Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHUhi 3 Eylul 1936 Bozuk Yumurtalar Gene o derd Mudanyaya işliyen vapurlardan şikâyet Izmir panayırından dönüş Rüzgâr bütün gün çığlıklar kopara da bulunacaktır. İşte o zamana kadar İSTANBUL: rak esmiş, geceleyin deli poyraz, nıüt çatım her halde bu halile kalmalıdır. Mudanya (Hususî Inegöl muhabiri 18 dans nrusikisi (plâk) 19 haberler Rahib ve köylülerin müteaddid ihtarhiş bir kasırgaya tahavvül etmişti. İh19.15 muhtelif plâklar 20 sıhhî konfe larına ve nasihatlerine rağmen Seu miz bildiriyor) Bursadan İstanbula tiyar Seumas Cavagh köyün hududunrans (Dr. Salim Ahmed Çalışkan tarafındaki kulübesinde, yatağının içinde, tit masın dostlarına verdiği yegâne cevab gidenlerin Yalova ve yahud Mudanya dan) 20,30 stüdyo orkestraları . 22,30 gayolunu takib ettikleri malumdur. yukarıdaki son cümle olmuştu. riyerek yatıyordu. Rüzgâr bu küçücük zeteler. Kocaman çatı penceresinden içeri giHükumet Mudanya trenini satın aldağ evini bütün kızgınlığile kamçılıyorVİYANA: ren yazın kızgın güneşi, kışın soğuk dıktan sonra ücretlerde yapılan büyük tendu. 18,05 konuşmalar . 18,35 şan ve piyano i Seumas bundan evvel de birçok kor rüzgârları, bol yağmuru ve lâpa lâpa zilât için herkes Mudanya tarikini ihtiya19,05 konuşma, felsefe haberleri, konuş ma, fenni haberler 20,05 haberler, hava kunç fırtınalar görmüştü. Fakat hiçbir yağan karı kulübenin içini her mevsim ra başlamıştı. Fakat son zamanlarda Deraporu 20,10 tıbbî iki kongre . 20,35 senIBastarafi 1 inct sahtledel muhtelif manzaralara bürüyordu. afet onu bu defaki kadar korkutama terakkisini canlı bir surette göstererek binizyollan İdaresi vapurlarına muayyen Başvekille birlikte gelen Adliye Ve zi sevindiriyor. Her paviyonda şunlan fonik konser 21,50 eğlenceli yayın 22,05 İhtiyar Seumas zatürrieden ölebilir hadden fazla yolcu almamaktadır. mıştı. Çünkü gayet iyi biliyordu ki buGötenin İtalya seyahati ve saire 23,05 kili Şükrü Saracoğlu bir müddettenberi duyuyorsunuz: günlerde Allahm gazabı her halde di. Fakat dağ havasına alışmış vücudü gramofon 24,05 konuşma . 24,20 dans Mudanyada kaldığım iki günün birin İzmirde istirahatte bulunuyordu. musikisi. kendi üzerinde tecelli edecekti ve o za kat kat örtündüğü battaniyeler altında Geçen seneki isrihsalâtımız 50,000 ten böyle bir hâdiseyi bekliyordu. Yal soğuğa mukavemet ediyor, hafif bir cisinde vapurun otuzdan fazla aiieyi, BERLİN: Ismet Inönü ve Vekiller geç vakte ka idi. Bu sene 150,000 kilodur. Geçen se17,05 konser 18,35 Kolonyadan nakil nız bu cezanın ne şekilde tezahür ede nezle ve öksürükten başka bir hastahğa ikincisinde de yüzden fazla kimseyi Mu dar Dolmabahçe sarayında kalmışlardır. ne şu kadar tezgâh vardı, bu sene üç mis19,05 muhtelif memleketlerin musikisi ceğini bilmiyordu. Yedi gündenberi, yakalanmıyordu. Senelerce açık. hava danyada bırakarak hareket ettiğini gör* ** li artrı, bütün bunlar için için kaynıyan 20,05 heyetlerin marşı, piyano musikisi vicdanı, mütemadiyen işlediği o büyük larda ayın ve yıldızların gökteki seyrini düm. Sergi hakkında intıbalar hararetli bir kalkınmanın vücudünü göste 20.50 Münihten nakil . 21,05 haberler günahm kefaretini yakında muhakkak yatağından göz kırpmadan temaşa e M/ıdanya civarındaki zeytin ağaclan6 ncı beynemilel İzmir panayın Ismet riyor. B\ı arada Trakya paviyonu üze 21,15 gramofon fabrikasını ziyaret ve saödemek mecburiyetinde kalacağım ih derken içinde bir haz duyuyor ve Tan nın dipleri parasızlıktan Bursaya döne ire 23,05 hava raporu, havadis, spor rımn böylelikle bütün günahlarım af İnönü tarafından açıldı. Çok ihtiyath bir rinde durmak lâzımdır. 23,35 dans havaları. sas etmekte idi. miyen ve vapura alınmıyan ailelerle do devlet adamı olan Ismet înönü açış töre* Maden Idaresinin yer altındaki bir BUDAPEŞTE: Seumas Cavagh geçen hafta büyük fedeceğine bütün kalbile inanıyordu. Yedi sene böyle geçti. Etrafındakiler ludur. Bir buçuk aydanberi devam et nini yaparken sergi hakkındaki kanaa madeni temsilen vücude getirmiş olduğu 17,25 kadınlann zamanı 18,05 salon bir günah işlemişti. Pazara götürdüğü mekte olduğunu öğrendiğim bu hal daha tini ancak panaym gezdikten sonra söylipaviyon çok canlı ve sevimli idi. Dost musikisi, konferans 19,35 operet Gül Babir sepet yumurtanın dörtte üçü bozuk artık ona yıkılmış çatısı için tek kelime ba 22,05 gramofon . 22,45 haberler 23,05 ve bayat olduğu halde yalan söyliyerek söylemiyorlardı. Hatta köyde halk ara fazla devam etmemelidir. Çünkü halkta yebileceğini ilâve etti ve büyük bir izdi Sovyetler Sovyet sanayiinin malum olan konser 24,05 çingene orkestrası . 1,10 hayumurtaları bir şehirliye taze diye sat smda bir şeyin asla olmıyacağı ima e Mudanya yoluna karşı adeta bir emni ham içinde paviyonlan birer birer dolaş yüksekliğini gene büyük bir paviyonla berler. yetsizlik uyandırmıştır. Halkın Yalovaya tıktan sonra fikrini söyledi. mıştı. Seumag geçen haftaya kadar, ha dilmek istenince: Izmir sergisinde halkın gözü önüne koyBÜKREŞ: <Seumas çatısmı tamir edeceği za rağbeti ise şimendifer idaresinin zararına yatında hiç yalan söylememiş, hiç kim20,50 gramofon. kitablara dair 21,25 orIzmir panayırı bu sene geçen senelere dular. Mısırlılar ufak, fakat kalben zenseyi aldatmamıştı. Fakat nasılsa şey man bu iş te olacaktır» diye söylen bir keyfiyettir. Hükumetimiz, Denizyol nisbetle kıyas kabul etmiyecek kadar gü gin bir paviyon vücude getirmişler. Da kestra konseri 22,35 haberler, spor 22,50 orkestra konseri 23,50 fransızca, almanları Idaresine bu hatta daha büyük va zeldir. Esaslı bir plâna istinaden çizilmiş tana uyarak işlediği bu büyük günahın mek âdet olmuştu. ha ziyade broşür ve grafiklerle Mısın ca haberler 24 haberler. *** cezasını da çekeceğini bir haftadır içinpur işletmesi hususunda emir vermelidir. oan Kültürpark arsasından Belediye reisi temsil ediyorlardı. Dost Yunan paviyoLONDRA: Yedi sene sonra bir gece gene evvelki Esasen, Denizyollan idaresinin bu hattın deki ıstırab ona haber vermekte idi. Salih Behçetin söylediği gibi ilk olarak nu bizim endüstrimizle ayni safta dosta18,20 çocuklarm zamanı . 19,05 havadis, îşte, nitekim bu akşam Allah, sırf onu büyük fırtınayı andıran bir kasırga ihtiyacını şimdiye kadar takdir ederek bir sergi mamuresi fışkırmıştır. Panayırda ne yürüyen bir sanayi şehri halindedir. National istasyonu 21,05 karışık konser cezalandırmak için bu korkunç kasır koptu. Bu eskisi kadar korkunç değildi. ona göre vesait göndermemesi çok zararlı 21,40 açıkhava konseri 22.45 ağızdan üfyapılan bazı binalann inşasına tahsis e* Inhisarlar, Sümer Bank, İş ve Ziraat leme aletler orkestrası . 23,25 havadis Fakat Seumas kendini gene fena dü gayı halketmiş olacaktı. ve yanlış bir hareket olmuştur. dilen zamanın kısalığı gözönünde tutu Bankalan müessesah, şeker fabrikalan 23,35 dans musikisi, havadis 24,45 son Rüzgâr uyuyarak ve sanki bu küçü şüncelerden kurtaramadı ve yedi sene lursa bu kadar kısa bir zamanda elde e ve saire gibi devlete mensub müessesa numara. cük dağ evinin tahtalarım söküp içeri evvelki günahmı Tanrımn hoş gördü PARİS [P. T. T.]: girmek ve Seuması cezalandırmak is ğünü, fakat artık bir affa mazhar ola Tütün eksperlerinin imtihanı dilen bu neticeye hayret etmemek kabil tm malum ve muazzam eserleri üzerinde 19,35 havadis, tıb ve spor 20,40 şarkı « ter gibi kulübeyi mütemadij'en hırpa mıyacağı ihtimalini kalbi çarparak ha Tütün eksperleri nizamnamesi muci değildir. Bir ay gibi az bir zamanda mu~ durmıyacağım. Çünkü bunlan çok ya lar 21,05 konuşma 21,20 genclerin za . lıyordu. Ihtiyar adam dua edip Allahı tırladı. Küçücük kulübenin içi adeta bince eksperlerin imtihanlan için verilen azzam binalar yapılmıştır. kmdan biliyoruz. Bütün bunlara rağ manı 21,30 havacılık haberleri . 21,35 na yalvaramıyordu. Çünkü Allahmdan bir göl olmuştu. Sular ihtiyar adamm müddet teşrinievvelin 11 inde bitecektir. Muhtelif üslubarda yapılan paviyon * mn sevgili Başbakanımızın söylediği gi eski Fransız musikisi 23,35 havadis. mağfiret istemeğe kendisini lâyık gör gözlerinde bir deniz heybetini almağa Maamafih imtihanlar daha evvel, ağlebi ların güzelliği Türk mühendislerinin zevki bi bu sergi, memleketimizin hakikî imaROMA: müyor ve işlediği günaha tekabül ede başlamıştı. Ümidsizlik içinde çırpınır 18.20 eğlenceli muslkl . 19,25 yabanci ihtimal bu ay nihayetinde bitirilmiş ola selimlerinin yüksekliğini ifade etmektedir. lât ve mahsulâtının heyeti umumiyesini icek cezayı tevekkülle bekliyordu. Üze ken birdenbire kafasını kaldırarak rüzBu sene sergi Yunan ric'ati esnasında ya fade edecek kadar kuvvetli değildi. Za dilterde yayın 20,05 liman haberleri, gracaktır. mofon . 20,15 ispanyolca turizm haberle rindeki battaniyeleri başından yukarı gârın uğultusu ve yağmurun şakırtısı kılmış olan geniş arazi üzerinde yapıl manla Izmir beynelmilel sergisi bunu te ri 20,25 eğlenceli musiki, fransızca ha . çekmiş, kulaklarııu da tıkamıştı. Lâkin arasında kulağına gelen hafif bir gü mıştır. Bu arazinin üzerinde her nevi spor, min edecektir. Esasen Başvekil sergi hak berler 20,55 Yunanlstan için yayın 21,10 rüzgârın gök gürlemesini andıran çığ rültüyü dinlemeğe başladı. Gürültü vehavadis, konuşma 21,45 opera yayını, Isİstanbulun birçok yerlerinde ve en sergi, koşu mahallerini ve bahçcleri ihti kında sunları sövledi: ya cılız ses pencerenin dışından geli lıkları bir türlü uzaklaşmıyordu. tirahat esnasmda konuşmalar, en sonra Izmir fuarını Türkiyenin mamulât ingilizce haberler. Fırtma geceyarısı azamî haddini bu yordu. Yattığı yerden: <Kim o?» diye sonra Fatih sulh mahkemesinde hâkim va edecek bir Kültürpark inşasına karar larak her Uhtası korkunç ve muhtelif bağırdı. Dışarıdan hiçbir cevab gelme lik eden Beyoğlu 2 numaralı kazanc ko verilmiş ve bunun plânı Moskovada çızil ve masnuatını tamamile gösterebilecek sesler çıkaran kulübeyi Bahrimuhitler di. Fakat camı tıkırdatan gürültü de misyonu reisi Cemal Akman yapılan a miştir. Şimdi Izmir belediyesi bu mühim millî bir sergi haline koymağa çalışacade çalkanan küçücük bir kayık gibi vam ediyordu. Derhal yatağından fır meliyat neticesinde Cerrahpaşa hasta plânı tahakkuk ettirmekle meşguldür. z. sallamağa başlamıştı. Seumas yatağm hyarak güçlükle suların içinden geçti nesinde vefat etmiştir. Cenazesi bugün İlk olarak vücude getirilen sergi kısmıdır. Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlarSergi lzmire canhlık vermiş, memleda yarı beline kadar doğrularak acayib ve camı açtı. Gürültü kesilmişti, fakat kü perşembe günü saat 11 de hastane Bunu stadyom, at yarış mahalli ve saire ket dahilinden mühim miktarda seyyah dır: den kaldırılarak öğle vakti cenaze na İstanbul cihetindekiler: sesler çıkaran çatıda bir şeyler görmek görünürde hiç kimse yoktu. gelmesine sebeb olmuştur. Başvekilin söymazı Beyazıd camisinde kılındıktan gibi tesisat takib edecektir. Aksarayda (Sarim), Alemdarda (Sırrı ister gibi arandı. îhtiyar adam su içinde titriyen ba' Bu sene yapılan binalann bir kısmı lediği gibi turizm kısmı da halledilirse Rasim), Bakırköyde (Hilâl), Beyazıdda sonra Sirkeciden geçirilerek Karaca Tam bu sırada müthiş bir tarraka ça caklarile tekrar yatağına döndü ve somühimmi daimî surette kalacak ve artık tzmir panayın bir, iki sene sonra hakikî (Cemll), Emlnönünde (Mehmed Kâzım), ahmedde defnedilecektir. tıdan kopardığı büyük bir parçayı ta ğuk bacaklarını yatağı üzerindeki su Fenerde (Vitall), Karagümrükte (M. FuKendisini seven meslektaşlarından ve her sene alelâcele ayrı, ayn sergi binası mahiyetini almış olacaktır. uzaklara sürükledi. Azgın rüzgâr sanki geçmez muşambaya rağmen nemli olan ad), Küçükpazarda (Yorgi), Samatyada inşasına mahal kalmıyacaktır. FUAD DUYAR (Teofilos), Şehremininde (Nazım), Şehzakorkudan çeneleri takırdıyan ihtiyar battaniyelerle uvarak ısmmak istedi ve arkadaşlarından arzu edenlerin cenaze debasında (İsmall Hakkı). Yapılan binalann en mühimmini Sümora<îiminde bulunmaları ailpsi tara i UBOndl. *»^ormn tföl'l^*/^»» l»Aİ>İA«3iğî mîî/tAnRh ro jotağa \>i* ölü Beyoğlu cihetindekiler: Vakıf suları satış şubeleri mer Bank paviyonu teşkil etmektedir. daha kolaylıkla elde edebilmesi için Tam kendinden geçeceği bir sırada fından rica olunmaktadır. Galatada (İsmet), Hasköyde (Nisim Abaşının üzerinde semaya büyük bir tepesindeki büyük yarıktan tüylü bir Çok güzel bir tarzı mimaride inşa edilcn lstanbul Vakıflar idaresinin Defneli seu), Kasımpaşada (Müeyyed), Merkez mahlukun takla atarak içeriye, suların pencere açmıştı! bu paviyon da daimidir. Inhisarların, ve Taşdelen sularmı satmak için şehrin nahiyede (Kanzuk), (Baronakyan), (İtl Devlet Demiryollarının, Sovyetlerin pa muhtelif yerlerinde satış merkezleri aça mad), Şişlide (Necdet), Taksimde (Tak Fırtma sarfettiği kuvvetten bitab dü içine düştüğünü, yüreği çarparak, görDivan edebiyatında tevhidler şerek yavaş yavaş şiddetinden kaybetti. dü. Yatağından sıçradı, sular içinde çırviyonları bina itibarile sergiyi süsliyen cağını birkaç gün evvel yazmıştık. Ha sim). Yüksek bilgi sahibi ve Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Gün ağarırken rüzgâr tamamile süku pman hayvana doğru ilerledi. Bu, fır çentlerimizden Ali Nihad çok çalışkan do eserlerdendir. Serginin methali çok güzel ber aldığımıza göre bu şubelerden TeşTarlanın «Divan tmadan bitab bir hale gelmiş beyaz ve Büyükadada (Şinasi), Heybelide net bulmuştu. Seumas hâlâ, şuursuz edebiyatında tevhidler» adı altında neş dir. içeri girdikten sonra evvelâ ortasın vikiye, Beyazıd ve Yenicamidekiler a naş), Kadıköy Pazaryolunda (Rifat),(Ta * Moyavru bir güvercindi. Seumas güverci retmeğe başladığı pek faydalı fasiküllerin bakışlarile kâh başı üzerindeki sönük da büyük bir havuz bulunan geniş bir çılmıştır. Vakıflar idaresi gelecek sene dada (Sıhhat), Üsküdar Selimiyede (Selini sudan çıkardı ve tüylerini kuruttuk üçü birden çıkmıştır. Bütün Divan edebiyıldızları, kâh yatağı ile kulübenin içini park göze çarpmakta, sonra paviyon kıs bu şubelerin adedini arttırmağa karar miye). yatını süzgeçten geçirerek tevhide taalluk dolduran taş ve toprak yığınlarmı sey tan sonra göğsüne bastırdı. eden kısımlarmı tasnif ve gerçekten ali mı gelmektedir. Elektrik tesisatı da iyi vermiştir. İhtiyar adam güvercini rahatsız ederediyordu. mane tahlil eden Ali Nihad Tarlan asırları dir. rim düşüncesile o gece gözünü kırp dolduran bir mevzuu bize bütün incelikleErtesi gün Seuması ziyarete gelen Açık teşekkür / Teşhir edilen eşyalara gelince 250 yi Morua'mn en ünlü romanı, son köyün rahibi kulübenin parçalanan ça madı ve hayvanı arasıra babaca bir şef rile tanıtmış oluyor. Birkaç senedenberi hasta bulunan rekatle okşıyarak sabaha kadar tam bir Edebiyatta tevhid, edebî mefhumun çok mütecaviz firmanin iştirak ettiği bu seneyılların en çok beğenilmiş eseri. tısmı görünce, gülerek: tevekkülle varlığınm bütün inancile: fevkinde bir medlul taşır. O mevzuda bir. ki sergi Başvekilimizin müşkülpesend fikarrun hastalığını teşhis ederek ken Beş yılda yalnız Fransada beş yüz İhtiyar dostum, işsizlikten sıkılı çok ilmî alâkalar ve çok kanşık amiller davranmasına rağmen üzerinde ehem disine muvaffakiyetli bir ameliyat ya«Benim halâs kuşum, benim halâs kudefa basılmıştır. Bizde de gördüğü yordun. îşte sana eğlence çıktı. Yavaş vardır. Doçent Ali Nihad Tarlan işte o glpan İstanbul Üniversitesi Tıb Fakültesi şum!> cümlesini tekrar edip durdu. büyük rağbet üzerine bu kere lârift bahsi çözmekte ve bize Divan edebiya miyetle durulacak bir eserdir. Serginin profesörlerinden Bay Tevfik Remzi ile yavaş çatmı tamir edersin, dedi. Gün ağarırken fırtma, bora dinmiş, tmdaki tevhidin sırrını seyrettirmektedir. bu seneki zenginliğini bilhassa doksana zım gelen itina ile ikinci defa baSeumas: tabiat gene sükunete kavuşmuştu. Göğ Okuyucularımızın bu edebî ve ilmî tema yakm Ticaret Odasının açtığı paviyonlar kendisine yardım eden asistanlara ve sılmış ve fi"tı 150 kuruştan 100 kur Hayır! diyerek mırıldandı. sünün üzerindeki mahlukun uyandığmı sadan zevk almak için vakit geçirm»* >ele da görüyoruz. İstanbul paviyonu, Deniz Haseki hastanesi değerli idarecilerine ruşa indirilmiştir. Sebeb? alenen teşekkür ederim. gören Seumas yatağından kalkarak gü rini tavsiye ederiz. li, Aydın, Diyarbekir, Mersin, Bursa ve O bana Tanrımn bir mücazatıdır. Tercüme Havdar Rifatmdır. Çanakkale Cumhuriyet MüddeiumuÇıplaklar vercini iki elinin arasma aldı ve kol Onun yaptığına karşı gelemem. saire gibi istihsalât ve imalât merkezlerimisi Abdülkadir Toran larmı çatıya doğru kaldırarak hayvan Refik Ahmed Sevengilin <Çıplaklar> İs Peki amma hayatının sonuna ka mizin isimlerini taşıyan paviyonlar yalcağızın tekrar tabiate dönmesine yar mile yazdığı roman kitab halinde tabedi . dar çatışı açık bir evde yaşayamazsm. Vefat dım etmek istedi. Acemi iki kanad çarp lip intişar sahasına konulmuştur. Gencli nız başlıbaşına bir Izmir sergisini değil, Ne için yaşayamıyayım? Bu bana ğin Anadoluda himmet ve hizmet bekliyen her biri kendi şehirlerinin istihsalâtını içinSabık Mısır Maliye Başvekillerinden HALK OPERETi HALK masından sonra beyaz güvercin ihtiyar iş sahalarını ddldurması davası esrin mev de bulunduran ayrı, ayn birer sergi ha merhum Mehmed Ata Beyin haremi, Allahm bir ihtarıdır. Günahımdan doadamın başı üzerinde iki devir yapa zuunu teşkil ediyor. Roman, büyük bir aşOPERETİ layı Tanrım beni çatısız bıraktı. Emi Dr. Y. Kemal Yöney ve Bayan Nimet rak büyük delikten fırladı. Seumas yav kın eğlenceli safhaları arasına örülmüştür. lindedirler. Bu akşam nim ki tamamile tövbekâr olduktan Yalmtürkün valideleri, kimyager ecru kuşu fezada seçebileceği yere ka Kitabın dağıtma yeri Vakit kütübhanesi, Meselâ lstanbul paviyonu herhalde zacı Vedad Yalmtürkün sonra Rabbim gene bana çatımı iade ekayınvalidesi 21.45 te dar, nemli, fakat sevincli gözlerle, ta fiatı 100 kurustur. Güzide muharririmizin bu sene Taksim bahçesinde açılan sergi decektir. bu kıymetli eserini tavsiye ederiz. ve tütün eksperi Nida Pekuzun büyük kib etti. karikatürünün yerine konulacak olursa validesi Bayan Hayriye Ata vefat et Tarla Ku«ü Fakat, Allahm her halde senin çaHolivud lstanbul Magazin Seumas Cavagh o gün derhal çatışını daha manalı birşey göze çarpardı. Bu miştir. tını bizzat tamir edeceğini bekliyemezBüyük operet Holivud İstanbul Magazin fiatını tenzille tamire başladı. sin, değil mi? Bugün öğle namazı Fatih camisinde haftalık olarak intişara başlıyan İstanbul paviyonlarm her biri üzerinde ayn ayn Nakleden: 3 perde L Evet amma, zamanı gelince Tan mevcudiyetlerdir. kılınacak ve aile mezarlığma götürüleMagazin zengin yazılar, güzel resimlerle dolaşılıp durulacak A. TUTUŞ çıkmıştır. Bestekân: Firans Lehare rım her halde bana münasib bir ihtar Memleket istihsalât ve imalâtının seyir ve cektir. Allah rahmet eylesin. Başvekil, diğer vekillerle dün gece şehrimize geldi Hariciye, Dahiliye, Nafıa Vekilleri Baş vekili vapurda karşıladılar. Izmir panayırı etrafında intıbalar RADYO Bn aksamki program J VefaT Nöbetçi Eczaneler c YENİ ESERLER IKLIMLER TAKSİM BAHÇESİNDE etti. Yüzünü buruşturdu: murlaştı. Ve siyah elbiseli adamın kar ğildi. Neden sonra: Nafile; dedi. Meğer bunun bütün Ismimi ne yapacaksın?.. Seneler yolanm kenanna oturarak dudaklarına güzelliği senin elinde olduğu zamana aid denberi gizli gizli seni takib ederken ni doğru iğilmesine ses çıkarmadı. Hem miş. hayet yalnız buldum. Bu halde seni çok günlerdenberi etrafını saran tehdidlerle Tekrar Naciyenin elini çekti; yü evvel de bulabilirdim amma kocan vardı. her an yaklaştığını sandığı tehlikeden züğü büyük bir meharetle taktı. O za Bir kadını kocası varken ayartmak doğru kurtuluyor, hem de beklenmedik, olma Hâlâ ne güzelsin Naciye Hanım!.. sağ elindeki pırlanta yüzüğü çıkarmağa man kendini garib bir muamma karşısın değildir. dık bir heyecan, bir aşk heyecanı duyuDedi. Naciye yatağın içinde bütün vü çalıştı. Çok uğraştı, çıkaramıyordu. Si da ve korku ile hayret arasında bulan Naciye çenesine kadar sımsıkı kapadı yordu. Naciyenin yaşında bu heyecanm, cudünün titriyerek buz kesildiğini, soğuk yah ceketli, yaşlıca, fakat çok dinc görü Naciye: ğı yorganı iki parmak aşağı indirdi. Si hayat kadar kıymeti vardır. terler döktüğünü hissediyordu. Gözlerini nen haydud: Sen kimsin, ne istiyorsun benden?.. yah, zayıf sakallı adama hayret ve dikMeçhul adam, Naciyenin kendini, naçtı, son derece dikkatle baktığı adama Çıkaramıyacaksın, müsaade et te Mücevher, para, herşey vereyim. Sade katle bir kere daha baktı. Bu hırsız veya zasile, hatta arzusile teslim ettiğini gör f boğuk bir sesle: git... Çabuk git... ben uğraşayım. haydud, katil değil de sahiden alelâde dükten sonra: Sen kimsin, ne istiyorsun? Naciye onun kendisine yaklaşmasını, Beni tanımazsın, hiç tanımazsın. bir mahalle çapkını mıydı? Müsaade et!.. Diye sordu. Bu sualinin cevabı öyle hele eline temasını bir yılanın temasından Amma ben seni pek iyi tanırım. Ondan Oyle yılışık bir gülüşü vardı ki NaciDedi ve elektriği, karyolanm başındahafif, fakat korkunç bir kahkaha oldu ki daha müthiş buluyor gibi hemen yorga dolayı buraya kendi evim gibi geldim. yenin ümid ve teselli ile gözleri parladı. ki düğmeye basarak söndürdü. Naciye Naciye şaşırdı. Başının döndüğünü his nını başına çekti ve: Ne istediğimi öğrenmek merakındasın de Pırlanta yüzüğünü kendisine iade etmesi, setn". Gözlerini kapıyarak: Gelme, bağıracağım, yetişin! ğil mi? Istediğim şey bana teklif ettiğin diğerlerini aramaması, sözlerinin hakikat tam manasile karanhk içindeydi. Etrafı Ne istiyorsun, para istiyorsan çekzifir gibi karanhktı. Yanıbaşmdaki adaDiye bağırmak isterken yorgamn üs mücevherlerin hepsinden daha kıymetli... olduğuna acaba delil miydi> mecenin gözünde var. Mücevherlerimi tünden mengene gibi beş parmak gırtla Çünkü... Doğrusunu söyliyeyim mi seni Ya bu adam kocasınm olmadığını ne mın hüviyeti onun için karanhktı, nasıl bir istiyorsan, onlar da komodinin gözünde ğına sarıldı ve sert bir ses kulağını fjarça senelerdenberi takib ediyordum. reden biliyordu? Naciyenin lop etli vü akıbete gittiği büsbütün karanhktı.. ve yukarıda san odanın çekmecesinde ladı: Naciye bir kere daha kendini kaybe cudü, müthiş bir ihtimalle buz kesildi. Fakat birkaç dakika sonra son derece kilidlidir. Bir daha sesin yüksek çıkarsa, son decekti. Yorgamn altında gözlerini ka Fakat hafif sakallı meçhul adam: müsterih, hatta memnun: Ortaboylu adam nazikâne iğîldi: defa çıkmış olacaktır. Parmaklanmı bir pamamak için elile bacağını çimdikledi. Kocanın öldüğünü haber aldım. Peki amma, ayol sen kimsin; beni Teşekkür ederim; hiç bir şeye ihti derece daha kuvvetle sıkmam kâfidir, Peki, ismini söyle; ismini... Hem acıdım, hem sevindim. Allah rah yacım yok. Hepsinin yerlerini, kıymetle anladın mı? Diye seslendi. Öteki cevab bile ver met eylesin, iyi adammış. Amma senin de nerede görür takib ederdin? Komşu murini biliyorum. Yalnız gözüm şu elindeki Naciye sustu ve bu demir parmaklar miyerek son derece sakin ve müstehzi gü kocandı. Onun için... sun? Ismin ne? pırlantada. sağ elini yorgandan çekerek bir hamlede Iüyordu. Naciye bu sırada meçhul adaDiye sordu. Kara sakallı adam doğruÖyle şeytanetkâr bir gülüşle Naciyeye Naciyenin gözleri uzak bir ümidle par yüzüğü çıkardılar. Meçhul adam yüzü mın sağ elini ceketinin cebinden hiç çıkarbaktı ki yaşlı kadm herşeyi unutarak, lur gibi yaparak: Iadı. Hemen titriyen ellerini uzataak ğü elektriğin ziyasına tutarak muayene mamıs olduğuna dikkat edecek halde detatla bir ÜTDermfi gecirdi. Gözleri aaah Sana kısaca ismimi söyliyeyim! Pendikteki beyaz ev Zabıfa romanımız: ıe Çünkü anlaşılıyor ki beni hâlâ tanımadın! dedi ve Naciyenin kulağına iğildi. Naciye boğazlanan bir adam hınltısi çıkardı. Sonra acı bir feryadla yatakta kıvrıldı; kaldı. O sırada sofada bir ayak sesi duyul * du. Uzaklaşan bir ayak sesi. Biraz sonra merdiven başındaki pencereden bir polis düdüğü keskin ve acı öttü. Ayni adam merdivenbaşından aşağıya seslendi: Muzaffer, Ferid siz yerinizden kımıld>maymız! Bu Mehmet Kutsi idi. Orhan Nacî nin karısı Naciyenin de meçhul haydud tarafından ölümle tehdid edildiğini anlamış; kocasınm cesedi polis tarafından keşfedildiğini öğrenen katilb onu da hemen haklamak istiyeceğini tahmin etmiş ti. Bu tahminle büyük evi akşamdanberi tarassud ediyorken eve bahçeden bir adamın girdiğini görerek gizlice eve girmiş; yatak odasının kapısına geldiği sırada Naciyenin feryadını işitmişti. Uşaklar, Mehmed Kutsinin emrine! Buradayız, merak etmeyiniz. Kim?evi lArkası varj