Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHUftİYET 24 Mart 1928 Uykusuz gece RADYO Hakikî hayatlarını filimde yaşıyorlar Bir müddet evvel evlenip boşanmış olan Margaret Sııllavan ile Hanri Fonda, bu mevzuda bir kordelâ yapıyorlar Ru aksamki orogram J ANKARA: 12,30 muiıtelif piâk neşriyatı 12,50 plâk: Şafak sokerken kalkıp yola devam e hakkak ve tamir kabul etmez bir surett Tiırlî muslkljsi ve halk şarküarı 13,15 dadeceğimiz için, saat onda yatağa girdik. uyanmiştım. Hararetim de vardı, susuz hilî ve harici haberler 18,30 plâkla dans Ben biraz sinirli idim, fakat Harris, ya luktan boğazım kurumuştu. Uzun müdde muaikisi 19,15 Türk musikLsi ve halk şarkıları. (Makbule Çakar ve arkadaşları) tar yatmaz uyudu. Onun bu hareketinde, sağdan sola, soldan sağa dbnüp durdum 20,00 saat ayarı ve arabca neşriyat 20,15 ve en sonunda aklıma mükemmel bir ça tam manasile hakaret degılse bile, insa radyofonik temsil 21,00 fotoğrafçılık: nın nefsine ağır gelen, küstahhğa benze re geldi. Giyinip dışarı çıkacak, meydan Safder 21,10 studyo salon orkestrası22,00 ajans haberleri 22,15 yarınkl program. birşey vardı. Bu hakareti düşünüyor ve daki havuzun serin suyunda yıkanacak I8TANBUL: sigara içip hayalâta dalarak sabahı ede uyuma|a çahşıyordum. Uyümağa uğ 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 havaMalum ya, her şehrin bir şeyi msşhurraştıkça, uykum kaçıyordu. Nihayet öyle cektim. dis 13,05 plâkla Türk musi'kisi 13,30 dur. Kayserinin pastırması, Budapeşlenin Harris'i uyandırmadan karanlıkta gi bir radde geldi ki, karanlıkta, tekbaşı muhtelif plâk neşriyatı 14,00 SON 17,00 Çingene mızıkası, Nevj'orkun damları, Inküâb tarihi dersi: Üniveraıteden n&klen: ma, kotü kötü düşünmeğe başladım. Ak yinebileceğimi tahmin ediyordum. Kundu Yuâuf Hıkmet Bayur 18,30 çocuk tiyat Yağmurlu veya serin havalarda. vü göke deâen binaları!.. Amerikanm garnefyetmiştim lım yavaş yavaş uzaklara açıldı ve hiç ralanmı farenin diyanna rosu: Firuz Atta 19,15 spor musahabeledüşünmediğim mevzuları ele almağa ko Fakat, yaz gecesi, terlik neme yetmezdii cud çok kolaylıkla soğuk alır. Evinize bındaki Reno şehrinin de evlenme ve bori: Eşref Şefik 19,55 borsa haberlerl 20,00 Nihal ve arkadaşlan taralından Türk yuldu. Fakat, her mevzuun başlangıcm Yavaşça kalktım, esvablanmı birer bire gider gitmez, sıcak su dolıı bir kabın şanma hususunda gösterdiği kolaylık dilmusikisi ve halk sarkıları 20,30 hava radan Öteye geçmiyordu. Bir dokunup bi buldum. Yalnız, çorabımm bir teki mey icine bîr kasık Sloan's Liniment döke lere destandır. Hele birbirlerine pamuk poru 20,33 Omer Rıza tarafmdan arabca ayrılıyor, müthiş bir süratle fikirden fık danda yoktu; bütün gayretime rağmen rek ayaklarınızı bu suya sokunuz. Bu ipliğile bağlanmayı meslek ve mesrebleri soylev 20,45 Bimen Şen ve arkadaşları taraftndan Turk musikisi ve halk şarkıları, re uçuyordu. Bir saat sonra, kafamın iç onu ele geçiremiyordum. Çorabsız soka tedbir, ehemmiyetli bir soğuk algmlı icabı pek münasib gormüş olan kadın ve (saat ayarı) 21,15 Radife ve arkadaşları gının ilerlemesine mâni olabilir. Vü erkek sinema artistlerinin oradaki evlentam manasile bir kasırga haline gelmişti ga çıkamazdım, mutlaka bulmak mecbu tarafmdan Türk musikisi ve halk şarkılame memurlarına ve hukuk mahkemelerine cudünüzde ağrı hissederseniz, uğuştur riyetindeydim. Yere diz çöktüm; terli Bitkin, yorgun, ölü gibi İdim. rı 21,50 ORKESTRA 22.45 ajans haberleri 23,00 plâkla sololar, opera ve operet ğimin bir teki bir elimde, öbür teki bi maksızın Sloan's sürünüz. Sloan's bu rağbeti pek ziyadedir. Şimdi, Holivud Yorgunluk Öyle arttı ki, asabiyetle parçaları 23,20 son haberler ve ertesi güjuretle \'ücuda nüfuz eder ve idarel sakınlerinden birçoğunun başından geç ayağımda, el yordamile yerleri araştıra mücadeleye başladı. Kendimi halâ uya^ nun programı 23,30 SON. miş olan böyle kolay evlenip boşanma nık zannettiğim halde, muvakkat bir şü rak emeklemeğe başladım. Nafile; çora sarfedilmiş olur. Sloan's sürdüğünüz VIYANA: hususu güzel bir filme mevzu olarak a18,05 karışık yaym 21.40 hoç fıkralar ursuzluk içine dalıp gidiyor, sonra, uçu bımı bulamıyordum. Taharriyat sahasın ağnyan mahalle yeni kan hiicum eder 22 05 VTYOLONSEL KONSERİ 22,45 sporgitgide genişletiyordum. Dizimi yere koy Sertliği azaltır, ağrıyı giderir. Sloan's lınmıştır. Kordelânm adı: Reno yolun ruma yuvarlanıyormuşum gibi, mafsal 22,55 BGLENCELİ MUSİKI 24 haberler da... larımı çatırdatan bir sarsınh İle uyanıyor dukça, döşeme tahtası öyle gicırdıyor ve dünyada mevcud en asrî müsekkindir 24,05 senfonik caz (gramofonla). Fakat bu filmin pek ori]'inal bir husuPEŞTE: dum. BÖylece, sekiz dokuz uçuruma yu çorabımı araştınrken bir yere çarptığım Soğuk algınlığı, burkulma, siyatik için bııgünden bir şişe siyeti daha var.'. O da baş artistlerının 18,40 PİYANO KONSERİ 19,10 konfe varlandıktan ve beynimin yansmın bir vakit öyle gürültü çıkıyordu ki, bu gürül lumbago rans 19,40 ÇINOENE ORKESTRASI Reno'da evlenmiş ve gene orada boşankaç defa uyanmasına mukabil Öbür yan tüler, bana, gündüze nazaran otuz be; S L O A N ' S satın alınız. 20,35 karısık yaym 22 05 OPERA: Sevil Margaret Sullavan mıs bir çiftten, Margaret Sullavan ile sının uykuda bulunduğunu anladıktan otuz altı misli fazla geliyordu. Her gürül Berberı (Rosini'nin, Milâno'dan naklen) tüde duruyor, nefesimi tutup etrafı din • Hanri Fonda'dan mürekkeb oluşu!... bur oldu. Çünkü Londrada «Talih kör 1,10 son haberler. sonra, tam bir uyuşükluk, dimağımı dereBÜKREŞ: «Kadm asla unutmaz» kahramanı fezi» kordelâsmı çevirirken Frances Broce derece kaplamak üzere idi ki birden liyor, Harris'in uyanmadığına iyice emin 20,20 MUSIKİ: Debüsi'nin eserleri 21,20 olduktan sonra tekrar emeklemeğe koyu Margaret Sullavan Birleşik Amerika dev kan isminde bir kızla izdivac etti. bire irkildim. SENFONİK KONSER: R. Straus, Şuman ve luyordum. Ne tarafa doğru yürüsem mü Margaret'e gelince o da, Vilyan Vi Brahms'm eserleri 23,10 gramofon 23,50 letlerinden Virjinya cumhuriyeti dahilinMuazzam, nihayetsiz bîr mesafeden temadiyen eşyaya tesadüf ediyordum de doğmus ve iyi tahsil gormüş, gözü ka ler adında bir rejisörle evlenip aynldık fransızca ve almanca haberler. gitgide büyüyen, gitgide yaklaşan ve ROMA: Yatmak için bu odaya girdiğim zaman palı olarak büyütülmüş bir Havva kızıy tan sonra emprezaryosu Seland Hay 18,20 ŞAN KONSERİ 19,05 karısık ya yaklaştıkça ses olduğu anlaşılan birşey içeride bu kadar çok eşya bulunduğunu yın 22,05 piyes 22,35 SENFONİK KONdı. Güzel san'atlara, hususile tiyatroya vard'm kansı oldu. geliyordu. îlk işittiğim anda, bu ses, dahiç tahmin etmemiştim. Şimdi, tıklım tıkEh.. Doğrusu «Reno yolunda..» eseri SER Beracinî, Bethofen'm eserleri 23,35 pek fazla merakı vardı. Fakat Virjinya, ha ziyade, bir his halindeydi. Kâh bir ORKESTRA KONSERİ 24.05 haberler, lım eşya doluydu. Hele sandalyalar. Ne* toprağının bereketile nekadar meşhursa için bunlardan daha tecrübeli mümessil hava 24,20 DANS MUSİKİSİ. kilometre uzaktan, bir fiTtma üğultusu ieye elimi uzatsam sandalyaya çarpıyor LONDRA: gibi geliyor, kâh yaklaşıyor, uzakça bir san'at hareketleri noktasmdan da o kadar bulunamazdı!... dum. Sanki akşamdanberi, bu odaya ik 18.05 ORKESTRA KONSERİ 18.35 MUyerdeki bir makinenin, boğuk gürültüsükurak olan bir yerdir. Onun için Margaüç aile taşınmıştıl Daha fenası, bu san) SİKI 19.05 karısık yayın 20,05 eğlenceli nü andınyordu. Gürültü yaklaşh, yaklaşret heves ve arzusunun orada tarmin oyayın 21,05 haberler ve saire 21,35 rö dalyalann mevcudiyetini tam zamanmda tı, yaklaşh ve odanın içine kadar girdi. lunamıyacağını anladığı için kalkıp Nev•^ Kaliforniya'da zuhur eden son su portajlar 22.20 FİLÂRMONİK KONSER ( Otel, yemek, ^iderken tren, farketmiyor, mutlaka kafamı çarpıyor 24,80 haberîer, hava, spor 24.55 DANS Bu, döşeme tahtasmı kemiren bir fare york'a gitmeğe karar verdi. İyi amma, baskınının Holivud'da husule getirdiği ORKESTRASI 1,35 gramofon ve salre. dönüşte vapur, gezme ve eşya dum. Hiddetim gitgide artıyordu. Sag; idi. Demindenberi, bana nefes alrna anne ve baba bu işe muanz.. Binaenaleyh tahribatın bilânçosu çıkarılmıştır. Birçok nakilleri dahil) sola emeklerken, bir yandan da, hafif dan etrafı dinleten meğer bu miskin faevvelâ «Boston'a tahsile gidiyorum!» ba stüdyoların, yıldız kâşanelerinin yıkılmasesle sövmeğe başladım. reymiş! hanesile yola çıktı ve hakikaten orada bir sına sebeb olarak milyonlarca liralık zi Bu gece şehrlmizin muhtelif semtierinNihayet, ne olursa olsun, tek çorabla müddet de kaldı. Üniversite talebesinin yan husule getiren bu felâket ayni zaman deki nöbetçı eczaneler: Olan olmuşhı. Şimdi, derhal uyum&' İstanbul cihetinde: tertib ettikleri müsamerelerde verilen tem da 200 kişinin de telef olmasmı intac etğa bakmalı ve kaybolan zamanı tekrar çıkmağa karar verdim. Ayağa kalktım, Emlnönünde (Minasyan), Alemdarda (Akapının bulunduğunu tahmin ettiğim istisillerde kendini gösterdi. Sonra Nevyor miştir. kazanmağa çalışmalı idim. Ne gezer? li Rıza), Kumkapıda (Asador), Küçükpa kamette ilerledim. Birdenbire karşımda ka uzandı. Çalıştı, çabaladı. Brodevey'de îstemeden, hatta farkına varmadan, mi•^r; Rejisor Errıest Lubiç, Fransa hü zarda (Necatl Ahmed), Şehzadebaşında bir şahsiyet sahibi oldu. O sırada Hanri kumetinin kendisini Lejyon donör nişanile (Ümversıte), Fenerde (Vitali), Karagum hanikî bir tarzda, farenin tıkırtılannı :ir şekil peyda oldu. Bu, sağlam kalan rukte (KemaD, Şehremininde (Nâaım), aynadaki kendi muzlim ve heyulâî şek Fonda'yı tanıdı. acentalığı, İstanbul saymağa baslamıştım. Bu meşgale, birar taltif etmesi dolayısile bir ziyafet vermiş, Aksarayda (Şeref), Samatyada (Teofilos), imdi. Bu manzara, bir an nefesimi tıkaTelefon: 44914 sonra, gayet ince, gayet hesablı bir işkenHanri Fonda uzun boylu, iri cüsseli, bu ziyafette Holivud'un ileri gelen sima Bakırköyde fMerkez), Eyübde (Hikmet Atjçe haline geldi. Fare, tahtayı, fasıla ver dı. Ayni zamanda, yolumu kaybettiğimi, güleryüzlü bir gencdi. " AktÖr olmazdan larile birçok yıldızlar ve artistler davetlı lamaz) eczaneleri. Alenî teşekkür nerede bulunduğumun farkmda olmadı Beyoğlu cüıeti: meden kemirse, bu azaba tahammül edeevvel bir müddet de gazetecilik etmişti. olarak bulunmuşlardır. Kurtuluşta (Necdet), tstlklâl caddesüıdtt Merhum zevcimin hastalığı esnasm ğımı isbat etti. Bu düşünce bana bilecektim. Halbuki, öyle yapmıyor. saiki #enc çarçabuk seviştiler ve «vlendiler. •^ Holivud'dan tildirildiğiae göre (Taksim), Istiklâl caddesinde (Kanzuk), da •Çanakkale Memleket hastar^si niyede bir duruyordu. Ve ben, tıkırdadı jyîe bir yeis verdi ki, yere oturmağa mefcLâkin birkac haftalık izdivac hayatından Fran^ız artisti Danyel Dariyö ilk filmini Yenlşehirde iParunakyan), Bostanbaşın abibi ve diğer hekimlerile hemşirele ğı müddetçe duyduğum ıstırabdan daha bur oldum. Ayna bir tane olsa, belki isti rin, keza askerî fırka ve Mevkii Müs sonra da iyi geçinememeğe, kavga etme çevirmeğe başlamıştır. Danyel ilk taksit da (İtimad), Galata Mahmudiye caddesinde (Ismet), Kasımpaşada (Vasıf), Halıcıîazlasını, tekrar tıkırdamaga başlaması kamet tayinine yarardı. Fakat iki tane o ahkem sertabiblerile Bay doktor Ke ğe başladılar. oğlunda (Barbudi, Beşiktaşta fVidln), Orolarak bizim paramızla 60 bin lira para nı beklerken duyuyordum. Bir an geldi ^unca, sanki bin ayna varmış gibi şaşın mal ve Muhtarın gösterdikleri hizmet O aralık Margaret Holivud'daki bir almış olmasma rağmen sinema merkezin taköy. Arnavudköy, Bebek eczaneleri. yordum. Bu aynalar. karşılıklı konulmuşki, bu iskenceden kurtulmak için, beş, /e alâkalanndan dolayı kendilerine a filim şirketi tarafmdan angaje edilerek de stüdyo faaliyetinden uzak bir vaziyet si),Kadıköy Soğudlüceşmede (Osman Hulu Üsküdarda (Öıner Kenan), Büyükada Pencerelerin ışığını da belli belirsiz altı, yedi, on dolar fidyei necat vermege enen minnet ve teşekkürlerimi bildir1 yola çıktı. İşini bitirdikten sonra tekrar te orurup duruyordu. Çünkü kendisine da (Halk), Heybelide (Tanaş), Beykoz, Parazı oldum. Biraz sonra, servetimle hiç seçiyordum. Lâkin, odanm içinde öyle meği bir vicdan borcu bilirim. Sonsuz dönüp geleceğini de kocasına vadetti. münasib ne bir senaryo, ne de partöner şabahce, A Hisar eczaneleri. de mütenasib olmıyan meblâğlara kadar dört dönmüştüm ki, bu pencereler şimdi, {ederlerime iştirak eden bütün arka Fakat Hanri bir müddet sonra karısından bulunabilmişti. Yapmağa başladığı korAçık şükran çıkmıştım. Kulaklanmı tıkadım, yani kı julunmalan icab eden cihetin tam aksi daş ve tamdıklarımıza da aynca teşek ıldığı mektubda kendisinden ayrılmak delânm ingilizce ismi «The Rage of Patarafında göriinüyorlar ve yolumu bulma sür ederim. kırdaklannı kıvırıp kulak deliğime basKardeşim Ahmed Toygann eşl Ba stediğine vâkıf oldu ve derhal muvafa ris» tir. Bu, muhafaza edilecek mi, yoksa Merhum Çanakkaîe Jandarma Tugay tırdım; nafile! lşitme kabiliyetim, asabi ma yarıyacaklan yerde beni büsbütün şakatini bildirdi. Ayni zamanda kadmlara değiştirilecek mi, henüz malum degildir. yan Kadriye Toygann yıllardanberi komutanı eşi Fevziye Bekir mustarib bulunduğu safra kesesi, dok ye'ten öyle incelmişti ki, sanki kulağımın şırtıyorlardı. da lânet etti, bir daha evlenmemeğe de •JC Fransanm en meşhur sahne artist tor Bay İbrahim Osman Güçerüı temiz, Ayağa kalkmak için davrandım. îleri içinde bir mikrofon vardı ve kıkırdak ha emin yürüyordum. Biraz sonra, masa karar verdi. lerinden Andre Brule «Vidok» filminde sıhhî cihaz ve konforu muhtevi Teş\nkatmerlerinin arasından ses kolayca sü uzanan elim bir şemsiyeye çarptı. Şemsiye yı, kafamla buldum; alnımı bir nebze, Bir sene sonra sözünden dönmese mec basrolü oynıyacaktır. kiye Sağlıkevinde kıymetli operatör , katı, kaygan, çıplak döşeme tah 3 j zülüp geçiyordu. ahtasma çarptıktan sonra ayağa kalk Bay Ahmed Kemal Atay tarafmdan tatasj üstünde tabanca gibi patladı. DişleAzabım coşkunluk haline geldi. Niha rimi gıcırdattım ve nefesimi tuttum. Har im ve ellerimi ileri uzatarak, muvazene mamen alınmak suretile ve kemali muI yet, Adem baba zamanındanberi, böyle is kımıldamî*dı. Şemsiyeyi yavaşça yer emini için parmaklarım açık, ilerlemeğe vaffakiyetle yapılan ameliyattan dolayı 2 saat neşe zevk eğlence değerli operatöre ve hastaya gerek aibir vaziyette kalan herkesin yaptığıni den kaldırdım, itina ile, duvara dayadırh. başladım. Önüme bir iskemle çıktı; sonra meliyattan evvel ve gerekse sonra te• yaptım. Yani birşey fırlatmağa karar Elimi çeker çekmez, dibi bir daha kay duvar, onun arkasından bir başka iskemdavisi hususunda ciddî ve samimî alâ[verdim. Karyolanın yanını araştırdım, dı, ve ayni gürültü ile bir daha yere düş e, arkadan bir kanape, bir dağcı sopası, ka ve ihtimam gösteren muhterem dok[kunduralanmı buldum ve yatağımın için ;ü. Olduğum yerde büzüldüm; öfkeden bir kanape daha! Bu kanape beni şaşırttor Bay Ekrem Şerif Egeliye ve hasta| de oturdum, gürültünün geldigi yeri tam kuduracak hale gelmiştim. Etrafımı din tı. Zira, odada bir tek kanape var zanneFransızca sözlü ne heyeti sıhhiyesine bütün ailemiz nai olarak tesbit etmek üzere dinlemege ko •edim, ses yoktu. Azamî bir dikkat ve diyordum. Bir kere daha istikamet tayini mma şükranlarımızı arzederim. hyuldum. Lâkin bu yeri tayin edemiyor ihtimamla, şemsiyeyi bir kere daha kal için yuvarlak masaya avdet ettim. Avdet Ankaralı Naşid Toygar ;dum. Ağustos böceği sesi gibi, aksettigi dırdım, bütün meharetimi sarfederek du cnasında, bir iki iskemleye daha çarptım. Avnca; Son Viyana hâdiseleri. Httler'in Viyanava girişi yeri bulmağa imkân olmıyan bir sesti vara dayadım, elimi çektim... Ve şemsiGelgelelim, masa yuvarlak olduğu TEŞEKKÜR bu. n, hareket mebdei bakımmdan hiçbir ye bir daha düştü. Bugiin matinelerden Posta ve Telgraf Umum Müdiriyeti I U K l \ sınefiıasınoa kıymet ifade etmiyordu. Galiba, ilk te• Pabucumun tekinî, kolumun oîanca Ben, çok iyi terbiye gormüş bir adaHukuk müşavirliğinden mütekaid ve ebbüste de bu yüzden muvaffakiyetsiz hızile rastgele fırlattım; karşıki duvara mım. Fakat, oda bu karanlık ve korkunc 2 büyük Fransızca film birden Teknik okulu Posta ve Telgraf mualliJçarph ve karyolası duvann dibinde du jükuna gömülü bulunmasaydı, mutlaka iğe uğramıştım. Çaresiz, masayı bırakmi Bay Ahırıed Avninin cenaze merasiiran Harrisin üstüne düştü. Bu kadar u ağır bir söz sarfederdim. Zekâ kabiliye ım, iskemlelerin, kanapelerin ortasında, minde bulunan, taziyetname gönder ğa gideceğini hiç tahmin etmemiştim. :im çoktanberi yok olmuştu. Aksi takdir astgele ileriledim. Meçhul ufuklarda Willy Birgel • Ursula Grabley mek suretile acüarımıza iştirak eden ViCTOR FRANCEN İHarris uyandı. Fakat yeniden daldı. de, bu ayna gibi parlak Alman parkesi dolaşıp dururken şöminenin üstündeki akraba ve ehibbaya ayrı avrı teşekkiiBüyük aşk, heyecan ve harb tilmi Herkesi hayran bırakan nefis aşk f i l m i | re teessürümüz mâni olduŞundan ga « •Ayni zamanda da, fare tekrar tahtavı üzerinde şemsiye durduımağa çalışır mıy tollu şamdanlardan birini düşürdüm. Se^ınslar: 4.15 ve 8 de Seanslar: 2 3 0 6 9 . 1 5 zeteniz vasıtasile teşekkürlerimizi su kemirmeğe başladı. Harrisi bir kere daha \iVai İnsan bu işi güpegündüz yapmağa Şamdanı ararken bir su kabı devrildi. O, narız. ; uyandırmak istemiyordum. Lâkin gürül ..alksa beşte bir muvaffakiyetsizlik mu müthiş bir gürültü ile yere düşerken, ben, Eşi: Hadiye Komık tü, pabucımmn öbür tekini de atmağa be hakkaktı. Maamafih bir noktadan teselli çimden: «Hah! diyordum, nihayet yaHemşirezadesi: Fevziye Halid kaladım. Burada olduğunu biliyordum ni mecbur etti. Bu sefer bir ayna kırdım. buluyordum: Harris mı§ıl mışıl uynyor STOKOWSKi ve 1OO kişilik orkestrası Eşkinozlugil aten!» O sırada, Harris: Odada iki ayna vardı ve benim kırdığım. du. tabiatile, büyüğü idi. Harris gene uyan Hırsız var! Katil var! Sırsıklam Odanm içinde, biribirinin tıpkısı olan TÎYATROSU dı; hiçbir sey söylemedi. Uzüldüm ve arIdum! Bu akşam dört tane şemsiye bulunduğundan, kapı ^iadaşımı üçüncü defa uyandırmaktansa ile ve arkadaşiarı Diye haykırdı. Öteki su bakmı da, oSan'atkâr Naşid ve îtikametini bu sayede tayin etmege de , dünvanm bütün işkencelerini çekmege raarkadaşları mkân yoktu. Duvar boyunca ilerliyerek un üslüne devirmiştim. Gürültüye koşuT zı olduTi. iakkı Ruşen, Eyüb Sabri, ,'clumu aramanın daha muvafık olaca anlar, ellerinde şamdanlarla içeri girip Rıfkı birlikte Şimdi, fare uzaklaşmıs ve benim, ya ını düşündüm. Tecrübeye başlamak ü dayı aydınlattıkları zaman, etrafıma Matmazel Miçe Pençef varyetesinîn filminde görünecekHr ; vaş yavaş içim geçmeğe başlamıştı. Tam zere ayaga kalktım; bir tabloya akındım. Ortada bir tek sandJye, du iştirakile arın hizasında da bir tek kanape vardı. o sırada bir saat çalmağa başladı, say arptım. Tabîo yerinden kurruldu, Meş'um Gece. komedi 3 perde dım, tam dalacağım sırada başka bir saat düstü. Büyük değildi, fakat bir Ben, saatlerce, bunlann etrafında dolaş' çaldı. Onu da saydım. Beledive dairesi panoramadan fazla gürültü çıkardı. Har mıs durmustum. ERTTTftPTJL SADİ TEK S. ATTiLA MUSAMERESi nin büyük saatinin üstündeki iki melek ris gene kımıldamadı amma, bir tablo daBir aralık, gözüm padometreye ilişti. N A Ş I D ve H A L K O P E R T İ Tiyatrosu 3 büyük saz heyeti. MUALLA ve arkadaşlan ' heykeli, ellerindeki uzun boruyu, hazin a de\nrirsem mutlaka uyanırdı. Dışarı Cırk yedi mil yol yürümüştüm. Maama 28 pazartesi ve güzel seslerle öttürmeğe başladılar •.kmaktan vazgeçmek, odanın içinde do ih, bunun ehemmiyeti yoktu. Zira, • Ambasadör saz heyeti ve Hatay saz arkadaşları blrlikte Kadıköy Süreyyada •muiad seanslardan sonreTanburî Salfihaddin'in Iştlrakile Bu kadar esrarlı ve bu kadar tatlı ses hiç aştığım müddetçe, müteaddid defalar maksadım, esasen sokağa çıkıp biraz S. Attilâ revö heyeti tekmili birden AKTÖR KİN işitmemiştim. Fakat, çeyrek saatleri çal VAROĞLU karşılaştığım yuvarlak masayı bu lolasmaktı. UAMDİ büyük suvare mağa başladıklan vakit işin tadı kaçtı. up, yatağıma doğru ilerlemek üzere bu Soğuğa karşı tahaffuz ANS L I N I M E N T P EŞT E Sergisine gidiş 98 LiRAYA Bir iki satırla 30 nisandan 10 mayısa kadar NÖBETÇÎ ECZANELER NATTA BU iPEK'le AKŞAM ÇİFTE ÇAPKINLAR Başroüerde: Robert MontgomeriMadge Evans İSTİKLAL FEDAİLERİ AŞK İÇİN YAŞIYOR roRİ Pek yakında S U M E R sinemasında DEANNA DURBİN 100 ERKEGE BİR KADIN 25 mart cuma gflnü akşamı T U R A N Tiyatfosunda Tam uykuya dalacağım zaman bir u noktai hareket edinn k, en muvafık 1 başka gürültü ile uyamyordum. Her u lareketti. Karyolama vâsı olabilirsem su 1 yanışta da yorgun üstümden kayıyordu; anağımı ele geçirebilece ıçimi kavuran . yere kadar eğiliyor, onu tekrar üstüme iusuzlufu giderip yatac?' • Dört ayak, çıktım. Böyle daha • ık ve bir şey ahyordum. Nihayet, uykudan ümid kalmadı. Mu dcvirmek tehlikesine maruı olmadan, da SARI ZAMBAK MARTHA EGGERTH MELEK ve SARAY sinemalarında başladı Uâveten : Son Viyana hftdıseleri Hitler'ın Viyanaya girişi Senenin en güzel En muhteşem en nefis ve şaheserler şaheseri FRıTZ VAN DONGEN * THEO LiNGEN PAUL HöRBiGER HANS MOSER LUCiE LUCiE ENGLiSCH