28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 Birincikânun 1937 SON LER Büyük kayıb Büyük müverrih Ahmed Refik dün vefat etti (Bastaraji 1 inci sahifede) Ahmed Refik 1910 da Türk Tanh Encümenine seçilmiştir. Aza ve reıs o larak 1930 senesine kadar orada çahşan güzide âlimimiz bu encümenin en güzel eserlerini bizzat hazırlamıştır. Darülfünundaki hizmeti son Üniversite inkılâbına kadar devam eyledi; yeni teşkilâtta açıkta bırakıldı. Hayatı, mahrumiyetlere rağmen ilmî fedakârlıklarla geçen kıymetli üstadın bundan sonraki ömür safhalan çok acıdır. Ahmed Refik parasız, yardımsız kalmıştır, adeta unu tulmuştur. Bu metrukiyetin verdiği tees sür büyük tarihçiyi, hayatını daha çobuk tshrib eden bir hayat vadisine sürükle miştir. Onu son ay ve günlerde görenler derin bir eza duymaktan kendilerini alamıyorlardı. Ahmed Refik sarayın yazdırdığı tarihten başka bir tarih bulunduğunu halka ilk gösteren adamdır. Bunu istibdad devrinde yapmış olmamakla beraber gene takaddüm fazileti ondadır. Ahmed Refiğin İkdam sütunlarında tarihî makaleleri çıkıncıya kadar Ojmanlı tarihi çok soğuk ve çok saçma bir şehname halinde okunuyordu. Ahmed Refik o tarihin yakası yırtılmamış taraflannı açığa vurdu. Ayni zamanda Osmanlı tarihini yalnız vak'anüvislerin kaydetmediğini garb müverrihlerinden tercümeler yaparak halka öğretti. Ahmed Refiğin hususiyetlerinden biri de tarihi şiir olarak yazması ve okuyucuya bediî heyecanla tarih bilgisini bir likte sunmasıdır. Gerçi Namık Kemal de böyle yapıyordu. Lâkin onun şiiri tama mile hayale istinad ediyordu. Ahmed Refiğin tarihe taktığı şiır ise yalnız üsluba münhasır olup sözün özü hakikatten kuvvet alıyordu. Şunu da ilâve etmek lâzımdır ki o, halka tarih sevgisini aşılamak isterken müstebid idarelerin rezaletini vesikalarla tesbit etmek suretile bir de kendinden evvel kimsenin dikkat etmediği terbiyevî gayeye hürmet göstermiştir. Ahmed Refiğin Osmanlı tarihi üzerinde temas etmediği nokta yok gibidir. 600 yıllık bir çerçeveye yayılan o tarihe ilmî çehreyi çizen odur. Fakat Ahmed Refik Türk tarihseverlerine cihan tarihini de istibdad devrinde yasak edilen sahifelerini de açarak okutmak istemiştir. Sonra tarihin medeniyete bıraktığı izleri ayrı bir bahis halinde göstermeğe çalış mıştır. Gene Ahmed Refik Osmanlı Evrak Hazinesindeki vesikaları ilk gözden ge çiren, onların şehadetine göre birçok yanlış hükümleri tashih eden tarihçimudir. Ahmed Refik ihtiyac i(,inde geçen 35 yıllık bir ömrü tarihe vakfetmiştir. Bu hüsranlı hayat gerçekten hayret uyandı racak kadar verimlidir. Ne dün, ne bugün hiçbir Türk muverrihi Ahmed Refik kadar olgun ve dolgun yazı yazmadı. Bu hakikati kabul etmek lâzımdır ve Ahmed Refiği en çok eser bırakan bir Türk tarihçisi diye tanımak icab eder. Onun pek şümullü olan hizmetine göre şu yazdıklarımız pek kısadır. Lâkin büyük üstadın hizmetlerini tebarüz ettir me kiçin eserlerinin listesini vermek kâ fidir: 1 6 cildlik Umumî Tarih 2 Senyobüs'ten türkçeye çevirdiği Medeniyet Tarihi. 3 Tarihi Simalar; Kabakçı Mus tafa, Lâle Devri, Köprülüler iki cild, Tesaviri Rical, Felâket Seneleri, Kadınlar Saltanatı (4 cild^, Sultan Cem, Sokullu, Orhan Gazi, Alimler ve Sanatkârlar, Baltacı ve Büyük Petro, Birinci Viyana Muhasarası, Demirbaş Şarl. Bunlara binlerce tarihî makaleyi ve Tarih encümeninde azadan biri, ve sonra o cemiyet reisi sıfatile neşrettiği birçok vesikaları ilâve edersek üstadın tarihe ne kadar hizmet ettiğini anlamış oluruz. * * * Büyük davalar Japonlar Şanghayda kat'î harekete geçiyorlar Çin bayramı dolayısile bir nutuk söyliyen Mareşal ÇanKayŞek milleti müşterek ve müttehid harekete davet etti IBaştarafı 1 inct sahtjede) « Birkaç aydan evvel sulhu ümid etmek muhaldir. Şimdiki fedakârhklar dan daha çok büyiik fedakârlıklara katlanmağa hazırlanmalıyız. Bununla be raber ümid ve ıtimad da beslemeliyiz. Yirmi senedenberi tefrikaya uğrıyan Çin bugün birleşmiştir ve mütecavıze karşı azimle harbetmektedir.» Japon taarruzunu durdurması için Ingi liz hükumetini tazyik edeceklerini vadetmişlerdir. 9 devlet muahedeleri ve dayandığı esaslar Yazan : Muharrem Feyzi Togay 1921 senesinde Vaşingtonda toplanan ve 1922 ilkbaharına kadar devam eden konferansta Amerika, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Holanda, Belçika, Portekiz ve Çin arasında Büyük Okya nusta siyasî ve askerî muvazene ve hu zuru muhafaza içm akdolunan dokuz muahededen hepsınde bu dokuz devletin imzası yoktur. Mevzulan da başka başkadır. İkisi münhasıran bahrî silâhlann tahdidine aiddir. Beşi de Uzakşark ve Büyük Okya nusun muallâk meselelerinin halli ve tesviyesile alâkadardır. Bunlara munzam iki muahededen biri Çinin Şantung eya letine ve diğeri Büyük Okyanustaki Yap adasına taalluk ediyor. Uzakşarka ve Büyük Okyanusa taalluk eden beş muahede grupunu teşkil eden ahdî vesikalar şunlardır: (A) Uzakşark ve Büyük Okyanus grupu 1 (Birinci dört devlet muahedesi) adını taşımakta olup îngiltere, Fransa, Japonya ve Amerika arasında imzalanmıştır. Bu muahedede dört büyük devlet Büyük Okyanus etrafında ve içinde bu lunan her birinin arazisine diğerlerinin dokunmamasını mütekabilen taahhüd etmişlerdir. 2 (Ikinci dört devlet muahedesi) adını taşımakta olan bu vesikada ayni dört büyük devlet, aralarından birinin muahede ile tanınmış olan Büyük Okyanus sahasındaki hukukunu içlerinden diğer biri ihlâl ettiği takdirde diğerlerinin kabahatli devleti tecziye için tatbik edilecek usulleri müzakere etmeleri taahhüd edilmiştir. 3 (Birinci dokuz devlet muahedesi) adını taşıyan muahede dokuz devletin imzasını taşımaktadır. Bu vesikada imzası olan devletler mevcud nüfuz mıntakalan ve imtiyazlı yerler haric olarak Çinin mülkî tamamiyetini ve istiklâlini tekeffül etmişlerdir. Çinde açık kapı denilen iktısadî serbesti umdesi bir daha teyid edilmiştir. Çin dahi ecnebi memleketlere imtiyaz ve müsaadeler itasında devletler arasında hiçbir fark gözetme meği taahhüd etmiştir. 4 (İkinci dokuz devlet muahede si) gene dokuz devlet tarafından imza lanmış ve bu vesika Çine kendi gümrüklerine tasarrufta daha geniş salâhiyet verilmiştir. 5 (Altı devlet muahedesi) namını taşıyan Amerika, îngiltere, Japonya, Fransa, İtalya ve Çin tarafından imzalanan bu vesika ile Almanyanın elinden sulh muahedesile alınan kablo hatları kendi aralannda paylaşılmıştır. IHEM NALINA MIHINA Mareşalın itiraflarından I 2 n Roosevelt'in nutkuna dair Japon tefsirlerı Tokyo 10 (A.A.) İktısadî me hafılın organı olan Chaguishogyo Shımpo gazetesi, dün neşrolunan ve «Ecnebi memleketlerde Uzakşarktaki hakikî va ziyetler iyice bilinmektedir» diyen Ha riciye Nezareti tebliğindeki bu mütalea nın aksi mütaleada bulunmakta ve şöyle demektedir: «Amerika ile Milletler Cemiyeti. Japonyayı «mütearnz» diye tavsif ederek takbih ederlerken bunu bilerek yapmış lardır, çünkü evvelden tespit edilmiş bir gaye takib etmektedirler. Bu şerait dahilinde beyanat neşrinden bir guna fayda melhuz değildir ve Ja ponya ecnebi efkân umumiyesine dikkat atfetmeksizin kendisinin lâyetegayyer si yasetine devam edebilir.» Japon kabinesinde ihtilâf Tokyo 10 (A.A.) İyi malumat almakta olan mehafile göre M. Hirota ile kabine erkânından bazılan arasmda mevcud olan muhalefetler, Hariciye Nazırını, Cenevre müessesesinın karanna ve Amerika Hariciye Nezaretinin beyana tına cevab teşkil eden dünkü beyanatını yalnızbaşına neşretmek mecburiyetinde bırakmıştır. Halbuki bu beyanat, bütün hükumetin beyanatı olacaktı. Bazı mehafilde ve bilhassa Çine harb ilân edilmesini istemekte olan ordu mehafilinde dokuz devlet muahedesinin feshi lehinde bir hareket teressüm etmekte olduğu söylermektedir. Maamafih muahedenamenin feshedilmesinin Japonyaya hiçbir fayda temin etmiyeceği, bilâkis muahede ahkâmını ihlâl ettiğinden dolayı Japonyaya yapılmış olan tevbihi ka bul ve teyid etmek olacağı mütaleası ileri sürülmektedir. Japonya için mühim olan nokta, dünyayı Çinde kazanılacak kat'î muvaffakiyetlerden tevellüd edecek filî bir vaziyet karşısında bulundurmak için zaman kazanmaktır. Japonyanın mu ahedenamenin feshi meselesindeki hattı hareketi, Çindeki hadisatm cereyanına tâbidir, bu hadisat müfrid milliyetperverlerin diplomasi karsısındaki vaziyetini tarsin edecek v«ya zâfa düşürecektir. Çin ordusunda vazifeler istiyen ecnebiler Şanghay 10 (A.A.) Hongkong dan gelen bir telgrafta yirmi kadar ecnebi tayyarecisinin Çin ordusunda faal hizmet deruhde etmiş oldukları bildirilmektedir. Hongkong'da Çin ordusunun hizmetine girmeğe amade yirmi ecnebi tayyareci daha vardır. Bu ecnebi tayyare ciler arasında ekserisi geçenlerde îspanyadan srelmiş olmak üzere on kadar A merikah pilot bulunduğu söylenmekte dir. Yağmur muharebeyi durdurdu Şanghay 10 (A.A.) Devamlı yağan yağmurlar bütün Şanghay cephesinde muharebeleri hemen hemen tamamile durdurmuştur. Şanghay'da kolera azalıyor Şanghay 10 (A.A.) Son aylarda Şanghay'da endişe uyandıracak bir nısbette hiiküm sürmiiş olan kolera salgını halıhazırda bariz bir surette hafıfle mektedir. Beynelmilel imtiyazlı mıntaka sıhhiye müdürleri, bu afetin pek yakmda tama men mündefi olacağı ümid ve kanaatini izhar etmetkedirler. Çinliler şimalde dayanıyor Pekin 10 (A.A.) Japon tebliğine göre şimalî Çinde Siçia Çuanglda başlıyan muharebe şiddetle devam etmektcdir. Bu şehri müdafaa eden Çin kıtaatı ağır topcuya ve hava kuvvetlerine malik bulunmaktadır. Japon askerî mütehassıslarının beya natına göre, Çin mevzilerinin çok sağlam olması ve Çin askerlerinin harikulâde mukavemet göstermesi Sicia Çuang'ın zaptını Paoting'in zaptından daha ziyade "iirie'tirecektir. mışlar ve Japonyadan daha dun bir nisbeti müştereken kabul etmışlerdir. Bu suretle dünyanın en büyük üç bahrî devleti Amerika, îngiltere, Japonya 5 : 5 : 3 nisbetini kabul etmişlerdir. Dokuz devlet muahedelerile îngiltere, iki asırdanberı muahafaza eyledıği en büyük bahrî devlet imtiyazmı kaybettiği gibi ayni zamanda îngiltere ile Japonya arasında on beş sene devam eden ittifa ka nihayet verilmiştir. Filvaki beşer sene müddetle yenileştirilen bu ittifak, 1911 senesinde son tecdidinde âkidler den biri Amerikaya karşı harbettıği takdirde ittifakın diğer âkid hakkmda carı olmıyacağma dair bir kayıd ko nulmuştu. Lâkin bu kayid gene Amerikanm endişelerini izale etmemişti. Hulâsa Vaşington konferansında Amerıka her tarafa sözünü dınletmış ve Paris sulh konferansında yapamadıkla rını Vaşingtonda tamamile tatbik etmiş tir. Ingilterenin müsavatı ve Japonyanın dun nisbeti kabulleri ve iki aradaki ittifakın ilgası Amerikanm lehine gayet kıymetli kazanclar teşkil etmiştir. Yap adası itilâfı da Amerikanm hesabına bir mühim kazancdır. Ayni zamanda Amerika Çini korumuştur. Paris sulh muahedesi Şantung'u Japonyaya bıraktığı halde Vaşington konferansında Japonya burasını Çine iade etmiştir. Çinin mülkî tamamiyetile istiklâlinin tanınması bu memleket için en büyük kazancdı. Fakat Çin dahilî ahvalinin karışık olmasından bu kıymettar müsaadelerden hiç istifade edememiştir. Bilâkis Japon işgal kuvvetleri Şantung'dan çekildikten sonra burada Çin memurlan intizam ve asayişi tesis edemediklerinden şakavet almış yürümüştür. Bundan daha ziyade Amerikalılarla îngilizler şikâyet etmişlerdir. Pekinle Nankin arasında işliyen ekspreslerde bile emniyet kalma mıştır. Bu trenlerde gezen zengin Amerikalı ve İngilizler dağa kaçırılmış ve kendilerinden milyonlarca fidyei necat istenmistir. Bu vaziyet karşısında Amerika ile îngiltere vaktıle Japonyanın Çine kabul ettirdiği yirmi bir talebden daha ağır talebleri Çine tebliğ etmeğe mecbur olmuşlardı. Hatta bir zamân Îngiltere Şanghay'a 20,000 kişilik bir ordu bile göndermeğe mecbur olmuştu. Coğrafî vaziyeti dolayısile Çinde hukuk ve menafii ve alâkası diğer devlet lerin cümlesine faik olan Japonya Çin deki anarşi ve kanşıklık yüzünden her devletten ziyade müteessir ve mutazarrır olmuştur. Dokuz devlet konferansından Japonyanın beklediği başlıca menfaat Çinde Japonya emtiasına karşı cari boykotun kaldınlması idi. Çin hükumeti bunun kaldırılmasını deruhde ettiği halde taahhüdünü yerine getirememiştir. Bilâ kis boykot daha ziyade yayılmıştır. Dokuz devlet konferans kararlannı ilk tasdik eden devlet Japonya olmuştu. Bunu ilk tatbik eden gene bu devlet ol muştur. Şantung yanmadasmı ve eyale tini Çine hemen iade etmişti. Bahrî mu ahedede sökmeği taahhüd eylediği saffı harb zırhlılannı daha 1922 senesi yazında donanmadan çıkarıp sökmüştü. Mu ahedede diğer gemilere aid tahdidat konulmadığı halde Japonya 13 muhrib, bir kruvazör ve 24 tahtelbahri insa progra mından çıkarmıştı. Donanması mürette batını yüzde 15,7 nisbetinde azaltıp 949 yedek zabit ve 415 zabit, 2345 küçük zabit ve 8446 efradı kadro harici bırak mıştı. Ordusundan dahi 2318 zabit ve 60,228 askeri kadro harici bırakmıştı. Donanma ve ordunun kuvvet ve mevcudunu ehemmiyetli surette indiren Başvekil ve kabine azası umumî kin ve gayzı tahrık ettiğinden suıkasdlere kurban olmuşlardır. Fakat Çinde millî ve idarî birlik ve intizamı tesis edecek bir devle tin kurulamaması ve bu yüzden taahhüdlerini ifa edememesi ve Japonyanın sanayi ve ticaretinin yarısmdan ziyadesi için mahrec olan Çinde Japon menafii mütemadiyen ihlâl edilip Japonyanın iktısadiyatına darbeler indirilmesi karşısında Japonya 1930 senesindenberi mütemadi yen silâh kuvvetile müdahaleye mecbur olmuştur. Nihayet 1934 senesinde Uzakşarkta emniyet ve intizamm muhafazası hakkı münhasıran kendisine aid bulunduğunu ilân ederek artık Çinde hukukunu ve menafiini dilediği gibi kendi vesaitile ko ruyacağım bütün dünyaya bildirmiştir. Japonya Vaşington konferansının bahrî tahdidata aid ahkâmını zaten feshederek donanmasını istediği kadar kuvvetlendirmek serbestisini eline almıştı. Şimdi de bu konferansm Çinle alâkadar siyasî ahkâmını da kaldırmak istiyor. Ancak bu maksadla konferansa iştirak edecektir. ünkü yazımızda bahsetüğımiz Mareşal de Bono'nun kitabında çok dikkate değer ifşaat var. Bunlardan birine nazaran, 1935 sonbahannda, azkalsın bir İngiliz İtalyan harbi çıkacakmış. Bakmız, nasıl? Habeş seferi esnasında ve ona takaddüm eden günlerde «cür'et, cür'et, daima cür'et» sözünü kendine şiar edinen Sinyor Musolini, 1935 birinciteşrininde Eritre'de toplanan îtalyan kuvvetlerinden bir kolun Mısır Sudanı üzerine sevkini istiyor. Bu, İtalya ile îngiltere arasında harb demektir. Çünkü, îngiltere, kendi arazisine veya himayesindeki memleketlere vuku bulacak herhangi bir taarruzu harb sebebı addedeceğini, o zaman, açıkça söylemişti. Bu itıbarla Sinyor Musolini'nin istediğini yapmak îngiltere ile harbi göze aldırmak demekti. Buna ise Sinyor Musolini cesaret etse bile Mareşal de Bono da, o sırada bir teftiş seyahati yapmakta olan Genelkurmay başkanı Mareşal Badoglio da cesaret edemiyorlar ve böyle bir teşebbüsü son derece tehlikeli buluyorlar. İki asker elele vererek, nihayet Sinyor Musolini'yi bu işten vaz geçirtiyorlar. Mareşal de Bono'ya göre, Sinyor Musolini'nin bu emri verdiği sıralarda, Habeşistana karşı harekât yapan îtalyan ordusunda, doğrudan doğruya îtalyadan benzin alan hava kuvvetlerinin ihtiyacı haric olmak üzere, yalnız iki aylık esans varmış. îngiltere harbe girmiş olsaydı, yahud petrol hakkmda zecrî tedbir tatbik edilseydi, Italyanın hali nice olurdu? Mareşal de Bono'nun doğruyu söyliyen bir asker sıfatile yaptığ; ifşaat arasında şunlar da var: Doğu Afrikasının yerli halkları arasında îtalyanın fakir bir devlet olduğu kanaati varmış. Bu zehabı ortadan kaldır mak için, îtalyanlar o memlekektlerde geçen ve Marie Therese taleri denilen bir Avusturya parasından bir milyon tane bastırıp kullanmışlar. Bu paraların kahblarını da Avusturya Başvekili Schuschnigg İtalyaya ödünc vermiş. Negüs'ün damadı Ras Gugsa, îtalyanların, Habeşler arasında satın aldıkları ilk haindir. Adua'nın zaptından sonra kendi adamlarile beraber karşı tarafa geçen bu vatan haini herif, harbden haftalarca evvel, İtalyanlarla muhaberede imiş ve İtalyan Başkumandanlığından aldığı emirlere göre hareket ediyormuş. Adua düştükten sonra, Ras Gugsa maiyetinde, 1200 kişi olduğu halde îtalyanların tarafına geçmiş... îtalyan propa ganda teşkilâtı bu satılmışm 10,000 kişile italyan ordusuna iltihak ettiğini ve Tigre valiliğine tayin edildiğini işaa etmiş. General de Bono o 1200 kişinin de hem Ras Gugsa'ya, hem de îtalyaya karşı, sadakatleri şüpheli olduğunu ve İtalyan karargâhında kendilerini emniyette addetmediklerini söylüyor. Gug sa'nın valiliği de tamamile lâftan ibaret kalmış, ona en küçük bir salâhiyet ve iş verilmemiş! îtalyan ordusu, Habeşistanm Aksum mukaddes şehrine girdiği zaman, yerliler tarafından şiddetle alkışlanmış ve bu, alkışlar o zaman İtalyan matbuatma, ve İtalyan ajansınm himmetile, dünya gazetelerine kadar aksetmişti. Mareşal de Bono, bu alkışlann, tiyatrolarda olduğu gibi ısmarlama ve alkışçıların da ücretli olduklarını itiraftan çekinmiyor. Meşhur bir Fransız gazetecisi, Pertinx, Mareşalın bu itiraflarından bahsettikten sonra diyor ki: «Şu saatte, îspanyada ayni adamlar, ayni usullerle çalışıp duruyorlar. Kumarbaz, ilk elde kazanmca ikinci elde, koyduğunu bir misline çıkardı. Onun yeni kurbanları, haberimiz yoktu; diye kendilerini müdafaa edemezler.» j 90 Ingiliz profesörünün teşebbüsü Londra 10 (A.A.) On sekiz İngiliz üniversitesine mensub 90 profesör Çin Maarif Nazırına bir telgraf cekerek Doğuda başlıyan kalkmma hareketi Yuşoslavyada muhalif cephe (B) Munzam muahedeler grupu 1 (Çin Japon muahedesi) adını taşıyan bu muahede ile Japonya Almmyadan almış olduğu Şantung yanmadasile Çin topraklarında Almanyadan aldığı diğer yerleri ve demiryollarmı Çine iadeye razı olmuştur. Çin dahi Japonyanın işgal masarifini ve 1914 senesindenberi mezkur yarımadada yatırdığı sermayeleri nakden tazmini taahhüd etmiştir. 2 (Amerika Japonya muahedesi) olup Büyük Okyanustaki Yap ada sına aiddir. Bu ada Amerika ile Çin arasındaki iki kablodan birinin ve Hindi Felemengiye olan yegâne kablonun istasyonu bulunduğundan büyük ehemmiyeti haizdir. Paristeki sulh konferansında Ameri • ka bu adanın beynelmilel bir mıntaka olmasmı teklif etmişti. Fakat konferans Amerikanm teklifine kulak asmayıp Japonyanın mandası altına vermiştir. Bu muahede ile Japonya Büyük Okyanusta manda suretile kendisine verilen adalarda Amerikanm iktısadî menfaat • lerine riayet etmeği taahhüd etmiş ve Yap adasına Amerikanm ikinci bir kablo hattı tesis eylemesine müsaade vermiştir. Yap adası Amerikaya aid Filipin müçtemi cezairinin şarkmda olup nisbe ten küçüktür. Bahrî tahdidad grupu 1 Büyük Okyanustaki bazı ada lann mevcud tahkimatının artınlmama sına ve yeniden tahkimat tesis edilme mesine aiddir. 2 Beş büyük devlet Îngiltere, A merika, Fransa, İtalya ve Japonya arasında saffıharb gemilerinin aralarında muayyen nisbet gözetilmek üzere tahdid edilmesine aiddir. Bu muahede ile Îngiltere tarihte ilk defa her devletin fevkinde donanma sahibi olmak davasından vaz geçmiş ve Amerika ile müsavat esasıni kabul etmiştir. Japonya dahi kendi bü yük harb gemileri için her iki devletten dun bir nisbet kabul etmiştir. Fransa ile İtalya kendi aralannda müsavatı tanı • ilk yazı dünkü sayımızda çıkmıştır. J YoIIar yapılıyor, şehirler Sırb Hırvat partilermin nura kavuşuyor, imar teşekWi?lii busrmkü idadevam ediyor reyi devirmek içinmiş Erzurum 10 (Hususî) Umumî Müfettiş Tahsin Uzer yaptığı büyük teftişten dönmüştür. Umumî Müfettiş bu seyahatinde mıntakasında yeni hareket lerin temellerinin atıldığını müşahede etmiştir. Karadeniz sahil mıntakasında el'an bazı yerlerde bulunan kadınlarm peştemalları kalkmaktadır. Gürsu ve Harmanlı nahiyesinde peştemallar merasimle çıkanlmıştır. Bazı köy ve nahiyelerde devam eden kadınlarm küfe ve odun taşımalan menedilmiştir. Trabzon ve Erzurum şehirlerinin imarına aid avanprojeler müte hassıs Lâmber tarafından Parısten gönderilmistir. Bu iki şehir 2 senede medeni bir çehre alacakhr. Belgrad 10 (A.A.) Avala ajansı. muhalefet partileri arasında tesekkül eden blokun programı hakkmda hüku met mehafilinin noktai nazarmı bildi ren bir tebliğ neşretmiştir. Bu tebliğe göre: Muhalefet arasındaki anlaşma asla Hırvat meselesini halletmemektedir Muhalefetin üzerinde uyuştuğu prog ram kat'î ana yasanın tanzimine intizaren muvakkat bir ana yasa tanzim için hakikî bir hükumet darbesini tazam mun evlemektedir. Bu kat'î yasanın ise tanzimi fevkalâde güçlüğe uğrıyacak tır. Çünkü Sırb, Hırvat ve Slovenler arasmdaki ekseriyet rejiminin kaldırıl masını istihdaf etmektedir. Hükumetin üç millet nazarivesini kabul etmesi üç devlet tammasım tazammun edecektir. Bu ise hükumetin ötedenberi müdafaa ettiği birlik prensipine mugayirdir. Keza muhalefetin tervic ettiği usul bir hükumetin iktidar mevkiine ancak usulü dairesinde gelebileceğine dair olan demokratik prensiplerin kaldırılmasını istihdaf etmektedir. Müfettislik Erzurum şimendifer hat tında bir silo yapılması için Ziraat Vekâletine müracaat edecektir. Artvin elektrik insaatı bitmiş, şehir nura kavusmuştur. Bu güzel şehrımizde ellı yataklı bir hastane yapılması da kararlastınlmıştır. Karungölü kazasmda 100,000 lira sarfile muazzam inekhane yaptırılmış Teşkilâtı esasiye kanunu Kral olgunluk yaşma girinciye kadar değiştirilmi tır. Karsın suyu 150,000 ve Kağızmanın yecektir. Japon Ticaret Nazîrı Al30,000 lira sarfile getirilecektir. İran transit yolunun düzeltilmesi için manyaya geliyor 5000 amele çalışmaktadır. 40 kadar köpTokyo 10 (A.A.) Domei Ajansırii ikmal edilmiştir. Horasan köprüsü nm bildirdiğine göre Endüstri ve Ticaret 150,000 liraya ihale olunmuştur. Nazırı vis Amiral Takuo Godohi bu aEden Kralla görüştü ym 14 ünde Japonya îktısad FederasLondra 10 (A.A.) Hariciye Nayonunun murahhası sıfatile Tokyo'dan zırı Eden, îskoçya'da Krahn bulunduğu avnlarak Almanyaya gidecektir. Balmoral şatosuna giderek Kralla görüşIngiliz Başvekili Londrada müstür. Londra 10 (A.A.) Başvekil ChamEden, yarın Kralla birlikte îskoçya'dan hareket edecek ve salı sabahı Lon berlain, Londraya dönmek üzere Garrovvby Hall'den hareket etmiştir. draya dönmüş bulunacaktır. Cenaze merasimi Istanbul Belediyesi; büyük üstadın da, Zincirlikuyudaki mezarlıkta, Abdülhak Hâmidin yanında defnini tasavvur ediyordu. Fakat merhum, pek sevdiği ve aşağı yukarı bütün hayatını geçirdiği Büyükadada defnini istediğinden, cenazesi bugün hususî bir vasıta ile Haydarpaşa Nümune hastanesinden oraya nakledilerek gömülecektir. Merasim saat 3 te yapılacak ve merasimde bulunacaklar, bundan evvelki vapurlarla Adaya gele ceklerdir. Üstadın kayıbından mütevellid derin teessürü kaydederken kederli ailesini ve bütün Türk irfan âlemini taziye ederiz. Vakıf memba suları için tahsisat ı Hk iş olarak Taşdelen ıslah edilecek Ankara 10 (Telefonla) Geçen devrede kabul edilen bir kanunla vakıf orman, zeytinlik ve memba sularınm idaresi için 400,000 liralık tedavül bir sermaye ayrılmıştı. Bu paradan 126 bin lirası vakıf suların işletilmesine tahsis edilmiştir. İlk olarak Taşdelen kaynağında yapılacak tesisatla su şişelerinin otomatik surette ve yüksek hararet derecesinde hiç el değmeden yıkanıp temizlenmesi, doldurulması ve işletilmesi temin edilecektir. MODA ÂLEMİNDE Mevsimlik yeni şapka modelleri için Avrupada bulunan BAYAN AF1FE Ankaraya dönmüş ve kolleksiyonunu müessesesinde göstermeğe başlamıştır. Muharrem Feyzi TOGAY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle