Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 Nîsan 1937 CUMHURIYET SON TELEFON HABERLER. TELGRAF v« TELSiZLE Hâdise!er arasında Ankara Kömür Sergisi nkarada Beynelmilel Kömür Sergisi 23 nisanda açılacaktır. Bundan yüz sene evvel, Ereğlinin dört kilometro şarkında, «Köseağzı» denilen yerde ilk taşkömürünü bulan Uzun Mehmedden bugüne kadar, Türkiyede hiçbir rejim ve hiçbir hükumet, kömürün hem bir millî servet, hem de medenî bir kudret olduğunu anlamamıştı. Kömürünü dışandan almıya mecbur memleketlerin yanmda, Türk toprağı, ışığı, harareti ve hareketi sert ve siyah yumruğunda teksif eden bu kudretli madenin en zengin damarlarına sahibdir. İsmet Inönünün ve Celâl Bayarın idaresinde kömürü millileştirmek, millî ekonomimizin başlıca hedeflerinden biri oldu. Yabancılar tarafından istismar edildikçe bu madenimiz, hararetini dısarıya ve zehirini içeriye veren bir madde halinde kalacaktı. Kömürün bir medeniyet gıdası ve endüstri lokması olduğunu da inkılâb anladı. Makine onu yiyor ve ondan aldığı kaloriyi ışığa, harekete çeviriyor. İktısadî programının başında sanayileşmek olan bir memleketin kömüre vereceği ehemmiyet te bundan az olamazdı. Ankara sergisi, Türk kömürünün aldığı bu yeni manayı teşhir için açılıyor. Gayesi, ışığmı ve hararetini vatanın içinde de, dışarısında da Zonguldaktan başlıyarak en uzaklara kadar yollamaktır. Yolu açık olsun. Fransız Radikalleri hükumete sadık Millî Sosyalist partisi «Ihtilâlci sol cenah» teşkilâtının ilgasını istiyor URDDAN AZILAR Yazan: ismail Habib Kral Edward'ın açtığı yola gidenler! Cavah Prens te tahtmdan feragat edecekmiş! Cava Prensle rinden birinin Nadya isminde bir Yunan güzelile geçirdiği aşk macerasını ve bu macera netice sinde evlenmeğe karar verdiklerini, hatta düğün hazırlık larınm başladığını birkaç gün evvel yazmışhk. Fakat, son gelen Avrupa gazetelerinin haber verdiğine göre Felemenk Kraliçesi Wilhelmine, bu iki gencin birleşmesi için elzem olan karan nı ve müsaadesini vermek hususunda Prensin sevgüisi tereddüde düşmüş tür. Buna sebeb de Cavah Prensin islâm olması ve sarayında birkaç zevcesi bulunması ihtimalidir. Transityolunun ötesi Yeni Karaköse... Bütün bunlar sadece bir kasabanın imarı değil, bunlar devletin «Artık bu yerler benimdir» diye nıührünü basmasıdır Erzurumun ensesindeki Deveboynunu aşmca Pasinler ovasına girdik; yetmiş seksen kilometro uzunluğunda alabildi ğine bir ova ;toprağı hep kar altında tavlanarak, kısa, fakat bu yüksek yayladan beklenmiyecek kadar kızgın yaz güneşinin feyzile hububatını fışkırtırcasına yetıştıren bereketlı ova; ve, İran, Kafkas, Anadolu yollan orada birleştiği için bütün tanh meddücezırlerıni sınesinde bu göl gibi toplayıp sinesinden bir göl gibi boşaltan ova. Yalnız son doksan yılda yalnız Ruslarla dört defa cenkleştiğimiz ovanın kızıl hatıralarını otomobilin hızile havalandırarak gidiyoruz. Blum, hükumetin siyasetini izalı etti c Biz kendimize lâzım olan fikirleCarcassonne 19 (A.A.) «Radikal fiosyalist Gencler» kongresi, bir takriri ri ve direktifleri ne Moskovada, ne Bertttifakla ve alkışlarla kabul etmiştir. Bu linde, ne de Romada arıyoruz. Biz hiçtakrirde ezcümle şunlar istenilmekte bir mutlakıyet prensipi istemiyoruz. Şahısların malları ve aileleri için teminat dir: 1 Doktrinlerin iphamdan âri ola mevcud olmıyan bir yerde demokrasi ?ak teeyyüd ve tezahür etmesine me 'de yoktur.» olacak bir' rey verme usulü. Başvekilin beyanatı 2 Sağ veya sol cenah faşizmleri Paris 19 (A.A.) Millî sosyalist mec7ün şuriş ikaı için yapmakta oldukları lisinin gece akdetiği içtima esnasmda davetlere karşı demokrasi hürriyet ihtilâflar komisyonu azasından iki kişilerinin müdafaası. nin tardına ve geçenlerde Sosyalist 3 Bütçenin intizama sokulması, Genclik teskilâtından çnkarılan yirmi frank kıj'metinin yeniden düşürülme iki azanın keza tardedilmesine karar mesi. verilmiştir. Bundan sonra meclis 483 4 Orta sımfların müdafaası. müstenkifle 25 reye karşı 4573 reyle bir 5 Delbos'un diğer memleketlerin takrir kabul etmiştir. Bu takrirle hüdahilî işlerine müdahaleden içtinab et kumet ve bilhassa Blum ve Dormoy'e mek suretıle sulhun muhafazasma hiz karşı tam bir itimad beyan ve «ihtilâlci met etmekten ibaret olan siyasetme de sol cenah» teşkilâtının ilgası taleb e dilmektedir. vam edilmesi. Gece celsesi esnasında Dahiliye Na Meb'usan meclisi Hariciye encümeni reisi Jean Mıstler. kongreye riyaset et zırı Dormoy. Clichy hâdiselerini doğu miştir. Bu zat, bir nutuk söyliyerek ran sebebleri izah etmiş ve kendisinden ıslahatm tatbikında fazla istical edil sonra söz alan Leon Blum de ezcümle mesine muhalif olduğunu beyan etmiş şunları söylemiştir: « Biz bir memleketin hükumetini tir. teşkil ediyoruz. Bu memleketteki sımfHatib demiştir ki: « Bazılarınm ıslahatm iki safhası ların hiçbirinin menfaatlerini ihmal arasında kısa bir tevakkuf addetmekte edemeyiz. Bizim yapmağa mecbur ol oldukları <vakfa» yı bazı icraatın a duğumuz şey •memleketin manevî sıh hengindeki fazla sürati tashıh etmeğe hatini iade etmektir. •Hükumet darbesi ve tecrübelerden alınan derslerden is yapmak niyetinde değiliz. Biz kanun tifade eylemeğe medar olacak bir te dairesinde memleketi idare etmek istiemmül devresi addedecek olursak a yoruz. Hükumet para kuvveti karşısmda eğilmiyecektir. Fakat memlekete caba hata mı etmiş oluruz?> dinlenmek zamanını bırakmalıdır. Bu Radikal Sosyalist gencliği reisi Maroel Sableau ziyafetin sonunda bir nu nun için «tevakkuf devresi» ne ihtiyac vardı.» tuk söyliyerek ezcümle demiştir ki: .Miıııınımillllllllllllllllllllllllllllllllllllllimilülllimıunmıını PEYAMt SAFA Heyeti Vekile hurda demir ihracını menetti Ankara 19 (Telefonla) Bazı müesseselerle şirketlerin ellerinde bulunan hurda demir malzemeyi dış ülkelere satmak istedikleri anlaşılmıştır. Heyeti Vekile verdiği kararla Meclisteki lâyiha kanuniyet kesbedinciye kadar müstacel tedbir olarak hurda demir ve benzeri maddelerin yurd dışına çıkarılmasını menetmiştir. Lehistanda yeni karışıklıklar Hitler, İngiliz işçi liderini kabul etti Memleketimize iki orman mütehassısı geliyor Ankara 19 (Telefonla) Ziraat Vekâleti Bernhard ve Heske adh iki orman mütehassısı getırtmektedir. Orman umum müdürlüğü vekâletinde bulunan Fahri asli olarak bu vazifeye tayin edilmiştir. Berlin 19 (Hususî) İngiliz işçi liedilenler derlerinden Lansbury Hitler tarafından Ankara 19 (Telefonla) Hicret ve kabul edilmiş ve Alman devlet reisi keniltica suretile yurdumuza gelen 1753 disini nezdinde iki saat alıkoymuştur. Lansbury bu mülâkattan sonra gaze Türk vatandaşljğına kabul edilmiştir. tecilere, mülâkattan son derece memnun Balıkesirde yapılan teftişler kaldığını ve çok iyi neticelere intizar ediBalıkesir 19 (Hususî muhabirimiz lebileceğini söylemiştir. den) Vilâyetimizde bir haftadanberi dördü maarif, ikisi adliye, dördü mül kiye, ikisi maliye, biri orman olmak üzere 13 müfettiş alâkadar olduklan dairelerde yıllık mutad teftişlerini yapmaktadırAnkara 19 (A.A.) Haber aldıgılar. miza göre, Irak Hariciye Veziri Dr. NaKaymakamlar arasında ci Afil hükumetimize resmî bir ziyarette bulunmak üzere 26 nisan pazartesi günü nakiller Ankaraya gelecek ve 29 nisana kadar Ankara 19 (Telefonla) Dahiliye Vahim grevler şehrimizde kaldıktan sonra Bağdada dö Vekâletı memurın ıntihab encümeni bu Varşova 19 (A.A.) Grev hare necektir. gün toplandı. Kaymakamlar arasında yaketi bütün Polonya'da vahim bir şekil pılacak nakıllere aıd kararname proje almaktadır. sini hazırladı. Bu proje ile bilhassa ce Yukarı Silezya'da «Reis Moscicki» nub vilâyetlerimizdeki kaymakamlar aramaden ocaklarında 1,400 amele grev Napoli 19 (A.A.) Alman Gene sında değişiklikler yapılmaktadır. yapmıştır. Grevcıler yevmıyelerinın yüzrallerinden von Galhvitz dün bir sanatorŞimalî Hindistandaki de 1015 nisbetinde arthnlmasını iste yomda 85 yaşında olduğu halde ölmüş mekte ve aksi takdirde açlık grevi yapakarışıklıklar tür. caklarını söylemektedirler. Londra 19 (A.A.) Simla'dan bilVon GalKvitz, Umumî Harbde HinBianlystok mensucat fabrikalarındaki dirildiğine göre, Veziristan asileri İngiliz denburg'un kumandası altında şarkî grev 12 nisandanberi devam etmektedir. kıtaatına karşı yeni bir taarruz hazırla Prusyadaki 12 nci orduya kumanda et Dığer cıhetten muhalif popülıst ve sosyamaktadır. Kuvvetli asi tahaşşüdatı tesbit list muhitlerinde yeniden tevkifat yapıl miş, Sırbistanı istılâ eden 11 inci orduyu olunmuştur. idare eylemiş ve nıhayet garb cephesinde mıştır. kendi ismini taşımış olan grupun başmda Grevlerin akisleri bulunmuştur. Varşova 19 (A.A.) Kâğıd fab[Baştarafı l inci sahıfese] General von Gallwitz evvelki sene orrikalarındaki grev dolayısile gazeteler, Lord Lloyd, bundan sonra dünya vaduya girişinin 65 inci yıldönümünü kutpek yakında sahife adedlerini azaltmış ziyeti, ve Akdeniz meseleleri hakkmda beyanı mütalea ederek demiştir ki: ve formalarını küçültmüş olarak çıka luUmıstı. Varşova 19 (A.A.) Havas ajansının muhabiri bildiriyor: Halkçı köylü partisi tarafından yapılmak istenilen bir nümayişın menedilmesi üzerine çıkan bir arbede neticesinde polis nümayişçilerden iki kişiyi öldürmüştür. Bu kanlı hâdise ler efkârı umumiyeyi pek müteessir e t miştir. Hükumet halkçı köylü partisinin içtimalannı menederken komünist ele manların hululü dolayısile böyle tedbirler almak mecburiyetinde kaldığını ileri sürmüştü. Muhalif gazeteler ise bu tedbir lerin mahallî partileri gözden düşürmek ve faaliyetlerine mâni olmak maksadıle ittihaz edilmiş olduğunu iddia etmekte dirler. Halkçı köylü partisi aza Lansbury bu mülâkattan son derece memnun sile polis çarpıştı, kaldığını söyledi iki kiş^öldü Türk vatandaşlığına kabul İrak Hariciye Veziri Ankaraya geliyor Alman Generallerinden Von Gallwitz vefat etti Lord Lloyd söylüyor caktır. Almanyadan gelecek kredili muvaredat Ankara 19 (A.A.) Cumhuriyet Merkez Bankasınin 12.4.937 tarihinden itibaren, Almanyadan gelecek kredili muvaredatta, 1 İstihlâk maddeleri için üç ay va2 Bunlar haricinde kalan maddeler için mukavelelerinde muharrer vadeleri kabul etmekte olduğu bildirilmektedir. Ar jantîn parasınm kıymetten düşürüleceği doğru değil Buenos Aires 19 (A.A.) Maliye Nazırı gazetecilere beyanatmda Arjantinin yakında parasını kıymetten düşüreceğine dair çıkan haberlerin esassız olduğunu söylemiştir. c Dünyanın umumî siyasî vaziyeti Eskişehir 19 (Hususî muhabirımız «fevkalâde» değildir. Akdenizdeki va den) Mahmudiye postanesinde 1500 ziyete gelince, eskisine nisbeten daha liıalık bir suiistimal meydana çıkarılmış iyicedir. Dünya sulhunu korumak üzere, İn ve posta şefi Kadri tevkif edılmistir. giliz hükumeti birkaç sene evvel silâhIstanbul Belediye ve Vilâyet lanm tamamile bırakmıştı. Fakat, maalesef kimse îngilterevi bu hareketmde bütçeleri Ankara 19 (Telefonla) İstanbul takib etmediğinden, Londra hükumeti vilâyet ve belediyesinin 1937 bütçeleri silâhlanmağa karar verdi. Şimdi kuv vetleniyoruz ve kuvvetleneceğiz. îngilDahiliye Vekâletine geldi. Belediye bütterenin bu hattı hareketi dünya ef çesi 6,337,333 lira, vilâyet bütçesi kârı umumiyesi tarafından takdir edil4,622,585 liradır. mektedir, zira, İngıltere sırf sulhu korumak için silâhlanıyor.» Cenubî Afrikada nazi Lord Lloyd. Londraya giderken yol aleyhtarlığı da Başvekil İsmet înönünü velev bir Windhock 19 (A.A.) Cenubî kaç dakika için dahi olsa görüp kendiAfrika hükumetinin naziler aleyhinde sine tazimatlarını arzetmek istedığini neşrettiği bir beyanname ile Dentscher de ilâve etmiştir. Bund siyasî bir teşekkül addedilmiştir. Başvekil İsmet İnönü dün gece BelBinaenaleyh İngiliz tabiiyetinde olanlar graddan hareket ettiğine göre, bu mü bundan sonra Dentcher Bund'a gıremi lâkatın Sofya ile Filibe arasında bir istasyonda vuku bulması muhtemeldir. yeceklerdir. Eskişehirde bir suiistimal na girdik. İşte Tellâlın Hanı denen maceralar yeri. Boğazın bittiği yer. Biten boğazın solunda, büsbütün dikleşen ka yalıklar üstünde, yer yer küçük oyuklar görülüyor. Bunlar vaktile eşkiya tarafından kayalann böğrü içinde yontularak yapılmış ecel basamakh merdivenin pen cereleriymiş. Dereden su almak için o gizli merdiveni sincab çevikliğile inip çıkan şakiler, değil geçen yolculara, topile tüfeğile gelen devlete bile meydan okurlardı. Şimdi orada yalnız yol yapan amele çadırları var, şakilerin ıslığı yerine si lindirlerin düdüğü; mühendis aileleri bir masa başında gramofon çalıyor. Düne İşte Hasankale, Nef'inin memleketi, bak ürper, güne bak keyiflen. Yalnız şeCava sarayının usullerine ve âdetlerine bir dağ yamacındaki yüksek ve büyük bir refinden ku\"vet almak için değil hale dair ortada dönen bazı rivayetler de Nadkayalık üstüne kurulup, fil gövdeli bürc şükretmek için de maziyi bilmeliyiz. ya'nın evlenmesine müsaade verecek oerini çepcevre dizerek, her taraftan ovaElli altmış kilometro uzunluğundaki lanları endişeye ve tereddüde düşürmekya sert ve mağrur bakan bu kale, adını Eleşkird ovası, orta yerden boylu boyu tedir. Bu rivayetlere göre, Cava Prenstaşıdığı Uzun Hasandan ziyade, yetiş na ovanın mustatilini ikiye bölerek, bir lerinin saraylarında, zevcelerin kıskanctirdiği Nef'i ile öğünüyor gibidir. Kale o şoseden ziyade geniş ve yüksekçe bir lığı yüzünden zehirlenip ölen kadınlar az vaya nasıl bakıyorsa Nef'i de âleme öyle seddi andıran, acayib silindirajlı ve cet değildir. yukardan ve öyle sert baktı: velle çizilmiş gibi düzgün, otomobilin hıFelemenk Kraliçesinin tereddüdü ve zile de bitip tükenmek bilmez bir yol üsred cevabı vermesi ihtimali karşısında, Merhaba ey camı minayı meyi yakutu renk tünden gidiyoruz. Sağda, Kandil ve Kı Cavah Prensin, tahtından feragate nza Devri gelsin senden öğrensîn sipihri lıçgediği dağalannın hörgüçleme silsilesi, söyleniyor. biderenk solda 3400 küsurluk endamile tek başma göstermeğe hazır olduğu Saint Moritz'de başlıyan aşkm Cavada Diye bir kadehe bile bir mehterhane heyulâî bir ehram halinde ovanın baş mes'ud bir neticeye ulaşması için Prensin bandosu ıhtışamile hıtab eden; şıırlerını bekçisi gibi yükselen Kösedağı. Bu dağ tahtından uzaklaşması mukadderse, gö şu fil gövdeli kale bedenleri gibi tunc biı bu havalinin ayni zamanda en yanıltmaz nül işlerinde hükümdarların tebaalarmahenk şişkinliğile gererek, harekete geç barometrosudur. Onun başı açıksa hava dan daha bahtsız olduklarına bir kere tiği zaman çagırdığı kafiyeleri, atlı hü iyi, bulutlıysa yağmur var, karanlık ve daha şahid olacağız demektir. kümdarına yetişmek istiyen yaya maiyet çatıksa, hemen davarlan filân derleyip alayı gibi, arkası sıra birbirini çiğnerce toplayın, boralar ve çığlıklarla kıyamet înebolu faciasının sine sürükleyip koşturtan Nef'i sahiden kopacak. muhakemesi Akşam basarken Karaköseye vardık. böyle tunc kaleli bir beldeye yakışırdı: İzmir 19 (Hususî muhabirimizden) Nedimin İstanbul mesirelerine ve Fuzu îçinde Kor suyu, altında Murad nehri, yanında Eleşkird ırmağı; yeri güzel, fa İnebolu vapurunun batmasile vukua linin Kerbelâ Meşhedine yakışması gibi. gelen facianın muhakemesine bugün de Çoban köprüsü; büyük ovayı yukan kat şu altı yedi bin nüfuslu vilâyet mer devam edildi. İstikbal vapurunun kapPasin ve aşağı Pasin diye ikiye bölen, kezinin adına bak; hem kara, hem köse; tanı Mustafanın istinabe suretile alınan Kargapazarı suyunun Arasa karıştığı eskiden ismi de cismine uygunmuş; in şehadeti okundu. Mustafa, *İnebolu vayerde, Ondördüncü asra doğru, İlhanile gibi, yerin kabarmasından yapılmış gibi, puruna yaklaştım; halat attırdım. Or rin meşhur Veziri Emir Çoban tarafın kara topraktan evler. Fakat şimdi bu ev tada tayfalar yoktu, halatı tutan olmadan yaptırılıp, Evliya Çelebinin «kavsi leri yırtıp atan geniş bir cadde; sonunda dı, bir dakika sonra İnebolu battı. Ü kuzahtan nişan verir» diye öğdüğü iki meydan, meydanda betonarme bir ordu çüncü kaptan, ateşçiler, yağcılar bir fiyüz metro boyunda, otuz metro yüksek mahfeli; lcarşısında henüz bitmemiş kâr lika ile vapurumuza geldikleri zaman İnebolu henüz batmamıştı. KurtarılabiIığinde, altı gözlü, hem haşmetli hem süs gir bir otel; ötede kırmızı damını ufuk lirdi» dedi. Muhakeme başka güne talik lü bir köprü ki yedi asırdır altından Ara lara germiş bir hastane, ıleride paviyon edildi. sın fışıltısım ve üstünden tarihin uğultusu paviyon büyük bir kışla, şurada yepyeni bir mekteb, orada... nu geçirtiyor. Bütün bunlar sadece bir kasabanın fiflik yüzünden kelime de daha müteNehrin fısıltılanna sorarsan tarihin uiman değil, bunlar devletin «artık bu bessim görünecekti. ğultuların içinde en gümbürtülüsü Timuİşin esasma gelince: Evet kelime yerler benimdir» diye mührünü basma run gelışıymış. Bütün bu ovadaki kaleleri fransızcada «rühban sınıfma mensub sıdır. Vatan içinde vatan buluyoruz. Gömeyva devşirir gibi düşüren o cihangirin olmıyan» manasına geliyor, fakat biz zünü içten çok dışa diken mazi yerine onu dılimizde kat'iyyen o manaya kulbu kalelere nasıl saldırdığını, farisî dilile gözümüzü içe çevirdik. Giden dış az lanmıyoruz. Bizde rühbanlık olmadığı onun tarihini yazan Şerefettinin tumtu kaldı ki asıl içi götürsün. Eski genişliği için kelimeyi kendi lisanındaki mana raklı lisanından dinliyelim: Zelzele gibi bu asıl içle yapmışhk, o genişliğe sanlır ile kullanmamız icab edeydi o kelimeyürüyen Timur ordusundaki askerler ken bu içi unuttuk. Hele doğu Anadolu... nin dilimize girmemesi lâzım gelirdi. Mısırdaki Nil nehri gibi coşkun akardı; Bu yerler ki asırlarca haritamın içindey Bunda hakkımız var mı? Dillerin yal bu askerler yıldızlar kadar çoktu ve onladi, ancak şimdi biz onların içindeyiz. nız mantıkla yoğrulmadığmı iyi bilenrın safları gözkirpikleri kadar muntazam Mazinin şerefinden ayrılmak nekadar lerdensinizdir üstad; bizim süprüntü dizilmisti. Kalelerden onun ordusuna gafletse gafletine bağlı kalmamak ta o manasına kullandığımız <müzahrafat» atılan taşlar balmumu gibi erir, fakat okelimesinin arabcadaki aslı mücevher kadar vazifemizdir. Karakösede yurd nun ordusundaki büyük mancınıklar tamanasmadır! içinde yurdun doğusunu selâmladım. rafından kalelere atılan iri taşlar bürcler Kelimenin fransızcadaki esas mana tSMAtL HABİB üzerinde kanad süzen kuşlar gibi uçuşursına göre, işaret ettiğiniz gibi, bizim du! Muhterem Hüseyin Cahid bütün sarıklı hocalarımıza da lâik de mek doğru olur. Fakat kelimenin bizim Yalçına: İşte Pasinlerin sonundaki Horasan; dilimizde aldığı manaya göre bu hiçbir Yedi Gün mecmuasımn 7 nisan ta İran ve Kafkas yollarının ayrıldığı, Aravakit doğru olamaz. Biz ancak ve mesesın körpelikten çıkıp nehirlestiği, ve Ya rihli nüshasmdaki cemilekâr makale lâ <Hüseyin Cahid eskidenberi lâik bir nizi okudum. Benim bu sütunlardaki vuzun Çaldırana giderken köprü kurdurzattı» dersek doğru söylemiş oluruz. tPrensesin Romanı» başlıklı yazımda duğu yer. 1514 yılmm gene böyle bir kullanılan «lâik» kelimesine Bizde din işlerini dünya işlerine kailişerek, ağustos ayında, şu dalgalı sırtlara ordu bir kelimeden üç sütunluk. fakat güzel rıştırmamak manasına gelen lâik ke gâhını ve otağını kuran Yavuz, haftalar bir makale çıkarmışsınız. İyi amma ben limesinin bu hüviyetindeki elâstikiyetdır yürüye yürüye bulamadığı düşmanı ayni kelimeyi daha önce 28 ikincikânun ten istifade ederek lâikliğe din <sec kışkırtmak için, Acem Şahına yağdırdığı tarihli «Trabzonu Gezerken> serlevhalı taire» liğinden kurtulmuş manasım da veriyoruz. Bu itibarla kelime dünyevimektubların cevabını beklemektedir. yazımda da kullanmıştım. İkinci sütu lik gibi bir mana alıyor. Onun için büKeşfinin Selimnamesi, peltek bir nazım nun sondan üçüncü fıkrasmda şöyle tün hocalara, kelimenin esas manasına içinde ballandıra ballandıra bu mektub demişim: cTrabzonun en kabarık va göre lâik diyemiyoruz amma, bizdeki sıflarından biri lâik manzarah oluşu ları anlatır: dur.... Bir de Trabzonu mutaassıb sanı kullanışına göre, Tanzimat devrinm Ey memalik Şahı ârın yok mudıır? rız. memleketi Bilmedikten sonra san nurlu sarıklarmdan hoca Tahsin, yahud sizin de\Tİnizdeki Şeyhülislâm Musa Ciir'et ehli hiç süvann yok mudur? sanabildiğin gibi.» Kâzım gibi ülemaya lâik diyebiliyo Kande kaldı lâfü güftarın senin... Okuduklarınızı bütün bir makale i ruz. Çok şükür Şahtan cevab geldi: çinden tek kelimeyi cımbızlıyacak kaDevletin menfaati için oğlunun hı dar dikkatli okuduğunuza göre bu Dedi İsmail ftini Haydar menem, ristiyan olmasında beis görmiyen TuğTrabzon yazısını ya okumamış veya oBi tekellüf gelir ise Şahi Rum kudunuzsa lâik kelimesini o manada rulşaha da o sıfat dinde sekterlik gösBizi ateş büsin ol kendini mum\ kullanmakhğımı yadırgamamış olacak termediği için verilmişti, yoksa «hırsı Meğer ne bilsin, asıl kendi ordusu üç sınız. Ayni kelime bir belde için kulla cah sevkile din gibi mukaddes bir hissi beş gün sonra kızgın bir ateşe düşmüş nılmca doğru oluyor da Tuğrulşah için ayaklar altına almak istediği» için de l. mum gibi erıyıverecekmiş. kullanılmca neye göze çarpıyor? Güzel makalenizde «müdakkik, mü Tahirgediğini tırmanıyoruz; üç bü Muhterem üstad, size o yazıdaki keyük hörgüçlü transit yolunun son ve en limeyi böyle göze çarpacak şekilde ay nakkid, edıb» diye mükerreren ibzal yüksek engeli, Doruk 2800 rakımında, kırı gösterten, bir kere sizin, serlevha ettiğiniz nezaket ve semahate teşekkür ederken bizler gibilerin kullahacağı durakladığımız yerden tepeye kadar beş dan sonuna kadar yazıya hâkim olan kelimelerin nümune ittihaz edilmesi altı yüz metroluk bir yokuş uzanıyor. fantezi edaya dıkkat etmemiş olmanız, tehlıkesi hakkındaki endişenize karşı Dağın böğrii üstünde geniş kavislerle he bir kere de benim o kelimeyi daha aşa da .şunu arzederim ki canlı bir uzviyet lezonlanarak yayılmış değil de dağm ğıda kullanacak yerde daha yukarıda olan lisanlar neyi hazmedip neyi etmikullanışımdır. Sız, Selçuk tarihinden vestiyerine asılmış gibi dik ve aşağıdan bir roman kanaviçesi çizmek istiyen o yeceğini pek iyi bildiği için yanlış olan yukarı bütün endamını gösterdıği için yazıya bu zavıveden bakaydınız, o ke şey vahjdle indirilse dahi tutnamaz. gözü yıldıran yaman bir yokuş. lime de size o kadar ciddî görünmiye Verdiğiniz vesıleden istifade ederek Gediğin öte yamacında Kızılyokuşu cek; ben de kelimeyi öyle en başa al takdirlerimi ve hürmetlerimi sunarım muhterem üstad. iniyoruz. Hep kızıl renk. Neden sonra mıyaydım, araya giren vak'anın kas İSMAÎL HABJB bakır kayalıklı yalçın bir boğazın darlığı dedilen manaya vereceği köpüklü ha İ