Katalog

24 Haziran 1938 CUMHURtYEl İktisadî hnreketler Beynelmilel Buna bir hilekârlık demek de hata ol maz. Filhakika, hcpimizin bildiği beşi bi ramofon plâklan bizde enikonu arada, iki buçukluk, liralık veya bunlarbir âlemdir. Sesin harhara ve dan daha küçük kıymette olan ve mahiye sözün maskara oluşunu görmel itibarile bir sikkeden başka bir şey olmıiçin uluorta dolduruîan bu plâklan dinle Yazan: Mme. ELEANOR ROOSEVELT yan altına iki parahk lehimle bir kulp melıdır. Hele okur yazar olmıyan haner kondurmak, yahud âdi bir zincir takmakdelerin Enderun lehçesile yazılmış güfte Amerika Reisicumhurunun refikası 1 Çırpıntılı bir denizde, dümenini tecrüla onu ziynet altıru gibi göstermek, bu leri bağıra bağıra çiğneyişleri plâklarda 2 husustaki kararnamenin açık kalmış bir beli ve metin ellerine aldıgı dost devlet ne acı acı duyuluyor?.. Dün şiiri sarmısak Bir defa, bir fabrika sehrini ziyaret et emeğin, dışarı hayatta erkeğin gördüğü iş kapısmdan istifade ederek yapılan hile sefinesini selâmet ve refah limanının sakir. yer gibi dişleri arasmda parçahyan bir miştim. Gece işinden çıkan kadınlar o kadar ailenin gelir bütçesine iştirak demek kârhktan başka bir şey değildir. sularına ulaştıralı bugün üç sene oluyor. san'atkân dinlerken kulağıma belki OB zaman gece işini kadınlara meneden ka clduğunu düşünüyor ve bu hakikatin ne Hiç şüphe yok ki, başl.ca hedefi mem Marsilya faciasmdan birkaç ay sonra kere şu kelime çarptı: Cankâh!.. İlkin" nun henüz çıkmamıştı gündiiz işine gi kocası tarafından, ne de etrafındakilerden leket haricine altm kaçınlmasını önlemek başlıyan bu üç senelik devr«, dost ve yan;ldığmıı zannettim, kulaklarımı dikden kocalarile karşılaşıyoriardı. Bu ka bir kknse tarafından takdir edilmediğini olan yeni kararname hükiimlerile alay e müttefik Yugoslavya tarihinin en feyyaz katlendirdim. Ayni şeyi duydum. dınlardan birini evine kadar takib ettik. görüyor. Bu yüzden müteessir oluyor. Ve dercesine bu şekilde hazırlanmış dizi dizi ve en muvaffakiyetli safhalarından birini Gerçi cangâhın cankâh olarak telâffuz Saatlerce fabrıkada çalişmaktan yorgun gittikçe hoşnudsuzluğu artıyor. altmları sıralayıp bcynuna takarak mem teşkil edccektir. edilmesi bizde âdet olmuştur. Bu tabirin düşmüş olduğu halde, çocuklarma yemek Dr. Mılân Stoyadinoviç'in, çizgi Bir gün kadının biri bana acı acı derd leket haricine çıkaran kadınların hali tadilimizden atılması da lâzımdır. Fakat verip mektebe gönHennek için bir dakika yandı. Diyordu ki: lerinde azim ve ciddiyet okunan beşuş hammül edilmez bir manzara teşkil edihayli kuvvetli bir güfte içinde bu kelir dinlenmeden derhal evinde de çalıjma Ben ev idaresindeki dikkat ve gay yordu. Gümrük muhafaza teşkilâtımızm simasile karşılaşanlar ondan ilk intıba oğa başladı. Çocuklardan sonra daha gö bulununca ve o güfte de plâklara nakşe retimle, iyi idare ve tasarrufumla kocam bunu önlemek için nekadar çırpındığını, larak «genclik» i alırlar. Ve bu genc recek birçok işi vardı. Çamaşır, ütü, ço dilmek suretile terennüm alununca luga dan daha ziyade para kazanıyorum de yakinen biliyoruz. Buna, bu sütunda, mü Başvekilin yüzü ve gülüşü gibi, azmi de cuklara ve kendisi işe giderken işinden tin hakkı verilmek icab eder. mektir. Onun herşeyini iyi kullanıyorum, teaddid defalar temas edilmişti. İşte ni genc, kararları, muhakemeleri, icraatı ve M. Stoyadinoviç ' dönecek olan kocasına bırakılacak öğle faaliyeti de gencdir. Bu sebeble san'atkârın cankâh, cat iyi bakıyorum. Giyilen ve kullanılan el hayet bu hassasıyetin netıcesinın alındıve akşam yemeği işleri vardı. Öğleden Dr. Milân Stoyadinoviç, dünyaya ilk Yugoslavyanm bugünkü denk bütçesi, kâh diye bağırmasını hoş bulmadım. Aj bise ve eşyanın ömürlerini uzatmağa çalı ğını ve Maliye Vekâletinin; «sikke hasonra bir iki saat uyumağa çalıştı. Mek şıyorum. Evde ziyan olmuş bir zerre bir lindeki altmların bir takım ilâvelerle şekli adımını, 1888 senesinde, eski Sırbistanın müstekar parası, komşu veya uzak dev ni zamanda edib geçinenlerimizden tebden dönen çocuKİar bakımsız ve ka şey yoktur. En işe yaramaz bir şeyden tağyir edilse de mahiyeti asliyelerinin de Çaçak kasabasında attı; siyaset sahasın letlerle yapılan kârlı anlaşmalar, belığ çoğunun kâh geliyor, kâh gelmiyor dedü yidsiz oynamağa koyuldular. Bu kadın lerini de hatırladığım için şu satırları ya bir istifade çaresi buluyorum. Satın aldı ğişmiyeceği» şeklinde bir karar verdiğini daki ilk hatvesi bundan on altı sene evvel birer şahid sıfatile söylüyor. evlilik hayatından memnun değildi. Uzun iki ayrı Başvekilin ve bütün memleke dım: dir. Eski, Sırb radikal partisi reisi Nikoğım şeylerdeki dikkat ve tasarrufumla memnuniyetle görüyoruz. saatler ve geceleyin fabrikada çahşmak para artınp bankaya koyuyorum. O pa Maliye Vekâleti bu karar münasebe la Pasiç, onu, 1922 senesinde Maliye tin çok yerinde itimadını kazanan genc Vakit manasına gelen kelime kâh d« kendi isteğinden olamazdı. Evinde kâfi rayı kocam bir gün alıp işine harcıyabile tile, ziynet altmlarının da bir listesini ya Nezaretine getirdiği zaman, Stoyadino Maliye Nazırı, M. Yevtiç'in sukutun ğildir, gâhtır. «Görmek ister dili firkatz* miktar yiyecek yoktu da ondan çalışı cektir. Halbuki ben isteseydim o para ile pıyor. Bu listeye göre ziynet altmları şun viç, nezaret koltuğunu bir müptedi gibi dan sonra, pek tabiî bir netice olarak onu de her gâh seni» mısramı yazan Nahifi, yordu. Kendi de çalışıp kocasının kazanev işlerini bir başkasma yaptırabilirdim. lardır: 1223 te darbedilen İstanbul altı değil, bir üstad salâhiyetile işgal etmişli. istihlâf etti. Saltanat Naıbi Prens Pol, kâh dememiş, gâh demiştir. Vakit manası cına ilâve ebnek mecburiyetinde kalıyorBenim bu gayretim kocamın gelirini artı nı, 1231 deki rumî, gene ayni tarihteki Onun bu ilk nazırlığı zamanındaki faali memleketin Yugoslav ittihadına, dahilî kasdolunmıyarak o kelime «bazan» yeridu. nyor demek değil midir? Fakat kocam, cedid rumî, 1237 tarihli adlî, 1239 da yetini tetkikten gecirenler, memleket ma sükun ve huzura, partiler arasında bir ba ne ve teb'ız edatı halinde kullanılmca geBir takım kadınlar da vardır ki çalış bu kazancm sırf benim sarfettiğim kuv nşıklık tesisine ve daha fazla hürriyete ki darülhilâfe ve cedid adlî, 1243 teki iyesindeki icraatını, Puankare'nin Franne gâh demek lâzım gelir. Yazılannın maktan hoşlandıklan için çahşırlar. Bun vet ve vaktin mahsulü olduğunu unutusayı kurtaran hamlesinden daha az kuv teşne oldugunu hissetmişti. En girift malî hayriye, 1246 daki cedid rub'iye, 1248 lar da belki yuvalannı ve çocuklarmı se yor ve para harcamak ve vermek semahave iktısadî işleri söküp atmak hususunda yanlış dizilmesinden sık sık yürekleri yade basılan cedid mahmudıye ve 1255 vetli bir hareketle kıyas «demiyorlar. verler. Fakat dışarıda kendilerine bir i§ tinin yalnız kendi tarafında oldugunu büyük bir vukuf ve meharet gösteren nan muharrirlerin kendi kendilerine hiç mahmudiyesile 1897, 1909 ve 1918 ta Dört sene süren Maliye nazırlığmda, M. edinmek zevkine de dayanamazlar. Bu zannediyor. Dr. Stoyadinoviç'in, bu emelleri de durmadan okuyageldikleri: rihlerinde darbedilen yüzlük ziynet al Stoyadinoviç, bütçenin tevzinini ve di nun sebebi bazan gördükleri işi sevdiklenarın istikrannı bir üstad kuvveti ve sa ayni bilgi ve azimle tahakkuk ettirece Kalem olsun eîi ol kâtibi hed tahririn Bir kaide olarak bilinir ki, aile gelirinin tınları. rinden, bazan da o ışten kazandıklan paâhiyetile başardıktan başka, Yugoslav ğinden şüphesi olmıyan memleket, parti Ki fesadı rakamı surimizi şur eyler Şu vesile ile, bir noktaya işaret etmek yanm Amerikaya olan harb borcları me ler arasındaki eski rekabetlerin kardeşliğe 7âh oır harf sukutile ıder nadiri nar ranın kendilerine verdiği malî istiklâlden büyük bir kısmı kadının elile sarfedilir. 3dft bir nokta kusurile gözü kbr eyler Evin bütün ihtiyaclarmı o düşünür ve alı faydalı olur: Sıkke halinde altınm memdir. selesini, Belgrad için çok kârlı bir şekilde tahavvül ettiğini gördü. Dr. Stoyadi nacakları o satın alır. Fakat bir aile kadı leket haricine çıkması memnudur. Fakat Kıt'asmdaki gâhlar da öyledir. Eski noviç, Yugoslavyanm yüksek menfaatleallermişti. Başka bir sınıf kadınlar tanıdım ki ne nı bu parayı en ziyade kendi nefsine har her türlü altm mamulât ve masnuatının airler bütün bu gâhları geh şeklinde tahrini, her endişenin fevkinde tutmuştur. yapıp yapmışlar, kendi evlerinde meşgul Dr. Stoyadinoviç'in bu büyük mucarsa ve yahud ondan kendine bir pay a memleket haricine götürulmesi menedil fif ederlerdi. Fuzulinın «Geh gözde, geh olacak birer iş sahibi olmuşlar. Bunlar, Doktor Stoyadinoviç'in Başvekâlete yınp ayrı bir ceb harclığı çıkarmak gibi mediğine göre, acaba bunda gözetilen ga vaffakiyetteki sırn, önce Belgradda, sonçocuklannın başından aynlmamak için geldiği gündenberi, Yugoslavya bir sü gönülde hadengin mekân tutar» mısraınbir hileye sapacak olursa şüphesiz fena ye, gene yarım bp?.kılmıs olmuyor mu? ra Almanyada, Londrada ve Paristeki böyle yapmışlardı. Fakat gene memnun kun ve huzur havası içinde, her sahada da görüldüğü gibi. Gene o şairler bu keübirşey yapmış olur. Altm tabakayı cebine yerleştiren, altın derin hukuk ve iktısad ilimleri tahsilinde değıllerdi. Dışandan da azçok bir kabulabiliriz. Gerek tahsil devresinde ol feyizli bir terakki silsilesi takib ediyor. meye vahdet yası ilâve ederek gâhi, gehi Sarfedilecek her on paranın üzerinde bir bibloyu valizine koyan, som altm her zanclan olmadığından şikâyet ediyorlarsun, gerek müktesebabm meslekî sahada Bıtaraf herhangı bir müşahid, Yugoslav de derlerdi. «Bu dünyada gehi matem, dı. Bu sınıftan bir kadınıa musikide me karı ve kocanın ikisınin dc beraber karar hangi bir eşyayı eKnde taşıyıp memleket tatbike başladığı zaman olsun, eline al yanm bugünkü vaziyetini, inkâr kabul et ehi şur» misraında Bakinin kullandığı hareti vardı. Bunu kocasına da öğreıti ve vermeleri mümkün olduğu zaman böyle haricine götürebilen adarr.ın altm sikkeyi dığı meseleleri, profesörlerin nazariyele mez bir şekilde istikrar bulmuş olmaktan gibi. Zıya Paşa, «Câhice Garibiyi okurikisi san'atlarını bir!eştird:ler ve birlikte hareket edilmesi tabiî çok daha iyi olur. götürememesi biraz aarib düsmüyor mu? rine değil, hayatın pratik ölçülerine tat başka türlü tavsif edemez. dum» demiş amma gâhın bu biçime soçalıştılar, birlikte kazandılar. Bir ka Fakat, kocanın «benim param» diyebile Bunun ak=i de o ni^bette garibdir. bik ederek muhakemeden geçirmesi, oYugoslavya Başvekilinin, haricî siya kulmasını eskiler de beğenmezlerdi. n veya koca için ayni işi beraber yapa ceği bir parası olunca ev idaresinde temin nun, en çapraşık görünen işleri parlak set bahsindeki muvaffakiyetleri de, ayni Gâh Arabî, Farisî isimlerin sonuna kobilmek ve ayni zarr.anda, kadının evde ettiği faydalara mukabil kadının da biraz MÜZELERDE muvaffakiyetlerle bitirmesinde mühim bir realizm içinde, maziden artakalan ve nulunca mekân ifade eder: Secdegâh, kalıp kocasının ev işi yardımcısı olma parası olması lâzımdır. O zaman kadın, mil olmaktadır denilebilir. komşuluk münasebatını bulandıran bey haclegâh gibi. Cangâh ve ciğergâh gibi sından ziyade aralannda sıkı bir iş rabı ev idaresini kendisine daha sevimli ve Profesör Bakster, AnkaraDr. Stoyadinoviç'i, Belgrada av hude kavgalara nihayet vermek şeklinde tabirlerdeki gâh, başka bir asıldan, gâtasının devam etmesi her vakit tesadüf e daha muvaffakiyetli bir iş edinir ve ailesi dan geldi detinden sonra, Maliye Nezaretinde bir tecelli edivor. Balkan Antantı, bu haricî hiden masdarından gelir. Bu masdarın içinde kendi şahsiyetinin de hesaba dilir bir muvaffakiyet değildir. Sultanahmedde Arasta soTîağmdaki umum müdürlük makamında, onu müte siyasetın dürüstisini çok açık olarak gös manası eksilmek, eksiltmektir ve bu itikatıldığını görerek daha mes'ud olur. Karı ve kocanın saadetini bozan şeylerhafriyatı idare etmekte bulunan pro akıb Belgrad fakültesinde iktısadî ve teren bir eserdir. Doktor Stoyadinoviç, arla ciğergâhm, cangâhın manası ciğc1 Evinde bunu bulamıyan evli bir kadın fesör Bakster, Ankaradan şehrımize den biri de ikisinin birbirine pek az şeylermalî ilimler profesörü olarak görüyoruz. Balkan milletleri için selâmet yolunun eksiltici, can eksiltici olur. de bağlı olmalandir. Çünkü mes'ud ol dışarıda bir işte çalıştığı zaman birçok dönmüştür. Belediye ve Müzeler idare Daha sonra, bir malî müessesenin direkancak Balkan Antantında bulunduğuna Kâh uydurma bir kelime midir? H ; mak için iki eşten her biri yaptığı her şey ahvalde kendisıni kocasına daha iyi bir si, profesör Bakster'in bu sene çahşa törlüğü uhdesine verildi. Fakat, onun, ıman etmiş bir devlet adamıdır ve Bal nv, değildir. Fariside öyle bir kelime de ötekinin de beraber olmasını arama arkadaş diye hissediyor. Çünkü onun cağı hafrıyat sahasını tesbit edecek yalnız iktısad ve maliye sahasına inhisar kan devletlerinin, tam bir tesanüd içinde rarsa da ot manasım ifade eder ve ot gih lıdır. Size birçok genc karı koca misalleri yanında kendisinin de bariz bir şahsiyet lerdir. edemiyen taşkın faaliyet ihtiyacı, siyaset yaşamaları fikri, onun hükümeti zama aman gibi şeyler de kolay kolay şiire girgösterebilirim ki kocanın kendi işleri için ahibi ve onun gibi kendisinin de müstaFotoğraf teşhir salonu işlerini de çevresi içine almaktan geri nında olduğu kadar hiçbir zaman, Yu mez. | de boğulmuş olmak ve ktnnm meşgul o kilen yapılacak bir vazifesi ve takib ediAyasofya müzesi dahilinde bulunan durmuyordu. Sırb radikal partisi azası goslavyada, bu derece şümul ve olgunlacak hiçbir işi olmamak yüzünden ayrıl lecek bir menfaati clduğunu biliyor. Maksadım şunu söylemek: Dilimizden t Mahmud I devrine aid «Darüssıbyan» ıfatıle Belgrad sehir meclisi azalığına luk kazanmış değildir. mışlardır. Bu vaziyette bir kadın, çocuklannın binasının Müzeler idaresi tarafından secildi. Bu azalıkla, Maliye Nezareti bu gâhları, kâhlan atmalıyız ve şöyle böy i Doktor Milân Stoyadinoviç, memle le attık da. Fakat alışkınlık, yahud her 1 Bunun aksine olarak yaşıyan bir aile terbiyesi işini de kendisi idare etmeğe «fotoğraf teşhir salonu> haline getiril oltuğunu isgali arasında az bir zaman tanıyorum. Bu kan kocanın ikisinin de kalkışacak bir tabiatte olmak lâzım de mesi mukarrerdir. Salonun plânlan sçeçmis, Pasiç'in bu isabetli intihabın: da, ket hududlarında, velev biraz bulamkça hangi bir zor yüzünden bunlan arada sı m birbirine o kadar z:d arzuları vardı ki i ğildir. Yalnız düşünebilir ki, çocukları tanzim edilmiştir. Burada tarihî eserle 1923 senesinde, Skupcina'ya girmesi ta münasebat idame edilen hiçbir devlet bı ada kullanacaksak doğru yazıp doğru kisinden hiçbiri ötekinin ne yaşayışına iş na tahsis edebileceği dahı az vakte mu rin fotoğrafları teşhir olunacaktır. ıb etmiştir. Milân Stoyadinoviç, ilk rakmamış, bütün komşu hükumetlerle o söylemeliyiz. Vakti ota çevirmek gülünc tirak eder, ne de ondan bahsedildiğini i kabil onlara daha çok faydası dokuna Milet harabelerinde hafriyat meb'usluğundan sonra, 1925 ve 1927 lan Yugoslav münasebetlerini en sıkı değil de nedır? \ şitmekten bir zevk duyardı. Kocası, sa caktır. devrelerinde tekrar meb'us intihab edil dostluk rabıtalarile bağlamıştır. M. TURHAN TAN için müsaade isteniyor kin ve rahat bir hayat geçirmek istedi. Memleketi, içeriden ve dışandan, süBütün buntar, aileye göre, kan koca Bazı Alman arkeoloğları tarafından di. Genc, güzel, fikren cidal ve cismen çevik arasında tetkik ve halledılecek meselelerkun ve huzura kavuşturmağı şiar edinen Parti azası olarak siyasî faaliyete niUmumî Harbden evvel yapılmakta olan Mürefteliler güzel bir mekolan karısı, pek imrendiği zevk ve safaya dir. Milet harabeler ihafriyatına devam o hayet verişi 1929 da, bütün Yugoslav si Yugoslav Başvekili, haricî münasebetler kavuşmak için bir şeyler yapıp para ka teb yaptırdılar Dostlarımdan, halinden pek bezgin lunmak üzere müsaade istenmiştir. yasî partilerinin ilgası üzerinedir. Ancak, kadar, hatta bir bakıma onlardan da güç zanmak sevdasmda idi. Kocası, karısının görünen bir kadına sormuştum: Keyfıyet. Maarif Vekâletince tetkik ozaman da, bırakılan bir faaliyet sahası sayılan dahilî münasebetleri, ayni mü Mürefte (Hususî) Son yıllarda gebu arzusuna karşı tamamile kayıdsızdı. lunmaktadır. Ne için çalışıyorsunuz? erine, daha başka sahalar kaim olmuş kemmeliyet derecesine yükseltmeğe mu ek eski ilk okulun artmakta olan çoÖyle iken, bunlann ikisi de davalarmda cuklanmıza kifayetsizliği, gerekse köy Güldü ve: tur. Bu genc siyaset adamı, bir yandan vaffak olmuştur. Truvadaki hafriyat sebat ettiler, bir çatı altmda yaşadılar, mekteblerini bitiren köylü çocuklana Çahşıyorum, çünkü, dedi, kocam Milletin kalbinde kendisine nekadar Çanakkalede meşhur Truvada Ame daimî mesgalelerine devam ederken, bir ilkmektebe devamlarındaki müşkülâf, çocukları oldu ve hiçbir vakit kat'î şekilakşam eve geldiği zaman onunla konu rikalılar tarafından başlanmış olan haf andan da malî ve iktısadî mevzularda büyük bir yer edindiğini, son intihablarurada tam teşkilâtlı bir ilkmektebe ihde ayrılmadılar. Fakat, ikisi birbirinden, acak bir lâkırdı mevzuu bulamıyordum. riyata temmuz ayı içinde nihayet ve eserler neşrediyor, Belgrad Ticaret Bor daki ezici ekseriyet ispat etti. iyacı zarurî kılmışhr. birer kutubda olsalar, bu derece ayrı oO, evden dışarıda birçok insanlar görü rilecektir. ası reis vekilliğini yapıyor, çok sevdiği Doktor Stoyadinoviç'in eseri olan bu Bu maksadla Mürefte halkı kültüre lamazîardı. yor, birçok işler yapıyordu. Ben evde siyaset hayatma tekrar ahlabilmek için günkü Yugoslavya siyaseti, onun, mem >lan bağlılığı nlsbetinde birkaç sene Luvr müzesi nnüdürü Bilmek isterdim ki acaba çocuklar bu daima tekerrür eden ayni işlerin çemberi hâdısatın sonunu beklıyordu. leketine hediye ettiği bir abidedir. Dost cinde memleketin tam merkezinde 30evde menfaat birliğı hakkında hissedecek içinde kapanıp kalmaktan onun kafasmşehrimizde Çok beklemedi. Ziraî buhran şiddetle memleket Başvekilini, hükumet işlerini 0 bin liralık bir değer taşıyan bir mekbirsey bulmuşlar mıdır? Malatyadaki eski eserleri araştırmak üküm sürüyordu. Bugünkü selefi Yev yüksek idaresi altına aldığı günün üçüncü eb kurmuş, ve eski ilk okulun boşalan daki mevzulara dair konuşmak itiyadmı Kadınların da paraca biraz istiklâl kaybetmiştim. Tekrar işe gitmek ve eski üzere hafriyat ruhsatnamesi istihsal et tic, tıpkı Pasiç gibi, bir maliye nazırına yıldönümü münasebetile tebrik ederken, ımfları da yatı yurduna tahsis edil sahibi olmalarına kocalar bir çare bulmuş muhiti tekrar bulup kocama iyi bir arka mek istiyen Paristeki Luvr müzesi mü muhtacdı. Ve tıpkı Pasiç gibi doktor gelecek Yugoslav nesillerinin, iç ve dış si miştir. Bu suretle de köy mekteblerini olsaîardı kendini çek hissettiren bir ihti daş olmak ihtiyacında kaldım ve çalışma dürlerinden Delaport şehrimize gel yaset işlerinde, o abideyi örnek edmdik bitiren köylü çocuklanmıza ilkmekteMilân Stoyadinoyiç'i çağırdı. miştir. yacı yerine getirmiş olurlardı. Bozulan ğa başladım. e kolaylıkla devamları temin edilmişBu hareketinde nekadar isabet ettiğini lerini görmek isteriz. cvliliklerin birçoğu da şundan bozuluyor Delaport, ruhsatnamesini aldıktan ir. •] İYs. yazı 22 haziran tarihli sayımızda ki kadın, kendisinin ev idaresine sarfettiği çıkmıştır. sonra Malatyaya gidecektir. Memleketin göbeğindeki bir harabede kısa bir zamanda cennet gibi güzel Otomobilli müşteriler! bir irfan yuvasının kuruluşu mem nunivetle kavdedilmeğe deger hareketBursa (Hususî) İzmirden üç genc erdendir. Bu münasebetle de ilk olave bir kadın hususî bir otomobille şehak yeni okulda yarının büyük işlerini rimize gelmişler ve bir otele inmişlerbaşaracak kücük ya\Tuların özenerek dir. Bir müddet bu otelde kalarak yeyip îendi kabilivetleri nisbetinde vaptıklaiçip banyo yaptıktan sonra epeyce borcı el işleri serçpsini burada bulunmak lanmışlar, fakat otele para verememiş;a olan Trakva Umumî Müfettîsi Genelerdir. Otel idaresi para isteyince: İzal Kâzım Dirik gezmis, sergi hakkm mire telefon ettik. Para gelecek! cevadaki takdirlerini mekte'bin defterine bını vermişlerdir. Para gelmemiş, genciavdetmek suretüe tebarüz ettirmistir. lerden ikisi otomobillerini otele rehin ziyaret edenlerin savısı art bırakarak Izmire gitmişlerdir. Dönüşte maktadır gene parasız gelmişler. fakat gezmek • »•II için otel müdüründen otomobillerini istemişlerdir. Otel idaresi bunu vermek Plâilarda sıhhî irndad istememis, iş nihayet zabıtaya aksetti sandalı bulundurulacak İnegöl (Hususî) Halkevimizin gösterit ve temsil kolu programh ça rilmiş, Müddeiumumilik tahkikat yaplışmasının beşinci temsilini de muvaffakiyetle başardı. Perşembe günü İııe mış, neticede bunun hukukî bir mesePlâjlarda boğulma hâdiselerinin ekFatih Halkevi, bundan dört ay evvel bir biçki kursu açmıştır. Çok istigölün pazarı olması dolayısile çarşamba günü aksamı bütün köylülerin İne le olduğu, binaenalevh otelin alacağı eriyetle vaktile imdada yetişilememefadeli şekilde tedrisata devam eden kursta bir ay sonra imtihanlara başlagtikle buhınacağını düşünen gösterit kolu o gece köylülere Devrim Yolculavarsa mahkemeye müracaatle alması. nacaktır. Bu münasebetle talebelerin biçip diktikleri elbiselerden mürekkeb ;inden ileri geldiğini gören Belediye, rı piyesini temsil ettikten sonra iki gece de İnegöl halkma temsil etmiştir. adema büyük plâjlarda sıhhî malze bir sergi açılacaktır. Halkevi, gelecek yıl başmdan itibaren ayrıca nakış, Yeni Halkevinin inşaatı ilerlemekte oldnğıından Cumhuriyet bayramında otomobillerini iade etmesi kendilerine tebliğ edilmiştir. Genclerden üçü oto şapkarılık, çiçekçilik, ev idaresi, bebek ve çocuk bakımı kurslan da aça meyi hâmil birer sıhhî imdad sandaîı yeni binanın ıncdern tesisatı havi müsamere ve konferans salonunda temsilbulundurulmasına karar vermistir. Bucaktır. ler yapılacaktır. Gönderdiğim resim, en son temsil edilen Devrim Yolculan mobillerini alarak İzmire gitmişler, kavukuunda derhal hare Yukandaki resim, Halkevinin biçki kursuna devam eden talcbeleri bir dın otelde kalmıştır. :..„,ı~.Ao Tnl alan <r<.nr1pri bir arada eöstermektedir. fİTTirto rrr*c çalışmalı mıdırlar? n Evli kadınlar Önlenen bir yanlışlık PENCERESİNDEN Plâklarm ilhamı Dr, Stoyadinoviç Yugoslavya Başvekili (Uçiincü ytldönümü münasebetile) Fatih Halkevinde açılan biçki kursu ı tnegöl Halkevinde verilen temsiller