Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 21 Birinciteşrin 1938 f Şehir ve Memleket Haberleri ) Tarihî roman : 74 Yazan: M. TURHAN TAN Siyasî icmal Lehistan Romanya Perns Yafoka pişkindi ve küçük kızının açtıği yolun yolcusuz kalmasını istemiyorduî.. Prenses ne o yardım vadeden ele göz attı, ne bu sözlere kulak astı. Çırpınmakta ve «boğuluyorum, invdad. Boğuluyorum imdad» diya yaygara koparmakta devam etti. Zeki aşifte hesablı çırpmı yordu, suyun içine uzandığı halde ustaca kıvramşlar sırasında güzelce nefes almak yolunu buluyordu. Hatta bu meharetle de kalmıyordu, su içinde sanki kendiliğinden vukua geliyormuş gibi davrana rak biraz daha soyunuyordu. Sevindik, bir lâhza inad etmek düşüncesine kap:ldı, bulunduğu yerden kenara doğru gelip de eline yapışmadıkça kıza başka şekilde yardım etmemek istedi. Fakat onun üstündeki bürümcük gömleği de suya kaptırdığını ve çırpınmadan yoru lup dallardan dökülen gölgelerin kucağına upuzun yatıverdiğini görünce şaşaladı, bir felâkete sebeb olmaktan korktu ve göle atılmak zaruretinde kaldı. Üç beş saniye sonra kız, Sevindiğin kolları arasmda sudan çıkryordu. Onun çelik adalelerine yaslanmak, genc nefe sini yüzünde duymak geceleri bir demde eriten güneşler gibi müessir olmuş olacak ki pek az evvelki baygınlıktan da kurtulmuştu, güle güle halâskânna bakıyordu ve yürekten gelen bir sesle yalvanyordu: Beni böyle götür, dünyanın öbür ucuna kadar götür, mezara kadar götür! Sevindik, şaşırmıştı. Taşıdığı yiikü yere bırakmaktan ürküyor ve kollan arasında muhafaza etmekten de ıstırab du yuyordu. Gözlerini, ihtiyarsız, kapıyarak bu ıslak yükten sızan bayıltkan hajaya karşı korunmaga çalışıyordu. Fakat o yaşta ve böyle bir durumda iradeyi dumura uğratmak, kızgın fırına atılıp da yanmamak gibi imkânsız birşeydi. Sevindik ise semender değildi, alev alev ateşler içinde yanmamak mucizesini g^österemezdi. manı gösterdi: Haydi, durmayın, yürüyün. Bahtınıza bir av yakalayın. Fakat Yonka gibi ıslanmayın!" Nikolina için bu tesvik bir kamçı tesiri yaptı, bütün hisleri şahlandı, endişesi sönüp yerine ümid ve nes'e geldi, etekleri zi! çalmağa başladı. Lâkin Sevindik hayret ve istikrah içindeydi. İkinci defa sendelemekten, düşmekten ve kirlenmekten iğreniyordu ve bu beliyyeden kurtulmak için yerden, gökten yardım anyordu. Bununla beraber yürüyordu. Çünkü prensin emrini kırmak, mukaddes ülkü bakımmdan, kabil değildi. Kızların avdan başka şeyler aradıklarını o geniş havsalalı babaya hissettirmeğe de hele o gölcük hâdisesinden sonra imkân yoktu. Hoş, böyle bir hareketin manasızlığı da bel liydi. Zira kızların baht avlamalannı istiyen işte o babaydı. Sevindik bu çapraşık durumda tahammülden ve tevekkülden başka çare bulamadı, Nikolina'nın ardına takıldı, göller bölgesinin aksi istikamette yürüyen yeni belânın ardında adım atmağa koyuldu. Lâkin ihtiyatlı davranmak kaygusunu gütmekten geri kalmadı, kendince bir takım mülâhazalar sıraladı. Herşeyden ve herşeyden önce iki numaralı aşk avcısınm suya atılmasına meydan vermemeği düşünüyordu. Çünkü Yonka'nın kendini mağlub etmesini sudan çıkış vaziyetindeki hususiyete hamlediyordu ve böyle bir vaziyetin bir daha yüz göstermesine imkân bırakmamak istiyordu. Sonra somurtkan ve hoyrat davranmayı da tasarlıyordu. Bu suretle kızm hulyalarını baltalamış, cesaretini kırmış olabileceğini umuyordu. Şehrimize gelen vekillerimîz Dün birçok işler üzerinde tetkikat yaptılar Vekiller Heyetinin şehrimizdeki topIantısı dolayısile dün sabah Ankaradan gelen vekillerimiz, bu fırsattan istifade ederek bazı tedkikatta bulunmuşlardır. Adliye Vekili Şükrü Saraçoğlu öğleden sonra Adliyeye gelerek Müddeiumumilik odasında bir müddet meşgul olmuş ve İstanbul Adliyesi erkânı ile görüşmüştür. Vekil, gazetecilere de beyanatta bulunarak icra mütehassısınm raporu, tebligatm posta ile yapılması ve cürmü meşhud kanununun ağır suçlara da teşmilinden alınan neticeler hakkmda şunları söylemiştir : « Icra mütehassısınm hazırlatnış olduğu rapor gelmiş ve tercümesi de yapılmıştır. Bu tercüme, abettirildikten sonra alâkadar makamlara tevzi edilecektir. Alâkadar akamlarca tetkiki bittikten sonra rapor bir tadilât lâyihası ile Meclise verilecektir. Tebligatın posta vasıtasile yapılması işi biliyorsunuz ki geçen sene Meclise verilmiş ve encümenlerden geçmiştir. Bu sene Meclisten çıkacağını kuvvetle zannediyorum.. .Cürmü meşhud kanununun ağır suçlara teşmilinden alınan neticeler şimdilik çok iyidir. Bu hususta size ancak bir müddet sonra, esaslı rakamlara istinad ederek fazla izahat verebilirim.» Nafıa Vekili Ali Çetinkaya da saat 14 de Sirkeci Dokuzuncu Işletme Müdürlüğüne gelmiş ve buradaki gar binası inşaatını tedkik etmiş ve bazı direktifler vermiştir. Ziraat Vekili Faik Kurtoğlu Türkofis İstanbul şubesini ziyaret etmiş ve ofis İstanbul şubesi müdürü Cemal Ziya ile bir saat kadar görüşerek bazı hususlar hakkmda izahat almıştır. Çöp istasyonu Bir fen heyeti dün mahallinde tetkikat yaptı Etyemezde tesis edilmek üzere bulu nan çöp istasyonundan vaki şikâyet üzeine hıfzıssıhha mütehassısı Zeki; Beledie Fen işleri müdürü Hüsnü; Yollar müdürü Galib; Belediye Sıhhat işleri müdüü Osman Said ve Temizlik işleri müdüü Mustafadan mürekkeb bir heyet dün mahalline giderek tetkikat yapmıştır. He et, yaptığı tetkikatın neticçşini Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Üstündağa da ildirmiştir. Elde edilen kanaate göre istasyonun ahsolunan yerde yapılmasında şimdilik ennî ve sıhhî bir mahzur olmadığından nşaat devam edecektir. Bilâhare icab ederse ve şehir plânına nazaran istasyonun mradan kaldınlması lüzumlu görülürse aşka bir tarafa naklolunacaktır. Tramvay şirketinin elektrik borcu Merhum îsmail Müştakın Vilâyet hududu dahilinde açılmakta ılan hayvan sergılerinden onuncusu ve cenazesi getiriliyor onuncusu da bugün Şilede açılacaktır. Geçenlerde kendisine yapılan bir aSergrnin açılma merasiminde hazır bu meliyattan sonra Pariste vefat eden unmak üzere Belediye reis muavini Sı.rd meb'usu kıymetli muharrir ar iauf, Şileye gidecektir. kadaşımız Îsmail Müştak Mayakonun tahnit edilen cesedi yarmki ekspresle Parasız çocuk kampları şehrimize gelecektir. Maltepede İskele civarında açılacak Cenazesi pazar günü merasimle kal arasız çocuk kampı için burada müna dırılarak namazı Teşvikive camiinde kıib bir saha bulunarak istimlâkine ka lınacak ve Asrî mezarlıkta hazırlanan ar verilmiştir. Istimlâk işi yakmda ya ebedî istirahatgâhına götürülecektir. wlacak ve gelecek sene kamp açılacak îtfaiye yardım sandığı ır. Ayni şekilde Eyübde de parasız bir İstanbul îtfaiyesi teavün sandığı naocuk kampı vücude getirilmesi için mıle bir sandık teşkil edilmiş ve nizamlazırlıklar yapılmaktadır. namesi dün Vilâyete verilmiştir. Bu ADLÎYEDE sandıkla İtfaiye efradı ve zabitanma yardım temin edilecektir. Uç buçuk aya mahkum oldu Izmirde bir gece taarruzu ŞEHtR IŞLERÎ Şilede açılacak hayvan sergisi ehistan Hariciye Nazırı Baron Beck'in nagihânî Romanyaya seyahati ve bu sene Karadeniz ve şark hududları civarında manevra yapan Rumen ordusunu idare eden Kral İkinci Karol'un karargâhı bulunan Kaîstanbul Elektrik idaresine olan bor las'ta müşarünileyhe yaptığı ziyaret, bücunu ödemediğinden dolayı Tramvay şir tün AvruDa siyaset âleminin dikkatini celketinin bazı müesseselerindeki elektrik ce betmiştir. reyanmın kesildığini yazmıştık. Dün NaLehistanla Romanya yalnız kendilerifıa Vekâleti Elektrik Umum Müdürü nin şark hududlarım müttehiden müda Kadri, bir muharrırımize şunları söyle faa için askerî jttifak akdetmiş iki devlet mıştır: olduklarından bu ittifaka haricî siyaset« Tramvay Şirketinin bize iki yüz lerini uydurmak üzere arasıra devlet redoksan küsur bın liralık bir borcu vardır. islerinin ve dış politikadan mes'ul nazırBunu vermediğinden bazı ihtiyat tedbir larınm birleşip görüşmelerinde bir fevkalerle birlikte mahkemeye müracaat ettik. lâdelik olmaması lâzım geliyor. Ve şirketin emvaline haciz konulmasını isFakat Leh Hariciye Nazırının yaptığı tedik. Kanunen aradan on gün geçmesi lâbu seyahatin, bugün bütün orta Avrupazımdır. Bu müddetin hitammda Tramnın haritası baştanbaşa değiştiği, Balkanvay Şirketinin emval ve eşyasına haciz larda iktısadî vaziyet büsbütün başka bir koymak suretile alacağımızı tahsil edeceşekil aldığı ve şarkî Avrupada yeni yeni ğiz.» siyasî hareketlerin başlaması beklendiği bir zamana tesadüf etmesi bir fevkalâdeMÜTEFERRÎK lik manasını tazammün etmiştir. Şirketin bütün emvaline haciz konulacak L Fransızlar bunu kendi arzu ve düşüncelerine uygun bir şekilde tefsir ediyorlar. Guya Lehistan, Romanya ve Ma caristan arasmda bir blok tesisi için ilk adım atılmıştır. Italya dahi buna iltihak edecek ve hiç olmazsa tasvib edecektir. Halen Fransızların mühim bir kısmı, Almanyayı yalnız bırakmak fikrinde olup Çekoslovakyanın yıkılması üzerine ortadan kalkan ve iki büyük devletle küçük bir devletin dahil bulunduğu büyük bir blok yerine bir devleti muazzama derecesinde mühim olan bir devletle iki küçük devletten müteşekkil başka bir blo kun Almanyanın karşısına dikildiğinı görmek istiyorlar. Rütenya'nın Macaristana verilmesi ve bu suretle Macar ve Leh hududlarının birleşmesi lehinde yapılan hareketin akabinde Leh Hariciye Nazırının Roman yaya gitmesi, Fransızların düşüncelerini teyid eder gibi olmuştur. Fakat hakıkatte böyle bir blok asla düşünülmüs değildir; Çünkü buna bugünkü siyasî ahval ve §erait imkân bırakmamaktadır. Italya, Akdenizde ve bütün dünya işlerinde, münhasıran Almanyaya dayanmakta ve bu sayede ağır basmaktadır. Almanya dahi gerek Avusturya, gerek Çekoslovakyâ işlerinde kazandığı büyük muvaffakiyetleri daha ziyade Berlin Roma mihverine medyundur. Bu mihverin sarsıldığı gün, her iki büyük devletin hamleleri duracaktır. Bınaenaleyh İtal yanın, herhangi şekilde bu mihver haricinde ve buna muhalif bir siyasî kütle vücude getirilmesine yardım etmesine imkân yoktur. Bilâkis Italya böyle birşeyin meydana gelmesine mâni olmak için ötedenberi sözü geçtiği Macaristan üzerinde bütün nüfuzunu kullanacaktır. Halbuki Nikolina taarruz plânım daha önceden çizmişti, tatbik sahasına geçmek için ağacların biraz sıklaşmasını ve kafıleden münasib miktar uzaklaşılmasını Gerçi Kara Abdurrahmanla arkadaş bekliyordu. O sıklık ve uzaklık, kendi lannın kadm tasallutunu tehlikesizce sa hesabına uygun bir had alınca hemen Sevuşturmakta da mahir olduklarını bili vindiğin koluna yapıştı: yordu ve onlar gibi davranmak istıyordu. Seril, dedi, sen erkeksin, değil mi? Lâkin o yiğit adamların hiçbiri, sudan Aksini iddia etmek her tehlikeye rağböyle canlı bir ateş çıkarıp kucağmda ta men gülünc olacağından delikanlı mı şımış değildi, müsaid şartlar ve müsaid nldandı: muhitler içinde aşk tuzağına tutulup çe Evet! şid çeşid hilelerle kendilerini kurtarmak Erkekler yalan söylemezler deği! yolunu bulmuşlardı. Halbuki kendisi a mi? teşle burun buruna, dudak dudağa, gö Evet! ğüs göğse gelmişti. Ne ileri, ne geri adım Oyleysc Yonka ile aranızda geçen atamazdı, yanmağa rıza göstermekten seylerî bana birer birer anlat. Yalan söyt başka da birsey yapamazdı. Sözün kı lersen veya bir kısmını saklarsan yüzüne sası: Hüküm tabiatindı. tükürürüm! *** Bu, hem çocukça, hem de küstahça Onlar, sofra dağıldıktan sonra prens bir teklifti. Fakat Sevindik, büyük bir güle prenseslerin ve uşakların yanına nah işlemiş olmak zehabile ve yeni bir dönmüşlerdi. Ellerinde n« av vardı, ne günaha daha girmek korkusile için için birşey. Hatta göller bölgesine doğru yol muazzeb olduğundan bu teklife karşı kalandıkları kılıkta da değillerdi. Yonka yıdsız kalamadı. Ayni zamanda o mace suya atılmak suretile Sevindiği baştan rayı hikâye ile Nikolina'nm ihtirasma çıkaran kızm adı tepeden tırnağa kadar gem vurabileceğini ve kızm küçük hemşiıslaktı ve pek dardağandı. Doğancıbaşı resine aşk ortağı olmaktan çekineceğini da da sağanağa tutulmuş bir adam hali umdu, göl hikâyesini bütün safhalarile vardı. Kafile halkı müşterek bir kanaat anlattı. taşımakla beraber ayrı ayrı hükümler Nikolina, dikkatle ve yüzünü renkten verdiler, onlann ıslaklıklarını muhtelif şe renge sokan bir heyecanla onu dinliyorkillerde tefsir eder göründüler ve bu hü du. Hikâye bitince gülümsedi: kümlere uygun sualler yaydılar. Sevin Demek ki, dedi, ilkin cepkenini atdik, biraz kızgın ve biraz mahcub, susutî. yordu, sualleri işitmemiş gibi davranı Ve kendi üstlüğünü de hızla çıkarıp yordu. Fakat Yonka, sudan kurtulduğubir köşeye fırlattıktan sonra deli deli sorna memnun bir balık gibi sıçrıyor, perendu: deler atıyor, şevkle, neş'e ile ayni tera Büyle mi? neyi kalabalığın yüzüne püskürüyordu: Saşkmlaşan Sevindik: «Eveb> demek Kaza geçirdim, kaza. ıstırannda kalınca o, bluzunu dd yere bıVe kıvrak kahkahalar arasmda ilâve raktı: ediyordu: Bunu da böyle mi yaptı? Böyle kazalara can feda!.. Delikanlınm hayreti geçmiş, gözü dört Bu şen itiraf, hele bir saadet vesikası açılmış olduğuncfon kızın kollannı yakagibi gözlere çarpıp duran o garib dardaladı: ğanhk ana prensesi de, küçükleri de tah Yağma yok, dedi, ben bir kere düris edip duruyordu, fakat Sevindiğin soşerim, iki kere değil!.. murtkanlığmdan cür'etleri kırıldığmdan (Arkasr var) ve özünü kavrayıp şek'ini tahmin edemedikleri avlanma işine ıslanma karışmasından da biraz şaşırdıklarından tasarladıkTürk kadm hekimleri ları hamleyi yapamıyorlardı. Bu, onlar kongresi icin acıklı bir durumdu. Çünkü bir yanSıhhat kurultayından sonra Ankarada dan ihtiras, bir yandan reddolunmak toplanan İkinci Ulusal Ginekologi kondüşüncesile endise içinde bulunuyorlargresi Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Ve dı. Sıra kapmakta üstün gelmek kaygusu da araya girdiği icin zavallıların hali kili Dr. Hulusi Alataşm güzel bir nutkile açılmış, bundan sonra kongre reisi blisbütün acıklaşıyordu. Prof. Kenan Tevfik Sezenel, idare heFakat Prens Yafoka pişkindi ve küçük yeti namına bir nutuk söylemiş ve rakızınm açtıgı yolun yolcusuz kalmasını porlarm tebliğine geçilmiştir. Doktor ıstemiyordu. O sebeble biraz bekledi, kızHasan Yusuf Başkan, septik düşüklerin ların nöbet aramakta tereddüd ettiklerini tedavisi. Prof. Kenan Tevfik Sezenel, pörünce şöyle bir toplandı, yurdunun ağrısız doğum. Dr. Ahmed Asım Onur, hayrı için mühim emirler veren bir hü gebelik kusmalarımn yeni tedavisi hakkümdar tavrı takındı: kında raporlarını okumuş ve münakaşa Beri gel Seril, dedi, yapılacak iş lar yapılmıştır. ler var! Raporlardan başka serbest mevzu oArkasından Yonka'nın bir numaralı larak, Hadi Ihsan Gediz, bir loğusalık ıblasına döndü: dimağ trombosu vak'ası ve radiumla ra Nikolina, dedi, sen de gel! him kanamalarının tedavisi üzerine tebVe kızla delikanlıyı kol kola taktı, or ligatta bulunmuştur. İsmail isminde biri ,yedi sekiz gün evvel Küçükpazar ve civarında acayib bir teneke içinde dörtte üçü su olan eytinyağı satarken yakalanarak Ad iyeye sevkedilmişti. Birkaç gündenberi asliye dördüncü Gümrük ve Inhisarlar Vekili Ali Rana cezada devam eden muhakeme dün neTarhan da înhisarlar Umum Müdürlü icelenmiş ve suçu sabit görülen îsmail ğüne gelmiş, bir saat kadar burada kal üç buçuk ay hapse mahkum olmuştur. mıştır. Vekil buradaki meşguliyeti esnaBakırcî çekicile yaralamış smda Gümrük Başmüdürünü de kabul Beyazıdda Bakırcılarda Nikonun düketmiştir. kânında çıraklık yapan Artin, o civarda çalışan bakırcı Mığırdıcı, aralannda çıkan bir münakaşa neticesinde bakırcı Ekalliyet mektebleri türkçe çekicile yaralamıştır. Artin. dün Adliyeye getirilerek cürmü hocaları meşhuda verilmiş ve üçüncü sulh cezaŞeHrimizdeki ekalliyet mekteblerinin da yapılan muhakeme neticesinde suçu kültür ve türkçe muallimliklerine aid sabit görülerek 15 gün hapse mahkum kadro tanzim edilmiş ve alâkadarlara edilmiştir. tebliğat yapılmıştır. Maarif müdürlü Bir namus düşmanî 5 seneye ğünün aldığı tedbirler sayesinde mu mahkum oldu allimsiz hiçbir ekalliyet mektebi kal Üsküdarda oturan Abbas isminde birî, mamıştır. 9 yaşlarındaki kızkardeşi Hayrünnisa îlk ve ortamekteblerde nm namusuna tecavüz etmek ve zavallı trahomlu çocuklar kızcağıza zührevî bir hastalık aşılamak Maarif Vekâleti, ilk ve orta tedrisat suçundan yakalanmış ve Ağırcezaya vemüesseselerinde trahomlu çocuklann rilmişti. tecrid edilmesi ve mekteb doktorları taB:r müddettenberi devam eden muhakemesi sona eren Abbas dün tefhim edirafmdan esaslı surette muayene ve te len kararla beş sene hapse mahkum ol davi edilmeleri için yeni emirler ver muştur. miştir. Bilhassa sıcak memleketlerde fazla görülen bu hastalık için ayrıca Eskişehirde köylüye tohumtedbirler alınacaktır. KÜLTÜRİŞLERİ Fakir talebeye kitab veriliyor İlkmekteblerde fakir talebeyi hima ye cemiyetleri, kitab alamıyacak vazi yette bulunan çocuklann isimlerini tesbit etmiş ve kitab tevziatına başlamış ır. Bu yıl fakir talebeye yapılacak var dım, geçen senelere nazaran daha ge niş mikyasta olacaktır. luk veriliyor MÜZELERDE Küçükçekmecede hafriyat yapılacak îstanbul Eski Eserler Müzesi müdiriyeti Küçükçekmecede Rejiyum harabelerinde hafriyat yapacaktır. Burada mühim eserler bulunacağı umulmaktadır. Eskişehir (Hususî) Ziraat Bankası, Vekâletin tesbit ettiği son formül üzerine, tohumluk buğday mübayaatına devam etmekte, bu buğdayları temizleyıp ilâcladıktan sonra 4,5 kuruş fiatla köylülere tevzi eylemektedir. Koruma kanunu mucibince fiat seviyesinin muhafazası için yapılan umumî mübayaatm da arkası kesilmemiştir. Borsada buğ day ve arpa fiatları normaldir. Istihsalâtın da geçen yıllardan daha iyi olduğu anlaşılmışsa da son yağmurlardan husule gelen seller, bazı köylerdeki har manları tahrib etmiştir. Köylülerimiz, yeni yıl zer'iyatı için toprağm tavlı durumundan istifade etmekte ve ekişler yapmaktadırlar. ECNEBt MEHAFÎLDE Yugoslav Başkonsolosu gitti Yugoslavyanın Kahire sefirliğine tayin edilen Yugoslavya îstanbul Baş konsolosu Dugotiç dün akşamki trenle Belgrada gitmiştir. Umumî konsolosluk umurunu ikinci konsolos Besviç ifa edecektir. f Izcilerimizin Ankara İzmir (Hususî) Şehrimizde yangın yerinde küstahça bir taarruz hâdisesi olmuştur. Ali oğlu Hüseyin namında biri, zevcesi Huriye ile misafirlikten evine dönerken, Mehmed oğlu İbrahim Şimşek ve Anamurlu Yusuf oğlu Ahmed na mında iki kişi, yangın yerinde karşılarına çıkmışlardır. İbrahim, elindeki bir çuvaldızla sal dırmış. Bu kadını bana bırakacaksm! Demiş ve kadını kolundan vakalıya rak sürüklemeğe başlamıştır. Ahmed de Hüseynin üstüne atılmıştır. İbrahim, kadını yüz metre kadar ileriye götürüp yere yatırmıstır. Fakat kadm, bütün kuvvet ve şiddetile bu gözü kararan herifin arzularma mâni olmuştur. Bu sırada kocası da Ahmede saldırmca, Ah med kaçarak arkadaşının yanma koş muş, Kaçalım, yakalanacağız! Demiştir. İki arkadaş. karanlıkta sıvışıp gitmislerdir. Kadın kendini toparlaymca çantasındaki seksen lirasmm asıLehistan dahi Hitler'in iktidar mev rıldığım görmüştür. Zabıta, her iki kah kiine gelmesi üzerine Almanyaya ilk ramanı çuvaldız ve seksen lira ile bir dostluk elini uzatan ve neticede siyasî ablikte yakalamıştır. lukayı parçalıyan devlettir. Almanya, AAOisturya meselesini ve Çekoslovakya Eskişehirde mahrukat fiatı daki davasını hallederken Lehistan dahi Eskişehir (Hususî) Havalann yağ kendisile muvazi yürüyüp Lirvanyaya murlu gitmesi, harmanların gecikmesi, aid davasını ve Teşen mıntakasına aid köylünün ekişe başlaması yüzünden, bu hakkını temin etmişti. sırada pazara pek az odun ve mangal Lehistan, bir taraftan Romanyanm kömürü gelmektedir. Esasen orman kanununun muvaffakiyetle tatbikı, odun müttefiki ve diğer taraftan Macaristarın israfınm önüne geçtiğinden, eskisi gibi en eski ve samimî dostudur. Macaristan, ucuz f'atla bol bol mahrukat tedariki bugün Slovakya ile Rütenya'daki bir mümkün değildi. Halkımız daha ziyade milyondan fazla Macarın yaşadığı yersömikok ve Kütahya kömürlerine rağleri almağa çalışıyor. Buna aid müzakebet edivordu. Fakat bu sene şehrimize sömikok ve Kütahva kömürleri de pek reler kesilmişti. Buna karsı Macaristan az gelmektedir. Hatta resmî devairin beş sınıf ihtiyatı silâh altına alarak bir 300 tondan ibaret kömürlerini taahhüd anda ordusunu 300,000 kişi artırmıştı. etmiş olan bir zat, İstanbula gitmiş. fa Bununla beraber müzakerelerin tekrar kat istenilen kömürü alamamıştır. Bazı başlamasına taraftardı. Bunun için Matüccarlar şehrimize Alman koku denilen caristan Başvekili Daranyi Berline gidip bir kömür getirmişler ve bunun tonu Hitler'e vaziyeti anlatmıştı. Şimdi de nu da otuz liraya satmışlardır. Gecen Slovakya Başvekili Tisso ile Rütenya sene. sömikokun tonu en çok yirmi altı Dahiliye Nazırı Hitler'le görüşmekte lira iken, bu defa 30 lirava cıkmıştır. Bu yıl, kış siddetli olursa bir hayli sıkmtı dirler. Daha evvel yeni Çek Hariciye Nazırı, Hitler'i ziyaret ederek yeni Çek &i anlasılıvor. hükumetinin sadakatini temin etmişti. Bu temas ve istişareler, yeni müzakerelerde Hitler'in hakem olacağına şüphe bırak mıyor. seyahati j DENÎZ İŞLERI Dün sabahki sis Dün sabah limanımızı kesif bir sis sarmış ve bilhassa saat dört buçuktan yediye kadar devam eden bu sis yüzün den Karaköy köprüsü açılamamıştır. Diğer taraftan Lehistan dahi Maca ristanla Lehistanı yakmlaştırmak suretile her iki tarafa da hizmet etmek istiyor. Çünkü Macaristanla Romanya arasın daki müstakbel münas^bat orta Avrupanın bundan sonraki en nazik ve mühim meselesi olacaktır. Bu itibarla Kalas'taki müzakerelerin de çok büyük ehemmiyeti vardır. Maharrem Fevzi TOGAY Salı günü Ramazan İstanbul MUftillğinden: Birlnclteşrinin yirml beşlnci salı günil Ramazanı şerffln iptldası olduğu ılfin olunur. Yırmi dokuz teşriniev^velde kutlıyacağımız Cumhuriyetin 15 inci yıldönümü bayramındaki büyük resmigeçide iştirak etmek üzere memleketin her tarafından izci grupları Ankaraya hareket etmeğe başlamışlardır. Bu cümleden olarak. yukarıki resimde, İstanbul lisesinin izcilerini Ankaraya gitmek üzere mekteblerinden ayrılırken görüyorsunuz. C u mh u r i yet Abone şeraiti: Nüshası 5 Irunıştur. j, f Türkiye Haric için icin Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Altı avhk 750 » 1450 • Üc aylık 400 800 » Bir aylık 150 » v,,klur