25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 Evlul 1937 CUMHUK1YET SO N Hâdiseler arasında Çinde Japon çemberi gittikçe daralıyor Çinliler muhasara edilen kuvvetleri kurtarmak için kanal ve nehir sedlerini yıkıyorlar Londra 18 (Hususî) Japon kaynaklanndan gelen haberlere göre, Ja ponlann umumî taarruzu devam etmektedir. Çin kıt'alan Pekin'in cenubu garbisinde tam bir ric'at halindedir. Chochow'daki Çin kıt'alan ya tamamen tesJim olacak, yahud da her taraftan çevrilerek imha edilecektir. Japon çemberi gittikçe daralmaktadır. Tchentchon'la Fauchan arasında ihata edilmiş bulunan 150 bin Çinli, Japonlann taarruzları karşısında henüz kurtuluşa kavuşamamışlardır. Pekin'den alınan haberler, ihata edi len Çinlilerin 50 bin kişi olduğunu göstermektedir. Mahsur kıt'alan kurtarmak için, birçok Çin kuvvetleri, Pekin'in cenubu garbisindeki kanal ve nehirlerin sedlerini yıkmaktadır. Japon nakliye gemileri, motörlü kıt'alarla yapılacak yeni taarruzu hazırlamak üzere Şanghay ve Woosoung mıntaka larına asker çıkarmıştır. Bu esnada her iki tarafın topçu düellosu devam etmiş tir. kün olmaktadır. Nehrin mayinlendiği bütün gemilere bildirilmiştir. Robert Taylor'un meftunları ilim san'atkân Robert Taylor, geçtiği yerlerde eşi görülmemiş bir kadın kalabalığının üziicü tecessüsile rahatsız edilip duruyormuş. Gazetecilere söylediğine bakılırsa kendisi bundan çok şikâyetçidir: Etrafını alan kadın ablukası içinde adun atması pek zormuş. Robert Taylor'un şahsmda kadmlann beğendikleri ve alkışladıkları şey, san'atı değildir; çünkü ondan daha kuvvetli san'atkârlar, güzel cinsin bu iltifatmdan mahrum kalıyorlar. Robert Taylor'un muvaffakiyeti, san'atmdan ziyade iri siyah gözlerinde, yüzünün bulutlu ve muammalı, çekik ve süzgün çizgilerindedir.. Velhasıl, herşeyden evvel, güzel bir erkek. Fakat niçin onun kadar güzel kadın san'atkârlar, geçtikleri yerlerin erkekleri arasında bu derece tecessüs ve alâka uyandırmıyorlar? Ru dolphe Valentino'nun ve Robert Taylor'un kadınlar arasında uyandırdığı bu heyecanın sırn nedir? Bence şudur: Erkekler arasında güzel çok az ve her iki sana'tkârda alkışlanan şey, güzellikten ziyade, bu azhktır. Avnıpa seyahatimde güzel erkeğin pek nadir bir şey olduğunu daha iyi anladım. Spor, iddia edildiği gibi, erkekleri güzelleştirmiyor; bilâkis, taleb ettiği büyük efforlann yüze verdiği katılık ve hoyratlıkla, etin üstüne mananm çizdiği güzelliği bozuyor. En büyük spor hayat mücadelesidir ve erkeği asıl çirkinleştiren de budur. Robert Taylor gibi, mücadelenin bu insafsız kanunundan yakayı sıyırmanm yolunu bulmuş sayılı bahtiyarlann peşinde icini çeken kızlarla dullara şaşmam: Onlar bir hakikat değil, bir hayalet seyretmenin sihirli ürpermeleri içindedirler. Zira erkek güzelliği çoktan bir hatıra ve bir hayal olmıya başladı. BUYÜK DAVALAR UYÜ italya Ingiltere ile bir harb yapabilir mi ? Habeş harbinde İtalyan İngiliz gerginliği son haddini bulmuş, herkes bir İtalyan İngiliz harbine muhakkak nazarile bakmağa başlamıştı. Habeş meselesinin hallinden ve Londra ile Roma arasmda bir anlaşmanm imzasından sonra Akdenizde Habeş meselesile ortaya çı kan İtalyan İngiliz rekabetinin geçici bir mahiyette olduğu farzedilmişti. Fa kat bilâhare tahaddüs eden İspanya meselesile de bir defa daha görüldüğü üzere İngiltere ile İtalya Akdenizdeki kozlarını henüz paylaşmış değillerdir. Bir İngiliz İtalyan muhasamatı karşısında İtalyanın Fransayı karşı safta bulacağı şüphesizdir. Bu itibarla Fransa ve İngiltere ile ayni zamanda harbetmek mecburiyetinde kalacak olan İtalyanın coğrafî vaziyetini tetkik faydadan hâli değildir. Alp dağlannın teşkil etmekte olduğu tabiî hudud İtalya için tedafüî bakımdan büyük bir kıymet ifade etmez. Çünkü bu dağların İsviçre ve Fransa hududundaki aksamı kolaylıkla kabili müdafaa olma sma mukabil îtalya tarafına düşen kısmı dağların birdenbire yükselmesi yüzün den muhtelif mevziler şeklinde ve biri kaybedilince diğerinde tutunmak suretile müdafaa edilemezler. Bunun için İtal yan askerleri Alp dağlanndaki mevzile rinden püskürtüldükleri takdirde Po vadisine kadar çekilmeleri icab eder. Ayni zamanda Alp hududunda bir İtalyan mağlubiyeti cenubî Tirol ve Istriya'daki ekalliyetler üzerinde de aksüIâmeller husule getirecektir. Bunlarm İtalyaya merbutiyetleri İtalyan ordulannın galibiyetine bağhdır. Bu suretle de şimalî italyanın mukadderatı ilk çarpışmalara bağh kalacak demek yanlış değildir. İtalya sahillerinin denizden gelecek bir taarruza son derece açık bulunması da üzerinde durulacak bir meseledir. îtalyanın 4250 mil imtidadmdaki sahil Ierini bir kül olarak müdafaa imkânsızdır. Bu sahillerin topografik vaziyet dolayısile kısmen asker üıracına gayrimüsaid olmasına rağmen îtalyanın en bü yük nüfus merkezleri olan Napoli, Genova, Palermo, Venedik, Trieste gibi şehirleri deniz kenanndadır. Roma dahi denizden ancak 12,5 mil içeride ve harb gemilerinin ateş menzili dahilindedir. Bütün bunlar bertaraf, italyanın harbde en zayıf tarafı coğrafî ve iktısadî durumudur. italyan sanayi merkezlerinin hemen hepsi şimaldedir. Binaenaleyh Alplardan gelecek bir istilâya maruz bulunmaktadırlar. Yalnızbaşına Milâno şehri bütün İtalyanın vergi varidahnm dörtte birini cibayet etmektedir. Po vadisi ise İtalyan buğday mahsulünün yüzde kırk sekizini, pirinc mahsulünün yüzde doksan dokuzunu ve mısır mahsulünün yüzde yetmiş beşini temin etmektedir. Bundan başka İtalyadaki fabrikaların yüzde yetmiş beşi de Po vadisinde bulunmaktadır. leri de hududa yakın dağlarda ve düşman tayyarelerinin hücumlanna son derece açıktırlar. Kuvvei muharrike istasyonlannın tahribi ise İtalyadaki tren nakliyatını mühim surette sekteye uğratacaktır. Kömürsüz olduğu için şimendiferlerini elektrikle işleten İtalya, yazın çok sıcak aylan ve su kuvveti olmadığı zamanlar müstesna fabrikalannın mühim bir kısmını da elektrikle işletmektedir. İtalya harbde ayni zamanda petrol noksanından da çok güçlük çekecektir. O zaman da motörlü kuvvetlerini işletememek tehlikesi başgösterecektir. Habeş harbinde petrol ambargosu vazedildiği zaman İtalyanın nekadar telâşa düştüğü hatırda olsa gerektir. Iptidaî madde cihetinden bu kadar fakir olan İtalyanın bir abluka neticesine tahammül edemiyeceği muhakkaktır. Akdeniz bir açık deniz olmadığı gibi bu denizin mevzileri de İtalyanın elinde değildir. Garbda Cebelüttank, şarkta ise Italyayı şarkî Afrikadaki eski ve yeni arazisinden ayıran Süveyş kanalı Ingilterenin elindedir. Rumen petrol ve buğdaylannın geçeceği Boğazlar da Türkiyenin elinde olup, Montreus konferan sında bunlar tekrar Türkiye tarafmdan askerileştirilmek karan verilmiştir. Yani îtalyanlann Lâtin denizi dedikleri bu deniz bir fare kapanı gibidir. Ingiltereye karşı takib ettiği siyasetin esas prensiplerini îtalyanın bu zayıf coğrafî ve askerî vaziyetinde aramak daha doğru olur. Bugün Musolini, Italyayı kendi kendine kifayet eder bir devlet haline sokmak teşebbüsündedir. Faşist rejiminin en büyük gayelerinden biri de budur. Bunun sebeblerini yukarıda izah etmiş ol duk. Günün birinde bir mücadeleye girişmek mecburiyeti hasıl olursa italya ancak dahilde kâfi buğday yetiştirmesile övünebilir. Bundan gayri bir çok şeyleri haricden tedarik mecburiyetindedir. Arnavudluktaki petrol kaynaklan mahduddur. Modern bir harbin ihtiyâc göstereceği miktarlarda petrolu italya Arnavudluktan temin edemiyecektir. Bir harb zuhurunda italya gıda maddeleri için de büyük bir sıkınhya girmek mecburiyetindedir. Bundan dolayı Ak denizde muhtelif üsler teminine çalışan faşist idaresi Adriyatikte Saseno, şarkî Akdenizde Oniki ada ve daha yukartlarda da Arnavudluğu elde etmiş bu lunuyor. Süveyş kanalı dolayısile de Mısınn dostluğunu kazanmağa, garbî Akdenizde de Balear adalannı ele ge çirmeğe çalışıyor. 26 eylul Dil bayramı hazırlıkları Bayram memîeketin her tarafında geniş bir* programla tes'id edilecek Ankara 18 (A.A.) 26 eylulde ya pılacak beşinci dil bayramı kutlulama töreni programı aşağıdadır: 1 îlk Türk Dil Kurultayının top landığı 26 eylul dil bayramı, bundan önceki yıllarda olduğu gibi, Türk Dil Kurumu üyeleri, Halkevleri, gazeteler ve yurdun bütün dilseverleri arasında kutlulanacaktır. 2 26 eylul 1937 pazar günü saat 18 de Ankara ve Tstanbul radyolan birleştirilecek ve Türk Dil Kurumu adma bir söylev verilecektir. Bu söylev bütün Halkevlerinde radyo ile dinlenecektir. 3 Halkevleri, söylev saatinden önce veya sonra, kendi bölgelerindeki imkâna göre, dil hakkında konferanslar vermek, şiirler okutmak ve türlü te zahürlerde bulunmak suretile dil bayramını kutlulıvacaklardır. Halkevle rinde verilen konferanslarm, söylevlerin birer kopvası Türk Dil Kurumu Genel Sekreterliğine gönderilecektir. 4 Türkive gazeteleri, 26 eylul 1937 sayılarmda dil bayrammı kutlulıyacaklar ve Türkiyede dil çalışmaları üzerine yazılar yazılacaktır. 5 Bütün kutlulama ve tezahurlerde şu noktaların tebarüz ettirilmesine çalışılacaktır: A Ulu Önder Atatürkün yükseK himaye ve irsadları altında Türk dilî üzerinde yapılan çalışmaların her gün daha çok genişliyen yüksek bir faaliyet göstermekte olduğu, B Ana dilimizin geniş varlıklannı bulmak üzere yapılmakta olan araştırmalann, yalnız Türk dili lehçelerini değil, bütün kültür dillerini ve genel dil bilgisini ilgilendiren yüksek bir buluşa, yeni «Güneş Dil Teorisi» adını alan Türk dil tezine vardığı, C Yeni Türk dil teorisinin üçüncü Türk Dil Kurultayma iştirak eden dil bilginleri tarafmdan kabul edildiği gibi, 1 eylul 1937 de Bükreşte toplanan beynelmilel prehistorik, arkeoloiik ve antreoolojik kongreye ve 20 eylul 1937 de İstanbulda toplanan ikinci TariH Kurultayma da tebliğ edüerek her ikisinde iyi karşılanmak suretile bir kat daha kuvvetlendiği, D Türk kültürü prehistoire'ın en eski yüksek kültürü olup Neolitik ve Maden medeniyetleri orta Asyadaki Türk ana vurdundan yeryüzüne yayıldığı gibi, Türk dilinin bütün kültür dillerinin ana kaynağı olduğu da <Gü^neş Dil» teorisinin verimlerile inkâr kabul etmez bir surette sabit olmakta bulunduğu. 6 Halka hitab eden söylev, konfe rans, şiir ve yazılarda elden geldiği kadar herkesin anlıyabileceği açık, sade, düzgün, pürüzsüz ve güzel bir türkçe kullanılmava calısılacaktır. Çinde telef olanlar Tokyo 18 (A.A.) Amiralhk dairesi, bu aym 16 sına kadar Çinde telef olan Japon bahriye silâhendazları mik tannın 1014 e baliğ olmakta bulundu ğunu bildirmektedir. Japon donanması nın kaybettiği tayyarelerin adedi 23 tür. Çinliler de mukabil taarruza geçmişler Şanghay 18 (A.A.) Japon do nanması namına söz söylemeğe salâhiyettar bir zat, Çinlilerin dün Şanghay etrafındaki cephede mukabil taarruza geçmiş olduklannı beyan etmıştir. Japonlar, Çinlilerin yaklaşmasına müsaade etmişler ve müteakıben ateş açarak kendilerini ağır zayiata uğratmışlardır. Çinliler bir kilometro ilerlediler Londra 17 (Hususî) Çin Büyük Elçisine gelen haberlere göre, Çin kıt'alan da taarruza başlamışlar, Juihang'm şarkında 1 kilometro ilerlemişlerdir. Kanton nehrine mayinler konuldu Vaşington 18 (A.A.) Çin sefiri an Şanghay 18 (A.A.) 5 ghay mu TchengTingWang, Çine gönderilecek harebelerinden sonra Japonyanın hima eslihaya ambargo konulmasına karşı Çin yesi altında ilk idare, Paochan'da tesis hükumeti namına Hariciye Nezareti nezedilmiştir. dinde protesto etmiştir. Bu idarenin ismi, «Sulhun muhafazası Hasta Prens iyileşiyor komisyonu» dur. Tokyo 18 (A.A.) Prens Saion Bu idare, bir Çinli doktorun riyaseti ji'nin sıhhî vaziyeti, tedricî surette sp''h altındadır. Doktora 4 aza refakat et bulmaktadır. mektedir. Japonlar Çaçao'yn aldılar Londra 18 (Hususî) HongKong'dan gelen bir telgrafa göre, Kanton nehrine mayinler konulmuştur. Nehirden geçmek, bir kılavuz kano ile mümLondra 18 (Hususî) Şimalî Çindeki büyük taarruza iştirak eden Japon askerleri bugün Çuçao şehrini zaptetmişlerdir. Taarruz bütün şiddetile devam etmektedir. Sulhun muhafazası komisyonu Çine karşı silâh ambargosu Suçlu Seyid Rıza Viyana sergi binası Mevkuf rüesa ile muvacehe edilecek Eelâziz 18 (Hususî muhabirimizden) Üç gündenberi burada mevkuf bulu nan Seyid Rızanın isticvabma bugün de devam edilmiştir. Sorgu esnasında kaçamak cevablar vermek istiyen Seyidin yeniden bazı mühim ifşaatta bulunduğu anlaşılmaktadır. Suçlu, bugün hapisane müdürüne müracaat etmiş, bazı temennilerde bulunmuştur. Bu arada oğlu Hüseynin kendine aid araziyi tanımadığını ileri sürmüş, tapu senedle rinin verilmemesini istemiştir. PEYAMI SAFA Dün çıkan bir yangında tamamen yandı Gizli Cemiyet azası olan Ayan Amerikadaki hâdise M. Roosevelt'i de nazik bir vazivete soktu Amerika âyanından Black'ın, Ku Kluks Klan cemiyetine mensubiyeti meydana çıktıktan sonra, efkârı umumiyede başlıyan heyecan gitgide art maktadır. Gazeteler, Black'ın hususî hayatına dair yeni yeni tafsilâtla beraber, gizli cemiyete mensub olduğunu gös teren bir takım deliller neşrettikçe, rezalet büyümektedir. Cumhurreisi M. Rcosevelt'in vaziyeti, bu yüzden, nazik bir safhaya girmiş bulunuyor. 14 eylulde toplanan mat buat kongresinde kendisi gayet sakin görünmüşse de, son derece hiddetli olduğu anlasılmaktadır. Black, gizli cemiyete kaydı hayat şartile aza kaydedilmiş olduğunu, Cumhurreisinden daima gizlemişti. M.'Roosevelt, bu hususta kendisine sorulan suallere, gazetelerin yazdık larından fazla bir şey bilmediği ceva bmı vermiştir. Londrada bulunan Black ve zevcesini gazetecilerin iz'acatmdan korumak üzere, Amerika sefarethanesi, nazikâne, fakat sıkı muhafaza tertibatı almıştır. Kendilerile görüsmek imkânı yoktur. Viyana 18 (Hususî) 1873 yılındanberi Viyana fuar ve sergileri için kullanılan büyük bina, dün tamamile yanmıştır. Yangınm başlamasından bir çeyrek saat sonra koca binanm her tarafı alevler içinde kalmış ve ateş gö rülmemiş bir süratle ilerlemiştir. Binanın kubbe kısmı, büyük bir gürültü ile çökmüş, alev sütunları aşağı Avustur ya ovasından görülmüştür. Yangının sebebi henüz anlaşılamamıştır. Yangın başlangıcında sergilerde kimse bulunMevkuflann muhakemesine başlan •madığı için insanca zay,iat olmamıştır. madan evvel, muvaceheleri yapılacak İtfaiye, yangının diğer binalara sirayetine güçlükle mâni olabilmiştir. tır. Roosevelt ve Uzakşark hâdiseleri Bir faşist grupu Lübnanda toplantı esnasında vakalandı Londra 18 • (Hususî) Amerika kanunu esasisinin 150 nci yıldönümü münasebetile M. Roosevelt bir nutuk söylemiş, demokrasinin istikbaline olan itiAdana 18 (Hususî muhabirimizden) madından bahsetmiştir. M. Roosevelt Lübnan'dan alınan haberlere göre, podemokrasilerin sonu geldiği hakkındaki lis, 250 kisilik bir faşist grupunu içtima iddiaları da protesto ederek hükumete halinde iken yakalamıştır. aid vazifelerin ana hatlarını çizmiş ve Yapılan ilk isticvablar. Samda da fademiştir ki: şist teşkilâtına mensub bir şube bulun< Hükumet, büyük halk kütlesinin duğunu göstermistir. Tevkif edilen grup isteklerini tatmin ve vaziveti ıslah sulideri Beytiladm'nin cebinde Stefani aretile iktısadî bir emniyeti temin et jansı Kahire muhabirinin esrarengiz melidir.» bir mektubu bulunmuştur. Zabıta, tahM. Roosevelt, çarşamba günü Seattle'e kikatını derinleştirmektedir. giderek kızını ziyaret edecektir. Reisicumhur, Uzakşarktaki hâdiselerle de meşgul olduğunu, kendisinin Vasinfftonda bulunmasmı icab ettiren bir hâdise çıkarsa hükumet merkezine dön^ceğini söylemiştir. Bundan başka Musolini, İtalyan halkının kuvvei maneviyelerini yükseltmek için de son haddine kadar mesai sarfetmektedir. Fakat bütün bunlara rağmen ne bu saydığımız üsler, ne de yükseltilmeğe çahşılan kuvvei maneviye modern bir harbde büyük bir rol oynıyacak mahiyette telâkki edilemezler. İptidaî madde kaynaklannm yoksulluğu ve coğrafî vaziyetinin fenalığı dolayısile de 1914 te Askerî noktai nazardan kuvvei muharrike vaziyeti de İtalyanın aleyhine bir İtalyan Amiralinin söylediği şu söz dir. Bütün memlekette istihsal olunan elân doğrudur: dört milyon iki yüz elli bin kilovattan üç «îtalyadan her ne îstersenîz isteyîniz, milyonu şimalî İtalyada kâin Piemon, fakat İngiltere ile bir harbe tutuşmasını Lombardiya ve Venedikte istihsal olun asla temenni etmeyiniz.» maktadır. Buralardaki elektrik merkez ( <France Militaire» mecmuasından) Bir doktor meb'usumuz halkîn sıhhatile yakından meşgul oluyor Safranbolu (Hususî) Safranbo lunun Akviran köyünden olan Edirne meb'usu doktor Fatma Şakir Me mik yirmi beş gün evvel Safranbolu ya gelerek hemen köylere çıkmış ve köylerdeki bütün hastalann müracaatini kabul ederek Edirne meb'usu tedavileri için bir Fatma Şakir çoklarma sıhhî tavsiyelerde bulunmuş, birçoklarma da bavulundaki mevcud ilâclardan bedava dağıtmıştır. Hayırsever, doktor, bilhassa kövlülerin toplu bir halde bulundukları kır pazarlarma da giderek köylülerin sıhhî vaziyetile yakmdan alâkadar olmakta ve muayenelerine ihtimam etmektedir. Geçen hafta Toprakcuma kır pazarmda yüze yakın köylünün derdini dinlemiştir. Fatma Şakir, küçük köylerin hepsini dolaşmağa vakti müsaid olmadığmdan Akviran köyündeki mektebi açtırarak muavenehane ittihaz etmiş ve bu suretle gidemediği köyler hastalarınm da muayenelerini temin eylemiştir. Fatma Şakir gecen sene de bu mevsimde gelmiş, kasabada umumun muayenesi için bir müddet kaldıktan sonra ayni sekilde kövlere çıkarak kövlü kardeşlerin sıhhatlerile meşgul olmuştu. Kıvmetli dahiliyecilerimizden olan değerli ka dın doktorumuzun bu vüksek halkcı lık ve fıkaraperverliğini gören babalar \Kiksek tahsile gönderdikleri çocukla rma bu insanî hareketi, bu fazilet ve feragati nümunei imtisal olarak gös termektedirler. Dün de yedi ecnebi profesör geldi Italya, Şirr>*K AMkaya asker srönderivor Londra 18 (Hususî) İtalya, şimalî Afrikadaki kuvvetlerini takviye etmek üzere bugün Lybia'ya 3000 asker göndermiştir. Bundan başka bu akşam iki vapur asker daha gönderilmiştir. Ga 7eteler, bu askerlerin Akdenizin müdafaasma tahsis edileceğini yazmaktadırlar. Nazilli fabrikasinın küşad resmi Aydın 18 (A.A.) Nazilli basma fabrikasinın açılma resmi 10 teşriniew r de yapılacaktır. Fabrika 7 milyon metTO sipariş almıştır. Bir Macar gazetesi kapatıldı Peşte 18 (A.A.) Pek mühim bir akşam gazetesi olan «Magyar Orszag> son zamanlarda Almanya aleyhinde şfddetli bir makale neşrettiğinden dolayı dört gün için tatil edilmiştir. Paris 18 (A.A.) Parisli dört sey yah Pyrenese dağlarında dolaşırken kazaen İspanyol topraklarına geldik Chautemps siyasi bir nutuk lerinden hükumetçi milisler tarafmdan söyliyecek yakalanmışlardır. Bunlarm tahliyesi Paris 18 (A.A.) Başvekil Chau için Fransız makamatı teşebbüste bu temps pazartesi günü Cenevreye gitme lunmustur. den evvel intihab mmtakasma uğrıyaİzmir Belediye Reisi rak radikal sosyalist birliğinin toplan Avrupaya gidiyor tısında büyük bir siyasî nutuk söyli yecektir. îzmir 18 (Hususî muhabirimizden) Fuar yarın akşam kapaniyor Belediye Reisi Behçet Uz, beraberinde iki mühendis olduğu halde çarşamba İzmir 18 (Hususî muhabirimizden) günü Avrupaya gidecek, 26 şehirde şeîzmir enternasyonal fuarı pazartesi ak hircilik mevzuları üzerinde tetkikler yapacaktır. §amı merasimle kapanacaktır. Paris 18 (A A.) Komünist partisi genel sekreteri Thorez radikal sosyalist partisi reisi Daladier ve keza cumhu riyetçiler birliği reisi Pol Bonkur'la sosyalist partisi genel sekreteri Pol Fora'a birer mektub göndererek halkçı cephe muanzlarmm günden güne ar tan faalivetlerini kaydetmiş ve bu cepheve dahil bulunan partiler arasında daha sıkı bir teşriki mesaiyi istemiştir. Bu keyfiyet sol cenah mensublarının salı günkü toplantısında görüşülecek tir. Partiler henüz bu mektuba cevab vermemişlerdir. Fransada partîW arasın Bir İngiliz tayyaresi düştü Londra 18 da sıkı teşriki mesai kerî tayyaresi(Hususî) Bir İngiliz asmotörünün bozulması yüzünden, bugün Maltada denize düşmüştür. Cezairde de bomba batladı Londra 18 (Hususî) Bugün Ceza Sağdan sola: Alman, Macar ve Yugoslav profesörleri irde de bir bomba patlamış ve 16 kişi IBaştarafı l inci sahifedel latacak mahiyettedir. ölmüştür. Fransız makamatı, meçhul suikasdcileri meydana çıkarmak üzere Kongrede «Eski ve yeni Türkiye aTürk Tarih Cemiyetinin faaliyeti derhal tahkikata girişmiştir. rasmdaki alâkalar» mevzuu etrafında bir memleketimde büyük alâka uyandırmış tez okuyacağım.» tir. Bilhassa son zamanlarda Cemiyet tspanyol milislerinin yakaladığı Fransızlar Leh profesörünün beyanatı Leh profesörü Prezvvorski de şunları söylemiştir: « On sene evvel tetkikat için Istanbula gelerek, Âsan Atika Müzesinde 4 ay tetkiklerde bulundum. Bilâhare Ankaraya giderek Alişarhöyük hafriyatın da bulundum. Ben en ziyade ön Asya arkeolojisile meşgul oluyomm. Tarih kongresinde Anadoludaki bronz âsannın ehernmiyeti hakkında bir tez okuyacağım. Bu tez, bilhassa Eti devrindeki madencilik hakkında hazırlamakta olduğum bir kitabm hulâsasıdır. Anadoludaki bronz âsar bilhassa milâddan evvel 3000 inci yılın medeniyetini aydm tarafmdan Ahlatlıbel ve Alacahö yükte yapılan hafriyat ön Asya tarihi hakkında şayanı dikkat malumat elde edilmesine yardım etmiştir.» Kıymetli bir vesika Tarih Kurumunun sergisi için Cengizin torunu Göyük Hanın 1245 senesinde Papaya göndermiş olduğu bir yarlık (ferman) Istanbula getirtilmiştir. Ferma Kurumundan: nın aslı Vatikan sarayındadır. Bu kıy 1 ikinci Türk Tarih kongresi 20 metli vesika dün Üniversite profesörle eylul pazartesi günü saat 15 te Dolmarinden M. Bartalini tarafmdan Kurum bahçe saraymda toplanacaktır. Reisi Hasan Cemile takdim olunmuş 2 Kongreye iştirak edenler kenditur., lerine gönderilen kartlardaki gün ve saTarih Kurumunun tebliği atlerde Türk Tarih sergisini de ziyarel Istanbul 18 (A.A.) Türk Tarih edeceklerdir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle