Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
oUMHUKIYET 18 Mayıs 1938 Onun sesi Markiz Borghi ölümünden birkaç gün evvel, doktor Giumio Falci ile bir sene denberi gözleri kör olan oğlu Silvia hakkında konuşmak istemişti. Markiz oğlunu Italyanın ve başka memleketlerin en meşhur göz mütehassıslarına göstermiş, hepsi de delikanlınm gözündeki hastalığın tedavisi mümkün olmıyan bir glokom olduğunu söylemişlerdi. Doktor çocuğu dikkatle muayene etti. Anncnin, çocuğun hastalığı, ve doktorların teşhisleri hakkında söylediklcrine ehemmiyet bile vermedi. Yalnız, gözde glokom olmadığını anladı. Hastalık, umumiyetle «göze perde inmesi» adı verilen bir ânzanın garib ve az tesadüf edilir bir şeklidir. Fakat, doktor, kadında, az da olsa, bir ümid uyandırmak düşüncesile şüphelerinden hiç bahsetmedi; yalnız, iki üç ay sonra hastayı tekrar görmeğe gekceğini söyledi, vc gitti. O gece, Markiz Borghi ansızın ölmüştü. Ne yapmalı? Anneye ümid vermemek için teşhisin neticesini gizliyen doktor, şimdi, bu beklenmedik ıstırabla karşılaşan delikanlıya, hastalık hakkındaki fikrini söyliyerek, küçiik bir ümid veremez miydi? Bunları düşünerek vıllâya doğru yürüdü. Uzun bir beklemeden sonra, karşısına siyahlar giymiş, sarışın, ciddî bir kadın çıktı. Doktor zıyaretinin sebeblerini anlattı. Kadm, itimadsızlığmı gizliyemiyen bir hayret göstererek: Peki amma, genclerde de göz perdesi hastalığı olur mu? dıye sordu. O zaman doktor Falci. alaylı bir gülüşle kadının gözlerine baktı, ve cevab verdi: Niçin olmasın madmazel? Aşık olduklan zaman manen bu hastahğa yakalandıklan gibi bazan uzvî olarak da... Kadm bu mevzu üzerinde durmadı. Yalnız, genc Marki ile, bugünlerde içinde bulunduğu şerait sebebile, ne için o lursa olsun, konuşmak imkânı olmadıgını, fakat bir müddet sonra doktorun ziyaretinden bahsedeceğini söyledi. Sonra: Her halde sizi çağırtır! dedi. Aradan üç ay geçti, fakat doktor Falci'yi çağıran olmadı. Doktor, ilk geldiği zaman, Markiz üzerinde garib bir tesir yapmıştı. Delikanlınm Hzmetçisi ve kitab okuyucusu olan madmazel Lidia Venturi bu tesiri çok iyi hatırlıyordu. Doktor. istese, muhtemel bir tedavi tarzmdan bahsedersk, pekâlâ Markize ümid verebüirdi. Binaenaleyh, madmazel onun ikinci ziyaretinde bir şarla tanlık bulunduğuna hükmetti. Hele, Markizin ölümünden sonra vaki olan bu manalı ziyaret... Delikanlı, annesi ölünce, gözlerinden gelen karanlığm birkaç mısli arttığını hissetti. Tabiî gözleri olan insanlar, isteyince, tabiate yaklaşarak gönüllerini eğlen dirir, ıstırablarının şiddetini azaltabilirlerdi. O bunları yapamazdı; çünkü, o, yalnız hayata karşı değil, ölüme karşı da kördü, ölüm onu avucunun içine alıncıya kadar şeklinden ve ıcnginden bihaber kalacaktı. Onun için. annesi, çırılçıplak, kopkoyu, yapyalnız karanlıklar içinde oğlunu yalnız bırakıvermiş gibiydi, korkunc bir boşluğa atıvermiş gibi... Ansızın kendisine doğru fevkalâde tatlı bir sesin ilerlediğini duydu, yaşadığı karanlık içinde yaklaşan koyu bir aydmlık gibi, bu sesin de nereden geldiği belli değildi. Madmazel Lidia Venturi'yi delikanlı yalnız ses olarak idrak ediyordu. Annesinden, bu ses sahibinin iyi kalbli, bilgili, zeki bir kadın olduğuna dair medihler işitmişti. Fakat, genc kız ilk zamanlar Markiz Borghi'nin kendisine iyi gözle bakmadığından şüpheye düşmüştü, ve Markiye bir türlü bağlanamamıştı. Fakat, matem günleri geçtikten sonra, bir gün delikanhnın ağlıyarak, sararmış yüzünü genc kızın elleri arasına koyup, «Beni terk etmeyiniz! Beni terk etmeyiniz!...» diye inlediğini görünce, madmazel Venturi, içinde kuvvetli bir merhamet ve şefkat hissinin büyüdüğünü duymuş, ve kendini tamamile Markiye hdsretmişti. Genc kızm yüz'd güzel değildi; ince, biraz uzunca, hem krvrak, hem sağlam bir vücudü vardı. Fakat, elleri ve sesi harikulâde güzeldi. Bühassa sesinde, yüzü nün karanlık, kederli ifadesinin tamamile zıddma, anlatılması güc bir tatlılık vardı. Madmazel Venturi, bu sesin sihrile ve ısrarlı suallere karsı verdiği ürkek cevablar sayesinde, delikanlınm kendisini nasıl telâkki ettiğini gayet iyi biliyordu. Ayna karşısına geçip, Markinin kafasındaki uçucu hayale benzemeğe çalışıyor, ve kendini, delikanlınm karanl'klar içinde gördüğü şeklile seyretmeğe çalışıyordu. Sesi, asıl kendi dudaklarından değil, tasavvur ettiği dudaklardan çıkıyordu. Bütün bunlar genc kıza sarhoş edici zevkler veri yordu. içinde duyduğu his artık bir merhamet değil, kuvvetli bir aşktı. Elini elinden, başını başından ayırmıyordu. Hayır, böyle devam edemez... Hayır, hayır ... Lidia'nın bu işte müsbet bir karar vermesi lâzımdı. Marki'nirr uzak yakın hiçbir akrabası, yakın dostu yoktu. kimseye bağh değildi. Fakat, genc kız, delikanlı ile evlenirse, herkes, buna bir felâkejtin sebeb olduğunu bilmiyecek miydi? Hattâ, çok kötü lâflar da söylenebilirdi. Fakat, bugünkü şartîar içiade de bu evde oturması imkânı var mıydı? Herkesin kötü dilinden kurtulmak için, bu kör delikanlıyı terk etmek, ihtimamlarından mahrum etmek haince bir hareket olmaz mıydı? Lâkin, ne olursa olsun, genc kız için, vücudünü ve ruhunu bu güzel çocuğa hasretek bile bir talih cilvesi idi. Fakat Marki kendini görmüyordu, yahud kendinde gördüğü sadece ıstırabı idi. Güzeldi, bir genc kız kadar nazikti. Madmazel Venturi ona sevic dolu gözlerle bakarken, şunlan düşünüyordu: İşte sen tamamile benimsin; çünkü kendini gör müyorsun, çünkü kendini tanımıyorsun, çünkü ruhun ıstırabma esirdi, çünkü görmek ve hissetmek için bana muhtacsın. Fakat, her şeyden evvel, Markiye kendisinin, tasavvur ettiği gibi güzel olmadığını söylemek lâzımgelmez miydi? Susmak feci bir aldatma olmaz ıydı? Evet, feci bir aldatma. Halbuki Marki görmeli, ona kendisininkine benziyen bir kalb, güzelliğin hayalini veren ateşli ve fedakâr bir kalb kâfiydi. Genc k:z, çirkin de değildi. Maamafih, ^üzel bir kadın, bu felâketi karşısında güzel deîıkanhyı aldatarak alçaklaşmıyacak mıydı? O halde... Tereddüdle ve ıstırabla geçen uzun günlerden sonra evlenme kararı verildi. İzdivac merasimini en kısa bir zamanda, Markiz Borghi'nin ölümünden altı ay sonra kutlulanacaktı. Evlenmeye bir hafta kala, Lidia'ya. doktor Giumio Falc^'nin hiç beklenmiyen ziyaretini haber verdiler. Doktor dudak kenarlannda beliren ayni alaylı gülüşle: Belki bu ziyaretim. bundan evvelkisi gibi, gene vakitsizdir, dedi, fakat beni mazur görünüz, madmazel. Lidia Venturi kızararak: Hayır... Niçin?.. Bilâkis... dedi. Falci: llimle uğraşan benim gibi fakir bir adam için, dedi, bazı hastalıkların nasıl bir alâka doğurduşunu bilmezsiniz. Fakat, madmazel, size hakikati söylüyorum: Marki Borghi'nin gözlerindeki garib ve nadir hastahğa hiç rastladığımı hatırlamıyorum. Sırası gelmişken söyliyeyim, dün bazı dostlardan izdivacınız haberini işittim. Doğrudur, değil mi, madmazel? Lidia sarardı, ve mağrur bir tavırla «evet!»i anlatan bir baş işareti yaptı. Doktor sözüne: Sizi tebrik etmeme müsaade edin! diye devam etti. Fakat, görüyorsunuz yo, derhal hatırladım. Aldanmıyorsam, bazı doktorların glokom teşhisi koydukları hastayı unutmadım. İkinci ziyareti bütün tafsilâtile hatırlıyorum. Belki, Markizin âni ölümünün sizde vücude getirdiği tesir, sonra da bu yakın hâdisenın büyük sevinci ile unutmuş olacaksınız, değil mi, madmazel? Unutmuş... Doktorun uzun süren zehirli nutkundan fazla yaralanan Lidia: Hayır! diye inkâr etti. Markizin, ziyaretinizden sonra oğlunun iyileşmesi hususunda bir ümid beslediğini, kat'iyen dememek için pek az hatırhyorum diyebilirim. Doktor Falci heyecanla: Amma, dedi, Markize oğlunun hastalığmda bana göre ... olduğunu, söylemedim. Lidia doktorun sö'zünü keserek: Evet, biliyorum, dedi. Bunu bana söylemiştiniz. Ha bana söylemişsiniz, ha Markize, hepsi bir... Az, mutlak ümidsizlik değil mi? Bunun pek o kadar ehemmiyeti yok. Fakat, siz Markize z'yaretimden bahsetmediniz. Bunun da sebebi... Doktor Falci elini kaldırdı: Evet, anlıyorum. İşe aşk kanşm ca... Fakat, madmazel, affedersiniz: aşkın kör olduğunu söylemezler mi? Markinin aşkı da bu kadar kör, hatta fizik olarak da kör olsun istiyorsunuz. Lidia işi anlamıçtı. Kendini razı olmuş göstermeğe, hiç olmazsa sureta sakin görünmeğe zorladı ve: Demek, dedi, ihtimamlannız sayesinde Markinin tekrar görmeğe başlıyacağı fikrinde ısrar ediyorsunuz? Falci elini bir dcfa daha kaldırdı ve: Yavaş konuşdlım, madmazel! dedi. Ben hâşâ Allah kadar kudretli değilim. Yalnız, genc Markinin gözlerini muayene eder etmez, glokom olmadığını anladım. Mesleğim beni, çağırmadan yardıma gelmeğe mecbur ediyor. Ma&mafih, burada yalnız bir doktorluk messlesile değil, ayni zamanda bir vicdan meselesile meşgul olmak icab ediyor. Bizzat siz, ziyaretimi Markiden gizlediniz. Madmazel, beni dmleyiniz. Söz veriyorum ki, Markiye yalnız, kendisine ilmin yapabileceği yardımı ve ihtimamlan, hiçbir menfaat beklemeden, kabul etmesini istiyeceğim. Bunları dinledikten sonra, Markiye gelişimi haber vermenizi rica edersem, beni red detmiyeceğinizi ümid ederim. RADVO Bir Amerikan komedisi: Çilte izdivaç Kadının daima değişen bir zevke ve tabiate sahib olduğu tezini müdafaa eden bir eser aksamki programj ANKARA: 12,30 karışık plâk neşriyatı 12,50 plâk: Türk mıısikisi ve halk şarkıları 13,15 dahlli ve harici haberler 18,30 karışık plâk neşriyatı 19,15 Türk. musikisi ve halk şarkıları (Servet Adnan ve arkadaşlan) 20 saat ayarı ve arabca neşriyat 20,15 Türk musikisi ve halk şarkıları (Nihal ve arkadaşlan) 21 konferaiis: (Gazi Aymta'o saylavı Ali Kıhc) 21,15 stüdyo salon or kestrası 22 ajans haberleri 22,15 yarınki program ve Istiklâl marşı. İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12.50 havadis 13,05 plâkla Türk musikLsi 13,30 muhtelif plâk neşriyatı 14 son 18,30 spor ve genclik bayrami: Iffet Oruz, Yüksek Ticaret ve İktısad mektebinden 18,40 plâkla dans musikisi 19,15 konferans: Baktrköy Halkevi namına daktor İbrahim Zati (Çocuk mahkemeleri) 19,55 borsa haberleri 20 Nezihe Uyar ve arkadaşları tarafmdan Türk musikisi ve halk şarkıları 20,45 hava raporu 20,48 Omer Rıza tarafmdan arabca söylev 21 klâsik Türk musikisi: Nuri Halıl ve arkadaşlan tarafmdan 21,45 orkestra 22,15 ajans haberleri 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçalan 22,50 son haberler ve ertesi günün programı 23 son. Luigi Pirandello'dan Lidia birden ayağa kalktı. O zaman doktor da ayaaa kalktı, ve tabiî bir eda ile: Bir dakika, dedi. Markiye bundan evvelki gelişimden hiç bahsetmiyeceğim. Hatta ısterseniz, böyle bıı teşebbüs için bizzat tarafınızdan çağırıldığımı söyliyeyim. Lidia garib bir gururla adamın gözlerinin içine baktı. Heyecandan boğulacak gibi idi. Doktorun alicenablığı karşısında gosterdiği bu mukavemetin hicabından yüzü kızardı. Elile ıçeri girmesi için işaret etti. Silvia Borghi odasında bekliyor, sabırsızlanıyordu: Lidia içeri girerken, titrek sesile: Silvia! dedi, bak, doktor Falci. Bir anlaşmazlığı halletük. Hatırlarsın, ilk ziyareti esnasında, doktor seni tekrar görmek arzusundan bahsetmıştı. Annen öldüğü gün gelmişti. Bir çok doktorların teşhiste yanıldıklarını söyledi, fakat ben bunları sana anlafmadım. Doktor da bundan şüphe etmişti. Haklı idi. Onun için, biz evlenmeden evvel gözlerini tedaviye geldi. Şimdi, sen de, doktor gibi, benimle evlenmen için kör kalman; istediğimi düşünebilirsin. Kör, derhal ayağa kalktı ve: Neler söylüyorsun, Lidia! diye bağırdı. Evet, dedi, doğrudur, ancak bu şartladır ki, senin... Olabilir... Bu delice lâfları sana söyleten kim?... Eğer, doktor Falci gözlerini açmağa muvaffak olursa, o zaman hakikati anlarsm. Simdi seni serbeçt bırakıyorum. Lidia! Lidia! Beni serbest bırakma. Kapıyı kuvvetle çarparak odadan çıktı. Kendini yatağm üstüne attı, kudurmuş gibi yastığı ısırmağa başladı, hıçkırarak ağlıyordu. Fakat, göz yaşları dinince, hayret etti, korkmuştu: çünkü, vicdanile karşı karşıya idi. Doktorun kendisine soğuk ve kemirici tavrile söylediği her şeyi, o evvelce kendi kendine tekrarlamıştı. Halbuki, vicdanının sesini dinlememişti. Daima doktor Falci'yi hîtırlamıştı. Bu adamın hayalini her an, onu bir şarlatan telâkki ederek kafasından koğmağa çalışmıştı. Çünkü, Silvia'nın ölünciye kadar kör kalmasını istiyordu. Bu körlük aşklannın devamı için büyük bir zaruretti. E ğer, yarın Silvia, görmeğe başlarsa, bu güzelliği, bu gencliği, ve bu parasile; Lidiay. beğenir, onu eskisi gibi sevebilir miydi? Hatta Lidia ile evlenebilir miydi? Silvia evlenmek istese bile, buna kendisi razı olamazdı. Birden, kendisini çağırmışlar gibi ayağa kalktı. Acaba doktor neler söyledi, Silvia neler düşünüyordu? Doktor çıktı ve: Madmazel, dedi, evvelki teşhisim doğru. Marki yarın kliniğime gelecek. Şimdi, onun yanına gidiniz; sizi bekliyor. Allaha ısmarladık. Uzun müddet olduğu yerde kaldı. î çinde bir boşluk hissediyordu. Kapıya kadar adamı gözlerile takib etti. Sonra, Silvia'nın sesini işitti, sevgilismi çağırıyordu. Kollarını açmıştı. Marki sevgilisinin yü zünde göz yaşı izleri hissedince: Ağlıyor musun? dedi, niçin? Görüyorsun, ben de ağhyorum. Bu bir mucize... Ah, ne saadet, sevgili Lidia! Ne saadet! Seni göreceğim, seni... Söyle bana, yuvamızı nasıl hazırlıyacaksın? Genç kız hıçkmklarını boğmağa çalışarak: Nasıl mı? diye inledi. O gün, Silvia'nın önünde diz çökerek, sesinin bütün güzelliği, ve bütün şiirile son bir defa aşkından bahsetti, sevincini anlattı. Aşkından bahsederken içinde kor kunc hisler, hissi kablelvukular duyuyordu. Ertesi gün Marki ile beraber kliniğe kadar gitti. Sonra, eve döndü, büyük ve sonsuz bir aşk ıstırabı içinde ameliyatın sonunu bekledi. Muvaffakiyet haberini almca, çıplak evin içinde biı müddet durdu, sonra yuvayı ümidsiz bir aşkla ha zırladı, döşedi. Kendi eşyasını hazırladı, ve bir daha dönmemek üzere, delikanlıda yalnız, gözleri karanlıklardan kurtulunca birçok dudaklarda beyhude anyacağı bir ses hatırası bırakarak, evden çıkıp gitti. Çeviren: Yabancı merkezlerden müntehab parçalar Operalar 20,05 Prag: Libussa (Smetana'nın). 20,35 Budapeşte: Opera binasındakl temsilin nakli. Villiam Povell ve Myrna Loy «Çifte izdivaç» Paristen yazılıyor: Amerikalılar da yavaş yavaş ruhî tahlillere ehemmiyet vermeğe başladılar. Burada gösterilmekte olan «Çifte izdivac» ismindeki komedi Amerikan filimlerindeki bu tekâmülün en büyük şahididir. Size mevzuunu kısaca hulâsa edeyim: Margit Agnev bir şapka mağazasmı idare eden enerjik bir kadmdır. Bir ı?ün kızkardeşi jrene'i yanına çağınyor.. Yavrum, diyor, artık büyüdün, evlenme zamanın geldi. Sana lâyık birini de buldum. Valdo Viver.. Çarçabuk düğününüzü de yapmak istiyorum. İrene ablasının şimdiye kadar daima her istediğini mutlaka yaptığını bildiği için itiraz etmiyor. İşin garibi Irene ile Valdo çoktanberi için için birbirlerini sevdikleri halde böyle bir emrivaki karşısında bu temayülleri zâfa uğruyor. Mar git'ın arzusunu yerine getirmemek için bir sebeb aramağa koyuluyorlar. Nihayet akıllanna samimî arkadaşlan, serseri fessam Charliye geliyor. O belki bu işin olmamasına bir çare bulacaktır. Irene Charlie'yi ziyarete gidiyor. Serseri ressam, ona öyle tatlı sözler söylüyor, o kadar fazla iltifatlar ediyor ki Irene, ötedenberi Valdo'ya karşı kalbinde bes lediği hissin bir kardeşlik duygusundan başka birşey olmadığına karar veriyor ve asıl sevdiği adamm Charlie olduğuna hükmedıyor. Bu fikrini gidip ablasına açmakta ge cikmiyor. Margit tabiî derhal köpürüyor: İmkânı yok, diyor, seni o serseri Uli Pons adama vermem.. Hem senin bu suretle fiürini çeldiği için dur, gidip ona bir ders Nevyork 17 Normandi vapurile vereyim! buraya gelen Fransız Sopranosu Lily Charlie ile Margit karşı karşıya.. Ser Pons matbuata beyanatta bulunarak 26 seri ressam, küçük kızkardeşine gösterdi haziranda cenubî Amerikaya gıtmeden ği iltifatın bin kat daha fazlasile ablasını evvel orkestra şefi Andre Kostelantz'la da teshir etmek istiyor. Nihayet Irene'i evleneceğini sö}'lemiştir. kendisile evlenmek fikrinden caydırmak •^ Vaktile Marilyn Miller tarafmdan için bir şart koşuyor. O da Margit'in res oynanmış olan «Sally» filmi yeniden çevmini yapmak.. rilecektir. Bu kordelâda başrolü Ginger Bu sartı. evvelâ def'i belâ kabilinden Roçers ovnıvacaktır. filminde Büyük konserler 20,15 Breslav: Vagner'in 125 doğum yüı kabul eden Margit yavaş yavaş bohem şerefine büyük konser. 21,35 Strasburg: Piyano İle senfonlk hayatınm cazibesine kapılıyor. konser. Bir aralık Margit'le İrene arasmda bir 22,05 Varşova: Şopen'in musikl parça rekabet bile başgösteriyor. Binbir tuhaf ları. maceradan sonra Valdo ile İrene ve 22,05 Milâno: Ranzato'nun hatırasma hürmeten konser. Margit'le Charlie evleniyorlar. 22,35 Berlin: Greaner (Rus halk şarkıCharlie'yi Villiam Powell ve Margit'i ları üzerine variatlon). Myrna Loy bu orijinal komedinin icab Oda musikileri ettirdiği bir meharet ve dikkatle, ayni 21,25 Beromünster: Isviçre musikisi. zamanda tuhaflıkla temsil ediyorlar. 22.35 Layipzig: Muhtelif parçalar. 22,35 Hamburg: Dvorak (Kentet A Valdo ile İrene'e gelince onlan, Florence dur). Rice ve John Real mükemmel yaşatıyorlar. «Çifte izdivac» için Şekspir'in meş Şarkı konserleri hur «Huysuz kızın uslandırılması» ko 22,35 Kolonya: Şarkılar (Llvla Gesine RLsso). medisinin asrî bir nümunesi denebilir. Lily Pons evleniyor! NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerindeki nobetçı eczaneler şunlardır: İstanbul ciheti: Eminönünde (Minasyan), Alemdarda (Ali Rıza), Kumkapıda (Haydar), Küçük pazarda (Necati Ahmed), Şehzadebaşmda (Asaf), Fenerde fEmilyadi), Karagümrükte (Arif), Şehremlninde (Hamdi), Aksarayda ,(Z. Nuri), Samatyada (Rıdvan), Bakırköyde (İstepan), Eyübde (Hikmet Atla maz) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: Maçkada (Feyzi), Taksim İstiklâl caddesinde (Kemal Rebül), Istiklâl caddesinde (A. Cevad), Posta sokakta (Garih), Topçular caddesinde (Hidayet), Kasımpaşada (Vasıf), Halıcıoğlunda (Barbud), Beşiktaşta (Süleyman Receb), Ortaköy, Arnavudköy, Bebek eczaneleri. Kadıköyde Moda caddesinde (Nejad), Altıyolda fNamık), Üsküdarda (İttlhad), Büyükadada (Şinasi Rıza), Heybeliadada (Halk), Beykoz, Pasabahçe, A. Hisar eczanelerL Bir konferans Macaristanda Türk işlemeleri ve bunların Avrupaya tesiri hakkında etüdler ve neşriyat yapan ve bu defa tetkikatta bulunmak üzere Türkiyeye gelmiş olan Bayan G. Palotay. Ankarada bu hususa dair vermiş olduğu kon feransı 19 mayıs 938 perşeşme akşamı saat 21 de Kadıköy Halkevinde projeksivonlu olarak verecektir. Konservatuar muallimlerinden ve Kadıköy Halkevi orkestra şefi viyolo nist İskender Ardam, İzmir Vilâyetinin daveti üzerine bir konser vermek üzere İzmire gitmiştir. Trabzonda diştabibi Cemil, Bursada îş Bankası muamelât şefi Saraceddin, Sam sun ve Bafrada Avukat Cemaleddin, Brükselde tahsilde bulunan Nureddin ve Salâhaddin Bolaklarm babası eski kürsü şeyhl ve huzur hocalarından ve Genc hâkimli ğinden mütekaid Mehmed Hulusi Bolak yatmakta olduğu Cağaloğlu Sıhhat Yur dunda kısa bir hastalığı müteakıb evlâd larını ve sevgili zevcesini matem ve ke derler içerLsinde bırakarak rahıneti rah mana kavuşmuştur. Bugünkü çarşamba günü en son kürsu şeyhlik vazifesini ifa etmiş olduğu Fatih camii şerifinde öğle namazını müteakıb cenaze namazı kılın dıktan sonra Edirnekapıda Merkezefendi deki aile kabristanına defnedilecektir. Mevlâ rahmet eylesin Şehzadebaşı TURAN TİYATROSU Halk san'atkârı Naşid, Hakkı Ruşen ve arkadaşları Miçe Pençef varyetesi (Açan güller) komedi 3 perde Dans, solo, düet. Localar 100, her yer 20, paradi 10 HALK OPERETÎ Bu akşam Beşiktaş Suad Park Perşembe akşamı Bakırköy Miltiyadi sinemalannda Gül Fatma Operet 3 perde. Üstad Muhlis Sabahaddinin en güzel eseri Bu hafta S A K A R Y A Lily Damita ve Jack Buchanan Saat 4 7 ve 10 da sinemasında PUSELER Bir kemancımız Izmire gitti 2 büyük ve güzel ffilm birden : K A R A N G A YAKAN Saat 2,30 Tino RossiViviane Romance 5.30 8,30 da ıSuvare 8,30 2 fllm ÎRTİHAL Bugün matinelerden başlıyarak ALİ BABA Hindistanda Hakikl orijinal Ingilizce kopyesi BOR A sinemasında sinemasında CHARLES BOYERve Baş rolde : EDDİE CANTOR MiCHELE MORGAN Kahkaha, Neş'e ve zevk filmi İlâseten • Başvekil Celâl Bayar ve Hariciye Vekili Dr. Tevfik Rüştü Aras'ın Belgıad ve Solya seyahatleri Türkçe izahatlı Bugünden itibaren 5 2 bUyUk ve glizel film birden : Bütün rollerinde mükemmel ve Çıgan musıkisinin kralı kuvvetli ve sinirli aktör RODE SANDOR Şuh ve dilber yıldız VİCTOR Mc. LAGLEN LUPE VELEZ Fransızca sözlü ile beraber çevirdikleri Senenin en büyük şaheseri Baş rolde : Şerif Hulusî RABINDRANATH TAGORE Bahçıvan Türkçeye çeviren : un şeheseri IBRAMiM HOYi Bütün kitabcılardan arayımz. Yeni ve $rörülmemi$ filminde DEMİR ADAM ÇIGAN Melodisi Fransızca sözlü filminde 30 kuruş P Pangaltı KURTULUŞ 2 Matinelerde sinemasında Ateş Kraliçesi ] Arzu ile Kamber ve gece 9 da 2 hlm birden BUyUk TUrkçe fllm