15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 İkinciteşrin 1936 CUMHURİYET Amerika Cıımhur Reisleri nasıl yaşar? «Beyaz Evin ziyaretçiye verdiği tesir, ev sahiblerinin henüz oraya taşındıkları halde hemen ertesi giinü çıkıp gitmeğe hazırlandıkları merkezindedir.» BEYAZ EVDE San'at mektebleri ( Eserler arasında Yeni program sayesinde çok inkişaf etti Son senelerde İstanbulda ve diğer şehirlerdeki san'at mektebleri çok rağbet görmekte, her sene bu mekteblerden yüzlerce genc mezun olmaktadır. Bu rağbet, mekteb programlarının tevsi edilmesi, hayat sahasında maışet vasıtası olabılecek birçok san'atların programa ithal edilmcsinden ileri gelmektedir. Son senelerde tedris ve talim programlarına şapkacılık, modelcilik, çamaşırcılık, tesviyecilik, demir işleri, ağac işleme işleri ve birçok ince san'atlar ilâve edilmiştir. San'at mekteblerinde tatbik edilmekte olan tedris ve talim usulleri de bu rağbete ve inkişafa vesile olmuştur. Eski den tedris ve talim için talebe bir takım masraflara mecbur oluyordu. Hal ve vakti yerinde olmıyanlar bu masrafları ihtiyar edemedikleri için devam ettikleri şubelerden ehil olarak diploma alamı yorlardı. Halbuki son senelerde san'at mekteblerinde mütedavil sermaye ile iş yapılmakta olduğu gibi haricden de birçok sipariş alınmaktadır. Bu sayede hem talebe masrafsız olarak tatbikat yapı yor, hem de verilen siparişler ucuza mal ediliyor. Şirketi Hayriye ve Boğaziçi mecmuası Boğaziçi, bugünkü vaziyetinde, şüphe yok ki Istanbulun içler acısı bir koşesidir. Ne şair olup üzerine bir yandan komur tozu, bir yandan çerçop atılan bu tabiat dantelâsı için mersiyeler düzmeğe, ne de şark ve garb şairlerınin devır devir yazdıkları Boğaz nesidelerini hatırlatıp içlenmeğe mahal var. Bıze dusen vazife guzel Boğaziçini çırkin olmaktan ve çirkinlese çirkinieşe içtimai hayat bakımından, sonmekten korumaktır. Çünku Türkiyenin en kalabalık bir şehri olan istanbul için Boğaziçi, mamuriyet işaret eden bir şiryan demektir. Onu, kanı kurumuş bir damar haline geimekten kurtarmak, Istanbulu güzel tutmaktan, yâr ve ağyara güzel göstermeklen başka bir şey değildir. Bu önemli ve pek gerekli hedefe yürümek için her şeyden once Boğazda oturmak imkânını temin etmek lâzım gelir. Bu da simdilık Şirketi Hayriyenin omuzunda kümelenen bir vazifedir. Anadolu yakasında Beykoza doğru uzıyan şose, Rumeli tarafında Bebeğe kadar giden tramvay hattı, hem eksik, hem tâli vasıtalardır. Boğazda oturmayı düşünenler, denizden her rr.ana^ile . istifade etmek istiyenlerdir. Bu mananın içinde gidip gelişindeki faydalı zevk te vardır. O takdirde Şirketi Hayriye. Boğazda kolay, muntazam ve . ucuz gidip gelışi temin etmekle mükelleftir. Işte biz, Şirketin Boğaziçi adlı aylık bir mecmua çıkardığını gorünce ve o mecmuanın ilk nüshalarını ele alınca, önüne geçemediğimiz bu tehalukle, bu mükellefijetin ne suretle eda olunduğunu bildirecek ^atırlar aradık. Mecmuada Şirketin güzel bir tarihcesi var ve bu tarihce ile diğer birkaç yazıdan Boğazicinin eski kalabalığını, eski setaretini kaybettiğini, Şirketin de sendelediğini ve birçok müşküllerle karşılaştığını anladık. Mecmuadan anlasılıyor ki bugün vaziyct değişmektedir, tarifede hayli tenzilât var. dır. Bunu takdir ederiz. Şonra mecmua nın güzel yazılar ve nefîs resimler koyaras Boğaziçini bütün kıymetile halka tanıtmak istemesini de iyi bir hareket saymakta tereddüd etmeyiz. Boğaziçi mecmuasmı, iyi tertib edilmiş bir eser olmak üzere, tavsiye ederiz ve blz de Şirketi Hayriye gibi halkımızdan Boğaza rağbet bekleriz. Güzel Boğaziçini oküzlükten kurtarmalıyız. Viyana Kongresi yeni tahtlar hazırlıyor Arşidük Ottonun, İtalyan Prensesi Maria ile evlenerek Avusturya veya Macaristan tahtırm geçmesi kuvvetle mevzuu bahsoluyor [Baştarafı 1 inci sahifede] İtalya Kralının kızı Prenses Mari ile Avusturya tahtına veraset iddiasında buunan Arşidük Ottonun nişanlanacakla rının yakında ilân edileceğine dair bir şayia deveran etmektedir. Bu birleşme meselesinin mütareke günü Viyanada aktedilecek Tuna havzas; hükumetleri konferansında müzakere edileceği söylenmektedir. Bazı şayialara göre bu izdivacı müteakıb Arşidük, Avusturya Kralı değil, fakat Macar Kralı olarak tahta oturtu • acaktır. demokratlar bakiyesi tarafından himaye edildiği kabili inkâr değildir. Bu parti Avusturyada hayli büyümüş )lup, bir reyi âmma müracaat edildiği akdirde, meharetle idare edilecek neşrirat sayesinde reylerin ekseriyetini toplı r acağına hiç şüphe yoktur. Maamafih, bunun zamanı geldiğine dair burada hiçbir emare mevcud değildir. Bu hususta dolaşan şayiaların da ihıyatla telâkki edilmesi lâzımdır. Bazı kimselerin iddiasına göre, von apenin mahirane diplomasisi ile ikna edilmiş olan Almanya Otto de Habsbur gu Alman prensi ilân etmek suretile hüiümdarlığm ihyasını kabul etmektedir. Bazı kimseler de, Habsburg hanedanı erasetinin, Prenses Mari de Piemont le izdivacı projesi dolayısile, hükümdar • ığın ıadesı meselesınde, İtalyanlarm fayda ümid edecekleri mütaleasını yürütü orlar. Diğer bazılan da, M. Schusdr iggin, seyahatini Tırollardan bıraz daıa öteye kadar uzattığı ve Avusturya mdudları haricinde esrarengiz bir şa ıisla görüştüğü, bunun da müstakbel Im" >aratordan başkası olmadığı iddiasında ulunuyorlar. Çekoslovak gazeteleri de, diğer taraftan, M. de Wiesnerin, Musoni tarafından kabul edilip edilmedıği akkında iddialı yazılar neşrine başla mışlardır. Viyana gazeteleri, bu meseleler hakında sükutu muhafaza ediyorlar. Sık ık heyecana düşen ve Imparatorun avdetine inanmakta daima istical gösteren efârı umumiye de sakin davranıyor. Von Papenin mülâkatları Viyana 10 (A.A.) Dün buraya dönen Almanyanın Viyana büyük elçisi M. von Papen, söylendiğine göre cumaresi günü Berlinde M. von Neurath ile ve pazar günü de Berchtesgadende M. Hitlerle uzun mülâkatlarda bulunmuş ur. Sanıldığına göre bu mülâkatlarda, Viyana konferansı işi mevzuu bahsedil • miştir. Bu sebeble san'at mekteblerinin ileride daha büyük inkişafa mazhar olacakBeyazevin uzaktan görünüşü ları ve daha iyi bir randıman verecekleri Amerika Reisicumhuru deyince akla ne gittiği görülür.Beyazsarayın bahçesi ümid edilmektedir. evvelâ Beyazsaray gelır. Beyazsaray kestirme yol olduğu için adeta umumi Bursada San'at mektebine ne tam manasıle bır saraydır, ne de tanı bahçe haline gelmiştir. gösterilen alâka manasıle bır ev. Dünyada bir eşine daha Büyük resmikabullerde bazan 1,500 Bursa (Hususî) Son senelerde butesadüf edilemiyen bu bina, dışarıdan kışının davet edıldiği vakidır. Resmî kıradaki san'at mektebine kaydolunanlaı bakıldığı zaman pek büyük görünme yafet mecburî olmakla beraber smokın mekle beraber çok geniştir. Cumhurrcı de bu işi görmektedir. Bu gibi kabul me çoğalmıştır. Yalnız bu sene mektebe 151 sinın günün büyük bir kısmını çalışmakla rasiminde, ekseriya külliyetli miktarda kişi yeniden kaydolunmuştur. Bu vazi yet; halkta eskiden hor görülen san'ata geçirdiği resmî daire kısmı da dahil ol gümüş takım kaybolmaktadır. karşı büyük bir sevginin uyandığını gösduğu halde 68 odası vardır. Reisicumhur Tafta gelinciye kadar, termektedir. San'at mektebinden mezun Beyazsaray bu kadar geniş olmasına Cumhurreislerinin, zevcelerile birlikte, olanlar artık fabrikalarımızda kolayca rağmen, odalarından pek çoğu, lüzum iş buluyorlar, hatta buradaki Merinos suz eşya doldurulmuş bir yer gibi tıklım fabrikasının inşaat işlerinde bile yüksek tıkhmdır. Bunun sebebi de simdiye kadar yevmiyelerle istihdam ediliyorlar. Halk; gelip geçen Cumhurreislerinin her biri bunu ve san'atın para ettiğini gördükten tarafından birçok mobilyenin ve aidıklasonra çocuklarını tereddüdsüz olarak n hediyelerin orada terkedilmiş olmasısan'at mekteblerine veriyor. Hem eski dır. den birer imaret halinde talebesi kâmilen Madam Roosevelt, tam manasile bir ev leylî olan bu mekteblere şimdi daha zi kadını olduğu için, ikametgâhını konforyade niharî talebe devam etmektedir. Bu lu bir hale koymak için pek çok uğraşda gösteriyor ki: Çocuklar buraya eski Beyazevde Vaşingtonun yatağı devirlerdeki gibi yalnız yiyip içmek, yamıştır. Eşyanın birçoğunu değiştirmiş, yerlerine Valkilldeki kendi mobilye fab üzeri yaldızlı bir tacla süslü ve «Lin tıp kalkmak için değil, san'at öğrenmek rikasından modern eşya getirtrniştir. Mi coln» yatağı diye ajıılan bir. karyobjda gayesile devam ediyorlar. safirlere mahsus olan yatak odalarından yatmaları âdetti. Taft bu karyolayı kalher birlne bir banyo dairesi ilâve ettır dırtarak yerine bir çift küçük kâryola geIzmir panayırını gezen miştir. Mutfağın şeklini değiştirip mo tirtti. Bu küçük karyolalardan birinın ecnebiler dern bir mutfak haline koymak için garib bir hikâyesi vardır. Madam Taft ağır surette hastalanarak bu karyolada 15,000 dolar harcamıştır. İzmir panayırına duhuliye vererek Madam Rooseveltin maiyetinde yirmi yatmıştır, Madam Vilson bu karyolada girenlerin adedi geçen seneye nisbetle kadar hizmetkâr çahşmaktadır. Evm ölmüştür. Madam Hardingin uzun müd yüzde 15 fazlasile 360,000 kişiye yak laşmıştır. 22 muhtelif millete mensub masrafları nisbeten azdır. Yiyecek mas det, içinde hasta yattığı karyola da bu6000 ecnebi ziyaretçi sergiyi gezmişlerrafı ayda bın dolar kadar tutar. Beyaz dur. Bunun üzerıne gene Lıncolnın büdir. Bunlardan 276 sı Mısırlı, 168 i YuSarayda bir ıki gece kalmak üzere dai yük karyolası kullanılmağa başlamıştır. goslavyalı, 425 i Rumen, 28 i Kıbrısh, Fakat Mösyö Coolidgeın çocukları o ma bir misafir davet edilmiş bulunur. 19 u Lübnanh, 288 i Iraklı, 1928 i Sumahud çifte karyolada yattıkları sıradd riyeli. 14 ü Trablusgarbli, 25 i Arnavud, Reisicumhurların eksensi, Beyazsa rayda kendılerini bir kiracı ferzeder şe bir tanesi kan zehirlenmesi neticesinde 46 sı Filistinli, 194 ü Fransız, 452 si Yunanlı, 43 ü İspanyol, 11 i Arjantinli, 10 u kilde yaşamışlar, bu dekora kolayca alı ölüm tehlikesi atlatmıştır. Beyazsaray, Amerikalılann ekserisi Çekoslovakyah, 469 u İtalyan, 20 si de samamışlardı. Fakat Roosevelt aılesi böyle değildir. Theodore Roosevelt Beyaz nazarında bir semboldür. Her çift haya Amerikandır. saraya hususî bir mahiyet vermeğe muvaf len kendısını onun içinde görmekten hoşİzmir Belediyesi bir kurs fak olmuştur. Ayni aileden olan şimdıki lanır. Bu evden gelip geçen otuz sekız açıyor Reisicumhur da, Beyazsarayda kendi kiracının her bın, orada kendılerinden İzmir (Hususî) Beledi}re, İzmir ve evinden farksız bir hayat yasamaktadır. bir iz bırakmışlardır. Beyazsarayı ziyaret Eğe bölgesindeki eski eserleri memle Amerika Cumhurreisinın evinde, Av ederken, insanda hâsıl olan tesir, sizi karket halkına ve haricden gelecek olan rupadaki manasile etiket denilen bır şcy şılıyan ev sahiblerinin oraya henüz taşınlara iyice tanıtmak için hiç olmazsa ormevcud olmamakla beraber, bazı ad^t dıkları halde hemen ertesi günü çıkıp git ta tahsil görmüş ve lisan bıîen genclere ler Beyazsarayda intizam altına almmış meğe hazırlandıkları merkezindedir. On mahsus olmak üzere bir kurs açmağa lardan evvel orada oturanların da te hazırlanmaktadır. Kursun muallimleri bir hayat tarzı yaratmaktadır. lâştan eşyalarının birçoğunu evde bırak seçilmiştir. Devam edecek olanlara, Beyazsarayda sabahleyin 8 de yataktan kalkılır ve Madam Rooseveltin bek tıkları gibi bir hisse kapılmamak kabil Milâddan 25 30 asır evvel başlıyan ve bugün mıntakamızda hâlâ izleri bulu ledığı birinci kat holüne gıdılır. Burada değildir. Beyazsarayda geçirilen hayat acaba nan Eti Türkleri, Yunan, Roma, Bizans kahvaltı edildikten sonra, Madam Roove Selçuk medeniyetleri hakkında masevelt, herkes için o güne mahsus bir fa zevkli midir? Orada oturanlardan hiçbi lumat verılecek ve harabelere kadar gialiyet programı çizer. Oğle yemeğini risi bu hususta bir şey söylememiştir ve dilecektir. Yetişecek gencler, ziyaretçiMösyö Roosevelt, mesai odasında bir hiçbirisi de orayı terkettiğinden dolayı lere rehber olarak verilecektir. tepsi içinde yedığinden umumî salona müteessıf görünmemiştir. gelmez. İkindi çayı, bütün Beyazsaray haîkını yemek salonunda, Madam Rooseveltin riyasetinde toplar. Bu saat, günün en samimî saatidir. Akşam yemeği saat 8 de yenir. Resmî bir ziyafet olmadıkça Reisicumhur akşam vemeğine alelâde kıyafetle iner, davetliler de ayni şekilde giyınmiş bulunurlar. Cumhurreisinin sofrasında yenilen yemekler umumiyetle dört beş türlüyü geçmez. Pazar günleri, aksam yemeğındc, Madam Roosevelt, Reisicumhurun pek beğendiği bir yumurta yemeğini kendi elile pişirmeği âdet edinmistir. Gece herkes yatak odasına çekildik ten sonra, Beyazsarayın koridorlannda detektifler dolaşmağa başlar. Gündüz leri de sabahtan akşama kadar, Reisi cumhur adeta tarassud altındadır. Elektrikli işaret cihazlan sayesinde onun her dakika nerede bulunduğu kolaylıkla anlaşılır. Bütün bu tedbirlere ve takayyüdlere rağmen, Beyazsarayın etrafındaki bahçelere girmek gayet kolaydır. Bütün gün, bahçelerden birçok kimselerin geçip işleriCumhurreislerine tahsis edilen bu ikametgâhın haricden seyredenlere pek kuvvetli arzular telkin edeceği şüpheiid'r. Orada vajamak bir zevkten ziyade bir vazifedir. Konferans bugün başlıyacak Eskişehir hattı Hükumet bu hattı ikileştirmek istiyor Eskişehirle İstanbul arasında günde 20 tren işlemekte olduğu için Nafıa Vekâleti, bu hattı ikileştirmek niyetin dedir. Vekâletin düşündüğüne göre, mev cud demiryolu çift hat haline konula cak. yahut ta buradan Kızılcahamam yolıle Bolu Düzce, Adapazarı üzerinden geçmek suretile ikinci bir hat yapılacaktır. Bu hat yapılacak olursa, İstanbul Ankara yolu 100 kilometro daha kısa lacaktır. Bu kısalışla İstanbul Anka ra arasındaki yolculuk 8 1 0 saate inmiş olacaktır. O vakit Boludan Ereğliye de bir hat uzatılacaktır. Viyana 10 ( A . A J Kont Ciano le Avusturya hükumet adamlan ara ;ında yapılan müzakereler hakkında bu ikşam aşağıdaki tebliğ neşrolunmuştur. Dünkü ve bugünkü günler içinde Başbakan M. Şuşnig ile Dış îşleri Bakanığı Müsteşarı M. Şmith, Kont Ciano ile birkaç görüşme yapmışlardır. Dostane bir hava içinde cereyan eden bu görüşmeler esnasında Avusturya İtalyan münasebetleri ve neticelenmiş olan ekonomik müzakereler hakkındaki meseleler Kendilerile görüştüğüm resmî şahsiyetmevzuu bahsolmuştur. ere gelince, .bunlar, münhasıran, bu akÜç devlet adamı bundan başka Re am buraya gelmesi beklenen Kont Ci* ma protokollarına mensub devletler Dış nonun ziyaretile ve îtalyan • Avustur [Bastarafı l inci sahifeâe] şleri Bakanlannın yapacaklan konfe • a Macar konferansile meşgul görii yük bir heyecanla seyretmiştir. Havanın ansın hazırlığile meşgul olmuşlardır. Bu üyorlar. müsaid olmamasına rağmen paraşütçü onferans yann başlıyacaktır. Başvekâlette çok büyük salâhiyet sa er, parlak bir grup atlayışı yapmışlar Macar Başvekili Viyanaya ibi bir zat bana dedi ki: dır. Plânörcüler de kendi san'atlarındahareket etti Kont Cianonun büyük resmi ka lci yüksek meharetlerini göstermişlerdir. Budapeşte 10 (A.A.) Dış İşleri >ul için giyeceği robun münakaşa edildiği O gün ayni zamanda Türk ordusunun havarılık sahasındaki büyük muvaffaki Bakanı M. Kanya, üç taraflı konferan u sırada Imparator Ottonun düşünüle yetlerini de gördük. Eskişehir hava üs a iştirak için bugün Viyanaya hareket eğine nasıl ihtimal veriyorsunuz? Bu cevab bir diplomasi şaheseri de • üne mensub pilotlar, bir seri yüksek ve etmiştir. Bakan hareketinden evvel Nailse, Başvekil Schusohniggin de kat'i ib ile uzun bir görüşme yapmıştır. mükemmel hareketler yapmışlardır. le söylediği veçhile, Imparatorluğun Gazeteler Almanyanın kat'î olarak Türk ordusunun gittikçe daha ziyade adesi henüz tasavvur edilmediğine inan Viyana konferansına iştirak etmediğini, ekemmüle doğru muvaffakiyet ve sebatakat Tuna havzasında kalkınma hare mak lâzım geliyor. a çalışmakta olduğunu, Türkiyeyi bu keti için yapılacak plânlara iştirakinin çok Diğer taraftan, întransigeant gazetesi kısa ziyaretimize rağmen, anlamış bu mühim olduğunu kaydetmektedirler. e, Roma muhabirinden aldığı bir tel unuyoruz. Bunu, bilhassa İstanbul garBundan başka şu nokta da kaydedı! rafa istinaden diyor ki: nizonu manevralarında müşahede eyle mektedir: «Almanyanın, von Papenin tavsiyesi dim. «Alman Büyük Elçisi Von Papen, 1 ızerine ve 1 1 temmuz tarihli muahedeyi Şurasını da bilhassa tebarüz ettirmek alya elçiliği tarafından Kont Ciano şe uvvetlendirmek maksadile Avusturyada âzım gelir ki Türk hükumeti, vaktile efine verilen ziyafette hazır bulunan mparatorluğun tekrar teessüsü tarzı halTürkiyede hemen hemen hiç mevcud ol mümessiller arasında Roma paktı aza ne müsaade edeceği rivayet edilmekte dir. Yeni Kral Otto resmen Alman prensi mıyan endüstrinin inkişafı sahasında çok iindan olmıyan devletlerin tek mümessian edilecektir. Alman nüfuzu Avusturi idi.» •üyük bir gayret sarfetmektedir.» Hükumet organı olan Budapest Hir rayı tekrar yavaş yavaş kaplıyacak ve stiklâl perdesi altında bir Alman vilâ ap gazetesi ezcümle diyor ki: «Küçük Antanta karşı alınacak va eti haline getirecektir. Yani, Avusturya, [Baştarafı 1 inci sahifedel rlândanın Ingiltereye karşı olan vaziyeziyet hakkında görüşüldüğü şüphesiz i gibi, yan muhtar bir idare olacaktır. malumata göre tesbit edilen bu esaslann dir.» Söylendiğine göre, M. Hitler, Musolinikanunî bir müeyyideye raptı zarurî göBir ttalyan gazetesinin mütaleası nin son zamanlarda ortaya atılan sekiz riildüğünden evvelâ bir proje hazırlanaRoma 10 (A.A.) Üç taraflı Vi milyon süngülü dostluğuna rağmen gene rak Sıhhiye Vekâletine gönderilmiş, Vekâletçe hazırlanan lâyiha da tetkik edil yana müzakerelerinin ehemmiyetini azalt am itimad göstermekten çekinmektedir mek üzere Başvekâlet tarafından bütün mak istiyen Temps gazetesine karşı yap /e Bavyera ile Brenner arasında, Cer Vekâletlere dağıtılmış, Vekâletler de tığı bir tenkidde Curnale d'İtalya gaze menleştirilmjş bir devletin tampon va • tesi ezcümle diyor ki: zifesi görmesinden memnun kalacaktır. lâyiha hakkındaki noktai nazarlannı bil«Kont Cianonun Viyana seyahati, son İtalya, bittabi, Habsburglann tahta dirmişlerdir. Berlin seyahati gibi diplomatik yol ile ve avdetine çok taraftardır. Bu, Romada, Lâyihada, açılan yerlerde iş görmege nceden inceye hazırlanmıştır. Kont Ciavaziyeti ve mesleği müsaid kadm erkek çoktanberi istenilmektedir. Diğer tarafno, gerek Tuna havzası, gerek Avrupanın bütün vatandaşlann devlet mekanizma umumî maksadları bakımından çok mü an, Prenses Maryanın Prens Otto ile Tarla fareleri için hazırla sında çalıştırılması esası gözetilmiş, bu him olan bir takım vesıkalarla Viyana zdivacı ihtimali de mevcuddur. Habs • nun için de hükümler konmuştur. nan zehiri yemişler dan dönecektir. Üç devlet, Roma pro burglann tahta avdeti tahakkuk ederse, Kadınlanmızdan doğrudan doğruya tokolları tarafından cizilen yoldan kat'iy bu izdivacın da hemen onu takib edeceği Bursa (Hususî) Şehirde pazar kuordu hizmetlerinde istifade yolundaki erulduğu gün buraya öteberi almıya geyen aynlmıyacaklardır.» ve bu suretle Savoie hanedanının Alman mellerin filî bir safhaya çıkması yakın len iki köylü, akşamüzeri köylerine Fransız gazetelerinin verdikleri nüfuzuna karşı muvazene tesis etmiş oladönerlerken geçtikleri yolun üzerinde laştığı yolundaki haberimize gelince, tafsilât cağı söylenmektedir.» bir bahçeye serpilmiş kuru üzüm gör yüksek bir dilden işitilen bu büyük teb Paris Soir gazetesinin Viyana muhaşiri ancak gazetemizden öğrenen bir samüşlerdir. biri, Habsburglann tekrar tahta avdet • O sırada karınları acıkmış olan bu iki bah refikimiz, Vekâletler Seferberlik şuleri meselesi etrafında ortaya çıkan rivaköylü kuru üzümleri toplıyarak yemiş belerinin tetkikleri mahsulü olan ve BüYazan: Feridun Osman lerdir. Fakat biraz sonra zehirlenmişler yük Erkâmharbiyeden geçen lâyiha ile yetlere dair gazetesine şu haberi veriyor: «Daha geçenlerde tahakkuk etmek ü" köylerine dönecekleri yerde hastaneye bu haberimizi kanstırmaktadır. Refıki kaldırılmışlardır. Köylünün biri hasta miz, bu sefer de kadınlann askerliği me zere gibi olan Habsburglann tekrar tahta En halis memleke* nede ölmüştür. Diğeri tedavi edilmek selesini tetkik etmek üzere Dahiliye çıkmaları ihtimali, 11 temmuz Alman hikâyeleri tedir. Müddeiumumilikçe yapılan tah Müsteşarı Sabri Çıtağın reisliğinde bir Avusturya itilâfı üzerine, Avrupa mesekikata nazaran yedikleri kuru üzümün komisyon toplandığını yazmış ve komis lelerinin ikinci plânında kalmıştı. Fiatı 40 kuruş bahçe sahibi tarafından tarla farelerin: yonun hangi esaslar dahilinde çalıstığm Evvelce Anschlussa karşı en mükemitlâf maksadile zehirlenerek oraya kon da tafsilâta bağlamıştır. Maalesef re mel bir mania telâkki edilen bu mesele Klod Anenin en £»"•»' duğu anlaşılmıştır. fikimizin bu istihbaratı da doğru değil Almanyanın Avusturya istiklâlini resmen romam dir. tanıması karşısında artık ehemmiyetin' îzmirde tütün satışları haraAteşın Rus aşkı ve bir ihtıras kaybetmişti. Askerî mükellefiyete tâbi olmıyanlar macerası retle devam ediyor Fakat, M. Musolininin, Milânoda hakkındaki lâyihayı tetkik için dahi bı İzmir 10 (A.A.) Tütün satışları geceyansına kadar bir komisyon toplan Macaristana dair vâki olan beyanatı ve memnuniyeti mucib bir şekilde devam mış değildir. Bu komisyona reislik etti Avusturyanın meşru şefi M. Wiesnerin etmektedir. Eğe bölgesinde bugün ak ğinden bahsolunan Dahiliye Müstesar Romaya yaptığı seyahat, ecnebi gazete şama kadar satış miktarı 15 milyon ki leri yeniden telâşa vermiştir. Sabri Çıtak bana dedi ki: loya yaklaşmıştır. Bu miktarın dört mi Çevirenler ı Son zamanlarda Heimwehrenlerder « Benim böyle birşeyden maluma yonu Akhisar, üç milyonu Ödemiş, ik Fethı Varal ve tım yoktur. Gazetedeki haber ayın 12 bir hayli kimse ile azası çoğalan kraliye Feridun Osman buçuk milyon kilosu Muğla ve bir bu çuk milyon kiloya yakm Bergama, bir sinde toplanacak komisyondan galat ol partisinin, bir seneden fazla bir zaman danberi, sosyal kralcı denilen eski sosya milyona yakm da Tirede satılmıştır. sa gerektir.» (Türk ordusu daima tekâmül ediyor!» Sefer halinde SON MEKTUB GENÇ RUS KIZI ARYAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle