14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 Eylul 1937 CUMHURİYET Evvelki gece sabaha karşı Kazlıçeşmede çıkan büyük yangın sonunda beş deri imalâthanesi yanmıştır. Yangının tafsilâtı şudur: Geceyansından sonra saat ikiye beş kala Beyazıd kulesindeki nobetçi, Kazlıçeşmede deri fabrikalannın bulunduğu yerde büyük bir alev sütunu görmüş ve derhal Fatih itfaiye grupuna haber vermiştir. Bu haber üzerine Fatih itfaiye grupu süratle yangm mahalline doğru hareket etmiştir. Ateş, o vakte kadar Demirciyan kardeşlerle Ibrahim Nryazinin kösele fabrikalannı sarmış bulunuyordu. itfaiye derhal faaliyete geçerek git tikçe büyümeğe yüz rutan ateşi kordon altına alıp söndürmeğe başlamıştır. Bütün fedakârane çalışmalara rağmen Demirciyan Kardeşler kösele fabrikasile Silâhtarzade deri ve yün fabrikası, îbrahim Niyazi ve Ismail Hakkıya aid kö sele ve boya fabrikaları ve bunlar kar şısındaki Süleyman Mehmedin kösele fabrikası yandıktan sonra yangın beş saat uğraşıldıktan sonra söndürülebilmiştir. Fuarda Yalova paviyonu Bakırköy itfaiye grupu da hâdise yeFilhakıka, karşıdan bakınca bir takım îzmir (Hususî) îçine daldığım rine gelerek yardım etmiştir. büyük kalabalıktan zorlukla sıynlarak gayritabiî ziya çarpışmaları.^Mr takım Yangın nasıl çıktı? kendimi fuar gazinosuna atabildim. Fu kontaklar görülüyordu. Halk oraya doğYangın, Gödereci sokağında 15 mı • an ziyaret, gün geçtikçe açıîan bir işti ru koştu: maralı Demirciyan Kardeşlerin fabri Çeşme yanıyor, çeşme yanıyor. hayı andırıyor. Hergün biraz daha artan kasından çıkmıştır. Çeşme yanar mı, yahu! rakamlar alıyoruz. Yalnız pazar günkü Kimbilir ya, yanarmış iştc. Bu fabrikada geceleyin saat 11 e kaziyaretçinin sayısı 25 binden fazladır. Bizde gittık ve anladık ki, bir kontak, dar ameleler çalışmış, ondan sonra iş taBizim Himayeietfal, bir gürbüz ço cuklar müsabakası hazırlamıştı. Rengâ buna sebeb olmuş.. Çarçabuk düzelttiler, til edilmiştir. renk, cici, afacan, güzel, bebek gibi yav temizlediler, gelip geçti.. Fabrikanın gece bekçisi uyurken bir *** rular, gazinonun içinde fırıl fınl koşuyor, sıcaklık duyımış ve derhal ayağa kalk Saat 24. Fuar ve fuarda binlerce kişi hğı vakit etrafı alevler içinde görmüş gülüşüyor ve eğleniyorlar. Müzik de çocuklann nıhuna hâkim neş'enin tempo hâlâ eğleniyordu. Hoparlörde bir ses; tür. Bu vaziyet karşısında kendıni sokasuna uyarak süriikleyici, şuh bir fokstrot gene kaybolup da bulunmu§ bir çocuğu ğa atnıak için ileriye doğru koşan bekçihaber veriyordu. nin kaçlan ve kirpikleri yanmıştır. Bekçahyor. çi ateşler arasından kendini kurtarmağa Ta karşıdan, fuarm radyo hoparlörünmuvaffak olmuş ve sokağa çıkarak kaçden bir ses yükseliyor: mjştır. Beş yaşlannda, beyaz elbiseli, seAteş birdenbıVe büyümüş ve diğer vimli ve güzel bir yavru, annesini kaybetfabrikalara da sirayet etmiştir. Fabrikamiştir. Yavrucuğun adı Feridundur. Karlarda bulunan benzin dolu bidonlar da deşinin adı Abidin imiş. Babasmın ismiinfilâk ederek yangının büyümesine seni bilmiyor.. Çocuk fuar kapısının dibinbeb olnruştur. deki büroda bulunuyor... Fabrikalardan iki tanesi sigortasız Bu ses üzerine gazinonun önündeki kadır. Yangm çıkan fabrika ile diğerleri silabalıktan bir kadın sıyrıldı: gortalıdır. Yavrum... Yavrumu buldum.. A Traky a pavyonu bu güzel yurd parçasını çok canlı bir surette temsil ediyor Fuarı ziyaret edenlerin miktarı gündn güne artıyor ve kazino geceleri dolup boşalıyor izmir Fuarından mektublar Kazlıçeşmedeki yangın bir kasd eseri midir? Nyon konferansmdan sonra Italyanın vaziyeti İngiltere ve Fransanm yeni bir anlaşma zemini bulmıya çalıştıkları söyleniyor (Baştaraîı 1 inci sahijede) Ahnan emniyet tertibatı, pazartesiden itibaren işlemeğe başlıyacaktır. Bu şerait altında İtalyan müracaatinin Nyon konferansmın meseleyi yeniden mevzuubahs ve tevsi etmesine yol açmasına ihtimal verilmemektedir. ni süratledir ki bu konferansın «aktörleri» ahnan kararlan tatbika geçmekte dir.» Deutsche Allgemeine Zeitung diyor ki: «Nyon kararlanndan elde edilen umumî intıba, neticenin, yalnız teknik mahiyeti haiz bulunduğunu kaydedebilmekten oldukça uzaktır. Nyon'da akdedilen konferansa, Îtalyaya daima istiyerek emniyetsizlik ve itima.dsızlıkla bakan ve Sovyet unsurunu kat'iyen terketmek istemiyen ayni siyaset hâkim olmuştur. Esasen Akdenizin bu kontrol plânı, işler daha ziyade kötüleştiği zaman husule gelecek vaziyeti ölçmek için girişilmiş bir tecrübedir. Nyon'da mevzuu bahsolan şey, en geniş mikyasta bir cebir manevrasından başka birşey değildir.» uzakta bırakacak bir mahiyettedir.» «Daily Herald» ise: « Bahriye mehafilinde kuvvetle sanıldığma göre, «Nyon devriyesi» şimdiden muvaffak olmuştur ve korsan denizaltı gemileri, hareket üsleri nerede bulunursa bulunsun bu üslerinden yataklarına dönmek emrini havi telsiz telgraf haberleri almışlardır» demektedir. Bir mütehastıslar heyeti toplamyor Allahım, deli olacaktım, ayol... Ve, kalabalığı yırtarak o tarafa koşmağa başladı. Biraz sonra artık müsabaka başlamıştı. Hemen hepsi de sıhhatli ve gürbüz, minyon, güzel şeyler. Kutudan çıkanlmış bebekleri andırıyorlar. Bir nesil davası, cemiyet için ne mukaddes ve ne zarurî bir vazifedir. Diye mınldandım. Bütün Türk ço cuklan hep böyle olsalardı!. Bütün annelerin gözbebeklerinde taze bir nem kabartısı.. Bütün babaların göğüslerinde, ta karşıdan farkedılen bir gururun ka banp inmesi.. Müzık çahyor ve herkes kazanan yavrulan alkışlıyor.. Çok iyi geçen bu müsabakanın sonunda yavru lar, hediyelerini alıyor ve bağırışmağa başlıyorlar: Ben kazandım... Ben kazandım... man İlk tahkikat Emniyet ikinct şube müdürü Nevzad derhal hâdise mahalline gelerek inzıbatî tedbirlerin alınması için lâzım gelen emirleri vermiş ve hâdise hakkında malumatı olanlar karakola davet edilerek ifadelerinin alınmasma başlanmıştır. İlk tahkikatta yangında bir kasd olduğu zannı hasıl olmuştur. Bursayı temsil eden abide Önümde ıki genc kadın yürüyordu. Onların birkaç metro ilerisinde ihtiyar iki kadın. Gencler konuşuyorlardı: Atlıkarıncaya gittik, binmek istedim, bırakmadı. Şu kaynanam fuann içinde bir kaybolsa, alimallah kırk sene ararnam.. Obürü güldü: Aramağa lüzum yok ki yavrum, dedi. O, kaynanadır, sen de gelinsin. Elbette cıkar, gelir gene!... Fabrikaların bir kısmında temizlen miş ve Almanyaya sevkedilmek üzere deriler bulunmakta idi. Zararm yarım milyon lira olduğu şimdilik tahmin edilimektedir. Fabrikalardaki demir makinelerden baska diğer bütün tesisat yanmıştır. 1 Dün aksama kadar tahkikata devam edilmişh'r. Tahkikat sonunda kat'î netice belli olacaktır. Yangm yüzünden 250 işçi işsiz kal mıştır. muştur. Kafes içindeki bir çift tavuk da, bizim birçok köylerimizin muhtac oldu ğu, bol etli, bol yumurtalı tavuk cinsin den imiş. Bu paviyonda, hardal tohumile Hindyağı tohumu, ıhlamur ve pireotu da var. Hepsi de başlıbaşma birer kıymet olan bu nebatî eşyanın, Trakya topraklann da yetişebileceğini belki düne kadar hiç birimiz bilmiyoıduk. Her maddenın, her şeyin mükemmel bir tasnif gördüğü bu paviyona, sık sık ziyaretçiler gelip gi diyordu. Turizm köşesinde büyük Türk miman koca Sinanm şaheserleri gözüküyordu. Trnva harabelerile Edirne müzeleri, Trakyanın büyük köprüleri, İstanbul Edirne turizm yolu ağrandismanlan gözlere çarpıyordu. Trakya paviyonu, bize yeni Türk köycülüğü, Trakya koopera tifi, yeni iskân siyasetimiz ve Trakya muallim kurslanmız hakkında da malumat vermekten geri kalmamıştır. İşte Gelibolunun balık konserveleri, Işte Edirnenin meşhur kırmızı ve siyah havyarlan, işte güzel Marmaranm süngerleri, işte Trakyanın maden, kereste nümuneleri.. Trakya bademezmesini ağzıma ahr ken Çanakkale halılan gözüme çarptı. Bizde çok eski bir tarihe malik olan halıcıkhk, Çanakkalede de hâlâ ve hâlâ, en ince, en san'atkârane şeklile yaşıyor. Bazı ziyaretçiler, bir harita üzerinde durmuşlardı. Bu, Trakya kooperatif haritası idi. Bizim mıntaka çiftçileri de kâmilen kooperatifçi olduklan için, alâka lannı mucib olmuş. Kavun satış kooperatifini de çok beğendiler.. Içlerinden biri « Bak, dedi, Trakya üzümleri de getirilmiş.. İşte Şekerdağı ve Bozcaada şarablan. Biz ne imişiz de haberimiz yokmuş.» O. R. G. Trakya paviyonunda Bizim ılk dokuz eylul sergisinin temelınde büyük bir hissesi olan Trakya u mumî müfettişj ve eski valimiz General Kâzım Dirik, geçen sene de, bu sene de îzmir fuarile yakm bir münasebet kurdu, hem kendisini hatırlattı, hem de bıze zengin ve güzel Trakyamızdan nefis parçalar, yenilıkler, gijzellikler gösterdi. Trakya paviyonu, biraz küçük, fakat tasnifteki muvaffakiyetle baştanbaşa komple vaziyette.. Trakyanın dört vilâyetinin ağacından, fidanmdan, toprağından, makinesinden, tezgâhmdan, hayvanından, her şeyinden ahnan çeşid çeşid meyvalar, mahsuller, tohumlar, yağlar, ballar, balmumlan, kavun, karpuzlar, herşey var.. Edirnenijı, tarihte şohret almış bütün mimarî eserleri, camileri, köprüleri, kısmen renkli, kısmen tabiî şekildeki büyük fotograflarile duvarlarda yaşıyor ve zi yaretçileri kendilerine çekiyorlar. General Kâzım Dirik, an ile tavşana ayrı ayrı yerler vermiş. An, bütün Trakyada yeni bir mevzu olmuş, hatta Trakya kalkınma plânına girmiştir. Tesbit ettiğime göre, kovan miktarı beş bini bile geçmiştir. Paviyonda dadamblat denilen modern bir kovan, bugünkü ancılık tekniğinin Trakyada mükemmel şekilde tatbik edildiğini gösteriyor. Trakya umumî müfettişliği istatistik müdürü Bay Nazım, paviyonda Trakyayı temsil ediyordu. Ondan aldığım malumata göre, bu cicibici, tüyünden, derisinden, etinden bol bol istifade edilebilen ve doğurma kabiliyeti birçok hay vanlardan çok üstün olan bu tavşanlar, Ankara, Viyana mavisi, Şinsillo tavşanlarıdır. Bu Şinsillo tavşanlannın derisi de gayet kıymetlidir ve bugün Trakyada 15 yerde tavşan örnek istasyonlan kurul İzmir Fuannda Trakya paviyonu Ben de kazandım ya; ben de kazandım..* Yalovayı gördün mü hiç? Evet, geçen sene gitmiştim.. Cenneti uzaklarda arama azizim, cennet Yalovada kurulmuş. Hayat, sıhhat, renk, hava, su, ışık, herşey, herşey var orada... Bu muhavere, Yalova köşesinin önünde geçiyor.. Güzel Yalovayı, bir masal gibi, bir efsane gibi dinliyenler birbirine soruyorlar: Ah ne güzel!... Vaktile hiç adı duyulmazdı. Vaktile «Yalova» diye birşey, ancak haritada vardı be birader!. Yalova köşesinin methalinin sağ ve solunda. iki heykel, karşıda da Atatürkün büstü göze çarpıyor.. Gelecek sene, daha esaslı hazırlanacağını işittim.. Unutmıyayım: Bizim Bursanın da bir köşesi var. Tam bir şark çeşmesi ve üstünde de «Bursa, su şehridir» cümlesi.. Çeşmenin dibinde bir çıplak kadm heykeli.. Bursa, yarnız su şehri değildir şüphesiz. O, bir tarih şehridir, bir güzel tabiat parçasıdır, bir turıstik şehirdir, bir dağ sporu köşesidir. Fakat bu çeşme şeklindeki eser, sadece Bursanın suyunu temsil ediyor. Evvelki gece, burada ansızın bir gürültü koptu: Yanıyor... Yanıyor!... Cenevre 15 (A.A.) Havas ajansı muhabirinden: Fransız mehafili, henüz İtalyan cevabına muttali olmamışlardır. Dün imza edılmiş olan metinde esasatı ihlâl edecek derin tadilât yapılmasma ihtimal verilmemekle beraber icabmda teferruata müteallik bazı tadilât yapılabilecektir. Dünkü itilâfı ikmal etmek için M. Delbos, derhal mütehassıslardan mürekkeb bir heyeti içtimaa davet edecek ve bu heRus gazetelerinin neşriyatt yet, Akdenizde denizüstü gemüerüe tayMoskova 15 (A.A.) Tas ajansı bilyarelerin gayrimeşru faaliyetlerine karşı diriyor: ahnacak himaye tedbirlerini araştmp buîzvestiya gazetesi Nyon'da imzalanan lacaktır. Akdeniz anlaşmasına tahsis ettiği başAlman mehafilinin mütalealart makalesinde diyor ki: Berlin 15 (A.A.) Havas ajansı «Nyon mukavelesi, sulh seven devletmuhabirinden: lerin, faşist mütecavizlerin korsanlık haYan resmî Alman mehafili, Italyanın reketlerine karşı mücadelesinde mühim bir Nyon itilâfnamesine karşı ittihaz etmiş merhale teşkil eylemektedir. Fransa ve olduğu hattı hareketin her noktada tabiî Ingiltrenin teşebbüsile toplanan bu konolarak Almanyanın düşüncesine tevafuk ferans, Sovyet diplomasisinin dürüstlüğü etmekte olduğunu ehemmiyetle kaydet ve faaliyeti sayesindedir ki bugünkü müsmektedirler. bet neticelere varmıştır. Sovyet hükumeBerlinde beyan edildiğine göre, îtalya ti de Nyon'da varılan bu neticeleri ilk hükumeti, karannı Alman hükumetile ta projeye ve bu konferanstan evvel mevcud mamen mutabık kaldıktan sonra vermiş vaziyete nazaran mühim bir ileri adım tir. Halihazırda Italyaya bihakkın iste telâkki eylediğinden, mukavelenameyi mekte olduğu hukuk müsavatını bahşede tasvib etmiş ve imzalamıştır. cek olan formülü bulmak Fransa ve înBu mukavelenamedeki hükümler, ltgiltereye terettüb eden bir vazife olduğu cavüzlerin ve korsanhklann faşist orgailâve edilmektedir. nizatörlerine ağır bir darbe vuracaktır. Yan resmî Alman mehafilinde Italya Îtalya ve Almanya, son dakikaya kadar, nın bu müsavatı elde edememesi takdirin Akdenizde korsanhğa karşı beynelmilel de Nyon konferansmın ancak natamam kollektif tedbirlerin alınmasına mâni olbir iş görmüş olacağı, büyük devletlerin mağa çahşmışlardır. Fakat bu sefer mü Ispanya meselesinde teşriki mesailerini tecavizlerin entrikalan muavffakiyetle teteshil etmemiş ve konferansın Akdenizde tevvüç etmemiş ve bunlar infirat halinde denizaltıların gayrimeşru taarruzlannı kalmışlardır., tenkilden ibaret olan asıl gayesini tahakBu anlaşma, ayni zamanda, îtalyan kuk ettirmemiş bulunacağını söylemekte faşizmi mübalâğacılannın ileri sürdükle dir. ri iddialara da beynelmilel verilmiş kat'î Fransız matbuatımn mütalealart bir cevab teşkil etmektedir. Akdenizde Paris 15 (A.A.) Gazeteler, mü mühim miktarda İngiliz ve Fransız harb talealannı Nyon itilâfından sonra hadis gemilerinin tahşid edilmiş bulunması, 1olan beynelmilel vaziyete tahsis etmekte talyanın Akdeniz havzasında askerî ve dirler. bahrî hâkimiyeti hakkındaki rüyasını taPetit Parisien, diyor ki: mamile gülünç bir hale koymuştur. «Italyanın Akdenizin nezaret ve taBu anlaşma, Avrupanın kollektif emrassudu işine ancak kendi harb gemileri niyeti mücadelesinde bir terakki ifade eynin hpkı Fransız ve Ingiliz gemilerinin lemekte bulunması dolayısile de müsbet faaliyetlerine mümasil faaliyette bulun bir hâdise teşkil eylemektedir. Şimdiye ması şartile iştirak edeceği söylenmekte kadar mütemadi surette cezasız kalacakdir. larını farzeden faşist mütecavizler, AvBu talebin, Nyon itilâfmın ahkâmile rupada kollektif emniyet fikrinin yaşa telifi müşkül bir taleb olduğu aşıkârdır. makta olduğunu ve tecavüzlere ve korMaamafih bir uzlaşma ihtimali mefkut sanhklara bir nihayet verilebileceğini budeğildir ve bahrî mütehassıslar, Akdeniz gün görmüşlerdir. itilâfı ahkâmını halelden masun bulun Bu anlaşmıya vakıa kusursuz dene durabilecek ve ayni zamanda M. Mus mez. Imzahyanlar arasında Ispanya cumsolini'nin metalibini tatmin edebilecek bir huriyetinin bulunmaması gibi bazı kusurformül bulmağa çalışacaklardır. lar vardır. Fakat bu kusurlarına rağmen M. Rosenfeld, Populaire gazetesinde Sovyetler Birliği, bu anlaşmayı imza e yazıyor: derken, bunun kollektif emniyet için müÇok geç.. îtalya, kendisini konierans cadelede ileri atılmış bir adım olduğu ve tan bizzat kendisi haric bıraktı. Protoko her türlü ölçüyü unutan faşistlere mühim lun metni kat'îdir. Italyanın iştirakinden bir mukavemet teşkil eyliyeceği mülâha vazgeçilecektir. zası ile hareket eylemiştir. Maamafih korsanlık hâdiselerine karEpoque gazetesinden: «Konferans, hitama ermemiştir. De şı kollektif tedbirleri tazammun eden bu nizüstü gemileri ve tayyarelerin taarruz anlaşma ile, Sovyetler Birliği, lüzumu lan işile meşgul olmak üzere Cenevre de takdirinde kendi ticaret gemilerini himaye mesaisine devam edecektir. 5 U halde Ro için müstakil bir halde tedbirler almak ma hükumeti, hüsnü niyet gösterdiği tak hususundaki haklarmı terketmiş değildir dirde bazı tadilât yapılmasma tevessül e ve Sovyetler Birliğinin kollektif hareketlere iştiraki, Sovyet devletinin menfaatledilecektir.» Paris 15 (A.A.) Temps gazetesi rinin kat'î surette müdafaası siyasetinden îtalyan cevabını mevzuu bahsederek bu feragati tazammun eylememektedir.» İngiliz matbuatımn fikirleri cevabın kat'î bir red mahiyetinde telâkki Londra 15 (A.A.) Times gazetesi edilemiyeceğini, çünkü Italyanın Fransa ve îngiltere ile her türlü müzakereyi red diyor ki: « îtalya, dün akşam, Nyon konfedeylemediğini yazıyor ve diyor ki, bununransmın korsanlığın önüne geçmek üzere la beraber, münhasıran teknik bakımdan îtalyaya tam bir müsavat vermeğe imkân tesbit ettiği tedbirlere iştirake davetine yoktur. Binaenaleyh, mevzuu bahsolan mübhem bir cevab vermiştir. Italyanın şey, bir izzeti nefis meselesidir ki, buna red cevabı, şarta bağlıdır. Fakat, her ne memnuniyet verici bir çarei hal pekâlâ olursa olsun, 9 devlet tarafından tasvib edilen ve Fransız ve İngiliz bahriyesinin bulunabilir. Akdenizde esaslı ticaret yollarında devAlman gazetelerinin tenkidleri Berlin 15 (A.A.) Nyon kararla riye vazifesi görmesini âmir bulunan annnm îtalya tarafından reddedilmiş bu laşma, derhal tatbik mevkiine girmeli lunmasından bahseden Berliner Lokal dir.» «Manchester Guardian» diyor ki: Anzeiger diyor ki: « İngiliz ve Fransız amirallan, «Nyon kararlan, Italyanın Akdeniz Nyon anlaşmasınm tatbik işi üzerinde uğbüyük devleti haysiyetile rolünü hiçbir suretle nazan dikkate almamış bulunmak raşmaktadırlar. Fransız ve İngiliz hava tadır. Nyon'daki bu mühim kararlar sulh kuvvetleri arasında, iş birliği tamdır. îki menfaati için Avrupaya şamil bir tesa memleketin bütün kuvvetleri bir nevi komnüdün tebarüz ettirilmesi lâzım geldiğı bine manevraya iştirak eylemektedir ve başka fırsatlarda görmeği istediğimiz bir bu keyfiyetin ehemmiyeti, hatta Nyon'da sürat ve sekinetle alınmıştır ve gene ay imzalanan anlaşmanın ehemmiyetini de İtalyan gazetelerinden cümleler Milano 15 (A.A.) Şimalî ltalyada çıkan bütün gazeteler, Italyanın Nyon anlaşmasına iştirak davetine verdiği red cevabile alâkadar olarak îtalya ile Almanyanın bu hususta tamamile mutabık bulunduklarını kaydeylemektedir. «Popolo d'İtalia» diyor ki: « Nyon'daki anlaşmada İtalyan fiosuna bırakılan rol, ne müsavat prensiplerine, ne de îtalyanın Akdenizdeki vaziyetine uymamaktadır.» «Gazeta del Popolo» da: « îtalya, Akdenizde inhîsar arzusunda değildi. Istediği, daimî surette, kendi dünya ticaretinin tabiî yolu olan bu denizdeki tabiî ve tam hakkıdın» demektedir. «Stampa» diyor ki: « îtalya, hiçbir zaman başkalannın imtiyazlanm teyid eden bir plânı tasvib edemez ve hiçbir kimse de, en büyük Akdeniz devleti için hududlar çizmek ve mıntakalar tesbit etmek hakkını haiz değildir.» Roma 15 (A.A.) Îtalya tarafından Nyon konferansı neticelerinin reddi keyfiyetini mevzuu bahseden «ll Messagero» diyor ki: « Ancak, bilâistisna bütün Akdeniz mıntakalarımn bütün diğer devletlerle mutlak bir hukuk müsavatıdır ki, Italyanın bu anlaşmaya iştirakini miknkün kıabilir. Bu hususta da Îtalya, ancak kendi başına kendi menfaatlerinin nerede bulunduğunu kararlaştmr. Popolo di Roma diyor ki: « Italyanın deniz kuvvetleri, diğer devletlerin kontrol servisi kadar mühim bir servis temin edebilecek derecede mübimdir.» Bu iki gazete ayni zamanda halen Londrada hüküm sürmekte olduğunu söyledikleri hissiyaü da bildirmektedirler. Londradaki bu hissiyata göre, Italyanın cevabı kat'î telâkki olunmamalıdır ve eğer Fransa ile İngiltere, Îtalyaya bütün Akdenizde kontrola iştirak etmeği teklif ederlerse Italyanın red cevabı geri alına< bilecekrir. Berlindeki kanaat Berlin 15 (A.A.) Yan resmî bir ırenbadan bildirildığine göre, îtalyanm Nyon önlafmasına karşı aldığı hattı hareket, Almanyanın hattı hareketinin aynidir. Eerlin siyasî mehafilin<le tebarüz ettirildiğine göre, esasen Îtalya, bu noktayı, Alman hükumetile tam bir anla^ı ırıa Falınde tesbit eylemiştir. Gene tebarüz ettirildiğine göre, Fransa ve İngiltere, halen, İtalyanın haklı olarak iste* diği hukuk beraberliğini verecek bir fori mul bulmıya çalışmaktadırlar. Zira, aksi takdirde, Nyondan almacak netice, ancak kısmî olacaktır. Ve ne îspanyol meselesinde devletlerin anlaşap işbirliği yaprralarını ne ,de konferansın hedefini teşkil eden Akdenizde denizaltı gemilerinin yaptıklan hücumlarm önüne geçil^ mesi işinin teminini kolaylaştırabilecektir. Yunanistandaki İngiliz tilotu ayrıldı Selânik 15 (Hususî) Birkaç gündenberi burada bulunan Ingilterenin Akdeniz donanmasına mensub filo ansızın limanımızdan hareket etmiştir. LJmanı • mızda bu filoya mensub 4 torpil toplama gemisi kalmıştır. Kontrola iştirak edecek o1cm İngiliz tayyare filoları Londra 15 (A.A.) Bahriye Nezaretirden Tbildirildiğine göre, bir deniz tayyaresi filosu perşembe günü Maltaya gidecektir. îkinci bir filo da bir müddet sonra Maltaya hareket edecektir. Bu iki filo Akdemzin kontrolüne donanma ile birlikte iştirak edecektir. Rasadhane müdürünün Uşakta tetkikleri Uşak 15 (A.A.) Coğrafî ve man . yatik tetkikat için Uşaka gitmiş olan Rasadhaneler Direktörü Fatin, Tarih Kurultayında Türklerin heyet ilmine çok eski zamanlardanberi yaptıkları hizmetlere aid tezini müdafaa etmek üzere İstanbula gidecektir. Fatin, Kurultay bittikten sonra Rasadhaneden kendisine iltihak edecek yardımcılarla birlikte tekrar Uşaka dönerek tetkikatına devam edecektir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle