28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 Birincikânun 1937 CUMHURİYET SON HAOERLER Hâdiseler arasında Tercih buhranı ugünkü dünya harble sulh arasında bir tercih buhranı geçiriyor. Dün Başmuharririmiz Yunus Nadinin işaret ettiği gibi sulh yapmaktan da, harb yapmaktan da âciz bir Avrupa karşısındayız ve bu, zerre kadar mubalâğası olmıyan bir teşhisle, onun irade felcinden başka birşey değildir. Silâhsızlanmak harbe götürür, fakat silâhlanmak doğrudan doğruya harbe sürükler. Formalite noksanlanna bakılmazsa bu harb çoktan başlamıştır bile. lspanyada îspanyollardan başka hangi milletlerin dövüştüklerini biliyoruz. Çinde Japon toplan yalnız Çinlileri değil, Avrupa ve Ame rika menfaatlerini de dövüyor. Versay muahedesi, Kellog Briand misakı ve bazı milletler arasında dostluk anlaşmalannı tesbit eden kâğıdlar, sepete namzed bir hale gelmek üzeredirler. Bugün, herhangi bir millete, yılba1 şı hediyesi olar ': şunlardan birini teklif ediniz: Büyük bir kütübhane. Modern bir hastane. Dünyanın en zengin lâboratuan. Bir müze. Yahud da mükemmel bir dretnot! Son hediyeyi evvelkilere tercih etmiyecek bir millet yoktur. Can çekişen ifritlerin ölümle hayat arasındaki son tereddüdlerine benziyen bugünkü vaziye* içinde, Avrupa nedeniyeti, geçirdiği tercih buhranının neticesine göre, ya kalacak, ya mahvolacaktır. Bu medeniyetin son günlerini yasadığı iddialann'n doğru OIUD olmadığmı işte o zaman anlıyacağız. M.Flandininbir makalesi Etienne Flandin, geçenlerde Almanyaya bir seyahat yapmıştı. Bu seyahatinin muhtelif şekillerde tefsirlere uğraması ve resmî bir ziyaret maksadile yapıldığı tarzında şayialar deveran etmesi üzerine, bu iddiaları zamanında tekzib eden sabık Başvekil, Berlin seyahatinin hakikî sebebini ve neticelerini izah için, avdetinde bir makale neşretmiştir. Gerek beynelmilel siyaset noktasından, gerek Fransız Alman münasebatı bakımından şayanı dikkat bulduğumuz bu salâhiyetli kalemin yazısını, Paris Soir gazetesinden iktibas ediyoruz: Fransa ile Almanyanm bir anlaşma zemini bulmalarını bütün Fransızlar temenni ediyor, ve bütün Fransızlar, bunun, muvakkat ve geçici bir yakınlaşmadan ibaret kalmamasını, belki, Avrupada bir emniyet ve sulh rejimi tesis edilmesini istiyor. Şayed, Fransa ile Almanya arasında vukuu melhuz anlaşma diğer milletlerin emniyeti aleyhine olacaksa, yahud Avrupada devamlı bir sulhun tesisi ihmal edilecekse, ayni Fransızlar, bu anlaşmanın sahte bir anlaşma olduguna kanaat getireceklerdir. Berlinde yaptığım mülâkatlarda, hüsr.ü niyetlerini hürmetle yadetmek istediğim muhatablarıma bunu anlatmağa çalıştım. Bir anlaşmaya varmak arzu edildiği zaman, büyük ihtilâflann bertaraf edilmesi esastır. Bu ıhtilâflar izale edilmiyecek olursa müzakerat, bir neticeye varmak ümidinden mahrum olarak açılır ve iki millet arasındaki münasebatın düzeltilmesine, faydadan ziyade zarar iras eder. Harbden sonraki Fransız Alman münasebatı tarihinin, içinde bulunduğu muz safhasında ilk düşüncemiz bu bey hude muhatarayı ortadan kaldırmak olmaıdır. Bunun çaresi de, her iki tarafın, mevcud veya ileride mevzuu bahsolabilecek beynelmilel büyük meseleler karşısmdaki mütekabil durumlarını kat'iyetle bilme eridir. Seyahatimin başlıea hedefi Alman nokai nazarını öğrenmekti. Fransız efkân umumiyesinin bu noktai nazan bilmesini aydalı telâkki ediyorum. Almanya Afrikadaki müstemlekelerinın iadesini istiyor. Almanyanın noktai nazan, Lord Halifax'a etrafile anlatıl mış ve Fransız hükumeti, onu takib eden Londra mülâkatında bundan haberdar dilmiştir. Bu görüşmelerden sonra neş redilen tebliğe nazaran, her iki hükumet, Almanyanın müstemleke mutalebatı hakkmda ne menfi ne de müsbet bir karar vcrmeden bu meselelerin hallinden evvel, umumî bir tesviye tarzı tesbit edilmesi lüzumunu ileri sürmüşlerdir. Doktor Schacht'ın, 1936 yazmda, resmen tavıif edilmek suretile Leon Blum'ü ziyaret ettiğini ve Almanyanın Milletler Cemiyetine avdetinin, müstemlekelerin adesi hususunda bir anlaşma yapılmasına vabeste bulunduğunu söylediği keyfiyeti muhakkak gibi görünmektedir. Fa kat, o tarihten sonra Alman nok tai nazarı değişmiştir. Alman zimamdarlannm, yakında yapılacak tadilât ne olursa olsun, kollektif vecibeleri ihtiva ettiği müddetçe, Milletler Cemiyetine asla avdet edilmiyeceği yolundaki alenî ifadelerini, bilhassa îtalyanm Berlinle an* laşmak suretile Milletler Cemiyetinden çekilmesinden sonra, kat'î ve nihaî telâkki etmek gerektir. Almanya, herhangi kollektif tesviye tarzına muhalefette bulunmasını haklı pöstermek için Milletler Cemiyetinin, kollektif ve mütekabil yardım programınm tatbikında gösterdiği aczi ileri sürüyor. Bilhassa Fransa mevzuu bohsolunca, Fransanın, emniyetini, Milletler Cemiyetinin mufasnl umumî pakt sisteminden, onu itham etmek üzere muhtelif devlet lerle yaptığı muahedelerden ziyade, Al manva ile doğrudan doğruya yapacağı iki taraflı bi paktla daha iyi temin edeceğini iddia eylemektedir. Sulhun Avrupada tanzimî meselesine gelince, Almanva, bir Fransız Alman tatbikaıta daima sukutu hayal uyandıran Milletler Cpiniyeti nizamnamesinden çok daha parlak bir sükunet ve itimad amili olacağını ileri sürmektedir. Milletler Cemiyeti umumî paktı yeri ne, seri halinde iki taraflı anlaşmalar ikamesi, bittabi, inkısam kabul etmez sulha veda manasını tazammun eder. Fransa nın bu tezi kabul etmesi, harbden sonraki siyasetin taklibı uğraması demektir. Bir Fransız Alman anlaşmasının temin edeceği fevaid, bu siyasetten vazgeçmeğe değer mi? Japon balık gemileri Kaliforniya sahilleıinde! içlerinde lorpil kovanları bulundu Amerikan bahriye heyeti, Panay mes'uliyetini Japonlara yüklüyor. San Fransisco'da Japonlar için çalışan bir casus yakalandı iBaştaraft 1 ind sahifedei batmadan birkaç dakika evvel de gemîye zerinde çıkan bu mektublar Bremerton yanaşmışlardır. Amerikan deniz tezgâhlarının faaliyeti Japon tayyareleri bundan sonra ilk hühakkmda bazı malumatı ihtiva etmekte cumlar neticesinde oradan uzaklaşan tiidi. caret gemilerine taarruz eylemişlerdir. Japonyamn cevabı eski teminatı Bu suretle Meiping ve Helşia da batırılmışlardır. nın tekrarından ibaret' Nehrin sahilinde bulunan Japon as Vaşington 25 (A.A.) Tokyo tarafından verilen teminat muhasematın kerleri bombardımanı durdurmak için sabaşlangıcında verilen teminatın tekrarın hilden Japon bayrakları sallamışlar ve hatta bunlardan bazıları patlıyan bombadan ibarettir. Hariciye memurları bu hususta malu lardan yaralanmışlardır. Japon askerleri, mat vermekten imtina etmekte ve Roose kurtulanları toplamışlar ve bu Amerikalıvelt, Hull ve bazı yüksek memurlar ara lara karşı hiçbir düşmanlık göstermemişsında yapılan görüşmelerin neticesini lerdir. Raporda Ingiliz ve Japonların kurtabeklemek,tedirler. rılan gemi mürettebatına yaptıkları yar Cevab Amerikada gayrikâfi dım tafsilâtile anlatılmakta ve hâdiseye görülmüş... Paris 25 (A.A.) Fransız gazetele şahid olanlarm hattı hareketi memnuni ri, Japonyamn Amerikan notasına ver yetle kaydedilmektedir. Zayiat dört ölü ve 11 î ağır olmak üdiği cevabla meşgul olmaktadır. Gazeteler, bu cevab hakkmda resmî komman " zere 50 yaralıdır. terlerde bulunulmamakla beraber gayriAmerika ikinci bir nota kâfi görülmekte olduğuna dair verilen gönderecek mi? haberleri manalı buluyorlar. Vaşington 25 (A.A.) Röyter aPetit Journal diyor ki: jansı bildiriyor: Filhakika Japon cevabının gayrikâfi Japonyaya ikinci bir nota gönderilmegörüldüğüne dair Amerikan hükumetinin si icab edip etmiyeceği ancak Japon ceişae ettiği haberler çok manalıdır. Bu vabile, Amerika deniz konseyi raporunun göstermez mi ki, Amerika Japonyamn ve Hughesin raporunun etrafile tetkikinvahim enternasyonal ihtilâflardan behe den sonra belli olacaktır. mehal kaçınmak mecburiyetinde bulunîyi malumat alan mahfillere göre, salâduğu fikrindedir. Şayed Japonlar, iddia hiyetli makam sahibleri, Hughes Japon edildiği gibi îngiltere ile Amerikanın etaarruzunun başlangıcında yaralanmış olnerjilerini ölçüye vurmak istemişlerse, bu duğu için, deniz konseyinin raporuna dateşebbüsleri şimdi kendi aleyhlerine dönha büyük bir ehemmiyet atfine mütemamüş bulunuyor. Simdi kuvvet tesebbüsüyil bulunmakla beraber, bu husustaki ilk ne, itidal ile olmakla beraber Amerika malumat, Hughesin taarruzun kasdî olgirismiş bulunuyor. Amerikalılar herhangi duğu hakkındaki noktai nazannın Konbir bahrî müdahaleyi andıracak hareketsey tarafından teyid edilmekte olduğunu lerden içtinab ediyorlarsa da Japonların göstermektedir. t«»,'>. < wı vaziyeti anlıyabilecekleri derecede azimÇin kuvvetleri Suiyan hududunda kâr bir hattı haçeket tutmuşlar,dır. «Unutmamak lâzımdır ki sulh, artık Cenevre ninnisile uykuda beklemiyor» Tahta avdetim zarurî ise Sabık Fransız Başvekili M. Pierre a laşmas: akdedildiği takdirde, bunun memleketime döneceğim.] Paris gazetele rinden L'İntransigeant, Habsburg Prensi Otto'nun, ilk defa olarak verdiği beyanatı neşretmek tedir. Prens Otto, bu beyanatmda Habs burg'lann Avusturya tahtına avdeti me Pre selesi hakkmda ez ™ Otto cümle şu sözleri söylemiştir: « Ben, intihab edeceğim tarih hususunda, şahsan bir tek mülâhazaya bağh bulunuyorum. O da, tahta avdetimin, Avusturyalıların menfaati için zarurî olup olmadığıdır. Zarurî ise gideceğim, aksi takdirde bekliyeceğim. Reyiâma müracaat meselesine gelince, bu reyiâmın yapılmasına şahsan muarızım. Bunun sebebi ise, ekseriyet kazanmaklığım ihtimalinin şüpheli kalmasmdan '{ ziyade, muayyen bir partinin beni intihab ettirmeğe muvaffak olması ihtimalıdir. Bu takdirde, ben, o partiye kısmen bağh kalacağım ve aleyhte rey veren veya aleyhimde telkinatta bulunan kimseler beni daima düşman telâkki edeceklerdir. Herşeyden evvel, istediğim, siyasî partilerin fevkine çıkmak ve onlan uzlaştırmağa çalışmaktır. Avusturyaya, bir retile avdet ettiğim ittihad götürmekten vazifelerimden birisi mış olacaktır. reyiâm yapılmak su ., takdirde, milletime ibaret olan en asil müşkülâtla karşılaş Prens Otto'nun mühim beyanatı PEYAMÎ SAFA Teruel, hâlâ mukavemet ediyor! Yeni Frankist takviye kıt'aları şehre doğru ilerliyorlar Salamanca 20 (A.A.) Umumî karargâh tebliğ ediyor: Teruel'in sivil ahalisi, cumhuriyetçile rin taarruzlanna mukavemet etmekte ber devamdır. Cumhuriyetçilerin zayiatı a zimdir. Almanya, bu mülâhazaya itiraz ede rek, tarihî tekâmülün dinamik bakımdan telâkkisile Fransanın statüko hakkmdakı muhafazakâr telâkkisi arasında tezad mevcud olduğunu ve ilk telâkkinin mazi deki vakıalarla doğruluğu kabul edilmiş olduğunu söylemektedir. Almanya, me nafiimizin doğrudan doğruya mevzuu bahsolmadığı işlerde, başka memleketler üzerinde bir nevi vesayet tesisine salâhi yettar oluşumuzu inkâr etmekte ve kom şulanndan bazılarile doğrudan doğruya akdettiği anlaşmalar sayesinde, Milletler Cemiyetinin, içinden çıkamadığı eski pürüzlü meseleleri hallettiğini, iddiasını ispat makamında ileri sürmektedir. Ve nihayet Almanya bize diyor ki: Führer, badema, Fransa ile Almanya a* rasında araziye müteallik hiçbir ihtilâf kalmadığını, Sarre reyiâmının ferdasında ilân etmiştir. Fransa ile akdedilecek bir ; muahede, bu sözi takviye edebilir. Her iki memleket arasında zuhuru muhtemel ihtilâflann halli için cebir ve kuvvete müracaatten ebediyen sarfınazar etmek suretile, Almanya, Fransanın hayatî menafiini ihlâl arzusunu beslemek şöyle dur sun, bilâkis, kendi menafiine Fransa tarafından mümanaat edilmemesini istemektedir. Böyle bir anlaşma, bittabi, ancak mü tekabil bir itimad paktı olabilir. Teslihat üzerinde bir anlaşma yapmak suretile, bu pakt tekeffi'1 altma alınır. Fransa, mazide, büyük sukutu hayallere uğramıştır. Bir çok da fırsat kaybet miştir. îtimada müstenid bir hareket belki ihtiyatsızl': olur. Fakat sistematik bir itimadsızhk da belki pek akılâne değildir. Bazı hadisata mâni olabilmek için, bunlara mâni olacak kadar kuvvetli bu lunmak lâzımdır. Yalnız değiliz, ve ezcümle dost ve müttefik îngiltere ile istişare etmeliyiz. Bugün teslihat divaneliğine yakalan mış bir Avrupanm, etrafında döndüğü iki mihver arasında bir uzlaşma imkânlarını veya imkânsızlıklarını önce kendi kendimize, sonra bütün alâkadarlarla yapacağımız tetkikat ne netice verirse versin, şunu unutmıvalım ki süratle hareket etmemiz şarttır. Sulh, artık Cenevre ninnisile uvkuda beklemiyor. Avusturyanın istiklâli meselesi hiçbir zaman münakaşa kabul etmez bir mevzudur. Zira, Avusturyalılar bu istiklâli müdafaa için canlannı feda edeceklerdir. O zaman göreceksiniz ki, Kraliyet lehine hareket etmiyenler, devle tın mevcudiyetini temin için, Kral ta " raftarlarile yanyana bulunacaklardır. Meselâ, evvelce sosyalist olan işçiler, son seneler zarfındaki müessif mücadelelerden ve dökülen kanlardan sonra, siyaM düşünceye sahib olabildiklerini sarahaten göstermişlerdir. Avusturya sosyalistlerinin bu hareketini çok takdir ettiğimi itiraf ederim. Sizi temin ederim ki, Avusturyanın istiklâli aleyhinde yapılacak her teşebbüs mütecavize pahahya mal olacaktır.» Prens Otto, tspanyaya yaptığı seyahat hakkında da şunları söylemiştir: « Filhakika îspanyaya gittim ve orada ancak beş gün kaldtm. Sebebini size söyliyebilirim. Annemin büyük kardeşi Gaetan de BourbonParme, ağır surette yaralanmıştır. Kırk sekiz saatlik ömrâ kaldığı bile şüpheli idi. Onun yanına gittim. Allaha şükür, kurtuldu. Ne General Franco'yu gördüm, ne de siyasî rical ile konuştum. Ispanyol meselelerinde hiçbir menfaatun yoktur. Beni yalnız Avusturya işler. alâkadar eder. îspanya hakkmda güzel hatıralarım vardır. Bugün o memlekea* mahva sürükliyen mücadelelere ve ihtilâflara kanşmak istemem.» Tahkikat raporu Japonların aleyhindef bir şehir aldılar Vaşington 25 (A.A.) Amerikan Panay topçekeri hâdisesi hakkmda Şanghay'da Amerikan bahriye heyeti tarafından yapılan tahkikat raporu neşredilmiştir. Bu rapora nazaran, Panay topçekeri yanında Standard Oil'in harb sahasından uzaklaşmakta olan üç vapuru olduğu halde nehirden yukan çıkmağa başlamıştır. Japon makamatı Amerikan gemilerinin bu hareketinden haberdar edilmişler ve bu makamata vapurlann bulunduğu yer hakkmda sarih izahat verilmiştir. Vapurlann üzerinde direkteki Amerikan bayrağmdan baska ufkî olarak açılmış Amerikan bayrakları da vardı. Saat 13,30 a doğru iki motörlii otuz üc Japon tayyaresi Panay topçekerile Meiping vapurunu bombardımana başlamıştır. Panay mitralyözlerile mukabele etmiştir. Bunun üzerine bir motörlü altı Japon tayyaresi Panay'a hücum ederek yirmi dakika zarfmda yirmi bomba atmif ve gemiyi batırmıştır. Bu esnada Panay'da bulunan insanlan kurtarmaga giden Amerikalılar batmakta olan bu vapurun üzerine bir motörden mitralyöz atesi açıldığını ve bunu da Japonların yaptığını tesbit etmi«lerdir. Taoonlar. Panay Şanghay 25 (A.A.) Çin seyyar kuvvetleri Şuiyan vilâyeti hududunda bulunan Yuya'yı almışlardır. Diğer taraftan Çinliler hâlâ Hang çeu'yu müdafaa ediyorlar. Bu şehir hal kının büyük bir kısmı çok evvelden geri a'ınmıştır. Çinliler Hangçeu körfezine a* kan Tsiengtang ırmağını kapatmışlar, bütün fabrikalan tahrib etmişler ve nehirdeki münakale vasıtalannı da batırmışlar dır. Cangşov Hangçeu demiryolu üze rinde de Çin kuvvetleri Hangçeu'da maruz bulundukları tazyikı hafifletmek maksadile Kaşing istikametinde bir mukabil taarruza geçmişlerdir Çin kıtaarı keza Tientsin'le Pukeu arasmda Şaopo'yu zaptettikten sonra Yangçe üzerine ilerilemeğe başlamıştır. Teruel civarında muharebeler şiddetle devam ediyor Henday 25 (A.A.) Bir Frankist membaından bildirildiğine göre, Teruel şe'.rinin şimalinde ve cenubu garbisinde bulunan Concud ve Villa Star kasabalarında şiddetli muharebeler cereyan et mektedir. Franco takviye kıt'alan Teruel'e iki kilometroluk bir mesafede bulunmakta dırlar. Şehrin yukan kısmında muharebe devam etmektedir. Franco kı vvetleri kumandanı General Aranda'nın Teruel'i tamamile düşman elinden kurtarmak üzere büyük bir taar ruz hazırladı^ı söylenmektedir. Delbos'un seyahati Fransa Ayan meclisi, yeniden izahat aldı Paris 25 (A.A.) M. Delbos dün akşam âyan meclisinin hariciye encümeninde Lord Halifax'ın Berlin seyahatile Londradaki Fransız İngiliz görüşme lerinin ve orta Avrupaya yaptığı seyahatin neticeleri hakkmda izahat vermiştir. Bu izahattan sonra encümen reisi Henri Berenger kazandığı muvaffaki yetlerden dolayı encümen namma na zırı tebrik etmiştir. Frankist takviye kıfaları imdada yetişiyor Saragosse 25 (A.A.) Yeni Frankist ta'viye kıt'alan Teruel'de muhasara altında kalan kuvvetleri kurtarmak için süratle bu şehre doğrı ilerlemektedirler. Şanghay Nankin şimendifer hattı tamir edildi Tokyo 25 (A.A.) Resmî teblig: Hankow üzerine yürümekte olan üç Japon kolu 23 ilkkânunda şehrin işgalini tamamlamışlardır. 24 ilkkânun sabahı saat sekizde Hankow su^lanr n bütür kapılannı zaptettikten sonra bu kuvvetler şehre girmişlerdir. Şehird* şimdi sokak muharebeleri yapıl maktadır. Bir taraftan top... diğer taraftan kitar sesleri! İngiliz Kralının radyodaki nutku Japonyada mühim siyasî tedbirler Barcelona V (A.A.) Teruel'in haricî cephesindeki birçok taarruzlar, akamete uğramıştır Zorro tepesindeki muhaıebe bilhassa şiddetli olmuştur. Fakat cumhuriyetçilerin mevzileri olduğu gibi kalmıştır. Cumhuriyetçilerin bütün cep helerinde Reveillon gecesi neşe içinde geçmiş, kitarlar, akordiyonlar, armonikler calınmış, efrada mebzul miktarda ıyaV ve şekclemeler dağıtılmıştır. Macar Hariciye Vekilinin beyanatı Macaristan, Roma protokoluna baalı kalacak Budapeşte 25 (A.A.) <Pester Lloyd» gazetesi, Hariciye Nazırı de Kanya'nm beyanatını nesretmektedir. Hariciye Nazırı demiştir ki: < Macaristan dostlarına karşı sar sılmaz bir sadakatten mülhem olmak tadır. Macaristan bu dostları idame et tikten başka bütün münasebetlerinde faal bir sulh siyaseti takibine de çalış j maktadır. Bu cümleden olarak Küçük Antantla girismiş olduğumuz müzakereleri ha tırlatmak isterim. İleride de bizi Roma protokolu devletlerine ve Almanvaya rapteden bağların daha zivade sıkılaş tırılmasına çalışacaSız. Hiçbir entrika veya iftira ve keza Tuna havzasında siyasî havayı ijnlestirmeyi istihdaf eden' siyasette müşahede olunan bazı gayrimüsaid alâmetler, bizi yolumuzdan asla döndürmiyecektir. Bu gaj'retlerimiz, neticesiz kalsa bile ki buna samimiyetls müteessif olaca ğız bedbin veya asabî olmamız için bir sebeb göremiyorum. Çünkü bu ihtimali nazan itibara almış bulunuvoruz. Münasebetlerimizi bütün Tuna devletlerile normal bir sekle sokmaktaki arzumuz gayet samimidir. Fakat mutlak surette bir anlaşma peşinde de koşmuyoruz^ Hariciye Nazırı, nihayet Roma protokolu devletlerinin önümüzdeki sene başlarında Budapeştede toplanacakla rını söylemiştir. Bir Çin devlet adamı Moskova'da Honkeou 25 (A.A.) Sunfo'nun Sovyetler Birliğine Çin elçisi olarak tayin edildiği hakkmda çıkan haberi resmî mahfiller tekzib etmekle beraber bu za tın bir vazife ile Moskovaya gittiğini ve dün hava yolu ile Honkong'a hareket ettiğini teyid etmişlerdir. Sunfo'nun son kânunun başlangınnda Moskovada bu lunacağı tahmin edilmektedir. Bugün bayram yapılıyor Barselon 25 (A.A.) Bütün anti faşist teşekküller, bütün mensublarını Teruel'in zaptını kutlulamak üzere yann yapılacak büyük tören,e iştirake davet et mektedir. Kral, Noel münas^betile Rn«larla mün'akid bal'kmillete saadet diledi çılık itilâfı *emdid edildi Londra 25 (A.A.) Bugün öğleden sonra saat 15 te, Kral Altıncı Georges radyoda bütün Britanya împaratorluğu milletlerine hitaben kısa bir nutuk söylemistir. Babasının Noel mesajlarını mevzuu bahsederek söze başlıyan Altıncı Georges, taç giyme merasiminden sonraki bu ilk Noel münasebetile, İmparatorluk milletlerinin gösterdikleri muhabbet ve sadakatten dolayı kendisinin ve Kraliçenin minnettarlık hislerine tercüman olmuş ve dünyanın birçok kıt'alarına çöken «geçimsizlik ve korku gölgeleri» ni bilhassa kaydederek: «Noelin bize getirdiği sulh ve iyilik mesajına doğru dönelim ve nihayet bu zihniyetin muzaffer olmasına çalışalım» demiştir. Kral, nutkunu, bütün Britanya împaratorluğundaki tebaalanna sıhhat ve saadet temennilerile bitirmiştir. Tokyo 25 (A.A.) Hükumet pek ya kmda Sovyetlerle münakid balıkçılık itilâfınm temdidi hakkmda mühim diplomatik tedbirler alacaktır. Japon er kânıharbiyesi, Çin kuvvetlerini takib etmekte olan Japon kıtaatına ecnebilen'n mal ve canlannı muhafaza icin ihtiyat tedbirleri almak üzere vermiş olduğu emri tecdid etmiştir. Diyet, adi ve fevkalâde bütçeleri, verşilerin tezyidini, fevkalâde istikrazlan, millî vesaitin seferber e'dilmesi proje lerini, elektriğin kontrolunu, ziraî ıslahatı ve Mançuko'nun sanayiinin inki şafı için bir kumpanya ihdasmı müza kere ve kabul etmek üzere 26 ilkkânunda ictimaa davet edilmiştir. Yalnız elektrik sanayiinin kontrolu hususunun ciddî bir muhalefete maruz kalacağı söylenmektedir. Musademeler devam ediyor Barselon 25 (A.A.) Febus ajansının bildirdiğine göre, Teruel'de eski şehırde halen mevcud bazı asi müdafaa yuvalarının tahribi için bu sabah da musademelere devam olunmuştur. Dün gece asılerin şiddetle müdafaa ettıkleri Ispanya bankası binası etrafında kuvvetli çarpışmalar vukua gelmiştir. Cumhuriyetçiler, Saint Jean kilisesinin damlannı işgal etmişler ve sivil muhafaza kıt'alannm kışlasile katolik papaz medresesinı tamamile kuşatmışlardır. Hâlen ele rçeçmemiş olarak, ancak eski şehrin altıda biri kadar bir yer kalmıştır. Asiler, binalaıa iltica eder' en cuhmuriyetçi rehinele ri de ber/^er götürdüklerinden cunr huriyetçi kıt'alar fazla dikkat göster mek mecburiyetinde kalmaktadır. Asiler, yeniden, art>k hiçbir mukabil hücumda bulunmamışlardır. 1938 Cumhuriyet Almanağı Eğer henüz almadmızsa geç kalmanız ihtimali vardır, çünkü mevcudu bitmek üzeredir Aldınız Cumhuriyet Almanağı Türkiyenin en maruf imzaları. sayısız makale ve faydalı bilgiler, tarih, takvim, grafik, istatistik, eğlenceli fıkralar, hikâyeler, karibotürler, bütün hadisatın resimlerile dolu, bir cildlik bir ansiklopedidir. Her yerde aıayınız
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle