Katalog

10 Birincikânun 1937 CUMHUK1YET SON Edebiyat Madride hücumlar gene sıklaştı Ihtilâlciler şiddetli ^ombardımandan sr taarruza geçtiler , Nankin, alevler içinde yanıyor Japonlar şehıin öğleye kadar teslimini istediler IBastarafı l ınct sahVedel Mareşal ŞanKayŞek'in Avrupada hususî mümessili olan General Chang paoli, gazetecilere aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: « Mareşal ŞanKayŞek'in istifa edeceğine dair olarak ecnebi memleketlerde intişar etmiş olan haberlere inanamam. Böyle bir karar, Mareşalm verebileceği kararlardan değildir, bu karan ancak vekili olduğu Çin milleti verebilir. Tekrar edıyorum, Mareşal kendı ihtiyarile iş başından çekilemez.» ri, Nankin muharebesinden sonra Japonyanın tam muvaffakiyetinin kat'iyet kesbedeceği mütaleasında bulunmaktadırlar. Berliner Boerserzeitung* diyor ki: «Nankinin akıbeti taayyiin etmiştir. Çin ordusunun ilkteşrin ve sonteşrin aylarında Şangr^y yakınında kat'î bir mağ lubiyete uğratılmış olduğu şimdi anlaşıl maktadır. İçinde bulunduğumuz yıl Yazan: PEYAMİ SAFA İki müessese, benden, çıkaracakları takvimler ve salnameler için, 1937 senesinin edebî faaliyeTlerini hulâsa eden bi rer yazı istemişlerdi. Her sene, buna benzer müracaatler karşısmda, edebiyatımızın bilânçosunu çıkarmak işinin abesli ğinden ziyade, mahsul kıthğından gelen zorluğunu farketmiş olduğum için, bu sene, evvelki tecrübelerin verdiği daha pişkin bir dikkatle başımı geriye çevirdim ve baktım. Beni hemen kalemi elimden bırakmağa davet eden manzara şu: Tarlamız bomboş. Evvelki senelerin birşeyler ümid ettiren hafif yeşillikleri yerine toprak ka yaların sarılığını andıran kaba ve donuk bir renge boyanmış, hazin bir bozkır genişliği. Şurada burada, ekin anarşisini fırsat bilerek boy atmaya çabalıyan birkaç hasiyetsiz ve gıdasız ot fırlayışı. Birkaç renksiz, kokusuz ve vaidsiz kır çiçeği. Bazı romanlardaki cinayet anlarında olduğu gibi hava puslu, çıt yok ve yaprak kımıldamıyor. Ey bedbin! «Ne zaman böyle değil ?» deme; arkasından her sınıf okuyucuyu ayrı ayrı veya bir arada çeken eserlerin kapışıldığı devirleri unutma! Bunlar yakm seneler içindedir. O kadar ki edebiyat, en iyi kalitelerini ve en doyurucu bolluğunu Türkiyede Mütarekeden sonra idrak etti. Bunlar, bazılarının «bizde edebiyat yoktur!» diye haykınştıklan senelerdi v.e yalnız bu menfi hassasiyetlerile bile müspet bir edebiyat hareketinin ya şamakta olduğunu belli ediyorlardı. Çünkü «ben öldüm!» diyen adamın da ha yatta olması lâzımdı. «Ben yaşamıyo rum» diyenin değil, ancak «ben yaşıyorum» demeyenin soluk aldığından şüphe edilebilirdi. Bugün böyle bir şüpheye hak verdiren tehlikeli bir ikrar yokluğu önündeyiz. Geçen sene edebiyatımız biraz garib, fakat oldukça ümid verici bir «transfosition» hâdisesi karşısındaydı: İki şair ve bir felsefeci roman yazmayı denemişlerdi. Sonra bazılarımızı biraz sinirlendirmiş olsa da, yirmi yaş gencliğini temsil eden bir yecüc mecüc ordusu, şiirin inzıbatsız toprağına, o kadar güzel olmasa bile biraz hareket verici çığlıklarla dolu baskmlar yapmağa devam etmişti. Bunlardan başka, yepyeni bir san'at neslini tekemmül ettirmeğe başlıyan bazı liyakatli edebi yat çocukları «hece şairleri» diye ayır dıkları bir rümreden hesab sormak ihtiyacını duydular. Ne derece haklı ve salâhiyetli olurlarsa olsunlar, ceb takvimine benzetilen küçük şiir mecmualarını sallıyarak durgun havayı biraz yelpazelemişlerdi. Geçen sene başlıyan bu hareketlerin hepsi, içinde bulunduğumuz senenın başında ve ortasmda akamete uğradı. Sırf kültür ve san'at için çıkarılan haftalık ve aylık birkaç mecmua kapandı. Bugün bir tanesi ortada yoktur. «Yoktur!» demenin kolaylığında fazla ısrar etmemek için, günün acelesi içinde, bu yokluğun sebeblerini kabaca ve kısaca tayin etmeğe çalışan bir tahlile sapmak doğru olur. Bu sebebleri üç grup içinde görmek mümkündür: 1. Son seneler içinde bütün dünyanın geçirdiği edebî «depression», uyuşukluk. 2. Bilhassa Türkiye gibi inkılâb geçiren milletlerin san'at hayatmda müşterek bir istikrarsızlık ve hazımsızlık. 3. Bizde pek çok hareketlere el koyan devletin edebiyatı himaye etmek lâzım geldiğini tamamile kabul etmiş ol maması. Bu üç sebebden birincisile ikincisi arasmda mahiyet değil, sadece yer ve derece farkı vardır: Dünyanın geçirdiği san'at uyuşukluğu, bugün içinde yaşadığı bir sürü telâs mevzuunun, estetik yaratmaya müsaid bir sükunu bozup durmasından dır. Ayni hal, Türkiyede, bizim inkılâ bımızın yaptığı sarsıntının baş dönmesini artırarak şiddet kazanıyor. Odasının içi, dışarınm gürültüsile dolan san'atkâr, fırçasını, yayını ve kalemini elinden bırakarak biraz beklemeğe mecburdur. Hele bu gürültü, bütün dünyada olduğu gibi, harb, ihtilâl ve buhran telâşından geli yorsa. ' Bu üç sebebden yalnız üçüncüsü ta mamile millidir ve bize mahsustur: Devlet, edebiyatın himayesi işini ciddî bir mesele halinde plânlaştırmamıştır. Kültür Bakanlığı, hâlâ, neşriyatın hangi cins ve nevilerine onlardan birer miktar satın almak suretile ötedenberi yaptığı küçük yardımı lâyık gördüğünü bir nizam altına almış değildir: Rasgele kitablara ve mecmualara yardım ediyor. «Rasgele» sözü burada, «hatırını kırmak istemediklerinin eserlerine yardım ediyon> dememiş olmak için kalemimizin ucuna gel di. Bu kitablar ve mecmualar a rasında Türk kültürü ve edebiyatı içuı zarar verecek olan cinslerinin de pek çok yer tuttuğunu biliyoruz ve kaç defa da yazdık. Partiden ve millî bankalardan bazı mecmualara yapılan yardımlann da hiçbir esasa bağlanmamış olduğunu, şahsî alâkalara ve sempatilere göre değiştiğini söyliyebiliriz. Bizce, azar azar verilen ve ayn ayrı bir kaç tufeylî besliyen bu tahsisatlann topyekun kesilmesi, başına hakikî salâhiyetleri toplıyan bir tek mecmuaya verilmesi, tavsiye edilebilecek ilk amelî tedbirdir. Fakat, en doğru yol, bütün kültür, s^n'at ve edebiyat mahsullerini himaye etmek işini görecek, jüri salâhiyetini haiz, devamlı bir komitenin hemen teşkil edilmesi Ve ayn ayrı oluklardan su sızıntıları halinde boş yere akan devlet himayesinin tek bir mecraya sevkedilmesidir. Kehdi boyunda bir san'ata ve edebiyata muhtac her büyük inkılâbın, bugünki yokluk önünde, san'atkârdan evvel ve sa.ı'atkârdan fazla telâşa düşmesi beklenır. IHEM D NALINi MIHIN, Sergi ve stadyom stanbulda yapılması düşünülen daimı sergi binasının, Taksim stadyomunun bulunduğu yerde yapılacağı ve bma=, ın biran evvel inşa edileceği hakkında s azı sözler dolaşıyor. Daimî sergi lüzumu bin binadır; fakat, stadyom muhakkak i ondan daha lüzumludur. İstanbulda ve ilhassa şimdi nüfus kesafeti gittikçe artmakta olan Beyoğlu tarafında bir stadom yapmadan Taksim stadyomunu oradan kaldırmak, şehrin spor hayatını altalamak demektir. Istanbul gibi 700 in nüfuslu bir şehir için, müteaddid stadoma ihtiyac vardır. Bugün biri Kadıköünde, öteki Çırağanda, üçüncüsü Tak1 imde olma : üzere üç stadyom varken unlar ihtiyaca kâfi gelmiyor. Istanbulun en ücra bir köşesinde, Yenibahçede yapılmasında ısrar edilen stadyom da, uzakığı ve nakil vasıtalarının azlığı yüzünden htiyacı karşılıyamıyacaktr. Beyoğlu Şişli mıntakasında büyük bir sporcu küresi oturmaktadır; bv mıntakada da bir tadyoma ihtiyac vardır. Buralarda da tidyom yapılabilecek boş yerler yok dejildir. Taksim stadyomunun merkezî bir erde olması, maç seyrettikten sonra, oradan çıkanların, şehrin sinemalarını ve kazinolarını sinesin»» toplamış olan Istiklâl caddesine, birkaç dakika içinde, kolayca ve masrafsızca gidivermeleri Taksim tadyomunun, diğer mevcud emsaline üsün olmasınır en büyük sebebidir. §imdi, Taksim stadyomu, o semtte yeine başka bir stadyom yapılmadan ortadan kalkarsa, bütün Beyoğlu Şişli mmakası bir spor sahasından mahrum kalaaktır. Yaz günleri. Kadıköy ve Çırağandaki stadyomlara gitmek kolay ve zevkli olsa bile, kış günleri için, öyle değildir. eçen pazar günü Şeref stadına giden binlerce kişi, maçtan sonra, saatlerce yağm"r altında tramvay beklediler. Pazartesi günü hava lodos ve yağmurlu olduğu için, Fenerbahçe Beşiktaş maçı pek az eyirci buldu. Ecnebi takımlan geldiği zaman, yalnız kışın değil; bazan yazm dahi Taksim stadyomunun tercih edilmei, sebebsiz değildir. Taksim stadyomu, merkezî bir vaziyette olduğu için, oraya daha çok seyirci geliyor ve ecnebi takımanna verilen yüksek ücretler ancak, orada çıkanlabiliyor. Stadyom yaparken yalni7 rasgele geniş arazi aramak kâfi değildir; işin rentabilitesini yani para getirmek tarafını da düşünmek lâzımdır. Şehrin bugünkü vaziyetinde rentabilite bakımından Taksim Şişli mıntakası en münasib yerdir. Belediyenin en muvafık gördüğü, Yenibahçe çayırında, bir stadyom yapılmasına muarız değiliz. Oradaki Türk gencliğinin de spor sahasına ihtiyacı vardır. Fakat, Beyoğlu Şişli tarafı da stadyoma muhtacdır. O mıntakada spora meşgul Galatasaray, Güneş, Dağcılık, Sipahi Ocağı, Kasımpaşa, Beyoğluspor (Pera), Şisl Kurtuluş, Taksim Yeniyıldjz gibi kulübler ve bunlann kesif bir kalabalık teşkil eden taraftarlan vardır. Bütün bu sporcu gencliğe ve spor seyircisi kütlesine, gene o mıntakada başka bir spor sahası göstermeden Taksim stadyonr nu yok etmek doğru değildir. Aciz fikrimize kalırsa, daimî sergi binasını Taksim stadyomunun yerine değil Taksim meydanına nazır olan ve şimdi garajların v? kazinoların ve Taksim kışlasının garb cenahmın bulunduğu yere yapmalıdır. Orada enine boyuna çok geniş arazi vardır. Bu suretle Taksim abidesine ve Taksim meydanına bakan muhteşern cepheli, gürel bir bina yaparak bu meyddnı süslemek de mümkün olur. Bu takdirde ileride Beyoglu Şişli mmtakasınm başka bir yerinde, bir stadyom yapıldıktan sonra, sergi binasını lüzum hasıl olursa Taksim stadyomunun bulunduğu sahayv doğru büyütmek imkânı da r evcuddur. Hulâsa, Taksim stadyomunu, o mıntakada yeni bir spor sahası yapmadan yıkmamalıdır. Yangtse nehri üzerinde Şanghay 9 (A.A.) Yangtse nehri îizerindeki Kiangyin barajı inşasindan beş ay sonra bu sabah açılmıştır. Bir Japon torpito muhribi filoşu, barajı geçmiş olup şimdi Yangtze nehrini yukarıya doğru katetmektedir. Bir rus gazetesi idarehanesine bomba attılar Şanghay 9 (A.A.) Meçhul bir Amerikamn endişesi şahıs Vovostinia adındaki Rus gazetesi Vaşington 9 (A.A.) American idarehanesine bir bomba atmıştır. tnfi lâkın tesirile binanm camlan kırılmıştır. and Foreigi Povver Company'nin reis Bombayı atan kaçmağa muvaffak ol muavini M. James Carason, Amerika ittihad. konferansında söylemiş olduğu bir muştur. nutukta: «Uzakşarktaki ihtilâf Birleşik Ingiliz sefarethanesi erkânı Amerikayı Amerika milletleri arasmda Şanghay'da Şanghay 9 (A.A.) îngiliz mas ki münasebetleri tarsir etmeğe icbar eylelahatgüzan M. Hovve ile îngiliz sefaret mektedir.» demiştir. hanesi erkânı, HongKong'dan gelmişlerdir. buraya Mumaileyh, şu suretle devam etmiştir: « Çinde kirr galib gelirse gelsin, kayredenİT herha'de Amerika ile îngiltere olacaktır. Bu hal, cenubî Amerikayı ön plâna koymaktadır. Amerikalı iş a c'amları, orada mesailerini teksif etmeli f1;rler.» Madrid 9 (A.A.) Çarşamba sa bahı asiler, Will Anueva Dela Camada mıntakasında Brünete'ırn iki kilometro şimalinde şiddetli bir hücumda bulunmuşlardır. Temmuzda asilerin yaptıkları mukabil taarruzdanberi, asiler, Will Anueva Dela Camada'nın üç kilometro kadar cenubunda tutunmuşlardı. Şiddetli bombardımana ve hücumlarda tankJann faaAlmanya ve Uzakşark ihtilâfı liyetine rağmen, cumhuııyetçiler, asilerin Berlin 9 (A.A.) İş mehafili, Ja bu hücumlarını tardetmişlerdir. Vaziyetponyanın Çinde kazanacağı bir zaferin te hiçbir değişiklik vukua gelmemiştir. Çin Alman ticaretı üzerinde hasıl edeAttlee'nin va'di ceği akisler dolayısik endişe içindedir. Barselon 9 (A.A.) M. Attlee, Bu mehafil, Uzakşarktaki vaziyette hasıl Ispanyadan hareketinden evvel sosyalist olan ınkişaflann ıktısadî sahada bilhassa partisi ıcra komitesi tarafından şerefine Alman kimyev* ve ispençiyarî sanayii sa verilen ziyafette, Ingiltereye döndüğü zahasında âcil kararlar ittihazını zarurî kıl man, «cumhuriyetçi İspanyaya yardım makta old"ğu mütaleasında bulunmakta etmenin kendileri için bir vazife olduğunu dır. Çünkü bu sanayiin Japon rekabetin îngiliz işçilerine bildireceğini» söylemişdon mütees'ı' olması ihtimali kuvvetle tir. mevcuddur. Mar&ilyadan Parise gönderilen mühimmat Paris 9 (A.A.) Jour gazetesinin Marsilya muhabiri, bu limanda Polyslanros adındaki Yunan vapuruna ihtimal Barcelon'a gönderılmek üzere 2,400 ton infilâk edici madde tahmil edilmiş oldu ğunu bildirmektedır. Ademi müdahale komitesinde Nankin'in tukutundan sonra dahi harekâta devam edilecekmiş! Tokyo 9 (A.A.) Domei Ajansına göre, bugiin toplanmış olan Nazırlar meclisinde, Çin merkezî hükumeti, Japonyaya karşı hatt hareketini değiştirmediği ve bir uzlaşma zihniyetile sulh mü zakerelerine girişmeğr amade olduğunu ispat etmediği takdirde Nankinin suku tundan sonra dah ; askerî harekâta devam edilmesine ittifakla karar verilmiştir. Bir Irak heyeti Japonyaya çağırıldı Bağdad ° (A.A.) Bir Irak heyeti Japnnyaya ^avet edilmiştir. Siyasî mehafil, Japonyanın Yakmşark memleketlerile sıkı bir mesai birliğind»; bulunmak arzu îtalya ve Almanyanın yardımı sunda olduğunu kaydetmekt<;dirler. Ja Londra 9 (Hususî) Madrid hü Alman matbuattmn neşriyatı ponya, bütün memleketlerle iktısadî he kumetinin Harbiye Nazırı M. Prieto buBerlin 9 (A.A.) Alman gazetele yetler mübadele etmek tasavvurundadır. gün gazetecilere beyanatta bulunarak ınnıiMlllinnUllllllllllllllllfllllllllllllllllllllllllllllllillluııııtıum. ihtilâlcilerin her gün Îtalya ve Almanyadan külliyetli miktarda silâh ve cepane aldıklannı söylemiştir. Londra 9 (Hususî) Ademi mü dahale tâli komisyonu bugün toplanarak Ispanyadaki yabancı gönüllülerin geri çekilmesi meselesini tetkik etmek üzere İspanyaya gönderilecek beynelmilel tetkik heyeti azasına verilecek talimatı tesbit etmiştir. Bu hususta komite azalan arasında tam bir itilâf hasıl olmuştur. Komite ayni zamanda General Fran co'ya muharib hakkı verilmesi meselesini de tetkik etmiştir. Bu husustaki müzakereier hayli ilerlemiştir. Haiti hâdiseleri Amerikalı artistin cesedi bulundu Kadının kurdelâ ile boğulduğu anlaşıldı uzayıp gidecek mi? Şimdiye kadar 8 bin kışı oldurulmuş PortAuPrince 9 (A.A.) Haiti Reisicumhuru, gazetecilere beyanatta bulunarak ilkteşrin başlangıcındanberi en azı sekiz bin Haiti'linin maktul düşmüş olduğunu beyan etmiştir Bu kıtaller, hududdan uzakta Saint Demainique ara zisinde irtikâb edilmiştir. Müşarünileyh, // hükumetci tayyare düşürülmüş! Londra 9 (Hususî) Ispanyol ihtilâlcileri Majorka adalan üzerinde uçuşlar yapan 1 1 hükumetci tayyareyi düşür mü.'lerdir. Versailles 9 (A.A.) Polis dün tevkif edilen katil Weidman'ın verdiği malumat üzerine geçen temmuzda ö'ldürdüğü Koven adındaki Amerikalı kadm artistinin cesedini meydana çıkarmış ve müteakıben evin bodrumuna inerek takriben yarım metro derinlikte ölmüş olan vaziyeti vahimleştirmek istememekte oldu Frommer'in cesedini de bulmuşlardır. ğunu ve maktullerin miktarını tayin için Cesedde arkadan atılmış ve enseden girerek sol gözden çıkmış bir kurşun yarası çok zahrrr 1 çekilmiş bulunduğunu ilâve görülmüştür. Bu kurşun yarası katilin son e miştir. öldürdüğü Lesobren'in yarasının aynı Vergi itirazlarma dair bir dn. Maktullerden Leblond'a aid çanta tamim da meydana çıkmıştır. Ankara 9 (Telefonla) Vergi kanunlarında tayin edilen muayyen müddetin mürurundan sonra mükellefler tarafından itiraznamelerin komisyonlarca esasa girilmeden mürur müddet nokta smdan reddi halinde bu vergilere idarî kaza mercilerinin geçmiş nazarile ba kıp bakmıyacakları hususunda bazı tereddüdler hasıl olmuştur. Maliye Vekâleti alâkadarlara gönderdiği bir tamimde yapılacak muameleyi göstermiştir. Yapılan otopside Koeven'in bir kordelâ ile boğulduğu anlaşılmıştır ki, bu kordelâ maktulün boynunda bulunmuştur. Polis katilin yalnız olmayıp bir iki suç ortaklan bulunduğu kanaatindedir. Habeşistanda ölen îtalyan askerleri Londra 9 (Hususî) Geçen hafta zarfında Habeşistanda 97 îtalyan as keri ölmüştür. Bu hususta fazla malu mat almamamıştır. Takibinden sarfı nazar edilen davalar Ankara 9 (Telefonla) Mülga Afrika grupundan aldığı 426 liranın hük men tahsili için Kâşif, taahhüdünü ifa etmediğinden dolayı hazineye 900 lira borclu un müteahhidi Ali ve Tomraşlı Receb aleyhlerine açılan davaların takibinden hazinece sarfı nazar edilmiştir. PEYAMÎ SAFA c Belçika Kralı Londrada durmadan geçti Devlet endüstrisinde rasyonel çalışma [Bafmakaîeden devam\ en mühim ihtiyaclannı dahilde temin ederek hem azim döviz ihracatmm önüne geçmek, hem de birçok maddelerde kendi kendimize yetmek imkânını elde etmek istiyor. Devletin kurduğu sanayi, ferdlerin, hatta şirketlerin kudreti fevkine çı kan sanayidir. Devletin gayesi, bir kapitalist gibi bol bol kazanmak olmamakla beraber, devletçilik prensipinin muvaffak olabilmesi için, fabrikaların rasyonel çalışması ve azamî randıman vermesi lâ zımdır. Atatürkün, Kamutayı açma nutukla rında işaret ettikleri ve Basvekilin de kabinesinin programında sarahatle kaydettiği hayat ucuzluğunun tahakkuku da, ancak devlet sanayiinin rasyonel çalışmasile kabil olacaktır. Çünkü rasyonel ve tamamile ticarî zihniyetle çalışma, ucuz mal çıkarılmasını temin edecektir. Devlet fabrikalarının ve umumiyetle millî sanayiin rasyonel çalışması, halka karşı bir borcdur da... Çünkü bütün bu fabrikaların kurulması ya devletin, mille hazinesinden ayırıp verdiği sermayelerle yahud da gümrük himayeleri sayesinde mümkün olmaktadır ki bu himaye de gene halkın omuzlanna yükletilmiş bir mü kellefiyet yükü demektir. Başvekilimizin, yüksek görüşlü bir ik tısadcı zihniyetile devlet sanayiinin ras yonel bir tarzda çalışması meselesine fev kalâde ehemmiyet vermesi, millî endüstri ve iktısad bakımından sevinmeğe değe mahiyette bir harekettir. Çünkü kurulan endüstriyi yaşatacak olan ilelebed deva mma imkân bulunmıyan yardımlar değil rasyonel çalışmadır. Dahiliye Vekâleti kalemi mahsus müdürlüğü Ankara 9 (Telefonla) Deniz binbaşıhğından müstafa Nejad Sanelin Dahiliye Vekâleti Hususî Kalem müdürlüğüne tavini yüksek tasdikten çıktı. Sıvasta çimento fabrikasının temel atma merasimi yapıldı Kahirede yeni tetkikat yapıldı Sıvas 9 (Telefonla) Çimento fab Kahire 9 (A.A.) Başvekil Nahas rikasınm temel atma merasimi sevinc Paşaya geçenlerde yapılan suikasdla alâiçinde kutlulandı. Cer atölyesi inşaatı kadar olmak üzere yeniden birçok tevki devam etmektedir. fat yapılmıştır. Karadeviren nahiyesinde Atatürk anıdı da köylülerin iştirakile ve büyük Amerika Dahiliye Nazırmın tezahürat içinde açılmıştır. sözleri Fransa Siyam arasında ticaret muahedesi Paris 9 (A.A.) Fransa ile Siyam arasındaki yeni ticaret muahedesi dün Bangkok'da imzalanmıştır. Son zaman larda muhtelif yabancı devletler, Siyamda memleket harici hukuktan feragat etmis olduklarından, yeni muahede, mütekabiliyet esası üzerinden tamamile mü savi serait altında yapılmıştır. Londra 9 (Hususî) Amerika Dahiliye Nazırı bir nutuk söyliyerek AvruDanm bugünkü vaziyetini Amerikanır Ku K'uy Klan tehlikesine maruz bulun duğu zamandan farksız olduğunu söy lemiş ve Avrupadaki tehlikeli vaziyeti ıslah için Amerika gibi cezrî tedbirler almak lâzım geldiğini ilâve etmiştir. PARfS BORSAS1 Paris 9 (Hususî) Paris borsasınm bugünkü kapanış fiatları şunlardır: Tıb kongresi Mısırda Londra 147.09, Nevyork 29.43 1/2. Berlin 1188, Brük=el 500.12 1/2, Ams toplandı terdam 1637,50, Roma 154.85, Lizbor Kahire 9 (A.A.) Kral Faruk, on 133.75, Cenevre 680.87 1/2, kurşur beşinci tıp kongresini açmıştır. Kongrede 15 15.7 1/2, bakır 43 1/2 45 1/2, kalay hemen hemen bütün dünya memleketleri 193,2.6, altın 139,10, gümüş 18,11,16, çinko 14,18,1 1/2. tcmsil olunmaktadır. Londra 9 (A.A.) Dün akşama doğru Londraya gelen Belçika Kralı Leopold, refakatinde Valide Kraliçe ve Düşes dö Portland olduğu halde KingsCross istasyonundan trene binerek Lon * EDİRNE Dört gündenberi Tekir dradan aynlmışlardır. Kral Leopold'un dağı, Muradlı ve İnanlı çevresinde çanş nereye hareket ettiği malOm değildir. makta. olan General Kâzım Dirik dün EdirÇok çocuklu hâkimlere neye dönmüştür. * BERN Federal konsey, 1938 senesi verilecek ikramiyeler bütçesini tasvib etmiştir. Varidat, 520 milAnkara 9 (Telefonla) Çok çocuklu yon, masarif de 541 milyon İsviçre frankına baliğ bulunmaktadır. hâkimlere verilecek yardım paralarile * OTTAVA Kanada Ticaret Nazırı, ikramiye hakkında Adliye ve Maliye 1935 senesindenberi birikmiş olan 200 mil Vekâletierince müşterek bir izahname yon boisseaux'luk buğday stokunun tamamile likide edildiğini bildirmiştir. Bir bo hazırlandı. Alâkadarlara bildirildi. Buna göre 25 yaşını doldurmuş buluLsseaux, 12 buçuk litredir. * BERN Milli meclis, reis vekilliğine nanların bekâr olanlarile 28 yaşmı biliberal meb'us Vollelon'u 188 reyden 122 si tirenlerden bir, 33 yaşını bitirenlerden ile intihab eylemiştir. iki ve 37 yaşmı bitirmiş olanlardan üç * RIO DE JANEYRO Brezilya Reisiçocuklu olmıyanlar bu husustaki kanucumhuru Vargas bu ayın on sekizinde Arnun birinci maddesinin A ve B fıkralajantin Reisicumhurile Montevideo'da bu luşacattır. nnda yazılı mükellefiyete tâbi tutula • Vargas müteakıben cenubda bir seyahat caklardır. yaptık:an sonra yılbaşı bayramlarım mü21 yaşını bitirmiş olup da tahsilde buteakıb Rio de Janeyro'ya dönecektir. * LONDRA Bugün Londrada ve İn lunmıyan çocuklar hesaba katılmıyacagilterenin diğer birçok şehirlerinde kar ğı gibi üvey çocuklarla evlâd edinilmiş yağmıştır. olan çocuklar da nazarı itibara almmı * LONDRA Çekoslovakyadaki Alman yacaktır. Yardım ve ikramiye paraları ekalliyetleri reisi M. Henlein Çekoslovakyadaki Almanların vaziyeti hakkında Al her senenin 23 nisanında merkezce tevman ricalile görüşmek üzere Berline git zi edüecektir. miştir. Bu ziyarete hususî bir ehemmiyet Yunan bankası müdürü atfediliyor. * BERLİN Yeniden 29 Alman vatanAtinaya döndü daşlık hukukundan iskat olunmuştur. Atina 9 (Hususî) Balkan An * BRÜKSEL Kralın kardeşi Prens tantı devletleri ihrac bankaları direktör Charles bugün, İngiltereden dönmüştür. * NEVYORK Fransaya yeniden beş lerinin Ankarada yaptığı toplantıya iştimilyon dolarlık altın gönderilmiştir. rak ettikten sonra Sofya ve Belgradı da * ROMA Korgeneral Cavallero şarkî Afrika İtalyan kuvvetleri kumandanhğına zıyaret eden Yunan milli bankası direktayin olunmuştur. törü Çuderes dün buraya avdet etmiştir. * BRÜKSEL Âyan meclisi, yeni hü Çuderes gazetecilere verdiği beyanatta kumete 19 muhalife ve 3 müstenkife karşı Ankarada mütekabil büyük bir samimiyet 122 reyle itimad beyan etmiştir. * HELSİNKİ Finlândiya, arada mev dairesinde ittihaz edilen kararların pek cud kültür bağlarmı kuvvetlendirmek güzel ve ehemmiyetli neticeler vereceğine maksadile Macaristan ve Estonya ile iki emin bulunduğunu söylemiştir. anlaşma imzalamıştır. KISACA... > Altın fiatları 19 kuruş birden düştü (Bastarafi 1 tnct sahlîede) miştir. Bu suretle îngiliz lirası, Türk parasına esas rutulalıdanbeıi ilk defa ola rak bu fiata yükselmiştir. Türk borcu tahvillerinde yükselme devam ediyor Türk borcu fiatları dün yükselmekte devam etmiştir. Dün birinci tahviller 14,75 liraya kadar yükselmiş ikinci tahviller 14 liradan muamele görmüştür. Dün akşamki yangın I Dün akşam, Sultanhamamında îsmailin idaresindeki trikotaj fabrikasmda, elektrik kontağı neticesi, bir yangm çıkmıj, ateş, genişlemeden bastırılmı§tır., AB1DIN DAVER