Katalog

6 tldncikânun 1938 CUMHURİYET Kâdise!er arasmda Türk inkılâbı ve Japonya Büyük davalar Ingiltere Portekîzebîr D askerî heyet gönderiyor ° İki devlet erkânıharbiyeleri arasmda yapılacak müzakerelere büyük ehemmiyet veriliyor Londra 5 (A.A.) lyi haber alan mahfiller, Ingiliz askerî heyeti azalarüe Portekiz erkânıharbiyesi arasmda şubat sonunda Lizbon'da yapılacak olan görüşmelere büyük bir ehemmiyet atfetmek tedirler. Bu mahfiller Ispanya harbinin tesirlerine rağmen îngiltere ile Portekiz arasmda ittifakın bütün kuvvetini muhafaza ettiğini söylemekte ve bu görüşmelerden kat'î neticeler beklenilmesine rağmen Ispanyol ihtilâfından istifade eden bazı ecnebi memleketlerin Portekiz üzerinde nüfuz icra etmeqe tesebbüs ettikleri şu sırada bu müzakerelerin elzem olduğunu kaydetmektedir. Burada hasıl olan kanaate göre. Almanya, îtalya ve Portekiz arasmdaki zahirî yakınlık, îspanyol meselesinin çerçevesini aşmakta ve Ingiliz Portekiz askerî menfaatleri ideolojik mülâhazalara takaddüm etmektedir. Ingiliz askerî eksperlerinden mürekkcb bir heyet îngiltere ile Portekizin mütekabil ihtiyaclarını tesbit etmek üzere şubatta Lizbon'a gidecektir. Teruel cephesinde Filistinin akîbeti müthis soğuklar ne olacak? İki taraf da galibiyet îngiltere hükumeti bir iddiasında bulunuyor «Beyaz Kitab» neşretti Barcelone 5 (A.A.) Resmî tebliğ: Asilerin Teruel mıntakasındaki hütumları, akamete uğramıştır. Teruel cephesinde hararet derecesi, sıfırdan aşağı 15 tir. Asilerin bir tayyaresini düsürdük. Londra 5 (A.A.) Filistine gide cek olan yeni hükumet komisyonunun salâhiyetlerini tarif eden bir Beyaz Kitab, bugün neşredilecektir. Bu komisyon Lord Peel'in raporunda tavsiye edilen iki teşekkülün vazifesini görecektir. Lord Peel raporunda, Filis tine malî bir komisyonla taksim plânına göre mıntakalan ayırmak üzere bir hususî komisyon gönderilmesini teklif etmişti. îngiltere hükumetinin Filistini taksim projesine kabul edilmiş nazarile baktığmı hatırlatmak Iâzımdır. Milletler Cemiyetinin temmuz içtimamda Ingilterenin taksim plânını hararetl* müdafaa ettiği ve Cemiyet konseyince kendisinden mufassal bir taksim plânı tevdi etmesi istendiği malumdur. thtilâlcilerin tebliği Salamanka 5 (A.A.) Resmî teblig: Teruel etrafmda muharebeler devam etmektedir. Düşmanm 11 tayyaresini düşürdük. Sis ve şiddetli soğuk harekâtı güçleşt'rmektedir. Cephede b'len gazetecilerin cesedleri Parise getirildi Paris 5 (A.A.) Teruel cephesinde maktul düşmüş olan ikisi Amerikalı ve Bayaz Kitab hakkında mütalealar Londra 5 (A.A.) îngiliz siyasî biri Inciliz üç gazetecinin cesedleri bu mehafilinin «Beyaz Kitab» karşısındaki sabah Parise getirilmiştir. Birçok gazeteilk aksülâmelleri, heyeti mecmuası itiba ciİT, istasyonda hazır bulunuyorlardı. rile müsaiddir ve halihazırda Ingiliz par Norveç bankasımn iskonto lamentosunun kararlan yüzünden müşküfiatları külâta uğramadar Filistin meselesinin Oslo 5 (A.A.) Norvec bankası tasfiyesine doğru bir terakki vücude getiriskonto haddini yüzde dörtten yüzde üç mek için kabul edilmiş olan usulün mahirane olduğunu meydana çıkarmaktadır. bucuğa indirmiştir. Bulgaristanda gizli radyo Kabul edilmiş olan hal sureti, vakti huluIünde kararların parlamento ve Milletler neşriyatı Cemiyeti tarafmdan tasdik edilmesi için Sofya 5 (Hususî) Sofya radyo plânın tatbikına müteallik bütün teferruadirektörlüğü, on beş gündenberi bulgarca tı ihzar ermeğe müsaiddir. yaptığı gizli neşriyatla radyo servisini kaDaily Herald gazetesine gore «Beyaz rıştıran bazı mevcelere tesadüf edildiğını Kitab» kabine erkânı arasmda bir ihtilâf ve buna dair malumatı olanlann direk mevcud olduğunu göstermektedir. Kabitörlüğe bildirdikleri takdirde kendilerine ne azasının bir kısmı Filistinin süratle 10,000 leva mükâfat verileceğini ilân et taksim edilmesine taraftardır, diğer bir mistir. Bu gizli radyo mevceleri geceleri kısmı ise bu taksimden vazgeçilmesini armuhtelif saatlerde neşriyatta bulunmakta zu etmektedir. ve tabiî olarak ertesi gün hangi saat ve Genc bir Arab idam edildi zamanda tekrar neşriyatta bulunacağını Londra 5 (Hususî) Filistinde bugizlemektedir. Bulgaristan dahilinde olgün genc bir Arab idam edilmiştir. Mahdu^u muhakkak görülen bu gizli neşriyat te<kilâtmın ele geçmesi için büyük gay kumun Maverayiürdün'den Filistine silâh getirdiöj tahakkuk etmiştir. rptler sarfedilmektedir. ngilterede, Yakın ve Ortaşark cemiyetinin merkezinde yapılan bir toplantı, yeni Türkiyeye karşı Anglo Sakson hayranhğmın güzel Amerika kıt'asmı Asya dünyasmdan tecellilerine vesile olmuş: Yüzbaşı Tracy Philips Türk inkılâbınm esasla ayıran denizin azametine bir harita üze n üstündeki pek doğru tahlil ve mü rinde bakıldığı zaman, birbirinden bu deşahedelerini anlatmış. Yalnız, konfe rece uzak mintakalardan hareket eden firansçı bir noktada inkılâbımızın ha loların çatışmasına imkânsız nazarile bakkikatinden aynlarak diyor ki: mak icab ediyor. Fakat, Panama kanalile Büyük Ok « Türklerden birçoğu 1922 seyanustaki Japon adalarmı birbirinden anesinden itibaren ve Cumhuriyetin y;ran 17,000 kilometroluk mesafenm builk günlerinde Japonyamn nasıl lunduğu hattıüstüva mıntakalanndan şigarblıtaşmış olduğunu ve bu Asyalt male doğru çıkıldığı takdirde vaziyet dememleketin Avrupadaki denizaşırt ğişir. Şimalin buzlu ve vahşi mmtakala memleketlere taştığı bir zamanda nnda, iki kıt'a birbirine yaklaşmağa gaybununla nasıl münasebette bulun ret eder gibi görünmekte ve ancak dar Behrenk boğazile ayrılmaktadırlar. duZunu itina ile tetkik etmiştir.» Esasen Kamçatkada. bugün şimalî SiBu sözlerden, Türk inkılâbınm Jaberyadan madud olan bu geniş ve ıssız ponyadan Hham aldığı neticesini çıkaranlar bulunabilir. Belki muhterem yarımadada, Japonyamn gözü olduğunu tahmin ettiren birçok emareler belirmiştir. konferansçı da böyle bir kanaat saJapon Generali Vada, «Japon topraklahibidir. Rusya, hesaba katılmazsa :nın millî müdafaasında vazifeler» isim* Asyada Japonyadan sonra garblıla lı bir kitabda, Büyük Okyanusun uzak şan ilk memleket Türkiye olduğu için, şimalinin, Japonyayı tehdid edecek olan inkılâbımızın menşeini bilmiyen Av Amerika tehlikesine saha olacağını söy rupalılar arasmda, Uzakşarkın Ya lemektedir. Hakikatte, Japonyayı tehdid kınşarka sıçnyan bir tesire inananlar eden hiçbir Amerika tehlikesi mevcud olçok olabilir. madığı apaşikâr meydandadır. AmerikaHalbuki Türk inkılâbı hiç bir ham lılar hiç kimseye taarruz etmek niyetinde Iesinde Japonyayı kenduine model değillerdir. Fakat, Japon generalinin besolarak almış değildir. Evvelâ, aleyhi lediği fikir şudur ki, §ayed, günün birinde mizde bir not olarak itiraf edelim ki Japonlar Amerikaya ayak atmak ister bizde Japonyaya dair yapılmış etüd, erse, oraya ulaşmak hususunda en büyük yok denilecek kadar azdır. İnkılâbı muvaffakiyet yolu, Kamçatka mmtaka mızın herhangi bir tesir ve taklidden lan, Behrenk denizi ve Alaska olabile değil, tarih ve hayat zaruretlerinden cektir. Binaenaleyh, Amerika erkânıhardoğduğunu anlamak için, Japonya ve biyesinin, bu şimal mmtakalannda kâin Türkiye arasmdaki büyük rejim far kendi arazisi üzerinde tahkimata kalkış ması bir tehlike teşkil etmektedir; fakat, kma gözucile bakmak yetişir. bu tehlikeye, Amerika topraklarına bu taVeciz ve sad< görmeğe teşebbüs edelim: Japonya imparatorluktur, raftan tecavüz etmek teşebbüsünde bulubiz cumhuriyetçiyiz. Japonyada Im nacak olan müstevliler maruz bulunmak" tadır. parator, ilâhî bir soydan gelme, mukaddes bir varlık telâklr edilir; siyasî Şu dakikada, Reisicumhur Roose ve dinî akideler orada hâlâ bir Orta velt'in ve güzide bir sınıfın cesurane izahçağ hamurile birbirine yuğrulmuştur, anna rağmen, Amerikalılann büyük bir biz lâikiz. Japonyada imparator her kısmının, Birleşik Amerikayı, Uzakşark şsydir, biz halkçıyız ve bizde herşey, hâdiselerinde birinci plânda rol oynamak halktır. Japonya, Hindin ve Çinin ha zaruretinden vareste telâkki ettikleri mazin köleliğine düşmemek için, mo umdur. dern bir orduya ve donanmaya sahib Bununla beraber, dünya işleri, hele olmak ihtiyacile ve tamamile askerî Amerikada, çapraşık, hareketler ve te zanıretlerle garb tekniğini benimse zadlarla doludur. Amerikalılar bu ısrarlı mis, fakat cemiyet yapısı itibarile ge* telâkkilerinde devam ederken, Amerika ri bir feodaliteyi zamanımıza kadar denı'z erkânıharbiyesi, ö'te taraftan. Bü « sürüklemiştir. Japonya emperyalist milliyetçidir; hududlannın dışında gözü olmıyan Türk milliyetçiliği yabancı toprak ve müstemleke değil, sulh peşindedir. Hiçbir monarşi ve otokrasi emelile alâkası olmıyan Türk devletçiliğ: ise Japonyanmkine hiç benzemez. Hedefi, garb kıblesine dönerek medeniyet namazı kılmaktan ibaret olmıyan Türk inlalâbile Japon garblılasmasını mukayese etmeğe imkân yoktur. Garb medeniyetinin Asyaya Uzakşark kapısından girişle Yakınşark kapısmdan girişi birbirine benzemez. En açık farklardan biri de şudur: Garb medeniyeti Japonyaya bir emperyalizm hareketi olarak, makine, zırhlı, tank ve tayyare ihtiyacı halinde girdi; Türkiyeye ise, büyük Türk medeniyetinin kardeşi olarak, teknik ihtiyaclar da aşan yüksek beşerî prensiplerle, sulh, ilim ve san'at ideallerile gelmis bulunuyor. Şarkın iki ucu arasmdaki maddî mesafe kadar manevî mesafeye de dikkat edil* melidir. PEYAMI SAFA Büyük Okyanus hakimiyetî Yazan: LUDOVtC NAUDEAU NALINA MIHINA! Sarıların beyazlardan nefreti aponya Dahiliye Nazın Amiral Suetsuga, anlaşılan beyaz milletlere bir yılbaşı hediyesi olarak bunların Asyadan koğulacağmı söylemış. ve «beyazların san ırklarm boynundaki boyunduruklan ortadan kalkmahdır» demiştir. Gerçi Japonya, san ırkların boynun dan beyaz boyunduruğu kaldıracaktır amma yerine san bir boyunduruk geçireceğine, medeniyetçe geri kalmış sarıların hiç şüphesi olmamalıdır. Doğrusunu is terseniz emperyalist beyazlar da, sarıların nefretine lâyık olmakfan geri kalmamış lardır. Japonlan, Uzakşarktan beyazlan koğmağa sevk ve tahrik eden iki âmil vardır: Biri, başta Japonlar olmak üzere, sarıların beyazlara karşı besledikleri kin ve nefret. Öteki de, Japonlann kendilerini Allah tarafmdan dünyaya hükümran olmak için gönderilmiş, ilâhî bir millet addederek cihangirliğe kalkışmalarıdır. Japonlann ilkönce teşerrüf ettikleri beyaz insanlar 1543 te gemileri bir tayfunda batan üç Portekizli olmuştur. Fakat Cizvit misyonerlerinin müessisi François Xavier 1549 da Japonyaya ayak bastıktan sonradır ki «beyaz tehlike» Japonyamn başına belâ olmuştur. Dört asra yakın bir zaman sonra da «san tehlike» be* yazlann başına belâ olduğu gibi... Bundan sonra Cizvit papazlan yavaj yavaş Japon adalarmı istilâ ederek hıris* tıyanlığı yaymağa başlamışlardır. 1582 de Japonlar arasmda 200,000 den fazla hîristiyan ve 200 den fazla kilise var * di. Fakat Japonyadaki hıristiyan papazlan, birbirlerine girdikleri için Japonlar, 1565 ten itibaren hıristiyanhğa karşı cej> he almağa başladılar. I 7 nci asnn bidayetine doğru, hıristiyanlara ve beyazlara karşı mücadele şiddetli bir şekil aldı. Japonlar, 1614 ten itibaren artık hıristiyanlığı kökünden kazımak yolunu ruttular. Bu tarihten sonra Japon sahillerine, Çin gemilerinden ve 1540 tanberi Nagasaki cıvannda küçük bir adada ikamet hakkını almış olan Holanda tacirlerinin gemilerinden başka ticaret gemisi yanaşması ve karaya adam çıkması yasak edildi. Japonlar, fırtına yüzünden karaya düşen beyazların kafalannı kesiyorlardı. 1854 te Amerikah komodor Perry, zorla Ja ponyanm kapılannı beyazlara açtırdığı zaman, Japonlar beyazlara karşı olan nefretlerini bunlar hakkında kullandıklan «kırmızı burunlu barbarlar», «köpekler», «keçiler» gibi sözlerle ifade ediyor ve «balık gözlü» beyazların gözleri ilâhî memleketlerini görmesine ve onlann «fil aj'aklan» mukaddes Japon yurdlannı çiğnemesine tahammül edemiyorlardı. Japonca, küfür bakımmdan dünyanm en temiz dili olduğu için, Japonlar, beyazlar hakkında böyle hafif sözler kullanmağa mecbur kalmışlardır; yoksa onlara karşı en şiddetli bir nefret duygusile mütehassistiler; hâlâ da öyle olduklannı gösteriyorlar. dilik muammalıdır. Havai adalarındaki başlıca deniz üssünün ıslahı için büyük para'ar tahsis etmişlerdir. Bundan maa da, Filipin adalas yolu üzerinde, çok müsaid vaziyetleıle serpihniş bulunan Midvvay, Wake ve Guam ismindeki üç adayı daha kabili istifade bir hale koymakla meşguldürler. Fakat, diğer taraf tan, üç sene evvel, Filipin adalanna is tiklâl verdikleri ve bu istiklâlin on senelik bir tecrübe devresinden sonra kat'ileşeceğı de malumdur. Acaba bu adalar Amerikada kalmak niyetinde midirler, yoksa orada vaziyetlerini tasfiye mi edecekler? Birleşik Amerikada, bu hususta muhtelif fikirlerin çarpıştıklannı gösteren pek çok emareler vardır. Bu fikirlerin mütekabil kuvvetlerini, şu veya bu istikamette ça bucak tadil edecek mahiyette, beklenmedik hâdiselrin zuhuru muhtemeldir. Bugüne kadar AngloSakson dünyası, baştanbaşa, tereddüdler, şüpheler ve o yalanmalar içindedir. Buna mukabil, gö~ rıiyoruz ki, Japonlar, her itibarla faali yettedir, cür'etli hareketlere girişmekte uzun zaman zaptedilraiş millî emellerin, pervasızca tatminine atılmaktadır. Japonya, bir emrivaki siyasetine dalmıştır. Bundan takriben seksen sene evvel, Japonya, muhtelif Avrupa filolan tara fından bombardıman edilmişti. Bugün, malum olduğu üzere, gene bombardıman edenler var. Fakat bombacılar ayni ta rafta değil. Japonlar, daha 1854 senesinde, Ko modor Perry'nin, Japon vasfı mümeyyizi olarak zikrettiği şeytanet sayesinde, AngloSakson zümresini dağıtmak için gayret sarfedecek gibi görünüyorlar. Esas itibarile sulçu olan Amerikalılar, Uzak şarktaki vaziyeti, âcil menfaatlerinin ha ricinde telâkki ederek: «Büyük Britan ya işin içinden çıksm» dediklerine göre, Japonların, bu neticeye varmak için ağebi ihtimal fazla gayret sarfedeceklerdir. Zamanımızda, Amerikanın Japonya ile yaptığı ticaretin çok büyük bir mikyasa ulaşmış olması keyfiyeti bu hususta Japonlara yardım edecektir. 1937 senesinin ilk sekiz ayı zarfında Japonya, Amerikaya 447 milyon yenlik mal ihrac etmiş, buna mukabil, Amerikadan 883 milyon yenlik mubayaatta bulunmustur. Bugün, sulhperver Amerikalılann delil olarak yük Okyanustaki hazırlıklanna, sanki gü ileri sürdükleri şey bu büyük misaldir. TIÜÜ birinde orada büyük hâdiseler cere Fakat, diğer taraftan, Amerika siyaset yan edecekmiş gibi devam ediyor. On adamlan ve Amerika amiralleri, çok fazceden hiç haber vermeden, Alaska'da, l tekrar edildiği için hakikat olmamasma Sitka Harbour'da bir hava üssü vücude imkân bulunmıyan bazı gürültülü tehdidgetirmiş, oraya on iki tayyare göndermiş, lerin mevcudiyetini tamamen müdriktir daha başka tayyareler yollamağı da te leı. Panay bombardımanı, bu tehdidleri min etmiştir. Aleoutien adalannın orta teyid etmiştir. Bugün, vaziyet sarahaten sında Duteh Harbour'da diğer bir hava gösteriyor ki, Büyük Britanya, Birleşik üfsü yakmda faaliyete geçecektir. Bu a Amerika, Fransa ve Holanda tarafmdan dalar, muazzam bir köprünün ayaklan yapılacak bir ittifak, Asyadaki muhtelif gibi, Alaska'dan Kamçatka'ya kadar müstemlekeleri tahtı temıne almanın yekoskoca bir mesafeyi kaplamaktadır. Ja gâne yoludur. Böyle bir anlaşma olmazpcnyanm, bu yeni üsler hakkında, şiddet sa, bu topraklar, günün birinde büyük bir li protestolarda bulunduğu, Amerikalıla tehlikeye maruz kalacaktır. Amerikanın nn ise, bu protestodan sonra dahi hazır vereceği karar, medeniyetin atisi için, halığı durdurmadıklan haber veriliyor. yatî bir ehemmiyeti haizdir. Hulâsa. Amerikalılann vaziveti, sim Ludovic Nemtteım J Romanyada Belediye Meclisi feshediliyor Sovyet elçisi M. Goga ile görüştü [Bastaraft l inct sahilede\ Kefken önünde bir motör battı (Battarafı l tnct toMtede) Limana gelen bir habere göre, tnebolulu Ömer reisin idaresindeki 120 ton luk motör, Kefken adası açıklarında fırtınaya tutularak karaya vurmak sure tile batmış, yedi kişiden mürekkeb olan mürettebat güçlükle kurtulmuştur. tngiliz sefiri Kont Ciano ile goruştu Roma 5 (A.A.) Ingiliz sefiri, bilAnkara 5 (Telefonla) Baslıca millî hassa radyo ile Arab lisanında neşriyat bankalanmız müdürlerinden bir heye yapilması meselesi hakkında M. Ciano tin bir aya kadar bazı malî ve iktısadî hususlarla alâkadar temaslarda bulun ile 40 dakika görüşmüstür. mak üzere Londraya gidecelkeri anla Van Zeeland Londraya •nlmaktpdır. Bu heyete dahil oldu§u bildavet edildi dirilen Merkez Bankası umum müdürü Brüksel 5 (A.A.) Van Zeeland, Salâhaddin Cam bu sevahatin tabiî ve normal bir mahiyette olduŞunu tebarüz Londraya hareket etmiştir. Zannedildiği»ttirmpkle beraber henüz kat'î sekilde Ankara 5 (Telefonla) Uyuşturucu ne göre van Zeeland dünya ticaretini ıs takarrür etmemis ve bittabi günü tayin Maddeler tnhisannm 1936 malî yılı b?lah etmek çareleri hakkmdaki raporunun "dilmemis bulunduŞunu b^na söyledi. lânçoçule murakıblar heyeti raporu Hetetk'ki icin Londraya davet edilmiştir. *t?lya, Roma sefiri olmıyan veti Vekilece tetkik edilerek tasdik oCehennem makinesi bir lundu. îdarenin 934 ve 935 malî yılı bidevletler'e münasebatını infilâka sebeb oldu lâncolanna nazaran, 1935 te idarenin hekesecek Paris 5 (A.A.) Gare de Lyon'da men kanunî sermayesine muadil bir şefcmanetler dairesinde bir infilâk vukua ge Londra 5 (Hususî) Romadan bildi kilde ve bir milyon 478.385 lira kıy Urek bir yangm çıkmasma sebebiyet ver rildişine göre, ttalyan hükumeti Roma metinde ve 1936 yılına da 883,738 lira da sefirleri bulunmıyan devletlerle sii"isse de vangm çabuk bastırılmıştır. Infikıymetinde stok mal devredildiği halde, yasî münasebatı kesmeğe karar ver lâk, mechul bir valizdeki bir cehennem miştir. Hâlen Holanda ile Fransamn Ro bu sene 1937 malî yılına ancak 798,000 küsur liralık mal devredilmiştir. mak'n^si yüzünden vukua gelmistir. mada sefirleri yoktur. Londrava gidecek malî heyet Beyazlardan nefret eden Japonlar, kendilerini Allahın bir parçası ve dünya işlerini idare eden kollan addederler. Japon tarihi, onlara göre, Allahm iradesinin doğrudan doğruya tezahür ve tecellısinden başka birşey değildir. Japonlann beyazlara karşı duyduklari an'anevî nefret, 1854 ten sonra, onlardan gördükleri fena muamelelerle eksilmemiş, artmışhr. Fakat zeki Japonlar bu düş • » manlığı daimî tebessümleri altmda gizlemeğe muvaffak olmuşlardır. Bugün, bu nefret hissine, kendilerinin Allah tarafmdan dünyayı idarejrg memur oldukları kanaati, yani ilâhî bir cihangirlik fikri de inzimam ediyor. Bu manevî sebeblere, nüfus fazlahğı ve Japon mallanna piyasa tedarik etmek arzusu gibi maddî se bebler de ilâve edilince Japon Dahiliye Nazınnm beyazlan neden Uzakşarktan ve hatta bütün Asyadan süpürmek istediği kolayca anlaşılır. Onun için nazınn nutku karşısmda Fransız gazetelerinin duyduklari hayrete hayret etmemek kabil değildir. Uvuşturucu Maddeler Inhisanmn bilânçosu Para cezasına mahkum oldular Bu haber henüı başka membadan te"id edilmemiştir. Paris 5 (A.A.) Totaliter temayül lere sahib siyasî bir teşekkül olan Ressemblement Francais meselesi hakkında mahkeme tarafmdan bir karar verilmiştir. * Mahkeme, bu teşkilâtın ihtilâlci birlikJtr hakkmdaki kararnamenin tatbiki ne ticesi olarak feshedilmis olan «Fransız tesanüdü» teskilâtından baska birşey ol madiŞı mütaleasmda bulunmustur. Mahkeme, teşkilât reisi binbaşı loan Renaud'yu 3 bin frank para cezasına ve 4i£er zimamdarlardan her birini de biner franga mahkum etmiştir. , Avmtury*, Macaristan H^riciye Nazırları toplanıyor Londra 5 ^Hususî) Avusturya, Ma caristan ve îtalya Haricive Nazırları önümüzdeki oazar günü Pestede toplanarak bir konferans akdedeceklerdir. Konferans üç *nin devam edecektir. Amasyada odun, kömür buhranı Yurd^H«Î!^tan çikarıldı Ankara 5 (Telefonla) Otuz sene evvel Yuçoslavyava çiderek bir daha dön mediSi ve kendisini konsolosltıtlanmı^a da kavd^ttirrnerH^i anlasılan Boşnak Ömer oslu tsmail, Tevfik Süleymanoviç yurddaşlığımızdan çıkarıldı. Amasya (Hususî) Birkaç gündenberi bir bahar manzarası arzeden havalar birden soğuklaştı ve bu iki günde bilâfasıla kar yağdı. Odun, kömür buhranının önü tamamen al'nmıs. değildir. Belediyenin mütemadî takiblerine rağmen hâlâ ihtikârm mevcud olduğu görülmekte ve teessür uyandırmaktadn. Bir merkeb yükü kömür evvelce 50 60 kuruş arasında satılırken şimdi 100 kuruşa büe almak mümkün olmuyor. Keyfiyet fakir halkm güclükten ziyade ıstırab çekmesini intaç etmektedir. Londra 5 (Hususî) Romanya Başvekili M. Goga Sovyet elçisi M. Ostrovvski'yi kabul ederek, uzun bir mülâkatta bulunmustur. Sovyet gazeteleri, Moskova hükumetiDün, hava nasıldı? nin Romanyada cereyan eden hâdiselere Dün, hava tamamen kapalı ve yağışlı karşı lâkayd kalamıyacağmı yazmakta Reçmiştir. Yağıslar Kocaeli, Zonguldak, dırlar. İzmir, Ankara, Malatva, Diyarbakır, ErYahudi muharrir kullanan zincan, Trabzon ve Kayseride yasmur; Çanakkale ve Eskişehirde kar şeklinde gazeteler kapatıldı Bükreş 5 (A.A.) Dahiliye Nazı olmuştur. Rüzgârlar şimalden Trakya ve Mar n, Yahudi muharrirler kullanan bir çok mara havzasmda kuvvetli, Eğe ve ce vilâyet gazetelerini kapatmıştır. Bunların nubî Anadoluda cenubdan orta kuvvetarasmda Oserno Ovitz de, almanca ola te esmiştir. Karadeniz sahillerinde fırrak intişar eden bütün gazeteler de vardır. tına halini almıştır. Rüzşâr şehrimizde Bu tedbir, yazılarile Rumen milletine saniyede 15 metro süratle esmiştir. zarar vermiş olan diğer bütün gazetelere Yunanistanda de teşmil olunacaktır. Atina 5 (Hususî) Yunanistanın her Polis müdürüne verilen salâhiyet tarafında havalar yeniden fenalaşmıştır. Cenub taraflarında şiddetli yağmurlar Bükreş 5 (A.A.) Bükreş polis vağmakta, simal cihetlerinde de tekrar müdürü ve Kralın mutemedlerinden Ge kar yağmaktadır. Geçen hafta yağan neral Gabriel Marniesco'ya bir dahiliye karlar erimeden düsen yeni kar, birçok müsteşarının haiz olduğu salâhiyetlere köylerin civarla olan irtibatını kesmiştir. müşabih salâhiyetler verilmiştir. Antakya adliyesinde nakiller Antakya 5 (Hususî) Hoybun cemiyeti sabık umumî kâtibi Selim Memduh ikinci sınıf maliye müfettişliğine tayin Parise kar yaŞtyor Romaya giden Rumenler edildi. Suriye adliyesine nakledilen SaParis 5 (A.A.) Dün öSleye doğ di Sultan da gar.ib bir emirle tekrar Roma 5 (A.A.) Augusta sergisinı b="slTvan kar devam münferid hâkimliğe getirîldi. ni gezmek için Romaya gelen 1500 Romanyah Meçhul Askerin mezarına çe kü çok mühim bir siyasî anda vuku bulGöçmenler kazalara lenk koyduktan sonra bunların bir heye duğunu tebarüz ettirmiştir. gönderiliyor ti Venedik sarayında Mussolini tarafmİngiltere bir nota verdi Vilâyetimiz dahilinde iskân edilmek dan kabul olunmuştur. Londra 5 (A.A.) Öğrenildiğine Mussolini, Romanya âyanından Ma göre îngiltere hükumeti sefiri vasıtasile üzere Köstenceden Nazım vapurile li manımıza gelen göçmenlerin karaya çı noilesco'nun nutkuna verdiği cevabda Romanya hükumetine dostane bir nota karılmasına başlanmıştır Dün bunlar Romanyalılarla ltalyanlar arasmdaki ta vererek Londra kabinesinin 9121919 dan 600 ü Sirkecideki misafirhaneye a rihî bağlardan bahsetmiş, ilk defa olarak tarihinde Paris'de imza edilmiş olan ve hnmışlardır. Mütebakisi de bugün çı bu kadar kalabalık bir Rumen kafilesinin akalliyetlerin hukukunu zıman altına a karılarak Çatalca ve Silivriye gönde îtalyayı ziyaret etmekte olduğunu kay lan muahedeye karşı büyük bir alâka rilecek, orada hazırlanan evlere yer Leştirileceklerdir. deylemiş ve bu ziyaretm bilhassa bugün göstermekte olduğunu hatırlatmıştır.