Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 18 Mart 1937 ( Tarihî tefrika : 61 Yazan : M. Turhan Tan (Tercüme ve iktibas edilemez) Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal İhracat tacîrleri Şehir Meclisi Belediye bütçesini kabul etti Yeni bütçe 6,537,335 lira tutmaktadır Şehir Meclisi dün ikinci reis vekili Tevfiğin riyasetinde toplandı. Belediye hastanelerinde ayakta tedavi edileceklerden alınacak ücret meselesi hakkındaki Sıhhiye encümeni mazbatası münakaşa edildi. Bu vesile ile Belediye reisi de söz aldı. Çivi buhranı Piyasada satılacak çivi kalmadı Civi yapılan demir çubuk fiatlarınm mütemadiyen yükselmesi karşısuıda el'an yeni bir nark tesbit edilmediğini gören çivi fabrikaları çivi imalini kesmişlerdir. Çivi tacirlerinin ellerindeki stoklar da tükenmistir. Bu yüzden bina yapmak imkânı da ortadan kalkmıştır. İnşasına başlanılan binalardan bir kısmı da çivisiz likten durmaktadır. Dün çivi tacirleri Ticaret Odasma müracaat ederek bu vaziyetin acilen İktısad Vekâletine bildirilmesini istemişlerdir. Çivi tacirlerine göre pivasada bir tek çivi yoktur. Fakat elaltmdan müthiş bir ihtıkârm başladığı, ellerinde çivi olan lann birkaç misli fiatla sattıklan da duyulmaktadır. Cem adlı akıncı yiğit Düşman tuzağına düşen bu merd akıncı, harbde bir bacağını kaybetti; fakat onu düşman eline bırakmıyarak alıp Padişaha gönderdi Piri Paşa, benim tahta çıktığım yıl içinde Macar eline gönderdiğim elçi Behramm öldürüldüğünü haber verdiği za man: «Sus lala, ardını söyleme. Onun nice kesildiğini anlatma, bunu sırasında soranm, öğrenirim» demiştim. Belgradı aldığım gün, kendi kendime sordum, «Behramın öcü almdı mı» deyu yüreğime danıştım. Hoş bir ses duymadım, eh, duyamazdım da. Macarlıyı yenip ellerinden önemli bir kale almıştım amma Behramı öldüren Kral sağdı. Onu öldürmeyınce mazlum elçinin öcü alınmış olamazdı. Bugün bile sevincim tam değil. Kralı öldürüp öldürmediğimizi bilmiyorum. Şayed o, yiğitlerimizin elinden yakasını kurtarmışsa Behramın ruhu gene sızlıyor, demektir. Yarm ilk işin düşman ölülerini birer birer saydırmak, Kralın başını buldurmak olsun. Bu kelleyi görmeliyim, Behramın ruhile helâllaşmalıyım. Ferman efençTtnindir. Cemin bacağını ödenmiş sayabiliriz. Çünkü bugün binlerce düşman ba cağı uçurduk! Hünkânn dile aldığı hâdiseler, Macaristan aleyhine açılan seferin sebeblerıni izah ediyordu. Kral Lüi, Yavuzun öl düğünü ve yerine Süleymanın geçtiğini bildirmek üzere İstanbuldan gönderilen elçi Behram çavuşun, kendisinden sulh ve dostluk bedeli olarak vergi dahi is temeğe memur olduğunu anlayınca bir çocuk hırçınhğına kapılmış ve zavallı elçiyi parçalatarak bir göle attırmıştı. Sultan Süleymanın 1521 de Macarlar üzerine açtığı ilk sefer, işte bu yüzden vu kua geldi ve Belgradın Türklere geçmesile neticelendi. Fakat Hünkânn ıfade sinden anlaşılıyor ki Belgradı almakla da hıncını tatmin etmiş değıldi ve o, Macar milletini değil, bizzat Kral Lüiyi katil olduğundan dolayı cezalandır mak istiyordu. ' ' Cemin bacağı rheseîesi de âcıklı bir hâdiseydi. Cem, akıncılarm en ileri ge lenlerinden bir zabitti. Hünkâr onu şehzadeliğindenberi tanıyor ve istikbalde yapılacak harbler, akınlar için kendisine büyük ümidler bağlıyordu. Blâs Şeri adlı bir Macar şövalyesi, bir gün bu Cemi düelloya davet etti. Mübarezenin ön dülü, mükâfatı bir palangaydı. Blâs Şeri galib gelirse Türkler o palangaya sarkıntılık etmekten vazgeçeceklerdi. Cem, rakibini yenerse palanga Türklere verile cekti. Yiğit akıncı, seçilen yere merd bir saffet göstererek tek başma gitti ve pusuya düşürüldü. Blâs Şeri, kalabalık bir müfreze ile onun üzerine atılmıştı. Cem, tek bir ayağını feda ederek pusudan kurtuldu ve düşmana bırakmıyarak birlikte yurda getirdiği kesik bacağını namerd düşmana karşı itimad göstermenin vere ceği neticeyi ifade eden bir vesika olmak üzere Hünkâra yolladı, Bu hâdiseler, o devrin telâkkilerine göre birer harb vesilesi teşkil edebilirdi. Fakat iki devlet arasında siyasî ihtilâflar da vardı. Türkler, Avrupanın muvaze nesizliğini gidermek, kendi nüfuzlan ve hâkimiyetleri altında ahenkli bir tekâmül devresi açmak istiyorlardı. Bu mülâhaza ile Ulahlar diyarını elde etmeğe karar vermişlerdi. Bir yandan Lehliler, bir yandan da Macarlar, Avrupada taarruz ettıkleri ve bu taarruzdan Türk sınırları tchhkeye düştüğü için alman karar ye rindeydi. Macarların, bir Osmanlı vilâ yeti haline konuîan Sırbistandan da gözlerini çekmemeleri vaziyeti büsbütün karıştınyordu. mıştı ve Hünkâr ile veziri, kazanılan zaferden elde edilecek siyasî neticeleri de bu musahabe sırasında tahlil etmeğe lüzum görmüşlerdi. O mevzua ilk temas eden gene Hünkâr oldu: Sahih, dedi, Eflâk işleri ne oldu, Mehmed Bey ne yaptı? Ibrahim Paşa, başlıbaşma bir tarih teşkil eden Eflâk hâdiselerini zihninde sıraya koymak ister gibi bir lâhza düşündü, sonra hikâyeye girişti: Mehmed Bey yaman işler gördü, efendime lâyık bir köle olduğunu gös terdi. Evvelce de telhis etmistim, mubarek rikâbınıza bildirmiştim, Eflakta bütün subaşılıklar şimdi Türklerin elinde dir. Mehmed Beye karşı koymak istiyen papaz Radol, beş kere bozuldu, sırrolup gîtti. Artık ne adı, ne sanı var. Jan Zapolya, eskı Voyvada Basarab'ın yeğenini guya korumak istedi, Eflaka ordu soktu, fakat ağzının ölçüsünü aldı, Mehmed Beyden iyi bir kötek yiyip savuştu. Şimdi o *da, efendime kul köle olmak, sayende Macar tahtına oturmak ister. Evet, bunu söylemiştin. Ben de düşünelim demiştim. Budini ele geçir dikten sonra konuşuruz. Lâkin Eflak işlcrinin sonunu bana söylemedin. Küçük bir maslahat, efendime arzolunacak yeri yok. îşte Mehmed Bey oraları idare ediyor. Hatta bir çavuşu muz bile icabmda bir alay asker gücü gösteriyor. Nasıl çavuş bu?.. Mehmed Bey kulun bir aralık Boyarla'ra kendi başlannı kendi seçsin diye izin verdi, onlar da bir Voyvada bulup tahta çıkardı. Ben kulun bu işi pek beğenmedim, Mehmed Beyi de gücendirmek istemedim, ileride Bükreşe bir Sancakbeyi yollamağı tasarlamakla be raber Gültekin çavuşu Eflaka gönder dim. Bunu biliyorum. Çavuşla beraber sancak, davul ve berat ta yollamıştık. İşte bu çavuş Voyvada sarayına gıdince saygı görmedi, iyi karşılanmadı. Bütün Boyarlar, düğün evinde oturu yorlarmış gibi karmakarışık yığılmışlar dı. Voyvada da çalımla tahta kurulmuştu. Ne ayağa kalkan vardı, ne selâm veren. Gültekin çavuş, bu soğukluktan, bu kabalıktan sinirlendi, Eflak var oldukça dillerde gezecek bir iş yapmağı kurdu, sanki dostça karşılanmış gibi güleryüz takındı, Boyarları ve Voyvadayı selâmladı, İstanbuldan götürdüğü gümüs saplı topuzu beratla beraber sundu. Voy vada, bir çevre, bir destimal alıyormuş gibi iki parmağını isteksizce uzatmıştı. Gültekin, işte bu durumda topuzu «ya hay» diye kaldırdı, haddini bilmez Voyvadanın basına ındırdi. Herifin beyni önüne döküldü. Taht ta gene dul kaldı. Ben kulun o dulu vilâde verdim. ( I ) Almanyaya eşya sevkiyatma nihavet verdiler Almanyada mühim miktarda Türk parasının bloke olarak kalması neticesi olarak Almanya ile klering kredisinin kesilmesinden sonra bazı ihracatçılar İktısad Vekâletine müracaatle bunun bir fors majör addedilip edilemiyeceğini ve Almanyaya karşı yapılan taahhüdlerin yerine getirilmesinin icab edip etmediğini sormuşlardır. Kat'ileşen haberlere göre Almanya, Türkiyeye ihrac müsaadesi vermemektedir. Bu suretle Almanyadaki bloke Türk parasının Almanyadan mal almak suretile memlekete dönmesine imkân kalmamıştır. Hükumetimiz bu hu susta bir teşebbüs yapmış değildir ve yapmıyacağı da temin olunmaktadır. Fakat şu karşılıklı vaziyet dolayısile mevcud şeraitin fors majörü icab ettirdiği görülmüştür. Bu sebeble ihracatçılarımız Al manyaya sevkiyatı kesmişlerdir. îzmir palamutçuları da aralarında birleşerek Almanyanın ticaret kaidelerini ihlâl et tiğini tesbit etmişler ve bu memlekete vaziyet düzelinciye kadar ihracat yapmamağa karar vermişlerdir. Maamafih Almanyadaki bloke para lann ne vakit olsa Merkez Bankası yolile alınabileceğini düşünen bazı ihracatçılar ihracata devam etmektedirler. Merkez Bankasınm evvelki gün neş redilen son bilânçosunda, klering hesabmdan do'ayı alacaklı döviz olarak 32,536,437,82 lira gösterilmektedir ki bunun ekserisi Almanyadadır. Avrupa politikası ve Sovvetler lmanya ile İtalyanm, garbî Avrupanın emniyetini koru mak için İngilterenin yaptığı teklife verdikleri cevablann metinleri, bu meseleye dair evvelce teati olunan nota ve muhüraların metinleri gibi neşredil memekle beraber, ihtiva ettikleri esaslar, bütün dünyanın malumu bulunuyor. Bundan anlaşıldığına göre, Avrupa ve dünya politikasını Berlin Roma mih veri etrafında çevirmek istiyen, Şimal ve Baltık denizlerinden Akdenize kadar bütün Avrupanın ortasma hâkim olan ve rejimleri dahi birbirine çok yakm bulunan Almanya ile İtalya, Fransa ile Sovvetler arasındaki otomatik, yani şu veya bu beynelmilel heyet ve müessesenin evvelce karar ve tasvibini almağa lüzum görmeksizin birbirlerine yardım esaslan na müstenid ittifak kalkmadıkça garbî Avrupanın emniyetini korumak için, herhangi suretle bir taahhüd altına girmi yeceklerini kat'î olarak İngiltereye bil dırmişlerdir. Almanya ile İtalyanın cevabları, İn ^iltereyi ve bahusus Fransayı çok müşkül bir mevkie sokmustur. Londra ve Paris hükumetleri ya Sovyetlerle Fransa arasındaki ittifaktan, vahud da garbî Avrupanın emniyeti alâkadar devletle rin teminatı altına konulmasından vaz geçmek gibi, iki şıktan birini kabul et mek mecburiyeti karşısında bulunuyor lar. Garbî Avrupa emniyeti meselesinin böyle bir şekil alması üzerine, haricdeki devletlerden en ziyade Sovyetler Birliği harekete gecti. Çünkü, Sovyetlerin Avrupa politikası Fransa ile olan ittifak üzerine kurulmuştur. Bu ittifakla Sovyet Rusya garbî ve orta Avrupa islerile alâkadar olmaktadır. Almanya ile îtalya ise, Sovyetleri Avrupanın şarkında ve Asya kıt'asmm şimal nısfında yani kendi topraklarında bırakmak ve Avrupanın umumî işlerine karıstırmamak istiyorlar. Bu vaziyet karşısında Paristeki Sov vet büyük elçisi Fransa Hariciye Nazırı Delbos'la ahiren uzun uzadıya görüş müstür. Bu mülâkatta, sefir, Sovyetleri, Avrupa işleri haricinde bırakmak istiyen Almanya ile İtalyanm İngiltereye bil dirdikleri fikirler hakkında Sovyetler Birliği hükumetinin neler düşündüğünü izah etmiştir. Sovyet elçisinin neler söylediğine dair bir tebliğ neşredilmedi. Lâkin, Fransız ?azetelerinin yazdıklarına göre, Sovyet Rusyayı, garbî ve orta Avrupa devletleri heyeti haricinde bırakmak istiyen Alman notası, Moskova hükumeti üzerin de, ademi itimad ve şüphe telkin etmiştir. Sovyetler Birliği, yeni îtalyan ve Alman teşebbüslerine karsı, neler düşündüğünü artık tamamile Fransaya anlatmış olmahdır. Son karar ise Fransaya aid dir. Fransız gazeteleri, sulhsever bir dev let olan Fransanın, bundan sonra da vereceği kararlarda ve dostlarını intihabda serbestisini muhafaza edeceğini kayde diyorlar. Bu sözler, Fransanın hangi yolu tutacağı henüz belli olmadığını anla tıyor. Son zamanlarda, her işte, ingilterenin sözünü dinliyen ve izini takib eden Fransanın, garbî Avrupanın emniyetile Sovyetler ittifakından birini tercih mec buriyeti karşısında da, Londradan gelecek işaret ve telkinleri, şüphesiz, ehem mnetle dikkate alacaktır. A ŞEHtR tSLERt Ruam mücadelesi İstanbul Belediyesi hududları dahilinde yedi aydanberi devam eden ruam mücadelesi kâfi görülmüş ve mücadele heyetinin dağılarak yerine Belediye Baytarlık İşleri müdürünün reisliğinde baytar ve fen memurlarından mürekkeb altı kişilik bir ekipin çalışmasma karar verilmiştir. İnekçilerle sütçüler arasında ihtilâf! Mevsim başı dolayısile inekçilerle sütçüler yeni süt anlaşması yaparken aralarında ihtilâf çıkmıştır. İhtilâfın sebebi inekçilerin süt fiatına iki kuruş zam yapmak istemeleridir. Sütçüler bu zammı kabul etmeyince ihtilâf büyümüş ve inekçiler sütü kendileri satmağa başlamışlardır. İnekçiler aralarında bir toplantı yaparak sütçüler tarafmdan teklifleri kabul edilmediği takdirde şehrin her tarafmda sütün kendileri tarafmdan satılmasına karar vermişleerdir. DENtZ İŞLERİ « Fakiri tayin icraî bir meseledir. Her işin üzerinde darursak birşey yapamayız. Bu husustaki ölçü ve mukayeseler birçok misallerle izah edilebilir. Hal buki bu misallerin münakaşası vakit ge Almanya yolunun kapanması da maçirmekten başka birşeye yaramaz. Bina denî eşya yapan fabrikaları düşündür enaleyh fakirin tayinini makama bırakı meğe başlamıştır. Başka bir memleket nız.» dedi. ten herhangi bir formülle madenî eşya Azadan Avni, böyle olunca fakirler getirtilmezse madenî eşya fabrikaları da için ölçünün kaldırılmasını, zaten kay tatili faaliyet ermek mecburiyetinde kamakamların mmtakaları dahilindeki fıka lacaklardır. rayı tanıdıkları için bunlara verilecek mazbatalarla fakirlerin bedava tedavi eMÜTEFERRİK dileceklerini söyledi. Bütçe encümeni reZehirli gazler kursu isi Halil Hilmi de; esasen 930 tarihli Kaza merkezlerinde de zehirli gazlerbir kanunda belediyelerin almaları lâzım den korunma çarelermi öğretecek kursgelen harclar hakkmda hasta ücretleri için de kayıd bulunduğunu ilâve etti. lar açılması takarrür etmiştir. Ayrıca İstanbul Vilâyeti dahilindeki memurlar Sıhhiye müdürii hastanelerde yapılmak için de iki kurs açılacaktır. ta olan ameliyatlardan para alınmakta Vilâyet dahilindeki resmî müessesatıse de dığer hastalardan alınmadığinı bıl ta çahşan bilumum memurlar münavedirdi. Azadan Refik Münir; yapılan ta be ile bu kurslara devam edeceklerdir. rifenin ayakta tedavi edileceklere mahsus tktısad Vekili şehrimize olduğuna işaret etti. Bu işin nisan içtima gelecek devresinde müzakeresini teklif edenler İktısad Vekili Celâl Bayar, İstanbul oldu. limanının ıslah ve inkişafı rojesinin tatBelediye reisi bütçe işinin nisana kala bikı hususundaki faaliyeti gözden gemıyacığını söyledi. Neticede; Belediye çirmek üzere önümüzdeki hafta içinde hastanelerinde ayakta tedavi edilecekler şehrimize gelecektir. Bunun için liman den alınacak ücret karşılığı olmak üzere rojelerinin tekemmülü için çalışılmakbütçeye konan yirmi bin lira tahsisatın tadır. Limanda tetkikler yapan İngiliz mükabulüne ve fakat bu husustaki tarife hendisler heyeti muvakkat rojeyi 15 nimüzakeresinin nisan içtima devresine bısandan itibaren vermeğe başlıyacaklarrakılmasına karar verildi. dır. İlk olarak kömür mıntakasma aid Hastanelerde doğan çocuklara da proje verilecektir. müteferrik fasıllardan kundak parası veYenikapıda yeni bir liman yapılması rilmesi için makama salâhiyet verildi. hakkmda bir proje ileri sijren mimar Belediye bütçesi yekunu 6,537,335 lira Vagner, bu projesi hakkında izahat verolmak üzere bütçenin heyeti umumiyesi mek üzere İktısad Vekâleti tarafmdan kül halinde reye kondu. Elli üç kişi reye Ankaraya çağırılmıştır. istirak etti. Bir muhalif reyle kabul olunKomik Fahri vefat etti du. Başka müzakere edilecek birşey olTuluat kumpanyalarının sayılı armadığı gibi şubat içtima devresinin de tistlerinden komik Fahrinin kısa bir sonu olduğundan meclis kapandı. hastalığı müteakib Kayseride vefat ettiği haber almmıştır. Komik Fahri iyi bir san'atkâr olmakla beraber tahsili de yerinde idi. Vefatı, kendisini sevenler arasmda teessürü mucib olmuştur. Deniz Bank Bir vapur Gazi köprüsüne çarptı Evvelki geceki poyraz fırtmasında Halicde demırli bulunan Kalkavanzadelere aid Üsküdar vapuru demirini tarıyarak Gazi köprüsüne aid ayaklar üstüne düşmüştür. Kaza neticesinde kazıklardan birkaç tanesi parçalanmış ve vapur güç halle karaya oturmaktan kurtarılarak yerine çekilmiştir. Köprü mütaahhidleri kaza üzerine Bunlan bana söylemedin Ibrihim. Üsküdar vapurunun sahiblerini protes Değersiz işler Hünkârım. Bir ça to etmişlerdir. Deniz Ticaret müdürlüğü vuşun kırdığı, kırabildiği kellenin ne de icab eden tahkikata başlamıştır. ğeri var ki mubarek huzurunda dile alınBir Romanya vapuru karaya sın. oturdu iyi amma ben o Gültekini görmek, tanımak isterim. Böylelerini korumak. Romanya bandıralı Bukeres ismindeki bir şilep dün akşam Yeşilköy açıklabeslemek ve yerinde kullanmak gerek. Kulun dirlik verip onu hoşnud et rmda karaya oturmuştur. Vapur kendi tim, sevindirdim. Şimdi efendime dua vesaitile kurtulmıya çalışmaktadır. edip gezer. DEMİRYOLLARDA (Arkası var) Tren tarifelerinde tenzilât (1) Bu hâdise. eşi olmıyan vakıalardandır ve tek bir Tiırkün küçük mikyasta bir Devlet Demiryolları 9 uncu işletme tahtı bir topuz darbesile nasıl devirdiği dairesi dahilindeki hatta tenzilâtlı bir ni göstermelc bakımından çok mühimdir. 'Enkelin Eflâk tarihinden naklen Ham tarifenin tatbikına nisanda başlanacağı mer: Yirmi altmcı kitabl. Ragozeli bir ta söylenmektedir. Buna göre üçüncü mevİşte bu yüzden şu Macar seferi açıl rihçinin de bu işe dair mektubu var. kide Bakırköyüne seyahat ücreti 5, Yeşilköye 7,5 kuruş olacaktır. Umumî Müdürlüğe Yusuf Kızılay cemiyeti Beyoğlu şubesi kongresi Ziyanın getirileceği Kızılay Beyoğlu kaza kongresi dün saat on beşte kaza merkezinde yapılsöyleniyor mıştır. Kongre başkanlığma Beyoğlu Halkevi başkanı Ekrem Tur seçilmiş, idare heyetinin bir senelik faaliyet raporu okunarak alkışlarla kabul edılmiştir. Bundan sonra, kazanın yeni bütçesi kabul edilmiş ve idare heyeti ipka edilerek mevcudlara ilâveten daha sekiz aza seçilmiştir. İdare heyeti intihabından sonra Ankarada yapılacak umumî kongreye kaza namma murahhas olarak meb'uslardan sabık Maarif Vekili Esadın iştiraki kararlaştırılmıştır. Müzakerelerden sonra kongre reisi Ekrem Tur, Atatürkün Kızılay hakkındaki vecizelerinden mülhem olan kuvvetli bir hitabe irad etmiş ve kongreye böylelikle son verilmiştir. Muğla Çocuk Esirgeme Kurumunun yaptığı işler ADLİYEDE Bir katilin idamı istendi Çatalcanm Çakılköyü ahalisinden İsmail isminde birisi, kendisine verilmiyen bir kız meselesinden dolayı Ali isminde diğer bir şahsı öldürmüştü. İsmailin muhakemesi dün bitmiş, Müddeiumumî, maznunun idamını istemiştir. Muhakeme, müdafaa ve karara kalmıştır. Bir tabanca kazası Maçkada Teşvikiye caddesinde oturan General Ali İhsanm oğlu 25 yaşlarında İzzet, dün evinde tabancasım silmiş, temizledikten sonra arka cebine koyarken her nasılsa silâh patlamıştır. Çıkan kurşun İzzetin sağ ayağma raslıyarak tehlikeli surette yaralamıştır. Yaralı söz söyliyemiyecek bir halde hastaneye kaldırılmıştır. Muğla (Hususî) Vilâyetimızin Çocuk Esirgeme Kurumu yıllık kongre sini kaza ve nahiyelerden gelen murahhaslann iştirakile akdetti. Yapılan konuşmalar arasında geçen vılın bayramlarında fakir çocuklara 515 liralık elbise ve ayakkabı dağıtıldığı ve ilkmekteb tale belerınden muhtac olanlara da 225 liralık sıcak yemek yedırildiği anlaşılmıştır. Gönderdiğim resim bu kongreye istirak edenlerden bir kısmmı göstermekte dir. Ekmekçiler cemiyetinin Galata Havyar hanındaki merkezinde heyeti idarede münhal beş azalığa dün yeniden aza seçilmiştir. Heyeti idareye seçilen beş aza şunlardır: Emin, Abdurrahman, Naci, Kasım ve Şakir. Ekmekçiler cemiyeti heyeti idaresi iki senede bir yenilenmekte ve birinci senede kur'a ile beş kişi tasfiye edilmekte ve ikinci sene sonunda da bütün heyet yerini yeni bir heyete bırakmaktadır. Bu münasebetle Ekmekçiler cemiyeti dün kur'a Ue tasfiye edilen beş aYusuf Ziya Öniş, îş Bankasının îs zanın yerine yenilerini seçmiştir. tanbul şubesi müdürlüğünü senelerce büHALKEVİNDE tır. yük bir muvaffakiyetle idare etmiş kıyi TOGAY Mnhnrrem metli bir bankacımızdır. Kendisinin yeni Kadıköy Halkevinde mühim teşekkül edecek olan Deniz Bankta da Cumhuriyet bir konferans vükuf ve bilgisile mühim hizmetlerde buNiishası 5 kuruştur. Kadıköy Halkevinden: lunacağı şüphesizdır. 19 mart 1937 cuma akşamı saat 21 de Türkiye Hariç Esasen Yusuf Ziya Öniş, sadece bir Evimiz salonunda M. Turhan Tan tarabankacı değil, ayni zamanda üzerine al fmdan (Sarayda kadmların rolü) adlı Senelik 140ü Kr. 2700 Kr. d:ğı her işi muvaffakiyetle intaç etmiş bir konferans verilecektir. KonferansAltı aylık 750 » 1450 » azimkâr bir iş adamıdır. Bu vasfı da, ida tan sonra Bayan Fulya ve Bay İskender Üç aylık 400 > 800 » re edeceği Deniz Bankın muvaffakiyetini Ardan tarafmdan bir konser verilecektesri edecek âmillerden biridir. ı tir. Biı aylık 150 > Yoktur Deniz Bank için hazırlanan kanun lâyihası aid olduğu mercilerce tetkik e dilmektedir. Kanun projesinin yakında Devlet Şurasından çıkması beklenmek tedir. Bir taraftan ka nun lâyihası Meclıse sevkedılırken, dığer taraftan teşkilât Yusuf Ziya Öniş hazırlıklan yapılmaktadır. Deniz Bank Umum Müdürlüğüne İş Bankası İstanbul şubesi müdürü Yusuf Ziyanın tayin edileceği anlaşılmaktadır. Meclisi idare reisliği icin Denizyolları müdürü Sadeddin ve Tahlisiye Umum Müdürü Nec meddinin isimleri geçmektedir. Banka müdürünün ticaret, deniz ve banka işlerinde mütehassıs üç muavini olacaktır. Deniz Bankın merkezi İstanbulda o lacaktır. Yeni ve müsaid bir yer buluncıya kadar Merkez Rıhtım hanının bir katına yerleşmesi muhtemeldir. Deniz Bank teşekkül ettikten sonra, bu müesseseye bağlanacak bütün deniz müessese leri bankanın direktifi ve murakabesi altında çalışacaklardır. Banka mües seselerin muhasebelerini kontrol edecek, bütün tahsilât ve tediyat işleri banka muhasebesince yapılacaktır. CEMİYETLERDE Ekmekçiler cemiyetinin yeni idare heyeti So\yetler ise her ihtimale karşı şim diden vaziyet almıs bulunuyorlar. Lon dradaki Sovyet büyük elçisi Maiskı Sovyet Rusyaya hücum etmeği düşünen Almanyaya ve diğer büyük devletlere ihtar mahiyetinde beyanatta bulunmuş tur. Sefir, Almanya ile Japonya ara sındaki anlasmanın Sovyetler Birliğine karşı bir ittifaktan başka birşey olmadığını kaydetmiş ve Sovyetlerin gerek yalnız başma, gerek baska devletlerle bir likte kendisine hücıcn edecek herhangi büyük devleti ve bununla birlikte hareket edecek devletleri kendi başma mahvedebileceğini ilân etmiştir. Bu sözler, Sovyetler Birliğinin lüzumu halinde Fransanm ittifakı olmasa bile kendisine Hücum edecek bir veya birkaç devlete karşı topraklarını müdafaa edebileceğine emin olduğunu anlatmaktadır. Şu kadar var ki Fransa bu ittifaktan vazgeçtiği f akdirde, Almanya garbde arkasını emnivette sayarak bütün kuvvetini şarka yığabilecektir. Hulâsa, Avrupa politikası cok nazik bir dönüm noktasına gelmiş Abone şeraiti {