Katalog

23 BirinciteşTİn 1937 CUMHURİYET Filistin Lübnan Erdün Suriye Hatay Iktısadî hareketler Lamital ve yapağı ticaretimiz Bugünlerde Avrupada muhtelif memleketler sanayiini en ziyade alâkadar eden bir madde var: Kazein. Yağı almmış sütten istihsal edilen kazein, son yıllarda esasen gittikçe itibar ve ehemmiyeti artan bir madde olmuştur. Fakat Ha beş harbi sırasında İtalyaya tatbik edilen zecrî tedbirlerden sonra bu ehemmiyet büsbütün değişmiştir. Zecrî tedbirler dolayısile haricden ya': Yazan: KANDEMÎR pağı bulamıyan İtalya o zaman kaze 18 inden Lamital adı verılen sun'î yapağıyı imal etmişti. O zaman biraz da istihfafla karşılanan bu madde, bugün büyük bir ehemmiyet kesbetmiştir. Artık Avrupa sanayii, Lamitale büyük bir istikbal mukadder olduğunu kabul ediyor. Şimdiki halde Lamitalin imtiyazı Almanya, Fransa, tngiltere, Holanda, Kanada, Danimarka ve Polonya tarafın dan satın alınmıştır. İtalyanlar şimdiden senede 1,500,000 kiloya kadar Lamital istihsal etmektedirler. Fakat Fransızlar şimdi Italyanlarınkinden çok daha mu azzam tesisat vücude getirmektedirler. Lamital mensucat sanayiinde nekadar ehemmiyetle karşılandıysa yapağı istihsal ve ihrac eden memleketler arasında o nisbette endişe ilc takib edilmektedir. bizim de Lamitale karşı lâkayd kalma Çölde Türk kizile bir görüşme mıza imkân yoktur. Çünkü yapağı is Otelin holü kapkara kıyafetli bir a tihsal ve ihrac eden bir memleketiz. Ammana dönüyoruz. Ortalık ağarırken birer kadeh çay içe lay papazla dolmuştu! Şimdilik Lamital mamulâtının yapağıdan Sevincinden kabına sığamıyarak, yı daha pahalıya mal olduğu görülüyor. rck çıktığımız yolda çok geçmeden acıkhşa yılışa: Fakat acaba bu maddenin yarını ne o mıştık. Hoş geldiniz, diye karşıma çıkan lacak? Acaba arkadaki otomobilde yiyepatronu şamarlamamak için kendimi o cek var mı? F. G. dama dar attım. Ya yoksa?. Bilmem aradan kaç saat geçti ve bil Ya unuttularsa? mem upuzun serildiğim yatağımda hangi Hâlâ hatırlarım. Çocuktum, tıpkı yolun rüyasını görüyordum, kapım vu böyle, bir sabah erkenden Çamlıcaya çıruldu. kıyorduk. Malum ya o zaman şimdiki Altes Abdullahın akrabasmdan Şerif gibi tramvay, otomobil de yoktu. ArabaFevvaz, o kibar halile ve güleryüzile lar da aheste aheste yol alıyorlardı. Açkarşımdaydı: hktan gözlerim kararmıştı. Yiyecek ara Yol yorgunluğu geçtiyse biraz gebası da bir türlü bize yetisemiyordu. Fazelim. Bu sene Yunanistanda tütün mahsu kat şöyle bir dönüp de Boğaziçini görünOtomobil bu sefer başka bir istikamet lünün 63,884,060 kilo olduğu bildiril cc, birden açlığımı unutuvermiştim.., tutuyor. Fakat şehirden çıkar çıkmaz ge mektedir. Bu memlekette 936 tütün re Gerideki otomobilden koskoca nevale ne çöl başlıycr. koltesi 82 milyon kilo idi Buna nazaran sepetini getiriyorlar. Nereye gidiyoruz? 937 senesi tütün istihsalâtı 19 milyon Emir devam ediyor: Yemyeşil, ortasmdan şarıl şarıl su kilo kadar eksiktir. Bulgaristanda yeni Yazık ki bu defaki teşehhüd mik lar akan bir köye.. tütün mahsulünün ise 35 milyon kiloyu tan tevakkufumuzda Çamlıcayı bile doŞakacı dostuma inanmadım. Nasıl ina bulacağı anlaşılmaktadır. ya doya göremedim. Bizim 937 tütün rekoltemiz 67 mil nabilirdim ki; şu anda bahsettiği köy, baBörekler, sandviçler ve bir sürü yi na, Rabbin kullarına vadettiği cennet yon kilodur. Demek ki şark tütünü ye yecek öteberi önümüze diziliyor. tiştiren Türkiye, Yunanistan ve Bulgariskadar uzak görünüyordu.. Hele İstanbulun o caaanım... Bir tepe daha aştık, bir vâdi daha geç tanm 937 istihsalâtı 165 milyon kiloyu Altes Abdullahın sinirine dokunduğu tik ve bir hayli çınlçıplak toprak daha bulmaktadır. Avrupa ve Amerikanın şark nu bildiğim bir kelimeyi ağzımdan kaçı gördük.. Nihayet bir su başmda durduk: tütünlerine olan senevî ihtiyacı 130 140 rıverdim: milyon kilodur. Amerikada sigara sarfi Nasıl yalan mıymış?.. Plâjlan.. yatı çok arttığına göre, bu sene, bu memGözlerime inanamıyordum. Ellerini sallıyarak: Tepemizde gök görünmüyordu, ışıklı leket hesabına daha fazla tütün alınırsa Hayır, dedi, çıplak insan seyri hiç yaprakların yelpazelediği dolgun salkım üç memleket rekoltesinin tamamen satılde hoşuma gitmiyor doğrusu. Hele so larla örtülü bir çardağın altında, badem, ması muhtemeldir. yunmuş kadın, bütün servetını bir anda nar, elma ağaclarile örülmüş bir duva harcamış, batırmış da fülüsüahmere muh rın içinde, içime işliyen ful kokusile ve HALKEVİNDE tac kalmış bir zavallı gibi insanda merha görünmiyen bir suyun sesile mesttim. Konferan» met uyandınyor. Ben plâjda gezerken aAllahın vadettiği cennet bu kadar Değerli edıbimiz İsmail Habib tara rasıra gözlerimi yummak mecburiyetin yakın mıydı? fından aym 26 ncı günü saat 8 de, Beyde kalıyordum... Dalmışım.. oğlu Halkevinde «Şiirimizde ahengin Karşımıza bu sefer de uğurlayıcılar tekâmülü» mevzulu mühım bir konfe Ayşe.. Kız Ayşe.. Buban nerede? çıktı. Ufuklara kadar uzanan kızgın kum Harmana gitti nene.. rans verılecektir. deryasının ortasmda yolunu şaşırmış bir Koş haber ilet ona... Konuk gel Beyoğlu Halkevinde Cumhuriyet çekirgeyi andıran küçümencik tayyaresi miş.. bayramı programı nin başmda Akabe kumandanı İngiliz Cumhuriyetın 14 uncu yıldonumu münaDeli mi oluyorum.. Kulaklarıma gaibsebetile Beyoğlu Halkevi tarafmdan tertıb Bek Paşa ve arkasında oranın bellıbaşlı den sesler mi geliyor?. olunan toren programı şudur: memurları. Silkıniyorum, gözlerimi açıyorum, ku1 29/10/937 cuma gunu saat 17 de Tekrar yola düzüldüğümüz zaman lak kabartıyorum. Beyoğlunda Nurziya sokağında Partı kurağındaki temsil salonunda toren yapılacakAmmanı, oteli düşünüyordum. Acaba ge Pınarın suyu buz gibidiı eğa... Sa Lir, ne kimsecikler yok mu? Ve bu ihtimal na ondan vireyim.. A İstiklâl marşı. akla gelip de, o bomboş çatı altı gözleB Soylev: Ev Başkanı Ekrem Tur taraYarabbi.. Ben neredeyim?. Ana yurdfından. rimde canlanınca Emire döndüm: dan yüzlerce kilometro uzakta, onun se C Konferans: Abidin Daver Dav'er ta Müsaade buyurursanız, yann ve sını nasıl duyuyorum? rafmdan. ' daa... D Diploma tevzii. Derinden çağlıya çağhya coşan bir su E Milli konser. ^« Nasıl olur efendim, yoksa sıkıldı gibi yemyeşil yapraklan okşıya okşıya 2 29 10/ 937 cuma günü akşamı saat pa. mı? bir ses geliyor: 21 de Beyoğlunda Nurziya sokağında Par** İstağfirullah.. Ancak fazla rahatAh Emne canım Emne tı kurağmdaki temsıl salonunda. A Konferans: (/vukat Mustafa Tu slz etmekten... Eller kınah Emne nalı). . Asla böyle birşey aklınıza gelmeGelin olmuş gidiyor B Temsil (İstiklâl piyesi) Evimiz gösGözler sürmeli Emne tent subesi tarafından. 3 30'10 937 cumartesi günü saat 17 •^Bari şu otel bir parça şenlenmiş olsa... Çıldırmış gibi çardağm altmdan fırlı llahi, ne olurdu elı ayağı düzgün iki yorum. Bu sese, bu yanık, bu gurbet do de Evimizin Tepebaşındaki merkez binasında, kapalı spor salonunda spor müsame müştericik yollasan bizim otele. lu, aşk dolu, hicran dolu türkçeye koşu resi. • Şehre yaklaşırken o taraftan, olanca yorum. A İstiklâl marşı. B Söylev: Ev Başkanı Ekrem Tur tal«zıyU gelen bir otomobil karşımızda Yeşillikler biter bitmez, sırtmda bir rafmdan. durdu. Sonra onu başkaları takib etti: yığm çahçırpı ile dağdan gelen kızcağızı C Bayan üyeler: Müzikle jimnastik, Veliahd, Başvekil ve Ammanm bütün önlüyorum. Beni görür görmez susuyor, âletli jımna.stik, plâstık dans. D Bay üyeler: Âletli jimnastik, eskrim, ileri gelenleri karşıcı çıkmışlardı. utanıyor ve bir eli hayretle açılmış ağzın boks, basketbol. Ammana kırk otomobılhk bir kafile da şaşkm duruyor: 4 31/10'937 pazar günü aksamı saat 21 balinde girdik. Kız senin adm ne? de Beyoğlunda Nurziya sokağında Parti kurağındaki temsil salomımuzda Ev orkes Butada, evli evinin, köylü köyünün... • Emne!. trası tarafından konser. ben de otelımın yolunu tuttum. Nerelisin sen? Burah. Ve tam bahçe kapısına vardım ki, ne çocuklarıyız. Arab mı? görsem beğenirsiniz: Büyük merdivenin Bir kelime arabca bilmiyorlardı. dibine dizilmiş yedi aded lüks otomobil Türküm ben... Dilim tutulmuş, bir kelime türkçe söyden garsonlar acele acele valizler, çan Çölde Türk kızı.. liyemiyordum. talar indirip otele taşıyorlar. Ayağında şalvan, üstünde dallı basAk sakallı biri, ellerini uğuşturarak Çöl yorgunluğunu bir anda unutarak, ma mintanı, başmda al yemenisile, o ter stsini duyurdu: bir geniş nefes aldım: temiz yüzile ve dilinde yanık türkçesile Çölün en güzel köyündeyiz, emme, Hele şükür, dedim kendi kendime, çölde Türk kızı. Onu işte gÖ7İerimle gö neyleyim?.. Keşki susuz, ağaçsız, tarla kırk yılda bir duam kabul olundu. Hem rüyorum. sız, davarsız kalsaydık da, tek yurdu de fazlasile. Ben iki yolcu istedim hal Kız düş öne... muzda olsaydık... Ondan cifda düşen buki... O önde, ben arkada köye dönüyoruz. dünya zından oluyor evlâd... Adımlarımı açarak, pürneşe kapıdan Etrafımı saran köylüler: Çölde, çölün alev alev yanan bağrın içeri girdim. Biz, diyorlar, doksan yıl önce Ay da ilk defa titriyorum. Eyvah!.. dından buraya getirilmiş Türkmenlerin KANDEMIR Ayağında şalvarı, üstünde dallı basma mintanı, Üâşında al yemenisile, o tertemiz yüzü ve dilinde yanık türkçesile çölde Türk kızı NOTLARI Çölde Türk kızı ^ * * Yunan Genel Kurmay başkanı dün geldi General Papagos ve Yunan askerî heyeti Galata rıhtımında merasimle karşılandı Vecizeler üzerinde düzeltmeler 1 İyilik istiyen iyilik bulur. Bel ki. Lâkin kemlık istiyenin kemlik bulması çok şüphelidir! 2 Vakitsiz öten horozun başı ke sılir. Bu vecizeye bir «miş» ilâve etmek lâzımdır. Çünkü zamanımızda vakitsiz öten horozların başı kesilseydi horoz sesi duyulmasına ımkân kalmazdı. 3 Söyliyenden dinliyen arif olmak gerek. Söyliyenlerin ekseriya irfansız olmaları bundan dolayı demek! 4 Görünen köye kılavuz istemez. İnandık. Fakat köyü görebilmek için kılavuz ister. 5 Gökten ne yağarsa yer kabul eder. Gök de bunu bildıği içindir ki ne altın yağdırır, ne elmas! 6 Adam adama lâzım olur. Eski bir düşünce bu. Şimdi adama yalnız para ve nefsi lâzım. 7 Sel gider, kum kalır. Tarih bu hükmün aksini gösteriyor. Çünkü sele uğrıyan milletlerin yerinde kum değil, gene sel var!.. 8 lyi dost karagünde belli olur. Yanlış. Bizim zamanımızda dostlar iyi günde belli oluyor! 9 «Çıkar âsan rahmet ihtilâfi re'yi ümmetten»!... Bu mısrada galiba bir nokta noksanı var. Rahmet, zahmet ol « sa gerektir. Çünkü «ihtilâfi reyi ümmet « ten» neler çıkacağını İspanyada ve şura* da burada görüyoruz. 10 Muhabbette şirket olmaz. Bu da bir zamanmış. Bizim asnmızda şirketsiz muhabbet olmuyor. 1 1 Yanlış hesab Bağdaddan döner. Gülünc bir itikad. Çünkü her hesa •> bın Bağdada gitmesi mümkün değil ki. 12 Tez binen tez iner. O halde bahtiyarlık kaplumbağalıkta!.. 13 Yel gibi gelen sel gibi geçer. Misal?.. Bizim diyarımızda edebî şöh « retler! 14 Güne göre, kürk giyinmek ge rek. Iktısadî buhranlar kaynağı olan bir devirde bu söz, hergün biraz daha çıp laklasmak manasına alınmalıdır. 15 Parasını aziz eden kendisini zehl eder. Tuhaf'söz?.. Parasını sefil eden kendisini aziz mi eder sanki? 16 Altın eli bıçak kesmez. lyi anv ma eli altın yapmak her babayiğitin kân mıdır? 1 7 Sofrası geniş olanın kesesi darlaşır. Bu hikmeti anlıyanlar çok. Lâkin sofrayı daraltmakla elin genişlediği vakî değil. 18 Ilmile âmil olmıyan âlim yağmursuz buluta benzer. Cehlile âmil olan cahilin nisan yağmuruna benzemesi gi bi!.. 19 Hak söz acıdır. Ondan dolayî olacak ki hak söz söylemek kabalık sa yıhvor. 20 Kaşıkla yedirir, sapıyla kusturur. Gene iyi. Zamanımızda hiç yedir * meden kusturmak istiyenler var! 4 Müttefik Yunan Lrkânıharbiye Reisinin istikbalinden iki intıba edecek olan misafirlerimiz aym birinci günü müzakereye tekrar devam edeceklerdir. Ayın ikinci günü Ankara civarındaki askerî fabrikalar gezılecek ve müzakereye devam edilecektir. Ikinciteşrinin üçüncü günü Genel Kurmay başkanları Harb okulunu, Jandarma Zabit mektebini, Gazi Terbiye Enstitüsünü, Ismetpaşa Kız Enstitüsünü, Ziraat Enstitüsünü, Hilâlıahmerin Gaz Maskesi fabrikasını gezeceklerdir. Ikinciteşrinin dördüncü günü sabahı saat sekizde hususî trenle Kırıkkaleye hareket edilecektir. Orada fabrikalar gezilecek ve yemek yenilecektir. Ayın beşinci günü heyet Kırıkkaleden Kayseriye hareket edecek, şehir gezile cek, Dokuma fabrikası görülecek, akşam Ankaraya hareket edilecektir. Ikinciteşrinin altıncı günü Kayseriden Ankaraya dönen misafirlere Mareşal Fevzi Çakmak tarafından Orduevinde bir çay ziyafeti verilecek ve o akşam saat yirmi ikide hususî trenle Eskişehire hareket edilecektir. Ayın yedinci günü Eskişehire muvasalat olunacak, Şeker fabrikası, Kolordu merkezi, tayyare tamirhanesi gezildikten sonra akşam İstanbula hareket edilecek tir. Aym sekizinci günü şehrimize dönmüş bulunan Genel Kurmay başkanları öğle yemeğini otelde yiyecekler, saat on beşte Harb Akademisini ziyaret edeceklerdir. Memleketimize gelen ve gelecek olan Balkan Antantı Genel Kurmay heyetleri şu zevattan mürekkebdir: Yunan heyeti: Genel Kurmay Başkanı General Panagos, Genel Kurmay 3 üncü başkanı Tuğgeneral Ch. Zoiopoulos, Genel Kurmaydan topçu yarbayı P. GalogeropouIos, Genel Kurmaydan topçu yarbayı M. Vimblis, Genel Kurmaydan topçu yar bayı St. Kritilakis, Genel Kurmaydan süvari yarbayı A. Corozis, Donanma Genel Kurmayından deniz binbaşısı N. Petropoulos, Hava Genel Kurmayından hava binbaşısı N. Averoff, emir subayı süvari binbaşısı L. Alestas. Rumen heyeti: General Sikitiu, General Popesku, albay G. Rozin, albav î. Boiteano, albay Yuanityu, yarbay Tr. Teodore'ku, yarbay C. Lupesku. Yugoslav heyeti: Genel Kurmay Başkanı General Nedıç, Genel Kurmay İkinci Başkanı Tümgeneral Berasic, Harekât dairesi müdü rü Tümgeneral Yankoviç, îstihbarat şubesi şefi Kur. albay Yosimoviç, Harekât subesi şefi albay Stoyçeviç, emir subayı vüzbası Kneidieic. Tütün rekoltesi Bu sene üç Balkan memleketinde 165 milyon kiloyu buldu Balkan Antantına mensub devletle rin erkânıharbiye heyetlerinin Ankarada yapacakları toplantıya iştirak edecek olan Yunan Erkânıharbiye Reisi General Papagos'un riyaseti altındaki askerî heyet, dün akşam saat 19 da Romanya vapurile şehrimize gelmiştir. Yunan as kerî heyeti Galata nhtımında Istanbul Valisi, Istanbul Komutanı, Merkez Komutanı, şehrimizde bulunan Averof ku mandanı, muhterem misafirimiz General Metaksas'm yaveri ve mihmandarları tarafmdan karşılanmıştır. Bir müfreze asker resmi selâmı ifa etmiş, mızıka Yunan ve Türk marşlarını çalmıştır. General Papagos maiyetindeki heyetle beraber Perapalas oteline misafir edilmiştir. Rumen askerî heyeti de yarın şehri mize gelecektir. Balkan Antantı genel kurmay toplantısı Ballâh Antiritı Genel Kurmay baş kanlarınm Ankarada yapacakları toplantılara aid bir program hazırlanmıştır. Bu programa nazaran Yunan ve Yugoslav Genel Kurmay başkanları ve maiyetleri mıhmandarlarıle bırlıkte pazar günü saat 7,30 da Haydarpaşadan kalkan trenle Ankaraya hareket edeceklerdir. Romanya Genel Kurmay başkanı ise salı günkü trenle gıdecektir. Heyetlerin hareketleri esnasmda Haydarpaşada askerî merasim yapılacaktır. Ankarada karşılaına merasiminde Genel Kurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmakla Asbaşkan Orgeneral Asım Gündüz, Talim ve Terbiye Harekât Yarbaşkanları Ge neral Mustafa Sabri, Veysel, Ankara kumandanı General Mustafa, Merkez kumandanı albay Ali Demir ve bir ihtiram kıt'asile mızıka bulunacaktır. Mızı ka millî marşları çaldıktan sonra heyet ler otomobillerle Ankarapalas otelinde kendılerine tahsis edilen dairelere gide ceklerdir. Bir müddet istirahatten sonra heyetler Çankayaya giderek Reisicumhur sara yında defteri mahsusu imza edecekler, müteakıben Mareşal Fevzi Çakmağı, Millî Müdafaa Vekilini, Hariciye Ve kilini ve Başvekâlet vekili Celâl Bayan ziyaret edecekler, müteakıben ayni zevat kendılerine iadei ziyarette bulunacaklardır. 27 teşrinievvel çarşamba günü Mareşal Fevzi Çakmak tarafından misafirlere Ankarapalasta bir akşam yemeği verilecektir. 28 teşrinievvel perşembe günü saat onda müzakere başlıyacak, General Asım tarafından verılecek öğle yeme ğini müteakıb müzakereye devam edilecektir. Ayni akşam misafirler şerefine Millî Müdafaa Vekili General Kâzım Ozalp tarafından bir ziyafet verilecektir. Genel Kurmay başkanları bu ziyafetten sonra Başvekâlet vekili Celâl Bayarın o gün Ankaraya muvasalat eden Romanya Başvekili Ekselâns Tataresko şerefine vereceği suvareye iştirak edeceklerdir. M. TURHAN TAN H: 1 M. Kâmil Bediroğluna: Suallerinize yakında cevab verilecektir. 2 Ankaradan C. K. imzasile mektuta gönderen okuyucuya: İçtimaî mahiyette bol eser bulabilmek Için yabancı bir dil bellemek lâzımdır. Buunnla beraber Devlet matbaası neşriyat listesini tetkik ederseniz mesrebinize uy gun gelecek beş on kitab bulabilirsinlz. M. T. T. i Tarih sergisîni ziyaret günleri îstanbul 22 (A.A.) Istanbul Müze leri genel direktörlüğünden: Dolmabahçe sarayında tesis edilen Tarih sergisi bundan böyle pazar, salı ve perşembe günleri olmak üzere haftada üç gün halkm zivaretine, diğer günler de mekteblere tahsis edilmiştir. Sergi saat 10 dan 16 ya kadar açıktır. Serbest duhuliye kartları bir gün ev velden Arkeoloii, Topkapı sarayı ve Avasofva Müzelerinden verilmektedir. Mektebler icin zivaret gün ve saatleri KüHür direktörlüğünce tesbit edilmektedir. Otobüsle tramvay çarpıştı Dün akşam üzeri Çarşıkapıdan geç mekte olan şoför İbrahimin idaresindeki otobüse vatman Ahmedin idaresindeki tramvav çarpmış ve otobüsün arka tarpfmı hasara uğratmıstır. Yevmiyeleri kesilen amelenin şikâyetleri Çarşıkapıda bulunan bir çorab fabrikasının yüz kadar amelesi dün akşam matbaamıza gelerek fabrikamn 48 sa Kurşunları eritirken atlık mesai haftasını tatbik ettiğini. fakat vevmiyelerinden kırkar kuruş keyakalandılar sildıği gibi cumartesi günleri icin de Hasan ve Ali admda iki terzi, Valide 29 teşrinievvelde misafirler öğle ye hiç para verilmediği hakkında şikâyethanının kubbesinden 43 kilo kurşun meğini Ankarapalasta yedıkten sonra re te bulunmuşlardır. sökmüsler ve bu kurşunları bir kazana fakatindekiler ve mihmandarlarile birlikkovarak eritmeğe başlamışlardır. te Büyük Millet Meclisine giderek res ÖLÜM Civardaki karakola vaki olan ihbar ümikabulü müteakıb Cumhurreisi Atatürk Safranbolu eşrafından merhum Hida zerine suclular yakalanmıştır. Kurşuntarafından kabul edileceklerdir. Müte yet oğlu Bay Ragıb zevcesi ve Karade lar musadere edilmiştir. Suclarım itiraf akıben geçid resmi sahasma giderek niz Orman İşletme Türk Anonim şirketi eden kursun hırsızları Adliyeye teslim kendilerine tahsis edilen tribünleri işgal murahhas azası Bay Talâtm validesi Ba edilmişlerdir. edeceklerdir. Akşam yemeğini otelde yi yan Naile duçar olduğu hastalıktan kuryecekler ve gece Cumhuriyet Halk Par tulamıyarak dün gece rahmeti rahmana Tunus muvaredatına konulan tisi tarafından Sergievi binasında verile kavuşmuştur. Cenazesi bugünkü cumarsıhhî tedbirler kaldırıldı tesi günü saat on ikide Binbirdirek meycek baloya iştirak edeceklerdir. damnda 7 numaralı apartımandan kalTunus limamnda uzun müddetten 30 teşrinievvel cumartesi günü Anka dırılarak Beyazıd camisinde namazı kıberi veba hastalığı tekerrür etmemekte ra su barajını, Gazi çiftliğini gezecek lmdıktan sonra Edirnekapıdaki Şehid olduğundan bu liman muvaredatms lerdir. liğe defnedilecektir. Mevlâ rahmet ey 'ar^ı konulmus olan sıhhî tedbirler kal 31 teşrinievvel pazar günü istirahat liye. I