Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtYET 11 Ağustos 1936 VIYANA DONUŞU Tarihi tefrika: 120 M. TURHAN TAN / // // tt [ Şehir ve Memleket Haberlerlj Küçük san'atlar sergisi açılacak Doğru Değil mi? Halka ve davetliye böyle mi muamele yapılır? Vakıt vakıt, demokrasi ruhunun işlıyemedıği şahıs ve mevzularla, bunlarm tecellılerine raslar, üzülürüz. Bir Vekil lâalettayin bir vatandaş karşısında en temiz hüsnü niveti, tevazuu ve samimiyetile adeta ona eşit bir adam olur; ötede ise herhangi bir küçük memur Sezarlaşmış bir azametle burnunueflâke kaldırmış, kendinfn kıt'alara hükümran olduğu vehmindedir. 0nun indinde «halk» hâlâ azarlanan, terslenen, itilip kakılan bir kalabalık veya tebaa dır. Bunun bir misaline evvelki akşam Ege vapurundaki balo vesilesile tesadüf edilmiştir. O gece Moda kulübünde ve Egede verilen balolara gidenler bizzat İktısad Vekilimizin davetlisi idiler. Ankarada tertib ettiği garden partilerin samimiyeti kadar inti zamı da şayi bir şöhret halinde bulunan muhterem Celâl Bayar muhtelif teşkilâtı bu çifte balo nun mükemmeliyetini temine memur etmişti. Hakikaten öyle de oldu. Büyük Şef Atatürkle sevgili Başvekil ve Vekillerimizin şeref verdikleri Ege balosu; İktısad Ve ' kilimizin ve Ege süvarisi Said ' kaptanın çok nazik, ev sahibi iti ' naları sayesinde müstesna bir şenlik ve bayram halini aldı. ı Fakat bu yüksek toplantıya ta kaddüm eden hâdise ki bu sahrlan yazanların içinde bir ukde olmuştur demokrasiyi şuraya bı rakm, muhterem Vekilin halka ve tahsisen davetlilerine karşı malum olan muhabbet hislerine de tearuz eden bir hareket olmuştur. , Balo gecesi Ege vapuruna da vetli olanlan nakil için İktısad Vekilimizin emrile motörler ha zırlanmıştı. Aralarında birkaç arkadaşımız da bulunan bir davetli grupu, Moda rıhtımındaki bir motöre binmiştir. Bu sırada motöre fazla girenler olunca Deniz Tica ret müdürlüğüne mensub olduğu anlaşılan, .bir, zat, davçtlijere. ba, ğırrp ça"gırrrrağa başlamıştır. Da vetlileri nakle «memur> olan bu hiddetli vatandaş vaziyeti nezaketten vazgeçtik mantıkla hal letmek kabilken gayet haşin ve mütehakkim bir eda ile: Çıkın dışan öyleyse! Ben sizi iyilik olsun diye motöre almıştım, çıkın, götürtmüyorum! diye hay kırmıştır. Gerçi motörden «tard» edilen davetliler diğer bir motörle va pura yollanmışsa da bu çirkin muamelenin ağır tesiri kolay kolay izale edilememiştir. Meseleyi bu zatın devlet memuru olmak sıfatile her yerde halka hürmet etmeğe «mecbur» olması bakımmdan tahlil etmiyeceğiz. Moda iskelesinde fuzulî Kaptan Paşalık yapan bu bayın kendi Vekilinin davetlilerine gösterdiği bu cnezaket!> e bakıp halka karşı makammda kimbilir nasıl hareket ettiği tahmin edilebilir. Siyasî icmal İspanya hâdiseleri ve Ingiltere Kralı 5 spanyadaki dahilî harbin beynelmilel M sahada husule getirdiği gerginlik a zaldı. Çünkü Fransa alâkadar hükumetlerin ve bahusus büyük devletlerin, İspanyadaki muharib taraflara karşı bitarafhk ilân etmeleri için ağustosun birindenberi glriştiği teşebbüslerde sebat ettiğinden ve İngiltere tarafmdan muzaheret gördüğünden tehlikeli vaziyette bir derece salâh hasıl olmuştur. Kıymetli bir mücevher çalmdı Zabıta, muhtelif yerlerde araştırmalar yapıyor Zabıta mühim bir yankesicilik vak ası üzerinde tahkikata girişmiştir: Mısır prenseslerinden Fatma, bun dan üç gün evvel göğsünde yirmi bm lira kıymetinde bir iğne bulunduğu halde şehir içinde dolaşmağa çıkmış tır. Prenses Fatma, akşama kadar muh telif yerlere uğramış, bazı dükkânlardan eşyalar satın almış, müzeleri gez miş ve akşamüstü evine dönmüştür. Prenses akşam yemeği için elbisesini değiştirirken göğsündeki iğnesinin yok olduğunu görmüş ve polise müracaat etmiştir. Hâdiseyi haber alan Emniyet tkinci Şube müdiriyeti işe el koyarak bu çok kıymetli mücevheri aramağa başlamıştır. Prensesin verdiği ifade üzerine do laştığı bütün yerlere en muktedir me murlar yollanmış, fakat şimdiye kadar bir netice elde edilememiştir. Polisler bu mücevherin birisi tarafmdan çalı nabileceği ihtimali üzerinde de tetki kata başlamışlar ve Prensesten o gün nerelere uğradığı hakkında tafsiîât almışlardır. Prenses Fatma, mağazalardan başka Beyoğlunda Tokafliyan oteli civarmda bir berber dükkânmda saçlarmı yap tırdığını söyleyince berber bulunmuş ve o da sorguya çekilmiştir. Dün akşam, geç vakit, memurlar gaib mücevheri bulmak için şehir dahilinde bazı yerlerde araştırmalar yap mışlardır. Bütün Avrupanın elbirHğile hazırlayıp Budine Iktısad Vekâleti hazıryolladığı muhteşem ordu, bir avuc Türkün zoru lıklarda bulunuyor önünde makhur ve perişan geri çekiliyordu! İktısad Vekâleti bu sene Cumhuriyet Prensin sakası yoktur. Allah kökten inip sizinle bile savaşa girse artık fayda vermez. Çünkü Prens kaleyi başınıza yıkmak karannı vermiştir. Zaten ac da kalacaksınız. îyisi teslira olunuz, çoluk çocuğunuzla îstanbula gidiniz. Melek İbrahim Paşa, günde bir peksimedle iki zeytin yeyip karm doyuru yordu. Elçinin aclıktan bahsetmesi üzerine bir nümayiş yapmak istedi: Hele, dedi, biraz havadan, sudan konuşaltm. Yemekten sonra Prensin teklifini dile alınz. Ve gizlice verdiği emirle hükiimdar saraylarında eşine seyrek tesadüf olunabilecek derecede mükemmel bir ziyafet tcrtib ettirdi. Elçi. altın tabaklarla getirilcn elli çeşidden fazla yemeğin bolluğu vc güzelliği karşısında hayretten yutku nup duruyordu. İbrahim Paşa, gümüş leğen ve ibrik getirterek ellerini yıkadıktan sonra ona döndü: Görüyorsun ki, dedi, henüz ac kalmiş değiliz. Bol çeşidli yemek yiyoruz. Fakat üç beş yıl muhasara altında kalır da yiyecek bulamıyacak mevkie düşersek şehidlerimizin etini kebab edip yeriz, gene teslim olmayız. Prense böyle söyle arkadaş! ( ! ) Prens Maksimilyan, kuru tehdîdlere Türklerin papuç bırakmadıklannı görünce hücuma girişti, pek kanlı saldırışlar yapu. Askerini şarabla sarhoş edip ileri saldırttığı ve akılları başlannda olmıyan bu sarhoşlar ise ölüm tehlikesini sezinsemedikleri için savaşlar gerçekten korkunc bir şekilde cereyan ediyordu. Fakat Türk bileğini bükmek mümkiin değildi, düğüne gider gibi ileri atılan sarhoş alaylarının da bu yaman bilek önünde akılları başlanna geliyordu. Hergün ve her gece karşılıklı tekerrür eden bu çarpışmalar altmış gün daha sürdü, binlerce ve binlerce Nemseli Türk siperleri önünde can verdi. Fakat kalenin tek bir taşı ele geçirilemedi. Halta muhasaranın ilk günlerinde zaptolunan varoş bile Türkler tarafmdan geri alındı, Nemseliler biraz daha ortaya sürüldü. Bu vaziyette düşman için biricik yol vardı: Kaçmak!.. îki yüz elli bin kişilik alacah ordunun artık ilertutar yeri yoktu. Metrislerin hepsi birer mezarlık olmuştu, diriler ölülerle koyunkoyuna yatıyordu ve ölülerin sayısı gün geçtikçe dirilerden daha yüksek bir yekun alıyordu. Dük de Lorren, muhasarada sebat etmekliğin çok ağır bir inhizama sebebiyet vereceğini ve sırasında yapılacak bir Türk hücumile bütün ordunun kılıcdan geçeceğini he«abladı, tam yüz on üç gün süren bu kanlı maceradan vazgeçmeği zarurî buldu ve fırhnalı, yağmurlu bir gecede Türklerin yaptığı baskın sonunda ricat emrini verdi. Bir yıl evvel, bütün Avrupanın elbirliğile yaptığı tazyik önünde Kara Mustafa Paşa ordusu Viyana muhasarasını bırakıp çekilmişti. Şimdi bütün Avrupanın gene elbirliğile hazırlayıp Budine yolladığı muhteşem ordu, bir avuc Türkün zoru önünde makhur ve perişan geri çekiliyordu. Görünüşte yenilen bir orduydu, fakat hakikatte bütün Avrupa bir kere daha Türk gücüne yenilmiş bulunuyordu. * * » Melek ibrahim Paşa, kazanılan büyük zaferin bilânçosunu serdara bildirirken şu rakamlan yazıyordu: Herçug fon Lutrinken ve Dük de Lorren kumandalannda Budin kalesini muhasaraya gelen ordu mevcudu: 250,000. Prens Maksimilyanm getirdiği kolordu mevcudu: 30,000, karadan ve Tuna yolile hemen hergün sökün eden gönüllülerin sayısı: 70,000; bu 350,000 kişilik ordudan ayağile yürüyerek geri dönenler altmış bin ve hayvanlara yükletilip taşınan yaralılar da elli bin kişi olduğuna göre Budin önünde 1 13 günde can veren düşman sayısı 240,000 ni bulmaktadır. Ganimet olarak kırk bin musketer, otuz bin gülle, binlerce çadır, kazma ve kürek, on beş bin zırh, kırk gemi dolusu muhtelif cebehane, yirmi gemi kumbara ve kur şun, üç yüz boş gemi elde edilmişti. Melek İbrahim Paşa bu bilânçonun altına Budin gazilerinin muhasara devresi sonuna doğru çektikleri sıkıntıyı göstermek için de şu cetveli ilâve ediyordu: Buğdaym okkası yirmi beş, ununki otuz, dan unununki on beş para idi. Bir okka tarhana elli, bir okka bal seksen, yağmumu kokan yağlarm okkası yetmiş, pirinç elli paraya satılıyordu. Sığıreti için otuz, at etine on para kıymet konulmustu. Lâkin darıdan başkası kolayhkla bulunmuyordu ve gaziler mirî ambarlanndaki dandan yapılan ekmekle besleniyorlardı. Bu bilânçoları biz, doğruluklanna inanarak kaydediyoruz. Viyana Önünde Türkler adlı eserin muharriri Tovafel, bir büyük tarih sahibi Helmolt, Macar tarihini yazanlardan Seyo, îgnaş Asadi ve Hammer gibi müverrihler Budin inhizammı orduda yüz gösteren hastalıklara, mevsimin kışa yaklaşmasma hamlederler ve kaledeki Türkleri ise refah içinde yasar gösterirler. Halbuki îbrahim Paşa hakikati rakam rakam söylemekte ve Budin gazilerinin ac denilecek bir durumda düşmanı tepelediklerini anlatmaktadır. Güclü kuvvetli ve her işe yarar esirin altı paraya satıldığı bir günde bir okka pirince elli para nark konulması kalede çekilen sıkıntıyı isbat etmeğe kâfi gelir. Türklerin Viyanadan dönüşünü hiristiyanlığın muazzam bir zaferi ve Avusturyalılann Budinden kaçışlarını da değersiz bir hâdise gibi kaydeden frenk tanhçilerinin bu gülünc telkinlerine rağmen vâkıanın ehemmiyeti meydandadır. Rahmetli Kara Mehmed Paşanm ektiği tohum filizlenmiş, başaklanmıştı ve Melek ibrahim Paşa parlak bir hasadrrt zevkine ermişti. Şimdi gaziler, kale bedenlerine yayılarak üç yüz küçük gemilerini de tunada bırakıp savuşan bozgun orduyu seyrediyordu. Küçük Kara Mehmed de, birkaç şanlı yara içinde, ayni temaşaya dalmıştı. Bir yıl önce Viyana dönüşünde hazır bulunan yiğit çocuk, şimdiki manzarada o hailenin kirlerini geniş mikyasta silen bir mana buluyor ve kıvanc duyuyordu. Lâkm babasile paşa babalığınm şu temaşanın zevkine eremediklerini düşündükçe de üzülüyordu, için için ağhyordu. Bu arada kendine düşen vicdanî borclaıı hatırladı, heyecanh temaşa sahnesini b;ra kıp şehre indi, paşa babalığınm gömüldüğü yere gitti, bir yığm topraktan ibaret olan o muhteşem türbenin önünde diz çöktü, belliyebildiği duaları okudu ve yüzünü gözünü mahzun bir yetimlik belirtip duran mezara sürdükten sonra in ledi: [Arkası var] (1) «ibrahim Paşa bu kalede binlerce cenkci asker ve bes yıllık zahire, muhimmat ve cebehane vardır. Zahiremiz kalmazsa sehid olanlarımızı çıkarıp yeriz. Cebehanemiz tukenirse yıkılan duvarların taslarile cengederız. Prense boyle söyle. Elinden geleni geri komasm» dedi. bayramında Ankaradaki Sergi Evinde büyük bir elişleri sergisi açmağa karar vermiştir. Bu sergi aile sanayii ve küçük san'atlar için bir teşvik vesilesi olacaktır. İktısad Vekili Celâl Bayarm alâka dar olduğu bu sergide ayni zamanda eski ve yeni kadınlarımızın el emeğile vücude getirdikleri eserler teşhir edılecektir. Bu serginin hazırlığına aid işleri takib etmek üzere Türkofis raportörlerindan Âkıl şehrimize gelmiştir. Muhtelif kadın teşekkülleri ve saire ile te mas ederek sergiye gönderilecek eserleri tesbit edecektir. Eski küçük san'atlara aid eserlerin de toplu bir halde bulunacağı bu ser gıde bilhassa şunlar teşhir olunacak tır: a Hernevi oymacılık, gümüş, tahta, demir, bakır, cam, mermer, lületaşı ve sair taşlar üzerine yapılan işlemeler. b Makine ile olmamak şartile her nevi gümüş ve bakır işlemeler. e Sedef, markötöri işlerL d Hahcıhk. e Dericilik: Hernevi deri üzerine işler. f Hernevi brodöri: Kadm çamaşır lan, çocuk elbiseleri, masa örtüleri, peçeteler, işlemeli yastık ve yorganlar ve saire. g Hernevi oya ve tentene işleri: Kadm çamaşırlan, masa örtüleri, peçeteler ve saire. h Tiftikten mamul hernevi elişleri: Şallar ve saire. i Hernevi el trikotajı: Blüz ve elbiseler, k Tezhib sanayii. Ankara elişleri sergisinde teşhir için gönderilecek eşyanın Ankaraya kadar nakli ve iadesi, muhafazası ve sigorta masrafları, stand tesisatı masrafı İktı sad Vekâletince deruhde edilecektir. Gönderilecek eşya jüri heyeti tara fmdan tetkik edilerek teşhire lâyık görülenler tefrik ve teşhiri muvafık gö rülmiyenler masrafı Vekâletçe tesviye edilmek üzere yerlerine iade olunacaktır. Sergide muvaffakivet gösterenlere muvaffakiyet derecesine göre nakdî mükâfat ve madalyalar verilecektir. MÜTEFERRtK Boğazlar komisyonunun tasfiyesi Boğazlar korhisyonunun tasfiyesi işine devam edilmektedir. Komisyon resmen tasfiye kararı vermek üzere umumî bir içtima daha yapacaksa da umumî kâtiblik mevcud dosya ve evrakın tasnifine şimdiden başlamış bulunmaktadır. Bu hazırlık, tasifye karan verildikten sonra işrerin çabuk bitirilmesi için yapılmaktadır. Haber aldığımıza göre Hariciye Ve kâletinde Boğazlar hakkında yeni bir büro teşkil edilmektedir. Boğazlar komisyonu umumî kâtibi Salih bu büroda bir vazifeye tayin edilecektir. Ağır sanayi tahsiline gidecek genclerin imtihanı Sümer Bank tarafmdan Avrupaya ağır sanayi tahsiline gönderilecek talebeler için dün Üniversite konferans salonunda bir müsabaka imtihanı yapılmıştır. Ka zananlardan 15 gene ağır sanayi üzerinde ihtısas yapmak üzere Avrupa ve Amerikanın muhtelif sanayi mıntakalanna gönderilecektir. Müsabaka imtihanına 69 kişi girmiş tir. Doğru değil mi? Bu adam deli mi? Arnavudköyünde oturan Arif evvelki gece Taksimde bir bahçeli kazinoda otururken yanma gelen Abbas isminde birisi, ortada hiç sebeb yokken adamca ğızı yaralamıştır. Yaralı tedavi altına alınmış, suçlu yakalanmıştır. Gerginliğin azalması için Fransa mühim fedakârlıklarda bulundu. Sulhun muhafazası için sol cenah partilerinin Parisin Saint Cloud parkında tertib ettiği vt yarım milyona yakın insanın iştirak ettiği nümayişte her tarafa İspanyol bayrak* lan çekilmiş ve İspanyadaki sol cenah hükumetine tayyare verilmesi istenmiştir. Halbuki Blum kabinesi kendi taraftar larının bu temayülüne rağmen sivil tayyarelerin dahi, esliha ve mühimmat gibi, İspanyaya ihracını menetmiştir. Barselonda dört Alman gencinin öl dürülmesinden dolayı Alman zirhlılannm karaya asker ihrac etmesi yahud Balear adalarını zapteylemesi ihtimali dahi şimdılık bertaraf olmuştur. Çünkü İngilterenin tesir ve teşebbüsü üzerine Almanya hükumeti bu askerî nümayişten sarfınazar etmiştir. Bununla beraber vaziyerin ileride tekrar fenalaşması ihtimali hâlâ mevcuddur. Çünkü ahiren Barselonda ü^ İtalyanın öldürülmüş olması şimdi de bu büyük devletin Madrid hükumetini sıkı§tırmasına sebeb oldu. Bu işte, İtalya hükumetinin nekadar ileri gideceği belli değıldir. Bundan başka İtalya, İspanyol milliyetperverlerine iyice yardıma devam ediyor. Şimalî Fasa yeniden 24 İtalyan harb tayyaresi gelKÜLTÜR tŞLERI miştir. Almanya dahi tebaasının can ve malına yeni taarruzlar vuku bulduğu zaZam görecek mekteb man askerî mahiyetteki tedbirlere müramuallimleri caatten artık geri durmıyacağım anlattu Ilkmekteb muallimlerinden zam göreMeselenin en müşkül ciheti îspanya * cek 1,000 kişinin listesi hazırlanmıştır. nın komşusu Portekizin bir türlü bitarafGeçen sene, ilk tedrisat kadrosundan yallık taahhüdü altına girmemiş olmasıdır. nız 300 kişi zam görmüştü. Bu memleketteki milliyetperverler ve dıkIlkmekteb kitablarî tatörlük rejimi, îspnyadaki sol cenah hüKöy mektebleri için hazırlanmakta o kumetine düşman ve komünistlerin bu lan alfabeler beş kuruşa sahlacaktır., İlk; hükumet üzerinde nüfuz sahibi olmasma mekteb kitablarınm fiatlannda bu sene muhalıftir. Ispanyada komünistler galebe yeniden tenzilât yapılacaktır. ettiği takdirde Portekizdeki rejimin tehSAĞLIK IŞLERt likeye düşeceği hakkında Lizbonda ka" naat vardır. İsyancıların en ziyade PorHastanelere yapılacak tekiz hududuna yakm yerlerde tutunmuş ilâveler ve kuvvet bulmuş olmalan Portekizin Bu yıl hastanelere ilâve edilecek yeni bunlara muzaheret ettiği hakkında ha yataklar ve paviyonlar için Tıb fakülte ricde bir zan peyda etmiştir. Bunun için sinde çalışmalara başlanmıştır. Buna gö Sovyet Rusya, îspanya işlerine kanşmare, Cerrahpaşa hastanesinde yapılacak mağı taahhüd için daha evvel Portekizin 150 yataklık hariciye koğuşundan başka böyle bir taahhüd altına girmesini şart Haseki hastanesine profesör Akil Muh koşmuştu. tarın çalışacağı 60 yataklık bir tedavi Portekiz, Ingilterenin dünyada yegâne paviyonu ilâve edilecek ve Gureba has müttefıki olduğundan beynelmilel polititanesinde mevcud üç paviyon da temir e kadaki mevkii sağlamdır. Ne Fransanın dilecektir. Hasekideki hariciye paviyonu ne de diğer sol cenah hükumetlerinin Gurebaya nakledilecek ve bu suretle Portekizi sıkışhrmalarına imkân yoktur. hem Hasekideki doğum paviyonu geniş Bitaraflık meselesinde Ingiltere diplomaletilmiş ve hem de Gurebaya yeniden bir tik noktadan Fransaya muzaheret gösterdoğum paviyonu ilâve edılmiş olacaktır. mekle beraber İspanya hâdiseleri, bu iki Röntken ile uğraşacak olan Radyoloji büyük milletin münasebatı üzerinde derin enstitüsünün açılma merasimi de bu ders tesir bıraktı. İngiliz efkârı umumiyesi yıh başında yapılacaktır. Fransada hükumetin sol cenah partilerinin ÎNHİSARLARDA elinde bulunmasım hoş görmemekte idi. Inhisarlar idaresine alınacak memurlar Inhisarlar îdaresinde mevcud açık memuriyetlere haricden imtihanla yeniden memurlar alınacaktır. Şimdiye kadar İdarenin açtığı müsa baka imtihanına yüzlerce gene müracaat etmiştir. Bunlardan ekserisi lise mezu nudur. Taliblerin imtihanlan yakında yapılacaktır. Bugün gelecek seyyahlar Rüzgârlı ve yağışlı havalar devam ediyor Çocuk bahçeleri çok rağbet gördü Empress of Australia adındaki transatlantik vapurile bugün limanımıza 600 kadar İngiliz ve Kanadalı seyyah gele cektir. Bunlar arasında geçenlerde resmiküşadı İngiliz Kralı tarafmdan yapılan Vimy abidesini ziyaret için Kanadadan Fransaya giden bırçok Kanadalı vardır. Suadiyede balo Çocuk Esirgeme Kurumu Erenköy nahiyesi tarafmdan evvelki gece Suadiye plâj gazinosunda bir balo verilmiş tir. Baloda Millî Müdafaa Vekili General Kâzım Özalpla saylavlardan bazı lan ve şehrimizin tanınmış birçok simaları hazır bulunmuşlardır. Müsamerede Afife Arif, Matmazel Saleryan ve Safiye şarkı söylemiş, piyango, varyete ve sair eğlencelerle sabaha kadar eğlenilmiştir. Fransanın, yanıbaşındaki Ispanyada, sol partilerin ve bahusus komünistlerin son intihabı akabinde yeni hükumetin ve parlamentonun teşekkül etmesini bekle miyerek en müfrit ve şiddetli tedbirlere müracaat etmeleri ve buna karşı milliyetperverlerin orduya dayanarak isyan etmeleri îngiliz efkân umumiyesinin Fransaya karşı itimadını büsbütün sarstı. Bunun için yeni İngiliz Kralı tatil ve istirahatini eski âdeti üzere Cenubî Fransada Niste geçirmekten vazgeçti ve Yugoslavyanm Dalmaçya sahiline gitmeğe karar verdi. Hatta bu sahilde sular sığlık oldugundan kendi yatlanndan vazgeçmiş ve az su çeken hususî bir yat kiralamıştır. Kral Yugoslavyaya gitmek için kara yolunu terciK etti ve Avusturyada İtalyan veliahdiîe bir otelde kaldı. İngiltere Kralınm, Frartf sayı bırakarak Yugoslavya sahilini isti « rahat için tercih etmiş olmasının politika noktasından dahi manası ve ehemmiyeri vardır. Muharrem Feyzi Togay Maliye Vekilinin riyasetinde yapılan toplantı İstanbul sokaklarından ikisinin dünkü yağmur dan sonraki hali Dün de şehrimize ve civanna sürekli yağmurlar yağmıştır. Yağmur saat beşe kadar devam etmiş, ondan sonra hava açılmıştır. Meltem rüzgârları ve yağmur lar hararetli sıcakları bertaraf etmiştir. İki gündenberi hava hissedılir derecede serinlemiştir. Yeşılköy hava rasad merkezinden verilen malumata göre Şarkî Anadolu kısmen bulutludur. Diğer yerler ise çok bulutlu ve yağışlıdır. Rüzgârlar umumi yetle şimal istikametinden esmektedir. Şarkî Anadoluda kuvvetli, diğer yerlerde ise rüzgârlar orta kuvvette esmektedir. Dün İstanbul Defterdarhğında Maliye Vekili Fuad Ağrılının nezdinde mü him bir toplantı yapılmıştır. İstanbul Defterdan Kâzım ile İstanbul tahakkuk müdürünün ve maliye müfettişlerinin hazır bulundukları bu toplantıda istanbul maliye kadrosu ile vergilere aid işler etra fında görüşülmüştür. İstanbulda vergi tahsilâtı ve saire etrafında Maliye Ve •kili alâkadarlardan izahat almıştır. Kadtköy Sekizinci ilk mektebindeki Çocuk bahçesinde bayrak çekme merasimi ve çember yarışına hazırlık Şehrimizin muhtelif yerlerinde açı lan çocuk bahçeleri ümidin fevkinde büyük bir rağbet görmüştür. Alâkadar makamlar bahçelere yeni oyun vasıtalan ilâve etmiştır. Hergün, Bebek sergisi açık kalacak Kızılay Kermesi münasebetile açılan mekteb tatıllerınden de istifade eden Bebek sergisinin, dühuliye bâki kalmak yüzlerce yavru bu bahçelerde, temîz sartile bir müddet daha devam etmesi kahava içinde spor yapmakta, muhte rarlaştırılmıştır. lif eğlencelerle vakit geçirmektedir Bütün sergiyi öeleye kadar 1000 zîler. yaretçi gezmiştir.