Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET 8 Haziran 1937 [ Şehir ve Memleket Haberlerl) Siyasî icmal Tarihî tefrika : 143 Yazan i M. Turhan Tan >Ter< üme ve iktibas edilemez) Elektrik Şirketinin Akşam Kız San'at Şehirde tifo yaptığı kaçakçılık mektebinin sergisi vak'aları artıyor İspanya işleri ve devletler n Dünkü celsede bir şahid Sergide teşhir edilen Sıhhiye müdürü, halkın eserler çok takdir edildi meccanen aşılanmasını şayani dikkat sözler Dünyayı sarsan Kanunî, hayatmı tehdid eden bu söyledi tavsiye ediyor San'at mekteblerinde, dikiş ve biçki yurdlarmda çalışan genc Türk kızlan her sevamî afet önünde mutlak bir acîz içinde Kaçakçılık yapmaktan suçlu elektrik sene zengin sergiler vücude getirmekte şirketi erkânımn muhakemelerine kaçak tevekkülle ölümünü bekliyordu dir. Bunlardan bir tanesi olan İstanbul çılık davalarına bakmağa salâhiyetli ceza Ancak padişahm hata ettiğini edebe ri ayetle söylemedik. Garaz ehli olanlann düzen çevirdiklerini söyledik» dedim. Hışımla yüzünü çevirdi, bahsi kapadı. Birkaç gün geçmeden de beni tevliyetten azleyledi.» Görülüyor ki padişah, kendi kuvvetile Rüstemin kudreti arasmda bir muvazene bulunduruyordu. Yahyanın öldürülmesine nza göstennemekle Sadnazamın nü fuzuna boyun eğmiyordu. Zavallı şairi aç bırakacak bir zulüm işlenmesine ses çıkarmamakla da vezirinin kudretine mümasat etmiş oluyordu. Rüstem, kendi reyi, daha doğrusu izni taalluk etmeden Padişahm masrafa girişmesini de hoş görmezdi. Maktul Ibrahi min müsrifliği Hünkârın nasıl sinirine dokunuyordis Rüstemin bu imsaki, bu cimriliği de aksine olarak onun hoşuna gidiyordu. Şu garib vakıa, efendi ile kölenin para işlerinde uygun düşen meşreblerile Rüstemin idare zihniyetini tebariiz ettirmek bakımmdan kayde değer. Hünkâr bir ilkbahar günü Halkalıderede av yapıyordu. Birdenbire hava karardı, bulutlar birbirini kovalamıya baş ladı, müthiş bir boranm kopmak üzere bulunduğu anlaşılıyordu. Hünkâr, telâş etti, Ayastafanosa (Yeşilköy) doğru savuştu, Iskender Çelebi bahçesine sığındı. Fakat bora, geçici bir fırtma olarak değil, sonsuz bir kıyamet gibi koptu, yer ve gök birbirine kanştı, denizler havaya çekilip de tekrar yere dökülüyonnuş zannolunacak derecede korkunc bir yağmur başladı, dereler, çay, çaylar nehir oldu, yüzlerce insan ve hayvan bu müthiş tufan içinde sürüklenmeğe basladı. Padişahm sığmdığı bahçe köşkünü de su sardı. Hünkâr, ömrünün en tehlikeli dakikalannı yaşıyordu. Mahzeni ve birinci katı istilâ eden su, şimşeklerin sönüp açılan ışığını kılavuz yaparak orta kata da yükselmişri. Vahimesi hayret ve ıstırab içinde harekete başhyan Hünkâr, muhiti ku caklıyan ıslak karanhk içinde boyuna parlıyagelen şimşekleri oğul ve torun katilini suya göstermeğe çalışır cehennemî birer parmak sanıyor ve kabara kabara yükselen suyu da ilâhî bir efsun gibi dalga haline temessül etmiş ecel gibi görerek iliğine kadar titriyordu. Faniliğin aczini, Âdemzadeliğmi taddar dahi bulunulsa miskinliğini bu afet kadar ona hissettiren hiçbir sahne yoktu. Bir küçük işaretile yarı küreyi secdelere kapandıracağına iman beslerken şimdi muhteşem bir köşkün içinde cıhz bir tavuk gibi boğulmaya mahkum bulunuyordu. Ne hazine, ne ordu, kendisini çırpma çırpma boğulmaktan kurtaracak değildi. Şu dinmiyen yağmur, şu ardı arası kesilmiyen velvele, şu durmadan yükselen su arasında o, bir ölüm mahkumiydi, aczini haykıra haykıra boğulacaktı. Boğulmak!.. Bu akıbeti, köpüre kö püre ayaklannı yalamıya başhyan yay van endamlı kara suyun müstehzi kaba r.şlarında apaçık görürken oğlu Musta fanın boğuluşu gözünün önüne geliyordu. O da, boğazraı yakalamıya çalışan hain kemendleri belki bu şimşekler gibi kor kunc görmüştü, o da boynu Zal Mahmudun sert pençesi altında sıkılırken belki dalgalara atıldığmı sanmıştı. Lâkin o bedbahtın müşahedesi vehmî idi, kendi ölümü aydınlatan şimşekleri, ölümü katre katre hissettiren dalgalan bir hakikat olarak görüyordu: yükselmesi üzerine şuurunu kaybedecek hale geldi, oğlunun ve torununun ölüm lerini de unutarak gözlerini bulutlann yarattığı geceye dikti, yıldınmları saymaya başladı. Her tarrakayı bir, iki, üç diye tesbit ediyordu ve bu sersem hareket, o Ölüme yaklaşma dakikalannda manasız bir tesbih çekmeği andırıyordu. Yıldınmlarm sayısı yetmiş dördü bulduğu sırada suyun sevivesi de Hünkârın oturduğu sediri aşmak üzere bulunuyor du. Bıitün uşaklar bir hazan yaprağı gibi sallanıp duran ağaçlarm tepelerine çık mışlar, yıldırımlardan sağırlaşan kulak larile kendi halecanlannı dinliyorlardı, sarayda tek başına kalan efendilerini unutmuş görünüyorlardı. mahkemesi tarafından dün devam edil miştir. Dünkü celseye şirket nezdinde tahki katı yapan komisyonda gümrük namına bulunan gümrük müfettişi Abdullah'm dinlenmesile başlanmıştır. Abdullah, gördüklerini şu şekılde anlatmıştır: « Eylulün 25 veya 26 ncı günü Nafıa Vekâletinin tahkikata memur ettiği komisyona gümrük namına iltihak ettim. Evvelâ Satgazel ve sonra da Elektrik şirketinin gümrük muafiyetine müteallik olan mukavele maddelerini tetkik ettim. Teşrinievvelin beşinci günü Silâhdarağa fabrikasına gittik. Fabrikada tetkikat yaparken havaî postada kullanılan malze meden bir kısmınm görülen lüzum üze rine numaraları alındı. Şebeke başmühendisi Haşim alman bunlardan bazılannm muaf getirildiğini söyledi. 6 eylul sabahı bu malzemenin fabrikadan alelâcele söküldüğünü öğrendik. Derhal Silâhdarağaya gittik. Hakikaten kaçak olduğu anlaşılan malzeme sökülüp Üsküdara geçirilmişti. Bir kısmı da fabrika dahilinde bir barakaya kapatılmıştı. İki gün sonra Üsküdara giderek bu malzemeyi mühürledik. Akşam kız san'at mektebi de son bir senelik mesaisi neticesinde ortaya koyduğu kıymetli eserlerden vücude gelmiş sergisini açmıştır. Muhtelif kıs'mlara ayrılan bu serginin her kısmmda teşhir olunan eserler başka başka güzellikler göster mektedir. Tarihî muazzam bir tufan Tek bir adam bu umumî dehşet içinde talihini smamak istedi, dalgalardan saa det yakalamak tecrübesine girişti. Bu, iri yapılı ve çok kuvvetli bir uşaktı. Tepesinde oturduğu ağacm ya suya dayanamıyarak, ya yıldınma uğrıyarak yıkılması ihtimalini ve o halde sele kapılıp denize sürükleneceğini düşündü. Böyle pisi pisine ölmektense Padişahı kurtarmıya çalışmak ona isabetli bir hareket gibi görünüyordu. Bu uğurda ö'lürse zaten mukadder görü Birkaç gün sonra Beyazıd şebekesinnen bir akıbete kavuşmuş olacaktı. Yapmak istediği hamle verimli olur da Padi de de böyle kaçak malzeme bulunduğu şahı kurtanrsa uşaklıktan vezirliğe intikal anlaşıldı. Oraya da gittik ve eşyayı tes etmek imkânını elde edecekti. bit ettik. Şirket erkânı bu halin bir zühul İşte tehlike önünde menfaat sayıkhyan eseri olduğunu söylüyorlardı. Fakat bu bu düşünce o uşağı cesaretlendirdi ve he malzeme 929 senesinden 934 senesine rif ağaçtan suya atılarak ecelle pençeleşe kadar kullanıldığı ve 932 senesinde kulpençeleşe köşke girdi, Padişahm yanma lanılan malzemenin umumî bir listesi yapıldığı için bu iddia kabul edilemez.» kadar enşti. Bundan sonra makamı iddiadan mü Hünkâr, ölüm kucağmdan hayatm doşahide bazı sualler soruldu, bu meyanda ğuşunu görüyordu, sular arasından ken dıne doğru gelen kölesinde bu fevkalâ bu işin mes'ulü kim olabileceği hakkındadelıği seziyordu. Uşak da, yarı beline ki suale müfettiş Abdullah şu cevabı verkadar su içinde kalan Hünkârın şahsında di: «yarın» ın saadetini güler bularak şevke gelmişti, efendısini sırtlayıp köşkün musandırasma, en yüksek yerine çıkarıyordu. Suhan Süleyman, bu umulmaz yardım sayesinde boğulmaktan kurtuldu, su da musandıraya kadar yükselmiyerek orta kat odalarınm altını üstüne getirmekle iktifa etti ve yirmi dört saat sonra çekilmeğe başladı. Bu âfet evvelce yapılmış olan su ke merlerini yıkmış, Eyübü küle çevirmiş, bütün köprüleri sürüp denize götürmüş, bin üç yüz insan, on bin hayvan öldür müş, birkaç bin evle birkaç yüz köşkü çökertmişti. (1) Hünkâr, urun meşakkatlerden sonra yakasını tufandan kurtanp sarayına gelince bir sürü kurban kesti, bir hayli sadaka dağıttı ve sele giden İstanbulun susuz kalmaması için kemerlerin hemen yapılmasına emiı verdi. Kendisi hergün, Kâğıdhane tarafma gidiyordu, payitah tına eskisinden daha çok miktarda su getirtmek çarelerini araştmyordu. Bu gidişler sırasında bir gün Yanko adlı bir suyolcu fırsat buldu, hünkânn yanma sokuldu ve onun suyunca giderek su işleri hakkında bir takım mülâhazalar sundu. Sultan Süleyman, su işinden anladığını gördüğü bu adamdan hoşlanmıştı, hemen hergün kendisini bularak o mevzu üzerine konuşmağa başlamıştı. (Arkası var) Nakış, dikiş, çamaşır, erkek ve kadm elbiseleri ve daha birçok el işlerile süslenen sergi ayni zamanda çok zengindir. Bilhassa; ev idaresini gösteren bir salon; iktısadın kıymeti hakkında canlı bir fikir vermektedir. Buradaki eski çorablardan dokunmuş ufak halılar, makaralardan yapılmış küçük masalar; artmış parçalar dan işlenmiş yasdıklar ve daha bu kabîl birçok eşya; ev idaresini bilen mütevazi bir ailenin iktısad fikrile hareket ettiği eskiyen ve artan şeylerden de istifade etmesini bildiği takdirde haricden teda rikinde müşkülât çekeceği bir kısun eşyayı kendisinin doğrudan doğruya elde edebileceğini çok açık anlatmaktadır. Mekteb bu sene iki yüzden fazla mezun yetiştirmiştir. Sergide elde edilen muvaffakiyetten dolayı gerek mekteb müdürü Halide ile hocalar; gerekse bu eserler üzerinde ciddiyetle çalışan genc kızlar şayani tebriktir. spanyada Valensiya hükumetine mensub tayyarelerin bir Alman zırhlısına bombalar atması ve buna karşı mukabelebiLmisil olarak diğer bir Alman zırhlısınm Almeria'yı bombardıman eylemesi üzerine bütün Avrupayı ateşe verecek bir vaziyetin meydana gelmemesi için Ingilterenin sarfettiği gayretler iyi netice Son günlerde şehrimizde tifo vak'alan verdi. oldukça çoğalmışhr. Fatih, Eyüb, Şehre1 îngiltere herşeyden evvel Almanyanm mini Karagümrü ', Kumkapı civarlannda şiddetli mukabele ve müdahalesinin devtifo vak'alanna fazla miktarda tesadüf edildiği anlaşılmaktadır. İstanbul vilâye letler tarafından takbih ve tenkid edilmeti Sıhhiye Müdürü Ali Rıza bu hususta sine müsaade etmemiş ve bu harekete karşı Valensiya hükumetinin yapmak isşunlan söylemiştir: « Fatih mmtakasında biraz fazla tediği teşebbüslere taraftarhk ve muza » vak'aya tesadüf edildi. Şiddetle mücade haret göstermemiştir. Bu suretle hâdiseleye ve parasız aşı yapılmağa başlanıldı. nin siyasî korkunc avakıb doğurmasının Müteaddid aşı istasyonlan kurduk. Fa önüne geçmiştir. D İki sene sonra Beşiktaş dispanserini soyan hırsız yakalandı (1) «Kâğıdlıane deresl üzerine seyelan eden selın hizası dere kenarmdakı yüksek ağaclann tepelerile beraberdı. Bu halle Eyub kasabasını su basıp türbe su içinde gorunmez oldu ve Sarayburnundan denize tam bir hafta sel suyu doküldü.» Hayrullah Efendi tarihi Kitab: 10. S: Hünkâr, suyun dizkapaklanna kadar 184 1935 senesinde Beşiktaş Belediye dispanserine bir hırsız girmiş ve dispanserde bulunan 500 lira kıymetindeki mikros kopla 1000 lira kıymetindeki göz ve diş aletlerini çalarak kaçmıştı. Bu hâdiseden iki gün sonra da Beşiktaş sulh mahkemesinde bir sirkat olmuş ve mahkemenin « Mes'ul, hepsinden evvel mütevef daktilo makinesi çalınmıştı. fa direktör Hansestir. O herşeyi biliyorAradan iki sene geçmesine rağmen du ve aletlerin fabrikadan sökülmesi emtahkikau elden bırakmıyan emniyet ikinci rini de o vermiştir. Bundan sonra şirket şube memulran nihayet dün bu hırsız idare komitesi azasından Lâzyan da muaf lıkların faili olan Hayreddini yakalamışeşya için yapılan toplantıya riyaset etmiş lardır. ti. Başmühendis Gileri ile şebeke başmüÇalınan mallar tamamen meydana hendisi Hâşim de bu işin içindedirler ve ç'karılmıştır. Mikroskop Bahkesir oteli mes'ul olmaları lâzımdır. Direktör Hansahibinin kardeşi Tıb fakültesi talebelesese sorduğumuz suale cevaben bize bu işrinden Hüsnüden, göz aletleri Ankara lerin fen ve levazım servislerine aid olducaddesinde bir göz doktorundan ve diğer ğunu söylemişti.» eşyalar da bir ecza deposu sahibinden Şahidin bu ifadesi suçlulara tercüme istirdad edilmiştir. edildi. Suçlu vekilleri bu husustaki ce Daktilo makinesinin de Bursada bir vablanru bilâhare vereceklerini söyledi adama satıldığını tesbit eden ikinci şube ler ve: müdürlüğü, Bursa emniyet müdürlüğüne « Şahidin sözlerini kabul etmiyo haber vererek daktilo makinesinin şehri ruz.» dediler. mize yollanmasını istemiştir. Tahkikata devam ediîmetedir. Daha dinlenecek üç şahid vardı. Fakat vakit geçtiğinden bu şahidlerin başka zaman dinlenmesine ve geçen celsede taleb edilip şirket tarafından elân verilmi yen evrakm gönderilmesi için şirkete bir tekid tezkeresi yazılmasına karar verileMisafirimiz Emir Abdullah dün Er rek muhakeme ayın 18 ine bırakılmıştır. tuğrul yatile Floryaya, oradan da ma iyeti erkânı ve mihmandarlarile birlikte Yalovaya gitmişlerdir. Emir HazretVİLÂYETTE leri Yalovadan Bursaya gidecekler ve Tasfiyeye tâbi tutulacak geceyi Yalovada geçirdikten sonra bu sabah şehrimize döneceklerdir. Emir polisler Abdullah, Cumhurreisimiz Atatürke veYeni polis kanununa nazaran 50 ya da ettikten sonra Romanya acentasının şmdan fazla polis ve 55 yaşından fazla Daçya vapurile Hayfaya, oradan da da komiser istihdam edilmiyecektir. memleketine gideceklerdir. Buna tevfikan memurlar arasında tas fiye yapıldığı takdirde 200 kadar polis Kocatepe geldi memurunun tekaüde sevkedilmeleri lâzım gelmektedir. Bunların yerlerine aİngiltere Kralınm tac giyme merasimi lmacak memurlar lise veya ortamekteb münasebetile Londraya gitmiş olan Komezunu olacaklardır. catepe torpitomuz dün limanımıza gelmiş ve Haydarpaşa açıklarmda demirli DENİZ tŞLERl bulunan filomuza iltihak etmiştir. Emir Abdullahın dünkü gezintisi Bu şerait esası üzerine ingiltere, Fransa ile beraber Almanya ve İtalyaya teklif lerde bulunmuştur. Bu tekliflere göre İspanya limanlarmda kontrol gemilerine mahsus birer emniyet mıntakası tesis ediMÜTEFERRİK lecek ve bu mmtakalarda demirli bulunanacak harb gemilerine îspanyadaki muGeneral Kâzım Dirik harib taraflar herhangi suretle dokunmışehrimizde Trakya Umumî Müfettişi Kâzım Di yacaklardır. Bunun için her iki muharib rik dün Trakyadan şehrimize gelmiş taraftan teminat alınacaktır. tir. General Kâzım Dirik dün akşam Bu mmtakalarda yahud başka yerlerDolmabahçe sarayına giderek Cumhur de kontrol gemileri taamıza uğradıklan reisimiz Atatürke arzı tazimat etmiştir. zaman bahrî kontrola memur dört devleIhracat murakıbları için tin tngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya donanmalan erkânıharbiyeleri arasında kurs açılıyor iktısad Vekâletinin ihracatı muraka almacak tedbirler hakkında istişare yapıbe teşkilâtım genişletmek kararında ol lacaktır. duğunu yazmıştık. Bu kararın tatbikına İngilterenin bu tekliflerine Almanya derhal geçilmiş ve yeni murakıblar a ile İtalya esas itibarile muvafakat cevalınması için bir kurs açılmasma karar bmı vermişlerdir. Lâkin teferruat hususverilmiştir. sunda henüz tam ve kat'î mutabakat hâthracatı kontrol memurluğuna kabul edılecekler en az lise veya Ticaret mek sıl olmamıştır. Almanya Valensiya hükutebf mezuriu bulunmak "veya yüksek metinin vereceği teminata bir kıymet ve mekteblerden birinden mezun bulun ehemmiyet vermek istemiyor. Ayni zamanda kontrol devletlerinin harb gemimak lâzımdır. Kurs 1 temmuz 1937 de başlıyacak ve lerinden birine yapılacak taarruza karşı iki ay sürecektir. Kursun devamı müd almacak tedbirlerin istişare ile kararlaşdetince memurlara yüzer lira verilecek tınlmasını pratik ve müessir bir iş saytir. Fakat kurs bitince maaş 150, sonra mıyor. da 200 liraya çıkarılacaktır. Almanya herhangi taarruza karşı, taOpera mektebine alınaçak arruza uğrıyan tarafın Almeria'nın bomtalebeler bardımanı gibi derhal fîlen cevab verÖnümüzdeki ders senesinden itibaren mesi daha pratik ve müessir olacağı kanaAnkarada açılacak olan Opera mekte atini izhar etmektedir. îtalya dahi Albile bu mektebde okutulacak derslere manyanm bu noktai nazanna iştirak etve buraya devam edecek genclerde a mektedir. Kat'î karar için şimdi Berlinde ranılacak şerait hakkında tetkikat yapan mütehassıs Karl Ebert, bu hususta İngiliz Büyük Elçisi ve Londradan döki mesaisini ikmal etmiş, kurulacak nen Almanyanın Büyük Elçisi ve Almektebin bütün esaslarını da tesbit e manya hükumeti erkânı arasında görüşderek hazırladığı raporu Maarif Vekâ meler yapılıyor. letine vermiştir. Lâkin bu görüşmeler Fransada ve baVekâletin verdiği karara göre mem husus Sovyetlerde şüpheler uyandırmakleket dahilindeki ortamektebler ve li tadır. Çünkü İspanya işlerinin bundan selerde tahsilde bulunan genclerden, sonra yalnız dört büyük devlet arasında sesleri müsaid olanlar tefrik edilerek görüşülerek bakılması kararlaştığı takOpera mektebine kabul edileceklerdir. Bu esaslara tevfikan direktif alan Kon dirde bu usulün Avrupanm diğer işleri servatuar muallimlerinden Şevket Kı ve meseleleri için örnek tutulacağından ran İstanbuldaki erkek ve kız talebe endişe edilmektedir. Bu gidişle bütün ler arasında, her mektebin musiki mu Avrupa işlerinin dört büyük devlet araallimile beraber bir tetkik yapmış, ge sında bakılması ve kararlaştınlması için rek tefrik ettiği gencler, gerekse bu hü evvelce îtalya tarafından teklif olunan sustaki tetkikatı hakkında hazırladığı ve hatta projesi imza edilen Dörtler Miraporu Maarif Vekâletine vermiştir. sakı kendiliğinden vücude gelmiş olacaktır. tih, Eminönü hükumet ve belediye dok torlarile mmtaka ve mevki tabibleri bu işe memur edilmiştir. Herkesin sıhhatini ko ruması için derhal aşı yaptırması Iâzım dır. Tifonun bu mıntakada çoğalmasının tamamile sudan olduğu şüphesizdir. Bu itibarla Fatih mmtakasındaki suları tahlil ettiriyoruz. Bu tahlilin neticesini bekli yoruz. Sultanahmed ve Kariye taraflarında lâğunların harice taştığını haber aldık. Kapatılması için derhal tedbirler alın dı. Diğer mahallerde de bu gibi açık lâğımlar bulunduğu takdirde alâkadarlar derhal belediyeye müracaat etmelidir ler.» Bu neticeyi temin ettikten sonra ingiltere hâdiseden evvelki tabiî vaziyeti iade için gayretini sarfetmektedir. Almanya ile İtalya Londradaki ademi müdahale komitesinden ve bahrî kontrol işlerihden çekilmiş olduklarından komitenin eskisi gibi işlerine devam edebilmesi için bu iki devletin tekrar komiteye ve bahrî kontrola dahil olmalan icab ediyordu. Alman ya ile İtalya bu işlerden çekilirken hangi şeraitle tekrar işe başlıyacaklannı bildirmişlerdi. tngiliz asılzadeleri Bursaya gittiler Liman tetkikine bîr heyet gönderiliyor Evvelki gün bir İngiliz yatile şehri mize gelmiş olan İngiliz asılzadeleri dün Mudanyaya, oradan da Bursaya gitmişlerdir. İngiliz zengmleri burada İngiliz sefirinin misafiri olarak bulunmakta dırlar. Nazillî fabrikasında spora verilen ehemmiyet Aydm (Hususî) Nazillıde kuruımakta olan dokuma kombinasında teşekkül eden Sümer kulübü mıntakamızın spor teşekkülleri içinde ehemmiyetli bir mevki kazanmakta, fabrika direktöriinün spor severliği bu kulübü sporun her şubesinde muvaffakiyetlere namzed kılmak Liman İşletme idaresi Avrupanm cenub limanlarının vaziyetini tetkik et mek üzere buralara mühendıslerden mürekkeb bir heyet göndermeği kararlaştırmıştır. Bugün limanımızdan ha reket edecek olan heyet sırasile, Pire. Cenova, Triyeste ve Marsilya limanla rma gidecek, buralardaki rıhtım ve antrepolarla antrepolardaki frigorifik tesisatı, tahmil ve tahliye vesaitini tetkik edeceklerdir. Heyetin bu seyahati yirmi gün kadar sürecek, avdette yapılan tetkikat neticelerinı gösterir bir rapor hazırlana caktır. Liman İşletme idaresi, İstanbul ve Trabzon limanlarmda yapacağı yeni tetaaır. sisat ve ıslahat işinde bu tetkikatm neSon defa Aydmspor, ve Sümerspor bi ticelerinden istifade edecektir. rinci takımlan burada çok zevkli bir maç Keşan (Hususî) Gelibolu Halkeyaptılar. Bölge birinciliğini kaybettikten vi azalanndan mürekkeb bir heyet ka sonra ciddiyetle çalışmağa başhyan Ay M. Turhan Tanın bu meşhur eseri dmspor bu maçı 42 kazandı. Gönderdi pek yakında kitab halinde çıkıyor zamıza gelerek açık havada tanzim olunan sahnede Mavi Yıldırım ve Mahçubğim resim Sümer takımmı göstermektedir. Gelibolu Halkevi san'atkârlarının temsili Zaten M. Mıresolini Amerika gazetecilerine yaptıgı son beyanatta Avrupa işlerinin Ingiltere, Almanya, Fransa ve İtalya arasında bakılması ve halledilmesi ve bu heyete Lehistanm dahi girmesi zarurî olduğunu söylemişti. Bu sözler ve İspanya işlerinin bakılması için konulması düşünülen yeni usul bolşevikliğe karşı bir hareket olmasına Sovyetlerin ve taraftarlarınm ihtimal vererek şüphe göstermeleri tabiî bir şeydir. Muharrem Feyzi TOGAY MALÎYEDE Uç aylıklar başladı Mütekaid, eytam ve eramilden üç aylıklarını maliye şubelerinden alan ların bu aylıklarının itasına dün baş lanmıştır. Tevziat on beş gün zarfında ikmal edilecektir. Cum huriyet lar komedısinı temsil ettiler. Tiyatroyu iki bine yakm bir kalabalık seyretti. Gönderdiğim resim iki homşu şehrin Halkevlerine mensub gencleri bir arada gösteriyor. VIYANA DONUŞU Abone şeralti { Nüshası 5 kuruştur. Türkiye Harie için için 1400 Kr. 2700 Kr. Senelik Altı avlıb 750 • 1450 » Üç ayhk 400 > 800 • Bir aylık 150 > Soktur