Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 13 Temmuz 1936 Küçük : Hikâye j Doğrunun günahı! Mahmud Yesari sız erkeklerden hiç hoşlanmam; hatta onları, erkekten saymam. Gencliğinde, bekârlığında, gezmiş, tozmuş, eğlenmiş erkeklerin, artık dışanda gözleri olmıya cağını, evlerine bağlanacaklarmı ve bu udum... Bu düşünce, bu karar ve bu u muşla, seninle evlendim. Kadın, hiddetle koltuğa oturmuştu: Doğrusu, çok umduğum gibi çıktı!.. Artık yetişir!.. Erkek, ayakta sessiz sessiz dururken, elini alnından geçirdi ve ağır bir sesle: Hakkın var, dedi, Artık yetişir! Kadın, erkeğin ne demek istediğini an* lamamış gibi bakıyordu. Erkek, iki elini, pantolonunun ceblerine sokmuştu: Evet, güzelim, artık yetişir! Sen nekadar muazzeb oluyorsan, bu komediden, ben, belki senden daha fazla üzülüyor, muazzeb oluyorum. Bu komedi bitsin, perde kapansın artık! Çünkü fazla uzadı! Kadın, şaşırarak gözlerini açmıştı: Hangi komedi? Erkek, tok bir sesle devam etti: Don juan, komedısi... Bunun aslı tiyatroda bir faciadır, biz, bir seneden • beri bunun parodisini oynuyoruz. Karısına iğildi ve kelimeleri teker teker söyledi: Ben, Don Juan değilim... Öm rümde, bir gün, bir kere bile, bu rolü oynamadım... Oynamak istesem de elinv den gelmez! Kadın, doğrulmuştu: Anlamıyorum!.. Anlat... Erkek, bir adım, gerilemişti: Anlatayım, yavrum. Seni görmüş, çok beğenmiştim. Akrabalarımdan, bir genc kadın, seni çok yakından tanıyor du. Senin, ancak çapkın bir erkekle ev Ienmek niyetinde olduğunu bana söyledi. O zaman ben, senin muhayyelende bir Don Juan, hayali yaratmak için, tertibat aldım. Tanıdıklanma, senin kulağına gidecek şekilde, bir takım vak'alar, hikâ yeler anlattım. Bunlan o kadar iyi tertib etmiştim ki, herkes inandı... Kadın, ağır ağır ayağa kalkmıştı: Hayır, yalan söylüyorsun... Şimdi beni kandırmak için bu yalanı bul dun? Erkek, hazin bir gülüşle başını salla dı: Yalnız şimdi yalan söylemiyorum. Kadın, kekeliyordu: Senin için intihar eden kokot? Yalan!.. Öyle bir kadın, dünya da yoktu ki ölsün! Kocalarmdan ayrılanlar? Onlar da yalan! Kadının sesi, gittikçe burkuluyordu: Verem olan kızlar? Hepsi, hepsi uydurma... Yalan! Kadın ayaklannı yere vurmuştu: Hayır... Sana inanmıyorum! Beni kandırmak için, yalan söylüyorsun. Beni, aldatmak istiyorsun! Erkek, ona yaklaşmıştı: Hayır! Yalan değil... Bir sene denberi, senin nekadar üzüldüğünü, nekadar azab çektiğini gördüm. Artık, bu yalanların uzamasını istemiyorum. Hem sebeb de kalmadı, değil mi? Benden şüphr etme... Bana, iltifat eden kadınların maksadları ne olursa olsun, ben, bir a dım ileri gidemem ki... Anlıyor musun? Bu, benim yaradılışımda yok... Ben, sakin, bir ev erkeği, bir aile adamıyım! Kadın, erkeğin yüzüne baktı, ve koltuğa çöküverdi: Demek, yalan!.. Yalan ha! Erkek, ona iğilmişti: Evet, hepsi yalan! Saçlarını okşamak istedi; kadın, sil kindi: îstemiyorum... Demek beni al dattın, öyle mi? Başı çöğsüne düstü, hıçkıra hıçkıra ağ Elbette ki bundan eminim. Niçin bu kadar tehlike atlatarak buraya yan daki evden geçtik. Simdi saklanacak bir yer bulmalıyız. Öyle bir yer ki hem gözetlemek kabil olsun, hem de icabında hemen sıçramak. Her tarafı gezdiler. Nihayet bir per denin arkasına saklanmağa karar verdiler. Epey beklediler. Durkheim artık ü midini kesmişti. Tam bu sırada Ochille Bastienin kendisine dokunduğunu hissetti. Bu bir hazırol işareti idi. Küçük bir ?ürültü isitilmisti. Ochille Bastien sordu: Parmakizi tahlili ne netice verdi, Morand? lzler gayet netti, üzerinde uzun uzadıya uğraşmağa hacet kalmadı. Başmüfettis evrakı okuduktan sonra: Demek ki siyahlı kadın polisin eski aşinalarından. Beş sene de az değil ha! Fransız polisi gerçi kendisini beş senedir tanıyor. Fakat kendi memleketi polisile asınalığı ne zamandanberidir, bilmivoruz ki... Şimcfi kadımn maecranm hırflaa *deîim: 17 teşrinievvel 1929 tarihinde bir Londra bankası güpegündüz soyuluyor ve Bibliyoğrafya Aşık Omer Semih Lutfi Kitabevi 1936 175 kuruş Fiatı Günümüzün en velud muharriri olan Sadeddin Nüzhet Ergun, Âşık Ömerin hayatına dair yazdığı 95 sahifelik mukaddemeyi, divanın başına geçirerek büyük kıt'ada 444 sahifelik değerli bir eser vücude getırdi. Buna. Âşıkın ara nılan şiirlerini kolayca bulmak için beş formalık güzel bir fihrist ekledi. Bü tün bu işi yapmak için müracaat ettiği eserlerin bibliyografyasile, kitabda geçen isimlerin endeksini de kitabın so nuna ilâve etti. Sadeddin Nüzhet Ergunun bu eseri bu son seneler neşriyatının en hacimlisidir. Epeyce zamandır irfan âlemimiz bu cesamette bir kitab görmemişti. Âşık Ömerin hayatma dair olan ilk kısımda müellif, şairin doğduğu yeri ve seneyi tesbite uğraşıyor. Divanın matbu ve yazma nüshalarile mukayeseler yapıyor. Bazı mecmualarda mevcud şiirleri de ayrıca kaydediyor. Bütün araştırmalarına rağmen henüz Âşık Ömerin doğduğu tarihi tayin edemiyen Sadeddin Nüzhet Ergun, Âşıkın on yedinci asır saz şairlerinden oldu ğunu, muhtelif şiirlerine göre, bul muştur. Serhad hâdiselerine dair yazılardan Âşıkın Yeniçerilerden olduğunu, ol dukça tahsil görmüş bulunduğunu, iyi tambura çalmakla iştihar ettiğini bize öğretmektedir. Çok yazık ki Âşık Ömerin doğum tarihi ve doğduğu yer gibi, ölüm tarihi ve öldüğü yer de belli değildir. Âşık Ömerin şürleri gerek halk edebiyatı şekillerile, gerek divan tarzile vücude getirilmiştir. Başlangıcda söylediğimiz gibi pek çok şiir yazmıştır. Hatta, kavi bir ihtimale göre, saz şairleri arasında onun kadar fazla şiir yazan hiçbir şair yoktur. Âşık Ömerin Konya kütübhanesinde bulunan yazma bir Divanmda 1242 şiir vardır. Buna nüshanın noksan sahife lerinde bulunması icab eden şiirler de ilâve edilecek olursa bu yekun daha kabarır. Ayni zamanda diğer bazı mec mualarda da burada bulunmıyan epeyce şiir vardır. Sadeddin Nüzhet, Âşık ömerin edebî, tasavvufî şahsiyetini tahlil ediyor, şöhreti ve tesirleri hududunu gösteri yor, sonra Divanına geçerek bizi bu kıymetli kitaba sahib ediyor. Bizde bir ekseriyet Âşık ömeri Ziya Paşanın tezyifkâr sözlerile anar. Gerek Sadeddin Nüzhetin etüdü, gerek Divan okunacak olursa görülür ki bu düşünce yanlıştır. Maksud eserse bir tek mısram bile kifayet edeceğini söyliyen eskilerin hakkı var. Çünkü, Vermem sana Cananıma çek benden elin ey melekülmevt nezreylediğim cana dokunma Yalovadan döndükleri zaman, kadın, yukarı kata çıkan merdivrne değil, sağa, sofaya doğru yüriidü. Kocası, hayretle sordu: Ne o? Yatmak fikrinde değil misin? Kadın, salonun kapısını açmıştı; hidEtten kısılmış bir sesle bağırdı: Hayır! Uyumıyacağım... Sen de 1... Biraz konuşalım. Erkek, sofada mütereddid duruyor Vakit geç... Sabah konuşuruz. Kadın, salona girmişti; içeriden, sinirli sînirli haykınyordu: Şimdi konuşmamız lâzım! Erkek, boynunu büktü, uysal adım larla kansının yanına gitti. Kadın, geniş bir koltuğa oturmuş, kaşlarını çatmış bak'yordu. Erkek, kadına: Neyin var? Kasta mısın? Neye sinirlendin? Şimdi ne konuşacağız? diye sormağa cesaret edemiyor, ayakta, sessiz bir tevekkülle duruyor; yaklaşan ve neredeyse patlıyacak fırtınayı bekliyordu. Kadın, ayak ayak üstüne atmıştı; sesi, bırdenbire odanın içinde, bir ıslık gibi çınladı: Neydi, bu geceki rezaletin? Erkek, kendi kendıne: Gene başladı... Bakalım, nereden tutturup nerede bitirecek? dedi. Kadın. sağ yumruğunu koltuğun ke nanna vuruyordu: Sana soruyorum, niçin cevab vermiyorsun? Neydi, bu geceki kepazeliğin? Tabiî cevab veremezsin... Beni görmü yor, anlamıyor mu sanıyorsun? Hepsini gördüm... Neclâ ile iki kere dansettin. Fakat, ne dansediş!.. Saime ile büfede karşılıkh çakıştırmalar... Ona, iltifat daha fazla idi. Elbette•• Çünkü o, şen dul... Birden ayağa kalktı, kocasının yaka sından yakaladı, sarsmağa başladı: Söyle, cevab ver... Bunlar, reza let, kepazelik, değil mi? Insan, kansının gözü önünde, bu rezaleti yapar mı? Sevmek başka, saygı başka!.. Söyle, cevab ver. Rezaletlerinden utanmıyorsun da, cevab vermeğe mi utanıyorsun? Artık baloya, çaya, bir topluluğa gidemiyecek miyiz? Bugün Neclâ, Saime... Dün, Ayşe, Fatma... Yann, Hatice, Emine... Nereye gitsek, sırnaşacak, yılışacak, kaş göz edecek bir aşifte buluyorsun... Erkek, hiç sesini çıkarmıyor, dinliyordu. Kadın, onun yakasını bıraktı, kollannı kavuşturarak karşısında durdu: Kadınlar da, sana yüz veriyorlar, değil mi? Don juan... Don juana hangi kadın mukavemet edebilir! Seninle ev leneli, bir sene oluyor... Bu, bir sene i çinde, kırdığın ceviz bini aştı... Birine ses çıkarma, ikisine ses çıkarma.. Artık illâllah! Erkek, dayanamadı, gülümsedi: Ses çıkarmadığın, ne gün, ne za man, güzelim? Kadın, geriledi, yumruklannı sıkarak bağırdı: Vay, demek yaptıklarını inkâr etmiyorsun; benim söylenişlerim, hoşuna gitmiyor, öyle mi? Bir de susacak mıy dım?.. Senin, bu kadar mütecaviz ola bileceğini doğrusu, ummamıştım, uma mazdım... Evlenirken, bana söylemişlerdi: Dikkat et. Çok çapkındır!.. Başına derd açar! demişlerdi... Ben de tahkik ettim; hakkında neler duydum, neler! bir kokot, senin aşkından, canına kıy mış! İki kadın, kocalarmdan ayrılmış lar! Üç kız verem olmuş... Bunlan duyduğum zaman; gencdir, bekârdır! de dim. Sonra, yorulmuş. çapkınlıktan bıkmış olacağını da düşündüm. Karanmı verdim: Evini, ailesini bilir, kuzu gibi oturur... Doğrusu, toy, pısırık bir koca da istemivordum. Utangaç, miskin, becerik Tayyare Piyangosu RADYO keşidesi dün bitti Bu akşamki program J 20,000 liralık mükâfat en son çekilen kırk numara arasında taksim edildi Tayyare Piyangosunun yirmi birinci tertib üçüncü keşidesine dün de Bey oğlunda Asrî smemada devam edilerek bütün numaralar çekilmiştir. Bu keşidenin 20 bin liralık mükâfatı en son çekilen 40 numara arasında taksim olunmuştur. Bunlar beşer yüz lira kazananlar arasındadır. İkramiye ve mükâfat kazanan bütün numaralar sıra tertibile aşağıdadır: 21842 22900 24057 24535 25223 25744 27487 28019 28854 29441 29820 21898 23495 24280 24575 25364 25854 27633 28028 29214 29498 29845 21935 23610 24295 24691 25444 25885 27638 28129 29241 29598 29972. 22092 23753 24386 24883 25463 27210 27786 28137 29254 29710 22224 23859 24392 25012 25478 27415 27815 28183 29370 29749 22530 24024 24394 25162 25510 27435 27943 28436 29402 29773 20 bin lira 20985 40 lira kazananlar 143 477 1290 2807 3529 4240 4948 5887 6969 7929 8926 9773 10811 11279 12484 13839 15334 15883 16896 17925 18878 20048 21011 21906 22371 23792 25127 26137 26601 27544 28308 29495 157 201 407 688 755 888 1690 1736 2536 2907 2968 3071 3756 3736 3924 4258 4356 4412 5021 5529 5539 5914 5939 6443 7030 7337 7367 8079 8090 8147 9018 9182 9385 9903 10255 10435 10933 11022 11055 11479 11534 12057 12753 12816 13106 14419 14782 15037 15451 15453 15486 15920 16284 16339 16975 17059 17215 17952 18408 18578 18910 19144 19168 20060 20145 20164 '21182 21306 21313 22053 22107 22161 22464 22679 22782 23925 24059 24078 25276 25337 25358 26179 26273 26402 26788 27033 27367 27546 27637 27805 28339 28502 28770 29521 29575 29708 421 890 2609 3199 4016 4464 5691 6665 7403 8186 9492 10562 11118 12377 13278 15047 15537 16350 17507 18721 19551 20408 21602 22212 23385 24256 25694 26437 27456 27883 28885 127 472 1269 2777 238S 3412 4184 4722 5719 14326 20092 20872 6737 7630 8294 510 1025 1640 2461 2706 28173283 9619 4606 4676 4804 5472 5977 6252 10713 6266 6351 9364 9486 9784 9970 11250 14381 16647 17071 17277 17387 17863 12424 10463 10525 11062 11395 12636 13449 13507 18034 18316 18487 19705 20196 20836 15170 21417 21835 23943 24209 24563 25052 15848 25557 25577 26504 26854 26902 27385 16469 27788 28455 17515 18872 19775 586 3328 3933 4801 6320 8269 10124 10266 12338 14781 16483 16521 20607 21780 19930 20012 21251 21600 21891 22364 22217 23040 23632 27550 23559 24348 1158 1851 2057 2537 2646 3831 25808 3865 4252 4944 5532 5562 8495 26549 9147 9217 9549 10956 13111 13196 27526 14035 14729 17066 19825 20037 21463 28198 23459 24058 24168 25380 25868 26081 29404 26688 26713 27054 27294 28743 29482 30000 3 bin lira Bin üra kazananlar 500 lira kazananlar 200 lira kazananlar 100 lira kazananlar İSTANBUL: 18 oda musikisi (plâk) 19 haberler • 19,15 muhtelif plâklar 20 halk musiki&i20,30 stüdyo orkestraları . 21,30 son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu Ajansınm, gazetelere mahsus havadis servisi verils* cektir. VIYANA: 18,20 piyano musikisi, eski Viyana 19,15 karısık yaym 19.55 polislerin zamanı, haberler, hava raporu . 20,15 sıhhi konuşma, yem hayat, eğlenceli yaym ve musiki . 22,05 konser: Wagnerin eserleri 23.05 haberler, gramofon 23,55 konuşma 24,10 dans musikisi. » BERLIN: 18.05 gramofon, askerî konuşma . 19,05 musiki konusması ve opera parçalan20,05 edebi yayın, piyano musikisi 20,50 günun. akisleri, haberler 21,15 Lâypzigden nakil23.05 hava raporu, haberler, spor 23,35 gece musikisi. BUDAPEŞTE: 18,50 cazband takımı . 19,50 konferans » 20.20 Şan konseri. konferans 21.20 or kestra konseri 22,45 haberler 23,05 gramofon . 23,50 italyanca konferans 24,15 Çingene musikisi, havadis. BÜKREŞ: 18.05 konser, havadis 19,20 konserln devamı, konferans 20,25 piyano konseri, kitablara ve mecmualara dair 21,05 millî Rumen sarkıları, konferans . 21,40 oda musikisi, Çaykofskinin sarkıları 22,35 ha berler 22.50 orkestra konseri 23,55 fransızca haberler, haberler. LONDRA: 18,20 çocukların zamanı . 19,05 havadis, National istasyonu 21,05 piyes: Facia 21.50 musiki . 22,35 orijinal orkestra konseri 23 15 spor, havadis 23,35 dans musıkisi, havadis 24,45 edebiyat. PARIS [P. T. T.]: 18,05 orkestra konseri. konuşma 19 gramofon, orkestra konseri, havadis 20,40 orkestra konseri, edebiyat 21,20 siyasl haberler, şarkılar 21.35 piyes: Danton23,35 havadis 23.50 dans musikisi. ROMA: 19.25 yabancı dillerde yayın, eğlenceli konser, gramofon 20,10 fransızca seyahat haberleri, eğlenceli musiki . 20.50 fransızca haberler . 20,55 Yunanistan için yayın 21,10 havadis, gramofon 21,45 konser 22,45 seyahat haberleri Nöbetçi Eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardır: Istanbul cihetindekiler: Aksarayda (Sarım), Alemdarda (Esad), Bakırkoyde ılstepan), Beyazıdda (Cemil), Eminonunde ıBenasont, Fenerde (.VitaliJ, Karagtimrukte <M. Fuad), Küçükpazarda (Yorgi), Samatyada (Erofılos), Şehremi ninde (A. HamdiJ, Şehzadebaşmda (Hamdi). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (Yiçopulo), Hasköyde (Neslm Aseo), K&sımpaşada (Müeyyed), Tünelbaşında ıMatkoviç), Yüksekkaldırıında (Vinkopulol, Şışli, Osmanbeyde (Pertev), Taksımde (Kemal RebulK Usküdar, Kadıkoy ve Adalardakiler: Büyükadada fŞınasi), Heybelide (Ta nası, Kadıkoy, Muvakkithanede (Saadet), Kadıkoy, Soğudlüçesmede (Osman Hulu . si), Usküdar, Çarşıboyunda (Ömer Ke . nan). 50 lira kazananlar 34 1050 1588 2790 3666 4423 5f 1 6667 7465 7748 8230 8960 9596 10070 11694 12728 13484 14410 14850 15548 16431 16789 17660 18604 19496 20043 21012 287 1069 1617 3081 3734 5120 6001 6675 7509 7804 8400 9035 9727 10535 11833 12847 14044 14428 14971 15970 16445 17049 17819 18657 19538 20329 21204 336 1101 1704 3K2 4032 5151 6084 6924 7529 7868 8525 9138 9752 10754 12136 12860 14060 14700 15098 16050 16545 17180 17867 18681 19615 20399 21419 636 1400 2420 3147 4035 5549 6367 7239 7640 7925 8719 9270 9909 10999 12182 13059 14122 14792 15198 16192 16605 17395 17976 18833 19637 20676 21497 655 1404 2669 3254 4101 5560 6472 7308 7704 8014 8779 9275 9934 11036 12389 13144 14158 14822 15247 16353 16662 17584 18008 19199 19892 20786 21559 1032 1535 2733 3518 4303 5721 6621 7444 7714 8048 8870 9514 9954 11144 12640 13221 14356 14823 15328 16380 16780 17583 18066 19236 19897 20924 21699 Çocuk Esirgeme Kurumunun (Çocuk Bakıcı Okulu) Çocuk Esirgeme Kurumunun Ankaradaki (Çocuk Bakıcı) okuluna talebe yazılmasma başlanmıştır. Çocuk Bakıcı okulu yatılıdır ve parasızdır. Oğretimi iki yıldır. Dersler hem nazarî, hem de pratiktir. Okulu başarıkla bitırerek diploma alanlar hasta bakım evlerinde hastabakıcı, aileler yanında çocuk bakıcı ve Çocuk Esirgeme Kurumlarına atanırlar. Okula yazılma, alınma şartları şunlardır: 1 18 yaşından aşağı olmamak. 2 İlkokuldan diploma almış olmak, ortaokulu v« liseyi bitirenler tercih edilır. 3 Hüsnühal sahibi ve sıhhatli olmak. Okula yazılmak lstivenler (Ankarada Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Merkezi Başkanhğına) yazı ile başvnrmalıdırlar. Yazılma için gerekli olan vesikalar: Okul diploması, nüfus cüzdanı, hüsnühal kâğıdı, sağlık ve aşı raporlan, 3 fotograf. Okula yazılma işi temmuz ayı sonuna kadardır. Not: Bu okul yalnız bayanlar içindlr. TAKSİM BAHÇESINDE H A L K OPERETİ Bu akçara 21.45 te 3EVDA OTELİ Salı akşamı RAHMET E F E ND 1 Masalarınızı ayırınız Tel. 43703 beytinin kaili olan Âşık ömer yalnız bu beyti yüzü suyu hürmetine tam bir şair olarak anılmaz mı? Dans Dersleri Hususî ve münferiden (asrî dans dersleri) Beyoğlu. Karlman karşısm da eski Polonya Nur Ziya sokak No. 3. Müracaat saatleri: 12 14 • 17 • 20. Profesör Panosyan. lamağa başladı. Erkek, onun ağlayışma bakarken, düşünüyordu: Galiba yanıldım!.. Doğruyu söylemiyecektim... Çapkınlığımı belki af fedecek, fakat ilk aldanışını, hiç affet miyecek! J Fikir Hareketleri Hüseyin Cahid Yalçm tarafın dan çıkarılmakta olan Fikir Hareketleri mecmuasınm 142 nci sayısı çıkmıştır. Bu sayıda: Cebir ve şiddet siyaseti, kuvvetlere karşı mücadele, Meşrutiyet hatıraları, dıplomasiye hâkim iki mesele, mutlak bir vazifeye iman, devletler muvazenesi, ekonomiye dair konuşmalar, bugünün sahibleri başlıklı makaleler vardır. Tatil zamanları devamınca 20 eylule kadar Ailelere ve talebelere ilân 8 TUrk lirasile 8 B E R L i T V de KAYDA Her lisan için kurslar açılmıştır. Hususî derslere bu müddet için mühim tenzilât BAŞLANILMIŞTIR MAHMUD YESARİ hırsızlar yakayı ele vermeden kaçıyorlar. Meseleyi İngiliz polisi Paris emniyet müdürlüğüne bıldiriyor. On beş gün araş tırma bir netice vermiyor. Yalnız bir anonim mektubdan, hırsızların başının kansının, dostile beraber, Pariste bulunduğunu haber veriyor. Çift on gün sonra bir otelde yakalanıyor. Marie Fordon ismini tasıyan kadınla Martin Rusdole ismindeki adam Londra polisine teslim ediliyor ve herif on bes seneye mahkum oluyor. Kadınsa dostu aleyhinde ifşaatta bulunarak on sene ile kurtuluyor. Bundan fena halde kafası kızan Martin Rusdole, intikam almağa, hâkimler heyeti öttünde yemin ediyor. Lâkın mesele şurada: O zamandan bugüne kadar beş sene geçiyor. Binaena leyh, on seneye mahkum olan bir kadın nasıl serbest bulunuyor? Belki affedılmiştir. Olabilir. Bunu Scotland Yarddan soralım. Simdilik polisi çağınn bakalım; kadının arabasını motosikletle takib eden oolisi. Polis içeri girerek selâm verdi. Ne ha\m> Takıb muvaffakiyetlı oldu. Arabanııı numarasını alabildin mi? Istanbul Ankara 373, istiklâl caddesi ^ ^ ^ ^ • ^ • ^ ^ ^ a Konya caddesi Biraz güçlükle. Lâkin daha iyisini yaptım, arabanın nerede durduğunu ve içindekilerin hangi eve indiklerini biliyo rum. Otomobildekiler takib edildiklerini farketmediler mi? Ettiler, fakat bakın ne yaptım: Hep arabayı takib etsem, biliyorum, kimse icinden inmeğe cesaret edemiyecekti. Düşündüm, sıkıştırsam, şehrin haricine çıkacaklar. Böyle yaptım ve otomobil İtalya şehir kapısından çıktı. O zaman nöbetçi bir polise bir not vererek bütün şehir kapılarına telefon etmesini ve otomobil geri dönünce takib edilmesini tenbih etmesini yazdım. Ben de gene otomobilin arkasından gittim. On kilometro kadar ileriledikten sonra bir köşebaşında kazaen düser gibi yaptım ve bir tarlanın içine yuvarlandım. Benden kurtulduklarını sanan herifler geri dönünce sivil polisler onlan takib ederek nereye indiklerini gördüler. m Beşi kırk iki geçe «Cumhurıyet» tn zabıta romam: 103 Yazan: Charles de Richter Gündüzün Blaiseauyu tevkif etmiş ol duklan salonda bulunuyorlardı. Başmüfettiş, elindeki elektrik lâmbasının ışığını odanın dört bir tarafına gezdirdikten sonra arkadaşma izahat verdi: Bana öyle geliyor ki Bleiseauyu bu akşam buradan uzaklaştırmak istiyorlardı ve bunun için ona bu oyunu oyna dılar. Bugün sağa sola boşuna mı tele fon ettim sanıyorsun? Dün Bichat has tanesi amfiteatrından bir cesed çalmış lar. Bu adam, veremden ölmüş ve o gün talebeler üzerinde etüd yapacaklarmış. Artık ötesini sen anla! Peki cesedi çalan yakalanmamış mı? Oraya o kadar talebe girip çıkar ki... Fakat muhakkak olan birşey var: Cesedi mahzene koyan Bleiseau değil dir. Bu işte başkasmın alâkası var. îşte bu alSlcadar kimscye bu gece (mrada raslamagı umuyorum. Gelecek mi dersin? Polis memuru biraz tereddüd etti: Rapor bu hususta da sarih; yalnız bilmem bir yanlışlık yok mu burasında? Peki araba nereye çekildi? Ingiltere sefarethanesine. Arabanın numarasını aldınız mı? 34287, fakat G. B. harfleri de vardı yanında. Araştırdınız, bu, sefarethaneye aid arabalardan birinin künyesi mi? Ticaret ataşelerinden birinin arabasının. Başmüfettis Gendraine teşekkür ettik ten sonra cebinden bir mendil çıkardı. Bu, siyahlı kadının mendili idi. Fakat üzerinde M ve G harfleri yerine D ve L harfleri vardı. Ochille Bastien, herhalde ismini değiştirmiştir, diye düşündü ve ayaga kalka rak: Ben siyahlı kadının evine kadar gideceğim, dedi. *** Aferin sana Gendrain. E, adres Kapıcı Marie Gordon isminde bir kimne? se tanımadığını söyledi. Fakat fotoğrafı Saint Guillaume sokağı numara 5. görünce heman tashih etti: H a anladım! Hizmetçi Mis Doria Ochille Bastien adresi notetti. Otomobilin hangi garaja girdiğine Lambtonu istiyorsunuz! Evet, evet, burada, Mis Muriel Swittein yanında otude bakıldı mı? rur. Başmüfettis asansöre binerek Mis Muriel Swittein dairesinin kapısmı çaldı. Kapı açılınca genc bir ses ingilizce: Hele şükür! dedi, nihayet gelebildiniz sevgilim. î Fakat genc kadın yanıldığını görünce fena halde bozuldu. Ochille Bastien sordu : Mis Muriel Svvitte ile teşerrüf ediyorum zannederim? Evet efendim. Sizi rahatsız ettiğim için affmızı dilerim. Zira hizmetçiniz Mis Dorie Lambtonu görmek isterdim. Fakat esasen kendisi hakkında sizinle de biraz görüş mek isterdim. Müsaade eder misiniz? Buyurunuz. Mis Switte misafirini içeri aldı. Müfettiş sordu: Mis Doria Lambtonu ne zaman danberi tanırsınız? Aşağı yukan üç senedir. Kendisini Sydneyde tanımıştım. Babam öldükten sonra artık benden ayrılmadı. Hareketinde hiç birşey dikkadnizi çekmedi mi? Hayır, çekmedi. lArkası vari