Katalog

29 Haziran 1937 «Türklerle anlaşmak yegâne gayemizdir» [Başîaraft 1 incı sahitede\ Hiç gizlemeğe lüzum görmeden sö'yliyebilirim ki biz Sancak Arablan Hatay kelimesini ağızlarına almak istemediklerini zaten biliyordum Cenevre anlaşmasmdan memnun değiliz. Çünkü bu, evvelâ, bizi ana vatan Suriyeden ayıran bir muahededir. • Hatay Türkelrinin mümessili, bu îstiklâl, burada yaşıyan hepimize verilmiştir, diyordu. Bu söz doğru olabilirdi. Eğer istiklâl bizim beklediğimiz şekilde tecelli elseydi. O zaman Türkler ve Arablarla meskun bu kıt'ada müstakil ve mutavassıt bir hükumet kurmak mümkün olurdu. Ve ana vatandan aynlmış olmâkla beraber bu şekli biz gcne memnuniyetle kabul edebilirdik. Halbuki, bugünkü vaziyette, burada Türkiye ile Fransanın müşterek bir hükumeti kuruluyor. Sizin istediğiniz şekil neydi? Bunu şöyle hulâsa edebilirim; «vvelâ Cemiyeti Akvamın murakabası altında bir nüfus tahriri yapmak. Saniyen Sancak meclis azalarını bir dereceli intihabla seçmek, salisen gene bir dereceli intihabla bir Cumhur Reisi bulmak. Nihayet ne şekilde olursa olsun ecnebi nüfuzunun, ecnebi tesirinin, ecnebi müdahalesinin külliyen ref i. Bu şartlara riayet edilmcdıkçe... Biz asla memnun olamayız. Memnun olamayız, çünkü bura Arablan eskidenberi bütün Suriyenin millî hislerine en fazla sahib insanlandır. Diyebilirim ki hiçbir tarafta bizim kadar Arablığa bağlı has Arab bulamazsımz. Peki amma bütün bu gürültülerde sizi Suriye Vatanilerinin tahrik ettiği söyleniyor. Asla.., Suriyede millî duygu yoktur ve Suriye liderleri bir ikisi istisna edilirse kâmilen yabancılann elinde birer kukladırlar. Bizim, bu adamlara zerre kadar itimadımız yoktur. Bizi Suriyenin tahrik ettiği bir efsanedjr,,, Çünkü her defasında olduğu gibi bu scitı de. karşıjaştığımız akıbet önünde jŞuriygnjj^ sessiz. alâkasız kaldığım görünca, biz onlan tahrik etmege, biz onlan bizimle alâkadar olmağa mecbur ettik ve buna, itıraf ederim ki, güclükle muvaffak olduk.. Onlan bu şekilde tahrikinizin sebebi ne olabilir. Niçin böyle yapacağınıza Türklerle anlasmağı tercih etmiyorsunuz? Suriyenin buradaki Arablarla alâkadar olması elzemdir. Ancak bu alâka, daha ziyade harsî mahiyette kala • caktır. Çünkü biz Osmanlı împaratorluğundan sonra Fransadan da zulüm gördük. Size bir misal verebilmek için, bilhassa köylerimizde Osmanlı Imparator luğu zamanında mevcud olan mekteblerin yüzde sekseninin birer bahane ile Fransjzlar tarafından seddedilmiş olduğunu söyliyebilirim. îşte bu misal de gösterir ki her sahada terakki ve inkişaf edebilmemiz için başka yerlerdeki ırktaşlanmızın ciddî surette yardımlarına muhtacız. îşte liderler içinde itimadımızı kazanmış yegâne şahsiyet olan Ştkıb Aslanın son defa kurduğu komite bu maksada hizmet edecektir.j Şekib Aslanın bahsettiğiniz komitesi neşrettiği ilk beyannamede Hatayın ebediyen Arab kalacağından da bahse diyor. Bu, sizi tahrik mahiyetinde değil midir ve bugünkü anlaşamamazlıklann sebebi hep bu cins tahriklerden başka bir jey midir? Hayır bizim tarafta hiç kimsenin en küçük bir tahrikte bile bulunmadığını söyliyebilirim. Hatta üç gün evvel Halebde Şekib Aslan bana, uzunuzadıya tahrikâttan kendimizi korumamızt ve kat'î surette sakin kalmamızı tavsiye etti. Ne Suriyelilerin, ne sizin tahrikâtla alâkadar olmadığmızı söylüyorsunuz. Buradaki Türklerin de böyle birşeyle alâkadar olmadıklarım, bilâkis bunun ciddî surette müteessir ve mustarib bulun duklanm biliyorum. Fakat ortada unsurları birbirlerine düşürmek için mütemadiyen tahrikât yapıldığını siz de görüyorsunuz. O halde bunu yapan kimdir? Birden sinirlenerek: Fransanın müstemleke memurlandır, dedi. Emin misiniz? Muhakkak!. Ve «lutfen biraz gelirmisiniz» diye yerinden kalktı, odadan beraberce kori dora çıktık. Dibdeki bir kapıyı açtı. Burada onyedi, onsekiz yaşlanndaki, süt dökmüş kedi gibi olduğu yere büzülmüş bir genci gösterdi: Îşte dünkü nümayişin tek kah ramanı budur. Evet, dün Antakyadakı bütün Alevî dükkânlannı kapatan bu mel'undur. Bir gazete müvezzii olan bu genci çarşıda dolaşırken birkaç diikkâna uğramış ve sahiblerin*: «lşler fe na, fazla söyliyemem, hemen dükkânlannızı kapatın» demiş. Sinirler o kadar gergin ki, bu hareket yarun saat içinde bütün çarşıdaki Alevî dükkânlannm kapanmasına sebeb olmuştur. Bunu haber almca hemen bu çocuğu yakalattım. Burada döve döve kendisini bu harekete kimin teşvik ve sevkettiğini anlamak istedik. Fakat bir türlü işin içinden çıkamadık. Nihayet hapsettik, hâlâ da mahpustur.^ Antakyada vaziyeti anlıyabilmek için bu hâdise bile hayli manalıdır. Resmî hiçbir salâhiyet ve sıfatı olmadığı halde herhangi bir tcşekkülün oradaki bir vatandaşı yakalatmak, dövmek, hapsetmek hakkı kendiliğinden kabul edilmiş demektir. Kaç gündür gördüklerimi tevsik eden bu halin neye varacağını düşünürken muhatabun devam etti: Görüyorsunuz ki biz sükun ve asayişin muhafazası için çok hassas bu lunuyor ve elimizden geldiği kadar çaiışıyoruz. Buna rağmcn işte tahrikât vardır. Fakat bundan asla biz mes'ul ola Neticeye gelmek istiyonım: • Şimdi ne yapacaksınız? Vaziyet taayyün ve takarriir etmiştir. Birkaç güne kadar anlaşma resrrwn ilân edilecek ve Hatay bayram yapacaktır... Şüphc yok ki biz bayrama iştirak etmiyeceğiz. Emriyakii kabul etmemek elimizde değildir. İleride bu anlaşmaya istediğimiz şekli vennek üzere intihabata iştirak edeceğiz. • Son sualim şu oluyor: Hatay hükumeti kurulduktan sonra Türklerle ve diğer unsurlarla kardeş gibi geçinmeği, elele vererek yurdunuzun saadetine çalışmağı düşünmüyor musunuz? Bu, tek gayemizdir. Ve buna vüsul için çahşacağız. Bizim Türklerle an!a?mamız hiç cfe iriuşkuî değildir. Bunun îçfn fek şart hâricî tesirlerin, müdahale îerih örtadan kâlkmaYıdır. Biz, Türklerle başbaşa kalınca mutlaka anlaşacağız. Çünkü bunca senedir burada hep beraber yaşıyoruz, bugüne kadar aramızda esash bir ihtilâf da çıkmış değildir. O kadar ki birbirimizin yalnız hemşerisi değil, hatta akrabasıyız bile. Bu &eferki çarpışmalarda, yazık ki, birbirine el kaldıran, silâh çeken amcazadeler, dayızadeler bile vardı.w; HATAYDA TETKİKLJR CUMHURIYET Moriern ilâncılık Reklâmm muhtelif şekilleri Bundan evvelki makalelerimin birin. de gazete ilâmnın en ucuz ve en iy reklâm vasıtası olduğunu izah etmiş • tim. Bugünkü yazımda da propaganda nın diğer şekillerinden bahsetmek isti yorum. Yalnız bir nevi reklâm vasıta sile iktifa etmenin doğru olmadığın gözönünde bulundurmak gerektir. Muhtelif insanların muhtelif reklâmlardan aldıkları intıba başka başka olduğun dan, fevkalâde ehemmiyet ve kıymetine rağmen yalnız gazete ilânına bağ lanmak güdülen maksada uygun ola maz. Bir reklâm daima diğer bir reklâmın mütemmimi olmalı ve birbirini tamamlamalıdır. Gazetelerde ilân tarzmda gördüğümüz reklâmları ayni zamanda ticarethanelerin vitrinlerinde, so kaklarda afişler üzerinde ve yahud lo kantalarda da tekrar bulabilmeliyiz, Ancak sistematik bir tarzda yekdiğerini tamamlıyan reklâmlar muvaffakiyet temin eder. Bu işlerin hüsnü suretle icrası için esas kaide, san'atkârane bir çerçeve içinde reklâmlar vücude getirmektir Bununla beraber halkın ruhuna vâkıf ve reklâmcüık sahasında mahir bir desinatörün behemehal bu işleri tedvir etmesi lâzım geldiği iddia edilemez. Güzel bir şekilde tertib edilmiş tipoğrafik bir ilânın yapacağı tesir de diğerlerinden geri kalmaz. Yalnız intihab edi lecek hurufat fuzuli tezyinattan âri bulunmalı ve okunaklı olmalıdır. Cümleler kısa tertib edilmeli ve maksad açık ya zılmahdır. Reklâm yapan firmanın is mi metnin diğer aksamile ahenk teşkil edecek şekilde büyük harflerle dizilmiş bulunmalı ve başka firmalarla isim mü şabeheti bulunduğu takdirde adres de konmalıdır. Fena yapılmış bir resim istihdaf edilen gayenin tamamen aksi bir tesir bırakacağı için, resimleri en yüksek san'atkârlara yaptırmağı prensip ittihaz etmelidir. Pankartlar: Pankartlar renkli yaptırılmalıdır. Da ima ayni şeyi görmenin göz ve dimağ üzerinde bıraktığı silinmez tesir dola yısile süjeyi sık sık değiştirmek fikrini gütmemelidir. Pankartlarm tevziine ehemmiyeti mahsusa atfetmek gerek tir. Rakib firmalarm daha büyük ve daha güzel bir şekilde vücude getirdiği pankartlarm bulunduğu yerlerde rek lâm yapmak muvafık değildir. Sokak lar, büyük salonlar gibi yerlerde afiş kullanmalıdır.' Burada en mühim mesele talik işidir. Reklâm yapmak istiyen firmalardan birçokları afişlerini talik ettirecek müsaid ve uygun bir yer bulamadıkları için başka reklâm vasıtalarma müracaat ettikleri görülmektedir. Türkiyede bir gün evvel bu afiş yerlerinin esaslı bir surette halli yoluna gidilmesi lâzımdır. Bilhassa afişlerde renklerin imtiza cına son derece itina göstermek zaru ridir. Vesaiti nakliyede reklâm yapmak da iyi bir propagandadır. Bunun için ya pankart ve yahud da hususî surette imal ettirilen tabelâlar kullanmalıdır. Sinemalarda gösterilen reklâm filimleri de günbegün ehemmiyet kazan makta olduğundan, yakın bir istikbal de müesseselerin reklâm tahsisatların da bu propaganda şubesi için mühim meblâğlar ayrılmağa başlanacaktır. Filimle yapılacak reklâmlarm sinema sezonlarma tesadüf ettirilmesi tabiidir Bununla beraber sinema mevsiminde propagandası yapılmak istenilen malların dahi sezona aid olmasma dikkat etmek lâzımdır. GUNUN BULMACASI 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 11 g 4 6 6 8 lo •• •I • • 1 • • • 10 Kadınların Gencleştirilmelerinde BİR MUCİZE: Dünyanın en büyük profesörleri genc ve kuvvetli hayvanlann hüceyrelerin den çıkardıklan özü insanlara aşılıya rak ölen kuvveti ve hayatı ia de ediyorlar. Ayni esas üzerinde genc ve dinc hayvanlann cildlerini besliyen hüceyrelerin ifraz ettikleri o kıymetli özü vesaiti fenniye ile ikinci bir koruyucusu olan acıbadem yağile imtizac ettirüir. Yağlı ve yağsız Hasan Acıbadem kremleri elde edilir. Yüze, cilde sürüldüğü zaman mucize denilecek büyük değişiklik görülür. Gevşiyen adaleler gerilir, jüzdeki çukurlar büyük düzen alır. Açılan mesamat kapanır. Cild elâstikiyetini kazanır. Çil ve lekeleri kökünden temizler. 60 yaşmda bir kadının bu kremle buruşuk yüzünü genc bir kızın cildi kadar tazeleştirir ve düzgünleşti rir. Bu hal tecrübe üe sabittir. Hasan Acıbadem kremleri çirkinleri güzelleştirir ve ihtiyarları gencleştirir. Kadın lara füsunkâr, tatlı sıcak bir cazibe verir. Cinsî cazibeyi ziyadeleştirir, fakat acıbadem yağı kremini yapmak çok güç olup bu bir san'at ve fen meselesidir. Bazı ıtriyatçılar Acıbadem esansını vazelin ve buna benzer yağlarla karıştırarak acıbadem yağı kremi altmda sat mak isterler. Cildinizi acıbadem ya ğmdan yapıldığını asla malüm olmıyan acıbadem yağı kremlerinden koruyun, aksi halde yüzün esmerleştiğini ve tüylendiğini görürsünüz. Yağlı Ha san acıbadem kremini gece yatarken yağsız Hasan Acıbadem kremini sabahları kalkmca yüzlerine süren her bayan cildlerinde bu büyük değişikliği göre ceklerdir. Her gece bayan teninin gü zelliğini, şeffafiyeti ve letafetini ancak bu Hasan kremlerile idame ettirebileceğini unutmasm. VANDA Cumhuriyet Mektebliler Pazarı Lutfi İlyas kardeşler Cumhuriyet Gazetesinin ve bütün mekteb kitablan, kırtasiye, gazete ve mecmualann tevzi yeridir. • • • • •• • GEBE BAYANLARIN Yüzündeki siyah lekeleri •• FAZIL CİL İLÂCIİ Giderir. Bor asliye hukuk mahkemesinden: Borun Cumhuriyet mahallesinden Rifat kızı Naciye Dudu ile ayni mahalle den Rifat vereseleri arasmdaki izalei şüyu davasınm Bor sulh hukuk mahke v mesinde icra kılınan muhakemelerinde müddeaaleyhlerden olup İstanbulda o turan Rifat veresesinden Said Günel eşi Sarenin mahalli ikametinin meçhul bu • . lunduğu davetiye arkasındaki mübaşi rin meşruhatından anlaşılmış ve ilânen • > tebligat ifasına da mahkemece karar verilmiş olduğundan muhakemenin muallâk bulunduğu 19/7/937 tarihinde mezburenin mahkemeye gelmediği veya bir vekil göndermediği surette hak kındaki muhakemenin gıyab kararı teb . liğine hacet kalmaksızm gıyabmda ba kılacağı tebliğ makamma kaim olmak üzere ilân olunur. (33641) Soldan sağa: 1 Çanakkale Boğazmda batan İtalyan vapuru. 2 Meşhur bir kayak sporu yerimiz, bir emir. 3 Boşanma, yüksek bir bina. 4 Nihayet, hararet veren. 5 Açık surette görünen, arabca «su>. 6 Bir edat, çalan. 7 Dağdan yuvarlanan birşey, gök. 8 Ateşten çıkan, bir soru edatı. 9 E£ki bir mabud, önün aksi, bir edatın kısaltılmış ve kalınlaştırılmışı. 10 Sarhoş, vakit olçüsü. Yukarıdan aşağıya: 1 Dünyanın ikl ucu, ateş yafanağa yarıyan şeylerden blri. 2 Muhtelif renkli, hem feryad, hem gökte, hem senenin içinde. 3 Mektub onsuz gitmez, Letonyanın merkezi. 4 Bvln taksimatmdan, rransızca <göl>. 5 Galibiyet kemeri. 8 Yün eğirme vasıtalarından biri, heves ve gayret. 7 At sütünden yapüan bir Türk içkisl, bir emir. 8 Ak üstünde karayı seçtirerek. 9 Mükemmel, bir peygamber. 10 Herkesin önünde, donuk. Evvelki bulmacanm halledilml? jekli 1 2 3 4 5 6 T 8 9 10 c İÇ EjRİ t İ B İ A ş i ı •|Eı t L İ ŞİEİN •İRİAİB 3 V İ ş İ • İ z A BİE 4 ııç • T E •IAIBİAIL; 5 Ç|A M • C E İ B İ E C 11 6 A B İ DİE • I § I K 1 K UİM • •İAİT i •• g A KİO R D •İA T A Y S N • Z İ A İ Î !)!• • Z 0 to • K AİFİKAİSİY A • 1 2 JOSEPH BONNiGi îstiklâl caddesi 140 No. Süreyyapaşa apartımanı No. 4 Telefon: 44436 (Fransız Tiyatro'U pasajında) Pedi kUr YENI ESERLER Yurdda müzik Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı tstanbul Satmalma Komisyonundan: 1 Gümrük Muhafaza Örgüdü için 3730 tane portatif çadırm 20/7/937 salı günü saat 16 da kapalı zarfla eksiltmesi yapüacaktır. 2 Tasınlanan tutarı 34403 liradır. 3 Şartname ve evsafı Komisyondadır. 173 kuruş mukabilinde verilir. 4 îsteklilerin ilk teminat olarak 2581 liralık vezne makbuzu veya banka mektvbları ve kanunî vesikalarile birlikte teklif mektublarmı o gün saat 15 e kadar Galatada eski Gümrük binasındaki Satmalma Komisyonuna vermeleri. (3643) İstanbul Konservatuar muaUimi M. Hulusi Ötkem bu isimde güzel ve şayam istifade bir kitab neşretmiştir. Müzikle alâkadar herkesin, bilhassa müzik mualllmi ve talebelerln herhalde birer tane edinmeleri lâzım gelen bu kitabı hararetle tavsiye ederiz. İst. Borsası 28/6/937 P A BA LAR 123.50 110. 110. 80. 18.50 570. tsvicre Fr. 20. Leva 65. Florin Rron Cek 75. Şilin Avusturya 21. 28. Mark 20. Zloti 21. Peneo 12. Ley 50. Dinar 30. Kron tsvec 1047. Altın 255. Banknot Ç E K L ER Acılıs 626.50 Londra 0.7874 NewYork 17.64 Paris 14.97 Milâno 4.6640 Briiksel 87.23 Atina 3.4375 Cenevre 63.8467 Sofva 1.4322 Amsterd. 22.6145 Prae 4.2090 Vivana 13.9664 Madrid 1.9644 Berlin 4.1644 Varsova 3.99 RudaDeste Bükres 107.1025 34.4775 Belerad Yokohama 2.7425 24 Moskova Stokholm 3.0957 E S B AM Acıhg Aslan Cîmento 13.20 İ S T Î K R AZ L A Acılıs Türk borcu I Pe$hı 18.25 . I Vadeli 18.30 • » II Vadeli 17.50 Ergani 95. Sterlin Dolar ' Frank Liret Belcika Fr. Drahmi AI19 624. ^^^^ Kandemir Şimal kutbuna giden Sovyet tayyarecilerine mükâfat verildi ı Saü9 628. 127. 114. 115. 84. 23. 575. 23. 68. 84. 23. 31. 23. 25. 14. 52. 32. 1048. 256. K.ıpanı$ 627. 0.7855 17.6325 14.9570 4.66 87.1610 3.4330 63.7958 1.4307 22.5964 4.2057 13.955 1.9625 4.1610 3.9875 107.0175 34.45 2.74 24.0225 3.0933 Kanams 13.20 R Ankarada Beynelmilel Kömür Sergisinde teşhir edilen ve halkın pek büyük alâkasını kazanan patentli SOMER LİNYİT ocaklannı görmek yanma ve yakılmasmı anlamak istiyenler Galata Rıhtımı Yolcu salonu karşısmda sokak içinde Koçyan Linyit kömürü mahrukat de posuna buyursunlar. Patentli SOMER LİNYİT yemek ocakları kö mürü en az yakan, en ucuz, en portatif, en zarif, en sıhhî ve her keseye elverişli bir ocak harikasıdır. Somer Linyit Ocakları • Erzincan Şarbaylığından: Belediyemiz için alınacak olan iki buçuk tonluk 937 model Fort markalı yangm söndürme ve sulama tertibatını havi bir arazöz mubayaa edilecektir. Muhammen kıvmeti c4500» liradır. Trabzon iskelesinde teslim edilmek üzere eksiltmiye talib olanlar îstanbul Belediyesine müracaatleri ve Belediyemize de telgrafla bildirmeleri ilân olunur. (3786) Moskova 28 (A.A.) Merkezî tcra Komitesi, şimal kutbu seferine iştirak etmiş olan Schmidt, Spirina, Chevelet, Papanine, Alexiev, Mazourouk, Golo vine, Babouchkine, Vodopianov, Molokov'a «kahraman> unvanını ve Lenin nişanını vermeği kararlaştırmıştır. Bunlar ayrıca 25,000 er ruble mükâfat da alacaklardır. Sefere iştirak eden diğer 16 kişi 15,000 ruble ve Lenin nişanını, Firmasmı tanıtmak istiyen müessese13 kişi 10,000 ruble ve Kızılyıldız nişa nin intihab ettiği reklâm şekli yalnız mnı alacaklardır. bütçesine koyduğu paraya değil, ayni Zahire Borsasındaki dünkü zamanda aranılan müşteriye de tâbi olmalıdır. Şehir dahilinde müşteri temin vaziyet etmek istiyen firma, gazete ilânların Dün İstanbula 165 ton buğday, 15 ton arpa, 21 ton yapağ, 86 ton un, 31 ton pey dan maada bütçeyi nazarı itibara al nir, 15 ton kaşar, 34 ton tiftik, 23 ton mı mak şartile diğer reklâm vasıtalarm • sır ve 4 ton da nohud gelmiştir. İstanbul dan da istifade etmesini bilmelidir. Köydan harice hiçbir şey gönderilmemiştir. de oturan müşteriler arasında ise panDün borsada şu fiatte satışlar olmuştur: kartlar daha büyük bir tesir icra eder. Yumuşak buğday 15 çavdarlılar 8,18 ku ruştan 6,25 kuruşa kadar, 615 çavdarlı Muhakkak olan bir nokta varsa o da, lar 6 kuruş. gluten buğdaylar 5,10 kuruş bir reklâm diğerini itmam etmeli ve tan 5,32 kuruşa kadar, arpa 3,125 kuruştan hertürlü reklâm bediî ve güzel olmalı3,25 kuruşa kadar, çavdar 3,35 kuruştan 4 kuruşa kadar, sarı mısır 4,225 kuruştan dır. Ancak bu noktaları gözönünde bu4,35 kuruşa kadar, susam 15,10 kuruş, ince lunduran bir firmanın yapacağı reklâm afyon 560 kuruş, peynlr 25 kuruştan 27,20 takdir görür ve muvaffakiyete götüre kuruşa kadar, kaşar 40 kuruştan 50 ku cek yolu hazırlar. ruşa kadar. Sümer Bank Yerli Mallar Pazarlan Dün yabancı borsalarda şu fiatte alivre reklâm mütehassısı satışlar olmuştur: Buğday kilosu 5,39 ku ruştan 6.15 kuruşa kadar, arpa 5.10 kuruş, MAX ALEXANDER mısır 3,63 kuruş, ketentonumu 8,02 kuruş, iç fmdık 94,69 kuruş. İstanbul Sıhhî Müesseseler Arttırma ve Eksiltme Komisyonundan: Bakırköy Emrazı Akliye ve Asabiye hastanesine lâzım olan 2500 çift mest i fotin açık eksiltmive konulmuştur. i 1 Eksiltme Cağaloğlunda Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Müdürlüğü bij nasında kurulu Komisyonda 14/7/937 günü saat 15,30 da yapüacaktır. J 2 Muhammen fiat: Bir çift mest için 160 kuruştur. Muvakkat garan1 ti 300 liradır. 3 İstekliler şartname ve nümuneyi hergün Komisyondan görebilirler. 4 îstekliler cari seneye aid Ticaret Odası vesikasile 2490 sayılı ka . nunda yazılı belgeler ve bu işe yeter muvakkat garanti makbuz veya banka^ mektubile birlikte belli gün ve saatte Komisvona gelmeleri. (3787)^ AKAY Isletmesi Müdürlü&ünden: Âdalar Anadolu Yalova hattı yaz tarifesi 30 haziran 937 çaışambaj dan itibaren tatbik olunacaktır. Yeni tarife iskelelere asılmıştır. (3693) \ Kadıköy İkinci Sulh Hukuk Hâkimliğinden: 936/10 ölen ve terekesine hâkimliğimizce el konulan doktor Raşid Tahsinin: A Kadıköyünde Misakımillî sokağmda 68 numaralı 3000 lira muham men kıymetli ahşab evi. B Gene Kadıköyünde Söğüdlüçeşme caddesinde 2 nci sokakta 129| metre murabbaındaki 20 numaralı 258 lira muhammen kıymetli arsası. C Bostancıda Tepe mahallesinde 2 dönüm bağ içerisindeki 1830 lira muhammen kıymetli 103 No.lı evile ayni yerde ve ayni arazi dahilinde bir dönüm bağ içerisinde 680 lira muhammen kıymetli sokak üzerindeki 102 No.lı ev açık arttırma suretile 30 temmuz 937 cuma günü saat 10 dan 12 ye ka " Kadıköyünde mahkeme binasmda satılacaktır. 2 Arttırma şartnamesi 1 temmuzdan itibaren mahkeme divanhanesine asılmıştır. Herkes görebilir. 3 Tayin olunan günde arttırma bedeli gayrimenkullerin yazılı muhammen kıymetlerinin yüzde yetmiş beşini bulmadığı takdirde en son arttıranm taahhüdü baki kalmak şartile ikinci arttırmanın 17 ağustos 937 salı günü yazılı saatlerde yapılacağı ve en çok arttırana ihalenin yapılacağı. 4 İpotek sahibi alacakhlarla diğer alâkadarlarm işbu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususile faiz ve masrafa dair iddialarını evrakı müsbitelerile 20 gün içerisinde hâkimliğimize bildirmeleri, aksi takdirde hak ları Tapu sicillerile sabit olmadıkça satış bedelinin'paylaşmasından haric kalacaklan. 5 Birikmiş vergilerle kanunî harcın terekeye, tellâllık resmi, ihale pulu, intikal harcı, 20 senelik evkaf taviz bedeli müşteriye aid olacağı. 6 Taliblerin yüzde yedi buçuk pey akçesile hazır bulunmalan ilân olunur. (3737) Ksnams 18.20 18.175 17.50 95. Dr. Hafız Cemal Pazardan başka günlerde öğleder sonra saat (2% tan 6 ya) kadar tstan bulda Divanyolunda (104) numaral hususî kabinesinde hastalanru kabul eder. Salı, cumartesi gunleri sabah «9 % • 12» saatleri hakikî hkarava mah sustur. Muayenehane ve ev telefon 22398 Kışlık 21044. tngiliz Kralının eski muhariblere söylediği nutuk Lokman Hekim Dahiliye mütehassısı KANSIZUK benîzsîzlik îcîn yegâne deva kanl ihya eden Çff}/\r Londra 28 (A.A.) Kral Hayd Parkta 80 bin eski muharibin geçid resminde hazır bulunmuştur. Mareşal ve Lord Milne ile İngiliz lejionları kumandanı eneral Maurice bu geçid resmine kumanda ediyorlardı. Kral söylediği kısa bir hitabede eski muhariblerin diğer memleketlerle sık sık ziyaret teatilerinde bulunmalarmı temenni eylemiştir. Norasteni, zaflyet ve Chlorose , PARIS Elâziz sulh hukuk mahkemesinden: Elâzizin Mustafapaşa mahallesindt sakin Mehmed İzmir vekili avukat Hamid Ali Yöney tarafından Elâzizde Terzi Mevlud, Manisada Tümen Askerlik dairesi başkanı Albay Rasim ve Anka?ada Dumlupınar mahallesinde Ta * ceddin camisi içinde 12 numaralı evde Bayan Nuriye aleyhine açılan bir bab hanenin haricen alım satımmdan dolayı resmî ferağın yapılmamasmdan ötürü bedeli bey'i olan madenî 172 altm liranın tahsili davasınm cereyan eden muhakemesinde müddeaaleyhlerden Nuriyenin mahalli ikameti meçhul ol duğu mübaşirin derkenarından anla ılmakla ilânen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Muhakeme günü olan 4/8/937 çarşamba günü saat 9 da Elâziz sulh hukuk mahkemesine gelmesi, aksi takdirde tebligat yapılmış sayüacağı ilân olunur. (33640) İzmir İskân Müdürlügünden: « Biri merkez diğer üçü kazalarda istihdam edilmek üzere 150 şer lira şehrî ücretli dört fen memuruna ihtiyac vardır. Talib olanlarm Mimar veya Fen mektebi mezunu olması ve yapı işlerinde ihtisası bulunması sarttır. Müstahdem bulundukları işlere aid vesaikile İzmir îskân Müdürlüğüne müracaat etmeleri ilân olunur. (3775).