Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
• 25 Mart 1938 CUMHURÎYET tktısadî harekctler Askerlik balıisleri Çocuk ölümlerinin sebeb ve çareleri Yazan: DOKTOR HÜSNÜ AYDINER Bir memleketin istikbali için en büyük garanti çocuklarıdır. Zira yarın; bu çocuklara o yurdun denizi, karası ve havası tevdi edilmekle kalmıyacak; bilgi, teknik, ekonomik, hulâsa devlet ve millet faaliyeti onların omuzlarına yüklenecektir. Işte neslini bunlara hazırlamıyan, yavrularını gürbüz ve asrın icablarma göre yetiştirmesini bilemiyen bir cemiyet, âtisinden nekadar endişe etse yeridir. Yaşamak istiyen her millet mukadderatını eline verecek seciyesi kadar kolu, kolu kadar kafası, kafası kadar millî imanı kuvvetli bir nesil yaratmadıkça ölüme mahkumdur. Hayat için güneş ne ise, istikbal için de çocuk odur. Bunun içindir ki çocuk sıhhatinin korunması, yetiştirilmesi genel hıfzıssıhhanın en başta gelen prensiplerindendir. Bu hakikatleri pek iyi bilen Cumhuriyet Türkiyesi, umumî hıfzıssıhha kanununun 3 üncü maddesile Sıhhat ve îçtimaî Muavenet Vekâletine vazife verirken ilk prensip olarak doğumu çoğaltmak, kolaylastırmak ve çocuk ölümünü azaltacak tedbirler alınacaktır diyor. 18 bendi havi olan bu üçüncü maddede bunca sıhhat işlerinin başına, doğumu çoğaltmak ve çocuk ölümünü azaltmak için tedbir almayı Sıhhat ve lçtimaî Muavenet Vekâletinin en önemli vazifesi olduğunu ifade etmekle bu mevzua verdiği kıymet modern manasile tezahür etmiş bulunuyor. Bugünkü nüfus siyasetinin milletlerde aldığı mevkii söylemeğe bilmem lüzum var mı? Nüfusu süratle artan milletler, daha az nüfuslu memleketlere akmak için insanlarınm çokluğunu meşru bir hak gibi ortaya atıyor; topu ve tüf eği kadar da seferberlikte toplıyacağı asker adedine güvenerek emperyalist bir siyaset takib ediyorlar. Bu mücadelede zafer daima çoğalan, mağlubiyet de tekniğile ayni seviyede nüfusunu artırmasını bilmiyen milletlere mukadder olacaktır. Biz burada modern milletlerin çocuk meselelerini nasıl hallettiklerini zikredecek değıliz. Yalnız şu kadannı söylryelim ki, fizik, şimik ve diğer muhit faftörlerile hususî intanlara çok hassas olan çocuk, her milletin üstüne titrediği davaların en basındadır. Bir memleketin çocuk bakımı o memleketin medeniyeti için bir miyardır. Formül olarak, meme çocuğu vefiyatı içtimaî seviye ile makusen mütenasibdir, denilebilir. Meselâ, Holandada 100 doğuma mukabil çocuk vefivatı 5.1 dir. İsveç, Norveç, îngiltere ve Almanyadaki rakamlar da buna yaklaşır. Yeni Türkiyenin lâzım olan her şeye yaptığı gibi, çocuğa verdiği ehemmiyet ancak takdirle karşılanabilir. Biz herkesin bildiği bu hakikati burada lüzumsuz olarak tekrar etmek istemiyoruz. Gediz hükumet tabibliğine geleli on gün geçmemişken, belediye tabibliği bulunmadığı cihetle ölülere defin ruhsatiyesi verirken; tabiî ölümler kadar intanî bir hastalığa tâbi olmıyarak bilgisizlik yüzünden çocuk vefıyatmın çok oluşu hemen dikkat nazarımızı çekti. Memleketin bu içtimaî derdine deva bulmak için kendi bilgi ve görgümüz nisbetinde çalışmağa karar verdik. Olüm ve doğum defterlerinden bir senelik istatistiği çıkardık. 1937 senesi şöyle olmuştur: Aylar Doğum Umumt 10 yaşınölüm dan kü<,ük çocuk vefivatı Avusturya ile ticaretimizde nasıl bir değişiklik olabilir? Formalite bakımından Avusturyanın uğrıyacağı değişiklik on nisanda yapılacak plebisite bağlı görünmekle beraber hakikatte bu değişme vukua gelmiş, Avusturya Almanyaya ilhak edilmiştir. Maahaza devletler için formalitenin icab ettirdiği vukuatı sonuna kadar sabır ve tahammülle beklemek zarureti vardır. Mevzuumuz haricinde olan siyasî cihetini bir tarafa bırakırsak, iktısadî sahada Avusturya ile münasebatımızın alacağı şekil, bütün dünya memleketlerile alaca;ı şeklin ayni olacaktır. Vaziyeti bizim gözümüzle şöyle tetkik etmek imkânı vardır: Avusturyaya olan ihracatımızın tutarı ya Alman kleringi içine almır veya onun yekununa ilâve olunur. Yani ihracatımızın yüzde 2,03 ünü teskil eden Avusturyaya ihracatımı zın, Almanyaya olan ve umumî ihracatımızın yüzde 36,53 ünü teşkil eden ye ;un içine alınması veya buna ilâvesi ihtimalleri mevcud olmakla beraber birinci ihtimal pek zayıftır. Daha ziyade Avusturyaya olan ihracatımızın ayrıca gözönünde bulundurulması melhuzdur. Çünkü bugün Avusturyayı elinde bulundu ran Almanya için bir de Avusturyanın ihracatı vardır ki bunu gözönünde bu lundurmak zarureti hasıl olacaktır zan nederiz. Ingilterenin kara ordusu zayıftır Muvazzaf İngiliz ordusu, nefsi Ingiltere, Hindistan ve müstemlekelerdeki kıt'alar da dahil olmak üzere 216,000 kişiden ibarettir PENCERESİNDEN Şum tutmak ektük de olsa raslıyoruz: Oturup kalkmada ve bir işe sarılmada hâlâ uğur arayanlar, kedi miyavlamasmdan keçi melemesine ve kuş cıvılhsına kadar hay\an sesinden bile uğursuzluk tevehhüm edenler var. Salı günü yola çıkmak uğursuzmuş. 5 eki amma neden?.. Tabiatte günlerin dı mı vardır ki içlerinden biri uğursuz olsun. Biz haftanm o gününe salı diyorak Arab selâse, Acem seşenbih diyor. ^incesi, fincesi, japoncası, lâponcası da :abiî baışka başka. Bizim yanlış bir iştikakla salıyı sallamağa bağlayıp da o gün başlanılacak bir işin sallantıda kalacağına inanmak gülünc değil mi?.. Kaldı ki îstanbulun bir salı günü Türkler taafından zaptolunmasından dolayı o güne uğursuzluk yükliyen ve bizden olmıan bir kütlenin zu'müne ortak olmak da düpedüz ayıbdır. Geçmiş devirlerde en zeki görünen ve öyle sanılan adamların da Arablarca atayyür diye adlandırılan bu şum tutma çocukluğundan kendilerini alamadıklarını ?örüyoruz. Kimi gülünc, kimi acıklı hicâyeler, fıkralar çok ya, şu dakikada haırıma gelen birini yazayım. Diyarıbakırla havalisinin dağdağasız surette Türk birliğine iltihakını temin eden Bitlisli âlim ve şair îdrise Yavuz Sultan Selim ikram etmek istedi. Arab ve Acem Kazaskerliği diye bir vazife ihdas ederek ona şair hocayı tayin etti. Bu vazifenin şerefi büyüktü, Îdrise Kubbealtında bulunmak hakkını veriyordu. O sebeble kendisinin halefleri de mümtaz şahsiyetler arasmdan seçildi ve meselâ Mevlâna Abdülhay Çelebi gibi gerçeken âlim bir adam îdristen sonra Arab ve Acem Kazaskeri yapıldı. Yavuz bu ikinci kazaskerin de vazifeden çekilmesini müteakıb îstanbul Kadısi Fenarizade Mehmedşah Çelebiyi îdri sin haleflerinden biri olmak şerefine lâyık gördü. Yeni kazasker Haleb karargâhmda Hünkân görmeğe gitti ve bir gün şehir haricinde onunla at üzerinde gö rüştü. Mehmedşah belki yüksek bir âlimdi. Fakat kendisinin acemi bir süvari olduğuna şüphe yoktu. Nitekim padişahla konuşurken atını idare edemedi, yersiz bir gem tazyikile şahlanan attan yuva'r landı. Böyle bir durumda bize göre yapılacak muamele toza toprağa bulanan hocayı okşamak, bir yeri incinmişse Umar ettirmektir. Değil mi?.. Hayır. Yavuz Sultan Selim hiç de böyle davranmadı Arab ve Acem Kazaskerinin attan düşmesini uğursuzluk saydı ve tatayyür itiyadına mağlub olarak herifi vazifesinden azletti, sürgün vaziyetinde Edirneye kadı yapıp yanından uzaklaştırdı. Bu vakıa, şu fıkrayı da hahrlatır: Gezintiye çıkan derebeylerinden birinin önüne bir adam çıkar ve beyin atı ansızın peyda olan bu müteharrik gölgeden ürkerek süvarisini yere atar. Bey, küçük dağlann hâlikı olduğuna inandığı için btf vaziyetten tehe\rvüre kapılır ve hemeq emir verir: Şu ugursuzun kafasmı kesîn! Hiç yoktan ölüme mahkum olan yol* cunun verdiği cevab şudur: Benim uğursuzluğum senî attaıj düsürdü. Fakat senin uğursuzluğun beninl kellemi düsürüyor. Artık hangimizin şum olduğunu görenler söylesin!.. Bunlardan, bu gibi gülünc akîdeler * den uzak kalmak yalnız tenevvür boro| değil, temeddün borcudur da. Kendilerîni henüz ırsî göreneklerden kurtaramıyanlara acele etmek gerek! T tistiklerine esas olan hükumet tabibliğine kaydolunmayıp da 1938 senesine kalmışsa, ayni veçhile zarurî bir mantık olarak 1936 da doğarak yazılmamış olan çocuklan 1937 de kaydetmiş olmamız çok muhtemeldir, diyeceğiz. Bu dahi inkâr edilse, 45 doğuma mukabil 129 ölüm bulunduğuna göre, doğumla ölümü başbaşa getirmek için 84 kişi daha lâzımdır. Bir merkez kazada bu kadar doğumun mektum kalışı tasavvur edilemez. Haydi bunu da kabul etsek nüfusa olan fevkalâde ihtiyacımız karşısında ölen kadar doğumu beklemiyoruz, istemiyoruz. Dikkat edilirse gene bu istatistikte 129 ölümün içinde 10 yaşından küçük 76 çocuk var. Türkiyemizin başka yerlerinde benzeri bulunmamasını candan dılediğimiz bu rakam belâgati bizi bir taraftan müteessir etti, diğer taraftan da hekim olmak sıfatile mücadeleye, halkı teşvik ve irşada sevketti. Bütün doktorlar bilirler ki; çocuk ölümlerinin en çok sebebi onların gıdasını bilmemektir. Çocuğunu beslemesini bilen ana ve baba; süt çocuğu ölümlerinin önünü hemen hemen almış demektir. Yazık ki pek çok analar, babalar, ebeler hatta bir kısım hekimler bile buna lâyık olduğu ehemmiyeti vermemektedirler. Hükumetin, salâhiyet sahibi çocuk mütehassıslanndan bu hususa dair yazılar istiyerek onları Anadolunun en ücra köylerine kadar dağıtması pek yerinde bir karar olur, fikrindeyiz. İngiliz süvarilerinden bir grup Bugünkü siyasî buhranlarm bellibaşlı iebeblerinden bir de, îngilterenin silâh jakımından zâfıdır. Bir zamanlar, silâhlanma işini, sanki dünyada yalnız ken disi varmış gibi, gevşeten Ingiltere, Al manya yeniden silâhlandıktan ve bilhassa Almanya, İtalya ve Japonyanın müşterek bir siyaset takib etmeleri yüzünden, Avrupada ve Asyada, eskisi gibi boru sunu öttüremez oldu. $imdi Ingiltere bu ıatasını tashih için var kuvvetile çalışı or. Geçen yıl, 1 milyar 500 îngiliz iralık fevkalâde tahsisatla beş senelik bir silâhlanma programı kabul etmiş ve Almanyanın Avusturyayı ilhak etmesi üzerine silâhlanma işini daha ziyade tacile karar vermiştir. sanın yardımına gönderebileceği kuvvet bundan ibarettir. îngiltere, kara ordusu itibarile valnız nefsi îngilterede değil; müstemlekelerinde de zayıfbr. Üstünde güneş batmıyan o kocaman împarator lukta 38,000 îngiliz askeri vardır ki bu yekunda Hindistan ordusile diğer do minyonların kendi ordulan dahil değil dir. Muhtelif müstemlekelerdeki îngiliz ordusu 1937 senesinde $u mevcudlara baliğ olmaktaydı: Cebelüttankta 2,639 kişi Maltada 3,687 » Bermüd adalarında 409 » Camaykada 666 » Kıbrısta ' 195 » Filistinde 2,879 » Mısırda 10,182 » Sudanda 1,852 » Adende 200 » Moris adasında 137 » Seylan adasında 411 » Malezyada 6,262 » Çinde 8,566 » Yekun 38,085 » Hindistanda 55,259 » Birmanyada 1,786 » Bütün muvazzaf îngiliz ordusu, însriltere, Hindistan ve müstemlekelerdekiler de dahil 216,066 kişiden ibarettir. îngiltere, son zamanlarda Mısırdaki ordusunu 16,000 kişiye çıkarmış, Sin gapur ve Honk Kong'daki kuvvetlerini artırmışsa da bunlar gene ehemmiyetli bir yekuna çıkmamıştır. Bu tezyidler de kısmen îngiltereden gönderilen, kısmen de yerlilerden teskil edilmiştir. îngilterenin, 1937 de nefsi îngilterede 131,500 kişilik ordu ihtiyatı, 50,754 kişilik ikmal ihtiyatı, îngilterenin müdafaasına memur 203,521 kişilik Teritoryal ordusu daha vardı. Ingiltere umumî seferberlik ilân edince Hindistandaki or dusu haric 546,914 kişi, Hindistanla beraber 604,000 kişi seferber edebilir. Fakat ilk hamlede, Fransanın yardımına gönderebileceği kuvvet 120,000 kişiden İbaret kalacaktır. Çünkü 153,000 kişilik muvazzaf îngiliz ordusunun bir kısmı yukarıda söylediğimiz gibi müstemleke lerdedir. Halbuki îngiltere, (Hindistan ve dominyonlar haric) mecburî askerlik usulünü kabul ettiği takdirde, 9 milyon kişi seferber edilebilir. Bugünkü İngiliz ordusunun 1938 se nesinde yapılacak tezyidlere rağmen, îngiliz Jmparatorluğunun bugünkü ihtiyaclarına kâfi gelmiyeceğini ve îngilterenin, eskisi gibi sözünü nafiz kılmak için, mecburi askerlik hizmetini kabul ıstırarında bulunduğunu ayrı bir yazımızda gösterecegız. Ikıncı kânun 2 Şubat 1 Mart 2 Nısan 6 Mayıs 2 Hazıran , 4 Temmuz 3 Ağustos 7 Evlul 3 Birinci teşrin 3 îkinci teşrin 6 5 Birinci kânun Yekun 45 9 16 13 18 8 6 11 13 14 6 6 129 4 2 10 5 15 3 4 3 10 6 4 4 6 76 Bu istatistiğin tetkikinden anlaşılır ki merkez kazada bir senede 45 doğuma mukabil 129 ölüm vukubuimuştur. Burada şöyle bir itiraz vâki olabilir: Ölüm nasıl olsa saklanamaz, fakat doğumlann bir kısmı yazılmamıstır. Cevaben; bir senelik yekun gözönüne getirilirse bu sual pek varid olamaz. Zira haziran ayında doğan üç çocuktan ikisi o av zarfında nüfus, belediye ve hükumet tabibliği kanallarından geçemeyip de yazılmasa, temmuzda, ağustosta, eylulde ilâh.. ayni senenin ayAmerika helyum gazi larından herhansri birisinde kaydolunmavermiyor sı çok muhtemeldir. Fazla bir hüsnü niVaşington 24 Askerî maksadlarla yetle diyelim ki: ıstimal edilmiyeceğini zamân altına aHakikaten bu sene doğan cocuklann lan hıVbir formül bulunmadığmdan yemuayyen veya gayrimuayyen bsr adcdı ni L. Z. Bo Zeplinine helyum gönderilnüjuşa, belediyeye ££ dc^um, ölujn ista mesi geri kalmıştır. Reyiâma müracaati müteakıb, Avus:uryanm vaziyeti tamamen tahakkuk et:ikten sonra, elbette ki diğer hükumetlerle olacağı gibî, hükumetimizle Alman hükumeti arasmda da temaslar yapılacak ve yeni vaziyetin icablan tesbit edilecekHangi âmil ve düşünce ile ele aldığı tir. Simdilik bunu beklemek mecburi mızı söylediğimiz bu mevzuun mukadde yeti vardır. mesini böylece yaptıktan sonra; çocuk F. Ç. 1938 ikincikânununda İngiliz tezgâhvefiyatının ne gibi faktörlere tâbi oldularında yapılmakta olan harb gemilerinin ğunu çok kısa olmak üzere ilkahtan büluumumî tonajı 547,000 tondur, ki bu, ğa kadar hulâsa edelim: ıugünkü Fransız donanmasınm 511,817 / ) İlkah esnasmda: Anne ve baba tam tonu bulan umumî tonajından fazladır. sıhhatte bulunmaz, babanın «Sperme» li, Demek ki Ingiltere donanmasını takviye annenin yumurtası alkol zehirinden, freniçin hakikaten büyük gayretler sarfet gi toksininden salim olmazsa, fiziyolojik mektedir. neşvünüma normal şartlar içinde vukubulamaz. Netice olarak, değil gürbüz, diri Ingiltere, hava ordusunu da azamî bir çocuk doğumunun müjdesi bekleneüratle takviyeye çalışıyor. Bugünkü Inmez. Hemen ekliyelim ki zevciyeti nor;iliz hava kuvvetleri, 1700 birinci hat Meşhur Cüce Simonun muhakemesi, mal tenasül bakımından sağlam, anne ve tayyaresinden mürekkebdir. Bu yekunda babada aksine tedbir almmadıkça ilkah dün ikinci sulh ceza mahkemesinde neti ihtivatlar ve yedek tayyareler dahil decelenmıştir. lehine çok şans vardır. gıldir. îngiltere, her îki veva üç birinci Geçen celsede Simonun vekili yaralaZira; tabiat, neslin bekası için bütün >af tayyaresi için, ayni cinsten bir yedek ihtimalleri düsünmüş ve sigortalamıştır. rna hâdisesinin bundan evvel başa gelen ayyare de bulundurmaktadır ki bunların 2) Çocuk düşiirme: Garb memleketle bir vak'anın tesirile, korkudan ileri gel vazifesi harb zamanında, ilk günlerin zarinde bile bir fecaat halindedir. Bütün iç diğini söylemiş ve bu eski vak'ayı gören yiatmı kapatmaktır. Ingiltere, yakın bir timaî derdler gibi bu da pek karışık se sahidlerin dinlenmesini istemişti. tide 2600 birinci hat tayyaresi yaparak Eski vak'anın şahidlerinden Ester dün Almanya ile ayni sayıda hava kuvvetine beblere bağhdır. İktısadî ve ahlâkî âmiller en başta gelmesine rağmen' bunların kü celsede şunları söylemiştir: ahib olacaktır. hiçbirisi yokken, dünyaya yalnız yaşa« Geçen temmuz ayında bir gece Görülüyor ki îngiltere, dünyanın bi mak için geldim zannedenler saadetlerine saat bir buçuk vardı. Pencere önün rinci deniz devleti payesini kimseye verçocuğun mâni olacağma inanarak o ni de otururken Simonun geldiğini gör memek azminde olduğu gibi havada da metten mahrum kalanlar veya yeter aded diim. Tam bu sırada karşıdan gelmekte şimdiden birinciler arasma girmiştir. Fade istemiyenler az değildir. olan uzun boylu bir adam Simonla karşı kat îngiliz kara ordusu zayıftır. Ve bu Bunlann haricinde hastalıklardan mü karşıya gelince bu cüceyi omzundan tu gidişle zayıf kalmağa da mahkumdur. tevellid çocuk düsürmeler mevcud oldu tarak üzerini aramağa başladı. Ben bunu Gerçi parlamento 1938 39 bütcesinde ğu ötedenberi malumdur. Başta frenginin şaka zannetmiştim. Fakat birdenbire Si kara ordusu için 100 milyon lira tahsisat geldiğini bugün halk bile anlamaya baş mon bastonunu kaldırdı. Uzun boylu a vermişse de, ordunun mevcudu bu sene lamıştır. Marazî olarak çocuk düşürme dam da Simonu göğsünden iterek dü ancak 5 6 bin kisi artabilecektir. Yani yi mucib haller, cinaî düşürmelerin yanm şürdü. Simon yerde imdad diye bagırma fazla olarak birkac tabur piyade ve birda ehemmiyetsiz olduklarından bahse bi ğa başlamıştı. Uzun boylu adam da ko kaç zırhlı bölük teşkil edilecektir. Bu pale değmez. şarak diğer sokağa saptı ve koyboldu.» ra ile mevcud birliklerin teçhizatı, mal Hemen hemen çocuk düşürmelerrnin Diğer şahid Herant, bir feryad üzeri zemesi modern bir şekle sokularak eksikyüzde doksanmı teşkil eden cinaî çocuk pe pencereyi açtığını ve sokakta Simonun leri tamamlanacak ve hareket kabiliyetdüsürmeler üzerinde nekadar durulsa yeyerde yattığını uzun boylu bir adamın ko leri azamî hadde çıkarılacaktır. Buna ridir. Fakat bu bir memleket, hatta devrasmen, îngiliz kara ordusu, 1914 teki şarak kaçtığını söyledi. let meselesidir. Hekimleri, terbiyecileri, Üçüncü şahid otobüs şoförü Osman ordudan sayıca ü'tün olamıyacaktır. O iktısadcılan, içtimaiyatçıları, hatta idarezaman, Ingiltere, 1914 ağustosu içinde cileri alâkadar eder. Her nekadar ceza Sezer de, o gece geç vakit Ağacamiinden tam mevcudlu beş piyade ve bir süvari kanunumuz 468 472 nci maddelerile geçerken Simonun polise şikâyet ettiğini fırkasını Fransaya nakletmişti. Şimdi ise cinaî çocuk düsürmeler için cezaî ahkâm i«ıttiğini ve kendisini tamdığmdan alarak Ingilterenin yalnız dört piyade fırkası kovmuşsa da, bütün dünyada olduğu gi evlne götürdüğünü söyledi: vardır. Bu kuvvet, 69 piyade taburun Davacı Hayri, şahidlerin müretteb bir bi bizde de vicdanî mes'uliyet kanuni dan, 5 tank taburundan ve 14 süvari ames'uliyet kadar korkunç telâkki edilme vak'a üzerinde şehadette bulunduklarını layından ve 142 batarya topçudan mü diei icin, düşükler sık sık vukua gelmek söyliyerek bu ifadeleri reddettL rekkeb 120,930 kişiden ibarettir. tedir. Burada nâzım olacak şey, yüksek Müdafaa vekili, suçun işlenmesinde Bugünlerde bir harb vuku bulursa învicdandır. Zira, kanun her köylünün, ilk vak'adaki korkunun şiddetle müessir hatta her sehirlinin çocuk düsürüp düşür olduğunu ileri sürdü ve müekkilinin bera gilterenin ilk hamlede Avrupaya, Franmediğini kontrol edemez. Bunun pratik etini istedi. bir cephesi de yoktur. Heyeti hâkime, kısa bir müzakereden 3) Ölii doğumlar: Köylerde, hatta ka sonra Simonu 23 gün hapse mahkum ett sabalarda mühim bir yekun tutmaktadır. ve tazminatın reddine karar verdi. Simon Burada teşkilât noksanlığı, parasızlık, bu müddeti, vak'ayı müteakıb hapisanebilgisizlik hüküm sürmektedir. Garb de ikmal ettiği icin serbest bırakıldı. memleketlerinde bütün gebeler hiç olmazsa bir defa hekim muayenesinden geçer. Belediye nizamlarına riayet Darlık var veya çocuğun rahim icindeki etmiyen şof örler durusunda bir anomali, yahud da buna Son günlerde bazı şoförlerin Bele benzer doğuma müessir olabilecek hal mevcud ise gebe ikaz edilir, günü geldiği diye nizamlarına riayet etmedikleri anzaman hastahaneve gelmesi söylenir. laşılmış ve bunlardan yirmiye yakın bir Doğumun daha bidayetınde hastaya va kısmı yakalanarak Emniyet müdürlü zıyed edilmis olduğundan, vak'anın ica §üne getirilmişti. Müdiriyet binasmda bına göre çocuk ve anne lehine hareket bir müddet alıkonulan bu şoförler sonedilrrek memlekete hem bir çocuk, hem radan serbest bırakılmışlardır. de bir anne Son dört gün içinde şehir dahilinde Cüce Simon dün serbest bırakıldı İstenen tazminatın da reddine karar verildi M. TURHAN TAN GÜMRÜKLERD^ Müsteşar Ankaraya döndü Bir haftadanberi şehrimizde bulunan, Gümrük ve İnhisarlar müsteşarı Adil Okuldaş, dün akşam Ankaraya dön * müştür. ABID1N DAVER İzmir Kız Lisesinde askerlik dersleri Naşid özcan teşekkür ediyor Sahneye intisabımm 35 inci yıldönü A mü münasebetile yapılan jübilemi himayelerine alan sayın Vaİimiz Muhiddin Ustündağla beni hatırlamak ve kıymetli yardımlarını esirgememek lutfunda bu lunan resmî ve hususî makamlara ve bu arada, Cumhuriyet başta olmak üzere, bütün matbuatımıza ve kadirşinas halkımıza borclu olduğum minnet ve sükrana gazetenizin sütunlarında küçük bir yer ayırmanızı rica ederim. Naşid Özcan Merhum Halid Şazi günü Diş tabibleri cemiyeti genel sekre terliğinden: Büyük üstad Halid Şazinin vefatı rihine musadif 26 mart 938 cumartesi ve iştiyakının yüksekliğinden mütehayyir günü Cağaloğlunda Etibba Odasmdaki dirler. cemiyetimiz merkezinde toplanılarak Resmimizde kız lisesi talebesini, mav üstadm mezaya ve hatırası yadedüe • • zer ve hafif makinelitüfek derslerind ceğinden meslektaş ve arkadaşların gün saat 19 da cemiyetimizi teşrifk görüyoruz. gene böyle nizamlara riayetkâr olmıvan şoförler Emniyet müdürlüğüne sevke dilmiş. işten muvakkaten menolunmuş lardır. Bu şeklin kazalan önleyici ted birlerin başında faydalı neticeler ver diği görülmüştür. Usulün tatbikına de vam olunacaktır. îzmir (Hususî) Şehrimiz kız orta \e liselerile kız enstitüsünde askerlik talimleri talebe tarafından büyük bir alâka ve sevgi ile takib edilmektedir. Muallimleri bile, kızlar arasmdakı askerlik tehalük