Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 Temmuz 1930 CUMHURİYET İSVİÇRE MEKTUBLARI Konferans ve yağmur daha devam ederse... Buradaki gazetecilerin büsbütün sinirleri bozulacak ve tutturacaklar: fimri vaki tatlıdır, Adolf Hitler haklıdırf Bursada kuduz bir köpeğin yaptıkları Sekiz kişiyi ısırdı, bunlardan ikisi Öldü Boğazlar meselesine toptan bir bakış Fransız muharriri Rene Pinona göre, Türkiye Açık havada havasızlık! çok dürüst davranmış ve ayni zamanda ıkra meşhurdur: Pek çelebi, pek centilmen genclerden biri henüz vaziyetten gayet mahirane istifade etmiştir balayını yaşarken bayram gelir, Akdenizde onun karşısına dikilen başka kaynatasının elini öpmeğe gider. Erkence bir düşmandır, İtalyadır. İngiltere, Japon davranmış olacak ki eşinin babasını yalnız yanın Çindeki siyasetini biraz istilâcı bul bulur, enine boyuna bayramlaşır ve yaruduğu için, onunla müttefik değildir. Bina na oturarak tatlı tatlı konuşmıya koyulur. enaleyh, kendisile dostluk tesis etmekte Bu sırada bir ziyaretçi gelir, kaynata elimenfaat gördüğü bir Türkiyenin isteğine le damadına öteyi gösterir: Oğlum, biraz çekiliver, hazret oturitiraz etmesi için bugün, eskisi gibi bir sun! sebeb mevcud değildir. İngiltere, ticarî menfaatlerini korumak üzere tedbirler aBütün ziyaretçilerin gelişinde de bu elacak, fakat Ankara Cumhuriyetinin ar mir tekrar edildiği için damad yavaş yazusuna mümaneat etmiyecektir. vaş kapı önüne sürüklenmiş olur. Genc Ualya ve Japonyamn muhalefetleri evli, eski kadınlarımızın «ba§ına vur, lokZecrî tedbirler, kendi istediği şekilde masını al» diye tarif ettikleri soydan olhalledilmedikçe konferansa iştirakten im makla beraber bu muameleden huylanır tina eden fakat Karadenizde gayet büyük ve odada tek bir adamın daha oturmasî ticarî menfaatleri bulunan İtalya için va için yer kalmadığını görünce ayağa kalziyet böyle değildir. Binaenaleyh, Ital kıp gitmeğe hazırlanır. Kaynata, onun ya, harb zamanmda bile kendi ticaret ge ansızın hazırlanmasından üzülüp alıkoymilerinin Boğazlardan serbestçe geçmesi mak ister: Acelen ne evlâd, der, biraz daha ni ve Boğazlann Sovyet harb gemilerine kal da konuşahm. karşı kapatılmasını istemektedir. Türki yenin talebine en kuvvetle muhalefet eden Damad şu cevabı verir: Japonyadır. Bu devlet, kolayca tahmin Bir yeni misafir gelir de bendenize edılebilen sebeblerle, Rus harb gemileri gene çekil dersçniz eşikten dışan çıkmak nin Karadenizden çıkmasına mümaneat lâzım gelecek. Bari kendiliğimden gide iddıasmdadır. Fakat, Japonya Milletler yim de sürülmüş olmıyayım. Cemiyeti azası değildir; uzaktan yapacağı muhalefet, Karadenizin sahildar dev Dün gece açık hava tiyatrolanndan biletleri arasında vukua gelecek anlaşma ü rine gittim. Şehir tiyatrosundan çok daha zerinde nafiz olamaz. Onun, menfaate fazla rağbet gördüğünü ötedenberi bildimüstenid itirazlan anlaşmanın tahakkuku ğim bu çatısız temaşa evi gene hıncahmcna mâni olamıyacaktır. dı. Içeri nasıl gireceğimi, nereye sıkışaca Montrö: 11 temmuz meselelerin hepsini onlar çıkarıyorlarmış. Bir taraftan hiç dinmiyen yağmur, di Mesele çıkmazsa diplomathğa lüzum olğer taraftan ilerlemiyen konferans sıkın mıyacağmdan dünyada nekadar mesele bsından artık gazeteciler arasında hezeyan çok olursa diplomathğın ehemmiyeti de, alâmetleri görülmeğe başladı. Ençok sı kadri de, kıymeti de o nisbette artarmış. kılanlar da biziz. Yağmurdan otel salo Bu sözlerin boş değil amma, amelî kıynuna hapsolmak, konferansta hareketsiz metten mahrum olduğunu kendisi de pelik, bütün bunlar yetişmiyormuş gibi, gün kâlâ bilir. Fakat, sinirlerini sıkıntının geçtikçe azalan paralarını hergün bir pençesine fena kaptırmış olduğu için o kere daha sayarak daha kaç gün bu sıkı kadar coşmuş ki bu nutku adeta büyük cı ikamete dayanabileceklerini hesab et bir kanaatle ve yeryüzünde keşfedilmiş tnek ve sonra Paristen, Londradan para en yeni bir hakikat nümunesi olarak anlatedariki icin tedbirler düşünmek. Oteki tıyor. Otekiler de mütemadiyen onu taslerden fazla sıkılanlar, birkaç gün sonra dik ediyorlar. Eğer bu hal böyle devam dönmek üzere baska yerlere de gidiyor ederse daha neler göreceğiz, kimbilir? lar. Fakat, bizimkilerin ve bu arada be*** nim halimiz harab. Gece rüyalarında Geçende bana bir konferansın muvafkonferanslar kuranlann, Boğazlan evvelâ fakiyetle bitmesi için azadan bir kısmının tahkim edip sonra da, harb tehhkesi var, ve yahud hiç olmazsa birinin çantaları diye kapatıverenlerın hesabı yok! Dün kapatarak hiç olmazsa otel kapısınm önübir tanesi korkulu bir rüya görmüş. Sa ne kadar inmesi lâzım geldiği nazariye bahleyin hararetli hararetli anlatıyordu: sini anlarmıs olan Fransız gazetecisine, sul ve talimata tevfikan yapıldığı görülGürcistanla Brezilya harbe tutuşmuşlar. dün M. Litvinofun avdet emrini almış olKaradeniz devletlerile Türkiyenin müş; ancak bazı kuduz vak'alarında hayBrezilyadan kahve yüklü tam yüz elli duğuna dair iki gün evvel salâhiyettar menfaati ayni vanların taşıdığı mikrobların çok müessir, parça tüccar gemisi gelmiş. Mutlaka bu ajans muhabirleri ağzile şayi olmuş havaSovyet Rusya ile Türkiye, Karadenize cok seri tesirli oluşu dolayısile tedaviden müthiş filoya da Isviçreli bir amiral ku dislerden bahsederek «sizin nazariyeye beklenen muafiyet henüz teessüs etme herhangi bahrî kuvvetin girmesine mümamanda ediyormuş. Rusya Gürcistan tara göre artık isler neticelenmek üzere olmak den süratle ölümü tevlid etmesi mümkün neat etmek hususunda mutabıktırlar. fını iltizam ettiği için M. Litvinof, o es lâzım?» dedim. Bu zata göre bu hâdise, olduğu cihetle bu vak'amn da böyle ol Kral Boris ve Kral Karol hükumetlerinin nada Türkiye Hariciye Vekili bulunan tam onun istediği hâdiselerden değildir. duğu tesbit edilmiştir. Vak'adan sonra menfaatleri de, Türkiyenin ve Rusyanın bu gazeteciye müracaat ederek kahve «Bir nevi ördek uçurmadır!» diyor. Buaynidir. Bulgaristan, şehirde köpek itlâfına ehemmiyet veril menfaatlerinin ğımı düşünürken bir arkadaşm alı al, moFransanın vaziyeti yüklü olan bu filonun Gürcistanı berbad nunla beraber, bunun da iyi bir alâmet olmiştir. Hastanemize köylerden ve kaza Neuilly muahedesinin muslihane tarzda Fransa, Avrupa muvazenesine müte ru mor bir yüzle dışan fırladığmı gördüm, edebileceğıni, binaenaleyh Boğaalann, duğunu ve yakında işlerin güzelce netilardan da bazı kuduz hastalan gelmekte tadilini değılse bile, Ege denizi limanla allik sebeblerle, Türkiyenin taleblerine merak edip sordum: muahede mucibince mutlaka kapatılması celeneceğini söyledi. Galiba haksız da dir. ^ ^ nndan birinde kendisine bir ticaret mahmuhalif kalmıyacaktır. Yalnız, Boğaz nı istemiş. Kapatsa filo büyük, muharebe değil. iki gündür hususî surette konuşan Ne bu telâş, sıkıldm mı yoksa? reci vadeden muahede hükmünü tahak lardan geçiş keyfiyetini nizamlandıracak etmek lâzım. Kapatmasa muahede var, delegelerin bazı işleri yoluna koyduklanO, mahpesten kurtulan bir adam iştikuk ettirmek maksadile bu fırsattan istifaolan yeni mftinleri, paktın derpiş ettiği yakile ve ciğerlerini ağzına kadar getirip zavallı meslektaş fena halde sıkılmış. Ne na dair Montröpalas koridorlarmda kuvde edip edemiyeceğini düşünüyor. Menmıntakavî yardım vecibelerile telife çalı nefeslendirmek ister gibi bir tavırla boyuyapsm? Gidip amiralle görüşmüş. Amiral vetli şayialar dolaşıyor. Geçen hafta, cufaatleri Çarlar devrindeki menfaatlerden şacaktır. cebindsn bir kâğıd çıkarmış, Milletler martesi aksamı gece yarısında otele girip na hava yutuyordu. Neden sonra soruma farklı olmıyan ve siyaseti, ayni yollardan, Son senelerde tıbDiğer taraftan, Almanya dahi, An cevab verdi: Cemiyeti reisi bulunan Habeş Imparatoru dün akşam dokuza kadar otelden hiç çıkmeharetle ilerliyen Sovyet Rusya ile bın yüksek terakki karada ve îstanbulda, Ikinci Vilhelmin tarafından imzah bu kâğıd Brezilya filo mıyan ve hemen hemen gayriresmî hiç Sıkılmak ta söz mü kardeş? AzkalTürkiye arasında, şimdiye kadar bir anlerinden biri de büelde ettiği hâkim vaziyeti temine ve bu dı boğuluyordum. sunun Milletler Cemiyeti tarafından insa kimse ile görüsmeğe vakit bulamıyan Halaşma yapılmamışsa bile, yakında kolayyük hastanelerde ve ralarda ekonomik ve siyasî nüfuzunu nî vazifelerle mükellef olarak Karadeni riciye Vekilimiz, dün akşam ilk defa ola Açık hava riyatrosunda bu, olur ca yapılacağı tahmın edilebilir. Ankaraşehirlerde kurulan yaymağa çalışmaktadır. Binaenaleyh, mu ya? ze geçeceğinden Türkiye hükumetinin rak otelden çıkarak biraz dolaştı. Bütün nın, yaptığı teşebbüste, Moskovadan müldiyet mutfaklandır. Türk hükumeti, harekete geçmek husu müsaadesini rica ediyormuş. Rüyanın bu lâf, fikir, iddia, nazariye ve hukuk hem olması ihtimali de akla gelebilir. Bazı hastalıklar var Hava alabilmek için insanın serbest sunda tam zamanını intihab ve işini çok hariciye vekili «oh!» diye nefes almıya gürültüsünün tam yükünü kendi sırtına Türkiyeyi, yalnız, harb gemilerinin Bo dır ki bunlann esasolması gerektir. Halbuki burada insan sameharetle idare etmiş bulunuyor. Fran hazırlanırken içinde bulunduğu amiral yüklenmis olan bu çahşk'an vatandaşın oğazlardan geçmesi kuskulandırabilir. EIı tedavileri hemen ğından, solundan; önünden ardından tazsanın M. Paul Bancour ve Ankara elçigemisi birdenbire Boğazda bir torpile muzlan biraz daha düşkün, rengi biraz sasen, Atatürkü, hükumet merkezinin, hemen bu hastalayık görüyor. Bayanlann sitemleri de ayrı si M. Ponsot taraflarından temsil edildiçarpmasm mı? «Havaya fırladığımı ve daha soluk olmakla beraber dün akşam ra verilecek yemekAnkarada, zırhlıların erişemiyeceği yük bir cendere. Yer bulamıyan her bayan, ği Montrö konferansı, Milletler Cemiyeti sonra yere düştüğümü biliyorum. Can biraz neşeli gibi görülüyordu. Gazetecilelerle mümkündür. sek yaylalarda tesisine sevkeden sebeb de dudaklarında kızıl bir rüşvet, yüzünüze konseyinin ictimaları biter bitmez tekrar hevlile uyandım, kendimi yerde buldum. rin gözünden kaçmıyan bu ufak alâmete Şeker, karaciğer, mî Hemşire Hacer bu değil midir? bakıyor ve yalvarıyor: toplanmağa baslıyacaktır. Fakat kararlar, Sağ dirseğimin sızısı hâlâ geçmedi!» diye derhal bir hayli mana verildi ve yanndan de, böbrek ve ba Mehmed Biraz çekilir misiniz? lngilterenin düsmanı Çenevrede verilmiş ve iş, Boğazlar meseEOI elile sağ dirseğini ovuyordu. itibaren açılacak resmî müzakerelerin ar ğırsak hastalıklannda yemeklerin rolü şimdi Halyadır ... lesine hâkim olan menfaatlere ve hoşnud Ben dört yanımdan sıkıştırılmaklığıma Bu rüya hikâyesinde biraz uydurma tık bu defa daha iyi ilerliyeceğine dair çok büyüktür. Geçen sene Gureba hastave alay çeşnisi var amma ben biraz da ta kanaatler peyda oldu. Ümid edelim ki nesinde kurulan diyet mutfağmdan bu Ingilterenin bu meseledeki vaziyeti, suzluklara göre orada hazırlanmıştır. raemen bu yalvanşlara dayanamıyarak biî buluyorum. Ben de bir iki akşamdır, öyle ohun. Yoksa, eğer yann bashyacak sahada pek çok istifade edilmiştir. Bu Palmerstonun yahud Dirraelinin zama Umumî Harbin yerinde bir neticesi olan belki on defa ter içinde yer değiştirdim, nihayet soluğu kapıda aldım. buna benzer rüyalar görüyorum. olan hafta da bir taraftan yağmurlu, öte mutfakta hususî hemşire yetiştirilmesi gö nındaki vaziyetin ayni değildir. Ne Ak muahedelere yeni bir darbe daha vurula *** Sade ben değil, herkes görüyor. Bu taraftan neticesiz geçecek olursa burada zönüne alınmış 935 yılı Kızılay hasta denizde, ne Hindistanda Kazaklardan cak demektir. Vapurlann birer köşelerine nekadar rada ahbab olduğumuz bir Alman istih ki gazetecilerin artık sinirlerinde takat bakıcı mektebi mezunlanndan hemşire korkusu kalmamıştır. Şimdi, Mısırda ve RENE P1N0N müşteri taşıyabileceklerini gösteren resmî barat ajansı muhabıri var. Kendisinin ha kalmıyacak ve hep birden yazmıva bash Hacer Mehmed Lenger diyet mutfağına levhalar asılmaktadır. Tiyatrolarımızın yatta en büyük zevki, eğlenceli fıkralar yacaklar: Emrivaki tathdır, Adolf Hit verilmistir. Bir senedenberi burada çalıSOSYETELERDE VtLÂYETTE ve sinemalanmızın da istiab hadleri mutanlatıp herkesi güldürmek ve bu arada da ler haklıdır! şan hemşire Hacerin Gureba hastanesinde laka tesbit olunmak ve o hadden fazla en evvel kendisi gülmektir. Dini bütün bir Telefon mütehassısları Çeltik ekimi kanunu bir heyet huzurunda nazarî ve amelî inr MUHITT1N BİRGEN müşteri alan müesseseleri cezalandırmak nasyonal sosyalist. Dünyada iki sevdiği tihanı yapılmıştır. geliyor Büyük Millet Meclisinden son defa lâzımdır. adam var: Biri Adolf Hitler, diğeri Kınalıada vapuru rıhtıma Hemşireye sorulan nazarî suallere çok Telefen şebekesinin ıslahı için Isveç çıkan çeltik ekimi kanunu, dün Vilâyete Vapur başka, tiyatro başka denemez. Atatürk. Atatürkü hiç görmemiş, «ah bir güzel cevablar vermiş ve hastalara nefis ten getirilecek iki mütehassıs bu ay so tebliğ edilmiştir. çarptı Çünkü havasızlık suda neyse karada da kere görsem!» diyor ve onun Hitlerden nunda şehrimize geleceklerdir. MütehasAkay idaresinin Kınalıada vapuru ev yemekler pisirmiştir. odur ve insanlar denizde olduğu gibi tide büyük bir adam olduğunu, dört seneîskân teffiz komisyonu Memleketimizin ilk diyet hemşiresine sıslar burada iki sene kalacaklar ve şimdi velki gün Köprü Kadıköy postasmı yayatroda da boğulabilirler!... lik bir muharebeden sonra bütün dünyaIskân teffiz komisyonu dün Vilâyette yeni vazifesinde muvaffakiyetler dileriz. 15,000 aboneden fazlasma tahammülü olya yeniden meydan okuduğunu sö'yliye parken, Kadıköy iskelesi önünde manevM. TURHAN TAN mıyan şebekenin genişleme projesini ha toplanarak tekemmül etmemiş bazı evrarek onu nasıl methedeceğini bilemiyor. ra yapamamış ve sulara kapılarak baş T Hırsız zannederek karısını zırhyacaklardır. k tetkik ile meşgul olmuştur. Bu saf kalbli iyi adam kendisi Alman bodoslamadan rıhtıma bindirmiştir. vurdu Vapur süratle yanaşmakta oldugun Dahiliye memuru olacaklayada son iki sene içinde çbk boşalmış olan Hava kurumu komisyonu gazeteci saflarını doldurmak için gazete dan musademe de şiddetli olmuş ve va Bursa (Hususî) Safranhk mahal rın imtihanı Hava Kurumu komisyonu bu sabah ciliğe sevkedilmiş sabık bir bahriye zabi purun baştarafı tamamen ezildiği gibi, lesinde oturan posta ve telgraf çavuşlu Berlin 15 (A.A.) Lindbergin bu aYeni teşkilât kanunu ile Dahiliye VeKadıköy rıhtımının o parçası da hasara ğundan mütekaid Sadullah oğlu Husrev Vilâyette toplanacaktır. Şehir dahilin tidir. yın yirmisinde Almanyaya gelmesi bek kâleti merkez kadrosu genişlediğinden isminde biri, evine hırsız girdi zannile ge deki kaymakamar da bu toplantıya iştiBizim gazetecilerden biri de diplomat uğramıştır. Ienilmektedir. Mumaileyh, olimpiyad rak edeceklerdir. İçtimada şimdiye kadar 25, 30, 35 lira maaşh bir miktar memura tesisatile birçok fabrikaları ve Alman cenin karanlığmda pencere başmda otu Tamirden daha yeni çıkmış olan Kılar aleyhine kocaman bir tez hazırlamış, yapılan işler görüşülecektir. Eylul ayın ihtiyac hasıl olmuştur. Dün, İstanbul Vi tayyare meydanlarım ziyaret edecek ve sofrada ona dair bir nokta başladı. Dip nalıada vapunı tekrar tamir edilecektir. ran karısı Fethiyeyi tabanca ile arkasınlâyetinde bu memuriyetlere talib olanla belki de Alman Hava Nazırı M. GoeringLiman idaresi bu çarpışma hâdisesi ü dan ağır surette yaralamışır. Yaralı has da îstanbulda umumî bir deneme yapıllomatlann ve diplomathğın yeryüzünde nn imtihanları yapılmıştır. ması muhtemeldir. tarafmdan kabul edilecektir. taneye kaldırılmıştır. eserini bırakmamak lâzımmıs. Dünyadaki zerinde tahkikata baslamısbr. Bursa (Hususî) Burada; ısmîan sekiz kişiden ikisinin ölümünü intac eden bir kuduz vak'ası olmuştur. Çelikpalas önünde palasm kemancısı[Bu makalenin ilk kısmı dünkü nı ısırarak Çekirgeye doğru kaçan bir nüshamtzda çıkmıştır.] kuduz köpek yolda üç dört kişiyi daha Bugünkü vaziyet ısırdıktan sonra geriye dönmüş ve şehri baştanbaşa katederek mütehevvir bir şe Evvelâ, Rusya, Karadenizde yalnız kilde Işıklara kadar çıkmıştır. Yolâa po değildir. Romanya ve Bulgaristanın, ne lisler kuduz köpeği araba ile takib et kadar zayıf olursa olsun, bir bahriyeleri mişler, fakat köpek çok seri bir şekilde vardır ve meselenin beynelmilel mahiyeti kaçtığından yolda onu öldürememişler bu bakımdan kuvvet bulmaktadır. Sov dir. Kuduz köpek Işıklar civannda bazı yet Rusyanın iki menfaati var: Evvelâ, köpeklerle boğuştuktan sonra Yıldırım evinin avlusu telâkki ettiği Karadenizin mahallesine inmiş ve orada dar bir ara methalini muhtemel herhangi mütearrıza lığın içinde oynıyan üç dört çocuğu da karşı kapamak istiyor; saniyen, artırmaha ısırdıktan sonra karşısına çıkan bir si ğa uğrastığı deniz kuvvetlerini, ezcümle uğnyacağı vil polis tarafından tabanca ile öldürül Uzakşarkta yeni müşkülâta ahvalde, Karadenizden çıkarabilmek istimüştür. Ismlanlardan iki kişi ölmüştür. Biri yor. Türkiye Cumhuriyeti, Rusyadan çeon yaşmda Rauf isminde bir çocuktur. kinmekle beraber, onunla çok samimî Diğerleri tedavi altındadırlar. Vaziyet dostane münasebetler idame etmektedir. Ieri iyidir. Vak'adan sonra Sıhhiye Ve Ankara hükumetinin, Lozan muahedesi kâleti tetkikat için İstanbuldaki Daül nin tadilini istemeğe karar vermeden evkelb müessesesi müdürü Zekâiyi şehri vel, maksadmı Sovyet Rusyaya bildirmiş mize göndermiştir. Müessese müdürünün ve onunla mutabık kalmış olması ihtimali yaptığı tetkikat neticesinde, tedavinin u de vardır. Türkiyede ilk diyet hemşiresi Lindberg Almanyayı ziyaret edecek "Cumhuriyet» in tefrikauı 8 Abidin Daver DAV'ER îki doktor genc kadının çok şiddetli bir Kocası Sanihanın ellerini tuttu, hakikaten ateş gibi yanıyordu. Fena halde soğukalgınlığından başka birşeysi olmaendişe etti. Hemen AH Dayıya koştu. O dığını ve nezlenin göğsüne indiğini söylenu uyandırdı, doktora yolladı. Ali Dayı diler. Zatürree tehlikesine karşı hemen nın kansı Fatma kadını da beraber alarak hardal lâpası tavsiye ettiler, bir de reçete Sanihanın yanına geldi. Fatma, iyi yü yazdılar. fekli bir kadındı. Ali Dayı, doğru eczaneye koştu. Bir müddet sonra, ilâclar gelmişti. Süha, be Hanımcığım sen merak etme. ŞimHi bizim efendi doktoru getirir, bir ilâc eeriksiz ellerile hardal lâpasını kansının sırtına ve yanlanna yapıştırdı. Hardal yerir, birşeyciğin kalmaz, diyordu. Sanihanın nazik derisini yakıyor, ilâcın Yanm saat sonra, ihtiyar belediye doktoru gelmiş, Sanihayı muayeneye başla kokusu genc kadını sinirlendiriyordu. O, mışb ki Ali Dayı da yanında bir askerî şikâyet ettikçe kocası, doktorla beraber çıkageldi. Ali Dayı belediye doktoruna uğradıktan sonra bu askerî hekime sabahleyin vazifesine giderken tesadüf etmiş, İstanbullu hanımm şimdi artık Sanihaya herkes İstanbullu hanım diyordu hasta olduğunu söyliyerek onu alıp getirmişti. Kabahat sende kancığım, diyor du; benimle beraber ordugâhtaki ziyafete gelseydin hem hasta olmazdın, hem de pek çok eğlenirdin. Bu sözler hastayı üzüyordu. Ali Dayının karısı anlayışlı bir kadındı: Sühava: Ali Dayının kansı Sühaya: Î Yavrum, dedi. Erkekler böyledir işte. İşleri güçleri ne olursa olsun hep birbirine benzer. Yavrum, dedi, erkekler hep böyle Beyefendi, dedi, haydi siz gidin bizim efendile bir tavla oynayın, ben ha dir işte... İşleri güçleri ne olursa olsun, hepsi birbirine benzer. Ben bir defa fena nım kızıma bakarım. Süha çıktıktan sonra, tombul vü halde hastalanmıştım. Sancıdan ölüyor cudünü, hastanın karyolasımn yanm dum. Ben, acı acı bağırırken, bizim efenda küçük bir iskemleye yerleştir di, lokantada arkadaşlarını toplamış, işret di. Sonra, hem şefkatli, hem şikâyetçi bir ediyordu. Üç gün üç gece kıvrandım, o da üç gün üç gece semtime uğramadı. îçsesle; ti rakıyı, içti rakıyı... Nara attı, şarkı söy bullu hanımlann sardığı tarzda sanlmış, ledi. Ben ölsem o gene rakı masasmdan bir örtü, arkasında gümüşi sade bir manaynlmıyacaktı. İyileştikten sonra kendi to vardı. Bu sade mantoyu çıkannca biraz sine sitem ettiğim zaman bana ne dese be modası geçmiş, fakat kisa kollu ve bulunğenirsınız. Fatoşçuğum, seni hasta yata duğu memlekete nazaran çok zarif, açık ğmda sancıdan kıvranırken görmeğe içim renk bir elbise giymiş olduğu görüldü. dayanmıyor, dedi. İşte erkekler böyledir, Kadının kolları ümid edilmiyecek kadar onlara kızmağa, sinirlenmeğe değmez. beyaz; fakat biraz kalın ve adalî idi. Erkek milletile gönlünü eğlendirip geç Saniha, şöyle kadmı süzdükten sonrati meli. sordu: Bir müddet sonra, Süha, memnun bir îsmin ne? Nerelisin tavırla içeri geldi. Zehra, Istanbulluyum, hanımefen Şu Ali Dayı yok mu, yaman adam di. vesselâm. Bize bir kadm buldu. Hasta Kısık sesinde şüpheli bir ahenk, garib: olduğun müddetçe sana bakacak. Hem bir tatlılık vardı. Kıvrak ve temiz bir kaj bu, beceriksiz bir köylü değil. Büyük dın tavrile hemen elbisesinin uzunca ete] Harbde, hastabakıcılık etmiş îstanbullu ğini yukan kaldırarak iğneledi; dantelâbir kadm... Burada hali vakti yerinde bir lı jüponunun altmdan ten rengi ipek çoadamla evlenmiş, kocası ölmüş... Şimdi rablann içinde kolları gibi biraz kalın ve dul kalmış... Ali Dayı, kadını getirdi, a adalî, fakat muntazam bacaklan görünşağıda bekliyor... Istersen çağırayım. dü. Hemen darmadağınık bir halde buSaniha cevab vermedi. Kocası onun lunan odayı düzeltmeğe başladı. sükutunu kabul manasına telâkki etti, Saniha, çocukça bir merakla onun gidışan çıkarak kadını çağırdı. Bir dakika dip gelişini, iş göriişünü seyrediyordu. sonra, uzunca boylu, siyah saçlı, genc ve Zehra geniş kalçalan, dolgun göğsile kuvvetli, otuz yaşlannda bir kadm içeri iğilerek evvelâ yerdeki hardal lâpalarını, girdi. Bırbirınden ayrık kara gözleri, kâğıdları, pamuklan topladı. Sonra, Sabir çıft yeni siyah fotın düğmesi gibi pırıl nihaya : pırıl yanıyordu. Başında, eskiden İstanlArkası var]