23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET ADLiYEDE VE = = Tayyare piyangosunun keşidesinde MAHKEMELERDE 13962 numaralı bilete İki gönül bir olunca... 12 bin lira isabet etti Samanlığın se yran olacağını kabul eden müşfik ana Kızmm dört saatlik ayrılışı karşısında sinirlenmiyen ana, muhakemede işin nişanla biteceğine memnun olduğunu söyledi Benim haberim yoğudu, olsa idi, ya kızı kilıd altına alıp salıvermezdim, ya da polise gidip «amanın, bizim kızı bir delikanlı evine kapatmış!» demezdim. Çünkü ya kız gidemezdi, ya da benden izin alıp giderdi. Yani ki ben ya evlen melerine razı olmazdım, yahud razı olmuş olurdum! Bu sözleri, bir kızı rızasile evinde alıkoymak davasınm îstanbul asliye birinciceza mahkemesindeki ilk muhakeme celsesinde, kızın özbeöz anası söylüyor. Tahtakalede 60 numaralı evde oturan Nikoli kansı Roksana.. Evvelce haberin yoktu; peki, kabul! Fakat sonradan haber aldıgına göre ne düşünüyorsun? Kadın, omuz silkti: Ne düşüneceğim ki! Mademki biribirlerini seviyorlarmış! Senin bir itirazm yok, demek? E, sevişiyorlarmış, ne yapayım ben? Ama iş sade sevişmekle kalacak olsaydı, diyeceğim olurdu elbette! Mademki kızın anasıyım! Halbuki, evîeneceklermiş de! E, mademki evlenecekler de... Kadın, bir nöbet daha omuz silkişle: Onun orasını da kendileri düşün siin! dedi; ben analığımı yaptım, benimkine de, ötekine de «bakın, iyice düşü nün, taşmın, ucu pot gelmesin!» diyesi ikısmın de kulaklarını büktüm. Hulâsa, sen kendi hesabına artık nzanı vermiş bulunuyorsun? Delikanlının kızımı mes'ud edece ğini, hoş tutup geçindirebileceğini aklı ke=iyorsa, e kız da evlenmeğe razı.. Anası artık ne diye rızasını vermesin ki? Pekâlâ! imdi kızın bu delikanlının evinde onun zorile mi, yoksa kendi ar zusile mi kaldığım öğrenmek kalıyor. Sence nasıl? E, sevişiyorlarmış, anlaşmışlar iş te! Bızim kız da «kalmam» dememiş ki.. kalmış orada! Ama demin de dedim ya.. Benim haberim yoğudu! Mahkemede, iki taraf için de böyle ayni derecede uysal davranan Roksana, ilk müracaatine göre, muhakemede, belki de yarın damadı olacak delikanlıya karsı davacı mevkiinde idi.. Yalnız o değil, kızı da onun yanmda, ayni yerde duruyor! Birinin ana, birinin kız olduğu bir bakışta tahmin edilebilecek derecede benzer ana, kızdan kıza gelince, Oliviya, anasından daha önce sual karşısında bırakılmışh. Şöyle: Sen, bu delikanlının evine kendin mi gittin, yoksa onun tarafından zorla mı götürüldün? Başını yana doğru iğerek, koyu renkte yumuşak şapkasınm kenarmdan reise şöyle bir bakıp gözkapaklarını indiren kız, fısıltı halinde: Kendim gitmiştim! diyor, o zora çekmedi! E, orada kalmak hususunda da hiç bir tazyik görmedin mi? Ne gibi? Yani sen «ben artık eve gîdece ğim, bırak beni!» dersin de, o, «hayır, olmaz; ilîe burada oturacaksm. Koyuvermem seni!» filân diye ısrar eder. Kapıya kilid vurur veya herhangi bir suretle eve dönmene sed çekerek.... Anladm ne demek istediğimi, değil mi? Oliviya, elindeki çantanm sapile oynıyarak, durduğu yerde kımıldanışla: Evet, anladım! dedi, anladım! Şu halde? Şey... O, «gitme!» filân demedi bana... Zora çekmedi beni! Bu delikanlının evinde kaldığın müddet, nekadar? Nekadar kaldm orada? Kız, sustu, yutkundu. Sonra birden fısıldadı: 24 saat! 24 saat! Yani gündüz ve gece olmak üzere tam bir gün! Reîs, böyle derken, delikanlı hayretle kızın yüzüne baktı: Nasıl? dedi, 24 saat mi? Şaşırdm galiba! 20 si fazla; Oliviya 4 saat! Kız, biraz şa«ırmıs gibiydi Sanki nutku tutulmuştu. Delikanlı, dirseğile dürttü: Söylesene! 24 değil, 4 ! Bunun üzerine kız, gözlerini delikanlıya çevirdi, bir an durakladı ve sonra reise döndü: Şaşırdım da, dedi, yanlış söyledim demin! Dediğim yanlış! 24 değil, 4 saat! Bu sırada mahkeme azasmdan biri, dava dosyasındaki bazı kâğıdlan gözden geçirerek, tahkikatta bu cihetin nasıl yazılı olduğunu araştırıyordu. Demek bir hesab yanlışlığı! Demin fazlasmı katarak cemettin, şimdi de fazlasmı çıkararat tarhediyorsun! Yanlış oldu demin; şimdi düzeltiyorum! Sen, kaç yaşındasm? 1 7 sinde varım! Nüfus cüzdanın yanında mı? Bendedir! Bunu söyîiyen delikanlıydı. Elini, cebine sokarken, reis: Yok, dedi, seninkini istemiyorum; kızmkini! Eet, nişanlımmki! Onunki de bendedir. İşte! Delikanlı, kızın nüfus cüzdanmı çıkarıp uzatb. Buna bakıp, Oliviya'nın 1322 de doğduğunu zapta geçirten reis, cüz danı mübaşirla geriye gönderirken, Müddeiumumiye sordu: Ne buyrulur? Şahidler gelsin, bir defa dinliye lim! Heyet, kısaca müzakere etti: Evet, şahidlerin celbini kararlaş tırdık. Muhakemeyi... Muhakemede ilk dinlenilen ve Şehremininde tavukçuluk ettiğini, millet mektebinden diploması bulunduğunu, 1328 de dünyaya geldiğini söyîiyen Salih Öztayfun, kızı sahiden sevdiğini, onunla evlenip sonuna kadar beraber yaşıyacağmı, kızın kendi evine gelişinin de kendi arzusile ve kısa süren bir misafirlikten KANSIZLIK benizsizlik icin. yegâne deva i kanl ihya eden En muntalıip etibba ta r a ftn f ^ T tcrtip edilmistir. 13 Birincikânun 1938 Norasteni, zaflyet ve Chlorose , PARIS Kartal D. N. 152 248 148 Malmüdür lüğünden: No. 5087 JSTev'i 7062 M2 Fundalık arazi 11650 M2 MuEammen kıymeti 353 10 932 00 150 00 220 56 496 26 661 68 100 650 00 On bin lirayı 17129 numaralı bilet kazandı, talihlilere aid muntazam listeyi neşrediyoruz Tayyare Piyangosunun yirmi altmcı tertib ikinci keşidesine dün de devam olunmuştur. Dünkü keşidede kazanan numaralan muntazam liste halinde bildiriyoruz: Mahalle ve mevkîi Yakacık Ayazma mesire mahalli 50 557 1777 2692 4041 4747 582 2089 2730 4068 5134 lira 728 2209 3466 4234 6017 7088 8451 10346 11408 11819 13674 15989 16689 18146 19262 20540 21739 22590 12 13962 17129 bin lira lira 10 bin 3 bin 23383 lira Bin lira 11550 14516 24597 38275 500 lira 550 4951 7108 11870 16031 21212 22812 29336 34910 37789 787 5559 7163 12295 17853 21234 25199 31392 35108 37898 1187 5705 8493 12475 19055 21244 27199 31571 37346 39247 200 lira 1154 1526 6357 7365 14730 17393 18524 18919 19794 21819 23538 23779 28411 29672 30506 31751 33517 33845 34191 34375 35513 35762 38455 22732 24723 26899 28793 30023 31481 31970 33223 34411 35250 36146 37655 3020 5021 5179 5710 7902 10996 13279 14619 39273 1871 5783 9232 13818 20074 21972 27588 32418 37587 19698 2509 6690 9381 14043 20734 22308 28194 32580 37661 4225 6972 11179 15195 20854 22449 28618 34327 37714 6380 8315 9154 10974 11633 12788 14732 16489 17613 18633 20101 21399 22157 6417 8351 9838 11104 11662 13483 14827 16517 17618 18905 20396 21665 22301 22992 25022 26913 28810 30378 31628 32010 33671 34649 35383 36263 38408 394^0 597 2150 2821 4172 5175 6745 8400 10097 11396 11701 13614 14928 16684 17772 18926 20434 21725 22521 23258 25321 26993 29142 30416 31637 32118 33849 34868 35616 36824 38414 39669 23649 25369 27008 29344 30549 31872 32775 33934 34981 35700 37060 38526 39815 1060 2369 3504 4635 6060 7116 8860 10436 11429 11842 14151 16156 17161 18345 19317 20726 21885 22628 24126 26385 27486 29492 31363 31902 32901 33953 35128 35886 37376 38895 39971 1416 2387 3671 4689 6244 8153 9063 10704 11573 12235 14414 16274 17217 18401 19805 20956 21961 22643 24457 26409 28725 29572 31432 31922 33007 34224 35241 35995 37633 39072 5088 Maltepe Kartallı sokak 9/303 Kartal Çayırlar M. (1018/30) » (1018/30) > » » (1018/30) 267 Kartal Meşeliayazma M. 0 221 Maltepe Çeşmeler C. 5, 7, 9, 11 Bostancı Yeni mahalle ' 115 00 Cesriderbend Yukarıda yazılı emlâk ve arazi hizalannda gösterflen kıymetlerle 23/12/938 cuma günü saat 14 te satılacaktır. Taliblerin % 7,5 pey akçelerile Kartal Malmüdürlüğüde müteşekkil Satış Komisyonuna müracaatleri ilân olunur. ( 9078 ) 326 Kârgir mağaza 7352 M2 tarla 16542 M2 tarla 22056 M2 tarla Mandıra yeri ve ebniyesi Bir çatı altında ayrı ayrı kapılı kârgir ahır ı 230 M2 arsa &•* NEVROZİN Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma, Nafıa Vekâletî nevralji, kırıklık ve bütün ağrılannızı derhal keser. ^ | B l icabında günde 3 kaşe alınabilir. • • H | İstanbul Elektrik Işleri Umum Müdürlüğünden: 1 İdaremiz ihtiyacı için sif İstanbul teslim edilmek şartile «300» ton « Siman Fondu » açık eksiltme suretile alınacaktır. 2 Eksiltme 16/12/938 cuma günü saat « 15 > te Metro hanında 6 ncı katta toplanacak olan Arttırma, Eksiltme Komisyonunda yapılacaktır. 3 Taliblerin maktu olarak bin liralık muvakkat .teminat vermeleri lâzımdır. 4 Bu işe aid şartname İdaremiz Levazım Dairesinden parasız olarak alınabilir. (9064) 30 103 836 1886 3785 4701 5400 6181 6572 6816 7593 8678 9267 10292 11597 12738 12188 14059 14988 15292 15967 16808 17722 18814 19224 19826 20716 21466 22427 23940 24252 24863 25372 26226 26829 27284 28045 28609 29590 30239 30899 31263 32110 32992 33911 34750 35571 37301 38199 166 1188 1960 3845 4772 5412 6229 6639 6937 7923 8706 9383 10473 11709 12922 12271 14264 15013 15736 15985 16994 17978 18939 19248 19952 20777 21535 22660 24015 24531 25024 25564 26434 26858 27295 28170 28702 29594 30268 31016 31325 32186 33020 33969 34957 36332 37574 38207 100 lira 247 6565 8732 14232 17901 26562 29485 33451 38714 4141 6793 10719 14967 19420 27495 30234 33609 39408 4504 7135 10934 16406 22759 27817 30749 34246 39462 5155 7357 12276 16533 23535 27910 31085 34R00 39687 5326 7873 12967 17168 25490 28508 32059 35442 39691 5915 8730 17452 25603 28628 33077 37840 UV5 ibaret olduğunu söylemişti. Bu aralık reis: Sen de, dedi, evinde kızın 24 değil, 4 saat kaldığı iddiasındasın, tabiî? Sade giyinmiş, uzun boylu bir genc olan Salih, çarçabuk cevab verdi: Kızın sonradan söylediği doğru dur. 20 si fazla; topu topu 4 saat! Neyse, bakalım şahidler gelsinler de, bir de onlan dinliyelim. Onlar ne diyecekler! Kızın anası, kız ve delikanlı, salondan koridora hep beraber çıktılar. Bu aralık, kapı eşiğine yaslanmış duran ve demindenberi muhakemeyi göze çarpar derecede heyecanla dinliyen yaşlıca, buna rağmen de sürmesi, pudrası yerinde tıknazca bir kadın, kızın anasına: Bravo sana, madam! diye seslendi; anne dediğin, böyle olur işte! îkisi birbirini sevmişse, evleneceklerse, ne diye hasret bırakmalı? Geçindirmeğe gelince, hiç merak etme: iki gönül bir olunca, samanlık seyrah olur, demişler. Meşhur sözdür! Keşke her anne, böyle senm gibi uysal davransa da, sevişenler, gam, kasavetten kurtulsalar! Sen hem iyi yürekli bir anasm, hem de öyle bir kaynana olacaksın her halde! Fakat, koyu renkte giyinmiş olan kızın anası, çok ciddî ve pek sükutî, yürüdü. Hatta söylenilenleri işitmeden... M. SELtM 279 1333 2838 3909 4800 5498 6390 6691 7055 8068 8873 9578 10818 11907 12902 13583 14285 15206 15846 16180 17169 18060 18939 19408 20009 20954 21540 22710 24069 24596 25157 25592 26661 27022 27320 28245 29022 29679 30429 31064 31435 32350 33079 33972 35062 36383 37738 38445 369 1356 3107 4187 4854 5506 6406 6697 7305 9138 8973 9636 10839 12008 12905 13594 14393 15214 15851 16315 17328 18162 18988 19460 20016 21127 22050 22994 24123 24629 25173 25782 26684 27187 27907 28391 29195 30073 30472 31068 31542 32361 33330 34186 35156 36670 37784 38465 558 1505 3220 4454 4924 5870 6536 6728 7551 8249 9011 9763 11138 12346 13134 13236 14641 15255 15892 16361 17404 18370 19016 19501 20115 21222 22192 23096 24166 24710 25209 25854 26624 27231 27963 28410 29306 30203 30608 31190 31652 32668 33480 24222 35336 36859 37819 38591 633 1758 3587 4614 5135 5833 6547 6732 7526 852R 9167 10130 11157 12471 13145 14011 14919 15291 15927 16506 17495 18522 19173 19549 20634 21449 22353 23202 24242 24746 25274 26011 26718 27237 28015 28451 29332 30227 30884 31191 32018 32903 33801 34602 35448 36972 38089 38596 UykusuzlukSinirağrılarıAsabî öksürükler Baygınlık TATLI BİR UYKU TEMÎN EDER İYİ EDER Her eczanede bulunur. Baş dönmesiÇarpıntı ve sinirden ileri gelen bütün rahatsızhklan İYİ EDER TATLI BİR UYKU TEMİN EDER 38846 38861 39055 39266 39534 39660 İstiklâl caddesi Yıldınm gişesinden 39703 satılan 21762 numaralı bilete 15,000 Hra, Firuzağa Sakabaşı sokak 76 numarada Bu keşidenin talihlileri Nevzad Sevile ve 16445 numaralı bilete Tayyare piyangosunun bu defaki büyük ikramiyesini şu talihliler kazanmış on bin lira, Emin Cami sokak No. 43 t« mobılye tamircisi Savaya 13962 numalardır: ralı bilete 12 bin lira, Şişli Efe sokak No. 45,000 lira: Ayancık liman memuru Avni ve eski Düyunu mumiye memuru 126 Andronikiye çıkmıştır. Yılbaşı biletleri satısa çıkarıldı Said, Türk Hava Kurumunun 1939 yılbaşı İkinci 45.000 lira: Selimiye kışlasmda piyango biletleri, satışa çıkarılmıştır. Bu büfeci Talât, 15,000 lira: Beyoğlu Hamalbaşmda tertibde 40,000 numara vardır. Piyango Eyykum sokağmda 17 numaralı evde yılbaşı gecesi çekilecektir. Bıletler 10i Eleni, Ankarada Necdet kızı Dürdane, 5 ve 2,5 liralık olacaktır. Herhangi bir Menemende Belediye Sandık Emini Ah bilet te ikiye bölünmek suretile satılabilecektir. med ve ortağı Cevdet, 12,000 lira: Şışlide Bomonti caddesin500,000 liralık büyük ikramiye hangi de 5 numarada İsmail, numaraya çıkarsa, o numaranın nihaye10,000 lira: Samatyada Hacık&dm ma tindeki son ikı rakamla nihayet bulan hallesinde Dava yokuşunda bir zat, Top bütün numaralar, biner lira, yani yüzer hanede Fahri, Bursada Fevzi Çakmak veya ellişer lira mükâfat alacaklardır. caddesinde Şahin garajı sahibi Rıza ço500,000 liralık birinci ikramiye ile 200 cuklarına, Develide Camiikebir mahalle bin liralık ikinci ikramiye hangi numasinde Taceddin, Edremidde Abdürrah ralara çıkarsa o numaraların 25 aşağısıman kızı Sabahat, Eyübde Bostan iske nda ve 25 yukarısmda olan numaralar lesinde 70 numarada Mehmed. biner lira mükâfat alacaklardır. bi!..» demiş. Bunlara bakınca kadehlere zehir dolduran siz oluyorsunuz!.. Bunu mu söylemek istiyorsunuz?.. Herkes güldü. O zaman Sadeddin, demin okuduklarını yenibaştan tane tane bir daha okumağa başladı: Hacı Hüsameddin oyun oynamak istemiyor. Bedriye Satvet Hanım: «Benim uykum var, gideyim, Haşmetle Ferihayı çağırayım. Belki onlar oynar» diyor. Dışarıya çıkıyor. Arası on on beş dakika geçiyor. Feriha ile Haşmet içeri giriyor. Genc kızın saçı başı dağınık, rengi de biraz soluk... Bakmız, burasım yeniden okuyorum. Bu defteri yazan Muhteşem Hanım diyor ki: «Feriha, dayısma doğru gitti. Haşmet de benim yanıma geldi. Genc kızın dayısile ne konuştuklarmı ilkönce pek iyi dinliyeme dim. En sonra: «Başım ağnyor, dedi, şimdi gidip biraz güvertede dolaşacağım. Sonra da kamarama döneceğim.» Görüyorsunuz ki Feriha (Kamarama döneceğim) diyor; (Kamarama gideceğim) demiyor!.. Dönmek demek, bir insanm geldiği yere gitmesi demektir. Şimdiye kadar biz ne biliyorduk: Dayısı salonda oyun oynarken Feriha da Haşmetle beraber güvertede dolaşıyormuş, diye sanıyorduk, öyle değil mi?.. Bedriye Satvet Hanımefendi bile öyle biliyordu. Halbuki, genc kızrn gene kamarasına dönecegini söylediğine bakılırsa, demek ki Haşmet Bey, güvertede onunla beraber değilmiş!.. Salonun îçinde herkes yerinden oynadı. Bütün gözler ona doğru çevrildi. Hacı Hüsameddinin genc kâtibi, hiç kımıldamadan, hep öyle bacaklan üstüste atılmış, koltukta oturuyor. Öfkeden yüzü biraz pembeleşti. Fakat hiç aldırmıyormuş gibi, acı acı gülümsedi: Bilmiyorum, dedi, benden mi şüphe ediyorsunuz, ne demek istiyorsunuz?.. Bunu bilmek de istemem. Bir genc kız, defterine böyle yazmış diye bütün suçu benim üstüme yüklemeğe kalkmak, darılmaymız amma, biraz gülünc olur. F c riha, belki böyle söylemedi, döneceğirn demedi de Muhteşem Hannm yanlış anladı; yahud yazarken dalgınhğına geldi. Diyeyim ki, nişanlım, Muhteşem Hanı mın yazdığı gibi «Kamarama dönecegim» demiş olsun. Bu da olabilir. Biz o gece güvertede beraberdik. Bedriye Hanıme • • fendi de geldiği zaman bizi orada buldu (.ATkası var) Tefrika No.65 Beni sorarsanız, ben de vapuru dolaşıyordum; dedi. Bütün kamarotlar, tayfalar, biliyor. Sadeddin, kamarot Nuriye döndü: Ya sen?.. Ben salonda iş görüyordum. Ikide birde girip çıkıyordum. Bir aralık Niza meddin Beyin kamarasına da kahve gö türdüm. Saat kaçta?.. On vardı. Peki, gelelim, Feriha Fıtnatın de nize düşmesine... O aralık gene herb rinizin nerelerde olduğunuzu sormıyacaq:ra Kaç gündür, ben kendiliğimden aradım. öğrendim. Aşağı yukan, hepinizi biliyorum. Fırtına o gece çıkmışh. Hepimiz • Nakleden: V KEMAL RAGIB salonda toplandık. Sonra herkes yatrr ağa çekildi. Gördnüşe bakılırsa, Ferihayı denize attıklan zaman, saat on biri çeyrek geçiyordu. O saatte Muhteşem Hanımla Haşmet Bey salonda oturuyorlardı. Ferihanın çığlıklarını ilkönce onlar duyrnuş; bir de Bedriye Satvet Hanımefendi... Demek içimizde üç kişi var ki bütün şüpSelerden uzak kahyorlar. Bedriye Satvet Hanımla Muhteşem Hanım, Haşmet Bey. Feriha, bağırırken onların üçü, salonun kapısında konuşuyorlarmış. Demek ki genc kızı denize atan bunlardan hiçbi risi değil. Sonra, ne biliyoruz ki, Ferihayı öldüren adamla dayısını zehirliyer, iVisi birdir!.. Bedriye Satvet, bu korkunc hikâyeuin böyle uzun uzun tazelenmesine artık dayanamıyacakmış gibi isyan etti: Rica ederim!.. Bunlan kısa kesiniz!.. Ne olduysa oldu, hepsini biliyoruz. Siz, Adnanı buldunuzsa onu söyleyiniz. Yoksa dayanacıyacağım, bayılacağım!.. Genc kadın, bunu söyledikten sonra gene olduğu yere çöktü. Bir elini yüz'one kapadı. îçin için ağlıyordu. Af buyrunuz, hanımefendi. Yaranızı tazeliyorum. Bunlan dinlerken ne kadar acı duyduğunuzu bilmiyor deği lim. Fakat bir ipucu bulmak için o zavallı k»zcağızın ölümünden başlıyacağız. Oradan yürüyeceğiz. Adnan, Ferihayı öldürmeseydi, belki bugün yakalanmıyacaktı. Hacı Hüsameddini kimin öldürdüğü şimdilik anlaşılarnıyacaktır. Bunu kendi«: de bilir. Onun için pek dara gelmeseydi, sıkışmasaydı Ferihayı öldürmezdi. kışmasaydı Ferihayı öldürmezdi. Fakat bir ara geldi ki, Feriha sağ kalırsa kendisinin yakalanacağını anladı. Kurtulmak için onu ortadan kaldırdı. Yoksa durup dururken zavallı bir kızı neden öldür sün?.. Feriha, dayısı zehirlendiği zaman, yanmda yoktu. Hirbir şey görmedi, hiçbir şey bilmiyordu. Oyleyse Adnan niçin ondan korktu?.. Biz bunu arar, bulabilir sek Adnan diye tanıdığımız adamın da kim olduğu kendiliğinden ortaya çıka cak. Bakmız, nasıl: Demin söze başlarken demiştim ki yolcuların arasında bir genc kız, yola çıktığımız gündenberi bütün olup bitenleri bir deftere yazıyor. ŞinKİi size, bu defterin birkaç yaprağmı okuyacağım. Bu yazılar, bir fotograf gibi, bir sinema filtni gibi, şu birkaç günkü faciayı gözlerinizin önünde canlandırmağa yardım edecek. Sadeddin Necmi, defteri açtı. Hacı Hüsameddinin o gece nasıl oyuna oturduğunu anlatan yerlerden başladı. Bedriye Satvet yatmağa gittikten sonra Feriha ile Haşmetin yanımıza geldiklerini de okudu. Sonra durdu. Herkesin yüzüne baktı. Sanki, salondakilerin hep birden: Bulduk!.. Diye bağırmalarını bekliyor gibiydi. Hiç kimsede ses çıkmadı. Ustelik, dudak bükenler, birbirinin yüzüne bakanlar da eksik değildi. Hele Melek Hanım, yeniden alaya başladı: Ayol, dedi; herkesin şüphesini kendi üstünüze çevirmek için mi bunlan bize okuyorsunuz?.. Baksanıza, içilen likörleri siz istetnişsiniz. Bizim rahmetli enişte bile: «Bu nasıl likör?.. Zehir gi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle