Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 Nisan 1938 CUMHURİYET SON Hfidise!er arasında Askerî ve mülkî tekaüd kanununda tadilât Tekaüd kanununun 3 üncü maddesini değiştiren lâyiha dün Mecliste müzakere edildi Ankara 6 B. M. Meclisi bugün Refet Canıtezin başkanlığında toplanarak Hudud ve Sahiller Sıhhat U. Müdürlüğünün 1934 malî yılı hesabı kat'isine aid kanun lâyihasını kabul etmiş ve Matbuat Umum Müdürlüğü teşkilât ve vazifelerine dair kanuna bağlı cetvelde değişiklik yapılması, Türkiye îsveç ve Tür kiye Çekoslovakya arasında mün'akid ticaret mukavelelerile klering anlaşma larının tasdiklerine aid kanun lâyihalannm birinci müzakerelerini yapmışhr. Bugünkü toplantıda birinci müzake resi yapılmış olan kanunlar arasında askerî ve mülkî tekaüd kanununun 3 üncü maddesini değiştiren kanun lâyihası da bulunmakta idi. Bu kanuna göre : «Tekaüd muamelesi aşağıda yazılı sebeblere binaen yapılır : Subaylarla askerî memurlar hakkmda: a Tahdidi sin kanunu mucibince, b Kanunî şartlan tamamlıyanlann taleb ve istidalan üzerine, c Maluliyet üzerine, d Ahlâk noktasından hükmen veya sicilleri üzerine, e Askerî mahkemelerden verilecek hüküm üzerine, f 863 sayılı terfi kanununun 14 üncü maddesine tevfikan, Balkan Matbuat konferansı Püşünceler Anlasamamanın sebebleri Yazan; ALt KÂMl AKYÜZ Bilmem hangi filozof «dünyada birbi rinı tamamile anlamış iki kimse yoktur!» demiş. însana mubalâğalı görünen bu sözün derin bir hakikate istinad ettiğine gittikçe daha ziyade inanıyorum. Herhangi bir meselenin münakaşasında etrafımızda söylenen sözlere dikkat edeIim. Görürüz ki biz insanlar anlaşmak değil, anlaşmamak maksadile toplanmış gibiyiz. Hatta bu yalnız spekülâtif bahislerde değil, ucu ölçüye, tartıya ve lâboratuar tecrübesine dayanmıyan ilim meselelerinde bile böyledir. Bu ayrılık bir kere kelimelerde başlıyor. Şüphesiz maksadımızı kelimelerle ifade edeceğiz. Fakat keli melerin de objektif ve sübjektif olanları var. Objektif olanlara fizik, ötekilere metafizik demek de mümkün. Elektrik ziyası fizik, hakikat ziyası metafiziktir. Gözümüzle gördüğümüz ve ölçüp tartabildiğimiz şeyler fizik, namus, fazilet, zekâ, idrak nev'inden göremediğimiz ve fizyolojinin bütün adımlanna rağmen ölçemediğimiz mefhumlar metafiziktir. Fizik kelimeler üzerinde münakaşanm yeri yoktur. Taşra balmumudan daha sert, kurşunun pamuktan daha ağır olduğunda ihtilâfa düşülemez. Bunlar objektif şeylerdir. Sübjektif veya metafizik mefhumlar üzerinde ise istenildiği kadar münakaşa edilebilir. Bunların birbirine nisbeti ilmin felsefeye nisbeti gibidir. Hatta ilmin de sırf insana müteallik olan kısımlannda gene ihtilâf baki. Ucu lâboratuara dayanan ilimlerden meselâ fizik, şimi kısmen insana şamil olmakla beraber insandan haric ilimlerdendir. Fakat sos yoloji, psikoloji sırf insanlara ve insan cemiyetlerine taalluk eder. Ekonomi, diplomasi, moral ve umumiyetle filozofi daimî bir münakaşa mevzuudur. Geçimsiz lik, ihtilâf hep insandan çıkıyor. Meselâ bunların içinden (moral) i ele alalım. Moral yani ahlâk ilminin gayesi (iyi) yi (kötü) den ayırd etmektir, diyoruz. Estetik ilmi güzeli çirkinden, mantık ilmi (doğru) yu (iğri) den ayırmağa yaradığı gibi ahlâk ilmi de (iyi) yi (kötü) den ayıracak demek olur. Bakılırsa insanda his, fikir, irade gibi şe'nî ve hakikî hassalardan hisle güzeli, fikirle doğruyu anlamağa, irade ile iyiye ulaşmağa muvaffak oluruz. Fakat acaba (iyi) yi (kötü) den ayırd etmek için bir miyanmız, bir terazimiz var mıdır? Varsa bu nasıl şeydir? Böyle bir terazi varmış. Adı da (vicdan) mış. Işte; metafizik bir kelime ki enine boyuna çekilebilir. Vicdan iyi veya fena bir iş yapmadan evvel içimizden gelen müsbet veya menfi bir ihtar imiş ki bu ihtara kulak asarsak iyi bir iş yapmış ve içimizde onun hazzını duymuş olurmuşuz, eğer o ihtan dinlemez, itiraza kulak asmazsak o zaman da içimizde bir sıkmtı duyarmışız. Âlâ! Fakat vicdan kül halinde ve herkese ayni suretle müessir olan bir ünite midir? Yoksa herkesin ayn ayn, muhtelif kuvvetlerde vicdanı mı vardır? Tarih ve coğrafya farklanna, bir kimsenin yaşına başına; içtimaî muhitine, aldığı terbiye veya veraset amillerine göre bu vicdan değişir mi? Yoksa değişmez mi? Eğer değişiyorsa buna vicdan değil; karakter (seciye) nammı vermek daha uygun olur. Hatta karakterin bile hiç değişmiyen bir tarafı vardır. Vicdan «değişmiyen bir mefhumdun> diyemeyiz, çünkü tarih ve coğrafya farklarile iyilik ve kötülük mefhumlannm bile değiştiğini görüyoruz. Kız çocuklannı diri diri kuma gömen eski Arablar, kocası ölünce cesedile beraber karısmı da diri diri yakan şarklılar, din namına insanlara işkencenin envaını tatbik eden garblılar, işe yaramıyacak derecede yaşlı babalarını, dedelerini ayinlerle öldüren Okyanuslular bü tün bu hareketleri, bu cinayetleri hangi (vicdan) m emrine uyarak yapıyorlardı? Işte bunun için vicdan mefhumu filo zofları birbirine düşürmüş ve onun hakkında son söz hâlâ da söylenememiştir: Iskoç felsefesinin mektebi onu (görme), (işitme), (koklama) gibi hislerin bir altıncısı gibi farzetmiş; Kant mektebi onu ilâhî bir kudretin tecellisi gibi görmüş Stüart Mil, Darven, Spenser'in temsil ettiği Ingiliz mektebi bunun yavaş yavaş teşekkül ve tekâmül eden sosyal bir varlık olduğunu ispata çahşmıştır. Bu mektebin iddiasına göre vicdan sosyaldir. Ve sosyal kanunların bir nericesidir. Her sosyete varlığının bakasma yarıyacak hareketleri emredici ve buna zıd olanlan menedici âdetler ve kanunlar koymuş ve gitgide bunlardan iyilik ve kötülük mefhumları ve vicdan telâkkisi vücud bulmuştur. Sosyeteleri idare eden âdetler, kanunlar her yerde bir değildir. Zamana ve mekâna göre değisir. Onun için de vicdan zamanla ve mekânla değişmektedir. Gene bunun için cemiyetlerle beraber (vicdan) da olgunlaşmaktadır. Hatta bir zamanda ve bir sosyetede yaşıyan ferdlere ve bu ferdlerin olgunluk derecelerine göre vicdanlar arasında fark bulunur. Sosyoloji bakımından yapılan bu îzah da (vicdan) ı izaha kâfi gelmemiş, itirazlara sebeb olmuştur. Çünkü metafizik mefhumlar buna mahkumdur. Bunda anlaşmak değil, anlaşamamazlık esastır. IHEM NALINA MIHINA; na baba günündeyiz. Hiçbir büyük devlet, küçüğünün elinden tutacak halde değil. Milletler Cemiyetinin attığı cankurtaran simidi, Habeşistanın canını kurtaramadı. Avusturya, büyük hâ mdferinin gözleri önünde intihar etti. Herhangi bir mücadelede tekbaşına kalacağını, Habeşistan ve Avusturya g Mesleki kifayetsizlik noktasından misallerinden sonra, onlardan daha büyük bir dirayetle anlıyan Litvansicilleri üzerine, ya, Lehistana pes dedi. Zamanımızın h Disiplin noktasından sicilleri üzetarihi, kendi kendinden başkasına rine, güvenen devletlerin kadavralarile Mülkî memurlar hakkmda: doluyor. a 65 yaşını bitirmesi üzerine, Bu, her zaman böyledir; fakat bub Maluliyet üzerine, nun böyle olduğu büyük tehlike günc 788 sayılı memurin kanununun 84 üncü maddesinde yazılı müddetler lerinde ortaya çıkar. Bunun böyle olden ziyade hastahklan devam etmesine duğunu anlıyan ve anlamıyan milletler var. Anhyanlann başında biz binaen, d Memurin kanunu veya hususî ka geliyoruz. Büyük Harbden sonra, kendi millî kudretine dayanarak er nunlan mucibince, e Kanunî şartlan tamamhyanlann meydanına atılan ilk millet biziz. Mütareke yıllarında sesi çıkan bir iki tataleb ve istidalan üçerine, bansıza uyarak herhangi bir büyük f Ahlâk noktasından nizamnamesîdevletin mandasını kabul etmiş olne göre sicilleri üzerine, saydık bizim adımız,, belld Habeşisg Tahdidi sin kanunu mucibince, tandan ve Avusturyadan çok evvel «a ve g fıkraları mucibince muamele tarihe kanşacaktı. gören mülkî memurlardan ikridar ve ihtıBalkanh dostlarımız da herhangi sasından ishfade mümkün olanlann her sene için istihsal olunacak Icra Vekilleri bir büyük devletin gölgesine sığınHeyeti kararile istihdamlannın temdidi makla ölmenin bir olduğunu Türkler caizdir. Ancak bu müddet beş seneyi kadar biliyorlar. Balkanlarda sığınma politikası iflâs etmiştir. Onun yerine gecemez.» Tekaüd muamelesi subaylarla askerî birlik politikası yürüyor. En büyük memurlar hakkmda Reisicumhurun ve nasyonalist devletler bile zaferlerini mülkî memurlar hakkmda mensub olduk bu politikaya borcludurlar. Hâlâ üçü bir araya gelemiyen demokrasilerin lan Vekâletin tasdikile yapılır. B. M. Meclisi cuma günü toplana aczi de, böyle günlerde infirad siste minin mahkum olduğu akıbeti göstecaktır. (a.a.) Yahudilere yurd azı mahdud memleketler müstesna, Avrupada, Yahudi aleyhtarlığı gittikçe artıyor. Bilhassa, AJmanya ve Avusturyada, Yahudilerin yaşamalarına imkân kalmadı. Buralardan çıkarılacak Yahudileri, komşu memleketler de kabul etmek istemiyor. Halleri feci oldu. Spor temaslan vesilesile tanıştığım bir Viyanah Yahudiden aldığım mektubda artık Avusturyada yaşamasına imkân olmadığını bildirdikten sonra şöyle diyor: «Almanca, ingilizce, fransızca, macarca, italyanca bilirim. Kâtiblik, tercümanlık, kahve garsonluğu, daire hademeliği, otel hizmetkârlığı, şoförlük, elektrikçilik, tenekecilik bile yapmağa hazırrm...» O ve onun gibi yüz binlerce Yahudi, herşeyi yapmağa hazır amma, hemen heı men hiçbir memleket onlan kabule hazır değil. Ingilterenin zorla Yahudi yurdu haline sokmak istediği Filistinde de vaziyeİ malum. Ingiliz alaylan ve tayyareleri ol* masa Filistin Arablan, «Arzı Mev'ud» u Yahudilere mezar yapacaklar. Hem Filistin, Avrupanm her memleketinden atn lan veya atılmak istenilen Yahudilerin hepsini geçindirecek kadar büyük bir memleket de değildir. Buraya fazla nü< fus toplanırsa, günün birinde Filistin Yahudilerinin de, bazı nüfusu fazla, toprağı az milletler gibi, memlekete sığmıyof ruz, başka yer isteriz, diye empetyalistliğe kalkışmalan, ve komşulan için bir tehlike teşkil etmeleri ihtimali yok değil. dir. O halde Musevilere hem Filisrinden" daha geniş, hem de daha tehlikesiz bir yurd lâzım. Bu yurdun Afrikanın cenubu şarkisinde bir Fransız müstemlekesi olan Madagaskar adası olmasını istiyenler var. Fakat, Fransız gazeteleri, bilmem doğru, bilmem yanlış, Madagaskar'm ikliminde, Yahudilerin yaşıyamıyacağım yazıyorlar. Kimbilir, belki de Fransızlar, 616,453 murabba kilometre mesahasında ve 4 milyona yakın nüfusu bulunan, bu Fransadan büyük adayı, Yahudilere vermek istemiyorlardır. O halde, Avrupada birçok memleketlerden çıkarılmak istenilen Yahudiler nereye gidecekler? Musevilere karşı pek teveccühkâr davranan Ingilterede bile bir Yahudi aleyhtarlığı başladığını geçenlerde İstanbula gelen bir Ingiliz gazetecisi söylüyordu. Yahudileri iskân için, en münasib yer, muhakkak ki Avustralyadır. Bu Ingiliz dominyonu kocaman bir kıt'adır ve bomboştur. 7,704,000 murabba kilometre mesahasında bulunan bu kıt'anın, yalnız 6,775,000 nüfusu vardır. Murabba kilometre başına 0,88 kişi, yani tek adam bile düşmez. Mukayese için söyliyelim ki Avrupa kıt'asmda 10,089,000 murabba kilometrede 517 milyon adam yaşar ve murabba kilometre başına 51 kişi düşer. O halde İngiltere, Avustralya dominyonu ile anlaşıp Yahudileri, buraya nakletse fena olmaz. Böylece, Japonyanm göz diktiği Avustralyada da nüfus art mış olur. Bu, askerliği vs harbi pek sevmiyen Yahudilerin de işine gelir. Çünkü, İngiltere denizlere hâkim oldukça, Ja ponlar kolay kolay Avustralyaya el at mak cesaretini gösteremezler. Benim küçük aklıma gelen bu fikir fena değil amma, bakalım Avustralyalılar Yahudileri isterler mi? rir. Hükumetçiler mukavemet edecek Ecnebi devletlerin mü Anlaşma şartlan haktareke teklifinide kabul kmda bazı haberler etmivecekler veriliyor Londra 6 îyi malumat almakta olan İspanvollar mehafilinde söylenildi ğine göre Katalonyanın cumhuriyetçilerin elinde arazinin sair aksamından bilkuvve rab'tası kesilmis olmasma rağmen cum huriyet hükumeti, Barselon'da kalacaktır. Ayni mehafil, yüksek askerî kuman danlığın da keza Barselon'da kalacağını ve Madrid ve Valensiya ile temasını telsizle ve hava tarikile muhafaza edeceğini ilâve etmektedirler. Ayni mehafil, cumhuriyetçilerin sonuna kadar mukavemete karar vermis olduklarını ve bıtaraf devletler tarafından kendilerine yapılması muhtemel olan bütün mütareke tekliflerini reddedeceklerini beyan etmektedir. Cumhuriyetçilerin bazı mıntakalarda ş'ddetli taarruzlar yapmakta oldukları zannedilmektedir. Balkan Antantı devletleri, son yıllann tecrübelerinden çok evvel birliğin manasmı anladılar. Bu erken davranış, milî varlıklannı korumakta nekadar hassas olduklannın ayn bir delilidir. Balkan birliği, yumurta kapıya geldikten sonra alelâcele hazırlanmış bir telâş ittifala değildir. Uzun yıllardanberi teennile, metodla ve dünya hâdiselerinin dikkatli bir etüdile vücud bularak tekâmül etti. Londra 6 Kabine, bu sabah hafta Telâş değil, tarih mahsulüdür. Vakan ve nefsine itimadı da bundandır. lık toplantısmı yapmıstır. Bugünkü Balkan Matbuat konfeNazırların en ziyade Ingiliz Italyan itilâfı projesile meşgul olduklan ve ken ransmda dört milletin sesi birleşiyor. dilerine Romada Lord Pört ile Kont Ci Bu, yıllardanberi hazırlanmış harikuano arasında yapılmakta olan müzakere lâde bir koro komeridir ve prograler hakkmda malumat verilmiş olduğu mında yalnız sulh sarkılan var. tahmin edilmektedir. PEYAMt SAFA Kabine, bu suretle müzakeratın ruznamesinde mevcud olan bütün noktalarda husule gelmiş olan prensip itilâflanndan malumat almış olup müzakereciler, halihazırda görüşmelerinin netayicini tesbit edecek vesikalan tanzim etmekle meşgul bulunmaktadırlar. Bu vesaikin paskalyadan evvel imza veya hiç olmazsa parafe edileceği tahmin olunmaktadır. (a.a.) İngiltere Italya anlasması Bir Macar meb'usunun küstahlığı ALl KÂMt AKYÜZ Barselon hükumetinin karart Eden Londraya döndii Barselon 6 Negrin kabinesi, bütün Ispanyollara hitaben neşrettiği bir beyannamede ezcümle şöyle demektedir: «Hükumetin kat'î ve mutlak karan, şimdiye kadar misline tesadüf edilmemiş derecede çirkin enternasyonal yardım sayesinde lspanyaya hücum eden ve memleketi işgal eyliyenlerden İspanyanm kurtulmasına kadar Ispanya istiklâli için harbe devam eylemektir. Kabinede yapılan tadilât Barselona 6 M. Negrin, yeni kabineyi teşkil etmiştir. Bu kabinede Ha riciye Nazın M. Alvarez Delvayo'dur. Kabinede Adliye Nazın M. Ganzoles Pına, Dahiliye Nazın da M. Polino Gonez'dir. Her ikisi de anarşist sendikasına mensubdurlar. Mutedil sosyalistlerden M. îndelecio Prieto, yeni kabineye dahil bulunmamaktadır. Siyasî müşahidler, yeni Negrin hü kumetinin teşekkül tarzınm nevmidane bir su'ette Frankistlere mukavemete karar verilmiş olduğuna delâlet etmekte bulunduğunu beyan etmektedirler. Katalonya muhtariyeti lâgvedildi Londra 6 (Hususî) Franko hükunıeti Katalonya muhtariyetini lâğvetmiştir. Fransaya iltica eden Katalonyalılar Paris 6 Havas ajansı, Perpingnandan bildiriyor: Birçok Katalonya ricali ve resmî ze vatın ailesi arkânı, bu akşam birçok resmî otomobillerle Serbere gelmişlerdir. Bunlar arasında Katalonya generalitesi müşaviri M. PiISunye ile Bayan Kompany ve kızı, Bayan Tarredellas, erkek kardeşi esasen Perpıngnan'da bulunan yeni Iş Nazın Ayguada'nın ve sabık nazırlardan Carcias'm ailesi erkânı da vardır. ^ irmi kadar Sovyet teknisyeni de hududu geçmişler ve bunlar Sovyetler Birliğine mfzunen dönmekte olduklannı sövlemif ierdir. kâleti Müsteşarı Cezminin Ziraat Ban Rusyada münakaiât komiseri kası müdür muavinliğine tayini tasdikazledildi ten çıktı. Maliye Müsteşarhğma eski Londra 6 Dün öğleden sonra yeni Moskova 6 Tas ajansı, münakalât Müsteşar Faik Baysalm getirileceği söyBulgar elçisi M. Monşilof buraya gel halk komiseri Bekulin'in azledilmiş ve leniyor. miştir. yerine ağır sanayi komiseri Kagano Viyanada bir konsolosluk viç'in getirilmiş olduğunu bildirmek Bulgaristanın bugüne kadar Londra plcisi bulunan M. Radef, Brüksele tayin ihdas ediyoruz tedir. dilmistir. Ankara 6 Türkiye Cumhuriyeti Deniz Ticaret müdürünün hükumeti, Avusturyadaki vaziyetin icabı Ankarada tetkikleri olarak Viyana elçiliğini lâğvetmeğe ve" Paris 6 (Hususî) Paris borsasının Ankara 6 (Telefonla) îstanbul yerine bir başkonsolosluk ihdas ederek bugünkü kapanış fiatları şunlardır: tayin edilmek üzere olan başkonsolosluk Deniz Ticaret Müdürü Müfid AnkaraLondra 161,37 1/2, Nevyork 32.55 BerHn 1307, Brüksel 547. Amsterdam 1800, için Almanya hükumetinden bir eksek va geldi. Burada Vekâletle temaslarda p .oma 171. Cenevre 745. kursun 15,11.3, atur taleb evlemege karar vermis oldugu bulunduktan sonra liman isleri icin Merbakır 43 43 1/2, kalay 169,5, altm nu bugün resmen Almanya hükumetine sine gidecek ve deniz tarikile İstanbula dönecektir. 140,1 1/2, gümüş 19, çinko 13,14,4 1/2. bildirmiştir. Londra 6 (Hususî) Fransada bulunan eski Hariciye Nazırı M. Eden Budapeşte 6 Macar ajansı bildibugün Londraya dönmüştür. M. Eden riyor : nisanın 26 sında intihab dairesine giderek, Mecliste, seçim kanununun müzakeresi istifasındanberi ilk defa olarak siyasî bir esnasında, Macaristanın Ankara eski elnutuk irad edecektir. çisi Devlet Sekreteri Tahi, muhalif meb'uslardan birinin Atatürk hakkmdaki bir Anlaşmamn esasları tenkidıni hükumet namına protesto etmiş, Londra 6 Taymis ve Deyli Tel graf gazeteleri Ingiliz Italyan anlaşma Atatürkün Sevr muahedesini reddederek büyük yurdu tekrar ele geçirmeğe mu smın sartlannı şöyle hülâsa ediyorlar: Her iki taraf 1885 tarihli beynelmilel vaffak olduğunu ve her bakımdan mazSüveys kanalı mukavelesini teyid eyle har olduğu hürmet ve riayete lâyık bu lunduğunu bildirmiş ve bu mebustan, yermektedir. Denizde yapacakları tahkimattan bi siz her türlü mülâhazadan sakınmasını istemiş ve Türkiyede memuriyet yaptığı on ribirlerini haberdar edeceklerdir. sene zarfmda Atatürkün büyüklüğünü taHabesistanla Sudan, Kenya ve Ingîliz somalisi arasındaki hududlan tayin nımak ve mükemmel olan Türk ordusunu takdir etrnek fırsatını bulmuş olduğunu için komisyonlar teskil olunacaktır. Arab devletlerinin tamamiyeti hak ilâve eylemistir. kındaki muahede teyid olunacak ve maTahi, meb'usun tenkîdini şiddetle proamafih Italyanın Filistindeki bugünkü va testo etmeği bir vazife telâkki ettiğini söyziyetini ihlâl edebilecek hiçbir projenin Iemiştir. (a.a.) tanzim edilmiyeceği tasrih olunacaktır. Almanyadaki döviz işleri Milletler Cemiyeti Konseyi Önümüz Ankara 6 (Telefonla) Almanyanm deki mav's toplantısına aza devletleri İ döviz ahkâmı Avusturyaya da teşmil otalyan Imparatorluğunu tanımakta ser lunduğundan ihracat yapacaklarm ViSest kılacak ve İtalya da tspanyadaki bü yana döviz santralile temaslan lâzım ün gönüllülerini geri alacaktır. geldiği bildirilmektedir. Verilen haberDeyli Telgraf gazetesi, Habesistanla lere göre, Viyanada bir döviz kontrol tngiliz somalisi, Kenya ve Sudan hudud ofisi ihdas olunacaktır. larında bazı tashihat yapılacağını haber Maliye Vekâleti müsteşarlığı ılmaktadır. Ankara 6 (Telefonla) Maliye Ve Büyük Şefimizi tenkid Fransız Meclisi yeni malî projeyi kabul etti eden bu adama ağzmın IBaştarafı 1 inci sahlteue] panşar fabrikalarında çalışan 15 bin apayı verildi Japon kuvvetleri ric'at ediyor [Baştaraft 1 inci tahifedei M. Sunfo, son zamanlarda askerî harekâttaki inkişafların Çine müsaid olduğunu beyan etmiş ve demiştir ki: « Dünya, Çin kıtaatmın anudane mukavemeti karşısında hayran kalacak ve mütearrız nihayet sulh taleb etmeğe mecbur olacaktır.» mele ile Rosengart fabrikalarında çalı ?an 2200 amele ve ikinci derecedeki maden fabrikalan amelesinden takriben 2000 kişi dün öğleden sonra işlerini bırakarak yeni bir müşterek mukavelenamenin süratle imzasmı ve yevmiyelerin hayat pahalılığına uygun bir şekle konmasını istemişlerdir. Umumî iş konfederasyonu bürosu bir tebliğ neşrederek ihtilâfm uzaması pat ronların amele tarafından kabul edilmiş olan hükumetin tekliflerini kabul etme melerinden ileri geldiğini kaydetmiştir. Bazı tayyare fabrikalarında çıkan ihtilâf hakkmda tebliğde gene mes'uliyet patronlara yükletilmekte ve bunların patron ve amele mümessillerile alâkadar nazırlar tarafından müttefikan kabul edıl mis olan uyusma metnini reddettikleri tasrih edilmektedir. (a.a.) Çin çetelerinin taarruzu Pekin 6 Röyter ajansı muhabirinden: Çin çeteleri, Seju'daki Japon garni zonuna taarruz etmişlerdir. Bunun üzerine Japon harb gemileri, derhal karaya takviye kıtaatı çıkarmışlardır. Japonya cevab vermiyor İptidaî maddeler cetvelinde tenzilât Ankara 6 (Telefonla) 1937 malî yılı iptidaî maddeler tenzilât cetveline (Bition'dan mamul Emalâsyon) maddesi ilâve edildi. Bu madde için tenzilât nisbeti yüzde elli olarak tayin edilmiştir. Tokyo 6 Japon hükumeti, İngiltere ve Amerikanm sahabet maddesini ileri sürmek tasavvurunda olduklarını bildirmek üzere vermiş olduklan notalara cevab vermiyecektir. (a.a.) Ruzvelt'in bir nutku ehemmiyetle bekleniyor Vaşington 6 Siyasî mehafiller, Ruzvelt'in «Amerika günü> nün tes'idi münasebetile 14 nisanda <Pan Amerikan Ünyon> komitesinde söyliyeceği nutukta Amerikanm haricî sivasetinden ehemmiyetle bahsetmesini beklemekte dirler. Reisicumhur, «Amerika kıt'ası ittihadı ve Amerikan sulhu> ndan da bahsedecektir. Resmi tebliğ Klering hesabları Bulgaristanın yeni Londra «efiri PARİS BORSASI Mürefte 6 (Hususî muhabirimizden) Hatlarımıza muntazaman sefer yap makta olan Seyyar vapuru iskelemize uğradı, sandal istedi. Liman reisi, deniz İktısad Vekâleti müsteşarlığı dalgalı olduğunu ileri sürerek sandal Ankara 6 (Telefonla) Manisa meb göndermediğinden yolcular Mürefteye usluğuna seçilen Faik Kurdoğlu, İktısad çıkamamıştır. Vekâletine gelerek başlanmış olan A Trablusşamda bir hâdise merikan ve Çekoslovak ticaret müzakeŞam 6 Dün Trablusşamda bozuk 1 elerini idareye devam etmektedir. et yüzünden çıkan bir münakaşa, Lüb İktısad Vekâleti müsteşarlığı Vekânanlı avcılarla dükkâncılar arasında bir let teftiş heyeti reisi Hasan Yaman taarbede çıkmasına sebebiyet vermiştir. On rafından idare olunuyor. Asaleten ki min tayin edileceği hakkmda henüz beş kişinin yaralanmasma sebebiyet verkat'î malumat olmamakla beraber Tür mis olan bu hâdise, askerin müdahalesı kofis reisi Bürhan Zihninin isminden ile hitam bulmuştur. Magazalar protesto makamıoda, bugün kapr.lı kalmıştır. bahsolunmaktadır. Hankeu 6 Çin resmî tebliği: Tsimpu'nun şimalindeki vaziyet Çinliler lehine olmakta berdevamdır. Taierşuang'a kadar ilerliyen düsman kuv\retleri tamamen dağıtılmıştır. Bununla beraber Yihsien Tsaoşvang civarında şiddetli bir muharebe cereyan etmektedir. Şantung'un cenubunda ilk defa olarak çok kuvvetli makineli kıtaat faaliyettedir. Honam'ın şimalindeki seyyar kıtaat düşamana mü him zaviat verdirmistir. 22 zırhlı otomobil, 260 tüfek, birçok mühimmat, 19 otomobil alınmış ve 7 tank tahrib edilmiştir. Insanca zayiat 300 e vükselmiştir. Ankara 6 (Telefonla) Hazırlanmış son hesab hulâsalarma göre muhtelif memleketlerin merkez bankalannda tutulan klering hesablanndaki alacakları rmz şunlardır: Almanyada (A. V. B. hesabları) 13.204,000, Belçikada 31,000, Eston yada 41,000, Lehistanda 250,000 kü ur Türk lirasıdır. Seyyar vapuru Mürefteye yolcu çıkaramadı