Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 îkinciteşrin 1937 CUMHURIYE1 Hâdiseier arasında SON HAOER LER Japonya ve Brüksel Konferansı Devletler tâli bir komite teşkiline karar verdi Bu komite, Japonyaya tavassut teklif edeceği gibi Japon notasına da cevab verecektir Brüksel 4 (A.A.) Delbos, bu sabah Litvinof'la görüşmüştür. Saat 1 1 de Spaak'in odasında bir toplantı yapıimış ve buna Eden, Norman Davis, Delbos, Daldovrandi, Litvinof, Degraeff «Felemenk» ve De castro «Portekiz» iştirak etmişlerdir. Mahdud azadan mü rekkeb olan bu konferansm gayesi, bugün öğleden sonra içtimaa davet edilmiş olan hususî celseyi hazırlamaktadır. Japonya teklife yanaşmıyacak Tokio 4 (A.A.) Japonyanın yeniden Brüksel konferansına davet edile ceğine dair olan haberler münasebelile Domei ajansı, Japonyanın böyle bir daveti redded«ceğini istihbaratına atfen bildirmektedir. Portekiz uzlaşmıya haztr! Brüksel 4 (A.A.) Öğleden sonra dokuz devlet konferansında Portekiz murahhası De Castro, memleketinin her türlü uzlaştırma teşebbüsüne müzaherete amade olduğunu beyan etmiştir. Japonya için yeni teşebbüsler Brüksel 4 (A.A.) Dün Amerikan, Fransız ve İngıliz delegeleri arasında yapılan müzakerelerde konferans harici vuku bulacak görüşmelerin Uzakşark me selesile en ziyade alâkadar olan devletlere inhisar ettirilmeyip dokuzlar muahedesini imzahyanlara teşmili hususunda mutabık kalınmıştır. Bu müzakereler Ja ponya nezdinde yeni bir teşebbüste bulunulmasına dairdir. Japon notasına cevab verilecek Brüksel 4 (A.A.) Dokuzlar konferansı Japon notasına cevabı hazırla mak ve tavassut tekhfınde bulunmak ü zere bir tâli komite teşkiline karar ver miştir. «Nişinişi» diyor ki: «Konferanstan öyle mühim neticeler beklenemez. Çünkü Japonyayı nazarı itibara almaksızın toplanmıştır. Japon yanm Uzakşark ihtilâfının nasıl halledilmesi lâzım geleceğine dair olan hattı hareketi kat'iyyen değişmemiştir. Devletler Nankin'le doğrudan doğruya müzakere etmek istiyorlar. Onların takib ettikleri gaye medeniyetin ilerlemesi değil, men faatlerin Çinde genişlemesidir.» Fransız gazetelerine göre... Hakikat ve nezahet ün bir muharrir arkadaşımız küfürden şikâyet ediyordu. Yazısmın ilk satırlarına göre, başka memleketlerde hemen düelloyu icab ettiren ağır sözler, Türk muharrirleri arasında, münakaşanın kızgınhğı geçtikten sonra, kolkola dolaşmağa mâni değildir. Ben Fransada küfurleşmenin bizdekinden fazla olduğunu görüyorum. Şu var ki bizde hemen her münakaşa söğüşmeğe gider; orada küfürsüz konuşmanın en zarif ve edebli şekillerine de sık sık rasgeliyoruz. Bizim münakaşalarımızda üçüncü şahıs, yani bu ihtilâfa girmeyip de seyirci vaziyetinde kalanlann müşterek vicdanı, bitaraf olduğu için kendini vazifesiz ve mes'uliyetsiz zanneder: Bir kavga kopunca, ya araya girmeden, iki tarafı da kızıştırmak için zekâsına şeytanî bir rol vererek, uzaktan lâkırdı atar; ya hemen terbiyeli adam kürsüsüne çıkmak fırsatını kaçırmıyarak «ayıbdır, ayıb!» diye homurdanır; yahud da araya girerek iki tarafı da susturmağa çalışır. Halbuki bütün münakaşalarda üçüncü şahsın (yani bitaraf m) başka bir esaslı vazifesi vardır: Hakikati aramak; iki tarafı da küfürleşmeğe sevkeden amillerde hakkın hangisine aid olduğunu görmeğe ve göstermeğe çalışmak. Çünkü, bir münakaşada aranması lâzım gelen en büyük hakikat, burjuva nezahetinin kaybolup olmadığı değildir. Bu nezahet kaybolabilir ve kaybolmasına çok esef edilebilir; fakat bununla beraber kaybolması istenmiyecek birşey vardır ki o da, münakaşanın mevzuu olan hakikattir. Onun bu küfür yağmuru içinde gürültüye gitmesinden üçüncü şahıs mes'uldür. Farzediniz ki yolda iki kişi fena bir ağız kavgasına girişmişlerdir. İkisi de bir hak iddia ediyorlar. Meselâ biri ötekini hırsızlıkla itham ediyor; ithama uğrıyan da eğer karşısındaki haksızsa haklı bir öfke ile ağır sözler söylüyor. Ortada polis yoktur. Siz bu vak'anın tek seyircisisiniz. Hemen araya girerek: ((Ayıbdır!» mırıltısını tekrarlamak kâfi gelmez. iki tarafı da dinlemeniz ve derhal hakh taraf lehine hükmünüzü vermeniz icab eder. «Ayıbdır!» sözü yalnız nezaketin müdafaasıdır; halbuki ağır münakaşalarda, nezaketten çok daha evvel müdafaa edilmesi lâzım gelen bir hak ve hakikat vardır. Insanı çileden çıkaran bu haksızlığı tayin etmek dururken, ortaya sadece bir nezahet meselesi atarak, basit bir muaşeret hükmü vermekle kalmak, haklı tarafı büsbütün çileden çıkanr. Elbette ki hakikat nezahetten üstündür. Mahrukat kanunu Maden kömürü mıntakalar tesbit edildi Ankara 4 (Telefonla) Takib ettiğimiz sanayi programı memleketimizde büyük miktarda ve en iyi vasıflarda bu lunan madenkömürlerimizin iç ve dış piyasada kıymetlendirilmesi için tedbirler alınmasını icab ettirmektedir. Diğer ta raftan sıhhî, temiz ve iktısadî bir yakacak olan maden kömürlemimizin kulla nılmasını tamim etmek düşüncesile ha zırlanmış olan mahrukat kanun lâyihası İktısad encümenindedir. Lâyihaya göre vaziyetleri ikinci maddede gösterilen şehır ve kasabalarda ve gene üçüncü maddede sayılan yerlerde teshin ihtiyacını temın için maden kömürü yakılması mecburidir. Bu kanuna göre her nevi taşkömürü, linyit, turp ve bun ların kok, yankok ve briket gibi işlenmiş şekilleri dahi madenkömürü sayılır. Havagazi, petrol, petrol müştaklan ve ben zerlerile elektrik cereyanı da teshin için kullanılabilir. Lâyihanın ikinci maddesi şöyledir: Bu kanunun hükümleri: 1 Demiryolu üzerinde tren durağı veya deniz sahilinde posta vapuru uğrağı olan veya bu durak ve uğraklann en çok 50 kilometro uzaklığındaki vilâyet mer kezlerile nüfusları iki bini geçen kaza merkezlerinde, IHEM yakacak NALINA MIHINA Lâyihada gösterilen mahallerde teshin vasıtası olarak maden kömürü kullanılması mecburidir 2 İşletilen kömür ocaklan veya kok, briket fabrikalarının en çok elli kilo metro uzaklarındaki nüfusları iki bini geçen vilâyet ve kaza merkezlerinde tatbik olunur. Lâyihanın diğer hükümlerine göre bu yerlerde teshin için maden kömürü kul lanılması mecburî olan binalar şunlar d:r: 1 Hükmî şahsiyeti haiz şirket ve müesseselerle teşviki sanayi kanunundan istifade edebileek vasıftaki müesseselerin faaliyetlerinde kullanılan binalar. 2 Bütün resmî dairelerin bulun dukları binalarla devletın, idarei hususiyelerin ve belediyelerin doğrudan doğruya veya iştirak suretile iflettikleri âmme hizmetine mahsus binalar. 3 Kışla, polis ve jandarma karakollarile resmî ve hususî mekteb, hastane, dispanser, sanatoryom ve mabedler. 4 Sinema, tiyatro, kahve, bar, dansing, kazino, lokanta, birahane, meyhane, hamam ve oteller. 5 Borsa, ticaret ve sanayi odalan, kulüb ve her türlü cemiyetlere mahsus binalar. Lâyiha, kanunlaştıktan sonra ne suretle tatbik edileceğini göstermek üzere ayrıca bir nizamname hazırlanacaktır. Türk gencliğinin şuurlu kahramanlığile iftihar ederiz Paris 4 (A.A.) Gazeteler, müta lealarını, Brüksel konferansı kulislerinde ortaya atılmış olan meselelere tahsis etmiştir. Petit Parisien gazetesinde Bourgos, Franco hükumetinin îngiltere tarafmdan tanmmış olduğuna dair olan haberin yanlış olduğunu kaydettikten sonra şunları ilâve etmektedir: «Eden, Delbos'tan îngiltere hükumeti ile İngiliz efkârı umumiyesinin Francist îspanyol hükumetile daha devamlı mü nasebetlerde bulunmanm faydadan hâli olmıyacağı mütaleasında bulunduklarmı gizlememiştir. Binnetice Ingilterenin Franco nezdindeki diplomatik faaliyetini inkişaf ettirmek için biri ricaret mümessili olmak üzere oldukça mühim ingiliz ricalinin Salamancaya gönderilmesi muhakkaktır.» Populaire diyor ki: «îngiltere hükumeti, îspanyol asilerinin muzaffer olacaklannı tahmin ederek, onları gücendirmemeğe çalışmaktadır. Ingilterenin bu körükörüne hareketi, Fransa hükumetinin vaziyetini daha ziyade ko laylaştırcak mahiyette değildir.» Norman Davis'in Brüksel konferan sındaki müdahalesi dolayısile Mme. Ta«.Konferanstan mühim neticeler bouis Oeuvre gazetesinde diyor ki: beklenemez» « Norman Davis, Çin ile Japonya Tokyo 4 (A.A.) Matbuat, Brük arasmda hiçbir fark »özetmemektedir. sel konferansını büyük bir soğukkanlı Bu nutukta Amerika efkârı umumiyesi lıkla mevzuu bahsederek tenkid eyle nin uyanmış olduğunu göbteren bir işaret aramak beyhudedır.» mektedir. Eski insanın iskeleti Darıcacîı kanlı bir cinayet oldu Pekin Fen Akademisi Eski bir kin yüzünden bir eksik çenevi de buldu adam kahvede öldürüldü Barselona 4 (A.A.) 1929 da âlimler tarafından Pekin civarında bu lunan ve en eski insanlara aid olduğu görülen bir insan müstehasesi başının o zaman eksik olan üst çenesi de bulunmuş ve bu suretle bu baş Pekin Fen Akademi since tam olarak tesbit edilmiştir. Bir yurdsever fzmit 4 (Hususî muhabirimizden) Gölcükte vâsi arazisi ve birçok emlâki bulunan Hasib Paşa oğlu Rauf, 1000 dönümlük arazisini mekteb yapılmak üzere Maarife, sahibi bulunduğu Gölcük Yalı otelile bahçesini de ölümünden sonra verilmek şartile Kızılaya hediye etmiştir. izde, tayyare kazalarını efkârî umumiyeden gizlemek yolunda bir temayül vardır. Bir tayyaremiz düşünce, ilk akla gelen fikir, ekseriyetle şu oluyor: Aman yazılmasın! Hava kazalannı saklamak temayülünün esbabı mucibesi de şudur: «Tayyarecilik bizde yenidir. Kazalar, tayyareci olmak istiyenlerin şevk ve hevesini kırar.» Bu düşünceyi doğru bulmuyorum. Çünkü, havacılığa merak eden ve bu sahada vazife alan Türk genclerinin hepsi, istisnasız, tayyare kazalannın ekseriyetle ölümle neticelendiğini bilen şuurlu geno lerdir. Ve bu mesleğe, bütün tehlikelerini bilerek giriyorlar. Onlar, tehlikesi en çok meslek ve vazifede, memlekete hizmet etmek istiyen kahramanlar ve bu kahramanlığı tam bir şuurla yapan çelik iradeli genclerdir. Türk gencliğinin havacılığın kazalarından kat'iyyen yılmıyacağını ve onların uçmak aşkını hiçbir tehlikenin, hatta ölümün bile soğutamıyacağını gösteren de * lillerin birkaçını iftiharla okuyuculanmai arzetmek isterim. Yazın, Türk Hava Kurumunun muhi terem başkanı Fuad Bulcanm davetile, Inönü kampına gitmiştim. Burada plânörcülük ve yelken uçuşlan öğrenen genc ler vardı. İki gün evvel öğretmenlerden Mustafa, tnönü kampının kurulduğu geniş düzlüğün arkasmda, bir kale duvan gibi yükselen yalçın kayalık tepelerden kisinin arasmdan geçmek istemiş; fakat motörsüz tayyaresini muhalif bir rüzgâra kaphrmıştı. Plânör, kayalara çarparak parçalanmış, içindeki genc öğretmen de hava şehidlerimiz arasına karışmıştı. Bu ölümle biten kazanın înönü kampında çalışan gencler üzerindeki tesiri sevgili bir öğretmenin, kıymetli bir arkadaşın vakitsiz olarak aralarından çekilmesinden ibaretti. Çocuk denilecek yaşta genc kızlar bile, iki gün evvel, gözlerinin Önünde cereyan eden feci kazaya rağmen, pervasız uçuşlarına devam ediyorardı. Öğretmenlerinin ölümü, onları yıldırmamıştı; kimse kamptan çekilmeği veya uçuş sahasından bir bahane ile uzakaşmağı aklına bile getirmemişti. Hepsi tehlikelerini bilerek ve severek girdikleri havacılık yolunda azim ve imanla yürüyorlardı. İngilterede sis Manş denizinde bütün seyrüsefer durdu Londra 4 (A.A.) Ingilterenin büyük bir kısmında kesif bir sis hüküm sürmektedir. Manş denizinde seyrisefer hemen hemen kâmilen durmuştur. Londra şehrinde de halkın yolunu azçok görebilmesi için meydanlarda büyük ateşler yakılmıstır. Komünizme karsı! Ribbentrop bugün misakı imzalıyacak Berlin 4 (Hususî) Dün akşam Roma ile uzun bir telefon muhaveresi yapmış olan von Ribbentrop, bugün fevkalâde sefir sıfatile Romaya gitmiştir. Kendisi orada komünizm aleyhinde akdedilmiş olan üç devlet misakını imza lıyacaktır. Bir Japon fırkası reisi de Romaya gidiyor Tokio 4 (A.A.) Domei ajansı, Tonckai fırkası reisi Seigo Nakano'nun bu ayın 11 inde Almanya ve İtalyaya gideceğini haber vermektedir. Bu seyahat, komünizm aleyhindeki Japon Alman misakının tarsinine ça lısma cemiyetinin teşebbüsü üzerine ya pılmaktadır. Dün prens Konoye ile mülâkatta bulunmuş olan Nakano, bugün matbuat mümessillerine beyanatta bulunarak kendisile Basvekil arasmda Almanya ve İtalyaya karşı noktai nazar mutabakati mevcud olduğunu söylemiştir. Nakano, bu seyahatinde hükumet tarafından hususî hiçbir vazife ile tavzif edilmemiş olduğunu ilâve eylemiştir. Japon heyeti yolda Vekâlet emrine alındı Nalbandlar mektebden yetiştirilecek Ankara 4 (Telefonla) Meclise verilerek ziraat, millî müdafaa ve adliye encümenlerinden geçmiş olan bir lâyiha Ziraat Vekâletine, lüzum gördüğü mıntakalarda nalband mektebleri açmak sa lâhiyetini vermektedir. Nalbandhk ya pabilmek için askerî ve mülkî nalband mekteblerini bitirmiş olmak veya kurs görmek lâzım gelecektir. Ankara 4 (Telefonla) Muğla Vakıflar müdürü 5emseddin görülen lüzum Münakaşalarda nezahetten evvel üzerine Vekâlet emrine alındı. Yerine mes'uliyet ve hakikat aramağa alışa Bolu Vakıflar memuru Ömer Lutfi tayin lım. Mes'ulü tayin etmesini öğrenir edildi. sek haksız taarruz cür'etlerini azaltAdliye tayinleri mış ve böylece, ekseriya zarurî bir Ankara 4 (Telefonla) Adliye hale gelen küfürün de önüne geçmiş Başmüfettişi Kasım, Ankara Ağırceza oluruz. PEYAMI SAFA reisi Osman Talât yüzer lira maaşlı Temyiz mahkemesi azalığma, Balıkesir Müddeiumumisi Arif Ankara Ağırceza reisliğine, Denizli Müddeiumumî muavini Ayşe Kadriye Lüleburgaz hâkim mua vinliğine, Hukuk mezunlarından Hikmet Ankara hâkim muavinliğine, Hukuk mezunlanndan Mahmud Afyon aza mua vinliğine tayin edildiler. Yahudi muhacereti hakkmdaki lâyiha Türk vatandaşlığına alınanlar Memleketimize zaten fazla Yahudi gelmediği îpekböcekçiliği hakkında bir lâyiha anlasibvor Ankara 4 (Telefonla) Yenipazar doğumlu Hıfzı oğlu Ademle karısı Türk vatandaşlığına alındı. Bilânçoların tetkiki Ankara 4 (Telefonla) Devlet Denizyolları ve aksamı işletmelerile Fabrika ve Havuzlar, İzmir ve İstanbul Liman ve Van gölü işletmesi heyeti umu Londra 4 (Hususî) Japon meb miyesi, bilânçonun tetkiki için önümüzde uslanndan mürekkeb bir heyet Alman ve ki hafta içinde toplanacaktır. İtalyan hükumetile müzakerelerde bu Müzelerde alınacak ücretler Iunmak üzere hususî memuriyetle TokyoAnkara 4 (Telefonla) Hükumet, dan Avrupaya hareket etmiştir. müze ve millî saraylardan alınacak du Muğlada tütün piyasası açıldı huliye ücreti hakkında bir kanun oroMuğla 4 (A.A.) Tütün piyasası ajesi hazırlamıştır. Bu projeye göre Top çıldı. Alışveriş hararetlidir. îyi tütün kapı müzesile millî sarayları ziyaret e ler 75 82 arasında satılmaktadır. Yirdecek olanlardan elliser, Ayasofya mü mi dört saat içinde 15,000 balyaya yakm zesinden yirmi beş, diğer müzeleri ziva tütün satıldığı tahmin edilmektedir. ret edecek olanlardan onar kuruş duhu Milâsta da piyasa açılmıştır. Fiatlar 75 liye ücreti alınacaktır. Sıhhiye müzele kuruştur. rini ziyaret edecek olanlardan ücret alınmıyacaktır. Bütün mekteb talebesi nin muallimlerile birlikte ve beraberce Paris 4 (Hususî) Paris borsasmm müzeleri gezmesinden para almmıya bugünkü kapanış fiatları şunlardır: caktır. Londra 147,09, Nevyork 29,56 1/2, BerM. Metaksas nutuk lin 1195,50, Brüksel 501,61 1/2, Amstersöyliyecek dam 1634, Roma 155,60, Lizbon 133,25, Atina 4 (Hususî) Basvekil M. Me Cenevre 683,62 1/2, kurşun 16,18,1 1/2, taksas pazar günü Patras'ta halk top bakır 45 1/2 47 1/2, kalay 198,2,6, allantısmda mühim bir nutuk söyliye tın 140,6 1/2, gümüş 19,13,16, çinko 16,3,1 1/2. cektir. Sarohan meb'usu Sabri Toprağm memleketimize Yahudi muhaceretinin men'i hakkında Büyük Millet Meclisine bir lâyiha verdiğine dair olan haberler üzerine alâkadarlardan yjptığımız tah kikata nazaran memleketimize zaten Yahudi muhaciri gelmemektedir. Yalnız Almanyadan çıkarılanlardan az bir miktar Musevi memleketimize gelmiştir ki bunların bir kısmı da Üniversite profesörleri ve aileleridir. Son zamanlarda, Lehis tanda Yahudi aleyhtarlığı arttığından buradan kaçanlardan bir kısmı Tür kiyeye gelmek istemişlerse de muvaffak olamamışlardır. Esasen ecnebi tabiiyetindeki Musevilerin Türkiyeye gelip muhacir olarak yerleşmelerine imkân yoktur. Bunlar Türk tabiiyetine kabul edilmedikçe memleketimizde ikamet edemezler ve bilhassa küçük san'atlarla meşgul olamazlar. Ankara 4 (Telefonla) Memleketi mizin hududları dahilinde ipek böcekçiliği işleri, ipek böceği tohumu yetiş tirilmesi, muayene ve satılması hakkmdaki kanun lâyihası Ziraat ve Dahiliye Encümenlerinden geçmiştir. Dahiliye Encümeninin yaptığı tadil lere göre Ziraat Vekâleti ipek böcekçiliği üzerinde fennî ve ilmî araştırma larda bulunmak ve tedrisat yapmak üzere bir ipek böcekciliği enstitüsü kuracak ve fennî işlerde bu enstitüye bağlı olmak üzere memleketin lüzum görü len yerlerinde müesseseler açacaktır. İpek böceği tohumu yetiştirilmesi, satılması, mübadelesi veya parasız veril mesi Ziraat Vekâletinden ruhsat almağa bağlı olacaktır. Gümrük müfettişleri arasında PARİS BORSASI Ankara 4 (Telefonla) Gümrük müfettiş muavinlerinden Basri, Reşad, Ahmed ve Medeni dördüncü smıf müfettişBütün Türkiyedeki Musevilerin sayısı liklere tayin edildiler. Tokat posta ve 100 ilâ 150 bin arasındadır. telgraf müdürlüğüne Seyhan müdür Bundan bir iki sene evvel Trakyadan muavini Sakib tayin olundu. İstanbula hicret eden Yahudilerin çoğu Çocuk Esirgeme kurumu tekrar Trakyaya ve bilhassa Edirneye balosu dönmüşlerdir. Ankara 4 (A.A.) Çocuk Esirgeme Musevilerin Almanyadan tardı esna kurumu, yoksul yurd yavrulan menfa Amerikada bir hava kazası sında bazı tanmmış Yahudiler hükume atine her yıl 4 ilkkânunda vermekte olSeattle Amerika 4 (A.A.) Bir te müracaatle Anadolunun en uzak kö duğu balo için şimdiden hazırlıklara uçuş esnasında bahriyeye aid iki tayyare şesinde bir yerde bunlann iskânına müsa başlamıştır. Kurum, balonun fevkalâde ade edilmesini istemişlerdi; o zaman bu mükemmel ve eğlenceli olması için her çarpışmış ve içinde bulunan beş kişi ölmüştür müracaat kabul edilmemişti. türlü tertibatı almaktadır. İki hafta evvel Ankarada vuku bulan ve beş Türkkuşu mensubunun ölümile neticelenen kaza da, Türk gencliğinin havacılıktaki şuurlu kahramanlığmı ispata Hüseyin Çavuşu öldürenler vesile teşkil etmiştir. Kazayı müteakıb, Muhiddin ve Çakır Hüseyin be§ şehidin mubarek nâşları, daha yerde Gebze (Hususî) Cumhuriyet bay yatarken diğer arkadaşları talim uçuşlarammda Darıcada kahveci Ahmed us rına ve paraşütle atlayışlara, tereddüd' tanın kahvesinde feci bir cinayet olmuş süz, devam ettiler. tur. Cami mahallesinden Hacı Ali oğlu Hasan çavuşa, ötedenberi muğber olan Geçen sene Cumhuriyet bayramı gü« ayni mahalleden İbrahim oğlu Çakıı nü, 16 yaşında genc, fakat kahraman biî Hüseyin, saldırma bıçağmı eline alarak Türk kızı, Eribe, düşüp şehid oldukta» birdenbire kahveye girmiş ve Hasan ça iki saat sonra, onun arkadaşları paraşütl* vuşa vurmağa başlamıştır. Hasan çavu§ atlamaktan korkmadılar ve bayram töre* kendini müdafaa etmek için Hüseynin nine iştirak ettiler. bıçağından tutmuş, fakat dışarıda bulu • Bu misaller, Türk gencliğinin yüreğinnan Çakır Hüseynin kardeşi Muhiddin, içeriye girerek Hasan çavuşun sol kası deki havacılık aşkını ölüm tehlikesinin ğına bıçağmı saplamış ve yere serdikten asla söndüremiyeceğini ispata kâfidir. sonra kardeşi Hüseynin kolundan tutup Yukanda da söylediğimiz gibi Türk «ağabey ben onun işini gördüm. Haydi gencliği, havacılığa gönül verirken onun bütün tehlikelerini pek iyi bilerek şuurlu gidelim» diye firar etmişlerdir. Vak'a mahallinden gelen zabıtanın bir kahramanlıkla bu işe girişmektedir bana verdiği malumata göre vak'a şun Bu itibarla hemen hepsi halk arasmda duyulan hava kazalarını gizlemek tema« dan ileri gelmiştir: yülü yanlış ve lüzumsuzdur. Bundan yedi ay evvel maktul Hasan Bu kazalar neticesinde düşen kahraçavuşun koyun mandırasının yanından man şehidlere karşı gösterilen büyük geçmekte olan Çakır Hüseyne, Hasan sevgi ve sonsuz hürmet tezahürleri, havaçavuşun köpekleri salmış ve Çakır Hü cılığı gencliğe daha çok sevdirecek, onlaseyin köpeklere taş atmış. Bundan muğrın fedakârlık duygularını kuvvetlendireber olan Hasan çavuş da Çakır Hüseyne cek mahiyettedir. Onun için, tayyare ka« bir sopa vurmuştur. zalarını saklamak değil; iftiharla neşret^ İki gün sonra her ikisi ayrı ayrı ma mek daha doğrudur. hallerde âleti cürüm olan bıçaklarile yaTürk gencliği, bir düşenin yerine bin kalanmış ve haklarında yapılan hazırlık kahraman verecek kadar cesur ve yurdtahkikat evrakile birlikte Adliyeye tes sever bir gencliktir. Zaten, gencliğimizin lîm edilmişlerdir. havacılık aşkını doğuran en büyük amil, yurd için en tehlikeli hizmet ve vazifelerde çalışmak arzusudur. Gencliğimizin şuurlu kahramanlıgile iftihar ederiz. Açık muhabere Foçadaki piyade alayınm 4 üncü bölüğünden resim istiyen asteğmene: İsRio de Janeyro 4 (A.A.) Bre tediğiniz geçid resmine aid fotoğrafı hazırlatıyorum; takdim ederim. zilya kahve siyasetini tamamile değiş tirmeğe karar vermiştir. Kahve ihracatı için .mevzu bütün kayıdlar kaldırılmıştır Spekülâsyona mâni olmak üzere kahve borsalan yeni bir emre kadar kapalı ka Delbos, Belgrad ve Sofyaya lacaktır. gidecek Kahve siyaseti Brezilya, ihracata aid bütün kayidleri kaldırdı Atina 4 (Hususî) Bura gazetelerinin Paristen aldıkları telgraflarda Fransa Hariciye Nazırı Delbos'un bu ayın sonlarına doğru Belgrad ve Sofyayı Z'yaret edeceği bildirilmektedir.