Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 30 Birinciteşrin 1936 Cumhuriyet gazetesinin 12 birin Kapkaranhk, rüzgârlı bir geceydi. anlaşılıyordu. Yanıma oturması için ka citeşrin tarihli sayıYağmur insanın yüzünü ufkî istikamette pıyı açtım, bindi. Oturuşundan bir adam smın «Hem nalına kamçılıyordu. Garajın kapısına varıncı evlâdı olduğu hissini vermişti. hem mıhına» sütu ya kadar yüzüm, ayaklarım sırsıklam bir Biraz yol aldıktan sonra lâf söyleme nunda, bizimle dost hale gelmişti. Yazlan kolayca ve hafif diğini görerek büsbütün memnun ol geçinir görünen bir mırıltı ile açılan bu kapıyı kışın aç dum. Böyle ıslak gecelerde otomobil sü muhtelif Avrupa mak bile başhbaşına bir belâ! rerken yanımda oturanm dırdırına hiç milletlerinin Türk [Baştaraft 1 inci sahifede] Evin kapısını çekerken bilhassa ka gelemem. düşmanlığmdan bahneşretmiştir. Bunda deniliyor ki: nm memnun olmadığımı anlasın diye * * * seden yazıyı oku «Kat'î bir hamle yapmak zamanı gelöyle bir gürültü yapmıştım ki zavallı Londranın cenub meydanına gelmiş dum. «Biz neden miştir. Düşman bizim muzaffer olmak kimbilir, hakkımda ne düşünmüştü. Fa tik. Misafirim inmek ister gibi bir ha yapmıyalım?» başazmimize karşı tecavüze başlamıştır kat siz insaf edin. Kış ortasında gecenin reket yaptı. Gecenin bu saatinde tek bir lıklı yazıda Abidin Meşru hükumet, nihaî galebeyi temin esaat onunda telefon ederek geceyansın insan bile bulmak kabil olmıyan şu mey Daver, seyahati esdecek hertürlü vesaite maliktir. Bütün edan sonraki trenle geleceğini haber ve danda, ne tuhaf, belediye bir saat bu nasmda Varşovada, Eskl bir Ru* WiseJ D J sinin çan kulesinde sirlerin canlarına dokunulmamasını em rn altmışlık acuzelere de insanın karı lundurmak külferine katlanmamıştı. O \r rederim. Hükumet, faşizme karşı bir issının da akrabası olsa kızmamak kabil tomobili durdururken nedense saatime V . y a n a d a . B u d a p e ş ^ ^ ^ £ tihkâm olan Madridi kurtarmak için eden salibler midir? Hem bu soğuk havada Londra bakmak aklıma gelmişti. Sol cebime e tede gördüğü Türk linden geleni yapacaktır.» da ne işi var sanki şu ihtiyr halanın?... limi attığım zaman tuhaf bir boşlukla düşmanhğını ifade eden eserlerden bahIhtilâlcilerin bir ültimatomu daha * * * karşılaştım. Bir an içinde yaptığım bu sediyor. Evet, bu gibi eserlere maalesef Teneriffe 29 (A.A.) General Bu gibi düşüncelere kendini kaptıran dalahğın cezasını bulduğumu anlamış mdenî Avrupanın birçok şehirlerinde tesadüf ediliyor. Hatta bundan iki hafta Franko, Madrid hükumetine bir ülti adam elbette garajın kapısını hızla vu tım. evvel Budapeştede «Inkorporasyan» ki amtom vererek şehrin teslimini istemiş rur. Kansmın sıcak salonun tül perde Saati geri ver, yoksa canını ya lerini aralık ederek buz gibi gecenin ka kanm! dememle otomobilin kapısına ya lisesinde Budapeşte ve hıristiyanlığın tir. Diğer taraftan General Varela, radranlıklarına dalan kocasına yolladığı pışık çantadaki tabancama asılmam bir Türklerden kurtukışunun 250 inci yıl yo ile Madrid ahalisine hitaben bir nuhavaî buseyi de iade etmek istemez. oldu. Brovningi burnuna dayar dayamaz dönümü büyük merasimle, «Kardinallerin Böyle gecelerde hızlı gidilse bir türlü, sanki bu işlere alışık biriymiş gibi derhal ve Arşidüklerin» huzurile kutlulandığı tuk söyliyerek nasyonalistlerin ileri ka yavaş gidilse başka türlüdür. Kaygan ve saatimi iade etti ve açtıeım kapıdan ken zaman bu mevzua dair dinî musiki par rakollarına teslim olan kimselerin ha yatlannın bağışlanacağı vadinde bulun kimsesiz sokaklardan geçerek istasyona dini dışarı atarak gecenin karanlıklann çaları çalınmış, hikâye ve şiirler okun muştur. muş, ve nutuklar söylenmiş.. Gene bu vâsıl olduğum zaman hiddetim artık da kaybolup gitti. İki Sovyet gemisi batmış! büsbütün topuğuma gelmişti. Trenin Karıma bu kahramanlık hikâyesini münasebetle 76 gün muhasarada ka Londra 29 (Hususî) Sevil rad muvasalat saatinden evvel vardığına mı ballandıra ballandıra anlatacaktım. Mu lan Budapeştenin kurtuluşundan sonra yanarsın; istasyonda sıcak bir oda bu hakkak ki onun gözünde büyüyecek, ba Avrupanın muhtelif memleketlerinde 76 yosuna göre, milliyetperverlere aid taylunmadığına mı? na kimbilir ne güzel şeyler söyliyecekti. gün süren şenlikleri hatırlatan ve o za yareler bugün Barselon açıklannda iki Çaresiz otomobilin içinde beklemeğe Eve vardığım zaman karımı ateşin kar manda yazılmış birçok komedyalar, şi Sovyet gemisini bombardıman etmişler başladık. On dakikanm sonunda ben de şısında yumuşak yastıklara bürünmüş, irler ve sair yazılar, resimler, karikatür dir. Çıkan yangın neticesinde vapurlar karşılayıcılar arasına sokulmuştum. Sa mışıl mışıl uyuyor buldum. Hikâyem o !er neşredilmiştir. «Biz de bunlardan bir batmıştır. Ayni radyoya göre, îtalya ile Almanat bire yirmi kala hâlâ bekleşiyorduk. kadar enteresandı ki onu derhal uyan iki tanesini okuyucularımıza takdim ediIçimizde küfür edenler de vardı. Tam dırdım. yoruz.» Bütün bunlann gururumuza do ya Madridin sukutundan sonra milliyet perver hükumeti resmen tanıyacaklannı bu esnada istasyon şefi Londra ekspre kunacak şeyler oldugu muhakkak.. *** sinin Penritde yoldan çıktığını, yolcu Fakat üstadın yazısının sonunu teşkil General Frankoya bildirmişlerdir. Beni mahmur gözlerle ve takdirle dinlardan hiç kimsenin incinmediğini, fa Ademi müdahale kongresinde eden kısmmda şöyle deniyor. «Bizim de liyordu. Nihayet saatimi ne müthiş bir kat bu yüzden sabahın beş buçuğuna kasayısız kahramanlarımız ve kahraman müzakereler manevra ile geri aldığımı söylediğim zadar gecikeceğini söylemesin mi? Hid lıklarımız var. ^an'atkârlarımız bunlan Londra 29 (A.A.) îspanya işleman uyanır gibi oldu. detimden çıldıracaktım. Sanki bu da mevzu yaparak ne için millî mefahirimi rine ademi müdahale komitesinin dünkü Saatin mi dedin? diyerek ayaga yetmiyormuş gibi beklemek istiyenler i zi temsil edecek eserler vücude getirme içtimaı 6 saat sürmüş ve saat 23 e doğru çin intizar odalarından birinde ateş yak kalktı. sinler..» Evet, tarihimiz hiçbir nesle na tatil edilmiştir. Zannettim ki babasmın hediye ettiği tıracağını gevelemesin mi? Sanki kan sib olmıyan kahramanlıklarla doludur. Ancak sabahın birinden sonra neşrebu altın saati adi bir Gangstere kaptır mın acuze halasını beklemek şartmış giRessamlanmızın, heykeltraşlarımızın, şa dilen ve 17 sahifeden mürekkeb olan zamadığımdan memnun olarak beni öpe bi. irlerimizin bunlan tasvir eder eserler vü bıt hulâsası tebliğinde ezcümle denilmekcekti. Gözlerimi kapadım. * * * cude getirmesini isteriz. Fakat bunların tedir ki: 3JC 3J5 3J% Viyanadaki, Varşovadaki abideler gibi «Komite Sovyet delegesi haric olmak Elbette beklemiyecektim. Hem bek Gözlerimi açtığım zaman karım, yuka olması hiç te arzu edilen birşey değildir. üzere İtalya ve Portekize karşı ileri sülesem üstelik karım da kızacak; bir de rı kata, yatak odasma merdivenleri ikişer Prens Öjenin atile bir Türk bayrağını rülen anlaşma ihlâli iddialarmın sabit ona derd anlatmak lâzım gelecekti. Otoikişer atlıyarak koşuyordu. Döndüğü va çiğnemesi bugünkü telâkkilere göre kah olmadığına karar vermiştir. mobilime dönerek gaze bastım. îstasyonkit uzun altın kordonile kayınpederimin ramanlığı lekeliyen bir neticedir. Bugün Lord PlymouCh, İngiliz hükumetinin dan yavaş yavaş çıkarken gözlerim ince, bana düğün hediyesi olarak verdiği koca milliyet mefhumunun bir sembolü olan yegâne endişesinin ancak Ispanyadaki uzun üstübaşı biraz perişan bir adama bayrak kime aid olursa olsun hürmet edi anlaşmazlığın beynelmilel bir mahiyet alteeadüf ctti. Tam bu esnada da yolu altın saat elindeydi. * # * lecek bir varlıktır. Yapacağımız bir abi masına mânı olmak olduğunu bildirmiş kesme işareti olan kırmızı ışık parlamış îkimrz de dona kalmıştık. Gebimden dede, bir eserde Türk kahramanmm bir tir. tı. Durdum. Acaba şu karanlık, yağ mukayese Yunan bayrağını veya bir Rus neferini Portekiz hükumeti Sovyetler tarafın murlu gecede paltosunun yakasını kal çıkardığım saatle şöyle bir yaptık. Birbirine çok benziyordu. Fakat çiğnemesi; ayni kahramanın lâalettayin dan ileri sürülen Portekiz limanlarının dırarak ıslana ıslana evine dönen şu zabir düşmanı temsil eden bir insanı tepe kontrolu hakkmdaki teklifi kabul etmevallı kimdi? İçimden ona acımak geldi. ayni saat olmadığı da muhakkaktı. Gene imdada kanm yetişti. Altın sa lemesi, yurda fenalık getireceği tasfv miştir. Hiç olmazsa ben otomobilde, ayağım suKomite tâli komitenin tavsiyesini las dan kesikti. Bunlan düşünürken ıslak, atin arka kapağmı açtığımız zaman şun vur edilen umumî (bir sembolü ezrriesi) ların yazılı olduğunu gördük: yanmda daha düşük kalacak bir vaziyet» vib etmiştir. sıçana dönmüş şahıs arabama yaklaşa«Claud Vincent Smith, Dublin Un! tir. Bu karara göre, bundan böyle komi rak birşeyler söylemek istedi. Pencereyi versitesi şark dilleri profesörüne 1935 Çanakkalede düşman bayrağını taşî tenin ve tâli komitenin içtimalanndan açtım. yan vapuru batırmağa muvaffak olan sonra çok geniş birer tebliğ neşredilecek Eğer cenuba dogru gidiyorsanız, mezunlarının hatırası.» İngilizceden çeviren: Mehmedciği değil, vatana taarruz etmek ve fevkalâde ahvalde komitenin tasvibi lutfen beni de biraz alır mısınız?... N.ÜZHET ABBAS istiyenlere karşı yararlıklar gösteren Ça ile bu tebliğe delegeler tarafından tevdi Sesinden zararsız bir adam oldugu nakkale kahramanmı almak daha kuvvet edilen vesikalarla yapılan beyanatların tam metinleri bu tebliğlere leffedilecekli olur zannederim. veya sevdikleri kulüblerin renklerinde Karşısındakini hakir görerek kendini tir. kâğıdlar takmışlardı. yükseltmek fikri eski devirlerin kara ta Italyan delegesi M. Grandi, Sovyet Üniversite Tıb Galatasaray gibi bir iki mek assubunun bir nümunesidir. Eski din a beyanatınm gayrisarih olmasından şikâ Fakültesi ve Yük tebinkiler müstesna, izciler, umumiyetle, damlannın insan gözüne gerdiği perde on yet etmiş ve dünya matbuatındaki heyesek Baytar mektebi yalnız birer trampet ve borazan kafile sabık parazitoloji arı ne yaptığım bilmez bir zavallı hali canı Sovyetlerin doğurduğu gibi anlaş sinden ibaretti; 20 25 çocuk boru ve mazlık halinde bulunan iki taraftan biriordınaryüsü profe ne getirmişti. trampet çalıyor, arkalannda 9 1 0 , sör îsmail Hakkı Üstad, Rusyada bu gibi eserlere tesa ni harbi uzatmağa teşviki de gene Sov hatta 5 • 6 kişilik birer manga geliyordu. Beyin oğlu ve Kasdüf edemediğini söylüyor. Bu, akla çok yetlerin yaptığım bildirmiştir. îzci demek sade trempet ve borazan mı tamonu Memleket Sovyet delegesi M. Mayiski, hüku yakın bir hâdisedir. Çünkü: Ruslar si demektir? ' hastanesi sertabib vil hayatta taassubun en az tesiri altın metinin Portekiz limanlannı kontrol hakBeyoğlunda gördüğüm iki kız izci ve operatörü doktor da kalırlar. Vakıâ Rus kiliseleri tarihte kmdaki teklifile Lord Plymouthun Is grupundan birinin eteklikleri gümüşi, ö Faıkın kardeşi U en koyu taassublarını göstermiştir. Mese panya hudud ve limanlannı kontrol hakteki grupunki ise lâciverddi. Erkek izci niversite Hukuk Fa Merhum Hâmi â, Rus kiliselerinin kubbelerindeki kü kında evvelce yaptığı teklifi uzlaştırmak ler ayni kıyafete girmişken kız izcilerin kültesi ikinci sınıf reler üzerinde, yaptığım resimde görül niyetinde olduğunu söylemiştir. yeknasak olmamasına sebeb yoktu. Izci talebesinden Hâmi, 55 gündenberi tedavi düğü gibi, evvelâ hilâl, sonra Gregorian Lord Plymouth murahhaslardan bir lere kumanda edenlerin sivil kıyafette ol edilmekte olduğu Haydarpaşa Nümune istavrozu, Lâtin (katolik) istavrozu ve çoğunun yapılan teklifler hakkında hümalan çok çirkindi. hastanesinde tifodan vefat etmiştir. Ce hepsinin üstünde Rus ortodoks istavrozu kumetlerinden talimat almak niyetinde nazesi bugün saat on bir raddelerinde gelmektedir. Fakat bunlar 18 inci asrın i bulunduklan ihtimalini ileri sürmüştür. Geçişin ikide birde inkıtaa uğraması Portekiz delegesi Sovyetlerin hattı have polislerin lâkaydisi yüzünden halk hastaneden kaldmlarak Selimiye cami kinci yarısından sonra yapılan kiliseler caddeye o kadar taşmıştı ki yeni manga sinde namazı kılmdıktan sonra Karaca de vardır. Bu düşünceyi aydınlatabilecek reketlerinin gayrisarih maJıiyetinden şikolile, yani üçer kişilik sıralarla ,geçen ahmed mezarhğmda aile makberesine Trabzonlu bir arkadaşımın şöyle bir hi kâyet etmiş ve: « Burada bulunması Sovyetler birkıt'alar ve mektebler bile rahatça geçe • defnedilecektir. kâyesi vardır: 22 yaşında kıymetli bir evlâdını kaycek yol bulamıyorlardı. Istanbul ItfaiyeGrandük Nikola Trabzonu zaptettiği liğinin hâlâ kendisini anlaşma ile bağlı sinin beşer kişiden mürekkeb olan ilk sr betmiş olan profesör İsmail Hakkıya ve zaman büyük bir alayla şehre giriyormuş. telâkki ettiğine delâlet eder mi? Sovyet raları, yaya kaldınmlarını bırakıp yolun diğer ailesi efradına samimî tazıyetle Şehre tam gireceği sırada bir Rum kadı büyük elçisi Mayiskinin huzurunda Portekiz hakkmdaki şikâyetleri müzakere ortasma dolan seyircileri göğüslemek rimizi sunanz. nı Grandükün önüne, atile çiğnemesi için «trnek güç olacaktır.» demiştir. mecburiyetinde kaldı. bir Türk bayrağı atmış. Bunun üzerine Geyvede bir kaçakçılık İtalyan delegesi, hükumeti aleyhine ileHulâsa, Beyoğlunda, yani şehrin bürandük Nikola atını durdurmuş, bay Geyve (Hususî) Kaçak sigara kâri sürülen ithamlarm hepsini reddetmişyük bir kısmında, tören geçişi pek sönük ğıdı ve tütün kaçırıldığını haber alan rağı yerden kaldırtmış ve yaverine vere tir. oldu. Bereket versin, esnaf teşekkülleri, mahallî înhisarlar takib memurlarile rek demiş ki: «Hiçbir milletin bayrağı So\yet delegesi bu beyanatm Alman güzel tertiblerile Cumhuriyet abidesine jandarmalar, kaçak eşyanm izi üzerinde tahkir edilemez. Bilhassa Türk milleticevabı gibi tatmin edici olmadığmı bilkadar gelmek suretile Beyoğlunda da, yürüyerek yüzlerce kilo kaçak tütün el nin bayrağı asla.. Çünkü: Türk milleti alaya ve tezahürata can ve heyecan de etmişlerdir. Bu arada kaçakçılar ta bu kadar yararlık göstermiştir.» Grandük dirmiş ve Italyan hükumetinin gerek Isverdiler. kibcilere karşı gelmek istemişlerse de unları söylemekle beraber kadının panyada gerek Mayorkada anlasmayı aralarmda yapılan musademede 14 ka hapsedilmesini de emretmiştir. san'atkârlanmızm yapacaklan eserlerde Cumhuriyet bayramı, bayramlarımı çakçı muhasara edilmek suretile tutuBu hâdise Rusyadaki milyonlarca parlak zaferlerimizin kör taassublarla lezın en büyüğüdür. Gönül ister ki bu larak Adliveve teslim edilmislerdir. Türke karşı bir politika veya bir hürmet kelenmemesi herhalde arzu edilen bir bayram, Ankarada olduğu kadar, Is telâkki edilebilir. Fakat bu şekilde bir tanbulda da büyük bir itina ile ve azamî yazıyorum. Çünkü Cumhuriyet bayra düşünüş Rus sivil hayatındaki taassubun şeydir. Heykeltraş derecede parlak olarak tes'id edilsin. azhğı hakkında bir fikir verdiği gibi bumı böyle kutlulanmaz. ZEYNEL AKKOÇ Çok güzel bir bayram töreni görerek Eğer, yazımdan infial ve hiddet du ün Viyanada Prens Öjenin bir Türk Cumhuriyet Arkadaşımız Abidin metetmek emelile yola çıktığım halde, yan alâkadarlar olursa onlardan, gele bayrağını çiğnemesinin ne olduğunu da Daver yazısında kör bir taassubla başka kolayca düzeltilmesi mümkün ihmaller, cek sefer, herkesten evvel, benim alkışlr österebilir. Prens Öjen abidesi henüz milletlere hakaret edecek abideler yapılintizamsızlıklar karşısında kalarak ıstı yacağım ve metedeceğim güzel bir bay bugün değilse yarının telâkkileri karşı masını tavsiye etmiş değildi. O, sadece rab duyan ben, bu satırları sırf tenkid ram töreni hazırlamalannı rica ederim. sında yıkılmağa mahkum bir eserdir. millî mefahirimizi temsil edecek eserler olsun diye değil, bu gibi haller gelecek Onun için, bütün cihanca tanınmış olan istemişti. Zeynel Akkoçun yazısında bu yıllarda bir daha tekerrür etmesin, diye Rirk civanmerdliğine riayet ederek i noktayı düzeltmek isteriz. KüçUk hikâye Amatör Gangster Türk düşmanlığı ifade eden abidelere dair Hükumetçi kuvvetlerin RADVO Başkumandanı öldürüldü (^ Bu aksamki program J İhtilâlci tayyareler İspanya sularında iki Sovyet gemisini batırmışlar ihlâle devam etmiş olduğunu ileri sür müştür. Lord Plymouth bunun üzerine demiştir ki: « İtalya aleyhine vak'a göstererek ileri sürülen ithamlarm tetkiki şu netice yi vermiştir: Ya bu vak'alann delilleri yoktur, ya ttalyanın anlaşmıya iltiha kından evvel vukua gelmiştir ve yahud da ileri sürülen vak'alar hiç vukua gel memiştir.» M. Corbin, Fransız hükumetinin ademi müdahalenin devamını tam surette tasvib etmekte olduğunu, anlaşmanm filî surette tatbikı için elinden geleni yapa cağını, her nevi pratik kontrol projelerini tetkik edeceğini ve diğer hükumetlerin üzerinde mutabık kaldıkları bütün tedbirlere iştirak edeceğini bildirmiştir. Lord Plymotuh, Sovyetlerin vaziyetinin sarih olmadığına işaret ederek şu suali sormuştur: Sovyetler Birliği halen kendisini anlaşma ile bağlı mı telâkki ediyor, yoksa asilere mühimmat verildiğini düşünerek taahhüdlerinden kendisini sıyrılmış mı telâkki etmek niyerinde bulunuyor? ANKARA ve İSTANBTJL: Cumhuriyet bayramı dolayısile hıısusf yayın: 12 Istiklâl marşı 12,05 ekonomi işleri hakkında İktısad Vekâleti Başmü şaviri Saml İşbazın konferaası 12,25 mü. zik 19 Istiklâl marşı 19.05 kültür işleri hakkında Talim ve Terbiye Dairasi reisi İhsanın konferansı 19,25 müzik. , VİYANA: 18,45 şarkılar 19,15 spor, seyahatler, konuşma 20,05 saat, haberler, hava ra poru, ulusal yayın 20.30 filârmonik or kestra konseri 22,10 eğlenceli kon&er 22,15 İtalyan halk şarkıları 23,05 eğlen celi yayın 23.15 haberler, hava raporu 23.25 konserin devamı 24,20 konuşma 24.30 musiki. BERLİN: 18,05 gramofonla konser 18,35 kltab kuvveti, diğer bir konuşma . 19,05 Dres denden musiki 20,05 gelecek haftanın prograrm 20,25 gramofonla şarkılar 20,50 günün akisleri. haberler 21.15 ka rışık yayın 23,05 hava raporu, havadis, spor . 23,35 orkestra konseri. BUDAPEŞTE: 18.30 armonik, spor, salon musikisi • » 19,55 eğlenceli konuşma 20.25 opera yayım; Opera binasmdan naklen «Faust» 23,35 hava raporu, çingene musikisi 20,05 konferans 20,20 cazband 1,10 haber • « ler. BÜKREŞ: 18,20 konser 19,05 borsa, havadis • < 19,20 konser 20 konferanslar 20,40 o pera yayım: Madam Butterfly, istlrahat esnasmda haberler, spor . 23,50 fransızca ve almanca haberler 24 son haberler. LONDRA: 18.35 orkestra konseri 19,05 Vesmi > • nister haftası 19,20 çocuklann zamanı 20,05 orkestra konseri ve şan 21,05 havadis, memleket yayını 21,35 tarihî piyes 22,50 operet 24,05 havadis 24,30 dans musikisi . 1,35 havadis 1,45 Mll tonun eserleri. PARİS [P. T. T.]: 18.05 edebiyat 18,20 keman konaerl 18,35 şan konseri 19,05 orkestra kon m seri. ROMA: 18,55 şimalî İtalyadan 20,10 Holanda dilinde turizm haberleri, yabancı dillerde konuşma 21,10 havadis, hükumet yayı nı 21,45 orkestra konseri, istirahat esnasmda konuşmalar 23,05 caz musikisi 23.25 turizm haberleri 23,35 dans musi. kisi, istirahat esnasmda havadis. . Hükumet kuovetleri bugün taarruza geçiyorlarmış . Londra 29 (Hususî) Madridden bildirildiğine göre, hükumet kuvvetleri yann umumî taarruza başlıyacaktır. Bu hususta ordu kumanlarına kat'î emirler verildiği haber verilmektedir. Avam Kamarasında dünkü müzakereler Londra 29 (Hususî) Avam ka marasının bugünkü celsesinde İspanya hâdiseleri hakkında münakaşalar yapılmıştır. Hariciye Nazırı M. Eden bu münasebetle söz alarak şu beyanatta bulunmuştur: « îngiltere bitaraflık anlaşmasınm hararetli müdafiidir. Fransız hükumeti İspanya hâdiselerine karşı devletlerin bitaraf kalmalarını teklif ettiği zaman derhal bu teklifi kabul ettik Bitaraflık anlaşması Madrid hükumetine veya asilere yardım temin için değil, bilâkis İspanya harbinin Avrupaya sirayet etmesine meydan verememek için imzalanmıştı. Son zamanlarda Sovyetler bu anlaşmanın bazı devletler tarafından ihlâl edildiğini söylediler. İngiliz hükumeti böyle bir meseleden haberdar değildir. Mesele bitaraflık komitesi tarafından tetkik edil mektedır. Komitenin vereceği karar ne olursa olsun tngiliz hükumeti bitaraflıktan vazgeçmek niyetinde değildir.» M. Eden bundan sonra İspanyadaki harb esirlerinin vaziyetini ıslah etmek ü zere îngiltere tarafından yapılan müra caatler hakkında uzun izahat vermiştir. NOBETÇİ ECZANELER Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlar dır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda (Etem Pertev), Alemdarda (Ali Rıza), Bakırköyde (Hilâl), Beyazıdda (Belkis), Eminonunde (Salih NecatiJ, Fenerde (Emilyadi), Karagiimrükte (Suad), Küçükpazarda fHasan Hulusi), Samatyada (Teoîilos), Şehremininde (A. Hamdi), Şehzadebaşında (Üniversite). Beyo|lu cihetindekiler: Galatada (Yeniyoll, (Mustafa Nail), Haskö'yde (Barbut), Kasımpaşada (Vasıf), Merkez nahiyede (Galatasaray), (Matko • « viç), Şişlide (Asım), Taksimde (Kürkçi « yan), (Zafiropulos), (Ertuğrul). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Büyükadada (Şiııasi), Heybelide (Ta naş), Kadıköy Pazaryolunda (Rifat Muhtar), Üsküdar Çarşıboyunda (İttihad). YENİ ESERLER Yeni Adam 148 inci sayısı 20 sahife olarak çıktı. İ çindekiler: İsmail Hakkı, Öğretmenin Bütçesi, Kısa. tetkikler, Cumhuriyet, Silâh . laşma yarışı, İspanyadaki smıf kavgası, Clapareas, Foksiyonel terbiye, Talebenin sıhhati, Zar oyunu, Uyku nedir, Röpke, Hayatım başlıklı makalelerle iç. dış kül • • tür, ilim. teknik. ekonomi haberler, re sim, ve karikatürler vardır. Bu mühlm haftalığı tavsiye ederiz okuyunuz. Müessif bir ölüm Mezarında bulunamıyan ölü Bursa (Hususî) Gemlikte Mahmure adında bir kadın Gemlik Müdde ıumumıliğine müracaat ederek bir ay evvel oğlu Süleymanm bir kadın tarafından döğülmek suretile öldürülmüş olduğunu iddia etmiş ve bu kadın hakkında takibat yapılmasını istemiştir. Mahmurenin bu iddiası üzerine işe vazıyed eden Müddeiumumî fethimeyil yapılmak üzere ölünün mezardan çıka nlmasını emretmiştir. Fakat açılan me zarda ölü bulunmamış yalnız kefeni meydana çrkmıştır. Bu mezarın başka bir ölüye aid olması ihtimali de gözönüne alınarak tahkikata devam edilmektedir. OSMANLI BANKASI ILÂN ^ 3 faizli, 1911 ihraclı Mısır Kredi Fonsiye tahvillerinin 1/12/1936 tarihinde yapılacak itfa çekiminde başa baş tedıyesi tehlikesine karşı, Osmanlı Bankası Galata merkezile Yenicami ve Beyoğlu şubeleri tarafından pek iyi şartlarla sigorta edileceği, mezkur tahviller hâmillerinin malumu olmak üzere ilân olunur. Somalı gencleri Manisada temsil verecekler Soma (Hususî) Buraya tâbi Tur hala köyünün altı yüz beyitlik bir destanı vardır ki beste ile söylenir ve 12 fikörlük enteresan bir oyun teşkil eder. Geçenlerde buraya gelen Manisa Valisi doktor Lutfi Kırdar bu oyunu oynıyan gencleri Cumhuriyet bayramı için vilâyet merkezine davet etmiştir. Oyun Manisada beğenilirse gencler, 1937 Balkan festivali için İstanbula gönderileceklerdir. IKLIMLER Morua'nın en ünlü romanı, son yıllann en çok beğenilmiş eseri. Beş yılda yalnız Fransada beş yüz defa basılmıştır. Bizde de gördüğü büyük rağbet üzerine bu kere lâzım gelen itina ile ikinci defa basılmış ve fiatı 150 kuruştan 100 kuruşa indirilmiştir. Tercüme Havdar Rifatmdır. SARAY Sinemalarında birden: Senenin en yüksek filmi ve BUGÜN SAKARYA (CHARLiE CHAPLiN) Şarlonun büyük muvaMiyeti ASRî ZAMANLAR Gülünclü ve eğrlenceli büyük koraedi Bütün ağızlarda yalnız bir kelime söyleniyor. I K A L İ E N T E (LaMuçaça) L I Çünkü: Bu film görenleri hayran etmiş, zevk ve neşe içinde bırskmıştır. DOLORES DEL RiO TÜRK SiNEMASI