26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 26 Haziran 1937 Sarkî A nadoluda Köyler ve Köylüler Büyük memleket röportajı : 4 Yazan : Bahri Turgud Okaygün ( Şehir ve Memleket Haberleri j Siyasî icmal Benzin ve petrol fiatlarında ihtikâr Bazı alâkadarlar, bu maddelerin daha ucuza satılabileceğini iddia etti Benzin ve petrolden alınmakta olan gümrük ve istihlâk resimlerinin indirilmesi hakkındaki kanun dünkü Resmî Gazete ile neşredilmiş ve neşri tarihinden itiba ren de memleketin her tarafında tatbi kine geçilmiştir. Kanun Resmî Gazete ile neşredilince üç gündenberi Ankarada bulunan benzin ve petrol şirketlerinin satış kısmı müdürleri bir toplantı yapmışlar ve benzinin şişesinin 125 ten 85 kuruşa, petrolun da toptan fiatınm 22 kuruştan 16 kuruşa indirildiğini şirketlere bildirmişlerdir. Bu arada bakkaların bu fiata azamî 40 para koyarak satış yapacaklan da bildirilmiştir. Bu vaziyete göre 360 kuruşa olan büyük teneke petrollar 270 ve 120 kuruşa olan küçük tenekeleri de 85 kuruşa toptan verilecek ve bakkalar büyük tenekelere 10, küçüklere beş kuruş zam yapa rak satacaklardır. Bu şeklin tatbikma dün saat 1 1 den itibaren şehrimizde başlanmıjtır. Eskrim şampiyonu Suad nişanlısını öldürdü D a Feci bir kaza Akdenizde Almanya ve Italya Şarklı bir kaçakçı En usta kaçakçının iki kılavuzu vardır, bunlar yıldızlarla istikametlerini tayin ederler Genc kız, boş zannettiği tabancanın tetiğini çekince nişanlısının beynini parçaladı Güreş Federasyonu reisi Ahmed Fetkerinin kızı maruf kadın eskrimcileri mizden Suad, ölümle neticelenen feci bir kazaya sebeb olmuştur. Suad, bundan bir hafta evvel deniz zabitlerimız den Necdetle nişanlanmıştır. Genc nişanlılarm evleri Vaniköyünde ayni mahallede olduğundan daima birbirlerıni görmektedırler. Evvelki akşam Necdet, nişanlısı Suadin yalısına gitmiş ve beraberce çay içtıkten sonra tavla oynamağa başlamış lardır. Suad, zar atarken Necdet zarları kapmış ve bu yüzden iki nişanlı şaka laşmağa başlamışlardır. Bu arada Necdet belinden tabancasım çıkarmış ve gülerek: « Suad, bak benim tabancam var. ha'» diye lâtife etmiştir. Suad da yerinden fırlıyarak konsolun gözünü açmış ve babasmm tabancasım alarak nişanlısına doğru tevcih etmi§ ve gülerek: « Senin varsa, benim tabancam yok mu sanki!> demiş ve tabancayı boş zannettiğinden tetiği çekmiştir. Fakat te tiği çekmesile beraber tabanca patlamış ve tabancadan çıkan kurşun, Necdet'n gözünden girerek beynini parçalamıştır. Zavallı genc derhal ölmüştür. Suad bu facia karşısında şaşırmış ve bayılmıştır. * Silâh sesleri üzerine evdekiler odaya koşuşmuş ve feci hâdiseyi görünce on Halbuki... Cenubdan gelen bir kaçakçı grupu Bu havalinin kaçakçılığa geniş mıkyasta sahne olduğunu ve münevver zümrenin mücadelesine ve hükumet teşkiiâtının sıkı ve nizamlı takibatına rağmen millî iktısad aleyhindeki bu beliyeye mâni olunamadığını evvelden bilirim. Bununla beraber biraz daha tenevvür etmek, hatta bütün hakikatleri öğrenmek fena değil. Işte bu mülâhazanın tatbikini merhun vakte bırakarak Zülfikarla söhbete devam etmiştim. Halbuki merhun vakit gelmiş, koruğu helva yapmıştı. Bir dilenci kıyafetine benziyen üst başıle bir adam büyük bir pervasızlık içinde bohçasını açmış ve kapının karşısında haikı başına toplamış, sigara kâğıdı, mumlu kibrit, ipekli puşi (Puşide = Örtme, örten) renkli ve ipekli çevreler, Suriye ve Halebde satıldığı belli olan NapoJyon deSilâhsız, resmî kıyafetsiz bir iki geçici şehirlinin sinsi bir kaçakçı indinde ne kiymeti vardı. Zülfikar Ağaya sordum: Kanun ağır, takib fazla, jandarma kuş ucurmuyor, hudud sıkı, buna rağmen bu kaçak mallar nasıl geliyor? Zülfikar benim bu husustaki cehlimle alay eder gibi gevrek bir kahkaha attıktan sonra arkadaşça anlatmağa başladı: Bunlar muayyen mıntakalarda, meselâ iandarma ve karakol uğrakiarından uzak, dağlık veya çöl arazide musellâh olarak kafile halinde yola çıkarlar ve gece yolculuğunu tercih ederler. En usta kaçakçının iki kılavuzu vardır. Dübbüekberi arkalanna alarak ya yıldızlarla istikametlerini tayin ederler ve yahud daima yanlarında taşıdıkları kıristik? Anlıyamadun. Şem'a. Neymiş o. (Efendim) balmumundan ve pamuk ipliğinden yapılmış bir nevi mum dur ve onbeş yirmi halebi (arşın) uzunluğundadır. İncedir. Ustalıklı sarılmış tır. Gece bulutlu ve yıldızsız olub da yollannı şaşırdılar mı o mumu yakariar ve çölün toprağını adım adım muayene ederek toprağın renginden hangi rmnta kada olduklarını keşfeder ve yollarına devam eylerler. Ekseriyetle kılavuz olarak Göçebe ve Koyuncu aşiretleri, Ha lebe sık sık davar ticaretile gidenlerden istifade ederler. Hududa gidince kara kolların en seyrek bulunduğu mıntakalardan yerlerde sürünerek geçerler ve bazan da hududa yaklaştılar mı artık selâmettir. Çünkü Türkiyeden para gitmiştir, eller üstünde ve hem de cenubdaki hüku met teşkilâtlannın yardımile diledikleri yerlere gidip istedikleri eşyaları alır ve ayni meharetle hududu aşarlar. Bu uğurda can ve mallarını veren pek çoktur. Benim köylü diplomata doyum yoktu. O hissiyatını güçlükle anlattığı halde herçeyi çok kimselerden çok daha iyi bilirdi. Soranm. Nice genclerimiz var ki kaçakçılığı insanlardan kaçan, firarî olan kimselere izafe ederler ve kaçakçıhğın millî iktısad için, millî ahlâk için ne müthi?, korkunc ve iğrenc bir hareket olduğunu bilmezler. Halbuki benim köylü Molteke nice Hafız Paşalara Mısır ordusunun sevkülceyşî vaziyetini anlatacak kadar zekâya ve görüş mükemmeliyetine sahibdir ve başlıbaşına mücessem bir dırayettir. Müdevver yüzile Mezopotamyanın başlangıçlarında sakin olan Zülfikar, Sümerle, Akat arasında şaheser bir tiptir. Ben fırsat ve zamanı kaçırmamak için acele etmek zaruretindeydim. Bir taraftan pejmürde kıyafetli, millî iktısad mik robu kaçakçıya ulaşmak ıztırarındaydım. Satabildiği kadar satıb da savuşursa benim yâdillerde garib halim ne olacaktı ve bir daha bu ganimetli fırsatı bulabilir miydim? Kaçakçı bohçasmı toplamak üzereyken sokuldum. İstekli bir müşteri tavrile cebimdeki bronz paraları ses çıkanr tarafından karışhrdım ve elime geldiği kadar çıkararak mumlu kibritin kaça olduğunu sordum. Kaçakçı cevabdan ev vel beni şöyle bir süzdü, kıyafetimden bulunmaz bir kaz olduğumu zannettiği için bir kokot işvesile: On kroştur. (Kuruş değil) dedi ve lâkayd yüzünü kb'yün renk meraklısı çocuklanna çevirdi. Bozarmıyım hiç, derhal on kuruşu toka ettim, yani kaz sandalyesine geçip oturdum. Kaçakçı benim bu enayice hareketime karşı hayret ettığmı ve bir sergi mütehassısı gibi çeşidlerini teşhir etmeğe, varımı, yoğumu mıknatıslamağa çalıştı. Ben ayni ca'li merak içinde ve fakat belli etmeden rasgele eşyaya ve hepsini birden mubayaa eder gibi iştihalı bir müşteri kesildim ve filhakika kendisini itma için bir iki liralık birşeyler aldım. Diğerlerine müşteri olduğumu da şiddetle izhar ederek konuşmayı, derinleştirme zeminini hazırlamağa başladım: Doğrusu çok güzel mallar Bizde yok böyle şeyler.. Hem olsa da senın on kuruşa verdiğini bir lıraya alamayız dedim. Herif sahiden aptal olduğuma inanmıştı. Kabakçiçeği gibi açıimağa başladı. Uzun ve kirli bez gömleğini topladı ve bir minder gibi iyice altına yerleştirdikten sonra yeni türkçe konuşanlar gibi peltek peltek söylenmeğe ve ihaneti kâfi değilmiş gibi üstelik bir de reklâma ve tellâlhğa başladı: Halbuki; ay başına kadar şişesi 120 kuruştan satılan benzin ay başında birdenbire 125 kuruşa çıkarılmış ve bu bir ihtikâr telâkki edılmişti. Hükumetin benzinin beher kilosundan 10 kuruş 60 santım resim indirmesine nazaran şişede 40 kuruş tenzilât yapılmıştır. Şu vaziyete göre 125 kuruştan değil 120 kuruş üzerinden 40 kuruşun ilk ka lemde indirilmesile benzinin şişesinin 80 kuruştan satılması icab etmektedir. Fakat, alâkadarlar, benzinin şişesinin 80 85 kuruşa değil 65 70 kuruşa in mesi lâzım olduğu ve petrolda da ayni halin vaki olması icab ettiğini ileri sür mektedirler. Facianın zavallı müsebbibi Suad lar da büyük bir heyecana kapılmışlardır. Keyfiyet zabıtaya haber verilmiş ve Üsküdar Müddeiumumiliği kaza hak kında tahkikata başlamıştır. Bu facia, Vanıköy muhitinde ve bu aileyi tanıyanlar arasında çok büyük bir teessür uyandırmıştır. İmzasız mektublar gönderen adam Polis şüpheli bir adamı tevkif etti Uzun müddettenberi yerli ve ya 'pan imzasız mek tublar yollanıyor, bu makamlar işgal ve iz'aç ediliyordu. Gün geçtikçe bu hâdiselerin çoğal | ması üzerine Emniyet birinci şube mü dürlüğü tahkikata Asaf el koymuş ve muhtelif postanelerden yollanmış olan bu imzasız mektublar üzerinde tetkikata başlanmış, nihayet İstanbulda işsiz dolaşan Asaf adında bir adamın bu işi yaptığı anlaşılmış ve Asaf yakalanmıştır. Asaf evvelâ her şeyi inkâr etmişse de memurların ellerindeki deliller karşı smda suçunu itiraf etmiştir. Bu adamın işsiz olmasına rağmen posta parası vererek bu makamları rahatsız etmesinin sebebi araştırılmaktadır. İlk mekteblerde tedrisat vaziyeti Maarif idaresi şimdiden tedbirler abyor dVr. ü j f g spanya işleri Avrupa sulhu için en az tehlıkeli bulunduğu bir sırada yeni bir hâdisenin zuhurile şimdiye kadar yapılan bütün gayretler adeta boşa gidiyor. Haricden İspanyaya silâh ve mühimmat ve gönüllü muharib girmemesi Londrada ademi müdahale komitesine iştirak eden yirmi yedi devlet tarafından kararlaştırılmış ve bu memnuiyete bakmak üzere bir konfrol teşkilâtı vücude getirilmişti. İspanyadaki iki muharib taraftan Valencia hükumetine aid sahiller yani bu memleketin Akdeniz sahilleri Alman ve İtalyan donanmalarının kontrolu altına konulmuş, General Franco'ya aid sahiller dahi îngiliz ve Fransız donanmalarının nezaretine bırakılmıştı. Kontrol işleri başladıktan biraz sonra Valencia hükumetine mensub tayyarelerin Deutschland Alman zırhlısına bomba atmaları ve diğer bir Alman zırhhsının da Almeria limanını mukabelebilmisil olarak bombardıman eylemesi üzerine işler karışmıştı. Almanya ile İtalya kendi harb gemilerinin emniyeti teminat altına alınıncıya kadar Londradaki komiteden hem de bahrî kontrol işinden muvakkat olarak ayrılmışlardı. Dört devlet kontrol gemileri için Ispanya limanlarında iki muharib tarafın taarruzundan masun bitaraf mıntakalann tesisi ve herhangi bir hâdise vukuunda aralannda istişarede bulunarak müşterek tedbirler alması esasları üzerine anlaşıldıktan sonra Almanya ile Italya tekrar Londradaki komitc ile bahrî kontrol işine iştirak etmişlerdi. General Franco bütün tspanyanın iktısadî cihetten hayat noktası olan Bilbao'nun zaptından sonra mevkiini çok sağlamlaştırmış olduğundan kendi limanlarında emniyet mıntakaları tesis edılmesine aid müracaati derhal kabul etmişti. Yalnız Valencia hükurnetinin muvafakat cevabı bekleniyordu. Bir benzin buhranı bafladı Bazı karilerimizden aldığımız malu mata nazaran benzin ve petrol satan ikinci derece depolara vaki olan müracaatlere benzin bulunmadığı cevabı verilmiş.tir. Bilhassa AksarayJa J.s.tajıbuJulliaIı;âHa^l anlaşılmaktadır. Halbuki benzin satan depolara sor duk. îstenildiği kadar benzin verilebile ceği ve evvelce 125 kuruşa satılan ben zinin şimdi 85 kuruşa satılmakta olduğu cevabını aldık. Tâli derecedeki depolar ise kendilerine büyük depolar tara fından benzin verilmediğini iddia etmektedirler. Vaziyet bugün vilâyet iktısad müdürlüğü tarafından tetkik edileck, bu işte ihtikâr yapmak istiyenler cürmü meşhud mahkemesine verilecektir. Tam bu sırada Alman donarrmasına mensub kontrol gemilerinden Leipzig kruvazörünün tahtelbahirlerin torpil taarnıMaarif idaresi, tahsil çağında bulunan zuna maruz kalmış olması, Almanya Haçocukların mekteb ihtiyaclarını karşıla • riciye Nazın Baron von Neurath'm Londraya resmen davet edilmesile esash suu Izmirde benzin 14 kurufa îzmir 25 (Telefonla) Bugün toplanan Belediye encümeni yeni benzin ve petrol fiatlarını tesbit etmiştir. Tesbit e dilen fiatlara göre benzinin litresi 14 ve 5 litreden ibaret şişesi 70 kuruşa satıla caktiT. Petrolun litresi toptan 11,50, perakende 12,50 kuruş olacaktır. ŞEHİR İŞLERl Aksine hareket edenler 3 günden 15 Begüm, ben bu mallan Diyarbe güne kadar hapis ve 50 liraya kadar paKasımpaşa deresi tamir kirde bir tüccardan aldım. Ondan baş ra cezasına çaptınlacaklardır. ediliyor ka kimsede yok. Satacağım, kârıaı pay DEMtRYOLLARDA Evvelce Kasımpaşa deresi Belediye edeceğiz. Anlaşılıyor ki Diyarbekrin tarafından kapatılmışsa da son zamanhepsi zeki, her biri bir Ziya Gökalp, bir Aslı olmıyan bir haber larda bazı tarafları tamire ihtiyac göster Süleyman Nazif olan çocuklan; kaçakDünkü sabah gazetelerinden biri Av meğe başlamıştır. Şehirde bugünlerde çılan bir hayli ürkütmüşler ki bu derece rupa hattı banliyösünde elektrikli tren tifo vukuatı görüldüğü şu sırada burasıihtiyatlı hareket ediyor: ler işletilmesi daha muvafık görüldüğü nm acele olarak tamirine karar ve bu Bunlar kaçak değil mi? nü, bunun için yakında tetkikler yapıla nun için de alâkadarlara emir verilmiştir. Hemen ameliyata geçilecektir. cağını yazmakta idi. Hayır gümrüğü verilmiş. Bu haber bundan iki sene evvel gene Vesikası var mı? Anadolu yakasınm suları ortaya atılmış, fakat o zaman da her ta Olmasa satabilürük mü? niçin kesilmiş? raftan tekzibe uğramıştı. Hat, Devlet Ben hiç oralı değilim, dediğini kera Demiryolları eline geçtikten sonra AvSon günlerde Kadıköy Su şirketinin met buyurdunuz şeklinde kabul ettikçe o rupa hattı için yeni tip lokomotifler ıs suları kestiğinden fazlaca şikâyet edıl dirayet ve fetanetine son derecede inanı marlandığı, yeni tip vagonlar getirtildi mekte idi. Belediyenin salâhiyettar mayor ve hakikaten sözlerinin ehemmiyet ve ği, İstanbulda bu Elektrik şirketi ol • kamlarının verdiği malumata nazaran sadakatine güvenerek anlatıyordu. Muha dukça böyle bir tasavvura imkân olma filhakika bazı semtlerin suyu 24, bazı tabımm mantıksızlığına ve endahtma kar dığı, Edirne hattında elektrik treni iş larının 36 ve bir kısmının da 48 saat keletilemiyeceğine göre hattın yalnız ban silmiştir. Bu kesinti Çengelköyündeki aşı Eyübane bir tahammül göstererek dost liyö kısmmm değiştirilmesine de im na borulardan birinin patlaması yüzünluk nişanesi addedilen bir de sigara ver kân bulunmadığına göre böyle bir meseden ileri gelmiştir. Bu da tamir edilerek dim. Bizim çöl tilkisi hakikaten icab et le şimdilik hatırdan bile geçmemiştir. sular verilmeğe başlamıştır. tikçe bir çöl korsanıymış. Fakat ser veYeni tramvay durak yerleri rir, sır vermez takımdan: sızlar çok yardım ederler. Tramvay şirketi, mevcude ilâve ola Kaçakçılık kârlı bir iş. Benim de Kimlere? rak yeniden dört yerde daha üzerleri kabiraz param var. Doğru arkadaş, bulsam Kaçakçılara. palı durak yerleri yaptırmağa karar verben de bu işe başhyacağım. Ben kıyafetimi değiştirip seninle miştir. Yeni yapılacak durak yerleri Tam manasile karınca basmaz efen gelsem bana da yardım ederler mi? Taksim, Beyazıd, Fatih ve Topkapıda odiyi istihlâfa çalışan kaçakçı omuz silkti Alay ediyormuşum gibi kendisine güç lacaktır. Yakında inşaata başlanacaktır. ve anlamamış gibi davrandı. Hislerimin geldi ve: İNHÎSARLARDA tekmil dizginlerini avuclarımın içinde Ben öyle şeyler bilmem ki. seyrek tuttum ve gururunu okşamağa deKorkutmanın itirafa yardım edece tnhisarlarda yeni bir şube vam ettim: ğini düşünerek dehşetli bir falso yaptım: înhisarlar idaresi umum müdürlü Hem kaçakçılık bir kazanc işi ol Ben adamı gözünden tanınm ve ğünde (Vesaik ve neşriyat bürosu) ismaktan ziyade bir ciğer meselesidir, ci bir gün konuşuruz. mi altmda yeni bir şube kurulmuştur. ğerli olmak lâzım (cesaretliye buralarda Evvelden ayar edilmiş, herkesi ağyar Bu şube, İnhisarların her kısmını alâ ciğerli, çatal ciğerli derler) dedim. İşe, telâkki etmeğe karar vermiş bir asabıyel kadar eden bütün yerli ve ecnebi ve kabadayılığn gelince bunu tezlil etmekten içinde etrafı çapaklı gözleri birer keskin sikalan ve neşriyatı toplıyacak ve bunçekindi ve: ışıldak gibi yanıp döndü ve iki elini bir ları tasnif edecektir. Bu teşekkül ıca Güclük hatta kadar gitmektİT. den ip kuşağın altına atarak yukanya bında gene İnhisarlara müteallik bro Hattan öbür tarafı kolay (Hat = Ce kaldırdı ve üst kısmmdan Parabellomun şür, bülten ve istatistikler neşredecek tir. nub hududumuza derler) Arablar, Fran ağac kuyruklu şarjörünü gösterdi. murlarile mekteb başmuallimleri Maarif Müdürü Tevfiğîn nezdinde toplanarak bu sene hangi ilkmektebe ne miktar ta lebe alınabileceği ve hangi mekteblere şubeler ilâve etmek mümkün olduğu ve hangilerinde çift ve tek tedrisat yapıla cağı tesbit edilerek semt haritalan hazırlanmaktadır. Bu toplantılarda bina meseleleri de görüşülmektedir. ldare, bazı binalarda tedrisatı, sıhhî noktai nazardan mah • zurlu gördüğü için bunlan değiştirecek ve yeni ders senesi için yeni binalar tu tacaktır. Üsküdarda ve Fatihde inşası ikmal edilmiş olan ilkmekteblerde ders senesi başından itibaren tedrisata başlanacaktır. Bu seneki bütçe ile Cibali ve Aksarayda yeniden iki ilkmekteb yapıla • caktır. Bu sene ilkmekteblerin birinci sınıfla nna evvelâ 930 doğumlular, yer bulun duğu takdirde 931 doğumlular da alınacaktır. j •• ' ' •• • • ' A htikasını altüst etmiştir. Almanya son anlaşma esası üzere îngiltere, Fransa ve Italyayı istişareye davet etti. Fakat dört devlet bir türlü bir karara gelemediler. Almanya ile Italya Valencia hükumetine bir daha kontrol gemilerine taarruz edememesi için gösterişli bir ihtar olmak üzere dört büyük devlet donanmalarının müşterek bir bahrî nümayiş yapmasını istemişlerdi. îngiltere Hariciye Nazın Eden böyle bir harekete razı olmamıştır. îngiliz politikasından ayrılmıyan Fransa dahi Ingilterenin noktai nazarını terviç etmiştir. Bu suretle istişarenin akamete uğraması üzerine Almanya ile Italya Akdenizin garb havzasındaki donanmalanna müşterek kontrol işinden kat'î olarak aynlmalannı ve ayni zamanda kendi menfaatlerini diledikleri gibi muhafaza ve müdafaada serbest bulunduklarını bildinnişlerdir. Bu talimat üzerine Valencia hükumeti sahilleri kontrolsuz kalıyor. lngiliz ve Fransız donanmaları bu yerleri kontrol edecek olurlarsa bu sefer de böyle bir hareketi Almanya ile îtalya kendilerine karşı bir hakaret sayacaklardır. Diğer taraftan bu sahiller kontrolsuz bırakılacak olursa kontrol sisteminin heyeti umumiyef si bozulmuş olacaktır. DENİZ İŞLERI Yapılacak deniz fenerleri Karadeniz limanlarında bir tetkik seyahati yapan Tahlisiye Umum müdürü Necmeddin şehrimize dönmüştür. Necmeddin, Hopaya kadar gitmiş, yol üzerindeki bütün liman ve iskelelerin fe ner, sis düdüğü ve tahlisiye vesaiti ba kımmdan ihtiyaclarını tesbit etmiştir. Tahlisiye umum müdürlüğü bu sene sahillerimizin en ziyade ihtiyac gösteren bazı yerlermde birkaç fener inşa ettırecektir. Çanakkalede inşası mukarrer radyofar istasyonunun kurulması işi gelecek seneye kalmıştır. Bu istasyonun proje ve plânlarının hazırlanmasma devam edilmektedir. 3u kadar var ki bu defa Almanya ile Italya Londradaki beynelmilel komiteden çıkmamış olduklanndan dört büyük devlet arasında çok zayıf olmakla beraber anlaşma ihtima] ve imkânı hâlâ mevcud bulunuyor. Son ümid bu komitede yapılacak müzakerelerdedir. Lâkin şurası muhakkaktır ki Italya ile Almanya Akdenizde herhangi suretle mevki ve menfaatlerinin müteessir olmasına meydan bırakLimandaki zincir ve çapa mıyacaklar, îngiltere ile Fransanm bu denizde faikiyet ve hakimiyet göstermesine enkazı asla tahammül etmiyeceklerdir. Bu «uretDeniz Ticaret müdürlüğü, liman ve le Akdenizde vaziyet yeniden tehhlefl bir civarında batmış olan zincir, çapa ve es surette gerginleşmiş bulunuyor. ki şamandıraları çıkartmağa başlamış Muharrem Feyzi TOGAY tır. Bu işe tahsis olunan vesait münavebe ile limanın muhtelif noktalarında çalışmaktadır. Şimdiye kadar birkaç büHırsızlık vak'aları yük zincir ve çapa çıkarılmıştır. Son yirmi dört saat zarfında şehir daLiman dahilindeki temizleme işi bittikten sonra Kızkulesi civarı, Dolma hilinde adi iki hırsızlıktan başka hiçbir bahçe sahilleri ve Haydarpaşa önlerin sirkat hâdisesi olmamıştır. de batmış bulunan zincir ve saire enkazı çıkartılacaktır. Adalar arasında işliyecek vapurlar Akay idaresinin yaz mevsiminde Adalar arasında işleteceği küçük vapurlar seferlerine 30 hazirandan itibaren başlıyacaklardır. Diğer adalarla Büyükada iskelesi veya Yürükali plâjı için tesbit edilen bilet ücreti 11 kuruştur. ı Cumhuriyet Nüshasi 5 karuştar. Türklye 1400 750 400 150 Rr. • • » Abone şeraiti Senelik Alb aylık Üc aylık Bk aylık Hanç lcio 2700 Kr. 1450 • 800 • loktut
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle