Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 18 Sub'at 1938 Bayanın her sabahki düşüncesi nedir ? POJ? Nazilli (Hususî) Nazilliden BozStradivarius medoğana geçen yolcular, şehirden çıkıp da raklıları gene teMenderese doğru uzandıktan bir müdlâş ve heyecan idet sonra, kendilerini yepyeni bir âlemin çinde. Önümüzde ortasmda bulurlar. Şosenin iki yanında ki ay zarfmda, yeni, büyük ve aydınlık binalarile büyük ondrada, bizzat bir hareket ve canlıhk kaynağı, geceleri Stradivarius tara buna eklenen ve ta uzaklardan göz alan ından yapılmış bir ışıklarile de nurla bezenmiş hissini veren viyolonselin mü yeni bir âlem. zayedesi var. Bu nur kaynağı, bu yeni âlem, daha Cansız tahta parbirkaç ay önce en Büyüğümüzün, Ataçalarmdan lâhutî sesler çıkartmak iltürkün yaratıcı elile açılan Sümerbankın minde tekliği muNazilli Basma fabrikasıdır. hafaza eden bu büCumhuriyet hükumetimizin yeni bir vük üstadm kemansan'at abidesi olarak Nazilli ovasına kurarı, onun ölümündenberi ateş pahasına satılır durur. Hatta, onun elinden duğu ve memlekete hediye ettiği Basma çıktığı iddiasile satılan kemanlarm sa abrikası, gün geçtikçe hız alan ve yerli yısı pek çok olduğu için, bu işe. fazla yabancı piyasaların dikkatini çeken bir miktarda sahtekârlık karıştığma da şüp köşe oluyor artık. he yoktur. Ancak. bütün ömründe yapAçılışı daha sayılı bir günü geçmiyen tığı viyolonsel adedi elliyi aşmadığı Sümerbank Nazilli Basma fabrikası, iki çin, kıymetli eşya taklidile geçinenler, ekiple geceli gündüzlü çalışmağa başlaUludağda bir kış manzarası ve büyük otel vivolonsel sahtekârlığmı tatbik edeme mıştır. Bu durmadan çalışmanm muvafBursa (Hususî muhabirimizden) ' lere girmiş bulunmaktadır. Bu işin ya mişlerdir. Hatta, Londrada bile, bundan ak eserleri olan ilk Türk basmalannı Uludağda Nazım isminde bir kayakçı kında yapılması beklenmektedir. evvelki Stradivarius vivolonseli, ta 1862 Ankara, istanbul ve İzmirden başlıyarak nın 40 metroluk uçurumdan aşağı uçaDağ da tıpkı deniz gibi kendisine hiç senesinde müzavedeve çıkarılmıştır. rak yaralandığım bildirmiştim. Bu kainanılmaması icab eden ve ona göre da Demek oluyor ki 76 senedenberi, ilk bu güzel yurda arzetmiş, tahmin edildizadan bir harika kabilinden olarak kur ima tedbirli ve ihtiyatlı bulunmak lâ defa olarak satılacak Stradivarius im ğinden çok fazlasile de beğenilmiştir. Zaten bu güzel ve verimli yurdda hangi tulan Nazımla hastanede konuştum. zım gelen bir yerdır. Zira tabiatin hiç zalı vivolonsel budur. (Nazım, Almanyada yapüan kış olim şakası yoktur Dağda günlük güneşlik Bu kıvmetli eserin 200.000 frank kıy iş, o en Büyüğümüzün kudretli ve sihir piyadlarına iştirak etmiştir ve Yüksek olan hava birdenbire değişebilir ve ta meti bulacağı tahmin ediliyor. Beş yüz kâr eli değmiş de böyle muvaffak ola Ziraat Enstitüsü mezunlarmdandır.) mamen insanı, aksi şartlar içinde bıra bine de çıksa, bir Stradivarius viyolon mamış ki.. Zavallı yatağmdan doğrulamıyordu. kabilir. Bunun için dağ teçhizatı tam ve selinin sesi, meraklısı için, sayacağı yaNazilli Basma fabrikası, basmalarmHer tarafı yara ve bere içinde idi. Na mükemmel olmadıkça sporcular oraya rım milyonun sesinden kat kat tatlıdır. dan başka, muhitinde yeni bir hayata yol zım, bu korkunç kazayı bana şöyle an ıkmamalıdırlar. Aksi halde felâkettir. Sür'cıt hurbanı açan, çevresinde hemen her bakımdan lattı: Bu bayrâmda günlerce Uludağda hübüyük hareketlere amil olan bir hayat ve < Mektebden üç gün izinle geldiğim küm süren fırtma göftermiştir ki, eldimedeniyet kaynağı da oluyor. için mektebe yetişmek üzere bayramm veni. ayakkabısı veya diğer teçhizatı dördüncü günü sabah saat altıda yalnız ayıf olanlar korkunç bir akibetle karşı Fabrika, şehirden üç kilometro kadar başıma otelden çıktım. Kestirme yan karşıyadırlar. Şu halde dağ sporculuğuuzakta olduğu için, bütün işçi, memur ve Tekir yoluna saparak biran evvel Bur nu yapacak kimselerin bu işi bir şehir Birkaç gün evvel, Francfort Darms teknisyenlerini barındıracak, istirahat etsaya varmak ve Yalova otobüslerine ye sporu olarak telâkki etmemeleri kendi tadt yolu üzerinde yapılan bir otomobil tirecek ihtiyaclarını temin edecek evlerile, tişmek istiyordum. Benden evvel bu menfaatleri icabıdır. yarışında, meşhur yarışçı Rosemeyer, apartımanlarile, hastane ve kantinile, yoldan gidenlerin izleri vardı. Fakat Hele kayakçılarımızm dağda yalnız müthiş bir kaza neticesinde öldü. spor sahalarile, sinemasile, Nazilli ova Sanalanda kuvvetli rüzgârlar bu izleri başlarına hareketleri, hem şahısları için, Rosemeyer, direksiyonu eline aldığı sında yeni bir şehir halini alıyor ve gün örtmüştü. İşte burada istikameti ve yo hem de cemiyet hesabına asla affedile zaman, nefsine büyük bir itimad du lu şaşırdım. Meğer şimdiye kadar hiç miyecek büyük bir hatadır. Gerçi dağ yar, fakat, bindiği otomobili başka biri geçtikçe büyüyor. kimsenm geçmediği yere gidiyormu cılık, nefse itimad gibi en \Hiksek bir si idare ederse, fena halde korkarmış. Muhitinde kalabalık bir nüfus toplı sum. 200 metro kadar çok dik bir yer hasleti yaratırsa da dünyanın hiçbir yeGeçende, Berlinde, uzakça bir yere yan fabrika mahallesi, daha doğrusuden kayakla inmek mecburiyetinde kal rinde ve hiçbir zaman bir dağcmm dağ gitmesi icab etmiş. Kendi otomobili o kendi adile Sümer mahallesi, Egenin idedım. Burası (Diktekir) dedikleri mmta da yalnız hareketine cçvaz verilmez.. gün yokmuş: bir taksiye binmeğe mec al bir parçası oluyor. ka imiş. Biraz sonra artık kayakla yol Zira, kendilerine güvenerek yalnız bur kalmış. Fakat, biner binmez, fikri almanın imkânı kalmadı. Burada ka başlarına hareket edenlerin akibetleri sabit haline gelen korku, yakasma ya Sümerlılerin kurdukları Sümer spor yaklarımı çıkardım. Onları kucağıma işte bu sene birkaç misalle teeyyüd et pışmış. Otomobil, Berlinin kalabalık so teşekkülleri, Türk Spor Kurumunca da tescil edilmiştir. Spor çalışmaları kadın alıp yürüyordum Önüme birdenbire bir miştir. kaklarında. saatte 20 kilometro süratle erkek, bütün mensublarının spor ihtiyacuçurum çıktı. Bu sırada ayağım kay ancak ilecilediği halde, Rosemeyer, iki r MUSA ATAŞ H mış olacak ki. havalandığımı hatırlıyode bir şoförü dürtüyor, duruyor, korku larına~.«eva1y verecek bir genîşlik ve zenBursada bir futbol maçı ru/n, ondan ötesini bilmîvorum. Ken dan sapsarı kesiliyormuş. ^ ^ ginliktedir. Cumhuriyet Halk Partisi de, Bursa (Hususî) Balıkesir Muallim dim< geldiğim zaman vücudümü beliNihavet, davanamamış, şofSrer1' şehriıf .aiaklığıhi dü^üheret fabrikâda mektebi futbol takımı şehrimize gelmiş me kadar kara saplanrruş buldum. Sağ Bana bak. arkadaş, demiş; ben, Sümer semt ocağını açmıştı; Sümerlilerin kalabildiğime hem sükür, hem de hay ve Atatürk stadyomunda Bursa Erkek meşhur otomobil yarışçısı Rosemeye iş haricindeki çalışmalarını toplu bir yolret ettim. Kucağımdaki kayakları hâlâ lisesi futbol takımile bir maç yapmıştır. rim. Şu direksiyonu bana ver de, sen da kıymetlendirmek için, 20 şubatta Süsımsıkı tutu/ordum. Onları kara sapla Bu maçı Bursa liselileri ikiye karşı üç rahatına bak. mer Halkevi açılacaktır. Sümerliler, kenyıp orada bırdktım. Can hevlile biraz savı ile kazanmışlardır. Şoför, otomobili ona teslim etmiş ve di evlerinde plânlı ve toplu çalışma imkân yürüyebildim. Zğer. Belediyenin su Bu hafta yapılacak maçlar Rosemever, saatte 20 kilometro sürat ve vasıtalarmı bulacaklan için, bu çalışyolcularından birine raslamasaydım, T. S. K. İstanbul bölgesi futbol ajan le gittiğini görüp tirtir titrediği otomo malar daha verimli olacak, güzel Egenin muhakkak oralarda kalacaktım.» lığından: bili, bu sefer 80 kilometro ile sürmek bu sirin köşesi çalışkan ve ateşli Atatürk *•* suretile, Berlin sokaklarında tozu du 19/2/1938 cumartesi günü evlâdlarının himmetlerile, canlı seslerile Bu feci kaza ve bajramda Uludağda mana katmış! yapılacak maçlar yeni bir hayata kavusacaktır. hüküm süren kötii hava şartları yüzünUğradığı feci kaza, başkalarına karşı Beşiktaş stadı: den kayakçılardan bazılarmın maruz Güneş Fener B takımlan saat 13,30 lüzumundan fazla itimadsızlık gösteren kaldığı tehlikeler, bizi yen'den Uludağ HALKEVLERİNDE bu sürat şampiyonunun, belki de, nef ve dağcılık mevzuu üzerindis birkaç söz hakem Ahmed Adem Göğdün. Beylerbeyi Anadoluhisar B takım sine lüzumundan fazla güvendiği bir söylemiye sevkediyor. Halkevleri kongreleri ana tesadüf etmiştir. ları saat 15.15 hakem Halid Özbaykal. Evvelâ her şeyden evvel orava bir hatoplanıyor Tdksim stadı: va hattı yapılması artık bir zaruret haİki senede bir toplanmakta olan HalMuhafızgücü Fenerbahçe (millî kü Erkuş. lini almış bulunmaktadır. Çünkü, vesame maçı) saat 15,30 hakem Kemal HaFener Yılmaz Davudpaşa A takımla kevleri kongreleri önümüzdeki mart itsizlik yüzünden dağa çıkan kayakçı rı (lik maçı) saat 13 hakem Feridun içinde toplanmağa başlıyarak yeni idare lar, en müşkül yolculuk şartları içinde lim. Yan hakemleri: Nuri Bosut ve Adnjrı Kılıç. heyetlerini seçecektir. bunalmaktadırlar. Eğer bir de yolda fıAkm ~ ^ Kasımpaşa Galata Gencler A takım r piye hıtulurlarsa, bu ağır yolculuk ü 21/2/1938 pazar günü yapılacak lan (lik maçı) saat 15 hakem Halid zerine tabiatten yedikleri sille daka müthiş oluyor ki, bayrâmda memlekeGalib. maçlar tin her tarafmdan gelen yüzlerce ka Taksim stadı: Yazan: Operatör Cemil Şerif Baydur Fenerbahçe stadı: yakçıdan birçoğu buna uğradıklan için Muhafızgücü Güneş millî küme maçı Fener Yılmaz Galata Gencler B taAvrupada Şirürji (asabiye cerravaziyetin fecaatini pek iyi görmüş ve kımlan saat 13,30 hakem Rüştü Erkuş saat 15,30 hakem Kemal Halim. hisi) üzerinde ihtısas vapan genc ve tatmışlardır sanırım. Zaten hava hattı Yan hakemleri: Nuri Bosut ve Ad güzide doktorumuzun bu şayanı dikBeşİKtaş stadı: olmadığı içindir ki, bu sene bir kayakçı kat eseri matbaamızda basılmıştır. Karagümrük Anadoluhisar A takım nan Akın. yolda donmuş, diğeri de 40 metroluk lan (lik maçı) saat 9,30 hakem Tarık Taksim stadmda 19 ve 20 şubat ta İkbal kütübhanesinde satılmaktadır. yardan uçmuştur. Maamafih bizzat Bur Özerengin. rihlerinde icra edilecek millî küme mü Alâkadarlara hararetle tavsiye edesa Valisi Şefik Soyerden öğrendiğime Galatasaray İstanbulspor A takım sabakalannda balkon 100, tribün 50 riz. göre, hava hattı için hükumet teşebbüs fcrı (şild maçı) saat 11,15 hakem Rüştü duhuliye 25 kuruştur. Uludağda havaî hat işi tekrar canlandı Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz Nazilli fabrikası Muhitinde yeni bir medenî hayat uyandırdı 200,000 franga bir viyolonsel Dağda son günlerde vukua gelen kazalar bu hattın yapılmasını zarurî bir hale getirdi PÜRGOLİN içse idi barsakları derhal temizlenir, sıhhati yerine gelirdi. Kabızlık çekiyor, onun için her sabah üzüntü ile kalkıyor. Fakat buna bir çare olduğunu unutuyer. Akşam yatarken şampanya gibi gazozlu ve nefis kokulu bir şişe YAPI İŞLERİ İLANI Nafıa Vekâletinden: 1 Eksiltmeve konulan is: Ankarada Çankaya jandarma bölügü inşaatı* dır. Keşif bedeli: 26,408 lira 12 kuruştur. * 2 Eksiltme 2/3/1938 çarşamba günü saat 15 te Nafıa Vekâleti Yapı îşleri Eksıltme Komısyonu Odasmda kapalı zarf usulile yapılacaktır. 3 Eksiltme şartnamesi ve buna müteferri evrak 132 kuruş bedel mukabılinde Yapı îşleri Umum Müdürlüğünden almabilir. 4 Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin 1980 lira 61 kuruş muvakkat teminat vermeleri ve Nafıa Vekâletinden alınmış Yapı Müteahhidliği vesikası göstermesi lâzımdır. İsteklilerin teklıf mektublarını ikinci maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar Komisyon Reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. «390» (8244) Tam Otomatik istasyon ayarı Yalnız Radyolarmda bulunur Satış yeri: Beyoğlu Istiklal caddesi No. 2 8 GENERAUfİELECTRIC Seyhan Vilâyeti Daimî Encümeninden: 1 Eksiltmeve konulan iş: Karaisalı Tarsus iltisak volunda yapılacak 1544.50 rr.etıe uzunluğunda sose ile bir menfez inşaatı keşif tutarı olan 15381 lira 60 kuruşla kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. 2 Keşif evrakını görmek istıyenler Nafıa Dairesine müracaat edebilirler. 3 Eksiltme 9/3/1938 tarihine musadif çarşamba günü saat 11 de Vilâyet Daimî Encümeninde vapılacaktır. 4 Eksiltmeve girebilmek için 1153 lira 62 kuruş muvakkat teminat verümesi ve Nafıa Vekâletinden verilmiş müteahhidlık vesikası göstermeleri lâzımdır. İstivenler teklif mektublarını 3 üncü maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar Vilâvet Daimî Encümeni Reisliğine makbuz mukabilinde vermesi muktazidir. Posta ile gönderilen tekliflerin dış zarfı mühür mumu ile ivice kapatılmış olacaktır. Postada olacak gecıkmeler kabul edilmez. (8') Şirürji bahisleri Şimdi birçok noktalan anlamağa kikî ölümü gibi göründü. pencerenin önüne toplanmışlar. Nekadar var. Diş etleri kanıyor; dudakları kuru O akşam, veda yerine geçmesi için, başlıyorum. Hasta, o ismini söylemediği uğraştımsa, o yeraltındaki arahktan dı ve patlak; yüzünün bütün adaleleri te aşklarını yaşattıkları yuvayı son defa zişap çıkmağa ıkna edemedim. Şıddetli bir kallüs ediyor ve bu, muhakkak ki, heerkeğin intikam almak istediğini, kendi heıeyan halindedir; şimdilik sebebini de zeyan halindeki dimağında en fazla do sini o sebeble tevkif ettirdiğini aklma koy yüret etmek istedi. Merdıven, sahanlıkta tayin edemiyorum «Çıkamam, buradan laşan düşüncedir. Fafat, bir başka fikri muş. Yanındaki adamlar kapıyı tekme yanan sarımtırak lâmbanm ölgün ışığı aldışan çıkamam. Pulisler beni tutup hap sabiti daha var ki, daha vahim mahıyet ledikleri zaman, o erkeğin evde olduğu tında, ruha kasvet veriyordu. Bu merdise atacaklar. Zabıtai ahlâkiye defterbe te. Ancak, menşeini tayin edemiyorum. na ve kapıyı mahsus açmadığına kanaat ven, cinayetten sonra, henüz yıkanıp teTercüme eden: Yazan: 40 nıizlenmiyen kan lekelerıle dolu gibiydi. Cemil Fikret Söyleyin, söyleyin. Hangi fikirdir getirmiş. Gabriele d'Annunzio ismim yazıldı. Siz benim kim olduğumu issız ve sessizdi, fakat Paolonun kulaklaPaolo yerinden sıçradı: Hizmetkâr yukarı kattan indi ve ak ceğini düşündü. Onu, pek nadir zaman bilmiyor musunuz doktor? Eskiden bu o? O halde benden nefret ediyor de rında, sokak kapısım tekmeliyen adamın Belki siz beni tenvir edebilirsiniz. samdanberi anlattığı hâdiseyi tekrarladı. larda görmüş, kendisile bir iki kelime te nu bilen bir fek insan vardı. Şimdi o gitti, gürültüsü inliyordu. Odalan dolaşırken, beni deftere yazdırdı. Polisler beni ta Hasta, zaman zaman, kafatasının içinde mektir, diye haykırdı. Pakat, kendisinden evvel başka bir hiz ati etmişti. Fakat, pek az tanıdığı bu a Saatler geçtikçe, husumeti artıyor, eşya, gözüne, o kadar canlı ve hatıralarrn*tçi kadının da polis memurile konuş damın, çok temiz, çok dürüst ve çok sa nıyorlar. Buradan nasıl çıkayım? Benim yürüyen birinin ayak seslerini işitir gibi daha bariz bir şekil alıyor. Bu sabah, ilk la o kadar dolu göründü ki, deliliğin kentuğu anlaşıldı. mimî bir insan olduğunu biliyordu. Onu adım artık Isabella İnghirami değil. Ne oluyor. Bu ayak sesleri onu öyle işkence defa olarak, kendisine verilen çirkin sı disine de sirayet etmesinden korktu. Nedır miliyor musunuz? Sokağa çıkın. O irinde bırakıyor ki, öyle zamanlarda geO kadını da çağırdılar. Memurun su aradı ve buldu. reye baksa İsabella'yı görüyordu. Bu danünüze gelene sorun. Ağzımm bu halile çirdiği hezeyan buhranlarını görmeğe ta fatı kelimesi kelimesine söyledi aüerine verdıği cevablar, yukan katın Doktor, îsabella'yı ziyaret etmiş buracık yerde, hatıralar, insan şekli alıyor, buradan nasıl çıkanm? Nasıl kanıyor, hammül etmek kabil değil. Ayak sesleri, hizmetkârı tarafrndan verilen ifadenin lunuyordu. Hayret ve esef içindeydi. Altı gün sonra, doktor, îsabella'yı diriliyor, ayaklanıyor, emekliyerek ona ayniydi. Yalnız, o, kadınla beraber ge Hâdisenin mahıyetını bılmıyordu. Yal görmüyor musunuz? Önce, ufak, çok muvakkaten kesildiği zamanlar bile rahat Volterre'ye nakletmeği kararlaştırmıştı. doğru yürüyor, vahşı hayvan nefeslerı ITI zabıta memurunun, orasmı bir ran tıız, onu, geceyansı iki meçhul şahsın ge ufak bir damla kan vardı. Vana o dam edemiyor; çünkü, tekrar başlıyacağmı bi îyice düşündüm, dıyordu, onun gibi sıcak nefeslerini onun yüzüne üflü layı gördü, sildi. Küçük bir mendille sil liyor ve o korku, hezeyanını devam ettidevu evi zanneUiğini söylüyordu. tirip eve bıraktığını öğrenmişti. bu şerait dahilinde burada kalması müm yordu. Sonra, bu hatıralar kendi arala di; sonra, mendili sakladı, bekledi. Şim riyor. Zannederim, bu cinnet nöbetlerinO zaman, memur: kün değil. Nekadar dikkatle muhafaza Onu, kendi dairesinde değil, zemîn rında boğuşmağa, biribirlerini yoketmeğe di, görüyorsunuz ya, hep kanıyor. Hep de, küçük kızkardeşinin mühim bir dahli edilse, babası ve üvey anasile bir dam al Mesele anlaşıhyor, dedi İki a katında bir aralıkta buldum, diye anlatbaşladılar, nihayet ortada en son hatıra, kenımı yalıyorum, bitmiyor. Beni kim var. Sık sık onun adını çağırıyor... tında tedavi edilmesi imkânsızdır. San damdan birınin hakikaten polis memuru mağa başlad'. Dün gece konağa gelir en canlı ve en acı hatıra kaldı. böyle yaraladı? O. hep o... Beni deftePaolo, ateşler içinde yanan başını el Girolamo villâsı her itibarla faydalı o oıması ihtimali var. Kadını Azeslio mey gelmez oraya girmiş, bir daha da çık re yazdıran...» diyip duruyor. İsabella'nın sesi: «Beni yumruklar leri arasına aldı. Bundan daha fazlasını lur. Esasen, civarda bir de şifahane vardanında gördüyse, onun şüp' '• tavırla mamış, çıkmak istemiyor. Erkek kardeişitmeğe tahammülü yoktu..sDoktor sordu: dır. Yarm hastayı oraya naklettireceğim. ken söyledığin çirkin sözü ben nasıl harına aldanıp bir hataya düşmu; olabilir. %ıle küçük k:z kardeşi Volterre'deler. Devam ediniz rica ederim. Hasta, kendisini hırpalıyan erkeÇünkü o meydana, akşamları kötü ka Babası üvey anasının konağa yerleştik Paolo, ayrılığı, o dakikaya kadar ta tırhyacaksam, sen de benim gozyaşlan Lâkin, mösyö, fenalık geçiriyor ğin ismini söylemiyor. Kimin ismidir bu? mamile hissetmemiş, bunun er geç tahak mı hatırla, unutma!» diyordu. c'mlar gelir. Hakikati yakmda anlanz. lerini biliyor. Biraz evvel, onun yüzünü sunuz zannederkn. kuk edeceğine inanmak istememişti. lsaPaolo, içinde bulunduğu feci vaziyet şöyle bir aralık görmüş ve öyle feryad Benim ismim. Hayır doktor, devam ediniz. */ BİTTl bella'nın Volterre'ye nakli, ruhunun haten kendisini ancak doktorun kurtarabile etmeğe başlamış ki, sokaktan geçenler Sustular. Doktor devam etrî. Evet, hastanın ağzmda yara izleri