yunan mitolojisinin çok eğlenceli biı mev7uuna temas ettiSi için Teodosya'nın ne dü=ündü?ünü ve Kara Abdurrahmana neyi anlatmağa çalıştığını izah ede lim: Lâtinlerin Hercule adile kabul ettikleri yarı ilâh kahramanın Yunan mi tolojisinde adı malum olduğu üzere Heraklis'tir. Rivayete göre o, Alcmene adlı bir kadınla en büyük ilâh Jüpiter'in oğludur ve anasından dolayı insan, ba bası sebebile de ilâhtır. Kendisine birçok harikalar ve meselâ henüz beşikteyken düşman ilâheler tarafmdan yollanan bir sürü korkunc yılanlarla boğuşmak, on ları birer birer öldürmek gibi işler isnad olunmuştur. Fakat en büyük kahramanlıklan «On iki hamle» adile meşhur olup bunlar garb edebiyatında asırlarca şiir ve tablo mevzuu olmuştur. Gerçekten ince bir muhayyilenin mahsulü bulunan on iki hamle şunlardır: 1 Neme Aslanı. 2 Batakhkta Hidra. 3 Erimanti yabani domuzu. 4 Tunc ayaklı dişi keçi. 5 Sitimfali kuşlan. 6 Giriddeki deniz öküzü. 7 însan yiyen atlar. 8 Amazonlar. 9 Ogiyasm ahırlan. 10 Griyon. 11 Hesperit altın elmalan. 12 Cehermem bekçisi köpek. Heyecanh birer masal olarak asırlarca ve diyar diyar dillerde gezen bu on iki hamlenin çoğunda tabiî hâdiselere işaret vardır. Biz, o işaretlere kıymet ver miyerek yalnız masallardan mühimlerini kısaca anlatacağız: Nema Aslanı, koca bir ülkeyi uzun yıllar dehşet içinde bı rakan, küme küme insanları göçetmek ıstırarına düşüren korkunc bir mahlukmuş. Jüpiter'in himaye ettiği şahsiyetlerden Oriste, bu canavan yakalamak vazifesini Heraklis'e yükledi, o da Neme vadisine gitti. Elinde bir gürz vardı. Aslanı, ininde bastırdı, gürzü bir yana bırakarak üzerine saldırdı, göğde göğdcye güreşe başladı ve uzun bir boğuşmadan sonra aslanı boğmağa muvaffak oldu. Oriste'nin şehri olan Tirinti'yjs dönerken mağlub hayvanm derisini sırtma geçirmiş ve bu deri üzerinde bulundukça hiçbir mahluktm kendi kolunu bükemiyeceği inüjde sini de babası ve ilâhı olan Jüpiter'den almış bulunuyordu. Batakhkta Hidra, dokuz başlı ve korkunc bir yılandı. Argos körfezi yanındaki Lerni adlı batağı kendine yatak edinmişti. Bir yandan havayı ifsad ediyordu, bir yandan da ekinleri ve hayvan sürülerini yiyip duruyordu. Heraklis, bu müthiş ejderhayı da ortadan kaldırmayı kendine vazife bildi, candan dostu olup daima beraber bulunduğu Yulaos'u da yanına alarak Lemi bataklığına gitti. Fakat ejder, ortalıkta yoktu. Heraklis onu aramağa koyuldu ve hayvanm su içmek üzere sık sık uğradığını bildiği Amimone çeşmesine yanaşarak bataklığa alevli okar yağdırmağa başladı. Hayvan, bu bombardıman üzerine yatağmdan çıktı, Heraklis'in üzerine yürüdü ve mübareze de başlamış oldu. Ağac sanayii kooperatifi Dünkii toplantıda mukavelename hazırlandı Ağac sanayii erbabının kuracakları kooperatif için Iktısad Vekâleti Küçük San'atlar müdürü Necatinin iştirakile bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda kooperatifm kurulması hakkında ko nufmalar ikmal edilmiş ve mukavelename hazırlanarak Küçük San'atlar mü dürüne tevdi edilmiştir. Dünkii toplantıda müessis aza ola rak Marangozlar cemiyeti reisi Alâeddin, umumî kâtib Fuad Tezer, Ahmed Tezel, Abdullah Ezbaş, Taceddin Güs tan, Andonaki Kaladis ve Kegam se çîlmiştir. Marangozlar kooperatifine bütün ağac sanayiile meşgul olanlar hissedar olacaklardır. 50 lira olan beher hissenin yüzde otuzu peşin olarak alınacaktır. Izmir Fuarı Bu sene şehre 5 6 milyon hasılât bıraktı Londra İstanbul otomobil yolu Bir Ingiliz heyeti tetkikat için şehrimize geliyor Almanlardan sonra Macarlar ve Lehliler ekoslovakya meselesinin Südet havalisinde yaşıyan üç buçuk milyon Almanın Almanyaya iltihakile bitmiyeceği pek çabuk meydana çıktı. Çünkü Çeklerin hakimiyeti altında bulunan bir milyona yakın Macarla çeyrek milyon Lehli, Almanlar gibi ana vatanlarının idaresine girmekten başka herhangi yeni bir vaziyete razı olmamağa kat'î karar vermişler ve lüzumu halinde Südetliler gibi silâha sarılacak larına şüphe bırakmamışlardır. Zaten Çekoslovakya ordusundaki Macarlar ve Lehliler ve hatta Slovaklar şimdiden civar hükumetlerin arazisine iltica etmektedirler. Silâh altına davet edilen ihtiyatlar ise icabetten imtina göstermektedirler. Mttktn vergiye raptedilen san'at ?ubeleri Muamele vergisinin ağac sanayii erbabmdan alınış şekli üzerinde yapılan tashihden sonra 37 san'at şubesinden 14 ü maktu vergiye tâbi tutulmuş ve diğerleri vergiden istisna edilmişti. Maktua raptedilen san'at şubelerinin vergilerile meşgul olan komisyon bu günlerde mesaisini ikmal edecektir. Bunun için maktuiyete raptedilen marangoz, doğramacı, bastoncu, kereste bıçkıcısı, portatif karyola yapanlar, karoseri imal edenler, sandalya yapanlar, araba tamir edenler, kundura kalıbcıları, metre imal edenler, araba başlığı yapan lar, ağac ökçe yapanlar, motör kasnağı yapanlar ve korniş imal edenlerden yeni motör takan veya yeni imalâthane kuranlar varsa bunların âcilen müra caatleri lâzım gelmektedir. Hopa Borçka yolunda feci bir kamyon kazası Borçka 21 (Hususî) Borçkaya üç kilometre mesafede, on yaşında bir çocuğun ölümile neticelenen feci bir kamyon kazası olmuştur. Vak'anın tafsilâtı şudur: Tüccardan Mustafa Dizdar isminde bir zat, geçen pazar günü, akrabaların dan beş kadm ve yedi erkeği de birlikte alarak bir kamyon tutmuş ve Hopaya müteveccihen hareket etmiştir. Kam yon, Borçkaya üç kilometre mesafede anî patinaj yapmış ve yüz on metre yükseklikten İçkale deresine yuvarlanmıştır. Kamyonda bulunanlardan Mustafa Dizdarın on yaşmdaki kızı Fikriye, sukut esnasında havaya fırlıyarak derenin karşı yamacına, 40 metre uzaklığa düşmüş ve derhal ölmüştür. Kamyon, diğer yolcularile birlikte, derenin göl teşkil ettiği bir yere düşmüştür. Nüfusça başka zayiat olma mıştır. Bu teessür verici haber duyulur duyulmaz jandarma kumandanı ile hükmet doktoru ve bir kısım halk, vak'a mahalline koşarak kazazedelerin im dadına yetişmişlerdir. Orgeneral Fahreddin Altay ve Amiral Şükür Okan fuardaki ziyafette îzmir 20 (Hususî) Fuar bu akşam kapanmıştır. Müddetli olarak yapılmış bulunan paviyonlar yıktırılacaktır. Fakat fuar ve Kültür Parkın eğlence, oyun yerleri, müze ve saireler, bütün sene halka açık bulundurulacaktır. Bu yıl fuarımız İzmire ve Izmirlilere beş altı milyon liralık bir kazanc temin ettiği gibi memlekette bir iç turizm hareketi ve iktısadî bir muman yaratmtştır. Ayni zamanda çeşidli eğlenceler ve birçok güzelliklerile de çok begenilmiş ve takdir edilmiştir. Bu hususta vali Fazh Güleçle fuar komitesinin bilhassa Belediye reisi doktor Behçet Uzun faaliyetleri ve himmetleri hassaten kayda değer. Fuar, tam 723,537 kişi tarafmdan ziyaret edilmiştir. Bu ziyaretçilerin 87,701 i demiryollarile, 11,004 ü deniz yollarile ve 91,135 i otomobil ve otobüslerle memleketin muhtelif mıntakalanndan ve bin bej yüzü de yabancı ülkelerden gelenlerdir. Altın ve gümüş madalyalarla taltif *dilecek olan ekspozanların isimleri, bir jüri heyeti tarafmdan tesbit edilmiştir. Fuarda bu sene, epeyce satış muamelesi olmuştur. Orgeneral Fahreddin Altay şerefine ziyafet Şehrimize gelmiş olan Orgeneral Fahreddin Altay, Amiral Şükür Okanla birlikte fuarı geznıiş ve çok iyi bulmuştur. Fuar komitesi reisi Dr. Uz tarafmdan misafir general şerefine fuarda hususî bir ziyafet verilmistir. Acı bir kayıb hnrir meb'usu General Kâzım vefat etti Büyük Millet Meclisi azasından İzmir meb'usu General Kâzım tnan çm, bir müddet ir tedavi edilmekte olduğu Cerrah paşa hastanesinde dün vefat ettiği teessürle haber alın mıştır. Merhum 1881 de Diyarbakırda doğ Merhum General muş, Harbiyeden Kâzım înanç erkânıharb zabiti çıkarak orduda uzun müddet hizmet etmiş ve muhtelif kumandanlıklarda temayüz eylemiştir. Tekaüd olduktan sonra, bir müddet Samsun Valiliği de yapan General Kâım, bundan evvelki devrede îzmirden meb'us seçilmiştir. Cenazesi bugün saat 11 de Cerrahpaşa hastanesinden kaldınlarak namazı Fatih camiinde kılındıktan sonra Edirnekapı sehidliğine defnedilecektir. Kendisine, Allahtan rahmet diler, kederli ailesine taziyetlerimizi sunarız. Londra îstanbu' asfalt yolu hakkmda tetkikat yapmak üzere Londradan şehrimize gelecek clan heyet, önümüzdeki aym 6 sında çehrimizde bulunacak; Belediye turizro şubesi tarafmdan Perapalasta misafir edileceklerdir. Heyet; Londra IstanSul beynelmilel yolu daımî komitesi reisi Mösyö Udon, ikinci reisi Mösyö Dehem; Alman hükumeti murahhası M. Şü'e; beynelmilel turizm ittihadı murahhasları baron De Glofş tayn ve Mösyö Düşen, yol teknik meseleleri umumî rapörtörü Mösyö Delişer; turistik meseleleri umumî rapörtörü MösSüdet Almanlarının davası arkasında yö Or ve Alman hükumeti turistik eks büyük Almanya bulunduğu gibi Lehis peri Mösyö Dizel ve daha birkaç arka tan ve Macaristan devletleri de Çekosdaşlarından mürekkebdir. lovakyadaki ırkdaşlarınm davasmı artık Aym 7 sinde Belediye turizm şubesi gerek diplomasi, gerek siyasî yollarla atarafmdan heyete sabahtan akşama ka çıktan açığa müdafaa etmeğe başladılar. Fazla olarak îtalya devleti, Çekoslo dar otomobillerle bütün şehir gezdirile vakyadaki Çek olmıyan bütün milliyetlerek kendilerine tarihî âsar; abidat ve müzeler hakkında izahat verilecektir. Bun rin vc bahusus Macarlarla Lehlilerin dadan sonra heyet birkaç gün şehrimizde vasmı müdafaa etmeği kendisine bir va zife edinmiştir. M. Mussolini son makakalarak tetkikatına devam edecektir. lesi ve nutuklarile bu davayı tuttuğu gibi ŞEHİR IŞLERt son seyahatinde ttalya ile Yugoslavya arasındaki dostluğu ve samimiyeti nümaPazarlıksız satı$ kararnamesi yişkârane bir surette tebarüz ettirmiştir. Pazarhksız satış kanunile buna müBu tezahürün şu sırada mühim bir mateferri kararname ve izahname Dahiliye Vekâletinden dün Belediyeye gönde nası vardır. Küçük Itilâf namı altında rilmiştir. Dünden itibaren Belediye Ik birleşmis. bulunan Çekoslovakya, Yugostısad müdürlüğü muhtelif esnaf teşek lavya ve Romanya, yalnız Macaristanın küllerile temasa geçerek bu hususta herhangi hareketine V€ bahusus Trianon icab eden tedbirleri almağa başlamıştır. muahedesini bozmak ve bu vesika ile çiTatbikat şekli hakkında kaymakamlar zilen hududları değiştirmek teşebbüaüne la emniyet memurlanna da teblıgat ya karşı koymak için ittifak etmişlerdir. Bu pılmıştır. Ayın birinden itibaren tat ittifaka göre Südet Almanlarının mu bikata geçilecektir. kaddelatı ve bu yüzden Almanyanın Iktısad Vekâleti, pazarlıksız satış ka müdahalesi Küçük îtilâfın diğer iki azanununun tatbik edıleceği Ankara, İzmir sını asla alâkadar etmemektedir. ve îstanbulda, esnafın tenviri ve tatbiFakat Macaristan, Çekoslovakyadaki km kolayhkla olması için tstanbul Ti caret Odasında pazartesi günü bir top Macarlan kurtarmağa ve bunların bu lantı yapılmasını münasib görmüştür. lundukları araziyi ilhak ederek Trianon Bu toplantıda Izmirden de murahhaslar muahedesinin çizmiş bulunduğu hududbulunacağı gibi tstanbul esnafı da ça ları değiştirmeğe kalkıştığı zaman vazi ğırılmıştır. Toplantıya îç Ticaret Umum yet değişir. Yugoslavya ile Romanya bir müdürü riyaset edecek ve kanun etra milyon Macarın mukadderatını bir itti fında esnaf tenvir edilecektir. fak, rneselesi yapabilirler. Yahud bu mcMÜTEFERRtK seleyi de Çekoslovakyanın railliyetleri meselesi küllünc dahil sayarak alâkadar 'Barbaror thtif ali olmazlar. Bu ayın yirmi sekizinde yapılacak oBinaenaleyh Yugoslavya ile Romanan Barbaros ihtifali için hazırlıklar ikmal edilmiştir. Barbarosun türbesi ya ya bu iki şıktan birini ihtiyar etmeği dünındaki eski Beşiktaş Muhafızı Hasan şünürken Macaristanın büyük dostu ve Paşanın mezarlığı buradan kaldınlarak ötedenberi müdafii bulunan M. Mussomeydan tanzim olunmuştur. Vali ve lini'nin şu sırada Yugoslavyaya dostluBelediye reisi Muhiddin Üstündağ dün ğunu tevid ve temin eylemesi; Yugoslavmahallinde tetkikat yaparak ameliyatı yanın Macaristana karşı siyasî düşüncegözden geçirmiştir. leri üzerinde dolayısile tesir yapmaktan Denizbank Avrupaya talebe hâli kalmıyacaktır. gönderecek Denizbank, makine ve inşaiye mü hendisi yetiştirmek üzere Avrupaya talebe göndermeğe karar vermiştir. Gi decek talebenin Avrupada esaslı bir tahsil ve staja tâbi tutulabilmesi için ortamekteb mezunları dahi almacaktır. Yakalanan kumarbazlar Pangaltıda 26 numaralı apartımanın 1 numaralı dairesinde oturan Rüştünün evinde kumar oynandığı anlaşılmış, Emniyet ikinci şube kaçakçılık bürosu memurları tarafmdan yapılan cürmü meşhudda kumarbazlardan Ekremle arCanavarın Heraklis'e karşı koyabil kadaşlan yakalanarak Adliyeye veril mesi imkânsızdı. Lâkin yarı ilâh olan mişlerdir, pehlivanın da hayvanı tepelemesi müş Kadm kavgası kül görünüyordu. Çünkü gürz darbeleriGöztepede Hamam sokak 52 numaralı le ezilip kopan her baş, yeniden ve hatta evde oturan Sadinin kansı Hasibe üe ikileşerek vücud buluyordu. Heraklis bu ayni mahallede oturan Hüseynin met vaziyette arkadaşı Yulaos'tan yardım is resi kavga ederek birbirlerini dövdük tedi, o da bataklığın etrafındaki ormana lerinden yakalanıp Adliyeye verilmiş ateş verdi ve saman meş'alelerle Hidra lerdir. nın yeni türeyen başlarını yakmağa koPencereden düşerek öldü yuldu. Işte bu yardım sayesinde HerakYüksekkaldırımda 138 numarah ev lis galib geldi, ejderhanın son başını ko de oturan Hayımm iki yaşmdaki kızı parıp toprağa gömdü, oklarmı da onun Ester, evin 8 metre yükseklikteki tarabarsaklanna soktu. Mitolojik kahrama çasından yere düşerek yaralanmış, kalnın oklannda tasavvur olunan öldürücü dırıldığı Şişli Çocuk hastanesinde öl zehir bu hâdiseden peyda olmuştur. müştür. On iki hamlenin öbürleri de aşağı yukarı bu şekildedir ve hepsi Heraklis'in galebesile nihayet bulmaktadır. Teodosya, cambaz kılıgındaki bahadır Türkün, henüz adını öğrenemediği aslan yapılı ve ceylân durumlu yiğit adamın «on iki o yun» sözünden iste bu efsanelere intikal ederek heyecanlanmıstı. Seyrettiği sah nelerin idrakine verdiği tatlı sersemlikten henüz sıyrılmış olan babasına da bu sezişini anlattıktan sonra kollarını onun boynuna doladı: Koca mitoloji, dedi, bir tane Heraklis tanıyor. Biz, bir buçuk düzineden fazla Heraklis seyrettik. Eski on iki hamle masahna taş çıkaran on iki hakikî oyun gördük. Oyunculara nekadar ik ram etsek azdır, değil mi? Ve sonra sesine bir tahassür edası çizerek ilâve etti: Eğer bunlar sizîn emriniz altmda askerlik etseler, ordunuzun başma geçseler bugünün altın tüylü koçunu, Türkleri Bizans topraklarından sürüp çıkarmak Maarif müfettişlerinden Bedri, Kırşehirde teftişte iken ötedenberi müptelâ olduğu fıtık rahatsızlığı neticesi kendisine bir buhran gelmiş ve hemen has teneye nakledilerek ameliyat yapıl mışsa da hiçbir tesiri görülmemiş, kısa bir müddet sonra vefat etmiştir. şerefini m u t l a k a size kazandırırlar. ( 1 ) {Arkası var) (1) Bu da mitolojik bir kıssadır. Tsalya hükümdarlarmdan Pelyas, haksız olarak gasbettiği tahtm hakikî varisi olan (Ya son) adlı yeğeninden kurtulmak için onu «altın tüylü koçu» bulmağa göndermlşti. İşte ilk çağlar tarihinde yarı masal, yarı doğru olarak yazılı bulunan (Argonotlar seieri) bu suretle vukua gelmiştir. Y&son, kırk cesur arkadaçile bir gemiye biniyor, denizleri a§a aşa şimdiki Gürcistan kıyı larma geliyor, oranm hükümdarlarmdan altın tüylü koçun postunu istiyor. Hüktimdar, birçok güçlüfcler çıkararak postu vermiyor. Fakat kızı (Mede), yiğit ve güzel Yason'a gönul verdiğinden birçok entrikalar çeviriyor, onun düegini yerine getiri yor. M. T. T. DENtZ İSLERÎ Sonbahar tarif e«i Denizbank, Adalar, Anadolu ve Yalova hattı sonbahar tarifesini tanzim et ...iştir. Aybaşmdan itibaren tatbik edilecek yeni tarife geçen senelere naza ran yolcular için daha müsaid şekilde ve Adalarla Anadolu sahilinde oturan ların gelip gitme kolaylıkları gözönünde bulundurularak tesbit edilmiştir. Macaristan devleti, Çekoslovakyadaki bir milyona yakm Macarın davasında yalnız Italyanın hayırhahane yardımım ve Lehistanın tesanüdünü teminle iktifa etmek istemeyip büyük Almanyanın mü1* essir ve filî müzaheretinden emin olmağı tasmim «tmiştir. Bunun için Macaristan Başvekilile Hariciye Nazırı Hitler'in nezdine gitmişlerdir. Ayni zamanda Macaristanın devlet reisi Amiral Horty Almanyada Hitler'in sağ eli Mar«?al Göring'in nezdinde mi safir bulunuyor. Bunlann yanına Lehistanın haricî politikasını müstakillen idare eden miralay Beck dahi gelecektir. Bu mühim devlet adamlarının, Çekoslovakyadaki milliyetler meselesini toplu ve esasli olarak halletmek için üç devletin gerek siyasî, gerek askerî, gerek beynelmilel sahada beraberce çahşmağı görüşecek * leri aşikârdır. Yeni bir cephe meydana geliyor. Berlin Roma Tokyo mihveri genişliyecek demektir. I Balıkpazarı caddesi kapatıldı J Muharrem Feyzi TOGAY Vazife baçmda öldü Maliye Vekâleti müsteşarlığı Maliye Vekâleti Bütçe ve Malî kontrol umum müdürü Cemal Yeşilin Maliye Müsteşar lığına tayin edildiğini yazmıştık. Bu husustaki tayin kararı Yüksek Tas dikten çıkmıştır. Cemal Yeşil dünden itibaren yeni Balıkpazarı caddesinin dünkii hali vazifesine başlamışCemal Yeşil Dün, Belediyede Vali ve Belediye lara aid karannı vererek dün Belediye tır. reisi Muhiddin Üstündağın riyasetinde ye tebliğ etmiştir. Bu kararlara göre şehircilik mütehassısı profesör Prostla mevzuubahs dükkânların yıktırılması Fen heyeti şube müdürlerinin iştirakile için artık bir mahzur kalmamıştır. Balıkpazarı caddesi üzerindeki dük bir toplantı yapılarak imar işleri hak kânlarm kısım kısım yıkılmakta ve enNüshası 5 knruşhır. kında görüşülmüştür. Türkiye Haric Eminönündeki faaliyet birkaç gün kazm derhal kaldırılması mümkun oliçin için denberi hummalı bir hal almıştır. Va mamakta bulunmasmdan burada mürur 1400 Kr. 2700 Kr. lide hanınm köşesindeki bir dükkânla ve ubur tehlike teşkil eylemeğe başla Senelik 750 » 1450 » Balıkpazarında muhtelif diğer dokuz mıştır. Bu yüzden Belediyece cadde ge Altı ayhk 400 > 800 » dükkânm istimlâk işi mahkemeye inti rek vesaiti nakliyeye ve gerekse yaya Üç aylık 150 » Yoktuı Bir ayhk kal eylemişti. Mahkeme bu dükkân lara kapatılmıştır. C u mh u r i yet Abone şeraiti:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle