Katalog

1 Birinciteşrin 1938 CUMHURİYET Tarihî masai [merakh şeyler Böcek muharebesi Amerikada hayvanat âlimleri, Tek sasa doğru akın etmeğe başlamışlar. Orada meydana gelen pek merakh bir hâdiseyi takib edeceklermiş. Bu hâ dise, Meksikanın gayet iri olmakla meşhur sıyah karmcalarile, Birleşik MCMLEKETLEftftE FAYDAU B?LG İLE&J En büyük şelâle Büyük bir İngilız elektrik şirketi hizmetmde çalışan iki mühendis, îngiliz Güyanında yeni bir şelâle keşfet mişlerdir. Bu şelâle, bugüne kadar bilinen, mevcud şelâlelerin en büyüğü dür. Şelâleyi keşfeden iki îngiliz mühendsi, geçen mayıs aymda, Jorjtavn'dan bir tayyareye binerek yola çıkmışlar, Kaieteur şelâlelerini tetkike gitmiş lerdi. Fakat, tayyareye yolda bir bozukluk arız olduğu için ulu bir ormanda yere inmeğe mecbur kalmışlardır. îşte, dünyanın en büyük şelâlesini bu sırada keşfetmişlerdir. Akıllarından bile geçmiyen bu keşif karşısında son derece hayrete düşen Tutankamon'un maceralar 2 ÇOCUKLAR. [Ceçen sayıdaki kısmm hulâsası: Tutankamon, Mısır Firavunu Amenofis ile Kraliçe Nefeslitınin akrabasından bir prensin oğludur. Famerikanın kırmızı karıncaları arasında kal, kendi babasımn patlıyan kanlı muharebedir. ı/anında deqil, FiraMeksika karıncaları, kendi memle vunun saraymda oluketlerinin sınırlarmı kalabahk sürüler ruyor ve Firacunun halinde aşıp, şimalî Amerikamn kırmızı karıncalarına saldırmışlar. Şimdi, bu ikl kızları olan küçük düşman arasında, müthiş çarpışmalar prenseslerle bir arcıda oluyormuş. îlk zamanlarda, siyah ka • • büuüyor, terbiye görmcalarm galib geleceği zannedıliyor rüuor, onlara tahsd muş. Halbuki, son günlerde hiç beklenve oı/un arkadaşLı,ı medik bir şey olmuş. Kırmızı karıncaediyor. Ileride, ba lara yardımcı kuvvetler gelip katılmış. prenseslerden birile Bunlar, İndiana'dan, Utah'tan, Ore evlenip Mwra hü "gon'dan ve Kanadadan binlerce kilokümdar olması kametrelik yolları aşıp, takım takım im rarla$iırdmı$lır. Hi dada koşan o civarların kırmızı karınPariste bir sergide bebek esvabları müsabakası yapılmıştir. calarıdır. Meksikaya doğru yol alıyorkâyemizin ba$ladi%ı Bu bebeklerin esvablarını çocuklar kendileri dikmişlerdir lar, maksadları, siyah karıncalara salgün, Tutankamon, dırmak ve kendi hemcmslerine hücum bahçede arkadaşlaneden bu kara düşmanı mahvetmek. Şimle ounamaktadır. Fadiye kadar, hayvanat âleminde böyle kat zihni, biraz sonro bir şeye tesadüf etmemiş olan âlimler, Firavunla beraber hayret içinde! ıiapacağı araba ge ziniisindedir. Fira vun, biiııük kızım evlendireceği için, çarşı bütün hayvanların en asJJ olan arslanı pazar dolaşıp ona çeyiz tedarikile meş avlamağı çok özlüyordu. Yelesi üstünde fluldür. Tutankamon, en çok sevdiği m bir arslan başını, getirip küçük Prenses Sesli kör ebe kadaşı Prcn&es Ankes Paatonla oynar Ankes Paaton'un ayakları dibine bırakmak ne güzel, ne tath bir şey olacaktı. Oyuncular, dağınık bir şekilde ve yaken, Firavunun arabasının hazır olduğu Kuyumcular mahallesinden sonra, Fi hut halka olup ayakta dururlar. Ebenin haber veıiliıjor ve küçük Tuiankamon'la gözü bağlanır, eline de bir değnek veriAmenofis, saraıim kapısı önünde beklı ravun, arabasını cam eşya yapan zanaatlir. Değneğin boyu uzunca olmalıdır. kârlar çarşısına sürdü. Arabanm geçtiği yen arabaua biınuorlar.] Ebe, bu değneği, ucu yere dokunmak yollarda, herkes yerlere kapanıyor ve arAmenofis, d zgır.leri kendisi ele a'd şartüe ileri doğru uzatarak olduğu yerve hayvanları dörtnala sürdü. Küçük çc kalarından, uzun uzun alkışlar işitiliyor de döner, yani değnekle bir daire çi cuk, arabanm kenî.rına tutunuyor ve bu du. Mavi semaya doğru yükselen altm sa zer ,gibi hareket eder. Oyuncular, bu çok hızh gidişın verdiğî TXİ*eflekahkaha rısı bir toz, havayı kaplıyordu, lundukları noktalardan hiç kımılda raazlar. Ebe,. .stediği kadar döndükten lar atıyordu. Yolun iki tarafında ikisı a Tutankamon, camcı dükkânlarını, fırıdizili hurma ve firavun inciri ağacla nın alevli ışığını, kaynar camlarm bulanık sonra durur. Değnek hangi oytrnctmun n, arabanın sağından ve solundan, hız'' renkli hamurunu, uzun boyunlu vazoların önünde veya ona en yakm noktada durhızlı geriye doğıu kaçıyorlardı. zarif biçimini seyretmeği pek severdi. İş muşsa, o oyuncu değneği ucundan ya kalar. O zaman, ebe, o oyuncuya, üç Önce, heykeltraun dükkânına uğradı çıler, Firavunun huruzunda diz çökerek hayvan ismı verir ve o hayvanların sesi1ar. Burada, kraliçe ile büyük prensesu bu vazolan kendisine takdim ediyorlardı. ni taklıd etmesini söyler. Meselâ: büstleri yapılıyordu Büstlerin gözlerine O da, bunların arasından, beğendiği ku Horoz gibi öt, at gibi kişne, kedi giBilmeceyi doğru çözenlerden bize fo7 İzmir yüzbaşı Hulusi Yüdırım hafif bir mine tabakası sürülmüş, onlaTa paları, ibrikleri, testileri seçiyordu. Ço bı miyavla. der. toğraf gönderenlerin resimlerini bas oğlu Atan. canlı bir manzara vermişti. Tutankamon, cuk, onun yanında ayakta duruyor, kemeOyuncu, hayvan seslerini taklid etti8 Afyon Safa oteli civarında 18 nueline bir parça lüleci çamuru aldı. bunu rinde takılı av bıçağınm kakmalı kabzası ği zaman, ebe onun kendi sesini tanırsa, mıya devam ediyoruz. Fakat burada resmi çıkmak mutlaka hediye kazanmış marada Münire. parmaklan arasmda ezip şekillendirerek nı okşuyordu. Kalbi, göğsünün içinde, se yerlerini değiştirirler, sesi tanılan oyunolmaklığa delâlet etmez. Mükâfat ka9 Mersin orta okul 608 Vedad Cimsivri boynuzlu bir öküz yfcptı. vincle çarpıyordu. cu ebe olur. Tanımazsa, oyun devam e zananların ismi her aym ilk haftasında coz. Sonra, kuyumcu dükkânlarına gittiler. //. Tutankamon'un evlenmesi neşrolunan büyük listeye yazılır. Sol10 Çorum İstiklâl okulu 397 Seyhan Amenofis, altın fıligran üzerine kıymetli Eyüb. maştırıyorlardı. Onlar güzel kokulu bah dan sağa sıra ile: Hurma ağaclannm sallandığı beyaz taşlar kakılmış mücevheratı gb'zden geçir11 Denizli orta okul 591 Bedriye 1 Malatya Gazi ilk okul 434 Oğuz beldede, mes'ud birkaç sene daha geçti. çelerde birlikte gezerlerken, koca saraym di. Nişanlı prenses için, ipekli kumaslar Sevik. Engin. bütün salonlannda, köleler, kucak kucak kadar hafif ve kıymetli bilezıkler, gerdan Tutankamon, çocukluk arzularını yerine 12 Çorum ilk İnkılâb okulu 255 2 Faiih Gelenbevi orta okul 333 lıklar, taclar, işlemeli kemerler seçti. Son getırmişti. İlk arslan avına çıkmış, hatta kıymetli hediyeler taşıyarak koşuşuyorlarKaya Börütçene. Ahmed Orçioğlu. ra, kakmalı sılâhlann temaşasına dalan orada hayatını kaybetmek tehlikesi geçir dı. Şimalde ve cenubdan, şarktan ve garb13 Samsun İstiklâl ilk okulu 294 3 Beyoğlu 29 uncu ilk okul 31 Kemişti. Koskoca hayvan, okların vücudüne dan gelen hediyenin haddi hesabı yoktu. Ekrem öztümer. Tutankamon'a dönerek gülümsedi ve: açtığı yaralarm acısile, saldırmış, av ara Mısır ülkesinin her köşesinden de hediye mal Özer. 14 Taksim Tarlabaşı caddesi 144 Seç bakalım !dedi. 4 Çanakkale orta okul 214 H.kmet numarada Yakub Sağnak. balanndan, küçük prensin bindıği araba ,er akın ediyor, ve sonu gelmez kervanlar, Çocuk, sevınc içinde, elini bir av bıçaTürkay. 15 Balya birinci okul 239 Türkân. ğına götürdü. Bu, sıvri ağızlı, kabzas: fi yı bir sıçrayışta devirmiş ve bir pençede ufkun dört bucağından, büyük beyliklerin 5 Gazi Osmanpaşa orta okul 541 16 Balya birinci ilk okul 238 Enis. çocuğun sol yanağma derin bir yara aç ve Firavunun müttefiklerinin gönderdiği ruze kakmalı, çelik bir kama idi. Tevfik Solaksubaşı. 17 İnönü kız orta okulu 467 Hay elçileri getiriyordu. mıştı. Fakat, Amenofis'in, emin bir elle Amenofis, alaycı bir gülüşle: 6 Yüdızeli Cumhuriyet ilk okulu rünnisa. İlk arslan avında kullamrsın, dedi. inen mızrağı yaralı hayvanı öldürmüş, kü Ziyafet salonunda, nilâfer ve susam çi 119 Fikriye Gürel. 18 Kumkapı orta okul Sevfeddm. Çocuğun, için için istediği de bu idi. çük Tutankamon, kanlar içinde, benzi çeklerile dolu masalar kurulmuştu. Genc Esasen, ara sıra, Firavunla birlikte kum sapsarı, fakat yanağmdaki yaradan dolayı Mısırlı prensesler, beyaz tüller ve kırmalı keten elbiseler giymiş oldukları halde, dasahralarında ceylân avına gidiyor, bazan koîtukları kabararak ayağa kalkmıştı. Şimdi, Tutankamon, ince ve çevik bir vetlilerin acayib çehreleri etrafmda yer da, sık kamış dizilerile çevrili bataklıklar kenarında kurulan ördek pusularında bu delikanlı idi. Hemen bütün gün Ameno almışlardı. Karmakarışık işlemelerle süslü lunuyordu. Birkaç defa, bir kayığın dibin fis'in yanından ayrılmıyor, ondan, mem ağır merasim esvablarını giymiş Suriyelide, yıldızların suda pırıldıyan akislerini leket idaresini öğreniyordu. Büyük pren ler, som altm mücevherlere bogulmuş Noseyrederek, yaban ördeklerinin havalan ses, kocası saltanat sürmeden, pek genc bililer, kıvırcık saçlarına tüyler batırmış masını beklediği ve sabahladığı olmuştu. yaşında ölmüştü. Firavun, şifasız bir has zenciler, bu davetliler arasında görülü Fakat, Firavun, onu henüz arslan avına talığa yakalanmış olduğunu biliyor ve hü yordu. Tutankamon, Firavuna mahsus götürmemişti. Bu sebeble, Tutankamon, kumete, taze ve genc kuvvetleri iştirak et tahtm üstünde, Amenofis'in yanında otuFiravunlara mahsus lilllllllMimillltniNfMtiMlllllllliinilMMIIIMUIHIIimillMlllllllimHIIIIM tirmek istiyordu. Kendi çocuklan arasm ruyordu. Başında, da büyüyen, ve Prenses Ankes Paaton'un üstü yılanlı serpuş vardı; genc çehresi, son derece sevgisini kazanmış olan Tutan işlemeli altın kolyeler arasında pırıldıyorkamon'dan başka kim onun kalbine daha du. yakın olabilirdi? Uzun salonun öte tarafında, içinde lotüslerin çiçek açtığı mozaikli havuzların Engin ülkenin dört ucundan fena haberler geliyordu. Firavun'un hastalığım i »rkasma kurulmuş daha küçük masalarda, şitince, sınırlarda isyan homurtulan başla Kraliçe Nefstiti, kızları ve davetlileri topmıştı. Hafta geçmiyordu ki, saraya, toz lanmıştı. Nişanlı genc prenses, mücevherdan bembeyaz kesilmiş, nefes nefese bir lerle süslenmişti. Arkasında, üzerine firusavcı gelip telâş uyandıracak bir haber ze işlenmiş, kırmalı ketenden bir rob vargetirmesin. Bu haberler, hep şu nevi şey dı; ufacık ayaklarına altın sandallar giymişti. Ihtiyar sütninelerinin anlattığı malerdi: « Şehrim kuşatılmıştır. Halk ağlıyor. salları neş'e ile dinliyen iki çocuk, şimdi Gözyaşları uzun ırmaklar halmde akıyor. cihanın hâkimi, Mısır Firavununun ortağı Bize yardım et, ey kudretli hükümdar!» jlmuşlardı. « Ordulann çabukça imdadıma gel Bu günü, göz kamaştırıcı şenliklerle dou birçok günler taLb etti. Fakat, avlarmezlerse, dü«manlann bizi ezecek.» dan, gezintilerden, ziyafetlerden, baş gösMısırm idaresini, bir hükümdarın eîe alması zamanı gelmişti. Ve Tutankamo teren isyanı bastırmak üzere smırlara gönn'un, çocukluk arkadaşı güzel Prenses derilen muhariblerin yolladığı iyi haberlerAnkes Paaton'la evleneceği ilân edildi. den sonra, çok geçmeden matem başladı. Bu prens düğünü için, muhteşem şenlik Firavun Amenofis ölmüştü. Artık, T u ler hazırlanıyordu. Prens ve Prenses, her tankamon, Mısır üzerinde yalnız başma ikisi de delikanlılık çağma henüz girmiş saltanat sürecekti. Bursada hâkim Mü'min Ersöz Yazısız hikâye Arkası gelecck hafta lerdi; her ikisi de güzelliklerile gözleri kakızı Muallâ Bilmeceyi çözenler ÜOTUNLAR mühendisler, bu şelâleyi en aşağı 1000 metre yükseklikte tahmin etmişlerdir. tlk yaptıkları hesablara göre, şelâlenin eni Nıyagaradan da fazladır. Düşünü nüz ki, Niyagara şelâlesinin yüksekliği 55 metre, genişlıği 1800 metredir. ı Bugüne kadar, dünyanm en büyük şelâlesi diye malum olan şelâle Ku keenans'dı. Yüksekliği ise ancak 750 metredir. Hayvanları tanıyalım! Turna kuşları ) Turna kuşları mevzun bir boy, zarif bir endama malik kuşlardır. Balear ta c kım adalanndaki turna kuşlarımn başlarında tavusların süslerine benziyen birçok güzel tüyler vardır. Turna kuş larının hakıkî vatanları Asya ile Afri kadır. Bu kuşlar balet oyuncuları gibi ayaklarile mükemmel danslar yaparlar. Japonyada turna kuşlarını millî ve mukaddes bir kuş sayarlar. Eylui Bulmacası Çocuk portreleri Yukarıki resimde bir kurd leyleğin ağzındaki kemiği kapmak üzeredir. O kurd nerededir, bulunuz ve resmini kesip kalemle işaret ederek bize gön • ": deriniz. Bu b ı lmeceyi doğru halledelnerden birinciye beş lira, ikinciye iki lira, üçüncüye bir lira takdim olunacak, ayrıca yüz kişiye muhtelü hediyeler verilecektir. Cevablarm eylulün sonuncu gününe kadar «Cumhuriyet Çocuk Sahifesi» adresine gönderilmesi lâzımdır. Geç kalanlar hediye alamazlar.