Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 27 Temmuz 1937 Küçük hikâye Niyet Sarhoşluk mu, eskî bir kinin neticesi mi Bir sandalcı genc arka daşını öldürdü RADYO ŞarJo filimde ilk defa dile geldi Meşhur komik kısa bir Sfenks konuştu. Şarlo dile geldi. Susmaktaki inadından vazgeçerek sözlerinin beyaz perdenin kenarından geçen gölgeler arasından seyircilerin kulağına eriş mesine razı oldu. Şarlo'nun yaptığı bu sesli filim pek mütevazıane birşey, bir Journal kordelâsı içinde beş on metroluk bir kısımdır. Ho livud yakınında Beverly Hills'de yeni tesis olunan bir tenis kulübünün açılma merasimi arasında, hazır bulunanları memnun etmek için mizahî bir tenis müsabakası tertib olunmuş, buna tenis şampiyonlanndan İngiliz Fred Perry ile Amerikan Elivvorth Vines, bir de meşhur dört komik kardeşlerin en güldürücüsü Graucho Marx ile Şarlo iştirak etmiştir. Charlie Chaplio Fakat nüktedanlığile burada muzaf • fer olan Şarlo diğer genc bir çocuğa şu şekilde mağlub olmuştur: Şarlo hava almak için çıktığı gezinti den sakin sakin eve dönerken karşısına on beş, on altı yaşlarında bir delikanh namzedi çıkmış, elindeki resmi artiste tmza latmak istemiştir. Şarlo: Beni mazur gör küçük, demiş, imza, resim vermek ötedenberi âdetim de • ğildir. Genc çocuk biraz düşündükten son ra: Mister Chaplin, diye cevab vermiş, haydi resim vermemenizi anlıyorum. Bu, masraflı bir iştir. Fakat imza bedava... Yoksa, okumak yazmak bilmiyorsunuz da onun için mi?... Murad Sertoğlu Genc mektebli, yüzlüğü kuş niyetçi sine uzattıgı zaman çok heyecanlı görüniiyordu. Niyetçi lâlcayd bir tavırla kafeslerden birini açtı. İnce bacaklı, in« boyunlu, kirli sarı tüylü sıska bir kanarya dışarı fırladı. Sağa, sola şaskın ve korkak nazarlarla baktıktan sonra kafasını eğdi ve gagasile yerden bir pembe kâğıdı yakalıyarak çekti. Kâğıd şimdi genc mekteblinin elindeydi. Kirli sarı tüylü kanarya, niyetçinin gagasına tutuşturduğu bir aded kuş yerr.ini yutarak kafesine tekrar girdiği anda delikanh da elindeki kâğıdı heye canla okuyordu: «£«/ niyet sahibi, «Günlerdenberi büı/ük bir merak ve «endişe içindesin. Teşebbüs etmiş oldu«ğun işte muvaffak olup olmadığını «düşünüııorsun. Korkma, üzülme ve sa«bırlı ol. Sana şu miijdeli haberi vere «yim ki yüreğini çauır, çauır ıjakan bu «düşünce daha gün balmadan zail ola«cak ve muradın husul bulacaktır.» Genc mektebli gözlerini satırlann rayından kurtarır kurtarmaz: Tamam! diye mırıldandı. Olduğu gibi çıktı. O, bana gönderdiği mektubda: «Gün batarken evimizin önünden geç. Sana pencereden bir gül atacağım» demişti. Genc mektebli şimdi kendisini çok hafif, fakat yolu çok uzun ve çetin bu luyordu. Büyük bir sürat ve çeviklikle kendisine yalçm bir dağ, daha doğrusu bir batakhk gibi gelen yolda ilerlemeğe başladı. Çok geçmedi. Belki beş, belki on dakika ancak oldu. Bu sefer sarı yüzlü, çarşaflı bir kadın niyetçinin önünde durdu. Mütereddid bir harefeetle koynun dan çıkardığı bir kesecikten ayırdığı yüz parayı niyetçiye uzattı: İnce bacaklı, ince boyunlu, kirli sarı tüylü sıska kanarya tekrar dışarı fırladı. Ve gagasile çektiği pembe kâğıdı verip ağzına tutuşturulan bir aded kuş yemini yutmak üzere tekrar kafese girerken sarı yüzlü kadın kâğıdı heceleye heceleye okuyordu: «Eu niyet sahibi, «Günlerdenberi büyük bir merak ve «endişe içindesin. Teşebbüs eimif oldu«ğun işte muvaffak olup olmıuacağmı «düşünüııorsun. Korkma, üzülme ve sa«bırlı ol. Sana şu müjdeli haberi vere «yim ki uüreğini çauır, çauır uakan bu «düşünce daha gün batmadan zail olacak «ve muradın husul bulacakiır.» Sarı yüzlü, çarşaflı kadının bulanık gözlerinde iki ışık yandı. San dudakları titriyerek oynadı: « Tamam, olduğu gibi çıktı. Bana tütün fabrikasında iş verip vermiyecek lerini bu akşam söyliyeceklerdi.» Ve yeni bir enerji, yeni bir kudretle yürümeğe başladı. Kocaman lüks bir otomobil tam niyetçinin önünde fren yaparak durdu. Iki minicik kedi yavrusu bu iki yüz elli beygir kuvvetinde devâsa otomobilin dehşetinden bihaber yolun ortasmda oynaşi • yordu ve şofb'r otomobilin kornasına kulak vermiyen bu kedi yavrularını ezme mek için bütün frenlerini ayni zamanda kullanmıştı. Ayni anda otomobilin içine kurulan kat kat ve renk renk ipek ve kürklere sanlı genc kadının yeşil gözleri kuş ni yetçisine ilişti. Parmağmdaki iri zümrüdden daha iri yeşil gözlerinde garib bir tecessüs ve merak uyandı. Şeför gaze yeniden basmak üzere idi ki sivri tırnaklannı cama vurdu. Şimdi genc, güzel ve şık kadın oto mobilin yumuşak sarsmtılan arasmda ufak pembe kâğıdı okuyordu: «Eu niyet sahibi, «Günlerdenberi büuük bir merak ve «endişe içindesin. Teşebbüs etmiş oldu«ğun işie muvaffak olup olmıyacağım «düşünüyorsun. Korkma, üzülme ve sa' «bırlı ol. Sana şu müjdeli haberi vere «yim ki uüreğini çauır, çaıjır uakan bu «düşünce daha gün batmadan zail olacak «Ve muradın husul bulacaktır.» Kai kat, renk renk ipeklere ve kürkîere sanlı genc kadın sevincle: « Tamam, olduğu gibi çıktı. diye mırıldandı kocam bana mutlaka bu akşam dün çarşıda gördüğümüz fındık kadar taneli inci kolyeyi getirecektir.» Bu sefer kuş niyetçisinin yanına yak laşan gencin uzun yağlı saçları vardı. Yüzünün tıraşı uzamış, yakası yağlı gömleğinin boynuna 19 uncu asır san'atkârlarının biçiminde bir kıravat bağlamıştı. Yüzlüğü kuş niyetçisine uzatırken zihnen gayriihtiyarî «para» kelimesine bir kafiye aradı. Ancak bulduğu «ara» kelimesi kendisini tatmin ettikten sonra ni yetçinin eline tutuşturduğu pembe kâğıdı okumağa başladı: «Eu niyet sahibi, «Günlerdenberi büuük bir merak ve «endişe içindesin. Teşebbüs etmis. oldu' «ğun işte muvaffak olup olmıuacağmı «düşünüuorsun. Korkma, üzülme ve sa«bırlı ol. Sana şu müjdeli haberi vere • «yt'm ki yüreğini çauır, çauır uakan bu «düşünce daha gün batmadan zail olacak <<Vc muradın husul bulacaktır.» Şair evet ona artık böyle diyebiliriz • sevincle: « Tamam, olduğu gibi çıktı. diye haykırdı kitabcı bana şiirlerimi basıp basmıyacağını bu akşam söyliyecekti. Şu halde şiirlerim basılacak, ismim dört tarafa yayılacak ve ben yanndan tezi yok büyük şöhret ve servet sahibi olacağım.» Artık akşam oluyordu. Kuş niyetçisi, güneşle karşı apartımanların bacaları arasındaki mesafeyi ölçtü. Ensesini kaşırken gözü niyet çeken ince bacaklı, ince boyunlu, kirli sarı tüylü kanaryasına ilişti. Elini uzatarak kafesi açtı: « Haydi bakalım bir de bize niyet çek sarı kız!» Kanarya sağa, sola şaşkm ve korkak nazarlarla baktıktan sonra kafasını eğdi ve gagasile yerden bir pembe kâğıd yakalıyarak çekti. Kuş niyetçisi şimdi okuyordu: «Ey niyet sahibi, «Günlerdenberi büyük bir merak ve «endişe içindysin. Teşebbüs etmiş oldu«ğun işte muvaffak olup olmıyacağınt «düşünüyorsun. Korkma, üzülme Ve sa«bırlı ol. Sana şu müjdtli haberi vere «yim ki yüreğini çauır, çayır uakan bu «düşünce daha gün balmadan zail olacak «ve muradın husul bulacakiır.» Niyetçi niyet kağıdmı tekrar bükcr ve niyet tahtasının arasına sıkıştırırken: « Tamam, olduğu gibi çıktı. diye söylendi bir ötüşte otuza kadar makara çeken kanaryayı kuşçu bana bu akşam getirecek. Bütün arkadaşlann parmak lan ağzında kalacak.» Ve o da muhtac olduğu ümide aldandığını bile bile kavuştu. Niyet kutusunu omuzladı ve uzaklaştı gitti. " »k^amki program J İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisl 12,50 havadis 13,05 muhtelif plâk nesriyatı 14,00 SON 18,30 plâkla dans musikisi 19,30 konferans: Eminonü Halkevi sosyal yar dım şubesi namına Dr. İhsan Şükrü (Sporun terbiye ve karakter üzerinde teslri) 20,00 Nuri Halilin iştirakile Türk musiki heyeti 20,30 Ömer Rıza tarafından arabca söylev 20,45 Vedia Rıza ve arkadaşları tarafından Türk muslkisi ve halk şarkılan (Saat ayarı) 21,15 radyo fonılc dram (VERTER) 22,15 AJans ve Borsa haberleri ve ertesi günün programı 22,30 plâkla soîolar, opera ve operet parçalan 23,00 SON. VIYANA: 18,05 konuşma 18,30 MUSİKİ, PİYANO KONSERİ 19,15 karışık yayın 23,25 EöLENCELİ KONSER. istirahat samanlannda haberler ve saire. BERLIN: 17,35 İKINDİ KONSERİ 18,35 mac«ra lar 19,05 ORKESTRA KONSERİ 20,05 günün akısleri 20,25 SEÇİLMIŞ MELO DİLER 21,05 haberler 21,15 EÛLENCBLI KONSER 23,05 haberler 23,35 EÛ LENCELI MUSIKI ve DANS HAVALARI. PEŞTE: 18,05 DANS ORKESTRASI 18,55 rö « portaj ve saire 19,30 SALON ORKESTRASI 20,20 konferanslar, haberler 22,45 BUYUK KONSER 24,05 ÇINGENB ORKESTRASI 1,10 son haberler. BUKREŞ: 19,05 gramofon, konferana 20,35 PİYANO KONSERİ, ŞAN KONSERİ 21,35 gramofon 22,50 ORKESTRA KONSERİ 23,50 fransızca haberler. BELGRAD: 18,25 HALK ŞARKILARI, KONSER19,50 KEMAN KONSERİ 20,35 ulusal yayın 21,05 SENFONİK KONSER 23,05 haber ler 23,20 ŞARKILAR 23,50 DANS MüSİKİSİ. LONDRA: 19,05 ORKESTRA KONSERİ 19,25 spor19,35 sarkılar, piyano ve düetolar 20,05 haberler ve saire 20,35 DANS ORKES TRASI 21,05 münakaşa 21,25 PİYANO KONSERİ 23,05 haberler, konuşma, spor ve saire 23,40 DANS ORKESTRASI 24,35 haberler, gramofon ve saire. PARİS TP.T.T]: 18,05 HAFİF MUSİKİ 19,05 gramofon, haberler. eğlenceli yayın 21,35 MUSİKİ 23,35 haberler, gramofon, hava. ROMA: 18,20 DANS MUSİKİSİ 18,55 karıgık yayın 21,45 KARIŞIK MUSİKİ 22,05 komedi 23,20 VİYOLONSEL KONSERİ . 23,55 DANS MUSİKİSİ, Utlrahat ramanlarında haberler ve ealre. aktüalite filminde ingilizce olarak on sekiz kelime söyledi Katil Fevzi, muharrir arkadaşumza hâdiseyi anlatıyor MURÂD SERTOĞLU İki kişiyi birden yaralamış Tarabyada oturan 18 yaşlarında Hüseyin, dün Tarabyada bir kavga so nunda Sovyet tebaasından 19 yaşlarında Nikola oğlu Aleksiyi başmdan, 58 yaşlarında Yugoslav tebaasından Narayı da boynundan yaralamıştır. Yaralılar tedavi altma alınarak suçlu yakalanmıştır. Zahire Borsasındaki vaziyet Dün İstanbula 300 ton buğday, 30 ton çavdar, 41 ton arpa, 15 ton kepek, 66 ton tiftik, 4 ton kasar, 86 ton yapağ, 2 ton peynir ve 15 ton da razmol gelmiştir. İstanbuldan harice hiçbirşey gönderilmemiştlr. Dün İstanbul borsasında şu fiatlara satışlar olmuştur: Buğday yumuşak 15 çavdarlı 6,35 kuruş, sert 15 çavdarh 5,35 kuruştan 6 kuruşa kadar, kızılca 6,225 kuruş, mahlut 5,32 kuruştan 6,075 kuruşa kadar, ama 4,15 kuruş, caVdar 4,25 kurus. yulaf 4,30 kuruş, kuşyemi 9,12 kuruştan 9,14 kuruşa kadar, susam 16 kuruş, Trakya yapağısı 65 kuruştan 67 kuruşa kadar, İzmit yapağısı 62 kuruş, keçi kılı 52,20 kurus. Dün yabancı borsalarda su fiatta satışlar olmuştur: Buğday 5,62 kuruştan 6,72 kuruşa kadar, arpa 5.11 kurus, mısır 3,73 kuruş, ketentohumu 8,29 kuruş; iç fındık 94,78 kuruş. Evvelki gece Tahtakalede bir cinayct olmuş ve bir sandalcı öldürülmüştür. Bir mdharririmizin yaptığı tahkikata nazaran cinayet şöyle cereyan etmiştir: Tahtakalede Telefon sokağmda İlyasın bekâr odalarında yatan ve Halicde sandalcılık eden Zafranbolulu Ahmed oğlu Süleyman evvelki gece saat 20 radDört oyuncu sahaya çıktıkları zaman delerinde Tahtakelede sütçü Bulgarın Graucho Manc, Şarlo'ya: dükkânına yanında iki arkdaşı olduğu Demek benimle oynıyacaksınız? halde gitmiştir. Diye sormuş. Şarlo evvelâ ses çıkarmaAyni dükkânda Süleymanın kendisi'e mış, fakat nihayet sükutu yırtmak mecdargın bulunduğu sandalcı Zafranboluburiyetinde kalmış, o sırada çekilen fil lu 19 yaşlarında Yusuf oğlu Fevzi de bir min mikrofonu önünde ingilizce olarak arkadaşile rakı içmektedir. tam 18 kelime söylemiştir. Şarlo ile GraSüleyman arkadaşlarile birkaç kadîh ucho Manc arasında §u muhavere cere rakı içtikten sonra Fevziye doğru döne yan etmiştir. rek birbuçuk ay evvel kahvede otururken Graucho: kendisine küfür ederek bıçak çektiğini, Demek benimle oynıyacaksınız? bunu sarhoşlukla yaptığından dolayı kuDiye sualini tekrar etmiş, Şarlo teni? suruna bakmamasını ve banşmalarını tekşampiyonlarile muhatabını kasdederek: lif etmiştir. Siz üçünüz olmasanız daha iyi oyFevzi bu talebi kabul etmiş ve îki mesnarım! Iekdaş barışmışlardır. Cevabını vermiş. Graucho: Barışmadan sonra Süleyman, bu gece Fakat raketiniz yok! deyince o da nin şerefine odasında bir içki âlemi ku • şu şekilde komiği mat etmiştir: rulmasını istemiş ve arkadaşlarile birlikte Raketim yoksa bana bir kürek veFevziyi de davet etmiştir. rirsiniz, onunla oynanm!.. Fevzi her nekadar istirahat etmek mec» buriyetinde olduğunu söyliyerek daveti kabul etmemek istemişse de fazla ısrar karşısında kafileye uyarak Süleymanın yatmakta olduğu odaya doğru yürümeğe Vaktile sesli filmin en meşhur aktör başlamıştır. lerinden Rudolph Valantino'nun zevceSüleyman odasının koridorunda öne lerinden ve zamanının en müsrif kadınlageçmiş ve tam kapıyı açacağı sırada cerından olan sinema artisti Jean Acker bubinden büyük bir sustalı çakı çıkararak gün bizim paramızla 30 lira haftalıkla yanında bulunan Fevziye hücum etmij • sinema stüdyolanndan birinde figüranlık tir. Fevzi bu anî hücum karşısında ne etmektedir. Madam Acker kendisile göyapacağını şaşırmıştır. Fakat mesele harüşen Amerikan gazetecilerine: yat işi olduğundan şaşkınlığı çabuk geçr 1929 senesinde 300 dolarlık bir miş ve kuv\ eti sayesinde elinden sustalı çakıyı alarak Süleymanı bacaklarının servete sahibdim. Fakat Nevyork bor kasıklarına yakın 3 yerınden yaralıyarak sasındaki buhran bütün bu paralarınn kaybetmekliğime sebeb oldu. O zamankaçmıştır. danberi gayet mütevazı olarak yaşıyo Hâdise derhal polise haber verilmi}, rum. Acaba bir gün gelip filim âmilleri memurlar kavga yerine geldikleri vakit gerek san'atkârlığı, gerekse zevci itibarile Süleymanın fazla kan kaybederek öldübütün dünyaca meşhur olmuş bir kadınla ğünü görmüşlerdir. alâkadar olacaklar mı? Cinayet nöbetçi Müddeiumumî mua • Madam Acker, Valantino'nun ilk kavini Kemal Tana bildirilmiş ve Kemal rısıydı. Sonra boşandı ve Rudolph NaTan cinayet mahalline geierek tahkikata taşa Rambova ile evlendi, öldüğü zaman başlamıştır. da borcdan başka birşey bırakmamıştı. Katil de bir müddet sonra yakalan mıştır. Müddeiumumî muavini Kemal Kız mısın, erkek misin? Tan katilin ifadesini almış ve Fevzi su • Evvelki sene Almanlar tarafından çevçunu kısmen itiraf etmiştir. rilmiş ve almanca kopyasında başrolü Şahid ve deliller toplanarak evrakile Renate Muller'e, fransızca kopyasında birlikte katil Fevzi dün akşamüzeri ye başrolü Meg Lemonier'ye oynatılmış bir dinci sorgu hâkimliğine devkolunmuştur filim memleketimizde de geçmişti. İsmi Katil Fevzi kendisile görüşen muharri «Kız mısın, erkek misin?» di. Şimdi rimize şunları söylemiştir: ayni filim Amerikada yapılmaktadır. « Bir buçuk ay evvel kahvede otu Başrolü orada bulunan Fransız artisti rurken Süleyman sarhoş bir halde bana Simone Simon oynıyacaktır. îsmi «Jo küfür etti ve bıçak çekti. O vakittenbeıi ve Josette» konmuştur. Simone Simon dargındık. Pazar gecesi ben sütçüde rakı bundan maada «Süveyş Kanalı» adile içerken arkadaşlarile geldi ve rakı sof diğer bir filim daha çevirccektir. rasında benimle barıştı. Sonra odasına davet etti. Odasına girerken birdenbire sustalı çakı ile üzerime hücum etti. Ben elinden çakıyı aldım. Ben mi onu vur dum. Yoksa sarhoşlukla çakıyı ahrken mi vurmuşum vallahi farkında değilim.» Valantino'nun dul karısı ( figüranlık yapıyor Bir iki satırla.. ) * Annabella yakmda Holivud'a gi • decek ve William Powell ile birlikte oynıyacaktır. * Edwig Fenillere, Maurice Dekob ra'nın eseri «Yataklı Vagonlar Mabu desi» filminde başrolü oynıyacak, sonra gene ayni muharririn eserinden alınma «Geceler Kraliçesi» kordelâsını çevire cektir. * Şarlo ile birlikte «Şehir Işıkları» nda kör kız rolünü oynamış olan Virginia Cherill bir müddet evvel kocası Cary Grant'dan boşanmıştı. Bu hafta içinde Kont dö Jersey isminde Amerikada ya • şıyan bir Fransız fabrikatorile evlenmiştir. Virginia artık sinemadan tamamüe çekilmek fikrinde olduğunu Amerikan gazetecilerine söylemiştir. * Pariste Epiney stüdyosunda «Malaka'lı Kadın» isminde almanca ve fransızca olarak iki versionda bir filim çev • rilmektedir. Fransızcasmda başrolleri Edvvig Feuillere, P. Richard Wilm ve almancasında Kâthe Gold, Carl Lud wig Diehl oynamaktadırlar. * Pierre Blanchard ile Dorville «Lyon Postası» isminde yeni bir filim çcvirmeğe başhyacaklardır. * Evvelce Stiller rejisörlüğü altında daha Amerikaya gitmezden evvel Greta Garbo'nun Berlinde çevirmiş olduğu «Neş'esiz Sokak» filmi Fransada rejisör Pabst tarafından yeniden vücude getirilecektir. Fakat Pabst ondan evvel «Şanghay Faciası» isminde başka bir kordelâ yapacaktır. NÖBETCİ ECZANELER Bu akşam şehrin muhtelif «emtlertnde nöbetçi olan eczaneler sunlardır: İstanbul cihetindekiler: Eminönünde (Salih Necatl), Beyaoddı (Cemil), Küçükpazarda (Yorgi), Eyübsultanda (Hikmet Atlamaz), Şehremlnlnde (Nâzım Sadık), Karagümrükte (Kemal), Samatyada (Rıdvan), Sehzadebasında (İsmail Hakkı), Aksarayda (Sarım), Fener de (Hdsameddin), Alemdarda (Eşref Ne • • şet), Bakırköyde (İstepan). Beyoğlu cihetindekiler: Lstiklâl caddesinde (Della Suda), Oaîa tada (Hüseyin Hüsnü), Tafcsimde (Limonciyan). Pangaltı Halâskârgazi caddesinds (Nargileciyan), Kasımpasada (Müeyyed), Hasköyde (Neslm Aseo), Beşlktaşta (8Ü • leyman Receb), Sarıyerde (Nuri). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda Çarşıboyunda (Ömer Kenan), Kadıköyünde Söğtidlüçesme caddesinde (Arman Hulusi), Büyükadada (Halk), Heybelide (Tanaşi. Mevlidî Nenevî Tüccaranı mutebereden merhum Sadıkzade Bay Ruşenin ruhuna ithaf edilmek üzere temmuzun yirmi sekizinci çarşamba günü îstanbulda Yenicamide öğle namazından sonra Mevlidi Nenevî okutulacağından merhumu seven akraba ve dostlarile arzu buyuran ihvanı dinin de teşriflerini rica ederiz. Sadıkzade merhum Bay Ruşen ailesi Açık teşekkür Babamızın ölümü dolayısile bizi taziye ve teselli etmek nezaket ve lutufkârlığında bulunan dostlarımıza bütün ailece duyduğumuz teşekkür ve min nettarlıklarımızı bildirmek için muh terem gazetenizin tavassutunu rica ederiz. Süreyya Orhon Orhan Seyfi Orhon Marconi'ye yapılan cenaze merasimi Tıb balosu 31 temmuz tarüıine tesadüf eden ö nümüzdeki cumartesi akşamı Tıb Fa kültesi müdavimleri Suadiye Plâj ka zinosunda bir balo vereceklerdir. Gecenin güzel ve neşeli bir şekilde geçirilmesini temin için muhtelif eğlenceler ve zengin varyete numaralan temin e dilmiştir. Mugla futbol takımı mmtaka şampiyonu oldu Mevlidi Nebcvî Bugün Rumelihisarında eczacı Eşref Neşetin 7 nci senei devriyei vefatı münasebetile Eyüb hatiblerinden ha&z Nuri tarafından Mevlidi Nebevî kıraat edilecektir. Eşrefi tanıyan ve sevenlerin teşrifleri rica olunur. Ç YENİ ESERLER Ar ) Alenî teşekkür Zevcim ve sevgili pederimiz Musta fa Paşa Kocaaslanın ufulü ebedisi dolayısile gerek cenaze ve gerek bizzat telgraf ve mektubla taziyette bulunan savın dostlarımıza ve sevgili arkadaşlarımıza birer birer teşekküre teessü rümüz mâni olduğundan gazetenizîe teşekkürlerimizin beyanını dileriz. Zevcesi ve çocuklarile eniştesi İrfan ve hemşiresi Makbule HALK OPERETİ Bu akşam 'Beylerbeyi İskele tiyatrosunda ENAYİLEB Operet 2 perdt 1 tablo Plâstik san'atlardan bahseden memleketimizin yegâne derglsi olan Arın yedinci sayısı zengin mündericat ve güzel resimlerle intişar etmiştir. Meşhur Italyan âlimi Marconi'nın cesedi Siyah Gömlekiiler tarafından rıs takımları arasında yapılan bu maçItalyan Akademisine naklediliyor. ları bir tek sahada yaptırmamış ve her kulüb seyahatler tertib ederek her kazada birer karşılaşma yapmışlar dır. Konya Belediyesi için aylık 150 lira ücretli bir mühendis veya fen meGönderdiğim resim, mıntaka şampi Havacılık ve Spor yonluğunu kazanan Muğla birinci fut muruna ihtiyac vardır. Talib olanların Nafıa Vekâletine inha edilmek üzere Havacılık ve Spor mecmuasınm 15 temMıntakamız, bütçesinin darlığma rağ bol takımı oyuncularını bir arada gös muz sayısı güzel yazılar ve resimlerle çıkveskalarile birlikte Konya Belediye Riyasetine müracaat evlemeleri ilân men, Muğla, Fethiye, Milâs ve Marma termektedir. mı§tır. Tavsiye ederiz. olunur. (4591). Muğla (Hususî) İki aydanberi devam etmekte olan mıntaka futbol şampiyonası neticelenmiş ve Muğla takımı, Fethiyelilerin 5 5 beraberlikle biten maçm temdidini kabul etmemeleri üzerine, hükmen galib geierek birinciliği almıştır. Sekizinci beynelmilel felsefe kongresine Iştirak etmiş olan Ziyaeddin Fahri, gerek bu kongrenin faaliyeti hakkındaki düşuncelerini, gerek bu günlerde toplanacak olan 9 uncu beynelmilel felsefe kongresi üzerindeki mütalealanm bu isim altında ve bir kitab halinde neşretmiştir. Tavsiye ederiz. Felsefe Kongrelerinde Türkiye Konya Belediye Reisliğinden: